Pastanın gelmesi ile hemen pastayı tabağa koyup salona geçmiştim film izleyerek yemeye başladım

Araf ise hala susuyordu

Adamı dize getirdin be!

Sen hala burada mısın bir git Allah aşkına!

Gidiyorum bay

Bir süre sonra Araf sessizce ve usul usul bana yaklaştı ben televizyona bakıyordum

Fark etmediğini sanıyor galiba ama fark ediyordum

Koltuğun bir ucunda ben diğer ucunda o vardı kafasını dizlerimin üzerine koyması ile ona baktım

Yeşil gözleri çok masum bakıyordu

Ama bana böyle bakarsa olmaz ki?

İstemsizce gülümseyip saçlarını okşamaya başladım. Huzur ve mutlulukla gülümseyip gözlerini kapattı

Şu an ne kadar yakışıklı olduğunu biliyor mu acaba?

Eğilip burnunu öptüm

Şaşkınca gözlerini açıp bana baktı bende gülümseyip kafamı kaldırıp geri filme döndüm

Araf ise gözlerini kapattıp öylece yattı

Zaten akşama çok kalmamıştı. Akşama kadar öylece sessizce oturduk

Ben televizyon izledim o dizlerimde yattı arada arkadaki saçlarımı öne getirip onlarla oynuyordu

Her elimi saçlarından çekmem ile geri elimi saçlarına getiriyordu mızmız bir çocuk gibiydi

Araf " Işıl ya benimle ilgilen artık" demesi ile ona baktım

" Bir saattir kimin kafasını yoluyorum ben ?" Diye söylendim

Araf " Işıl ama bana bakmıyorsun ki" dedi çocuk gibi

Kumandayı alıp televizyonu kapattım

" Oldu mu?" Diye sordum

Araf kafasını kaldırıp yan tarafıma bana dönerek oturdu

Beni kucağına alıp ayağa kalktı

" bırak beni" dedim sinirle

Araf "Neden seni bırakayım? Sevgilin değil misin? İstediğin zaman seni kucağıma alabilirim"

" Saçmalama ara bırak kendim yürürüm "

Araf" Hayır" dedi sert bir şekilde

Araf beni odasına doğru götürmeye başladı odasına gelmemiz ile yatağa bıraktı beni kendisi de dolaptan kıyafet alıp banyoya gitti

Ben ise yatakta onu uslu uslu bekledim

Sen ve usluluk aynı cümlede çok yanlış

Yanlışsa doğrut

Araf hala banyoda iken ben hemen odadan kaçtım. Mutfağa geçip kendime bir şeyler aldım Sonra hemen bahçeye çıktım

Etraf çok güzeldi Ben de havuza doğru gittim havuzun yanına gelince oturup ayakkabılarını çıkardım ayaklarıma havuza sokup soğukluğu hissettim

Bahçe manzarası gerçekten güzel Buradan şehrin manzarası çok güzel

Dolaptan bulduğum keki yemeye başladım

Eminim odaya geldiğinde beni görmeyince delirmiştir neyse delirsin zaten delirmeyi en çok o hak ediyor beni üzdüğü günlere sayar

Kısa süre sonra Arap içerden öfke ile çıktı beni havuzun başında görünce derin bir nefes verdiğini gördüm

Salak şey bana bir şey oldu diye korkmuş

Hızla ve öfke ile yanıma doğru geldi

Galiba büyük sıçtım!

Araf " Işıl sen ne yapıyorsun?! Her yerde seni aradım delirtmek mi istiyorsun beni!?" Dedi öfkeyle ve sinirli

" Delir beni üzdüğün günlerin hatırına delir bir zahmet"

Araf "Yine en başa mı döndük Işıl!?"diye sordu

" Biz zaten hep en baştaydık hiç ilerlemedik ki geri zekalı "

Araf " Sen insanı deli edersin kızım "

"Evet canım o kadar güzel ki herkes benim için delirebiliyor"

Araf " Senin bu egona hayranım "

" Sadece egoma mı?"diye sordum

Araf " tabii ki de Hayır senin her şeyine hayranım "

" Aferin şöyle adam ol" dedim tebrik eder bir şekilde

Araf ise bu halime gülmüştü. Sonra yanıma gelip oturdu kendisi de benim gibi ayaklarını havuzun suya soktu

Beni kendisine çekik sarıldı

Kafamı göğsüne koyup huzurla gözlerini kapattım

Araf saçlarını okşayıp öpüyordu.

