Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25 : Yeşil Göz

@x1hayat1w

Başımdaki ağrı ile güne başlamıştım

Harika!

Of ya çok başım ağrıyor. Şey en son sahildeydim beni buraya kim getirdi

Düşün düşün he yeşil gözlü mendebur kaba bir adam

O beni nereden tanıyor? He lan şu Bulut abimin yurtdışından gelen arkadaşı

Yataktan kalkıp duvardaki saatte baktım

Sabahın altısında insan niye uyanır ki?

Başım ağrıyor bugün cehhenneme de gitmem gerekiyor Çınar'la ayrıldık

Ah ne kadar güzel bir gün!

Ayağa kalkıp dolabıma doğru yürüdüm kıyafet alıp hemen banyoya girdim

Duştan sonra kendime gelmiştim ama hala Çınar'a sinirliyim

Gidip öldüremeyeceğime ve aptal bir kız gibi peşinde koşmayaçağıma göre Çınar mevzusu açılmamak üzeriye kapandı

Telefonu alıp onu engelledim. Sonra Instagram'da engeliyecek iken hikayesini görüp baktım

İkiz bebekler! Hemde evleniyor!

Lan daha 24 saat olmadı ne bu hız yangından mal mı kaçırıyorlar!?

Bundan bize ne?

Aynen öyle

Şimdi abimlerle uğraşmak istemiyorum en iyisi sala gitsin bir şeyler

Telefonu kapattıp cebime koydum. Odamdan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım

Salona gelince Alihan abim Bulut abim salonda görünce geri arkamı dönüp kaçmak istedim ama beni çoktan fark ettiler

Alihan " Işıl buraya gel hemen!" Diye sinirle konuştu

Oflayıp puflayıp yanına doğru gittim. Yanına oturacağım an beni belimden tutup çekip kucağına tek dizinin üstüne oturmamı sağladı

Alihan " Anlat bakalım dün neden içtin Çınar'ın hikayesi ne öyle?"

Sıçtık Mülayim!

Buna sıçmak denemez maydanoz yandık denir

Sen kül ol bende helvanı kavurum hadi sana kolay gelsin

Çok iyisin ya sağol !

" Abicim ben size söyledim mi?" Diye şirince sordum

Bulut " Neyi abisi?" Dedi alayla

Bulut abime göz devirip bana sinirle bakan abimle konuşmaya başladım

" Şimdi şöyle benim ilk aşkım Çınar değildi bende onu unutamadığımı söyledim sonra aramız açıldı işte Çınar'ın benden önce sarhoş ile o kızla birlikte olmuş zaten yürümüyordu kıza yazık dedim dün ayrıldık içmeye gelince inandırıcı olsun diye biraz kaçırdım" dedim tek solukta

İkisinde bana şaşkınca bakıyordu. Umarım inanırlar

Bulut " Üzülmedin mi?"

Saçlarımı arkaya atıp abime baktım

" Bir ayrılıklar normaldir iki üzülecek bir durum yok"

Anıl " Buna sevindim de ama o piçi dövmek için elimize sebep mi vermiyorsun?" Diye konuşan abim ile salonun girişine baktım

" Dövmesini istiyor olsaydım ben döverdim hem siz beni yine hemen tatilden kaçarsına getirdiniz ki ben daha kavga edecektim"

Alihan" Bu kadar olay yeterli "

" Of tamam ya hadi kahvaltı edelim "

Anıl " Daha çok erken kimse kalkmadı "

" Cehhennem var bugün niye kalkmıyorlar!" Diye sinirle konuştum

Bulut" Ben en iyisi herkesi kaldırım " diyip gitmişti. Anıl abimle onla gidince abime döndüm

Alihan" Baş belası " diye söylendi

Kafamı omuzuna yaslayıp rahatıma baktım

Kahvaltıyı dışarıya masaya koyuluyordu

" Abiş hadi beni masaya götür kalkacak mecalim yok "

Alihan abim bana baktı sonra gülümseyip kucağına alarak taşımaya başladı

Her an birisi seni taşısın yürümene gerek yok

Aynen ya zevkle yapıyorlar zaten

Onları kullanan bir pisliksin

Ne var ya onlarda istiyor bana hemen beni taşıyacak aslanlar varken niye yürüyüm ki?

Üşengeç tembel

Sana ne lan!

