Yeni Üyelik
9.
Bölüm

09 : Uzun ve Huysuz

@x1hayat1w

( Işıl'ın kolyesi )

Kahvaltı masanında ölüm sessizliği vardı sebebi ise dün olanları Gökhan bey ve Buket hanım Nesrin pisliği yüzünden öğrenmişti

Herkes neşeyle kahvaltı yaparken bomba atar gibi olayı anlatmıştı. Bu sessizlik hayra alamet değildi

Gökhan " Bulut anlat ne kavgası yine bu ?"

Bulut bey herşeyi anlattı

Buket " Afferin size çocuklar böyle bir konuda kizmayacağım ama bu ceza almayacağınız anlamına gelmiyor"

Alp " Cezamiz ne sultanım ?"

Buket " Ahmet amcanlarda kalacaksınız hafta sonra"

Alpaslan " Hayır olamaz"

Alp " Anne başka bir ceza ver lütfen"

" Bu ceza değil ödül bence " dedim Alp ve Alpaslan bana baktı

Alp " Üçüz Ahmet amcamı bilmiyorsun yaylada yaşıyor"

Alpaslan " Odunları kızdıracak keçileri sürdürecek bize hayatı zehir edecek "

" Neden yaylada ki ?"

Alp " Doğa sever kendisi"

Alpaslan " ne doğa severi yengem öldükten sonra kendisini dağa attı"

Gökhan" Amcan hakkında düzgün konuş Alpaslan "

" Yaparız iki günde bir şey olmaz bu ceza makbuldür Buket hanım "

Buket hanım bana üzgünce bakınca dediklerimi sorguladım. Galiba ona anne demem onu üzüyordu

Üvey annemden daha iyi bir kadın olduğu kesindi.

Kahvaltının geri kalanı sessiz geçmişti. Alp ve Alpaslan'ın keyfi bozulduğu belliydi

En kadar kötü olabilir ki? Amcaları onları yemez ya

Kahvaltıdan sonra bizi okula Murat bey bıraktı. Üçüzlerimden ayrılıp kendi okuluma doğru yürüdüm

Gökhan bey üçüzlerin okuluna başlamamı istemişti ama ben Bora'yı bırakmadım bu yüzden kabul etmedim

Sınıfa çıkınca Bora'yı sırasında otururken bulunca hemen yanına gittim

Bugün gereği yok ya şıp diye buluyorum

" Naber deve "

Bora " iyidir civciv dün baya olaylı geçmiş"

" Sorma ya krallıkları savaşında level atladım "

Bora " Gruba bin tane mesaj geldi gece bende öyle öğrendim de bensiz savaş yapmak ayıp be "

" Canım sensiz bile isteğe yapmadım ani oldu "

Bora" Peki çok kızdılar mı?"

" Yokta hafta sonu cezası aldık Ahmet amcanın yanına yaylaya gideceğiz "

Bora " O kim bilmiyorum üçüzler ne dedi buna ?"

" Modları yüzden sıfıra ani bir düşüş yaşadı "

Bora" Hmm bu işte bir bokluk olabilir kendini hazırla "

" Devecim beni bilirsin her şeyden sıyrıla bilirim " diyip göz kırptım

Bora gülümseyip kafasını salladı

Bora " Biliyorum "

Zil sesi ile sustuk. Zebanilerin işkencelerine maruz kalarak geçen günün ardından cehennemden çıkmıştık

Bora ile her zaman gitiğimiz parka gelip çekirdek kola vb şeyler alıp bir ağacın dibine oturup dedikodu yapmaya başladık

Aniden aklıma gelen sabahki şeyler ile Bora'ya herşeyi anlattım

Bora " Bir araba seni takip ediyor ve sen bunu daha yeni bana söylüyorsun aşk olsun be kızım"

" Tamam ya kızma fark ettirmeden parkın girişindeki siyah arabaya bak "

Bora telefonu çıkarıp selfie çekilir gibi bozlar verirken aslında arabayı izliyor ve onu çekiyordu

" Tamam yeter"

Bora " Sezgilerin güçlü olsa bile kanıtımız yok mantıken bende Alihan abinin yaşadığına inanıyorum"

" Bekleyeceğiz. Hala o adamı bulamamış olmalılar yoksa çıka gelirdi"

Bora" Napacağız?"

