Yeni Üyelik
37.
Bölüm

37 : Yabancı

@x1hayat1w

° Yazardan °

Çınar'ın düğünü olduğu için Işıl zar zor Araf'ı ikna edip evin kilidini açtırmıştı

Herkes düğün için hazırlanır iken Cem daha da uyuyordu başının ağrısı ile gözlerini açtığında saat öğlen oniki olmuştu bile

Ofla pufya yataktan kalkıp banyoya girdi

Dün gece aklına yavaş yavaş geldi

Bal rengi gözler gözünün önüne geçti.

Cem "Güneş adam "diye mırıldandı

Hemde gay barda tanışmıştı aklından çıkarmıyordu bal rengi gözleri

Duştan sonra geri odasına gelince telefonu eline aldı mesajlara baktı sonra tarih gözüne takıldı

Çınar'ın düğünü olduğu anlayınca hemen dolabına koşup hazırlandı telefonu alıp evden çıktı

Düğün hediyesi filan alması lazımdı

Araf ise o zibidinin düğününe gitmek istemese bile Işıl'ın yanda olacaktı etrafta çakal çoktu

Şu an ise yurtdışıdan gelen üvey erkek kardeşini almaya hava limanına gelmişti

Daha 19 yaşında olmasına rağmen hala çocuk gibi olan kardeşine ne kadar sinir olsa da Ezgi'den daha çok seviyordu

Nerede kaldığını merak ettiği kardeşi sonunda gelmişti

Yasin " Abilerin en yakışıklı en güçlüsü en iyisi" diyerek Araf'a sarıldı

Araf ise kardeşinin bu hallerine alışkın olduğu için ondan ayrıldı hemen

Acaba geldiği an yine ne isteyecek diye düşündü Araf

Araf " Hoşgeldin Yasin yine ne istiyorsun?" Dedi bıkkınca

Yasin " yakışıklı abicim yeşil gözlerine Kurban olduğum abim canım abim abilerin en iyi abisi…" Araf'a daha fazla dayanamayıp sözünü kesti

Araf " Lan ne istiyorsun hemen söyle!" Dedi sinirle

Yasin " Peki şu senin siyah motoru bana versene " dedi hevesle

Araf " Hadi yürü gidelim şuradan hem motoru yengene verdim o da arkadaşına verdi " demesi ile Yasin elinde olan valizini şokla bıraktı

Yasin" Ne! Siyah o güzelim motoru verdin mi bana bile vermedin sen pislik bir abisin dünya üzerinde senin kadar cani bir abi görmedim!" Diye bağırdı

Motor kaç defa istemesine rağmen vermemişti yengesi olacak kızdan şimdiden nefret etmişti

Araf " Sus lan yürü yoksa burada kalırsın " diyip çıkışa doğru yürüdü

Yasin ise söylene söylene valizini alıp abisinin arkasından ilerledi

Araf ise hala çocuk gibi olan kardeşinin hiç değişmeyeceğini düşünüyordu

Kaza ailesinde herkes akşam olacak olan düğün için hazırdı

Alp marketten birşeyler alacağım bahanesiyle evden çıktı.

Aslında tek derdi o kızı tekrar görmekti. Kısa süre markete gelmişti

Aslında böyle küçük maketlerden hiç almazdı bir şeyler o gün tek derdi Işıl'ın yüzü gülüsün diye en yakındaki markete gelmişti

Şu an ise markette o kız yoktu yüzü düşmüştü. Bir sürü çikolata alıp öylece sokaklarda yürüdü

Bir sokta durup oyun oynayan çocuklara baktı. Hepsi çok tatlıydı

Elindeki onca çikolatayı yiyemeyeceği için çocuklara vermek için onlara doğru yürüdü

Alp " Çocuklar çikolata yemek ister misiniz?" Diye sordu çocuklar ona dönüp poşete baktılar hepsi hemen başına gelmişti hepsine çikolata verirdi

Evlerinin bahçesinde oturup top oynayan kardeşini izleyen Canan birden çocukların bir tarafa doğru koşması ile ayağa kalkıp bahçe kapısına doğru yürüdü

Bir kaç gün önce markette görmüş olduğu çocuktu zengin olduğunu her halinden anlamıştı

Çocuklara çikolata verdiğini görmesi ile sinirle bahçeden çıktı

Ya çocuklara zarar verecek bir şey varsa diye geçirdi içinden

Canan " Çocuklardan uzak dur! Çocuklar almayın bir şey!" Diye çocukları da uyardı