Abim beni masaya getirip bir sandalyeye oturmak yerine yine kucağında benle bir sandalyeye kendisi oturması ile ona baktım

Alihan " Uslu uslu otur" diye uyardı beni

Kafamı sallayıp onayladım abimin bir eli belimden beni düşmem için tutarken diğer eliyle önündeki tabağa yemeklerden koydu ben sadece abimi herkes tek tek masaya gelirken kimse bu durumu yargılamadı

Hepsinin meraklı bakışlarına Anıl abim cevap vermişti. Bora da gelince hala Bulut abinin nerede kaldığını düşürken gözümün önüne gelen çatal ve peynire baktım

Alihan " Ilım açsın hadi ye güzelim" diyince gülümseyip peyniri yedim bana bebek gibi davranması hoşuma gidiyordu

Hala peyniri yerken Bulut abi ve yanında gelen adamı görmemle yediğim peynir boğazıma takılmıştı

Abim hemen su vermişti

Alihan " Ilım iyi misin?" Suyu geri masaya bıraktım tam karşıma oturan adama sonra bana telaşla bakan aileme baktım

" İyiyim de bu dağ ayısın bizim evde ne işi var?" Diye sinirle konuştum

Dün resmen beni zorla alı koymuştu

İyilik yap denize at dedikleri bu galiba

Sen kez sesini!

Bulut " Araf sen Işıl 'ın kusuruna bakma"

Demek adı Araf. Cehhennem ile Cennetin arasında kalan için deniyordu

Ne yani bu salak Araf'ta mı kalmış? Kalmışsa hiç şaşırmam

Araf " Sorun değil ergenleri takmıyorum " dedi kendini beğenmiş bir şekilde

Ona sinirle baktım abim yine bana yemek uzatması ile abime baktım

" Abicim rica etsem göz zevkimi bozan bu dağ ayısını dağa salar mısın?" Dedim şirince

Buket" Kızım ayıp oluyor Araf abine " demesi ile anneme baktım

Abi? Ben bu kendini bir boksan salağa abi demem!

" Abi mi?" Diye sordum anneme sonra Araf'a baktım

" Bu abi diyeceğime cinsiyet değiştirmeyi tercih ederim " dedim alayla

Alp " He lan değiştirde şöyle erkek erkeğe takılırız " demesi ile herkes benim gibi ona ölümcül bakışlar atıyordu

Alp " hey şaka yaptım sadece "

Bora" Hiç komik değildi "

Alpaslan" Sen şaka yapma üçüz beceremiyorsun "

Gökhan" Işıl güzel kızım Araf bizim ailenin oğlu gibidir abin gibi görebilirsin "

Babama baktım ' ciddi misin?' bakışı atmıştım ama babam çok ciddi gibiydi

" Babacım hayvanları severim ama bu yabanin alanı orman hem bu niye geldi ki yurtdışından geri gitsene" babamı bile kendine bağlamış olan bu dağ ayısı ailemi benden alabilirdi

Abartma napsın senin aileni götüne sokacak hali yok ya

Sen karışma!

Vuslat " Araf seni sevmedi belli ki " dedi abim gülerek

Yoo çok yakışıklı ama ben yeşil gözlerin hepsine karşı ayrı bir sinir besliyorum

Bora neden böyle yaptığımı bildiği için sadece gülüyordu

Bora " Araf abiyle alakası yok Işıl'ın yeşil gözlü tüm erkeklere karşı böyle"

Anıl " Sebep?" Diye sordu merakla diğerleri de merakla bekliyordu

Bora " Bu küçükken yeşil gözlü birinden söz almış büyüyünce Işıl'ı bulacak ve Işıl'ı zengin edecekmiş Işıl hala bu sözü tutulmadığın için yeşil gözlü erkeklere sinirli oluyor"

Murat " Şu an zenginsin güzelim boş ver "

" Ya bana ne ya söz verdi bana özel kütüphane kuracak ben o kütüphaneyi istiyorum!" Diye direttim

Vefa " Biz daha güzelini yaparız"

Alihan " İsteğin kütüphane olsun"

" Ben sizden istemiyorum o pislik gelip yapacak sözünü tutacak"

Bora " Işıl'ın kaç yıldır bekliyor ne gelen ne giden var "

Buket " Kızım niye boşa bekliyorsun ki gelmeyecek belli ki?"