" Bekleyeceğiz tabiki de ama asıl sorun şu Nesrin cadısı ondan bok kokusu alıyorum "

Bora telefonu ile bir şeyler yaptı bende yaklaşıp baktım Nesrin cadısının hesabını bulmuştu

Bora " Hikayeye bak buraya yakın bir kafede gel gidip izleyelim "

" Oley be hep ajanlık yapmak istiyordum "

Bora kafama birisi geçirip ayağa kalktı

Bora " Kızım senden olsa olsa civciv olur ne ajanı kalk gidelim "

Bora'ya sinrile bakıp kalkıp peşine düştüm

" Napalm senden de anca maymun oluyor neyse en azından mal mal davranıp güldürüyorsun diye sokağa atmıyorum seni " dedim hızla sinirle bana dönmesi ile kaçmam bir oldu

Topukla kızım !

Tavşan kaç tazı tut tavşan kaç tazı tut

Naber Fitnat?

Kaç tavşancık kaç !

Sana da eğlence çıktı gül anam gül

Akıllanırsan eğlence biter bu yüzden böyle deli olmaya devem ke hahaha

Siktir git ya ! Küstüm sana !

Napim?

Ebeni sik!

Nefes nefese kalmam ile ne durdum arkama baktığımda bir adama çarptığı için onunla konuşan Bora'yı gördüm

Bu iyi zaman kazandım etrafıma bakındım kafenin yanına gelmiştik bile camdan içeriye bakınca üçüncü masada oturan Nesrin'i gördüm

Beni görmemesi için saklanıp izlemeye başladım. Karşındaki siyah giyinmiş şapkalı gözlüklü bir adam vardı

Adamla hareketli bir şeyler konuşuyordu. Adam sandalyenin yanına koymuş olduğu çantayı masaya koyup çok az açtı içi para doluydu!

Bora " Yok eben ! Oha "

Kafamı kaldırıp benden uzun olan deveye baktım telefonu çıkarıp videoya alıyor aynı zamanda izliyordu

Off ya dudak okuma bilseydim keşke!

Bir süre daha konuştuktan sonra Nesrin çantayı alıp çıktı biz ara sokağa saklandık hızla geçip gitmesi ile Nesrin'e baktım camdan geri içeriye bakınca adamında ayaklandığını gördüm

" Bora ben adamı sende Nesrin'i"

Bora " Saçmalama"

" Bora büyük bir bok kokusu alıyorum"

Bora " Bende alıyorum köpek sıçmış normal yani " demesi ile ona sinirle baktım

" Mecaz anlamda demiştim. Nesrin'in peşine düş hadi "

Bora " Tamam civciv" diyip gitti

Kafeden çıkan adam ters yöne gitti peşine düştüm. Gizlice uzaktan takip ederken tekin olmayan sokaklara girmesi ile onu takip ettimi anladığını anladım durup etrafıma bakındım

Çatılar burada birbirine çok yakındı

Çatıdan takip daha iyi olacaktı hem daha güvenli bir apartmanın yargın medivenlerinden çatıya çıkıp hızla ilerlemeye başladım

Nerede bu ? Aha orada ara sokağa girmiş peşinden gelen kişiyi bekliyordu

Daha çok beklersin! O kadar parası olanın aniden bu sokaklara girmesini beklemek aptallık

Kimse gelmeyince ara sokaktan çıkıp etrafına baktı zaferle gülümseyip yoluna devam etti

Ben ise onu çatıdan takip ediyordum

Sabah odama girdiğimde benim olmayan bir kolye masamın üzerinde idi fazla takmayıp çantama küçük cebine koymuştum şu an ise açık kalan o yerden düşmüştü alıp boynuma taktım

Mavi bir taş ve kanatlar vardı ben çok sevmiştim çok şık bir şeydi

Mavi rengi seviyordum. Adam durmuş etrafına bakındı sonra yerdeki bir taşı çıkarıp altına bir şey koyup koşarak uzaklaştı

Ben ise nasıl aşağıya insem acaba düz çatının başında halattan başka bir şey yoktu kapıda kilitliydi

Halatı alıp sıkaca demire bağladım diğer ucunu sıkıca belime bağlayıp çatının ucuna geldim

Bu yaptığım tam bi delilik ama çok hoşuma gideceğine eminim!

