Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@x1hayat1w

Okuldan eve dönüyordum günüm berbat geçmişti herkes benle dalga geçmişti

Hiç bir zaman arkadaşım olmadı olmuyor hepsi beni dışlıyordu

Üzerimdeki kıyafetlere baktım eskimişlerdi fakirim diye herkes benimle dalga geçip dışlıyordu

Yırtık olan ayakkabılarıma baktım fakir değildik sadece ailem bana para harcamıyordu

Eve gelince çantamla odama geçtim çantamı çıkarıp yere koymam ile kapı sert bir şekilde açıldı korkuyla geriye doğru adımlardım babam bana yine gülüyordu

Nedenini bilmediğim bir şekilde bana her güldüğünde korkuyorum ama benimle oyun oynardı

Cemil " Oyun zamanı"

Nedenini bilmiyorum ama evcilik oynamayı sevmiyorum başka oyunlar oynamak istiyorum

" Evcilik oynamak istemiyorum"

Yüzündeki gülümseme silindi bana sinirle bakmaya başladı

Cemil " Hayır oynayacaksın seni küçük sürtük!"

Bağırması ile geriye adımlamaya başladım üzerime doğru gelmeye başladı

" Lütfen gelme istemiyorum!"

Bağırmam ile daha çok sinirlenip bana tokat attı yere düştüm uzun saçlarımı tutup çekti

Acıyla inledim ama umursamadan beni sürüklemeye başladı

Bodruma getirdi beni yere itti yere düştüm kemerini çıkardı korkuyla geriye doğru gittim

Acımadan vurmaya başladı çığlıklar attım kimse duymadı

Ağladım kimse gelmedi

Uzun bir süre sonra dövmeyi bıraktı pantolonu çıkardı üzerime doğru geldi

" Lütfen gelme... Yapma..." Dedim ağlayarak

 

Nefes nefese uyandım yine o lanet gecelerden birisini görmüştüm duvardaki saatte baktım sabahın 6'sı idi yataktan kalkıp banyoya girdim soğuk duş alıp üzerimi giyinip odama döndüm

Sadece göğüs bölgemi kapatan beyaz bir crop ve mavi kot şort giymiştim. Dün gece yere attığım yazmayı düzeltip yine taktım

İz'lerimi her zaman su geçirmez kapatıcılarla kapatıyorum bu yüzden açık giyinmem sorun olmuyor. Çantamdan resim defterimi ve kalemi aldım telefonu kot şortun cebine koyup

Odamdan çıkıp medivenlerinden indim hole çıkınca kimsenin olmadığı görünce rahat bir nefes verip bahçeye doğru yürüdüm

Büyük bahçede bir ağacın dibine gidip oturdum. Defteri açıp çizmeye başladım

Ağaçların arasında bir kız çizdim öylece karşıya bakıyordu ormanın karanlığına

Samet " Yalnızlık bilincinden ki insanların resimlerine benzemiş" gelen sesle irkildim hemen kafamı kaldırıp Piskolok beye baktım

" Neysin sen piskolok mu?"

Yanıma eğilip resmi aldı

Samet " Evet piskolokum "

Şaşırmış gibi yapıp defteri elinden aldım

" Birincisi yalnızlık çekmiyorum ikincisi resim yeteneğimi geliştirmek için farklı türleri çiziyorum sıra buna gelmiş tesadüf anlayacağın "

Samet " Yeteneklisin "

Cevap veremedim ama onun susmaya niyeti yok

Samet " Neden yüzünü kapattın?"

" Abilerine sor "

Samet " Neden onların dediğini yapıyorsun?"

" 9 ay kalacağım yerde kavga gürültü istemiyorum"

Samet " Kavga gürültü sevmiyorsun o zaman ? "

" Aksine kavgacı birisiyim ama Suzan hanımı üzmek istemiyorum umutlu gözüküyor"

Samet " Sen ne yapmak istiyorsun?"

