Odama çıkmıştım tüm ev simsiyah döşenmişken benim odam beyaz bir odaydı bunu düşünmüşlerdi

iyide dedem bu adama ne iyilik yapmıştıta adam bana kızı gibi davranıyordu merak etmiştim

odada bir tuvalet ve giyinme odası vardı

herşey düşünülmüştü

giyinme odasında bir sürü yeni kıyafetler vardı

odanın her bir bölümüne baktığımda hayretler içinde kalıyordum

sırtımdaki çantayı yere kotduktan sonra midemin guruldadığını hissetim aşşağıya inip yemek alacaktım

odadan çıkıp adımlarımı merdivenlere yönelttiğimde aşşağıdan ateşin konuşma sesini duydum

ateş:baba tanımadığım bir kızla neden aynı evde yaşıyorum başka evimiz mi yok orada kalsın

bunları duymuştum

bende burada kalmaya meraklı değildim

ateş: tamam baba baybay

telefonu kapattığında telefonu koltuğa fırlatıp arkasına döndü ve beni gördü

o bana bakınca konuştum

nehir: merak etme bende keyfimden gelmedim buraya burada kalma meraklısı değilim

ateş alaylı bir tonda konuşmaya başladı

elleriyle etrafı gösterdi

ateş: böyle lükslükte olan bir yerde herkes kalmak ister

benimle resmen alay ediyordu

nehir: keşke tek sorunum lüks bir yerde yaşamamak olsaydı ama merak etme en kısa zamanda gideceğim

ateş: nereye gideceksin acaba istanbulu bilmiyorsun bile Sahi sen meden geldin?

nehir: seni hiç ilgilendirmez bu benim özel hayatım

ateş: senin özel hayatın benide etkiliyor

ateş alaylı tonu bırakıp sinirle konuşuyordu

ateş: madem burada kalmaya meraklı değilsin siktir git o zaman evimden anladınmı ben sana bakmak zorunda değilim

Ateş beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı

nehir: Bırak beni bırak dedim!

Ateş beni kapıyı açıp fırlatmıştı

nehir: aptal herif sen atmasanda çıkardım ben

bağırıyordum ama nafile ,girişteki korumalar gözlerin bana dikmişti

"siktir rezil oldun nehir "diye konuşuyordum içimden o sırada korumalardan biri gelip beni yerden kaldırdı

koruma:efendşm samet beyi aramamı istermisiniz?

zar zorda olsa konuştum

nehir: saol gerek yok ben hallederim

koruma: tamam efendim

diyerek kendi yerine geçti bense ayağa kalkıp bahçeden çıktım

ev ormanlık bir alandaydı doğru düzgün yol yoktu sadece ormanın içinden giden bir yol vardı

nerden gideceğimi bilmiyorum bu yüzden ormanın içine daldım

eminimki bir yol bulurdum değilmi

30 dakika sonra

bu yol yürü yürü bitmiyordu öyle dümdüz yürüyordum sadece saat büyük ihtimalle baya geçmişti güneş hafiften batmaya başlamıştı

hava kararırsa ne yapacaktım işte o zaman yerdim naneyi birazdaha yürüdükten sonra ayağım ağacın köklerinden birine takıldı ve ayağımı incittim dizlerim kanıyordu suratımda küçük bir kesik oluşmuştu

nehir: ahh neden herşey benim başıma geliyor

hızlıca kendimi sürüyerek bir ağacın gölgesine yasladım ve öylece beklemeye başladım

beklemek uykumu getirmişti bu yüzden kendimi uykunun kollarına bıraktım

.......

ateş in anlatımı ile

kapıdan sürükleyerek atmıştım onu evden

evimde bir yabancı istemiyordum sadece tek olmak istiyordum bu yüzden evime hizmetçi bile almıyorlen banam yabancı bir kız için evime oda döşüyor ve birlikte yaşayacaksınız diyordu

sikerim böyle işi

Kendimi koltuğa bıraktığımda telefonumun çaldığını gördüm arayan babamdı

ateş: ah kesin hisseti

telefonu açıp kulağıma götürdüm

samet: ateş sen naptığını zannediyorsun kızı dışarı atmak ne o kız bizim için emanet onu canından bile daha fazla koruman gerekiyorken sen kızı dışarı atıyorsun sinirlendirme beni git kızı bul

ateş: baba ben evimde yanlız olmak için evime hizmetçi bile almıyorum sen yabancı bir kız getiriyorsun istemiyorum ben

samet: bak ateş o kız benim en yakın dostumun torunu eğer o adam olmasaydı ben şuanda yaşamıyor olurdum o yüzden şimdi git o kızı bul gönlünü al ve o kızı eve getir