" Daha süre dolmadı beni 20 yaşımdan önce bulacaktı yani 2 yıl kadar bir şey kaldı "

Araf " 2 yıl 2 hafta " diye demesi ile ona baktım

" Sen bunu nereden biliyorsun?" Diye sordum şüpheyle

Araf " Alp ve Alpaslan'ın üçüzü isen 2 hafta sonra 18 oluyorsunuz mantıken "

Doğru zeki bunu sevdim

" İyi " dedim ona daha fazla bakmayıp bir çatal alıp yemek yemeye başladım

Alp " 2 hafta kaldı sonra özgürüm!" Diye bağırdı kalkıp göbek atmaya başladı

Ona göz devirdim

Anıl " Çok sevinme Alp!" Demesi ile Alp'in yüzü düştü ama pek umursamayıp geri yerine oturdu

Alpaslan " Işıl Çınar'la aranda bir şey kalmadığı değil mi?" Diye sordu ona baktım

" Yakışıklım benim o salakla işim olmaz hem boşluğuma geldi hoşlandık bak bitti gitti daha önümde koca bir ömür var daha çok kişi girip çıkar"

Bulut " Girip çıkar ne be? Ne burası yetimler evi mi?" Diye sinirle konuştu

" Lafın gelişi abiş hem şu evde evlenecek olan birinin ismi geçmesin lütfen "

Vefa" İyi oldu en azından seni paylaşmam gereken bir kişi eksildi "

" Anne ya oğullarına bir şey de benle uğraşıp durmasılar hem ne bu sabah sabah sorguya çekiyorsunuz tamam Alihan abim özel harekat Bulut abim de polis onları anlıyorum da size noluyor?" Diye hızla konuşup söylendim

Buket" Çocuklar yeter susun kahvaltınızı edin okulunuza "

Alpaslan" Tamam anne "

" Ee okula kim bırakacak bizi?" Diye merakla sordum

Vuslat" benle gideceksiniz "

Kafamı sallayıp onayladım

Araf denen dağ ayısı bana bakıyordu. 'Ne bakıyorsun ' bakışımı attım

Benden gözlerini çekip önündeki yemeği beyefendi gibi yedi

Uzun boylu yakışıklı kaslı yeşil gözleri ile tamamen bir kitap karakteri gibiydi

Ben yeni fark ettim bu gerçekle şaşkınca ona baktım elimdeki çatal düşmesi ile herkes bana dönmüştü

Gökhan " Kızım iyi misin?"

" Dağ ayısı bey acaba zengin misiniz?" Diye sordum sevimli bir şekilde

Bora " Işıl!" Dedi sinirle

Araf " Evet de niye sordun?" Diye merakla sordu

Lan ilk kez bir insanın duygularını çözemiyorum!

" Uzun boylu yakışıklı kaslı zengin gizemli soğuk daha bir çok şey sayarım ama baş özellikler bunlar ve hepsi sende var kitap karakteri gibisin diyorum ki evlenek mi?"

Masada öksürük tufanı yine yel aldı. Ben dışında herkesin öksürmesi hiç normal değil

Kesin hastalar!

Anıl" Ben yanlış duydum değil mi?"diye konuştu

Buket" Kızım yemekte demeseydin keşke ölecektim neredeyse "

" Yok anne sakın ha daha düğün dernek kuracağız "

Bora" Işıl sen neden böylesin ? Beş dakika önce adama dalacak olan sen evlenme teklifi ettin yuh artık senin devreler iyice yanmış "

Bora'ya baktım

" Lan mal talih kuşu gibi düşmüş önüme kaçırırsam üzülürüm bildiğin Kitap karakteri gibi adam "

Vefa" Işıl kitap okumayı yasak mı etsek acaba sana böyle olmaz bu "

Alihan" Ilım aklından bile geçirme "

" Ama abi yalan mı? Hemen bu odunu yonturum ben adam ederim " herkesin bana sinirle bakması ve odun kafanın kahkahası ile şaşkınca herkesin ona bakması

" Sadece adam güldü sanki ilk kez görüyormuş gibi davranmayın "

Alp " Üçüz şu zamana kadar Araf abiyi güldüreni görmedim "

Çoktan gülmeyi bırakan adama baktım

" Bir şaka nereden nereye geldi off hadi cehhenneme gidelim orada kavga edecek çok kişi var şu elimin kaşıntısını geçirelim "

Buket" Kızım kavga yok "

" Ama anne kavga benim için şu yemek , su gibi ihtiyaç o olmazsa ben ölürüm "

Alpaslan" Alp'in kız versiyonu oldun "

Alp " Zaten öyle Işıl canım seni en iyi ben anlıyorum "

" Hadi kalkın " abim beni bırakması ile hızla kalkıp bahçeden eve doğru yürüdüm

Ama birden üzerime doğru koşan köpek ile çığlık atarak masaya doğru geri koştum

İlk önüme gelen kişini arkasından üzerine çıktım

Bu köpeğin benle derdi ne?