Samet'in gözlerine baktım dikkatle bana bakıyordu omuz silkip deftere baktım sonra geri ona baktım

" İsteğim bir an önce bu aileden kurtulmak"

Gözlerindeki küçük umudun yıkıldığını gördüm

Bana bağlanmayın bende bağlamayım!

Ayağa kalkıp ona baktım

" Başka bir şekilde tanışmış olsaydık iyi anlaşıldık belki yada en azından boş versene dünya tersine dönse bile bizden aile olmazdı"

Yanından geçip iki adım atınca durdum

" Tek taraflı istekler asla gerçek olmaz mucizelere inanırım yada kadere vb şeye her neyse işte sadece size uyum sağlamaya çalışacağım 9 ay şu Konak kimseye dar olamasın sonra keyfinize bakarsınız "

Bir kaç adım attım Samet'in sesiyle durup ona döndüm

Samet "Abi kardeş olmak ister miydin?"

Gözlerine baktım vereceğim cevap önemli olduğu belli

" Sen ister miydin?" Dedim bana şaşkınca baktı gülümsedim

Samet " Daha bebek hâlinde konağı ikiziyle birbirine katan Yeşim'i isterdim"

Kahkaha atıp ona baktım

" Karşındaki kız Yeşim değil Sen Yeşim Zorlu'yu istiyorsun ben Zorlu değilim Ben İz'im"

Samet " İz Yeşim Taşlı neden sadece İz ?"

" Bilmem"

Bana bir süre baktı

Normalde çizim yaparken dalmazdım kabustan dolayı Samet'in ban baktığı yanıma geldiği duydup hissetmedim

Ama şu an bana bakan gözleri hissediyorum benden laf almaya çalıştıkları belliydi

" Başka bir şey var mı?"

Samet " Korunma yöntemimi bu? "

" Anlamadım"

Samet " Dün gece diyorum yengeme karşı haklarını savunan kız neden diğerlerine sesini çıkarmıyor?"

" Piskolok olan sensin sence neden ?"

Bir süre gözlerime baktı sonra derin bir nefes alıp verdi

Samet " Umursamayıp kendini koruyorsun hemde çevreni gözlemliyorsun tek başına olduğu anlamak ve ona göre hareket etmek için "

" Vay be öyle bir izlenim mi veriyorum?"

Samet " Kısmen "

" Alakası yok sizi takmıyorum ve dediğim gibi Suzan hanım üzülmesin diye sessiz kaldım yengene gelecek olursak bana laf söylemesi umrumda değil sadece yerini bilsin yeterli "

Samet " Sen yerini biliyor musun?"

" Evet biliyorum sizin aksinize yerimi biliyorum ve şu abilerinle beraber kurduğunuz oyun güzelmiş beni izlediğini biliyorum boşuna vakit kaybetmeyin daha dün gece sesimi duymak istiyorum diyipte sahab beni konuşturma çabanıza hayranım önce abilerini düzelt kişilik bozukluğu var piskolok bey "

Bana şaşkınca bakan Samet'e arkamı dönüp bana doğru sinirle gelen üçlüye baktım

Alaz , Akif ve Aziz Zorlu

Alaz bey yanıma gelmesi ve kollarımdan tutup sırtımı ağaca çarpması bir oldu

Ağacın çıkıntısı omzuma saplanmıştı acıyla yüzümü buruşturup ona baktım

Alaz " Bana bak bücür en ufak hatanda sana dünyayı dar ederim odandan bir daha koruma olmadan çıkmayacaksın! "

" Benden bu kadar nefret ediyorsan neden göndermiyorsun? Ahh evet Suzan hanımı üzmemek için dimi? "

Kolumu daha çok sıkmaya başladı ona kaşlarımı çatıp baktım

" Ne o gücün bana mı yetiyor kurallar gibi şiddete mi var?"

Bana öfkeyle bakıp geri çekildi sinirle arkasını dönüp gitti arkasından hepsi gitti

Sol omuzuma kolumu koyup dikkatlice ağacın çıkıntısından çıkardım elime gelen kanları takmayıp hızla konağa doğru yürüdüm merdivenlerden çıkarken Arda abiyle karşılaştım omuzumun hâlini görünce kaşlarını çattı

" İyiyim ufak bir kaza aramızda kalırsa sevinirim"

Arda " Nasıl oldu?"

