Yeni Üyelik
11.
Bölüm
@x1hayat1w

Bana doğru elinde iğne ile gelen anneme baktım sesim çıkmıyordu

 

Yatağa bağlanmış üzerine ağzımı da bir bezle bağlamışlardı. İçinde uyuşturucu denen şeyi yine bana verdiler

 

Uyuşturucu ne demek? Bilmiyorum!

 

Daha 4 yaşındayım bana verilen şey benim canımı yakıyor aradan zaman geçince daha fazla istiyorum

 

Su isteyince babamın içtiği o acılı içkiyi veriyorlardı

 

Hareket edecek halim bile yoktu yine bedenime giren iğne ile inledim bez yüzünden sesim çıkmıyordu

 

Gözlerimi kapatıp artık bitmesini diledim

 

Cemil " Bu sefer daha yüksek dozda verde ölsünde kurtulalım Leyla "

 

Leyla " Tamam "

 

Dediklerini anlayamadım gözlerim kararıyordu bilincimi kaybettim

 

Bazı sesler geliyordu gözlerimi açmadım

 

Cemil " Ne yani şimdi bağışıklık mı kazandı pis sürtük?"

 

-" Evet öyle olmuş efendim bunu nasıl yaptı bilmiyorum ama artık bağışıklığı var istese de ne uyuşturucu ne de İçki etki etmez "

 

Boğuk gelen sesleri daha fazla dinleyemeyip bilincimi yine kaybettim

 

Yavaş yavaş gözlerimi açtım odamda yatağımda yatıyordum. Bağlı olan ellerim ayaklarım çözülmüştü

 

Ayak ve el bileklerim moralmıştı. Ağzımdaki bez de yoktu yataktan kalkıp etrafıma bakındım

 

Rüya mı gördüm? Rüya ise bileklerim niye ağrıyor?

 

4 yaşında ne olduğu anlamadan odamdan çıkıp medivenlerinden indim salonda oturan Annemin yanına gittim

 

Leyla " Uyanmış sürtük "

 

Anneme olanları anlattım. Annem kahkaha atıp bileğinden sertçe tutup elimi yanan mumun ateşine tutu çığlık atıp elimi çekmeye çalıştım

 

Ama annem bende güçlüydü birden beni itip düşürdü üzerime yürüyüp yanımda durup eğildi

 

Leyla " Rüya değildi yer faresi hepsi gerçekti"

 

Acıyan koluma elim gitti göz yaşlarımı akmasına engel olmadım

 

Küçük bana bakıp ayağa kalktı gülmeye başladı

 

Sonra odadan çıkıp gitti ben oturur pozisyona geldim ağlamaya devam ederken yanık olan koluma baktım

 

Adım sesleri ile kapıya baktım. Annem elinde halatla bana doğru geliyordu istemsizce geriledim

 

Bana vurmaya başladı çığlıklar atıyor yalvarıyorumdum

 

Nefes nefese uyandım yine kabus görmüştüm

 

O günkü gibi yaşarken nasıl baş edeceğim?

 

Yataktan kalkıp kıyafet alıp banyoya girdim soğuk duş alıp üzerimi giyinip çıktım

 

Odadan çıkıp verandaya çıktım kahvaltı için erkendi saat kaçtı hemen saatimden baktım

 

6.26'ydı

 

Mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başladım. Kafamı dağıtmak iyi gelecekti

 

Kahvaltıyı hazırlayıp verandaya masayı kurdum

 

Annem uyanmıştı benim masayı hazır ettiğimi görünce gülümsedi

 

Suzan " Kızım ne gerek var biz yapardık"

 

" Zahmet olmadı sorun değil ben diğerlerini uyandırıp geliyim "

 

Medivenlerinden üst kata çıkarken Dedem ve nenemi gördüm

 

" Günaydın "

 

Yavuz " Günaydın kızım "

 

Fatma " Günaydın kızım "

 

" Kahvaltı veranda da siz çıkın ben diğerlerini çağıracağım"

 

Fatma " Peki kızım "

 

Önce Alaz bey ve Aktif beyin kaldığı odaya girip onları uyandırdım

 

Sonra diğerlerini uyandırıp alt kata inip verandaya çıktım. Kahvaltı masasına oturup kahvaltımı yaptım

 

Diğerleri sonunda gelmiş kahvaltı yapmaya başlamışlardı

 

Suzan " Anne biz yarın geri dönelim konakta yapacak işler var hem çocuklarda daha fazla işinden olmasın "

 

Savaş " Abla biraz daha kalın ben yeğenimle zaman geçirmek istiyorum "

 

Suzan " Savaş büyü artık "

 

Yavuz " Siz nasıl İsterseniz kızım "

 

Aziz " Yarın erkenden yola çıkalım "

 

Gözlerim Suat abime kaydı ona sinsice gülümsedim. Ne demek istegimi anlamış gibi güldü

 

Alaz " Aklınızdan bile geçirmeyin!"