" Bismillahirrahmanirrahim" diyip atladım

" Ahhhh" yere çakılacağımı sandığım an halat sayesinde yerle bakıştım arada çok mesafe yoktu

Gülümseyip yere ayak basıp geri yukarıya baktım ipe sıkıca tutunup duvara ayaklarımı vererek geri yukarıya çıktım

Napim bunu sevmiştim bir kaç kez daha yapmadan gitmezdim

Geri yukarıya çıkınca aşağıya baktım

" Gerçekten çok harika bir duygu" diyip kendimi attım

Yine aynı şekilde yerle bakıştım

Tam tamına 5 kez yaptım hatta birinde telefonla videoya aldım. Beşinci de yere ayak basınca belimdeki ipi çözüp adamın çıkardığı taşa gidip bende çıkarıp baktım

Şişe ve içinde kağıda baktım

" Lan mal bunları denize atılır taşın altına değil mantık sıfır abi ya " cam şişeden kağıdı çıkarıp açıp okudum

" Abi Aysel'e iletişime geçme aileden nerdeyse herkes biliyor Hala peşimdeler dikkatli ol Nesrin bizim için çalışmaya başladı hepsinin sonunu getireceğiz. Hepsi o Alihan gibi ölecek"

Hızla etrafıma bakındım. Kağıdın fotoğrafını çekip telefonu cebime koyup kağıdı geri şişeye koyup şişeyi de yerine koydum

Taşla geri üzerini kapatmam ile hızla ipin yanına gelip belime bağlayıp geri yukarıya çıktım

" Her zamanki gibi bok çukurana gelirsin anaca kızım sen bela çekiyorsun "

" Mıknatıs da değilim ben ya off O kadını öldürmek gerek zaten gözlerinden belliydi yılanın teki "

Çatıda oturup beklemeye başladım ama hala gelen giden yoktu

" Off ya Kim alacaksa gelsin artık " dememle küçük bir çocuk gelip orayı açıp şişeyi alıp koşup gitmeye başladı belimdeki ipi çözüp hızla yandaki çatıya atlayıp takip etmeye başladım

Sokak çocuğu olduğu belliydi. Bir kaç sokak sonra sokağın girişindeki siyah Arabın camından içeriye attı camdan birazda para atıldı sonra araba hızla çalışıp gitti

" Harika düzene bak be eminim elden ele gidecek o şişe kim bilir kaç kişi vardır bu düzende hmm hala timin peşinde olduğu adam olmalı adamın Kara ailesiyle derdi ne ?"

Aklımda bin tane soru ile Kalmıştım çatıya oturup öylece havanın kararmasını izledim

Telefonum çalması ile baktım

Bora'ydı açtım sesi dışa verip onu dinledim

Bora " Ee bir şey çıktım mı?"

" Çok şey Nesrin'den?"

Bora " Parayı birine verdi sonra eczanaye girdi ne aldığını sordumda zehir almış böcekler için hemde bir çok farklı zehir"

" Siktir herkesi zehirleyecek!" Dedim telaşla

Bora" Sorun yok eczaneci şüphelenip vitamin şeyleri vermiş "

" Konum atacağım yanıma gel konuşalım büyük bir dümenin içindeyiz "

Bora " Tamam " dedi telefonu kapattıp konumu atıp geri şehre baktım. Işıklar yanmaya başlamıştı

Telefonu alıp Alpaslan'a mesaj attım

Işıl : Akşam yemeğine beklemeyin geç geleceğim size afiyet olsun

Favori Üçüz çevrimiçi

Yazıyor...

Favori Üçüz : Bir sorun mu var Işıl?

" Çok şey var be ama sizi tehlikeye atamam şu anlık bir plana ihtiyacım var " dedim kendi kendime iç çekip yazmaya başladım

Işıl : Hayır Bora'yla beraberim ve içmeyeceğiz merak etme geç gelirim

Favori Üçüz : Peki görüşürüz prenses gelince yanıma yat uyuyor olsam bile

Işıl : Zevkle yakışıklım görüşürüz

Favori Üçüz : görüşürüz 🥰

Son mesajı beğenip telefonu kapattıp yanıma koydum bir süre sonra yangın merdivenlerinden Bora çıktı geldi

Bora " Napiyorsun burada?"

