@x1hayat1w
|
Akşam sohbetleri bitmişti yayla serin olsa da içerisi sıcak oluyor diye yalan söyleyip balkona boylu boyunca Beyaz ivez çadırı kurduk yer yataklarını getirip burada yatmaya karar verdik Çocuklara serin olur diye onlar odalarına yatırdık. Bende çadıra girip kenarları kapattım Şu an ise çadırda oturan deve gibi adamlara baktım. 12 devenin hangisinin yanında yatacağım Tabi ki de Dayımla Arda abimin yanında yatacağım " Arda abi ve Dayıcım ben sizin yanınızda yatacağım" Savaş " Afferin İz " Sorunda hepimiz yatmıştık ilaç içmedim. Abimin yanında gerek yoktu Ama hemen uyuyamazdım bir süre sonra horlama sesi ile yan tarafıma döndüm Dayıcım ayı gibi sesi nasıl çıkarıyorsun Eray " Evet uykusuz bir geceye merhaba diyin " Suat " Savaş niye geldi ki ?" Samet " İz için geldi ikiz " Rüzgar " Napacağız?" Aziz " Daha önce yaptığımızı" dedi hepsi güldü Oturur pozisyona geldim. Hepsi oturuyordu Kuzey elinde beyaz bir bezle bizim olduğumuz tarafa gelip Savaş dayımın ağızı bağladı Ben şokla onlara baktım. " Kafayı mı yediniz?" Dedim şaşkınca Akif " Uyuya bilmek için başka çaren yok " " Tüm gece horlamaz ki " Eray " Sen öyle san deli gibi yatar yanına yatmak isteğine emin misin?" Onlara bakıp alayla güldüm " En fazla ne olabilir ki?" Diyip geri yattım Arda abime sarılıp uyumaya çalıştım ama gündüz uyuduğum için uyuyamazdım Saatler sonra herkes uyumuştu. Ben hala Arda abimin göğüsüde yatıyordum yıldızları izliyordum Karnına dolan kollarla çekildim birden kendimi. Savaş dayımın yanında uyuyan İsa ve İsa'nın yanında yatan Akif beyin arasında buldum Dayım resmen beni sıkmıştı! Oturur pozisyona geldim herkese baktım bana alayla gülen Alaz beye göz devirdim Çadırın diğer ucunda bana alayla gülmeye devam ediyordu " Komik mi?" Alaz " evet komik " dedi gülerek Bu neden hala uyumadı? Alaz " Yıldızları izliyordum uyku tutmadı bücür" Bana bücür demesine sinir oluyorum! " Bana bir daha bücür deme kavak ağacı" Alaz " kavak ağacı mı?" Dedi şaşkınca " Evet siz bana lakap taktıkça bende size takacağım " Alaz " Omuzun nasıl?" Demesi ile ona baktım " İyi noldu çok mu merak ettin? " Alaz " Evet benim yüzümden bir yerine bir şey olmasını istemem " " Önemi yok " İsa ve Akif arasında ezilmeden çıktım nerdeyse hepsi uyurken hareket etti. Şu an tek boş yer Suat beyle Alaz beyin arası Alaz " Gel yat burada daha rahat edersin " Kafamı sallayıp aralarına yattım. Bir süre gök yüzünü izledim birden karnımın üzerine gelen kolla gözlerim oraya kaydı Suat'ın kolu karnımın üzerinde idi. Bir anda beni kendisine çekmesi ile küçük bedenim koca gövdesinde kayboldu " Harika yermiş maşallah " dedim alayla Alaz bey sadece bana bakıp güldü. Ona dil çıkarıp koca gövdeye yasladım. Burnuma gelen tarçın kokusu ile mayıştım Suat beni sıkaca tutmuştu istesem de kalkamam. İstemsizce sağ elimimle sol kulağını tutum kendimi uykuya bıraktım
