Yeni Üyelik
34.
Bölüm

34 : Kabus

@x1hayat1w

*Kabus*

Neden abiler bu kadar kıskanç?

Şu an Araf ve ailesi gelmişti beni isteyeceklerdi

Ama abileri yaptığı iş değildi!

Önce düzgün giyinip gelin dedik hepsi o kadar saçma giyinmişti ki rezil oldum resmen

Ben onlara böyle yapmadım ama !

Resmen kız erkek ayrımcılığı oluyor!

Fatih " … Kızınız Işıl'ın oğlumuz Araf'a istiyoruz" demesi ile kendime geldim

Ana hangi ara istemedim babam cevap vermeden Alihan abim konuştu

Alihan " Ben burada kız görmüyorum yanlış geldiniz galiba " dedi

Anıl " Evet bende görmüyorum "

Murat" İsterseniz sizi bir göz doktoruna götüre biliriz?"

Sevgi " Gerek yok oğul ama sizlere lazım gibi güzelim kızı görmüyorsunuz "

" Anne ağzından bal dalıyor resmen " dedim neşeyle

Araf ise bana göz devirdi o kadına anne dememi istemiyordu annesi öldükten sonra annesinin yerini almıştı

Ezgi şımarık olsa bile annesi adı gibi sevgi doluydu

Babası Fatih baba da öyleydi

Anlamıyorum neden bu kadar kindar bu adam

Sadece sevgisi bize

Bize değil bana!

Gökhan" Fatih ne yalan söyleyeyim sizi ilk kez şu evden kovmak istiyorum "

Fatih babam güldü

Fatih" Biliyorum kız babası olmak böyle hissediyor ama bizim Araf'ı biliyorsun herkese dünyayı zehir ediyor Işıl onu adam ederken görmeyi çok isterim "

Kocan hakkında tek iyi bir şey duymadık

Canım benim mükemmel insanlar her zaman kıskanılır

Lafta söyletmezmiş kocasına

Benden başkası ona laf söyleyemez

Gökhan " Biliyorum Fatih bende kızımı bu kadar mutlu görmek seviyorum Araf eğer kızımı üzersen seni öldürüm"

Alihan " Baba sen elini kana bulama ben zevkle yaparım"

Buket " Yeter! İsteme mi değil mi bellisiz!"

Sevgi " Ah be dünürüm işlerimiz çok böyle"

" Hadi Baba niye uzatıyor sunuz ?" Diye söyledim

Araf dışında herkesin bana sinirle bakması çok normaldi

Gökhan " Höm höm Madem gençler birbirini sevmişler bize Evet demek düşer Işıl'ı Araf'a verdim gitti"

Bu duruma çok az kişi sevinmişti

Bora " Işıl satıldın kızım" demesi ile ona baktım

" Lan sen beni hisseye satmadın mı?"

Bora " Yanlışın var ben videoyu hisseye sattım seni ise Villaya karşı sattım" demesi ile elime gelen yastığı kafasına sıktım

" Konuşma lan konuştukça batıyorsun!" Dedim sinirle

İsteme bitmişti ben zaten bitmiştim gerginlikten tüm gece ölmüştüm

Şimdi ise Araf ile bahçeye çıktık ailesi önden gitmişti

Topuklu ayakkabıları sevmiyorum ayağım ağrıdı tüm gece şu an da ağrıyordu

Araf bunu fark etmişti

Birden beni kucağına alıp çardaka doğru yürüdü. Beni çardaka bırakıp yanıma oturdu

Araf " Seni çok seviyorum Işıl bana söz ver asla ayrılmayacağız" dedi umutla

" Farik olursan seni başarım ona göre" dedim alayla bana ' senden adam olmaz ' bakışlarını yolladı

Araf " Söz verdin sayıyorum güzelim"

Topuklu ayakkabı çıkarıp çardakın dışına sıktım çimlerin üzerine gelmişti

" Bak senin yüzünden şunlara katlanıyorum ayağım ağrıdı ya "

Araf bana gülümserek bakıyordu bu hallerim onu eğlendiriyordu

Araf " Güzelim sen merak etme ben seni taşırım yürümene gerek yok "

" Araf Off ya neden şurada kavga etmiyoruz ki herşeyi Altan almak mı zorundasın!" Dedim sinirle

Araf " Evet seni altıma alıncaya kadar böyle evlendikten sonra sen benim çilemi çekeceksin "

" Demek öyle yani evlenince değişeceksin öyle mi? Evlilik iptal " dedim sert bir şekilde