" Düşünüyorum"

Yanıma oturdu bana baktı

Bora " Işıl iyi gözükmüyorsun? Sanki Ilım gibisin"

" Işıl öldü Ilım geldi" dedim evet Ilım gelmişti

Ilım tehlike geçinceye kadar planlar yapar hep tetikte olurdu. Işıl ise deli doluydu

Kişilik bozukluğum olduğunu öğrendiğimde daha 13 yaşında idim.

Beş yıldır benimle ve bunu sadece Bora biliyordu

Kişilik bozukluğumun başlama sebebi 13 yaşında evde yanlız kaldığım bir gece hırsız grimesi ile başlamıştı. Ilım ortaya çıkıp karanlıkta hepsinin sonunu getirmişti hepsini bağlayıp polsiler geldiğinde bu duruma şaşırmıştı sonra bir kaç doktora gözüktüm kişilik bozukluğu tesbih edildi

Tanıdık bir doktora gittiğim için asla kayda geçmedi. Sadece ben ve Bora biliyoruz

Zararsız olduğunu söylediler ama değildi o adamların halini görmüştüm çok kötüydü

Bora " Tehlike mi var noldu?" Demesi ile telefonu açıp çektiğim yazıyı gösterdim

" Alihan abinin ölümüne sebep olan adama çalışacak Kara ailesini öldürme peşinde"

Bora " Dur bi Aysel demiş burada yani öz çocuk olmadıklarını biliyorlardı onu kullandılar"

" Bence herşeyi düşündüler bebeklerin karışması ile ilgisi olduğuna eminim başka nasıl bilecek ki?"

Bora " Herşey planlı bunca şeyden sonra Özel bir timden nasıl saklandı?"

Gülümsedim ondan gözlerimi çekip şehre baktım

" Ölerek "

Bora" Yok eben! Şimdi ölü bir adamın peşindeyiz "

" Aynen öyle "

Bora" Bu iyiymiş zaten ölüyse öldürsek bile sorun olmaz "

Derin bir kaç nefes aldım Ilım ve Işıl arasındayım

" Şunu Ilım'a söylemen ne kadar doğru"

Bora " Ah Kusura bakma bir anlık boşluğuma geldi "

" Hata yapmıyor bizde yapmayacağız her şeyi düşünüyor bizde düşüneceğiz"

Bora " Plan ne?"

" Onun planı ne sence?"

Bora " Büyük olasılıkla Nesrin'e ulaşacak"

" Hayır. Adam takip ettiğimi anladı yanıtma yönetimi yaptı Nesrin ile asla çalışmayacak "

Bora" Sence planı ne?"

" Tabi ki de aileyle aramı bozmak olacak bu işime gelecek "

Bora" Aklından ne geçiyor?"

" Önce hamleyi yapsın en büyük hatası bu olacak kim sayesinde yapacağını öğrenince ipin ucunu tutacağız ve çekeceğiz "

Bora" Mantıklı ama illaki yanıtma olacaktır "

" Olmaz 17 yaşındaki bir ergene fazla önemsemez "

Bora" Seni tanıyor olabilir?"

" Bora sen bile beni tanımıyorsun ben bile kendimi tanımıyorum o nasıl tanıyacak?"

Bora" Haklısın ama o evden çıkınca napacaksın ? Bize gel "

" Hayır mahalle güvenli olamaya bilir ama bizim önce hacker bulmamız lazım " dedim düşünceli bir şekilde

O an aklıma eski kuzenim Masal geldi ikimizde aynı anda

" Masal "

Bora " Masal "

" Evet o böyle aksiyonları sever ona güvene bilirim bende ifşası bol her türlü yardım eder " dedim gülerek telefonu alıp Hacker Masal adlı numarayı aradım

Kısa süre de açtı. Sesini dışarı verip konuştum

" Selam Masal nasılsın ?"

Masal " Işıl ne istiyorsun söyle?"

" Ben çıkarları için arayan birisiyim de öyle diyorsun"

Masal " Evet öylesin "

" Ah tamam yardımına ihtiyacım var istesende istemesende yardım edeceksin "

Masal " Işıl başımı belaya sokmayacaksın umarım "

" Bilmiyorum vallaha bu sefer durum ciddi parkta buluşalım anlatıyım ona göre karar versen ciddi olduğu için zorlamayacağım "

Masal" Zorlamayacaksın öylemi duyda inanma Işıl bu sefer baya ciddi galiba tamam gelin bekliyorum "

" Tamam görüşürüz "

Masal " Görüşürüz "

Bora" Diyelim Masal kabul etti sonra nolacak?"