Alaz'dan Şu an sol kolumun üzerine yatmıştım İz'e bakıyorum Suat'ın kucağında uyuya kaldı. Samet'e olduğu gibi yine küçükken yaptığı şeylerden biri yaptı Suat'ın sol kulağını tutmuştu. Sabahta fark etmeden kulağı çekecek ve Suat da acıyla uyanacak Bunu küçükken de yapardı. Yeşim'i özledim elimi uzatıp saçlarını okşadım Küçükken kısa olduğu için çok sevemezdik bu yüzden saçlarının bir an önce uzamasını isterdik İkiziyle beraber konağı birbirine katmalarını bile özledim. Artık onu çektiğimiz videolarda sevmek istemiyorum Yanımızda olmasına ihtiyacımız var! Tatlı kızımı izleyerek uykuya daldım
İz'den Gözlerimi açtığımda hala bana sıkıca sarılan çıkmak isterken kulağını tuttuğumu unutup Suat'ın kulağını çektim Acıyla inleyip gözlerini açtı ben suçlulukla ona bakaraken o bana şaşkınca bakıyordu Sonra gür bir kahkaha atınca diğerleri de uyandı Samet " İkiz sabah sabah sus Allah aşkına" Suat " İkiz bir baksanıza" Herkes bize şaşkınca bakıyordu. Göz önünde olmak utandırdı hemen kafamı Suat'ın göğüsüne gömdüm Akif " İz bu taraftan oraya nasıl gitti?" Alaz " Savaş önce senle İsa'nın arasına attı siz ezmeden aradan çıktı tek boş yer bizim yanımız kalınca buraya geldi" Herkes güldü off dayı seni öldüreceğim! Suat " Utanma İz hadi kalkın kahvaltı yapıp göl kenarına gidelim " Hemen kafamı kaldırıp Suat'a baktım " Göl kenarı mı?" Eray" Evet buraya yakın yerde bir göl kenarı var " Hemen kalkıp çadırdan çıktım. Hala çadırda olan develere baktım " Hadi deve sürüsü çıkın ve burasını toplayın omuzum ağrıyor size kolay gelsin " Hemen kaçtım. Yine işten kaçtım hihi Alt kata inip verandaya çıktım kahvaltı masası nerdeyse hazırdı hemen mutfağa girip kalanlardan getirdim Bana karşı daha iyilerdi en azından laf çakmaz oldular. Kahvaltıdan sonra piknik sepeti hazırlayıp alıp yürümeye başladık Göletin olduğu alana gelince neşeyle gülümsedim. Etrafa bakındım bir bankta oturan Serkan ve bir kızı görünce şaşırdım Onlara baktım gülümsemem solmuştu. 12 deveye piknik örtüsü filan serdirdim Sık sık Serkan'a bakıyordum Samet abinin sesiyle ona döndüm Samet " Serkan'ı tanıyor musun?" " Yok peynir aldımız yerde gördüm sadece " Poyraz " İlk görüşte aşık oldum deme" dedi alayla Poyraz'a bakıp göz devirdim ayağa kalktım " Siz yaşlılar beni darladınız arkadaş edinmeye gidiyorum hadi eyvallah" İsa " Bekle bende geleceğim" Peşimden koşarak gelen İsa'yı takmayıp Serkan'ların yanına geldim Serkan ve kız bize dönünce gülümseyip elimi uzattım " Merhaba Ben İz yanımdaki öküz de biyolojik ikizim İsa " Kız gülerek elimi tutu -" Ben de Pınar sevgilim Serkan " " Serkan'la tanışmıştık Mustafa amcanın yanında çalışıyordu" Pınar " Öylemi" " Öyle" İsa " Nasılsın Serkan?" Serkan " İyiyim sen nasılsın? İkizin Yeşim değil miydi?" İsa " Olaylar karışık sonra anlatırım " " Yoo vaktimiz bol şu da çimenlerin üzerinde oturtup konuşalım yoksa ayakta durmaktan öleceğim " Bana gülen üçlüyü takmayıp ağacın dibine oturup ağaca yaslandım onlarda gelip oturdu Pınar" Ee anlattın " İsa " Yeşim diye bizim eve gelen kız aslında Demet Baltacıymış tek amacı aileye zarar vermekmiş sonunda bunu anladık gerçek ikizim İz Yeşim Taşlı " " Surat ifadeniz güzelmiş neyse ben yabancı oluyorum bana anlatın