Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@x1hayat1w

Zamanla geçer derler

Ama ne geçiyor?

Acılar mı? Asla geçmiyor

Mutluluk mu? Evet zamanla geçti

Hala o günkü gibi acısı ve izi , bedenimde ve ruhumda

Asla unutamam da

Bir kadın bu acıyı nasıl unutur ki?

Asla anne olamayacak olmanın acısı her zaman içimizdedir

Şu an ise uyuyan Suna'nın yanına uzanıp kolumun üzerine yatmıştım

Bir anne olamayacak olsamda iyi bir hala olmaya çalışacağım. Beni izleyen Zeynep hanım çocuklara zarar vermediğimi görmesine rağmen başıma bir korunma dikip gitmişti

Beni uzaktan izleyen adama hiç bakmadım ama hissediyorum hala beni izliyordu

Kol saatime baktım saat 12.30'du. Uzandığım yerden kalkıp telefonu alıp cebime koydum son kez çocuklara bakıp hole doğru yürüdüm

Holün oturma bölümünde oturan İsa'ya baktım

" 5 dakikaya hazır ol çıkacağız" dedim Rüzgar beyle konuşan İsa bana döndü kafasını sallayıp holden ayrıldı

Boş yerlerden en uygunu Eray'ın yanı olunca onun yanına oturup beklemeye başladım

En iyisi odamdan küçük çantamı ce kulaklığı almak olacak. Hızla holden konağa girip medivenlerinden çıktım odamda masanın üzerindeki kulaklığı şarjdan çekip siyah omuz çantama koydum çantamı omuzuma alıp cebimdeki telefonu da çantama koydum

Odamdan çıkıp medivenlerinden hızla indim. Hole gelince İsa'nın geldiği görünce yanına gittim

" 2 sokak aşağıdaki kafeye gideceğiz yolu göster"

İsa " Bana emir verme !"

" Sende kabul etmeseydin"

İsa bana göz devirip önden ilerledi. Holden çıkıp kapıya doğru gittik kapıdan çıkıp sokağın sağına doğru yürüdük

Çantadan Bluetooth kulaklığını çıkarıp tekini aldım küçük kutuyu geri çantama koydum sağ kulağıma kulaklığı takıp saatime bağlandım

Saattimin sanal ekranını herkesin içinde kullanmıyorum normal bir saat gibi dursa da benim özel tasarımım gelecekte iyi bir tasarımcı olabilir

Kendi imkanlarımla yaptığım saatim benim için bir saatten fazlası dostum oldu

Lili benim doğru kararları vermemi sağlamasını seviyorum ona herşeyimi anlatıyorum çekinmeden

Sizi dinleyen ve size yol gösteren birisi olması çok iyi hemde sizi yargılamaması bunu hiç bir şeye değişmem

Lili " Merhaba İz nasılsın?"

" İyiyim sen nasıl?"

Lili " İyiyim benden bir isteğin var mı?"

" Evet bana Kübra ablayı bağlasana "

Lili " Kübra ablaya bağlanıyor... Bağlandı."

Kübra" Kedi kız bir sorun mu var?"

" Evet benini başka şehre vermen lazım Mardin'de kalacağım halledersin dimi?"

Kübra" Hallederim tabi motoruda gönderim mi?"

" Evet gönder "

Kübra " Neden Mardin'e gittin? Ne kadar kalacaksın? "

" Bilmiyorum sana haber veririm ben "

Kübra" Peki başka bir isteğin var mı?"

" Yok tekrar sağol "

Önümde yürüyen İsa'nın beni dinlediğini biliyorum farkındayım. Arkamızda bizi takip edenleri saymıyorum bile

Bu aile cidden iyi tedbir alıyor!

Kübra abla ile bağlantım kesilmişti. Lili'yi 3 yıl önce yapmıştım motoru sevdiğim için benim için en iyi yerden yaş fark etmeyen yerden yarışa yazdırmıştı.