Alp duyduğu sinirli sese baktı. Gördüğü kızla şaşkınca kala kaldı

Umut " Ama abla çikolata veriyor abi " dedi masumca Canan'ın küçük kardeşi

Canan kardeşine bakıp göz devirdi

Çocuklar gerçektende çok saf

Sinirle zengin çocuğa doğru yürüdü

Alp ise kızı tekrardan görmenin heyecanını yaşıyordu

Canan " Çocuklardan uzak dur!" Dedi sert bir şekilde

Alp ise yeni fark ettiği durumla hemen açıklama yaptı

Alp " Beni yanlış anladın sadece marketten fazla almışım bende çocuklar sever diye verim dedi geç gördün mü bilmiyorum aynı markette idik oraya sora bilirsin oradan aldım" dedi hemen

Canan ise kendisini hatırlamasına şaşırmıştı

Karşındaki çocuğun birde hemen kendisini açıklaması hoşuna gitmişti

İlk gördüğü zamanda yakışıklı oluşundan dönüp bir kez daha bakmıştı zengin olduğunu anladığında ise zengin bebesinin senle işi ne diye geçirmişti içinden

Canan gülümse Alp ise bu gülümseye aşk oldu onun sürekli mutlu olmasını diledi

Canan " Peki çocuklar yiye bilirsiniz ama bir daha yabancılardan bir şey almayın"

Çocuklar Canan onaylayıp poşeti alıp onların yanından gittip bir apartmanın dışındaki merdivenlere oturup paylaştılar çikolataları

Alp ise hemen elini uzattı onunla tanışmak istiyordu

Alp " Adım Alp. Alp Kara" dedi

Canan ise kendisini böyle gülerek bakan çocuğa sonra ona uzatmış olduğu eline baktı tebessüm edip elini tuttu

Canan " Canan Yıldız" diye kendisini tanıttı

Alp ise hem elini tutmasına heyecanlandı hem de isminin ona ne güzel uyduğunu düşündü

Sapık gibi gözükmek için yavaşça elini geri çekmişti

Alp " Memnun oldum Canan " dedi gülümseyerek

Canan " Bende Alp " dedi aynı şekilde

İkili sohbette başladı

Sadece bir sohbet değildi kaderlerini birleştirmişlerdi

Güneş adam yani Alkım işi gereği bu gece mesaiye kalacaktı

Bu yüzden tek arkadaşı olan Burcu'dan rica etmişti bu gece annesinin ve kardeşinin yanında kalması için

Burcu en yakın arkadaşını kırmamıştı

Alkım büyük salondaki düğünde garsonluk yapacaktı

Bilmiyordu ki kıvırcık çocuğu tekrar görecekti

Çınar ve Zehra ise çok mutluydu

Çınar'ın ailesi ile tüm sorunları gitmişti abisi öldükten sonra onu fark eden ailesine ne kadar yüz vermemeye çalışsa bile ailesiyle anlaşmayı hep çok istemişti

Herşey yolunda gidiyordu

Yani herkes öyle sanıyordu

Akşam olmuş herkes düğüne geliyordu Kara ailesi de gelmişti Işıl sürekli kapıya bakıyordu

Araf'ın nerede kaldığını merak ediyordu

Araf ve ailesi de gelmesi ile Işıl hemen Araf'ın yanına gidip onu kalabalığın arasından yanına almıştı

Etrafta bir çok kadın Araf'a yiyecekmiş gibi bakarken onu yanlız bırakmam en büyük hatası olurdu

Araf " Işıl sen beni deli edeceksin herkes sana bakıyor niye böyle güzelsin ki?"

Işıl " Araf Sus zaten tüm kızlar sana bakıyor sinirini senden çıkarırım " demişti

İkili tatlı ve kıskanç kavgalarına devam ederken Alpaslan ve sevgilisi Gül'de aynı durumda idi

Nazlı ve Beyza elti olacakları için iyi anlaşmaya çalışıyordu

Çalışmalarına gerek yoktu hemen birbirleriyle kaynaştılar

Anıl ve Alihan böyle anlaşan nişanlılarının yanından bir saniye bile ayrılmıyorlardı

İkisi de çok güzel olmuştu ve buradaki çakallara yem etmek istemiyorlardı

Alp ise yanına gelen hiç bir kızla ilgilenmiyordu her zamanki gibi aklında sadece Canan vardı

Buradan sıkılmıştı yada Canan yanımda olsaydı daha çekilir olurdu diye geçirdi aklından

Arkadaşı Giray'ın yanına gitti

Giray " Selam Alp nasılsın?"

