Yeni Üyelik
13.
Bölüm
@x1hayat1w

( Medya; İz'in Kedisi)

 

Kahvaltımı yapmış bilgisayar odasından ailemi izliyordum.

 

Dün gece gördüğüm rüya hala aklımı karıştırıyor. İsmini unuttuğum gri gözlü çocuk Alen mi?

 

Telefonu alıp Asya'yı aradım. İkinci çalışta açtı

 

Asya " Nasılsın iz ?"

 

" İyiyim sen?"

 

Asya " Bende iyiyim bir şey mi oldu?"

 

" Yok sadece sizin soyisminiz neydi?"

 

Asya " Doğu niye sordun ki?"

 

" Hiç şey bunu abine söyleme aramızda kalsın "

 

Asya " tamam. İz annem çağırıyor görüşürüz "

 

" Görüşürüz "

 

Telefonu kapatınca rüyamda gördüklerimle her şey birbirine birleşince çocukluk aşkım gri gözlü çocuk Alen'miş

 

Şu an buna o kadar mutlu olduğum ki anlatamam!

 

Bu akşam motor yarışım vardı.

 

Hastanede olan ailemin hepsi iyiydi amiliyatan çıkanların durumu da iyiydi

 

Hatta bugün taburcu olacaklar konakta onlara daha iyi bakarlar şu an Alaz bey ve Polisler konuşuyor dudak okuyarak ne dedikleri anlıyorum

 

Alaz " Bu kaza nasıl oldu memur bey?"

 

Kilolu komiser konuştu

 

-" arabaların fren sistemi haclenmiş bu yüzden olmuş"

 

Alaz " İz Yeşim Taşlı hacklemeyi onun yaptığına eminim"

 

-" Emin misin? Kanıtınız var mı?"

 

Alaz " Kendisi Hacker bunu o yapmıştır kesin "

 

-" İz hanım nerede?"

 

Alaz " Kaçtı"

 

-" Garip olan bir durum var biz olay yerine geldimizde geç kaldık sanmıştık çünkü tüm arabalar alev almıştı. Ama hepiniz arabalardan uzakta yol kenarında baygındınız olay anıyla ilgi bir şey biliyor musun?"

 

Alaz abi kaşları çattı biraz düşünüp konuştu

 

Alaz " hayır hatırlamıyorum "

 

-" Peki bu konuyu araştıracağız İyi günler tekrardan geçmiş olsun"

 

Alaz beye sinirle baktım. Onu kurtardığımı hatırlamıyorum olmalı

 

Telefonu cebime alıp evden çıktım. Önce karakola gidip ifade vermem lazım. Bir taksiye binip karakola geldim

 

Karakolun içine girip yürümeye başladım. Polis beyi bulmam lazım ileride meslek taşı ile konuşan komisere doğru emin adımlarla ilerlemeye başladım

 

" İyi günler" dememle ikisi de bana döndü

 

Alaz abiyle konuşan kilolu polis şaşkınca bana bakıyordu yanındaki onda olan kas yığını ise kaşlarını çatıp benim kim olduğumu sorguluyordu

 

-" Sen? " Dedi şaşkınca kilolu adama hafif gülümsedim

 

" Şey ben Zorlu ailesinin kazasını araştıran komiseri arıyordum kendisi nerede acaba? "

 

Kilolu adam elini uzattı

 

-" Başkomiser yardımcısı Levent Yüksel"

 

Elini tutup sıktım

 

" Memnun oldum efendim bende İz Yeşim Taşlı"

 

Yanındaki kas yığını şaşkınca bakmaya başladı.

 

Elimi çektim

 

Levent " Zorlu ailesinin olayı bizde lütfen böyle buyrun ifadenizi alalım"

 

" Peki "

 

Beni sorgu odasına aldılar girmeden önce çantamı telefonu ve saati aldılar Levent komiseri beklemeye başladım kısa süre sonra geldi. Yanında Kas yığını ile gelmişti

 

Tam karşıma oturdu. Arkama yaslanıp rahat bir şekilde onu dinlemeye başladım kas yığını duvara yaslanıp bizi izledi

 

Levent " Öncelikle burada Kazanın baş şüphelisi olarak bulunuyorsunuz"

 

" Biliyorum lütfen konuya gelin " dememle şaşırdı

 

Levent" Peki Hacker olduğuz doğru mu?"