Siyah maske takıyorum yeşil gözlerim ile herkes bana Kedi kız demeye başlamıştı. Kübra abla ise oradan birisiydi sadece ben sadece onunla iletişime geçerim sesimi robotik ederdi Lili bu yüzden kız mı erkek mi olduğumu 1 yıl boyunca bulamadılar en sonunda kız olduğunu belirttim

Mardin'de Motor yarışları yapmak güzel olurdu farkı kişilerle rakip olmak iyi gelirdi

Kısa süre sonra kafeye gelmiştik cam kenarından bir masaya geçip oturduk.

Aradan geçen sadece 15 dakikaya hepsi gelmişti. Yemekleri söyleyip sohbet ederek yemeye başladık. İsa da onlarla arada konuşuyor ama sıkça telefonla birisiyle yazışıyordu

 

Yazardan

İsa ikiziyle geldiği için mutluydu içten içe kimlerle buluşacağını merak ediyordu.

İkizine karşı ne kadar sert olmasa da ona zarar gelmesini istemezdi

Ve başlarına gelen onca şeyin sorumlusunun İz olmadığını da biliyordu. Onu suçlamak istemiyordu sadece önlem alıyordu

Onları takip eden Alaz Akif ve Aziz kızın mutlu haline baktılar içten içe kızı yandaki zibidilerden kıskandılar

Onca sözden sonra buna hakları olmasa bile

Evde kalan abilerin hepsi İsa'yı mesaj yağmuruna tutup soruşturma açılmıştı.

Suzan hanım oğullarına ve eşine ne kadar sinirli olsa bile haklı oldukları için bir şey diyemiyordu

Kafede kızla oturan beşli sülalelerine kadar atıştırılıp oldukları bilmeden kızla sohbet ediyordu

Kıza görülmediklerini sanıyorlardı ama kız onları en başından beri biliyordu

En sonunda kalkma zamanı gelince İz hemen hesabı ödemek için kasaya gitti telefonu ile kodu okutarak ödeyip geri döndü

Onu izleyen abileri kızın parası olmasına şaşırdılar

Aziz bey kızın adına açılmış hesaplar varmı diye ekibinden birisine söyledi araştırmışken kızının geçmişini de araştırdı

İkindin ezanından sonra konağa giren İsa ve İz Hole geçtiler İz hemen boş olan Arda abisinin yanına oturdu

Arda ilk gördüğü andan beri kız kardeşi Yeşim olduğu hissetmişti ona karşı ön yargılı davranmayıp düzgün bir insan gibi yaklaştı

Olan hiçbir şeyin suçunu İz'e yükleyemezdi

Omuzundaki yaraya rağmen sanki yarası yokmuş gibi gülen kıza hayran oldu

İz'e sarılmak onunla uyumak ve daha bir çok şey yapmak istiyordu

İz'lerin ardından Konağa Alaz , Akif ve Aziz geldi holde oturan kıza bakıp göz devirdiler

Ailenin nerdeyse hepsi ikindin namazına durdu o sırada küçük Suna balkonda aşağıdaki babasını görmüş ona doğru adımlıyordu korkulukların üzerine çıkmaya çalışan kızı İz fark etti

Tüm aile namaz da idi İz hemen ayağa kalkıp balkonun altına geçti. Tam o an balkondan düşen Suna kucağına düştü

İz kucağındaki bebeğe bakıp derin bir nefes aldı namaz kılan ailenin önüne geçmesi bile umrunda değildi

Suna'la beraber ailenin önünden çekilip koltuklara geçip oturdu iki yaşındaki haylaz kıza sevgiyle bakıp saçlarını okşadı

Namazı bitten aile hemen Onların başına geldiler Alaz hemen kızını çekip aldı bir yerine bir şey olmadığı anlayıp kızıyla beraber koltuğa oturdu

Ailenin bakış açısı değişmişti en azından çocukları güvende olduğu bileceklerdi

İz'in çocuklara zarar vermeyeceğini herkes anlamıştı

 

İz'den

Akşam yemeğinden sonra odama çekilmiş Sude'den aldığım bilgisayardan film izliyordum