" Boş ver "

Hızla yanından geçip odama girdim. Hemen yüzümdeki yazmayı yere attım. Çantamda olan ilk yardım malzemelerini çıkardım kapım açılıp kapandı kafamı kaldırıp baktım Arda abiydi

Arda " Omuzun nasıl bu hale geldi?"

" İyiyim boş ver "

Malzemeleri yatağın üzerine koydum önce pamukla kanı temizlemeye çalıştım. Zorlandığımı gören Arda abi yardım etti

Yarama pansuman yapıp sardı ona baktım

" Sağol "

Arda " hala nasıl olduğu anlatmadın?" O an kolumdaki morlukları gördü kaşlarını çattı

" Aramanızda kalacak söz ver "

Derin bir nefes alıp verdi

Arda " Söz Veriyorum "

Olanları anlattım sinirlendi ama bir şey demedi

" Sorun yok iyiyim "

Ayağa kalkıp dolaptan krem rengi olan sadece göğüslerimi kapatan Cropu alıp banyoya geçtim üzerimdeki beyaz Cropu çıkarıp kirli sebetine attım

Krem rengi olanı giyip banyodan çıktım hala yatağımda oturup düşünen Arda abiye baktım

Bana karşı ön yargılı olmayan tek kişi gülümseyip yanına gittim

" Hey iyiyim dedim sorun yok" bana baktı gülümsedimi görünce tebessüm etti gözleri sol omuzuma gidiyordu

Geri dolaba yönelip beyaz bir gömlek alıp giydim belimin oradan bağladım düğmelerini vurmadım

Omuzum artık gözükmüyordu boy aynasında kendime baktım

" Her zamanki gibi süperim" aynda abime bakarak bana döndü halime güldü

Arda " Çok güzelsin" dedi dudaklarını oynatarak

Ona baktım üzerinde beyaz tişört ve altında gri eşofman vardı siyah kıvırcık saçları dağınık haldeydi mavi gözleri ile çok yakışıklı bir abimdi

Ona karşı konuşmadığı için değil bana iyi davrandığı için nazikim bu evde sadece ona baglanmaktan korkuyorum 9 ay sonra ondan ayrılmak zor olacak

" Sizde çok yakışıklısınız prensim"

Ona dönüp yanına gidip oturdum

" Ama ben daha güzelim çok şanslısın benim gibi bir prenses ile konuşuyorsun"

Kahkaha atınca bende güldüm sonra yataktan kalkıp masanın üzerindeki telefonumu alıp cebime koydum.

" Kahvaltıya inelim evet yeni gün yeni olaylar demek "

Arda " Bu günlük bu kadarı yeterli bence "

Kafamı sallayıp onayladım beraber odadan çıkıp medivenlerinden indik kurallarına uyacaklarımı sansınlar

Merdivenlerin sonundan dışarıya çıkıp holdeki masaya doğru yürüdük. Dün akşamki gibi Sude'nin yanına oturdum

Tek kız kuzenim olduğu bilmek üzücü ama yinede hiç olmamaktan iyidir

Sude " Günaydın"

" Günaydın"

Zeynep hanım yine beni süzüp kaşlarını çattı. Sofraya Davut Dede de gelince kahvaltıya başladık

Sürekli bana bakan Zeynep hanıma baktım

Zeynep " Seni dün uyardım hala aynısın düzgün giyineceksin"

" Bende sizi ilgilendirmediği söyledim ve dün geceki kurallara gelirsek kabul etmeme bakmayın gece gece kavga havam yoktu o kuralların birine bile uyacağımı sanmayın"

Bana sinirle bakmalarını takmayıp kahvaltımı yaptım. Kahvaltı da sürekli dönen sohbetleri dinlememiş sadece yemeğimi yemiştim. Doyunca masadan kalkıp oturma gruplarının olduğu yere gelip ikili koltuğa oturdum

Bir süre sonra yanıma Arda abi oturdu ona gülümsedim. Bugün kimse işe gitmiyordu. Bana evi dar edecekler belliki

Suzan hanımda gelince ona döndüm. Sürekli yanıma gelmek konuşmak istiyor ama oğulları ve eşi izin vermiyordu

" Suzan hanım beni bırakan arkadaşlara sözüm varda bugün buluşacağız yemek ısmarlayacağım izin verirseniz gide bilir miyim?"