 

" Evet " dedim net bir sesle

 

Levent" Neden herkesi kazaya sürüklediniz?"

 

" Böyle bir şey yapmadım "

 

Levent" Bana olayı anlatır mısınız?"

 

Hafif öne eğilip dirseklerimi masaya koyup ellerimi birleştirdim her hareketimi dikkatle izliyorlardı

 

" Olay anında yanımda Samet ve Arda abilerim vardı sabah erkenden yola çıkmıştık öğlene doğru varırız diye hiç durmayacağız demişlerdi. Aziz bey arabayı kullanıyordu. Diğerleri uyuyordu bende uyudum "

 

Levent" Yani ilaç aldınız "

 

" Hayır almadım sebebinin ne olduğunu bilmiyordum ama abilerimin yanında ilaç almadan uyuya biliyorum "

 

Levent" Sonra?"

 

" Sarsıntı ile gözlerimi açtım hızla öndeki arabaya çarptımızı gördüm gerisi karanlık hatırlamıyorum gözlerimi geri açtığımda hastane odasındaydım "

 

Levent" Hastaneden neden kaçtınız?"

 

" Beni suçlayanların arasında kalmak istemedim "

 

Levent" Hala baş şüphelisiniz "

 

" Biliyorum " dedim arkama yaslarak ve ilk kez kas yığını konuştu

 

-" Çok rahatsın bunun sebebi ne ?"

 

" Gergin mi olmam lazım? Neden? Suçlu değilim ve eğer böyle bir şey yapacak olsam küçük çocukların olduğu bir aracı hedef almazdım "

 

Levent" Yani böyle bir şey yapacak yetenek var "

 

" Var ama dediğim gibi küçük çocukları hedef almam "

 

-" Söylediklerinle daha da şüpheli oluyorsun?"

 

" Olabilir umrumda değil sizin işiniz suçluyu bulmak ben de suçlu olmadığıma göre bu eninde sonunda çözersiniz "

 

-" Çok eminsin kendinden "

 

" Evet öyleyim "

 

Levent" Alaz abiniz siizin yaptığınızdan emin "

 

" Sadece Demet gibi olduğumu düşünüyor suçlayacak birinine ihtiyacı var o da ben oluyorum "

 

-" Başka diyecek bir şeyiniz var mı?"

 

" Hayır yok sizin sorularınız bitti mi?"

 

Levent " Son bir soru"

 

" Evet sizi dinliyorum"

 

Levent " Olay yerine geldimizde hepiniz arabalardan uzakta yol kenarında bulundu bunun hakkında bir bilginiz var mı?"

 

" Hayır" dedim yalan söyledim

 

Kafasını sallayıp onayladı

 

" İsminiz nedir?" Dedim kas yığınına

 

-" Dedektif Demir Doğu"

 

Ona şaşkınca baktım vay be

 

" Vay çok havalı sizi polis sanmıştım doğrusu ama dedektif olmak daha çok yakışıyor"

 

Bana kaşlarını çatarak bakmaya başladı

 

Ellerimi havaya kalkıp teslim olma hareketini yaptım. Ciddi ben gitmiş eğlenceli ben gelmişti

 

" Yanlış anlamayın sadece iltifat ediyorum hem tipim değilsiniz" dedim alayla ikisi de şaşkınca bakıyorken ayağa kalktım

 

" Sorgu bitti ise gide bilir miyim?"

 

Demir " Şehir ve yurtdışı yasağı olduğu unutmayın kaçmayı düşünmeyin bile"

 

Demir adama baktım gülümsedim

 

" Kaçmak gibi bir amacım olsaydı burada olmazdım ve suçlular kaçar "

 

Levent " Çıka bilirsiniz"

 

" İsteğiniz zaman gelebilirim benim için onur olur " dedim alayla kapıdan çıkıp eşyalarımı almak için eşyalarımı verdiğim kadının yanına gittim

 

Eşyalarımı alırken izlendiğimi hissedince hafif kafamı yana çevirip arkama baktım

 

Dedektif beni izliyordu geri önüme döndüm çantamı omuzuma takıp telefonu içine koydum saatimi takıp açtım

 

Ekranı değişince gülümsedim geri kapatıp kadına gülümseyip çıkışa doğru yürüdüm

 

İstemeden eğilip ayakkabımın bağcıklarını bağlamaya başladım. Ayağa kalkıp gideceğim anda birisine çarpmam ile durdum geri çekilip ona baktım

 

Alen? Şaşkınca ona bakarken o da bana şaşkınca bakıyordu

 

" Naber?" Dedim neşeyle bana gülümsedi

 

Alen " iyi abimin yanına gelmiştim sen neden buradasın?"