" Ben de en sevdiğin fiziksel özelliğim ne?" Niye sordun meraklı Araf'a

Araf "Her şeyine"

" En çok sevdiğin bir şey olmalı illaki" diye inatla sordum

Araf derin bir nefes alıp saçlarımı öptü

Araf " saçların"

" Hmm Tahmin etmiştim"

Araf " Peki senin ben de en sevdiğin fiziksel özelliğim ne? " Diye sordu bu sefer kendisi merakla

Düşünür gibi yaptım Bir süre sonra kafamı kaldırıp gözlerine baktım

" Tabii ki de gözlerin hayran olduğum yeşil Gözlerin "dedim neşeyle

Araf ise sağ elini kaldırıp yanağıma koyup okşadı Ben de kedi gibi yanağımı onun eline daha çok bastırdım

Bu halime güldü Ben de onun gülmesi ile güldüm

Ah yavaş yavaş bana yaklaşıyordu gözleri dudaklarındaydı galiba beni öpecek

Gözlerimi kapatmış onun beni öpmesini bekliyorum

Ama beni öpmedi ikimiz de suya düşmüştük

Nasıl olduğunu anlamadan hemen kendimi suyun yüzeyine yüzerken buldum

Düşmüştük Biz Araf umarım beni suya atmamışsındır yoksa seni öldüreceğim!

Kafamı sudan çıkartmam ile derin derin nefesler aldım o sırada gülme sesi ile havuzun başına baktım

Abimler üçüzler ve Bora hepsi buradaydı

Lanet olsun hepsi bizi suya atmıştı neden her anın içine etmek zorundalar!?

Araf ise sudan çıkması ile onlara sinirle sonra bana baktı baştan aşağıya beni süzdü

Sırılsıklam halim hoşuna gitmiş gibi gülmeye başladım

Araf " Işıl senin bu halin çok seksi" niye dalga geçti

Ona öfke ile baktım ama hiçbir fayda etmedi bana hala gülüyordu

Alihan " Araf senin gözlerini oymadan çek kardeşimden gözlerini!" Dedi öfkeli bir şekilde abim

Vefa " Işıl gel kardeşim hava soğudu hasta olursun havuzdan çık " dedi havuzun yanına gelip eğildi ve bana elini uzattı

Abime sinsice gülümseyip elini tuttum onu kendime doğru çekip suya düşmesini sağladım

Herkes bu duruma güldü benim gibi ne ya Her zaman ben mi ıslanmak zorundayım?

Yeşil yanlış hatırlamıyorsam abilerini sırılsıklam etmiş ve hepsini piranalara yem etmiştin

Çünkü o zaman Bulut abiciğim onu hak etmişti

Senin gibi bir düşmanım olmazsını geçtim kardeşim olmasını bile istemem

Sanki ben sana meraklıyım

Birden ayaklarımdan çekilmem ile geri suyun içine girdim son anda nefesimi tutmuştum

Araf bana gülerek bakıyordu bana yaklaşıp birden beni öpmesi ile kala kaldım

Sonra ne olduğunu size söyleyim

Abiler üçüzler hatta Bora bile suya atlayıp bizi ayırdı suyun içinde abimler Araf'ı boğarken Alp ve Alpaslan beni havuzdan çıkarıp üzerime havlu verdiler

Ana kocamızı öldüyorlar

Benim kocam o!

Lan adam öldü hala seni benim kavgası mı yapacağız?

Doğru!

"Alp bir şey yapsana öldürmek üzereyim daha çabuk yetiş"

Alp " Bana ne ya ?"diye söylenip onları izledi

Araf çevik hareketlerle onları engelliyordu yüzerek kaçıyordu

Neden yaptığını anlamamıştım bizi suya attılar hepsi ıslansın diye beni öptü

Ama ben hala olayın şokun dayım

Araf sonunda sudan çıkıp bana gülümseyip yanıma doğru havuzum etrafından koşarak geldi

Yanımdaki Alp ve Alpaslan'ın çevik bir hareketle suya atıp beni omzuna alıp eve doğru koştu

Ana popoya bak güzelmiş

Kafamı kaldırıp havuza baktım abimler ve diğerleri havuzdan çıkmış bize doğru geliyordu

Kaçırıyor bizi

Evet! 