siz nereden tanışıyorsunuz?" Serkan" 10 yaşımda geçirdiğim bir kazadan sonra ailemle orduya geri döndük geçen yıl kazada kaybettim amcamla kalıyorum İsa gilde her yıl gelirler böylelikle onları tanıyorum " Pınar" Ben doğduğum günden beri Orduluyum çocukluktan tanışıyoruz " " Kaza dedin alnında ki yara ondan mı oldun?" Serkan" Evet " " Sonuçları ne oldu yada bir yan etkisi var mı?" Serkan" Sadece o gün neler olduğunu bilmiyor Cemil diye bir adam kurtarmış hiç görmedim o gün yok bende " " Anladım " Demek bu yüzden beni tanımadı bu yüzden babamdan şikayetçi olunmayık Onlar sohbet ederken ben düşüncelere daldım. En sonunda düşünmekten başım ağrımaya başlayınca ayağa kalktım Üçü de bana döndü " Resim defterini alıp geleceğim " Üçü de beni onaylayınca hızla develerin yanına döndüm zaten hepsinin gözü bizdeydi nerdeyse Çocuklara baktım oyun oynuyordu. Çok tatlılar " Dayıcım çizim deferimi verir misin?" Dayım bana defteri uzatınca hemen alıp geri döndüm ağacın dibine geri oturunca onlara baktım " Siz devam edin bende sizi çizeceğim" Pınar" O kadar iyi çize biliyor musun?" " Evet iyiyim " Onlar sohbet ederken onları çizdim. Çizim bitince onlara gösterdim üçünde çok beğendi resimin yaprağını koparıp Serkan'a uzattım " Benden size hediye " Pınar" Ne gerek vardı ki ?" " Merak etme isteğim en aynısını çizerim beynim de kayıtlı buyurun alın " Serkan alıp teşekkür etti gülümsedim. Dünkü olanlardan bahsetmemesi işime geldi Ali elinde topla yanıma gelince ona baktım Ali " Hala gel top oynuyalım" Ali'ye birde topa baktım. Oyun oynayamazdım Gözlerim Serkan'a kaydı kanlar içinde ki hali önüme geldi. Derin bir nefes alıp verdim Ali'ye dönüp gülümsedim " Halacım ben oyun oynamam siz şu koca develerle oynayın tamam mı?" Ali " tamam hala " Koşarak develerin yanına gitti Pınar " Neden oyun oynamıyorsın?" Pınar'a döndüm yan gözle Serkan'a bakıp geri Pınar'a baktım " Oyun oynamayı sevmiyorum" İsa " Neden ?" " Bir sebep mi lazım sevmiyorum" Serkan " Çok şey kaybediyorsun" Serkan'a baktım kafamı sallayıp ayağa kalktım " Evet çok şey kaybediyorum" dedim hemen yanlarından ayrılıp develere doğru yürüdüm Kuzey ve Rüzgar çocuklarla oynuyordu Arda abim örtünün üzerine uzanmış gözlerini kapatmış etrafı dinliyordu Diğerleri de sohbet ediyordu. Savaş dayım yanlarında yoktu etrafa bakındım bir kızla konuştuğunu görünce durup ona daha dikkatli baktım Savaş " İlayda güzelim vallahi yeğenimdi" İlayda denen kız kollarını göğsüne bağlayıp ona sinirle bakmaya başladı İlayda " Yalan söyleme senin yeğenin Yeşim'di İz değil" Onlara gülümserek baktım. Dudak okumak çok işime yarıyor koşarak yanlarına gittim Savaş dayımın beni görünce gülümsedi " Dayıcım bu kız kim ?" Savaş" İlayda nişanlım " Şokla dayıma baktım lan ne zaman nişanlandın sen niye benim haberim yok " Ne !? Benim niye haberim yok? Bunun için benden büyük trip yiyeceksin!" Dedim sinirle dayıma Güzel yengeme döndüm " Merhaba yenge ben İz Yeşim olaylar çok karışık ama sana doğruyu söylüyor yeğeniyim sana olayları anlatır ben kaçar " Bana