@wuennz
|
Volkan ve Cengiz, garajdan çıkarken kafalarında yeni ipuçlarıyla dolu bir plan oluşturmuşlardı. Elde ettikleri cep telefonunu dikkatlice incelemeleri gerekiyordu. O sırada bir kafe bulup oturmayı ve telefon üzerindeki mesajları analiz etmeyi düşündüler. Kafeye girdiklerinde, masalar arası ince ve kalabalık bir atmosfer vardı. Bir köşedeki boş masaya oturdular. Cengiz, cep telefonunu açtı ve ekranı Volkan’a doğru çevirdi. “İşte burada,” dedi, birkaç mesajı göstererek. “Bu mesajlar arasında bir düzen var gibi görünüyor.” Volkan, dikkatle mesajları okumaya başladı. “Bu mesajların tarihleri, cinayetten hemen öncesine ait. İşte bu, önemli bir bağlantı kurmamıza yardımcı olabilir.” Birkaç mesajda, belirli bir adresten bahsediliyordu. “Bu adres, şehrin arka sokaklarında bir yer,” dedi. “Buraya gitmemiz gerekiyor.” Cengiz, heyecanla yanıtladı. “Bu, katilin planını anlamamıza yardımcı olabilir. Hemen yola çıkmalıyız.” Caddeler boyunca ilerlerken, Volkan’ın aklında cinayet hakkında oluşan teoriler döngü halinde dönüyordu. “Katil, yalnızca bir cinayet işlemekle kalmamış, aynı zamanda planını oldukça titiz bir şekilde yürütmüş. Bu kadar dikkatli hareket etmesi, tecrübeli biri olduğunu gösteriyor.” İlerledikçe, bir süre sonra belirledikleri adrese ulaştılar. Etrafta pek dikkat çekmeyen bir binaydı. İçeri girmeden önce çevreyi kontrol ettiler. “Hızlı ve dikkatli olmalıyız,” dedi Volkan. “Bir şey bulursak, katil bize ulaşmadan ayrılmalıyız.” İçeri girdiklerinde, tozlu bir antre ve boş bir salonla karşılaştılar. Volkan, bir süre etrafı süzdükten sonra, dikkatini bir kapıya çevirdi. Kapının altından ince bir ışık sızıyordu. “Burada bir şeyler var,” dedi. Cengiz, dikkatlice kapıyı açtı. Odanın içi dağınık ve karışıktı. Üst üste konmuş kutular, dağınık dosyalar ve eski eşyalar her yerdeydi. Volkan, hemen etrafa göz atmaya başladı. Bir masa üzerinde dağınık bir şekilde yerleştirilmiş birkaç dosya dikkatini çekti. “Bunlar… cinayetle ilgili olabilir,” dedi, belgeleri karıştırarak. Cengiz, odanın köşesinde bir sandık gördü. “Bu sandığı açmalıyız,” dedi. Volkan, belge ve dosyaları hızlıca incelerken, Cengiz sandığın kapağını açtı. İçinde eski kıyafetler ve birkaç kişisel eşya buldu. Ancak bir şeyi hemen fark etti: “Volkan, burada bir palto var.” Volkan, bu bilginin önemini hemen anladı. “Bu, tanığın bahsettiği maske takan adamın giysisi olabilir. Bunu bulmak, cinayeti kimin işlediğine dair önemli bir ipucu sağlayabilir.” O sırada, Volkan’ın dikkatini çeken başka bir şey vardı: Masanın üzerinde bir not defteri. Hızla yanına giderek, sayfaları karıştırmaya başladı. “Burada… çok sayıda isim ve tarihler var,” dedi. “Bunlar, cinayetle bağlantılı olabilecek kişiler.” Cengiz, Volkan’ın bulduğu notları dikkatle inceledi. “Bu isimlerden birini biliyorum,” dedi. “Bu, yeraltı dünyasında tanınan biri. Geçmişteki suçlarıyla ün kazanmış.” Volkan, aklındaki bağlantıları hızla kurmaya çalışıyordu. “Bu kişi, cinayetlerin arkasındaki isim olabilir. Şimdi onun peşine düşmeliyiz.” İkili, buldukları ipuçlarıyla birlikte hızla plan yapmaya başladı. Her şey, cinayeti çözmeye bir adım daha yaklaşmalarını sağlıyordu. Ancak zaman geçtikçe, katilin onlardan haberdar olabileceğini de düşünmeye başladılar. “Bizi izliyor olabilir,” dedi Cengiz. “Bu yüzden dikkatli olmalıyız.” Volkan, Cengiz’in söylediklerine katılarak, yeni bir strateji geliştirmek için hemen harekete geçti. “Şimdi bu adamın peşine düşmeliyiz. Ama bunu yaparken, kendimizi korumalı ve dikkatli olmalıyız. Artık daha fazla zaman kaybetmemeliyiz.” Ellerinde yeni bir hedefle, Volkan ve Cengiz, şehirdeki tehlikeli sulara adım atmaya hazırdılar. |
0% |