Araf ise gülmeye başladı birden beni çekip kucağına yan şekilde oturdu

Giydiğim yeşil elbise biraz açılmıştı

Araf " Seni beni deli ediyorsun güzelim başka elbise mi yok hem şuna bak çok açık "

" Medeni ol! İsteğimi giyerim sana ne?!" Dedim kızgınlıkla

Araf " Giy güzelim ben sana bakana yapacağımı Biliyorum"

" Ne yapcan?" Dedim merakla

Araf " Önce gözlerini yerinden çıkarırım sonra aklındaki pis düşünceleri silmek için beynine sıkarım " dedi ciddi bir şekilde

Bazen çok ciddi oluyordu şaka mı değil mi anlamıyordum şu an olduğu gibi

Lan birde abinin peşinde olduğu Azrail çıkarsa gülmekten ölürüm

Olabilir mi? Yok canım saçmalık

Neden olmasın?

Saçmalama maydanoz!

" Bazen seni tanımadığımı düşünüyorum umarım yanılırım"

Araf " Beni tanıyor musun?"

" Evet "

Araf " Emin misin?"

" Ne demek istiyorsun Araf!"

Araf " Bilmem sence ben kimim Işıl?!"

Sinrile ayağa kalkıp ona baktım

" Araf beni deli etme noluyor söylesene!"

Araf " Azrail benim Işıl!" Dedi gururla

Bana bakıp gülüyordu

Ben sana demiştim !

Nefes nefese uyandım. Yine Araf'ı görmüştüm yine güzel anılar ve herşeyi yok eden Araf!

Abimin Azrail lakaplı birisinin peşinde olduğunu biliyordum Araf'la uyuduğum gecenin sabahında Araf odadan çıkınca banyoya girmiştim ama duvardaki taşın farklılığı gözüme takılmıştı

Evdeki bir çok gizli kamera gibi bir çok farklı şeyler gibi gözüme takılmıştı

Gizli bir geçit ve Araf'ın Azrail olduğunu öğrenmiştim

Üzerinden 2 gün geçmişti ama ben hala etkisindeyim

Araf'la bir daha konuşmamıştım defalarca aramıştı defalarca gelmişti

Ondan duyduğum en son kelimeydi 'Ben Azrail'im Işıl 'demesiydi

Abimler sürekli ne olduğu soruyordu ne yapacağımı bilmiyorum

O bir suçlu!

Biliyorum!

Onu seviyoruz hapiste çürüsün mü?

Bilmiyorum!

Yataktan kalkıp banyoya girdim bir duş alıp çıktım. Gülümsem solmuştu

Canım yanıyordu ne yapmam gerektiğini bilmiyordum Bora'ya bile ilk kez bir derdimi anlatamadım

İlk kez kendimi tekrardan yanlız hissettim. Hep bir umutla onu beklemiştim

Bana gelmişti ama bir suçlu olarak ben özel bir time katıldım! Ve şu an onun peşindeyiz!

Lânet olsun napacağım ben?!

Araf'la konuş

Onunla konuşmak istemiyorum!

Neden bana yalan söyledi neden bana en başta söylemedi?!

Böyle bir tepki vereceğini bildiği için!

Düşünmek istemiyorum unutmak istiyorum!

Herşeye burnunu sokarsan böyle zırlarsın

Sen tam bir pisliksin!

Üzerimi giyinip alt kata indim. Bu iki gün boyunca herkes neşelenmem için çabalıyordu

Herkes Araf'la kavga ettiğimi düşünüyordu

Ne yapacağımı şaşırmıştım

Bahçedeki kahvaltı masasına geçtim hepsini sadece günaydın demiştim

Konuşmak istemiyordum. Canım hiç bir şey yapmak istemiyordu

Alihan " Ilım abicim Araf'la konuşmak ister misin?"

Anıl " Sizi yanlız bırakacağız Işıl seni böyle görmek istemiyoruz " kafamı kaldırıp abimlere baktım

" Çok mu kötü gözüküyorum?" Diye sordum

Alp " Yok kız taş gibisin maşallah da yüzün gülse daha güzel olacak "

Alpaslan" Işıl seni kimse üzgün görmek istemiyor"

Ne yani üzgün halimize katlanamazlar mı? Bak gördün mü onlarda senden soğudu seni kimse sevmiyor!

Kes sesini maydanoz!

" Peki" diyip ayağa kalktım. Hızla adımlarla içeriye oradan sonra odama telefonu alıp hızla evden çıktım

Ne yapacağımı bilmiyorum nasıl davranmam lazım bilmiyorum

Çıkmaz sokakta kalmıştım gidecek bir yer yoktu

Seni kimse sevmiyor herkes yalan

Benden ne istiyorsun aptal ses !?