 

" Şu kaza ile ilgili ifade vermeye gelmiştim "

 

Alen " Hemen gidiyor musun?"

 

" Hayır acalem yok"

 

Alen " O zaman seni abimle tanıştırayım sonra beraber çıkarız"

 

" Olur "

 

Hala beni izleyen Demir beye dondum. Alen önümden ilerlerken onu takip ediyordum

 

Demir beyin yanda durunca kardeş olduklarını anladım

 

Alen " Abi seni İz'le tanıştırayım İz abim Demir ,abi İz "

 

Alen'e bakıp gülümsedim

 

" Az önce tanıştık biz dimi Dedektif Demir Doğu? "

 

Demir " Evet tanıştık "

 

Alen " Öylemi annem bunları gönderdi " diyip elindeki poşeti abisine verdi

 

Demir " Sağol Alen "

 

Alen " Ne demek abicim her zaman "

 

" İşin bitti galiba gidelim mi?" Dedim Alen'e

 

Bana bakıp gülümsedi

 

Alen " Gidelim görüşürüz Abi "

 

Demir " Görüşürüz "

 

Alen'le beraber karakoldan çıktık ama hala izlediğimi hissediyorum. Siyah motorunun yanına geldik Alen'in arkasına bindim

 

Alen " Bu sefer eteğin yok hızlı olmam sorun olmaz dimi ?"

 

Gülüp onu onayladım

 

Motoru çalıştırdı. Hızla ilerleyorduk

 

Arkadan bizi takip eden arabanın farkındayım. Galiba Dedektif peşimi bırakmayacak

 

Alen " Nereye gideceksin?"

 

" Fark etmez "

 

Alen " güzel bir kafe var gidelim mi?"

 

" Olur "

 

Kısa süre sonra kafenin yanına motoru park edip indik manzarası güzeldi cam kenarına oturup çiçek bir şeyler sipariş ettik

 

Alen " Ailenin durumu ne biliyor musun?"

 

Kafamı sallayıp onayladım. Bize baya uzakta oturan Demir beyi görmedim sayıyoruz

 

" Evet biliyorum bugün taburcu olacaklar konağa geçerler"

 

Alen " Peki sen?"

 

" Şu an hala araştırılıyor ve baş şüpheli benim şehir dışına ve yurtdışına çıkmam yasak "

 

Alen " Senin suçun olmadığına eminim "

 

" Sağol eminim polisler sorunu bulacaklardır "

 

Alen " Haklısın bulurlar konağa dönecek misin?"

 

" Hayır bir süre gitmem kanıtları olmadan suçladılar "

 

Alen " Kırıldın dimi?"

 

" Evet kırıldım geldiğim günden beri çabalıyorum ön yargıları yıkmaya çalışıyorum ama hepsi ayı dedikleri dedik"

 

Alen bu halime gülüp kafasını salladı

 

" Hey gülme " dedim sonra bende güldüm ağlanacak halime gülüyorum

 

Alen " İz eski ailenle aran nasıldı? " Demesi ile ona baktım gülümsemem solmuştu bunu fark etti

 

Alen " Beni tanımadın dimi ?"

 

Bir kaç derin nefes alıp verdim

 

" Dün gece rüyamda gördüm sonra soyismini öğrendim ne tanıdım Gri göz "

 

Burukca gülümsedi

 

Alen " Bana İsteğin zaman derdini anlata bilirsin "

 

" Biliyorum sağol "

 

Alen " Ve sözümü tuttum "

 

" Evet tuttun " dedim tebessüm ederek

 

Alen " İz sen çok güçlü ve İyi birisin sana inanıyorum bu olayla alakan olmadığını biliyorum "

 

" Sağol yanımda olduğun için "

 

Alen " Rica ederim her zaman yanında olacağım matmazel "

 

" Artık kalkalım mı ?"