 

İkimizde Alaz beye bakıp göz devirdik. Geri önümüze dönüp keyifsizce yemek yedik

 

Eray " Yok eben nasıl aynı şeyleri yaptılar gördünüz mü?"

 

Kuzey " Gördük abi "

 

İsa " Vay çok iyiydi"

 

Suat " Beni taklit etme !"

 

" Beni taklit etme!" İkimizde aynı anda demiştik bu halimize herkes gibi bizde güldük

 

Kahvaltıdan sonra herkes eşyalarını toplıyordu bende kendime ve Dedmlere kahve yapmış içiyorduk

 

Savaş " Ellerine sağlık İz'im "

 

" Afiyet olsun Dayıcım "

 

Yavuz " Çok güzel olmuş torunum"

 

Fatma " Maşallah ne hamarat bir kızsın sen öyle"

 

Suzan " Ne sandın annem benim kızım bana çekmiş"

 

Agâh " Güzel olmuş kızım "

 

" Yeter övmeyin egom tavan olacak "

 

Savaş " Ayy ne bu böyle leş gibi"

 

Dayıma göz devirdim

 

" Abart dayı"

 

Kahveler bitince diğerleri gelmişti ben bardakları alıp mutfağa koydum bulaşıkları kısa süre de halledip salona döndüm

 

Boş yer sadece Kuzey ve Rüzgar'ın arası olunca oraya geçip oturdum

 

Rüzgar ve Kuzey'in hala bana karşı olan tavrı aynı gibiydi. Diğerleri biraz yumuşamıştı

 

Ortamda dönen sohbetleri dinlememiş sadece bis boş izlemiştim. Sıkılmıştım telefonu çıkarıp gruba girdim

 

Prenses ve Prensleri

 

İz : Günaydın Prensler

 

Baran : Günaydın

 

Özgür : Gunadin

 

Burak : Gününüz aydın olsun

 

Deniz : good morning

 

Alen : Neden hepiniz farklı şekilde aynı şeyi diyorsunuz? Günaydın matmazel

 

İz : Yarın Mardin'e dönüyoruz okulların açılmasına da az kaldı bir şeyler yapalım

 

Baran : Bovling oynamaya gidelim

 

Burak : Sinema komedi filmine gidelim

 

Özgür : Futbol maçına gidelim

 

Deniz : Bisiklet turu yapalım

 

Alen : Evet matmazel hangisini yapıyoruz

 

İz : Bisikletim yok alınca yaparız

 

İz : Futbol maçı olur ama Fenerbahçe'ni maçı yok

 

İz : Komedi filmine ile korku olunca güzel

 

İz : Bovling oynamaya gidelim bilmiyorum ama bana öğretisiniz artık

 

Deniz : O zaman 2 gün sonra Bovling oynamaya gidiyoruz

 

İz : Anlaştık şu an aklıma gelmişken ben şu abi tayfası bir ayar vereceğim görüşürüz

 

Baran : görüşürüz

 

Deniz : Sana İyi eğlenceler

 

Burak : Keşke orada olsaydım İz ayar çekmem bitince arayıp her şeyi anlatıyorsun

 

Özgür : İz anlatma meraktan çatlasın

 

Alen : Görüşürüz matmazel

 

Telefonu kapattıp bana bakan abi tayfası baktım

 

Hepsine işaret parmağını sallayıp konuşmaya başladım

 

" Bana bak bir daha sakın arkadaşlarımı araştırıp onları küçümsemeyin bir kaç kavgaya karışıklar diye katıl değiller hem ne belli benim onlardan daha fazla sorunlu olmadığım "

 

Bana şaşkınca bakanları umursamayıp bana sinirle bakan üçlüye baktım

 

" Ahh demek siz yaptınız sizden de anca bu beklenirdi fark ettim de boşuna uğraşıyorum altan aldıkça beni kısımaya devam ediyorsunuz "

 

Ayağa kalkıp salondan çıkımak için adımlarım Aziz , Akif ve Alaz beyin önünde durdum

 

" Artık sizin üçünüz için zaman kaybetmeyeceğim her yaptığınız hatanın bedelini siz ödeyeceksiniz "

 

Rüzgar" Tehdit mı ediyorsun?!"

 

Rüzgar'a döndüm

 

" Evet ilk günün siz nasıl tehdit ediyorsanız bende öyle ediyorum!"