Düştüğümüz şu durum ne kadar da komik eve girmemiz ile Araf kapının yanındaki bölmeden bir şeyler yaptı

Ve evde robotik bir ses yükseldi

24 saat geçerli güvenlik sistemi çalıştı eve giriş ve çıkışlar engellendi

Ne ! Oha !

Araf beni indirmesi ile ona şokla bakıyordum

24 saat aynı evde kilitli kaldınız çocuk yapın hemen!

Ağzına sıçarım bak kes sesini!

Araf " Alihan abin kesin beni öldürecek zor elinden kurtuldum" dedi boynunu ovarak dedi

Boynu kızarmıştı

Parmak uçlarımda yükseklik boynunu öpmem ile kaskatı kesildi

Araf " Güzelim zaten şu halin bile beni zorlar iken bence arkana bakmadan kaç" dedi hızlanmış olan solukları ile

Kollarımı boynuna dolayıp ona baktım

" Naptım ki?" Diye sordum masumca

O bana bakıp iç geçirdi

Araf " Kalbimi çaldın daha napacaksın?" Diye karşılık verdi

Bu laflarına eriyorum be adam

" Ne yani hırsız mıyım ben? Ama sen benikini ilk çaldın diye çaldım sen çaldığın kalbimi ver bende seninkisini vereceğim"

Araf " O kalp bana daha çok lazım beni ki sende kalsın seni ki de bende "

" Tamam kalsın zaten kalbimi verseydin bile vermeyecektim ben bu kalbi benimkisinden daha çok sevdim "

Araf " Şu an seni öpmek istiyorum ama öpersem duramam bu yüzden yukarıya odana git ve üzerini giyinip salona gel " dedi itiraz istemeyen bir şekilde

Kafamı sallayıp onayladım sonra Araf'tan ayrılıp direkt odama doğru yürüdüm

Odama gelince hemen üzerimi değişip geniş salona geçtim salona geldiğimde Araf daha gelmemişti ben de koltuğa oturup onu beklemeye başladım

5 dakika sonra Araf'ta gelmişti

Bir film açıp sonra bir battaniye ile yanıma geldi beni kucağına çekerek güzelce koltuğa yerleştik filmi izlemeye başladık Ben izlerken o saçlarınla oynayıp öpüyordu

Uykum gelirken gözlerimi kapatıp Araf'a sıkıca sarılarak uyudum

En son hissettiğim tek şey benim kucağına alması ve sonra yumuşak bir yere koyulmamdı

° Yazardan °

Abi tayfası dışarıda kalmış kapı ile bakışıyordu

Yaşadıkları şoku atlatmaya çalışıyordu ama şu an evin içinde kilitli olan kardeşlere ve yanında olan sevgilisi ile hepsi deliye dönmüş

Alihan Bu sistemlerin bildiği için hiçbir çıkışın olmadığını da biliyor bu yüzden direkt arabasına doğru yürüdü

Hala kapının önünde olan kardeşlerine döndü

Alihan "Boşuna beklemeyin bir gün boyunca o kapağı yatağa açılmaz" diyip arabasına binip gitti

Bora'nın pek de umurumda değildi bu yüzden o da oradan ayrıldı

Sadece aniden ışıl'ı kıskanmıştı o kadar zaten Işıl'ın mutlu olması onu da mutlu ediyordu bu yüzden direk oradan gitmişti

Alp ise düşüncelerinden abisinin sesiyle çıkmıştı

Alp geçen gün Işıl için çikolata almak için markete gitmişti orada gördüğü kızı hala aklından çıkarmıyordu çok tatlı ve güzeldi

Bugün ise yine görmüştü adını bile bilmediği bir kız kaç gündür aklını bulandırıyordu

Cem'e karşı bir duygusu olmadığını anlamıştı sadece Cem'in davranışları onu germişti