Alp " İyiyim sen ?"

Giray " İyiyim Işıl'ın düğünü ne zaman?"

Alp " Doğum günümüzde olacaktı ama kavga ettikleri zaman Alihan abim annem ve babamı ikna etti liseyi bitirince evlenin dedi Işıl'dan doğum günümde evlenmek istiyorum diyince babam seneye evlenin o zaman diyince kaldılar öylece doğum gününde nişan diğer doğum gününde düğün olacak"

Alp'in bu söyledikleri ile Giray gülmüştü

Bora siyah motorla düğün mekanına gelip motoru park edip hemen içeriye doğru yürüdü

Ortada herkes dans ediyordu Işıl'a doğru gideceği an Fidan'ı gördü dans edenlere hayranlıkla baktığını görmesi ile ona doğru yürüdü

Yanına varınca Fidan onu fark etmişti

Bora" Merhaba dans edelim mi?" Diye sordu

Fidan gülümseyip utanmıştı. Kafasını sallayıp onayladı

Bora ise onay alması ile elini tutup piste doğru götürdü

Bora ve Fidan dans etmeye başlaması ile Işıl onlar fark etti onlara bakıp gülümsedi yanındaki kütüğe baktı

Işıl " beni dansa kaldırmak gibi bir amacın yok mu senin?" Diye sordu sinirle

Araf ise şaşkınca Işıl'a baktı

Araf " Sen iste güzelim dans ederiz"

Işıl " Sen tam bir kütüksün ya beni dansa kaldırmak yerine istersen diyor beni kaldırman gerekirken ben mi illa seni kaldıracağım Neysin sen?"dedi öfkeyle

Araf " güzelim tamam sakin ol Hadi gel dans edelim" diyerek elini uzattı

Işıl" keşke biraz adam olsan da ben de sinirlendirmesen" söylene söylene kendisine uzatılan eli tuttu

Araf'la beraber piste çıkıp dans etmeye başladılar

Cem ise biraz geç kalmıştı. Düğün salonuna geldiğinde etrafa Bir göz atıp arkadaşlarının yanına gitti

Elti görmüştü ama Alp'e karşı ilk kez gülümsemek bile ne istemedi trip mi atıyordu yoksa artık Alp'i unuttu muydu tam bilmiyordu

Etrafa göze atarken garsonu çağırdı.

Alkım ise kendisini çağıran genç genç çocuğa baka kaldı onun burada ne işi olduğunu düşünmeye başladı

Dün geceden beri aklından çıkmayan çocuk bir de çalıştığı yerde karşısına çıkmak zorunda mıydı? !

Kendisini tanımasından korkarak da olsa yanına doğru ilerledi

Alkım " Evet efendim Ne alırdınız?" Diye sordu biraz gergin bir şekilde

Alp bir soruda isterken Giray biraz içmek istedi. İse bal rengi göster ile şaşkınca baka kaldı tesadüf mü değil mi Bunu anlamaya çalıştım

Acaba kendisine yardım eden adam bu olabilir miydi diye düşündü ama hatırlamadığı için bir şey diyemedi

Ben de bir soda isteyip önüne döndü

Alkım ise kendisini tanımayan gençle daha rahat bir şekilde hemen istediklerini getirdi

Yanlarından ayrılıp işinin başına geçti ama uzaktan Cem'i izlemeye devam etti

Gece eğlenceli geçerken Kara ailesini uzaktan izleyen yabancıdan habersiz hepsi mutluydu

Herkesin mutluluğunu istediğin yabancı doğru anı bekliyordu

Yasin ise yengesini İlk başlarda nefret etse de şu anda aşırı derecede seviyor çünkü abisinin böyle adam eden bir yengeyi nasıl sevmezdi ki?