 

Alen " Tamam kalkalım "

 

" şey Alen ben tek dönsem daha iyi bazı işlerim varda "

 

Alen " Peki "

 

Hesabı Alen ödedikten sonra kafeden çıktık o motorla gözden kaybolunca hemen bir taksiye binip postaneye geldim

 

Postaneden evin kilidinin olduğu küçük paketimi aldım

 

İçinde mortorun anahtarı da vardı ikisini de alıp çantama koydum

 

Postaneden çıkınca çöpe kutuyu attım. Taksiye beklemesini söylediğim için geri binip evin adresini verdim

 

Evin önüne gelince parayı ödeyip indim. Kapının kilidi çantamdan çıkarıp kapıyı açıp girdim

 

Tüm yol boyunca beni takip eden Demir beyi yok saymıştım üst kata çıkıp üzerime siyah kot pantolon ve siyah sadece göğüsleri kapatan bir crop ve üzerine siyah deri ceketini aldım ama giymedim çantadan anahtarları alıp ceketin cebine koydum

 

Saatimin sanal ekranını açtım

 

Lili " Merhaba İz sana nasıl yardımcı olabilirim ?"

 

" Saatin rengini siyah yap yarışa gideceğim "

 

Lili " İşlem başlatıldı... İşlem tamamladı."

 

Siyah olan saatime bakıp gülümsedim. Telefonu cebime koyup alt kata indim evden çıkıp kapıyı kitledim ceketin cebinden olan tokamı alıp saçlarımı topuz yaptım garaja doğru yürüdüm

 

Garajın kapısını açıp girdim ceketi üzerime geçirip motora bindim. Siyah kaskımı taktım

 

Kaskımı ben tasarladım konuştuğum zaman robotik sese dönüştürüyordu

 

Motorun ankatarını takıp parmak izimi doğrulatıp gaza bastım. Garajın dışına çıkarıp indim garajın kapısını kapatıp geri bindim

 

Hızla sürerek yarış alanına doğru gittim. Demir bey eve geldiğimi görünce gitmişti

 

Bir süre sonra yarış yapılan merkeze girmiştim direk alana geçtim.

 

Gece boyunca 2 ayrı yarışa katıldım ve hepsini kazandım. Geri eve gelip motoru garaja park edip eve geçtim üzerimi değiştirip ilaç alıp yattım

 

Sabah erkenden kalkıp duş alıp üzerimi giyinip mutfağa geçtim. Kahvaltı hazırlarken hastanede olanlar aklıma geliyordu

 

Gözlerim doluyordu gözümden akan yaşları sildim sonunda kahvaltı hazırlamış yapmıştım bulaşıkları müzik dinlerek yapıp üst kata odama geçip çantamı ve telefonu aldım

 

Saattimin renginin hala siyah olduğu görünce Lili'ye söyleyip değiştirdim. Evden çıkıp biraz yürüdüm

 

Sokağın diğer ucunda park halindeki arabayı görmüştüm Demir bey yine görev başında galiba

 

Bir kaç sokak sonra bir markette girip çikolata aldım

 

Bugün ekipler buluşup bovling oynayacaktık. Pek oynayasım yoktu doğrusu

 

Kasaya geçip aldıklarını ödeyip çıktım. Çikolata poşeti ile parka girdim. Oyun oynayıp gülüp eğlenen çocukları izledim bir süre

 

Bunu sıkça yapardım İstanbul'da. Adımlarımı onlara doğru attım yanlarına gelince hepsini çağrıyıp çikolataları verdim

 

Onların teşekkürlerine sadece tebessüm ettim. Poşeti büyük duran bir çocuğa verip dağıtmasını istedim hızla yanlarından ayrılıp yürümeye devam ettim

 

Parkta uzun süre kalamıyordum bir kaç sokak sonra bir ara sokağa girip etrafa bakındım

 

Çantamda olan sprey siyah boyayı çıkarıp duvara resim yapmaya başladım

 

- " Hey orası benim alanım" diye gelen sese döndüm

 

Elinde kutu dolusu sprey boya olan adama baktım

 

" Sadece çizim yapmak istedim "

 

-" Adın ne?"

 

" İz seninki?"