Bora kahkaha atması ile ona sinirle baktım. Şu an omzuna çıkmış olduğum kişi kim bilmiyorum ama herkes şaşkındı

Murat abim ayağa kalkıp beni kucağına aldı köpeği ise Alp çağırdı köpek ona doğru gitti

Çıktığım omuza bakınca kütük olduğunu anladım

Dağ ayısı , yabani , odun , kütük başka ne kaldı?

Sana ne lan ?

Deli 

Off tamam artık ona kütük diyeceğim tam oldu ona değil mi?

Aynen öyle

" Kusura bakmayın kütük bey köpeğe alerjim var yoksa keyfimden çıkmadım"

Bana baktı

Araf " Bulut bu kız herkese lakap takıyor mu?"

Bulut " Evet doğası bu hayret seni bu kadar sakin görmeyi beklemiyordum doğrusu yurtdışı sana yaramış"

Araf " Hala aynıyım Bulut "

Murat abim hala dikilmiş beni tutuyordu ona baktım bana kaşlarını çatarak bakıyordu

O an fark ettim burnum kanıyordu hemen kucağından inip içeriye doğru koşarak gittim

Hala kusmam ve böyle burun kanaması oluyordu ama çok sürmüyordu

Beyza abla 2 ay kadar sürer demişti haklıydı arada devam ediyordu

Burnumun kanamasını durunca hazlanıp aşağıya indim.

Vuslat abinin bizi okula bırakmasından sonra Bira ile bahçede oturduk ilk dersimiz bedendi bizim bedenci gitmişti yeni bir hoca gelecek imiş

Bora ile sohbet ederken bizim sınıfın ve okulun gazeteci lakabını alan Yeliz yanımıza geldi

Yeliz " Işıl yeni bedenci var ya?" Diye heyecanla sordu

Galiba yine onu dinleyen olmadı bu yüzden benim yanıma geldi

" Ee?" diye sordum

Yeliz Bora'yı itip hemen yanıma oturdu Bora yere düşmüştü söylenip ayağa kalktı

Yeliz " Hani 4 yıl önce okulu alan genç adam vardı oymuş ikinci bir beden hocası daha lazımmış o gelecekmiş sadece bizlere yani onikinci sınıflaya verecekmiş ders "

Bora" Adam cimri Bence off çekeceğimiz var "

" Bence de " diye söyledim. Telefonu çıkarıp öylece bomboş dolaşır iken Yeliz Bora'yla konuşuyordu

Bir süre sonra motor sesi geldi kafamı kaldırıp bakmadım

Yeliz" AAA bak bu o geldi" diye bağırdı. Ben bakmadım ama Bora'nın sesi ile bakmıştım

Bora " Yok artık" demişti kafamı kaldırıp baktım

Bunun ne işi var be?

Araf bize doğru geliyordu

Okul bu adamın mıydı? Ben hayattaki şansımı sikeyim

Çınar'ı nasıl bu kadar çabuk unuttumu herkes merak ediyordur unutmadım

Ama biliyorsunuz çok umursamaz birisiyim bu yüzden pek takmam

Araf'ı görenlerin hepsi başına toplanmıştı

Bora " Bunlar tesadüf mü?"

Hiç sanmıyorum

Yeşil göz kendini keşke bu kadar belli etmesen

" Bora bu o bizim yeşil göz aklınca aramıza girecek ve onu sevince kendini söyleyecek aptal bir aşık hadi oyununa ayak uyduralım"

Bora " Bana uyar"

Bora ile ayağa kalkıp yeni beden hocam olan yeşil göze doğru ilerledim

Bu akılsız benim herşeye tesadüf olacağına inanacağımı sandı mı cidden?

Vallaha ben isteğim gibi birisine dönüşmüş ay bana aşk benim ilk aşkım olsa bile şu an ona karşı öfkeli birisiyim

Hatta ondan nefret ettiğimi sürekli yanında söyleyeceğim köpek gibi pişman edeceğim

4 yıldır beni biliyordu ve hiç karşıma çıkmadı şerefsiz!

O yeşil gözleri bana versin ya bende daha güzel durar bence

Verdesem verir bu salak kesin

Bana verdiği sözleri tutuyordu ama biz geç geliyordu neyse geç olsun güç olmasın dimi?

Araf " Merhaba çocuklar ben yeni Beden öğretmeniniz Araf Solmaz "

Solmaz mış bekle canım ben seni solduracağım merak etme sen

Tesadüflere inanır mısınız? Bence tesadüf yoktur

Birisi ile tanışıyor iseniz illaki bir sebebi vardır

Yani ben öyle düşünüyorum

 

 

Bölüm Sonu

 

 

Loading...
0%