Senden artık gerçekleri görmeni istiyorum

Ne gerçeği anlamıyorum seni! Artık yoruldum ama !

Sen salaksın!

Sensin salak!

Sinirle yürümeye başladım ne kadar yürüdüm bilmiyorum ama sabah evden çıkmıştım dimi? Akşam olmuştu sahile kadar yürüyerek gelmiştim

O kadar yolu düşünmekten yürümüştüm fark etmemiştim bile

Araf'ı adalete vermem mi lazım yoksa gizlemem mi?

Ben bir yemin ettim! Devlete ihanet edemem!

Ne yani aşkına ihanet mi edeceksin?

Ne yapacağım bilmiyorum!

Omuzumda hissediğim elle arkamı döndüm. Araf'ı görmem ile geriye doğru çekildim

Gözlerin altı moralmış gözleri kızarmıştı yorgun ve bitkin gözüküyordu

Hatta karşımda yıkılmış bir Araf vardı

Araf " Işıl " dedi özlemle

Ne demen gerekiyordu ne yapmam lazımdı? Bilmiyorum

Şu an ona sarılmak istiyorum hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum beni üzen o yaram oydu helhemim de oydu

" Araf senin ne işin var burada!?" Dedim sinirle bir daha karşıma çıkmamasını söylemiştim

Araf " Işıl lütfen beni dinle yalvarıyorum beni dinle bir kez" dedi yalvarır bir şekilde

" Dinleyecek ne var!? Defol git bir daha karşıma çıkma sakın!" Diye bağırdım

Araf birden bana sarılması ile kala kaldım

Burnuma gelen deniz kokusu ile gözlerimi kapattım onu deli gibi özlemiştim!

Kafamı göğüsüne koydum ağlamaya başladım

Araf ise saçlarımı okşayıp öpüyordu

Araf " Seni çok özledim" dedi içli bir şekilde

" Araf gerçekten çok yoruldum sürekli kabus görüyorum Araf ben yapayanlız kalmış gibi hissediyorum" dedim ağlayarak

Beni kucağına alması ile daha çok ağladım

Araf " Dök içini güzelim ama bir kez beni dinle yalvarıyorum sadece bir kez dinle ondan sonra ne yaparsan kabulümdür "

Kafamı hafif salladım

Beni kaldıramazdı ama belki bir açıklama ne bileyim onu affedecek en ufak şeye ihtiyacım vardı işte

Arabanın kapısının açılması duydum Araf benimle birlikte arabaya bindi gözlerimi hiç açmadım ama seslerden anlıyordum

Kapı kapandı ön taraftan açıldı ve kapandı sonra arabayı çalıştırdı

" Nereye?" Diye sordum yorgun bir şekilde ağlamam dinmişti ama hala kendimi kötü hissediyordum

Araf " Evimize güzelim" dediğini duydum kaç gündür düzgün uyumadığım için uykum geliyordu

Araf'ın yanında huzurlusun

Öyleyim!

Kendimi uykuya teslim ettim

° Araf Solmaz °

Işıl iki gündür ona ulaşmak için herşeyi yapıyordum abileri bile bana yardımcı olmaya çalıştı

Ama Işıl inatçıydı!

Uykusuz geceler geçiyordum ama umrumda değildi Işıl'ın sesini özlemiştim

Ona ulaşamamak bana ne kadar kötü bir şeydi bilemezsiniz

Uzun zaman sonra ilk kez ağladım ağlamamın sebebi Işıl'dı

Canımda can gidiyordu sanki onu çok özlemiştim. Ona gitmek istiyorum ama ne yapacağını de merak ediyorum herkese kavga ettiğimizi söylemişti

Ne kadar kötü olduğunu biliyordum ne yapacağını merak ediyordum

Ne kadar yıkıldığını ne kadar çıkmazda olduğunu ona Azrail olduğumu söylediğim anda görmüştüm

Ne kadar çıkmazda olduğunu biliyorum

Alihan abiden gelen mesaj ile Işıl'ın evden çıktığını öğrendim Baran zaten sürekli orada bekliyordu hızla evden çıktım

Onunla konuşmam en çokta onu görmem ve ona sarılmam lazımdı

Kokusunu özlemiştim. Ona sarılmaya o kadar ihtiyacım vardı ki?