Sürekli kendisinden şüphe etmesine sebep olmuştu

Ama o kızı gördüğü andan beri aklını kaybetmiş gibiydi

Abilerin arabalara gittiğini görünce hemen koşarak o da gidip bindi

Alpaslan ne kadar Işıl'ı kıskansa bile iki gün sonra onu böyle mutlu görmek onunda mutlu etmişti

Aslında abilerin hepsi Işıl'ın neşesinin geldiğini görünce mutlu olmuştu

Ama napsınlar kıskanırlardı işte

Bulut ve Vuslat ne kadar Araf'ın ne zaman böyle birisine dönüştüğünü düşünüyorlardı

Resmen adam evrim geçirmiş gibiydi

Ama bunların hepsinin Işıl'a özel olduğunu biliyorlardı bu yüzden mutlulardı kız kardeşini mutlu edeceğini biliyorlardı

Kara ailesinin hepsi Araf'ı seviyordu

Buket hanım oğlu gibi gördüğü Araf'ın kızıyla evlenmek isteğini öğrendiğinde beri daha mutluydu

Artık gerçekten oğlum oldu diye düşünüyordu

Gökhan bey ne kadar kızını bu kadar erken evlenmesine karşı olsa bile Araf'a güveniyordu

Herkes mutluydu huzurluydu

Ama mutsuz insanlarda vardı mesela Cem

Cem grupta Alp'in bir kızdan söz etmesinden sonra umutları tamamen bitmişti

Gay barına gelmişti geldiğinden beri sürekli içiyordu

Geldiğinden beri izlendiğini bilmiyordu

Onu izleyen adamdan habersiz içiyordu.

Cem'in içtiği içki bitmişti bardağı baş aşağıya tutup bardağın götüne vuruyordu

Cem " Lan içki bile bana garez ediyor çık lan saklanma " diye söylendi bardağı gözüne getirip içine baktı

Cem " Yuh be kaçmış Lan sikmeyeceğim seni gel şuraya biraz içeceğim" dedi söylendi

Onu izleyen adam ise onu bu hallerine güldü sarhoş iken saçmalayan çocuk sayesinde uzun zaman sonra ilk kez gülmüştü

Cem bundan habersiz hala içkiye gelmesi için ikna etmeye çalışıyordu

Cem " Bak ben zenginim gel para vereceğim" dedi

Adam bu sözlerden sonra yüzü düşmüştü

Zengin bir çocuğun senle işi ne diye düşündü

Zengin değildi daha çok sürekli çalışırdı bu gece ise kafa dağıtmak için gelmişti

Ama fazla içmezdi eve sarhoş dönmezdi

Kız kardeşi ve annesinin onu o halde görmesini istemezdi

Babası gibi olmamak için orantılı içerdi

Baba gibi sarhoş olupta ailesine zarar vermek istemezdi aslında kimseye zarar vermek istemezdi

Şu an ise o tatlı çocuğa takılı kalmıştı gözü

Niye bu kadar içiyor acaba? Diye düşündü

Gay olduğunu öğrendiğinde daha lisenin başlarındaydı sürekli çevresi bu yüzden onunla alay etmişti hatta babası defalarca dövmüştü

Şu an ise 22 yaşına gelmişti hala ona nefretle bakan gözleri görüyordu hala dışlanıyordu genç adam

Bir garsonu çağırıp çocuğun içkisini tazeletti

Çok uzak değildi çocuk kendisinde geldiği andan beri dikkatini çekmişti

Eğlenmeye değilde kafa dağıtmaya geldiğini anlamıştı genç adam hemen

Cem ise tazelenen içkisini dikleyip içiyordu

Alp'e karşı aşk olup olmadığını bilmiyordu ama ondan hoşlanmıştı ilk kez gay olduğunu o zaman anlamıştı zaten

İlk başta kendisine yedirmedi sonra zamanla kabullendi herkes aynı olacak değildi

Kabullenince ilk annesine anlattı. Annesi ona karşı tavır almadı daha çok ona sevgiyle yaklaşıp destekledi

Sonra babasına söyledi babası ise bir süre sessiz kalmıştı Cem ise babasının kötü bir şey diyeceğini sanmıştı