" Tahminimce evdeki çalışanların birine işi yaptıracak hepsini dinleyeceğiz kayıt altında olacak herşey birde evin kameraları ele geçireceğiz böylece delil daha kuvvetli olacak. Eminim sinyalin sahibi yardımcısı filan çıkacak. Yardımcı eldeyse patronun yakasındadır ellerimiz"

Bora " Haklısın zengin ve güçlü birisi çıkacağına eminim"

" Zengin güçlü ve bize dost gibi gözüken birisi olmalı herşeye yetişe bilecek birisi"

Bora " Burada görev senin Anıl ile şirketteki anlaşma yaptıkları kişileri öğrenmen lazım "

" Hayır burada iş Alpaslan'ın benim yapmam dikkat çeker yarın Alpaslan'a planı anlatacağız evdeki en soğukkanlı kişi o "

Bora" Harika evden de her zaman haberin olacak bu iyi "

" Evet madem bir oyunun içine düştük kazanamdan çıkmayalım nasıl rakibimiz kural tanımaz ise bende ona kuralların önemini yedire yedire öğretirim "

Bora" Ilım'ı Işıl'dan daha çok seviyorum zeka tavan "

" Hadi gidelim gece uzun yapacak çok işimiz var "

Bora " Kadar Ilım olacaksın?"

" O pisliği bulununcaya kadar "

Bora" Ben civciv desem "

" Ne dersen de Deve hızlı ol !"

Bora" Ilım pek umursamaz bana karşı git bana Işıl'ı getir "

Durup ona sinirle bakmam ile geriledi

Bora" Tamam sakin şaka yapıyorum "

Oflayıp hızla yangın merdivenlerinden indim. Bora da peşimden geliyordu

Yarım saat sonra parka gelmiştik bizi çardak da bekleyen Masal'ın yanına gittim

" Selam güzellik"

Masal " Selam Huysuz"

Bora " Naber Şirine" Masal sarı saçlı olduğu için şirine derdi

Masal " İyidir Uzun senden " Bora da uzun boylu olduğu için ona uzun bana da huysuz derdi

Ayrılmaz ikili

Uzun ve Huysuz

Ben direk konuya girip olanları anlattım.

Masal " Bu cidden tehlikeli ama varım hep böyle bir aksiyon istiyordum "

Masal 19 yaşında yazılım okuyordu iki yaş büyük olsa bile kısa boyu ile küçük duruyordu

Bora " Tamam o zaman "

Masal'a hacklemesi gereken şeyleri söyledim hatta yazıp verdim

Masal " Evin hizmetlilerin numarası olsa daha iyi olurdu?"

" Tamam yarın yollarım"

Masal " Tamam "

Masal gidince Bora'yla tek kaldık

Bora " Artık Alpaslan ve sende gerisi "

" Merak etme herşey iyi olacak "

Bora " Ona ne şüphe?"

Bora'yla ayrıldıktan sonra eve gelmiştim saat gecenin birini bile geçmişti salonda ışığın açık olması ile oraya baktım

Anıl " Neredeydin?"

" Cehhenmin dibinde yarın beraber gidelim ne dersin? " Diyerek onu terslemem ile kaşlarını çattı

Benden bunu beklendiği için şaşkındı ben ise rol yapmak zorundayım iyiligi için

Anıl " Sorun ne?"

" Sorun yok bana abilik yapma isteyen de yok iyi geceler " diyip odaya çıktım kapıyı kapatıp çantamı yatağa attım

" Başka çarem yok üzgünüm " diye mırıldandım

Üzerimi değiştirip telefonu şarja takıp odadan çıktım

Alpaslan'ın odasına girip yanına yattım ona sıkça sarıldım

Alpaslan" Işıl geldin demek. İyi misin?" Dedi uyku sersemliği ile

" Evet iyiyim hadi uyu " dedim kafasını saçlarıma gömüp derin bir kaç nefes aldı. Kısa süre sonra uyumuştu bende gözlerimi kapatıp uyudum

 

 

Bölüm Sonu

 

 

Loading...
0%