Film bittince saattin geç olduğu anlayıp ayağa kalkıp bilgisayarı masaya koyup sandalyede olan şalı omuzlarıma alıp odadan çıktım. Medivenlerinden inip Hole çıktım

Holde sadece Aziz beyle Alaz bey vardı onların sesi ile olduğum yerde durup arkalarından onlara baktım

Aziz " Mustafa nasıl oluyor da 3 yıldan önceki hiç bir kayıt yok "

Mustafa" Komiserim vallaha yok bende anlamadım sadece yurta alınması vardı başka bir şey yok "

Alaz " Bu çok saçma nasıl hakkında hiç Bilgi olmaz "

Mustafa" Aslında bir hastane raporu var uyku bozukluğu olduğu için ilaç kullandığı ile ilgili "

Aziz " Mustafa bu kızın herşeyini istiyorum "

Mustafa" Peki Komiserim "

Demek beni araştırıyorlar ses çıkarıp varlığımı belli ettim.

İkisi de bana döndü ama onları takmayıp hızla mutfağa doğru gittim. Bir bardak su ile uyku ilacını içtim mutfaktan çıkıp holden geçip gitmeyi planlar iken Alaz beyin sesiyle onlara doğru yürüdüm

Alaz " Buraya gel bücür "

Karşılarına geçip oturdum onlara baktım

" Evet ne var ?"

Aziz " Uyku bozukluğun mu var?"

" Evet bundan sana ne?"

Alaz " Hakkında neden hiç bir şey bulamıyoruz?"

" Hakkımda ne bilmek istiyorsunuz? "

Aziz " Her şeyi "

Aziz beyin gözlerine baktım hafifçe öne eğilip konuştum

" Herşeyi kaldırmaya gücün yetecek mi?"

Alaz " Ters psikoloji yapmayı bırak "

" Benim hakkımda bir şey öğrenmenizi istersem bilirsiniz istemezsem bilemezsiniz "

Aziz " Kimsin sen?"

" Kimim ben komiser? "

Alaz " Bana bak düzgün cevap ver yoksa kötü olur "

" Naparsın? Yine sırtımı mı deşersin?"

Şaşkınca bana bakan ikiliye göz devirip şalı çıkarıp koltuğa koyup ayağa kalktım. Onları umursamayıp hızla konağa girip medivenlerinden çıkıp odama geçtim

Omuzundaki sargıyı gördüklerine eminim ve umrumda değildi

Geçmişim sadece acı doluydu Lili sayesinde silmiştim. Ama hal izleri ve acıları duruyordu

Yatağıma yattım. Uyumak için bekledim ilacın etkisi başladı kısa sürede uyuya kaldım

 

Alaz'dan

Gördüğüm sargı ile nasıl olduğu sorguladım sonra ağaca çarptırdım an aklıma geldi

Ağacın çıkıntısı sırtına saplanmıştı!

Kahretsin tüm gün boyunca gizledi mi? Ama neden ?

Sen kimsin İz Yeşim Taşlı?

Aziz " Abi bu kız kim amacı ne ?"

" Bilmiyorum ama öğreneceğiz"

Aziz " Dediği cümlede ciddimiydi sence ?"

" Bilmiyorum Aziz bilmiyorum"

Aziz bu konunun peşini bırakmazdı ayağa kalkıp konağa yürüdüm merdivenlerden çıkıp İz'in odasının önünde durdum hemen karşında İsa'nın odası ve yan tarafında benim odam vardı

Onu daha çok seve bilmek için yan odasına taşınmızdım o zamanlar

Kapısını açtım yataktan yüz üstü yatan kıza baktım gece lambası yanıyordu

Odaya girip ona doğru yürüdüm. Gözüm sol omuzumda idi ona açtığım yarada kaldı aklıma gelen anılarla acıyla gülümsedim

Kesit 

Ağlama sesiyle hızla odamdan çıkmıştım yan odadan geliyordu Yeşim'in odasına girdim ama bizim apacanı kırılmış camların arasında beklemiyordum

 