şaşkınca bakan kadını arkamda bırakıp Abilerin yanına geldim örtüye uzanıp gökyüzünü izlemeye başladım Samet " Yatmak için mi geldik ?" Suat " Evet ya hadi kalkın oyun oynayalım" " Oyun oynamayı sevmiyorum size iyi eğlenceler" Sessizlik olunca onlara baktım hepsi şaşkınca bana bakıyordu " Ne ? Oyun sevmek zorunda değilim " Poyraz " Bir şey demedik" " Diyecektiniz " Geri gökyüzüne baktım bulutların şekillerini benzetmeye çalıştım. Kimse gidip oynamadı Öğlen yemeğini yedikten sonra geri döndük. Aklıma takılan sadece Serkan'ın o günü hatırlamaması geçirdiği kazadan sonra sadece o günü unutması daha iyiydi Şu an ise Suat abi motorunu bozan Kuzey'e kızdıktan sonra motoru park ettimiz yere tamir aletleri ile gelmişti bende peşine düşmüştüm Onun tamir etmesini izlerken konuşmaya başladım " Biliyor musun? Motorları severim hatta sadece bu yüzden tamircide bir kaç ay çalıştım " Suat abim kafasını kaldırıp bana baktı Suat " Ciddi misin? Galerim var ama motoru tamirinden pek anlamam " Oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Ayağa kalkıp geriye çekildi. Eğilip aletlerle kısa süre de tamir ettim ayağa kalkıp ellerimi bezle sildim " Bitti. Bak bakalım olmuş mu?" Suat abi motorunu binip çalıştırdı Suat " Olmuş sağol" " Eh artık bir tur atmama izin verirsin?" Dedim tatlı bir sesle Bana bakıp güldü Suat " Çıkarcı peşimden gelmeden anlamıştım. Bu konuda birbirimize benziyoruz " " Genler sağolsun güzelliğimden belli zaten neyse verecen mi?" Anahtarı bana atınca havada kaptım Suat " Şehre inelim ne dersin?" " Olur da şehirde napacağız?" Suat " Balık tutarız " " Süper bana uyar diğerlerine söyleyelim mi?" Suat " Hayır peşimize düşerler ikimzi gidelim hem ben babamlara haber veririm " " Neden benle yanlız kalmak istiyorsun?" Suat " Konuşmak için " Motora binip arkamı gösterdim gülümseyip arkama binince anahtarı takıp motoru çalıştırdım Çok hızlı değildim ama yavaş da değildim. Geldiğimiz dağ yolundan şehre doğru gittik Suat " Şehirde ben kullanıyım polisle uğraşmak istemiyorum" " Peki " Şehrin girişinde durdum Suat abimin arkasına bindim. Hızla sürerek limana geldik Motoru kenarıya park edip limada gezdik küçük bir tekne kiralayıp denize açıldık Akşam olmak üzereydi manzara çok güzeldi " Ne zamandır tekne kullanıyorsun?" Suat " 21 yaşımdan beri kullanıyorum " " Neden öğrenmek istedin ?" Suat " Deniz huzur veriyor kaçmak için güzel bir yer " Ona döndüm Samet ona söylemiş olmalı Suat " İz ikizimle aramda azla sır olmaz " " Peki benimle ne hakkın da konuşacaksın?" Suat " Küçüklük alışkanlığın hakkında " " Piskolok beyin ısrar etmeyeceğini sanıyordum " Suat " Evet ikizim ısrar etmeyecek ama bu durum hakkında ben söz vermedim " Tekneyi denizin ortasında durdurdu oflayıp yana tarafa kafamı çevirdim " Konuşmak istemiyorum!" Suat " İz uyku ilacı kullanıyorsun neden?" " Konuşmak istemiyorum dedim!" Yanıma geldi çenemi tutup ona bakmamı sağladı Suat " İz İkizime bile anlatmam lütfen söyle neden içiyordun?" Bana sadece sevgiyle bakıyordu beni kabul etti mi? Suat " Yeşim