 

Kuzey" Ben demiştim buna güven olmaz diye "

 

" Öylemi Kuzeyçik geldiğim günden beri hata yapmayıp size yaranmaya çalışıyorum çabalıyorum kör müsünüz acaba? Ama siz görmek istemiyorsunuz bende insanım her seferinde en başa dönmekten yoruldum sadece ben çabalıyorum sizin ördüğünüz duvarları sizde yıkın biraz! " Dolmuştum ve patladım

 

Poyraz" Kimse senden böyle bir şey istemedi " demesi ile ona döndüm

 

Haklı hiç biri istemedi beni

 

Aptalın tekiyim acılarıma iyi geliyorlar diye kendimi sevdirmeye çalıştım aptal!

 

Sadece kabus görmemek için böyle yaptım! Bencilin tekiyim!

 

İçimdeki küçük kızın mutlu olmasını istemem suç mu? Bir aile istiyordu

 

Kendisini sevdirmeye çalıştı yine geçmişte olduğu gibi yine aynı hatayı yaptı

 

" Haklısın hiç biriniz istemedi. Eyvallah" diyip odadan çıktım

 

Ahmak salak deli aptal bencil!

 

Seni istemeyenleri ne zamandır ister oldun?

 

Balkona çıktık koltuğa oturdum. Artık bencil kız gitti herkese davrandığım gibi davranacağım

 

Yanıma oturan dayıma baktım sonra geri manzaraya baktım

 

Savaş " İz İyi misin?"

 

Gülümseyip kafamı salladım dayıma döndüm

 

" İyiyim haklılar artık onlara diğer insanlara davrandığım gibi olacağım"

 

Savaş " Yani soğuk"

 

" Evet en başından olması gerektiği gibi "

 

Savaş " Ahh İz hiç değişmedin hiç kırılmadan nasıl yaşıyorsun?"

 

Aslında çok kırılıyorum be dayı ağlamak istemiyorum ama şu an kendi benciliğime ve küçük çocuğun yaptığı hatayı affediyorum

 

Yaşadığı şeyleri tamir etmeye çalışıyor ama olmuyor umutlar arıyor ilk umutuna deli gibi tutunuyor

 

" Kırılan camları toplarken elime batıyor daha da can yakıyor eğer sağlam olursa sadece çıtlarsa çok can yakmaz "

 

Savaş " Kendini nasıl avutuyorsun bilmiyorum ama bu haline hayranım "

 

Hafif kıkırdayıp dayımın omuzuna kafamı koydum

 

" Ordu bebesi bende senin her türlü beni güldürmene hayranım "

 

Bir süre sustuk sadece öyle etrafın sessizliğini dinledik. Diğer yanıma oturan kişi ile oraya baktım Arda abimdi gülümseyip ona sarıldım

 

" Hala abimsin her zamanda öyle kalacaksın "

 

Ondan ayrılıp gözlerine baktım

 

Arda " Seni çok seviyorum prenses "

 

" Bende seni seviyorum prensim "

 

Gülüp bana sarıldı.

 

Savaş" Ama yeter ya zaten yarın erkenden gidiyorsunuz bırakın yeğenimi artık "

 

Bizi ayıran dayıma bakıp gülümsedim. Bir süre balkondan oturup sohbet ettik

 

Geri salona gelince duygusuz maskemi takmıştım bile Arda abimin yanına oturmuştum sohbet edenleri dinlememiş sadece bis boş masadaki vazoyu izliyordum

 

Samet " İz sana dedim " demesi ile kendime gelip ona baktım

 

" Dalmışım ne dedin ? "

 

Samet " Turizler için köfte ekmek yapılıyor gidip yiyelim mi?"

 

" Olur "

 

Suat " Süper ee kimler geliyor "

 

Çocukları Suzan hanımların yanına bırakmış hep birlikte köfte ekmek yemek için penir satılan alanın açık yerinde olan masalara geçmiştik

 

Aziz " İz yaptığımız doğru değil biliyorum... " Konuşmasını kesip soğuk bir sesle konuştum

 

" İsteğini yap umrumda değil " sert bir sesle

 

Hepsi farkındaydı artık çaba sarf etmeyeceğimin

 

Suat " Ayra da ister misin yeşil gözlüm?" Suat abime gülümsedim

 

" Olur abi bol köpüklü olsun "

 

Samet " Hey bana abi demiyorsun"

 

Hafif kıkırdayıp ona baktım

 

" Piskolok abimsin" demem ile neşeyle ayağa kalktı

 

Samet " günün herşey benden !" Bu haline tebessüm ettim yanımda oturan Arda abime dönüp kulağına fısıldadım

 

" Favori abim sensin çaktırma" dedim bana bakıp güldü diğer İkiz abilerime dönüp göz kırptı

 

Suat ve Samet abim kaşları çatık bize baktı

 

Samet " Ne dedin de gururlandı?"