 

-" Selim "

 

" Çok fazla boya var beraber yapalım mı?" Dedim teklifle bana bakıp gülümsedi

 

Selim " Bu seferlik tamam "

 

Keyifle geri duvarı boyamaya başladım. Yanıma gelip kısık sesle konuştu

 

Selim " Konağın girişindeki araç seni izliyor "

 

" Biliyorum görmemiş gibi yap " dedim aynı şekilde kısık sesle konuşarak

 

Kafasını sallayıp onayladı. Beraber güzel bir resim yaptık

 

Selim" Yeteneklisin "

 

" Biliyorum. Burasına yaptık ama karakolluk olmayalım" dedim alayla güldü

 

Selim " Olmayız benim evim çünkü " demesi ile ona şaşkınca baktım

 

Benim şaşkın halime güldü siyah boyası azdı beniki hala çoktu ona uzattım

 

Selim " Ne ? " Dedi anlamaz bir şekilde

 

" Kendime sonra yenisini alırım teşekkür manasında hediyem olsun "

 

Selim " Bunlar kaç para haberin var mı? Ve asla hayır diyemem " diyip aldı

 

" Biliyorum benim için küçük bir miktar "

 

Selim " Zenginsin "

 

" Sayılır neyse ben kaçar görüşürüz "

 

Selim " Görüşürüz "

 

Hızla sokağın sonundan çıktım kenarda duran arabanın yanından geçip gittim. Hala zamanım vardı acaba ne yapsam?

 

O an küçük yavru Beyaz bir Kedi görmemle durup ona baktım ama çok tatlı ve birazda kirli

 

Hemen ona yaklaşıp yanına eğildim onu kucağıma alıp sevmeye başladım. Keyifli bir şekilde mırıldandı

 

Bir süre onu sevdim

 

" Sende yalnızsın galiba benim gibi "

 

Sanki beni alıyormuş gibi miyavladı ona bakıp gülümsedim

 

" Seni sevdim Kar topu " ona en çok yakışan isim buydu

 

Kucağımda kar topu ile birlikte ayağa kalkıp yürümeye başladım.

 

BİM'e girip süt ve bet bardak aldım geri dışarıya çıkıp kedini kenarı koyup çantamdan bıçağı çıkarıp

 

Bardağı kestim süt koyup kar topuna uzattım. O sütü içerken onu sevmeye devam ettim

 

Çok tatlıydı bembeyaz tüyleri çok güzeldi sütü içince onu tekrar kucağıma alıp çantamdan telefonu aldım

 

En yakın veterineri bulup oraya doğru yürüdüm. Hızlı adımlarla ilerleyip veterinere geldim

 

Kar topuna muhane ettiler sağlıklı olduğu söylediler onu yıkayıp veterinerden çıktım

 

Kucağımdaki tatlı kediyle hızla yüzerek diğerleri ile buluşacağımız kafeye gelip oturdum. Neyse ki hayvan sokmak yasak değildi

 

Kısa süre sonra herkes gelmişti hatta Asya bile gelmişti. Hepsi kediye şaşkınca baksa da durumu açıkladım

 

Hepsi kar topunu çok sevdiler. Ama en çok Kar topu Alen'i sevdi onun kucağından hiç inmedi

 

Bovlinge gitmek istemediğimi söyleyince hepsi kabul etmişti başka zaman gidecektik

 

Kafede oturup sohbet ettik sıkça da kar to

( Medya; İz'in Kedisi)

 

Kahvaltımı yapmış bilgisayar odasından ailemi izliyordum.

 

Dün gece gördüğüm rüya hala aklımı karıştırıyor. İsmini unuttuğum gri gözlü çocuk Alen mi?

 

Telefonu alıp Asya'yı aradım. İkinci çalışta açtı

 

Asya " Nasılsın iz ?"

 

" İyiyim sen?"

 

Asya " Bende iyiyim bir şey mi oldu?"

 

" Yok sadece sizin soyisminiz neydi?"

 

Asya " Doğu niye sordun ki?"

 

" Hiç şey bunu abine söyleme aramızda kalsın "

 

Asya " tamam. İz annem çağırıyor görüşürüz "

 

" Görüşürüz "

 

Telefonu kapatınca rüyamda gördüklerimle her şey birbirine birleşince çocukluk aşkım gri gözlü çocuk Alen'miş

 

Şu an buna o kadar mutlu olduğum ki anlatamam!

 

Bu akşam motor yarışım vardı.

 

Hastanede olan ailemin hepsi iyiydi amiliyatan çıkanların durumu da iyiydi

 

Hatta bugün taburcu olacaklar konakta onlara daha iyi bakarlar şu an Alaz bey ve Polisler konuşuyor dudak okuyarak ne dedikleri anlıyorum

 

Alaz " Bu kaza nasıl oldu memur bey?"