Onu göreceğim için deli gibi heyecanlıydım. O kadar çok özledim sanki asırlardır onu görmüyordum

Daha önce nasıl uzaktan izlemeye dayandım ben bile şaşkınım

Işıl'ın evlerinin iki sokak altında arabadan inip öylece sokakta yürüyordu dalgındı

Peşinden yürüdüm bazen aynı yerleri dolanıp durdu bazen eski evinin sokağına doğru gitti sonra başka bir yere akşam oluncaya kadar dolanıp durdu

Sanki Işıl ne yaptığının farkında değildi sadece dolaşıyordu öylece

İkilemde kaldığını biliyorum güzelim

Ona sarılmak istiyorum ama vereceği tepkiden korkuyorum doğrusu

Sahile gelince herkesten uzakta öylece denize baktı hayır denize bakmıyordu düşünceleri ile boğuşuyordu

Bora bile ne olduğunu bana sordu ona bile söylememiş. Işıl'ın ilk kez Bora'dan bir şey sakladığını görüyorum doğrusu

Beni ne kadar sevdiğini gözlerinden görebiliyorum miniğim

Ona doğru gidip omzuna dokundum bana döndü şaşkınca baktı sonra sinirle ve öfkeyle

Ama hiç nefret yoktu

Sinir ve öfkenin ardındaki özelimi görüyordum hala beni seviyordu

Biz birbirimize ilaçız Işıl

" Işıl" Dedim özlemle

Işıl " Araf senin ne işin var burada!?"dedi sinirli bir şekilde beni süzmüştü halime üzüldüğünü görmüştüm

"Işıl lütfen beni dinle yalvarıyorum beni dinle bir kez" dedim yalvararak

Ben Araf Solmaz ilk defa birisine yalvardım

Onun için ölüme göze almış iken yalvarmak hiç bir anlam ifade etmiyordu

Işıl " Dinleyecek ne var!? Defol git bir daha karşıma çıkma sakın!"dedi öfkeyle

Daha fazla dayanamayıp ona sarıldım önce kafa kaldı sonra o da bana sarıldı

Saçlarını okşayıp öptüm. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Ruhumun sana gerçekten de çok ihtiyaçı varmış

Şu an ise kucağımda uyuya kalmıştı. Saçları ile oynuyordum

Uykusuz kalmıştı benim yüzümden bir kez daha kendime kızdım ona daha nazik olmam lazımdı

Ne kadar güçlü olsa da bir o kadar da kırılgan bir yapısı vardı zaten beynindeki ses en kötü olayda ona daha çok baskı yapıyordu

Benim miniğime ben zarar vermiştim

Zamanı geriye alabilsem keşke seni üzecek tek bir şey yapmazdım o zaman

Yanımda bile bir insan nasıl özlenir ilk kez anlamıştım

Ben bana bakan o sevgi dolu gözleri özlüyorum

Bana verdiği sevgiyi özledim ne kadar alaya alsa bile beni ne kadar sevdiğini biliyorum

Onun yanında çocuk olmayı özledim

Benim o hallerimi gören tek kişiydi

Ben herşeyden vazgeçerim ama Işıl senden vazgeçmem güzelim

Malikaneye gelince Işıl'ı ile arabadan indim. Hızla malikeneye girip kucağımdaki meleği odama çıkardım yatağa yatırıp üzerini örtüm

Biraz dinlensin o da bende yorgunduk

Telefonu alıp Alihan'a haber verdim sonra üzerime değiştirip hızla Işıl'ın yanına geçip yattım

Uyur muyum? Bilmiyorum ama saçları ile uzun süre oynayacağım kesindi

Şu an o kadar tatlı ve masumdu ki insanın baktıkça bakası geliyordu

Saniyeler dakikalar hatta saatlerce onu izledim en sonunda yoğunlukla uyuya kalmıştım

Gözlerimi açmamım sebebi kucağıma tırmanan Işıl yüzünden olmuştu

Işıl zorla kucağıma çıkıp bana sıkaca sarılmıştı kafasını boynuma gömmüştü

Bende biraz saçları ile oynayıp alnı ve yanağını öptüm hafif çıkmaya başlayan sakalarım yüzünden öptüğüm yerini geri eliyle kaşıyordu

Bu görüntü hoşuma gidince debir kaç daha yanağını öptüm yine eliyle kaşıdı daha fazla bana sokul mızmız bir çocuk gibi konuştu uykusunda

Işıl " Araf uykum var lütfen dur artık" dedi çocuk zararlar gibi ona bakıp gülümsedim

" Peki güzelim şimdi uyu sabah konuşuruz"

Bende ona sıkıca sarılıp geri uyukuya bıraktım kendimi

 

 

Bölüm Sonu

 

Loading...
0%