 

Arda abime iyi bok yedin bakışı atıp bana kaşları çatık bakan abilerime baktım

 

" Hiç" dedim

 

Suat " Motoru unutmak istiyorsun galiba" diye tehdit edince yutkunup ona baktım

 

" Ama abi resmen tehdit ettin"

 

Suat " Evet söyleyecek misin?" Dedi zaferle gülümseyip

 

" Offf favori abim olduğu dediğim için "

 

İkisi de şokla bana baktı

 

Suat " demek öyle motora yaklaş o zaman görürsün sen "

 

" Ama abi ya "

 

Samet " aşk olsun İz favori abin olmak benim hakkım "

 

Bizi sadece izleyenleri takmayıp güldüm

 

" Abicim sizde benim bir tanecik ikiz abilerimsiniz "

 

Suat" Yemedik "

 

" Suat abim sen benim en sevdiğim motorcusun yapma böyle ben senle küs kalmak istemem "

 

Suat " Masum masum bakma yeşil gözlüm yumuşamam "

 

Ona yavru köpek bakışları atmaya başladım

 

Suat " Tamam kes şunu yeşil gözlüm "

 

Neşeyle Arda abime sarıldım

 

" Abi vallaha bir an motordan olacağım diye kalp krizi geçirecektim "

 

Tüm masa güldü Suat abim homurdandı. Köfte ekmekler gelince diğerleri sohbet ederken ben sessizce yemeğimi yedim

 

Samet " Ee iz arkadaşların kim ?"

 

" Abi görsen hepsi taş gibi boy pos Allah vergisi" dedim abimler kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı

 

" Şaka yapıyorum evet yakışıklılar ama hepsi iyi çocuklar kanım ısındı onlara "

 

Suat " Bir ara bizi de tanıştır "

 

Samet " Hatta bize sabah kahvaltısı veya akşam yemeğine gelsinler "

 

" Yok abi ayıları sevmiyor onlar bir ara beraber buluşuruz"

 

Suat " Öyle olsun "

 

Yaylada biraz yürüyüş yapıp geri eve döndük Savaş dayım Kaya Şimşek ile ilgileneceği için gelmemişti

 

Diğerleri benim soğuk davranmamın farkındalar ama artık umrumda değildi

 

Akşama kadar Annemler ile sohbet etmiştim akşam yemeğini annemle beraber hazırlayıp verandaya masayı kurduk

 

Güzel bir akşam yemeğinden sonra çardak da oturan kahve içtik. Çocuklar tüm gün koşturup oyun oynadıkları için erkenden uyuya kalmışlardı

 

Saat ilerlemiş yatma vakti gelmişti Arda abimle kaldığım odaya gelip üzerimi değiştirip yatağa yattım

 

Arda abim de yanıma gelip yatmıştı bana sıkıca sarıldı. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım

 

Sabahın erken saatlerinde uyanıp eşyaları arabalara yerleştirip geri dönüş yolunu tuttuk

 

Yine Aziz beyin olduğu arabadaydım

 

Samet abim ve Arda abimle sohbet eder yolu tamamlamayı düşünüyorum ama sabahın erken saatinde oldumuz için ikiside uyumuştu

 

Şu an arka tarafta ikisinin arasında oturuyordum kafamı Samet abimin omuzuna yaslayıp gözlerimi kapadım

 

Omuzumda hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açıp baktım Arda abim belime sarılıp omuzama yatmıştı gülümseyip Samet abimin koluna sarılarak uyumaya çalıştım

 

Kısa süre de uykuya dalmıştım

 

Bir sarsıntı ile gözlerimi açtım. Gördüğüm şey ise hızla önümüzdeki arabalara doğru gidiyor oluşumuzdu

 

Arabaya çarptık kafamı çarpmam ile gözlerimi yeniden kapadım en son duyduğum tek şey Lili'nin polislere haber vereceği acil durum zil sesiydi

 

Başındaki ağrı ile gözlerimi açtım. Ön taraftaki koltuğa doğru düşmüştüm hafifçe kalktım

 

Aziz abime baktım başı kanıyordu yüzünde yararlar vardı. Arka tarafa baktım Arda abimle Samet abim baygındı arabadan duman çıkıyordu

 