Hemen yanına gidip kucağıma aldım eline bir kaç cam batmıştı kanıyordu annem sesine odaya gelmişti

Suzan " Alaz noldu burada?" Dedi telaşla

Yeşim'i benden alıp koltuğa yatırdı üzerindeki kıyafetleri çıkardı elleri ve kollarında küçük kesikler vardı

Annem hızla koşarak gitti ben ise Yeşim'in ağlamasının dinmesini diliyorum

Keşke benim canım yansa da ağlamasın diye defalarca dua ettim

Annem elinde ilk yardım çantası ile geldi hemen Yeşim'e pansuman yaptı

Yeşim hiç susmadı ağladı canının yandığı belli

Bir söz verdim onu hep koruyacağım diye

Ama onu koruyamadım hatta şu an benim yüzümden acı çekiyordu

Yatağa yanına oturdum onunla olan hayallerim vardı saçlarını uzatınca hep saçlarını okşayacaktım ama şu an omuzuna anca gelen saçlarına elimi götürüp okşadım

Alaz " Sözümü tutamadım Yeşim özür dilerim. Yine acı çekiyorsun seni koruyamadım sözlerimi hiç tutamadım. Keşke hiç gitmeseydin"

Son kez saçlarını okşayıp kalkıp odadan çıktım.

Kendi odama geçip üzerimi değiştirip yatağa yattım. Bugün Suna'yı kurtarması gözümün önüne geldi

Ya kızıma bir şey olsaydı? Ya o omuzla nasıl yaptı?

İz'e karşı tavrım ne olmalı?

İz Kimsin sen?

Gözlerimi kapatıp uykuya bıraktım kendimi

 

İz'den

İlaçlarla bile hafif olan uykumum sebebi sadece geçmişim yüzünden hep tetikte uyumam lazımmış gibi hissediyorum

Ve hep tetikte uyuyorum ya da uyumuyorum

Geçmiş acı doludur odama gelen Alaz'ın söyledikleri neydi?

Pek takmayıp yarım kalan uykuma dalacağım an kapım açıldı kafamı hafif çevirip baktım

İsa yine uyur gezer hâlinde idi. Yatakta yana kaydım kendisini yatağa attı. Bu gece kabus görmeyeceğim en azından bana sıkıca sarılan İsa'ya bende sarıldım

Bana karşı ne kadar soğuk olsa da bana iyi geliyordu

Gözlerimi huzurla kapatıp uyudum

Kapının açılma sesiyle uyandım benim sağ omuzuma kafasını koymuş bana sarılarak uyuyan İsa'yı görmem bir oldu kafamı kapıya çevirdim

Arda abimdi kaşlarını çatıp bize bakıyordu. Telefonu çıkarıp fotoğraf çekti ona kaşlarımı çatıp baktım

Arda " Seni kahvaltıya çağırmaya geldim ama ben sizi bozmayım"

" Hey dur bu uyur gezeri al üzerimden gece yine gelip bana sarılmış"

Arda abim bana sonra İsa'ya baktı sonra İsa'nın tarafına geçip birden tutup çekip düşürdü ben şokla abime baktım

Arda " Pislik önce davranmış"

İsa inleyip söverek kalktı sonra bana ve Arda abiye baktı

Gözleri fal taşı gibi açıldı

İsa " Kusura bakma İz uyur gezerim kapıyı kitlemeyi unutmuş olmalıyım"

Yatakta oturur pozisyona geldim

İsa şu an sol omuzumu göremeyecek durumda

" Sorun değil"

İsa kafasını sallayıp hızla odadan çıktı. Onun arkasından güldüm yataktan kalkıp dolaptan kıyafet aldım

Arda abime baktım bana bakıyordu

Arda " Hızlı ol prenses"

" Peki prensim"

Banyoya girdim kısa bir duş alıp üzerimi giyinip banyodan çıktım. Üzerime beyaz tişört ve gri bir eşofman giymiştim

Telefonu cebime alıp saati koluma takıp odadan çıktım. Merdivenlerden inip konaktan Hole çıktım. Kahvaltı masasına geçip Sude'nin yanına oturdum

Kahvaltı sorunsuz geçmişti. kahvaltıdan sonra holde oturmaya başladık

Suzan hanım telefonla konuşuyordu. Dikkatimi çekmişti ona baktım

Suzan " Anne tamam geleceğiz Yeşim bize alışsın biraz geleceğiz"

.....