Ayrıca sende yanlızlığı bırak bir kenara birileri ile iyi anlaşmaya çalış

ateş: tamam

telefonu kapatıp dışarı çıktım be korumalardan birine seslendim

ateş: gidin getirin şu kızı geri

korumalar dağıldığında bende eve geri girdim ve koltuğa geri kendimi attım ve televizyonu açtım

- 1 saat sonra-

Kapı çalınca kapıya yöneldim bulmuş olmalıydılar

kapıyı açtığımda karşımda bir koruma duruyordu

ateş: kız nerede

koruma: efendim bulamadık tüm heryeri aradık ama yok

ateş: ne demek bulamadık birdaha bakın

koruma: efendim malesef

ateş: of bir işide becerin

söylenerek kapıyı kapatıp çıktım

ateş: ben bulacağım

kapıdan çıktığımda ormana yöneldim

ve gözlerşmle etrafı taramaya başladım

.........

nehir in anlatımı ile

gözlerimi açtığımda habanın karadığını gördüm

ayağa kalkmaya yeltendiğimdeyse ayağıma bir ağrı saplandı

kırılıp kırılmadığını düşünürken ağlamaya ve kendi kendime konuşmaya başladım

nehir: belkide kaderime razı gelmeliydim

kaçmak yerine o adamla evlenseydim bunlar olmayacaktı acaba şuan eve dönersem dayak yermiyim

ardından bir anda gülmeye başladım be kendi sorularıma ynıt vermeye başladım

nehir: dayak ne kelime bence mezarım hazırlanırdı

hem gülüyor hem ağlıyordum ki arkamda ayak sesi hissetim arkama baktığımda karanlıkta yüzünü seçemediğim bir adam gördüm

iri cüsseli ve uzundu

adamı sesi geldiğinde tanıdım

ateş: yürü eve döneceğiz

nehir: yürüyebiliyor olsaydım burda oturmazdım heralde ayrıca seninle gelmiyorum

ateş güldü

ateş: nereye gideceksin heh gidecek yerinmi var

ateşin söylediği şeylere kırılmıştım haklıydı gidecek ne yerim nede ailem vardı

kafamı ağaca yaslayıp konuştum

nehir: söylediklerin kırıcı ama gerçek bu sefer haklısın sanırım gidicek yerim bile yok

ateş bana dahada yaklaştığında beni kucağına aldı

o sırada ağzımdan küçük çaplı bir çığlık çıktı

nehir: gidecek yerim olmaya bilir ama yinede seninle gelmeyeceğim

ateş beni dinlemiyor gibi sıratını ekşilterek konuştu

ateş: yemek yemiyormusun sen antremanda kaldırdığım ağırlıklardan daha hafifsin

nehir: yemek yiyip yemem seni ilgilendirmez ve beni şimdi indir

ateş : indirdiğimde yürüyebilecekmisin dizin ayağın ve yüzün kötü görünüyor

nehir: ateş beni indir seninle gelmeyeceğim diyorsam gelmeyeceğim

ateş: bende geleceksin diyorsam geleceksin o kadar bu karanlıkta dışarıda hatta dışarıyı geçtim ormandamı kalacaktın

nehir: evet kalacağım ne olmuş

Ateş soruma cevap vermeden yürümeye devam etti ardından daha ciddi bir tonda konuştu

ateş: sahi neden istanbula geldin

nehir: babam yüzünden gerçi tek banam değil annemde biraz var bazı insanlar aile konusunda senin kadar şanslı değil

keşke benimde babam seninki gibi olsaydı bu sefer senin dediğin gibi tek derdim lüks bir yerde yaşamak olurdu.

ateş: baban dövüyormuydu ?

nehir: oda var tabi ama buraya gelmem farklı

ateş: başka napıyor olabilirki

nehir: ben evlendirecekti

bunu söylediğim an ateş nefesini sesli bir şekilde verdi

ateş: bak sana bu günkü yaptığımdan dolayı özür dilerim evimde istediğin kadar kalabilirsin

gülmeme engel olamamıştım

nehir: bunları babanın söylettiğine eminim

ateş: hayır içimden geldiği için söylüyorum

nehir: iş bulur bulmaz gideceğim merak etme

ateş: nehir tamam artık şu konuyu kapa benimle kalacaksın işte

kafamı göğsüne yasladığımda kokusunu içime çektim

kokusu sarhoş ediyordu gözlerim kapanıyordu bu yüzden kendimi saldım ve kapattım gözlerimi

......

umarım beğenmişsinizdir 🧡