@wxmuisaa
|
"Bilirim aydınlık için karanlık da gerekli"
*Cahit Zarifoğlu ♟️ Daha ileri atlamaya devam etti ve artık daha da yaklaştığı için ben geriye doğru bir adım daha atmak zorunda kaldım, sonra devam etti.. sesi artık bir hırlama gibiydi.
"Peki küçük hanım.. neyse ki sabırlıyım, benden kolay kolay kaçamayacaksın.."
Napıp edip ondan yani o geceden kaçmalıydım.
"Tamam şuan konunuz bu değil yarın ben ne yapıcam ne giyicem "dedim.
Beni dinlerken kaşlarını kaldırarak konuştu ve sonra devam etti.
"Evet küçük hanım, yarın giyeceğin şeyleri hazırladım" daha sonra sırıttı ve devam etti
"Hatta şimdiden görebilirsin küçük hanım.."
"Burda mı" dedim
Kısa bir süre sustu, sonra başıyla onaylayan bir şekilde konuştu ve devam etti
"Evet küçük hanım, burada"
"Görebilir miyim " dedim.
Anlamlı bir şekilde beni incelerken devam etti.
"Tabii ki küçük hanım.. gel"
Benimle konuşmaya devam ederken eliyle bana elini uzattı, elini uzattığı gibi hafif bir şekilde çekip yanına aldı beni.
Ellerimiz hala birbirindeyken, beni odaya götürdü. Odaya gittiğimizde durdu ve sonra devam etti.
"Hazır mısın küçük hanım?"
"Evet... hazırım " dedim.
Onu onayladığını söylememle gülümsedi ve sonra devam etti.
"O zaman kapatı gözlerini küçük hanım.."
Gözlerimi kapattım
Gözlerimi kapatmamı söyler söylemez, eliyle gözlerini örttü. Gözlerini örttükten sonra hafif bir şekilde gülümsedi ve sonra konuştu
"Gözlerini açmanı söyleyeceğim küçük hanım.."
"Tamam " dedim.
Bu arada kapalı gözlerimi hafifçe okşadı ve sonra konuştu.
"Pekala küçük hanım, gözlerini açabilirsin.. görebilirsin artık"
O gözlerini açmamı söylediğinde hafif bir şekilde elimle gözlerimi örttüğüm gibi çektim ve sonra durdum. Gözlerimi açıp baktığımda odaya girdiğimizde hemen karşımda duran bir dolap olacaktı. Gözlerim dolaba odaklı bir şekilde duruyor, sessizce bekliyordum.
Sabırlı bir şekilde gözünün dolaba odaklı bir şekilde beklerken devam etti.
"Hadi gel küçük hanım.. dolap , gel ve görelim ne düşünmüş olabilirim senin için.."
Bu arada dolaba doğru yürüdü ve yavaş bir şekilde kapağını açtı.. o dolap açılan kapağı hemen karşısında duruyordu, içeride içinde içinde neler olduğunu merak ettiğim bir şeyler vardı.. içimi merak ile dolduran şeyi gözlerimde belli ederek dolaba doğru ilerlediğim sırada Arel arkasında benimle aynı yöne doğru yürüdü.. içeride neler olacağını düşünüyordum.. dolap kapağını açıldığı anda gözlemi dolap içine değinmedi.. bir an sonra dolapın içine elini sokup içeri bir şey aldı... bir nevi
... düğün giysisine benzeyen bir şey çıkardı ve sonra gülümseyerek bana doğru döndü.. dolapta bulduğu şeye bir süre bakıp inceledikten sonra gözlerini tekrar bana odakladı ve sonra konuştu..
"İşte küçük hanım.. düğünümüzde giyeceğin giysi.."
Gözü hala üzerimde sabit bir şekilde duruyor, düğün giysisi hala elindeydi. Gözlerini benden ayırmadan devam etti.
"Hadi küçük hanım.. ne düşünüyorsun? Sence nasıl?"