 

Kilolu komiser konuştu

 

-" arabaların fren sistemi haclenmiş bu yüzden olmuş"

 

Alaz " İz Yeşim Taşlı hacklemeyi onun yaptığına eminim"

 

-" Emin misin? Kanıtınız var mı?"

 

Alaz " Kendisi Hacker bunu o yapmıştır kesin "

 

-" İz hanım nerede?"

 

Alaz " Kaçtı"

 

-" Garip olan bir durum var biz olay yerine geldimizde geç kaldık sanmıştık çünkü tüm arabalar alev almıştı. Ama hepiniz arabalardan uzakta yol kenarında baygındınız olay anıyla ilgi bir şey biliyor musun?"

 

Alaz abi kaşları çattı biraz düşünüp konuştu

 

Alaz " hayır hatırlamıyorum "

 

-" Peki bu konuyu araştıracağız İyi günler tekrardan geçmiş olsun"

 

Alaz beye sinirle baktım. Onu kurtardığımı hatırlamıyorum olmalı

 

Telefonu cebime alıp evden çıktım. Önce karakola gidip ifade vermem lazım. Bir taksiye binip karakola geldim

 

Karakolun içine girip yürümeye başladım. Polis beyi bulmam lazım ileride meslek taşı ile konuşan komisere doğru emin adımlarla ilerlemeye başladım

 

" İyi günler" dememle ikisi de bana döndü

 

Alaz abiyle konuşan kilolu polis şaşkınca bana bakıyordu yanındaki onda olan kas yığını ise kaşlarını çatıp benim kim olduğumu sorguluyordu

 

-" Sen? " Dedi şaşkınca kilolu adama hafif gülümsedim

 

" Şey ben Zorlu ailesinin kazasını araştıran komiseri arıyordum kendisi nerede acaba? "

 

Kilolu adam elini uzattı

 

-" Başkomiser yardımcısı Levent Yüksel"

 

Elini tutup sıktım

 

" Memnun oldum efendim bende İz Yeşim Taşlı"

 

Yanındaki kas yığını şaşkınca bakmaya başladı.

 

Elimi çektim

 

Levent " Zorlu ailesinin olayı bizde lütfen böyle buyrun ifadenizi alalım"

 

" Peki "

 

Beni sorgu odasına aldılar girmeden önce çantamı telefonu ve saati aldılar Levent komiseri beklemeye başladım kısa süre sonra geldi. Yanında Kas yığını ile gelmişti

 

Tam karşıma oturdu. Arkama yaslanıp rahat bir şekilde onu dinlemeye başladım kas yığını duvara yaslanıp bizi izledi

 

Levent " Öncelikle burada Kazanın baş şüphelisi olarak bulunuyorsunuz"

 

" Biliyorum lütfen konuya gelin " dememle şaşırdı

 

Levent" Peki Hacker olduğuz doğru mu?"

 

" Evet " dedim net bir sesle

 

Levent" Neden herkesi kazaya sürüklediniz?"

 

" Böyle bir şey yapmadım "

 

Levent" Bana olayı anlatır mısınız?"

 

Hafif öne eğilip dirseklerimi masaya koyup ellerimi birleştirdim her hareketimi dikkatle izliyorlardı

 

" Olay anında yanımda Samet ve Arda abilerim vardı sabah erkenden yola çıkmıştık öğlene doğru varırız diye hiç durmayacağız demişlerdi. Aziz bey arabayı kullanıyordu. Diğerleri uyuyordu bende uyudum "

 

Levent" Yani ilaç aldınız "

 

" Hayır almadım sebebinin ne olduğunu bilmiyordum ama abilerimin yanında ilaç almadan uyuya biliyorum "

 

Levent" Sonra?"

 

" Sarsıntı ile gözlerimi açtım hızla öndeki arabaya çarptımızı gördüm gerisi karanlık hatırlamıyorum gözlerimi geri açtığımda hastane odasındaydım "

 

Levent" Hastaneden neden kaçtınız?"

 

" Beni suçlayanların arasında kalmak istemedim "

 

Levent" Hala baş şüphelisiniz "

 

" Biliyorum " dedim arkama yaslarak ve ilk kez kas yığını konuştu

 

-" Çok rahatsın bunun sebebi ne ?"

 

" Gergin mi olmam lazım? Neden? Suçlu değilim ve eğer böyle bir şey yapacak olsam küçük çocukların olduğu bir aracı hedef almazdım "

 

Levent" Yani böyle bir şey yapacak yetenek var "

 

" Var ama dediğim gibi küçük çocukları hedef almam "

 

-" Söylediklerinle daha da şüpheli oluyorsun?"