Boya ise fidanla dansı bırakmış onunla sohbet ediyordu sevdiği kıza sohbet etmek hayatında yaşadığı en güzel anıydı

Yani Işıl'la yaşadığı anıların yanında kadar güzel bir anıydı

Canım ise etrafına tekrar bal rengindeki gözleri görmek için bakınıyordu

Bu garson nereye kayboldu diye düşünmeden edemiyordu

Alkım ise uzaktan Cem'i istiyordu neden etrafına bakındığını merak ediyordu

Alp " Ben sana diyorum kimi arıyorsun böyle?" Diye sordu

Giray ise Cem'deki tuhaflığı fark etmişti

Cem'in Alp'e aşık olduğunu zannediyordu ama gözlerinde gerçek aşkı hiç görmemişti Işıl'ın gözlerinde gördüğü şeyle aynı değildi

Giray ne kadar sinirli bir insan olsa bile etrafını iyi gözlemlerdi. Cem'in gerçekten Alp'e aşık olmadığını zaten biliyordu ve şu anki halleri ise onun tuhafına gidiyor çünkü Alp'e aşık zannediyordu Cem kendisini

Geldiğinden beri Alp'i yüzüne bile bakmaması Giray'ın gerçekten de tuhafına gitmişti

Cem kendisine gelip Alp'e döndü

Cem " kime bakınacağım öyle etrafa bakınıyorum işte ne oldu bir şey mi demiştin?" Sordu geçiştirerek

Cem sadece kendi o bal renkleri istiyordu onlar tekrar görmek ve adını falan öğrenmek istiyordu kendisine O yardım eden o adamı merak ediyor sebebini bilmiyordu ama onu deli gibi merak ediyor

Kimdi Neden yardım etti bilmiyordu

Sadece tekrardan onu görmek istiyordu

Alkım ise ondan uzak durmaya çalışıyordu ama her seferinde kendisini o çocuğa bakarken buluyordu kıvırcık saçlarına dokunmak istiyorum

Bir kez birisinden bu kadar çok etkilenmişti ilk kez kalbi birisini görünce böyle atıyordu ne yapacağını bilmiyordu

Ama biliyordu o zengindi kendisine bakmazdı Ama bilmiyordu ki çocuk Deli gibi onun gözlerini arıyordu

Cem arkadaşlarından ayrılık etrafta dolaşmaya başladı. Sadece uyu bal rengi gözleri arıyordu ama bir türlü bulamıyordu

Cem bilmiyordu o gözler ondan kaçıyordu.

Kaçan kovalanır Cem de kovalamak zorundaydı ama her kaçan şanslı değildir çıkmaz bir sokağa girdi ve bum yakalandı

Alkım Cem'den kaçarken tuvalete girmişti ama Cem onu görmüştü

Cem de tuvalete girdi

Alkım ise kabine girmiş derin nefes alıyordu bu çocuğun amacı neydi niye böyle yaptığını anlamıyordu

Cem ise ellerini yıkayarak oyalanıyordu ve bu ana kendisine restoranda olanlar aklına getirmişti

Alp'in o tuhaf davranışları aklına gelmiştir Ama bu gece boyunca hiç Alp'i düşünmemiştim bu tuhafına gidiyordu

Alp'in yüzüne bile bakmamıştı Bu gerçekten garibine gidiyor

Tek istedi o bal rengi gözleri görmekti

Yaptığı bu davranışın ne kadar salakça ve utanç verici olduğunu fark edince hemen lavabodan çıkıp arkadaşlarının yanına gitti

Kendisine neler oluyordu hiç böyle yapmazdı?

Barda gördüğü gözlerle bu gece gördüğü gözlerin aynı olacağı ne malumdu?

Düğün çok güzel ve eğlenceli geçerken hediyeler verilmeye başlandı damat ve geline kimileri takı takıp kimileri para takarken

Yabancı da damat ve geline takı taktı tek istediği yaşadıklarının bedelinde onlara acı çektirmekti

Ama nedense hala içindeki o sevgiyi aç çocuğu susturamamıştı bir umutla bekledi izledi onları bu kadar güzel ailenin bu kadar iyi bir adamın neden ona böyle kötülükler yaptığını merak ediyordu

Annesine de hiçbir şey anlatmamıştı son anda her şeyi öğrenmişti Peki adamın kendisinden haberi var mıydı bilerek mi onlar terk etmişti bunlar bilmiyordu

Bilmiyordu bilmediği bir şey için şu anda onlara acı vermek ne kadar doğruydu ?

Sormak istiyordu her şeyi öğrenmek istiyordu bunu tek çözümü ise onlarla konuşmaktı

Mutlu bir şekilde oturan Kara ailesine doğru yürüdü

Dikkatlerini çekmek için birkaç kez öksürdü

Hepsi ona dönmüştü ama o sadece Gökhan bey'e bakıyordu sonra demin bir nefes alıp konuştu

-" Baba " dedi sadece

Herkes şaşkınca ona bakıyordu

 

 

Bölüm Sonu

 

Loading...
0%