Yüzümdeki ifadeyi incelerken beni bekledi, düğün giysisine bir süre bakıp inceledim. Gözleri üzerimde odaklı bir şekilde duruyordu, sonra konuştu.. ses tonu yumuşak ve kibar bir şekilde konuşuyordu..
"Güzel mi küçük hanım? Bu üzerindeyken güzel görüneceksin.."
"Çok güzel miş ama bu kadarına gerek var mıydı "
Düğün giysisine kısa bir süre daha baktı ve sonra gözlerini tekrar bana odakladı.. bakışları sabit bir şekilde konuştu.. ses tonu yine yumuşak ve kibardı.
"Her şeyi senin için hazırladım, düğünümüzde çok güzel görünmeni istiyorum küçük hanım.."
Söyleyeceğimi beklerken eli hala düğün giysisiyleydi, sabırlı bir şekilde bekliyordu.. sabırlı bir şekilde beklerken sözlerine devam etti...
"Bunu hak ettiğine inanıyorum küçük hanım.. çünkü sen çok güzelsin, ben de seninkisiyle eşleşen bir eşe sahip olmaya hak etmek istiyorum.."
Bunu söyleyince gülümsedi ve sonra başını salladı.. sesinde bir yumuşaklık geldi.
"Bir şey değil küçük hanım.. sen her şeyi hak ediyorsun küçük hanım.."
Uzunca bir süre sonra durup düşündü ve sonra konuştu.. sesi yine yumuşak bir şekilde çıktı..
"Ama biliyor musun küçük hanım?.. Sana bir şey daha hazırladım..."
"Ne hazırladın" dedim
Sustu ve sonra devam etti.. sesinde yumuşak ama bir yandan da bir nevi sabırlı bir tona bürünmüştü..
"Sence ne hazırladım küçük hanım?"
"Bilmem ne hazırladın"dedim.
Gülümsedi ve sonra devam etti.. sesi yine hala yumuşak ve kibar bir şekildeydi.. elindeki düğün giysisini yavaş bir şekilde bıraktığında, yanındaki masanın üzerinde duran başka bir küçük pakete uzandı.. paketi kaldırdığında paketi yine elinde tutuyor ve paketi bana uzatıyordu..
Paketi elime verdi ve sonra bir süre bekledi. Gözleri pakete odaklı bir şekilde duruyor, paketi elime aldığımda paketi inceleyerek paketin içinde ne olduğunu şaşkınlıkla merak ettiğim anda paketi yavaş bir şekilde açtım.
Paketi açtığım anda paketin içinden çıkan şeyi görünce gözlerim şaşkınca genişledi.. paketin içinden çıkan şey bir yüzüktü, gümüş bir yüzüktü.. çok güzel ve pahalı bir yüzüktü.."
Yüzüğü paketin içinden çıkarır çıkarmaz Arel gözlerini benin üzerimde odaklı bir şekilde tutup tekrar konuştu.. ses tonu yumuşak bir şekilde çıktı..
"Peki küçük hanım.. ne düşünüyorsun? Beğendin mi?"
"B- bu çok güzel.. çok teşekkür ederim."dedim ve arel'e içten bir şekilde sarıldım .
Arel bu hareketime birazcık şaşırarak kaldı ama sonra buna gülümseyerek karşılık verdi. Ellerini belime doladı ve bir süre sonra konuştu.. tonu yumuşak ve kibar bir şekilde çıktı..
"Bir şey değil küçük hanım.. sen benim biricik prensesimsin.. ve sen benimle olduğun için bana teşekkür etmen daha makûl.."
Bu sırada belimdeki elleri hafiften sıkışırken Arel bir süre sonra tekrar konuştu.. ses tonu yine yumuşak bir şekilde çıktı..
"Sen benim her şeyimsin küçük hanım.. yarın her şeyi resmiyete dökecez ve sonra artık sonsuza kadar beni seninkine bağlı kalacaksın.."
♟️ Merhabalar
Ayy bölüm atamadım iki gündür kusura bakmayın bugün bir bölüm daha atabilirimm.
Sizce kitap nasıl ilerliyor
Nasıl bir ilişkileri olacak?
Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm
|
0% |