Suzan " Tabi kızım uzaksa araba şoförlerin birisi bıraksın"

" Yok gerek yok yakında"

Suzan hanım konuşacağı an ondan önce Alaz bey konuştu

Alaz " Korumalarla gideceksin"

" Senle konuşmuyorum. Korumada istemiyorum bebek değilim"

Suzan " Kızım şehirde yenisin yanında İsa da gitsin kaybolmanı istemem "

İsa'ya baktım önce annesine şaşkınca baktı sonra abilerine döndü onlardan onay alınca annesine döndü

İsa " Tamam ben giderim "

Kaşlarımı çatıp ona ve Akif beye baktım bana zaferle gülümsediler omuz silkip arkama yaslandım ama sol omuzumun acısı ile yüzümü buruşturup daha iyi bir şekilde oturdum

Bana kaşlarını çatıp bakan Dörtlüye bakıp göz devirdim. Onlar yüzünden bu haldeyim

Koluma dokunulması ile Arda abime döndüm

Arda " İyi misin? " Dedi dudaklarını oynatarak

Kafamı sallayıp onayladım gülümseyip telefonu cebimden çıkarıp açtım

Arda abim de ne yaptığıma bakıyordu

Gruba girdim

 

Dün

Baran : İz nereye gittin?

Özgür : Mal kesin kırdın!

Deniz : Şimdi İz'in hiç arkadaşı olmadı mı?

Burak : Şaka dimi bu?

Baran : İz vallaha bilerek olmadı bilmiyordum özür dilerim

Gülümsedim

 

Bugün

İz : Dün şarjım bitmişti Kusura bakmayın

İz : Bugün kafeye geç kalmayın beklemeyi sevmem beyler

Baran : Sonunda vallaha pot kırdım diye ödüm bokuma karıştı

İz : Bu diyen sen misin? Tanışmamızı hatırlarsan zaten sıçmıştın ghdhchd

Özgür : İz vurdu ve Gol oldu ! Haha 😂 😂

Baran : İz hatırlatma sana !

Burak : Bu kızı neden sevdiğimi çözdüm

Deniz : Neden demeye korkuyorum

Burak : Güzel laf çakıyor!

Baran : Lan hani senin soğuk espirilerine gülüyor diyerdi

Özgür : Burak'la İz o kadar konuştu mu ki?

İz : Ben hatırlamadıma göre olmadı

Baran : Soysuz yalancı

Burak : Soyismime laf etme Blok kafa !

Deniz : Ben kaçar gençlik!

Özgür : Bende kaçar

İz : Noluyor?

Deniz : Burak'ın soyismim takıntısı var şimdi herkesi delitmeden kaç kurtar kendini!

İz : Okey gootbay!

 

Gruptan çıktım Arda abim yine koluma donunca ona döndüm

Arda " Daha önce arkadaşın olmadı mı?"

Neden bunu soruyor ki ?

" Oldu niye ki?"

Arda " Hiç öylesine sordum " dedi dudağını oynatarak kafamı sallayıp önüme döndüm bize şaşkınca bakan Eray'la karşılaştım

Eray " Sen dudak okuma biliyorsun!" Dedi şaşkınca ve bağırarak herkes bize dönmüştü

" Ne var bunda?"