istemesem de hissediyorum sen benim küçük Yeşil gözlümsün bana anlat acılarını anlat yanında olmak istiyorum isteğim an sana sarılmak istiyorum söyle kardeşim bana anlat geçmişini anlat " Gözümden akan yaşı durduramadım ona sarılıp ağlamaya başladım bana sıkıca sarıldı " Unutmak için ilaç kullanırdım uyku kaçma yolumdu sen nasıl denize kaçıp huzur buluyorsan bende uyuyarak bulurdum ama bir zaman sonra uyumakta işe yaramadı kabuslar başladı kaçacak yerim kalmadı " dedim ağlayarak saçlarımı okşayıp öptü beni dinliyordu " Ailemin söylediği kötü sözleri yediğim dayakları bana yapılan iğneleri gözümün önünde olan şeyleri okulda dışlanmamı ben yaşadığım ağır şeyleri unutmak için kaçmak için içerdim " Derin bir kaç nefes alıp verdim " Sizin yanınızda ilaçsız uyuyorum bana iyi geliyorsunuz kabus görmez oluyorum benim ilacım sizsiniz " Suat " Ben özür dilerim yeşil gözlüm özür dilerim beni affet sana karşı ön yargılı olmayacağım siz veriyorum artık yanındayım " " Söz mü Abi ?" Dedim kaskatı kesildi benden ayrılıp bana baktı göz yaşlarımı sildi Suat " Sana söz veriyorum kardeşim hep yanında olacağım " " Bak bunu sevdim her zaman motor değiştireceğim!" Dedim neşeyle o bana bakıp güldü Suat " Bunu nasıl yapıyorsun? " " Bak abicim gülmek lazım yoksa hep üzgün olunca hayat çekilmez oluyor " Suat " Haklısın yeşil gözlüm " " Şu an balık tutmayacaksak geri dönüp balık ekmek yiyelim açım " Gür bir kahkaha attı ona bakıp gülümsedim Suat " Peki yeşil gözlüm geri dönüyoruz " Geri döndük balık ekmek yemek için başka bir yere doğru yürüdük ben sadece abimi takip ettim. Sadece bahane lazım onlara , onlarda Yeşim'i istiyorlar Balık ekmek yedikten sonra geri yaylaya döndük. Eve girince salonda oturan aileye selam verdim Buz de boş yerlere oturduk Samet abiye bakıp göz devirdim bana mahcup bir şekilde baktı ona dil çıkarıp Suat abime bakıp göz kırptım Bana gülümseyen abime bende gülümsedim. Yanımda oturan Savaş dayım beni kendisine çekip omuzuna yatmamı sağladı " Dayı Allah aşkına sen bizle yatma beni balkondan atarsın filan lütfen daha çok gencim" dedim alayla Herkes gülerken bende güldüm Savaş dayım beni itip homurdandı. Diğer yanımda oturan Aziz beye çarptım geri çekilip özür diledim Savaş dayımı ikna edip artık bizimle yatmamasını sağladım. En sonunda yatma vakti gelince yine balkona çıkıp yatakları serip ivez çadırını kurduk herkes girince bende girip kenarlarını kapadım Develere baktım " İsa senin yanında yatmamda sorun var mı?" İsa " Yok gel " İsa ve Rüzgar abinin arasına yattım " Piskolok bey sakın bir daha yanıma yaklaşma hatta sende git içeride yat " dedim Samet " İz hadi ama o ikizim" " Bana ne küstüm sana ama bana bir poşet çikolata alırsan affedeceğim" Samet " Yarın sinemaya gidelim sonra çikolata alırız sana da uygunsa" " Harika olur" Diğerleri de geleceğiz diyince yarın topluca sinemaya gitme kararı aldık En sonunda uyuya bilmek için İkizime sarıldım önce şaşırdı ama sonra o da bana sarıldı En sonunda uykunun tatlı kollarına kendimi bıraktım ∞ Bölüm Sonu ∞
|
0% |