Karşıdan ne duyduysa bıkkın bir nefes verdi

Suzan " geleceğiz kardeşim tamam "

Geleceğizle ile ilgili bin kere laf söyledi sonunda telefonu kapattı.

" Bir sorun mu var?"

Suzan hanım bana baktı gülümsedi

Suzan " Sadece annaannenler senin yanlarına götürmemizi istiyorlar "

" Onlar nerde ki?"

Suzan " Ordu da"

" Anladım "

Aklıma İstanbul'da tanıştığım Ordu bebesi geldi heyecanla Suzan hanıma döndüm

" Ne zaman gidiyoruz ? Gidersek Ordu bebesini de görmek istiyorum "

Herkes bana garip garip bakıyordu ne ya?

Suzan " Yarın sabah çıkarız yola "

" Süper" dedim heyecanla

Benden mutlusu yok şu an hemen telefonu alıp Ordu bebesini aradım holden çıkıp bahçeye doğru yürüdüm arkamdan gelen Poyraz beyi takmadım

İkinci çalışta telefonu açtı

" Selam Ordu bebesi nasılsın?"

Savaş " Prenses hanım bizi aramak aklına gelmiş"

" Ya vallaha başıma gelenleri duysan şok olurdun "

Savaş " Öylemi? Sesin çok neşeli geliyor noldu piyango mu kazandın?" Dedi alayla ona göz devirdim

" Hayır! Hemen benim zengin olmama ihtiyaçım yok ! Bak sinirlerimi bozdun Bomba habere geliyorum yarın Orduya geleceğim!"

Sesler kesildi bir düşme sesi küfürler geldi

Savaş " Sen ciddi hiçmisin? Seni alırım prenses yalan değil dimi?"

" Vallaha geleceğim senin almana gerek yok biraz işlerim olacak sonra ben gelirim "

Savaş " Oha sen ciddisin hemen hazırlıklara başlıyorum !"

" Bana Ordu turu yaptırmazsan küserim "

Savaş" Sen gel turu da yaptırım "

" Acaba İlk uçağa bilet alıp mı gelsem her şeyi yapmaya hazır gibisin " dedim alayla

Savaş " Sen yurttan nasıl çıkıp geliyorsun?"

" Uzun hikaye gelince anlatırım ve arabayla geleceğiz bu yüzden uzun sürer "

Savaş " Tamam prenses "

" Bak bana mandıra peyniri istiyorum sen yapacaksın bana övdüğün kadar var mı bakalım?"

Savaş " haha Tamam prenses "

" Kralsın abim "

Savaş" Açık giyinmeyi düşünme bile!"

Oflayıp homurdandım

" Abicim ne var açık giyinince?"

Savaş " herkes sana bakıyor daha ne olsun ?"

" Abicim prensesler hep dikkat çeker bilirsin "

Savaş" İz !" Bu ses tonunu biliyorum eğer açık giyinirsem beni mahveder!

" Tamam sustum söz veriyorum açık giyinmem " dedim bıkkınca

Savaş" Afferin Prenses " dedi tatlı bir sesle

"Ordu bebesini kapa be yine sinirimi bozdun !" Telefonu yüzüne kapattım

Seviyorum ya ben bu Ordu bebesini bir abiye ihtiyacım yok o bana abi zaten

Arkamı döndüm Poyraz ile göz göze geldim bana bakıyordu

Poyraz " Gözümüz üstünde cüce" dedi

Bana bana cüce dedi!

" Üstümde olsun sırık"

Yanından gülüp geçtim. İsmim vardı benim

Ordu bebesini görmek ve onu sinir etmek için sabırsızlanıyorum!

 

∞ Bölüm Sonu ∞

 

Loading...
0%