Ama aradan iki gün sonra babasını odasına gelip Cem'in saçlarını okşayıp öptü

Cemal " kimin ne olacağına biz karar vermeyiz farklılıklar bizi biz yapan şeylerdir bundan utanma ama bil ki herkes buna sıcak bakmak istersen sakla istersen herkese söyle senin seçimin oğlum bil ki hep yanındayım " demişti ona Cem babasının sözlerini bir kez daha zihninde duyması ile gülümsedi

O kadar çok içmişti ki kendisinin şoförünün bile numarasını bulamıyordu

Genç adam ise onu izliyordu gideceğini anlamıştı içki içmeyi bırakmasından

Direk öküz gibi bakmıyordu çocuğa yan gözlerle onu izliyordu

Cem " Lanet numara yerdesin sende mi kaçtın!" Diye öfkeyle söylendi

Genç adam ise çocuğun bu hallerine kahkaha atmamak için kendisini tutuyordu

İçtiği içkiyi bırakıp onun yanına gitti

-"Affedersiniz yanlışlıkla kulak misafiri oldum isterseniz birde ben bakayım sarhoş olduğunuz için görmüyor olabilirsiniz " dedi genç adam sakin bir şekilde

Cem ise yanından gelen ses baktı kendisinden bile uzun olan adama baktı

Sarhoş olmasından dolayı onu tam göremiyordu bulanık gibiydi daha burnun ucunu bile göremiyordu

Cem " Gerek yok!" Dedi yine de sert bir şekilde

Adam hırsız bile olabilirdi bunu göz almazdı

Sarhoş bir şekilde sabaha kadar eve dönemezdi

Adam ise onu bu dediğini takmadı çünkü ne kadar içtiğini en iyi o biliyordu

Kıvırcık siyah saçlı kesndisinden 10 santim kadar kısa hafif esmer teni normal kahverengi gözler onu hemen etkilemişti

Genç adam uzun zaman sonra ilk kez birisinden etkilenmişti ama şansına o da zengin bir züppe idi

Telefonu eline aldı hayatı boyunca çalışsa almazdı bence bu telefonu

Şifresi olmamasına şaşırdı

Numaralara girdi ama kimi arayacaktı ki?

Cem ise telefonunu geri almak için uzanırken dengesini kaybedip düşeceği an genç adam son anda fark etmiş ve Cem'i tutup yerine sabitledi geri

-" Evet söyle bakalım genç çocuk kimi arayım"

Cem " Belevi'nin özel şoförü onun ara " dedi

Genç adam çocuğun saçmaladığı düşünürken telefonda böyle bir numara var mı diye baktı yine de

Öyle bir numara bulması ile hem şaşırdı hem de sevindi en azından daha fazla burada vakiti gitmeyecekti

Artık eve gitmesi lazımdı genç adamın kız kardeşi onsuz uyumazdı

Genç adam hemen numarayı aradı ilk çalışta açılmıştı

+" Buyrun Cem bey bir isteğiniz mi vardı?" Genç adam duyduğu adam sesiyle cidden de zenginmiş diye geçirdi içinden

- " Merhabalar şu an Cem gay barında onu alsanız iyi olacak"

+" Peki hemen geliyorum" diyip kapattı

Genç adam telefonu geri çocuğa verdi

-" Şoförün gelecek " dedi Cem ayağa kalkıp çıkışa doğru gitmeye çalıştı

Genç adam ise çocuğun bu hâliyle iç çekip ona yardım etti

Dışarıda çocukla beraber bekledi arabayı

Cem " Sağol kardeş yardımın için gece gece yük oldum" dedi genç adam duvarın dibine çökmüş olan çocuğa bakıp iç çekti

Eğilip kıvırcık saçlarını okşadı Cem ise saçlarındaki el ile kafasını kaldırıp ona baktı

Tek dikkatini çeken şey bal rengindeki gözler olmuştu

Cem " Gözlerin güneş gibi parlıyor Güneş adam ol sen " diye saçladı

Genç adam ise gülmeye başladı

-" Peki olurum" dedi kabul eder bir şekilde

Bir süre sonra gelen şoför ile genç adam oradan ayrıldı

Cem gördüğü bal rengi gözleri unutamadı

Genç adam ise Cem'i unutamadı

Tesadüfen iki kalbte birbirine bağlanmıştı

Bölüm Sonu

Ben isim bulamadım sizce Güneş adamın ismi ne olsun?