Elim başıma gitti. Elime gelen sıvı ile kafamın kanadığı anladım. Kapıyı açmaya çalıştım açılmayan araba kapısını tekmelemeye başladım sonunda açılınca hemen çıkıp arkayı açıp Samet abimi çıkarıp sürüyerek yolun kenarına götürdüm

 

Arda abimi de ayrı şekilde taşıyıp Samet abimin yanına getirdim

 

Kolundaki camı canını yakmadan çıkarmak istedim ama yapmazdım çıkınca daha çok kan kaybederdi

 

Hemen Aziz abinin olduğu tarafa geçip kapısını zorda olsun açık üzerimdeki tişörtü çıkarıp yırttım kafasına sarıp onu da çok sarsmadan Arda abimlerin yanına götürdüm

 

Hızla Etrafıma bakındım Suat abim motorla kaza yapmış yerde yatıyordu yanına gittim

 

Nabız vardı. Onu da kenarı çektim arabalardan uzaklaştırdım. Hızla Akif abimle çocuklara ,Eray ve Kuzey'e baktım arka kapıyı zorlayıp açtım çocukları kontrol ettim Allah'a Şükür ikisi de iyiydi ikisini de kucağıma alıp hemen arabadan uzağa götürdüm

 

Kuzey abimin karnına saplanmış olan cama baktım canını yakmadan çıkarmam lazımdı

 

Ona çok dikkat ederek çıkarıp kenara çektim. Eray abimin hafif başı kanıyordu onu da çekip çıkardım

 

Ön tarafta Akif abimin kapısını da zorla açıp başı direksiyona düşmüştü kaldırıp baktım burnu kaşı kanıyordu yüzünde kesik izleri vardı

 

Onu da çekip çıkardım. Başım dönmeye başlamıştı ama pes edemem daha diğerleri vardı

 

Hemen Alaz abimin arabasına koşup arka kapıyı tek seferde açmam ile çocuklara baktım Suna iyiydi Emre de iyiydi ikisini kucağıma alıp koşarak uzaklaşıp yere yatırdım geri hızla arabaya dönüp Emir'e baktım o da iyiydi ama Ali'nin eli çok kötü bir şekilde kanıyordu

 

İkisini de kucağıma alıp çıkardım

 

Tişörtümden kalan parçayla elini hala cam olma ihtimaline karşı hafif sardım. Hızla on tarafın kapısını zorda olsa açtım

 

Alaz abim sıkışmıştı. Onu uyandırmaya çalıştım hafif gözlerini açınca gülümsedim

 

" Lütfen yardımcı ol sıkışmışsın"

 

Alaz " Çocukları çıkar" dedi zara zor

 

" Çocuklar iyiler hepsini çıkardım hadi " dememle biraz zorlandık ama sonunda çıka bildi

 

Ayakta durmakta zorluk çekiliyordu.

 

" Sen kenarıya git ben diğerlerine bakacağım"

 

Kafasını sallayıp ilerlemeye başladı. Hızla babamların olduğu arabaya baktım

 

Arka kapıyı açıp İsa'yı çekip çıkardım. Başı kanıyordu

 

Onu kenarıya yatırıp tişörtün son parçasını başına sardım

 

Hemen Rüzgar'ı da çıkarıp çıkardım. Geri arabaya dönüp Poyraz abimi çıkardım başını çarpmış olduğu belliydi başı kanıyordu ama yarası hafifti

 

Rüzgar abimin durumu iyi gibiydi onu da bırakınca ön tarafın kapısını zorlayıp açtım babamın omzuna saplanmış olan cama bakıp derin bir nefes aldım

 

Onu dikkatlice çıkarıp uzaklaştırdım

 

Annemin olduğu tarafın kapısı açıktı annem dışarıya düşmüştü. Bacağı kırıldığı belli idi onu da dikkatlice kenarıya çektim

 

Koruma dolu olan araçları orduya gelince geri göndermişti Agâh babam

 

Hemen saatimin sanal ekranını açtım

 

Lili " İz sakin ol am

bulans ve polisler geliyor"

 

" Lili lütfen onlara bir şey olmasın "

 

Lili " İz sakin ol "

 

Gözlerim kararmaya başlamıştı. Ayağa kalkıp yavaş adımlarla Aziz abimin yanına gelip nabzına baktım yavaş atıyordu

 

" Lütfen kimse ölmesin lütfen ölmeyin siz ölmeyin söz sizi bırakıp giderim benden kurtulursunuz lütfen ölmeyin " gözümden düşen yaşları arasında ağlayarak kurduğum cümleler sonucundan bilinçim gitmişti

 

En son duyduğum siren sesleriydi

 

∞ Bölüm Sonu ∞

 

Loading...
0%