Kuzey " Bu evde kimse bilmiyor Aziz abimle Alaz abim dışında da kimse beden dili de bilmiyor " dedi açıklama gereği ile

Kuzey'e baktım kafamı sallayıp onayladım

" Anladım"

Eray " Arda senin şu kapalı kırmızı tişörtü aldım haberin olsun "

Arda abime döndüm ona bakarak sinirle konuşmaya çalıştı ama sesi çıkmadı

Arda " Lan bıktım sesim yok diye eşyalarımı çalma amk" dedi güldüm bana döndü dudaklarını oynatarak " Küfür etmem lazımdı" dedi

Eray'a döndüm bize merakla bakıyordu

" Konuşamıyor diye eşyalarını çalmanını söyledi ve birazda küfür etti"

Eray " Cimri " dedi yalandan sinirle ona bakıp iç çektim

" Çok şanssızsın Allah sabır versin " dedim Arda abiye bakarak bana gülümsedi

Telefonu geri dönüp boş boş gezmeye başladım. Sadece 5 dakika sonra sıkılıp telefonu cebime koydum

Sohbet eden aileye baktım Arda abi telefona gülümserek bakıyordu kesin sevgilisi ile konuşuyordu

Çocuklar bahçe bölümünde oynuyordu ayağa kalkıp onlara doğru yürüdüm. Peşimden birisinin geldiğini anladım ama dönüp bakmadım

Ağaçların arasında silahlar ile oynayan Ali , Emre ve Emir üçlüsüne bebeklere oynamaya çalışan Ece ve Suna'ya baktım Cem ise ikizinin yanında uyukluyordu

Çok tatlılar bir ağaca yaslanıp onları izledim hepsi çok mutluydu

Çocukları seviyorum çok masumlar içlerinde ufacık bir kötülük olmazdı

Dünyadaki en iyi insalar çocuklar!

Çocukları ise ailesi ve çevresi yetiştirir bir insan kötüyse çevresi yüzündendir

Cem'in yanına gittim kızlar bana bakıp güldüler eğilip Cem'in üzerine örtü örttüm

Suna bana kollarını kaldırıp ellerini açıp kapadı kucağıma almamı istediği belli

Yere bağdaş kurarak oturup onu kucağıma aldım. Bir eliyle saçlarımı tuttu diğer eliyle işaret parmağımı tuttu kucağında yatay pozisyonda idi ona bakıp gülümsedim

" Çok tatlısın"

Suna sadece keyif aldığını belli eden sesler çıkardı. Ece'ye baktım Suna bebekleri çekmediği için mutlu bir şekilde oynuyordu

Üç erkeği izledim kısa süre sonra Ali bu tarafa baktı beni görünce kaşlarını çatıp koşarak yanımıza geldi

Emir ve Emre de onun peşinden geldi. Ali karşımda durup bana baktı sonra kucağındaki kardeşine

Ali " Sende kimsin kardeşimi bırak!"

Alaz'ın oğlu olduğu belli !

" Merhaba yakışıklı sen Ali olmalısın?"

Ali " İsmi mi nereden biliyorsun?"

" Bende prenses İz oluyorum merak etme kardeşine zarar vermem yakışıklı"

Ali " Bana ne bırak onu seni babama diyeceğim"

Ona bakıp göz devirdim Emre ve Emir de bana aynı şekilde baktıklarını görünce bıkkın bir nefes verip Suna'ya baktım

Uyumuştu onu minderin üzerine koyup üzerini örtüm. Geri üçlüye döndüm

" Oturun yakışıklılar"

Üçü de karşıma oturdu

" Ben İz sizin halanız oluyorum babalarını Abi olarak görmesem de halanızım "

Üçü de şaşkınca bana baktılar

Ali " Yalancı bizim halamız Yeşim o da bizi sevmez "

" Benim ismim İz Yeşim ve sen daha küçüksün anlamazsın sadece halanız olduğumu bilmeniz yeterlidir "

Emre " Biz Hala istemiyoruz "

" Siz bilirsiniz zorla halanız olamam o zaman oyununuza devam edin ben ufaklıkların yanında olacağım "

Üçü de bir şey demeyip gittiler

İnanmıyorum be çocuklar bile ön yargılı!

İşim çok zor !

 

∞ Bölüm Sonu ∞

 

Loading...
0%