 

" Olabilir umrumda değil sizin işiniz suçluyu bulmak ben de suçlu olmadığıma göre bu eninde sonunda çözersiniz "

 

-" Çok eminsin kendinden "

 

" Evet öyleyim "

 

Levent" Alaz abiniz siizin yaptığınızdan emin "

 

" Sadece Demet gibi olduğumu düşünüyor suçlayacak birinine ihtiyacı var o da ben oluyorum "

 

-" Başka diyecek bir şeyiniz var mı?"

 

" Hayır yok sizin sorularınız bitti mi?"

 

Levent " Son bir soru"

 

" Evet sizi dinliyorum"

 

Levent " Olay yerine geldimizde hepiniz arabalardan uzakta yol kenarında bulundu bunun hakkında bir bilginiz var mı?"

 

" Hayır" dedim yalan söyledim

 

Kafasını sallayıp onayladı

 

" İsminiz nedir?" Dedim kas yığınına

 

-" Dedektif Demir Doğu"

 

Ona şaşkınca baktım vay be

 

" Vay çok havalı sizi polis sanmıştım doğrusu ama dedektif olmak daha çok yakışıyor"

 

Bana kaşlarını çatarak bakmaya başladı

 

Ellerimi havaya kalkıp teslim olma hareketini yaptım. Ciddi ben gitmiş eğlenceli ben gelmişti

 

" Yanlış anlamayın sadece iltifat ediyorum hem tipim değilsiniz" dedim alayla ikisi de şaşkınca bakıyorken ayağa kalktım

 

" Sorgu bitti ise gide bilir miyim?"

 

Demir " Şehir ve yurtdışı yasağı olduğu unutmayın kaçmayı düşünmeyin bile"

 

Demir adama baktım gülümsedim

 

" Kaçmak gibi bir amacım olsaydı burada olmazdım ve suçlular kaçar "

 

Levent " Çıka bilirsiniz"

 

" İsteğiniz zaman gelebilirim benim için onur olur " dedim alayla kapıdan çıkıp eşyalarımı almak için eşyalarımı verdiğim kadının yanına gittim

 

Eşyalarımı alırken izlendiğimi hissedince hafif kafamı yana çevirip arkama baktım

 

Dedektif beni izliyordu geri önüme döndüm çantamı omuzuma takıp telefonu içine koydum saatimi takıp açtım

 

Ekranı değişince gülümsedim geri kapatıp kadına gülümseyip çıkışa doğru yürüdüm

 

İstemeden eğilip ayakkabımın bağcıklarını bağlamaya başladım. Ayağa kalkıp gideceğim anda birisine çarpmam ile durdum geri çekilip ona baktım

 

Alen? Şaşkınca ona bakarken o da bana şaşkınca bakıyordu

 

" Naber?" Dedim neşeyle bana gülümsedi

 

Alen " iyi abimin yanına gelmiştim sen neden buradasın?"

 

" Şu kaza ile ilgili ifade vermeye gelmiştim "

 

Alen " Hemen gidiyor musun?"

 

" Hayır acalem yok"

 

Alen " O zaman seni abimle tanıştırayım sonra beraber çıkarız"

 

" Olur "

 

Hala beni izleyen Demir beye dondum. Alen önümden ilerlerken onu takip ediyordum

 

Demir beyin yanda durunca kardeş olduklarını anladım

 

Alen " Abi seni İz'le tanıştırayım İz abim Demir ,abi İz "

 

Alen'e bakıp gülümsedim

 

" Az önce tanıştık biz dimi Dedektif Demir Doğu? "

 

Demir " Evet tanıştık "

 

Alen " Öylemi annem bunları gönderdi " diyip elindeki poşeti abisine verdi

 

Demir " Sağol Alen "

 

Alen " Ne demek abicim her zaman "

 

" İşin bitti galiba gidelim mi?" Dedim Alen'e

 

Bana bakıp gülümsedi

 

Alen " Gidelim görüşürüz Abi "

 

Demir " Görüşürüz "

 

Alen'le beraber karakoldan çıktık ama hala izlediğimi hissediyorum. Siyah motorunun yanına geldik Alen'in arkasına bindim

 

Alen " Bu sefer eteğin yok hızlı olmam sorun olmaz dimi ?"

 

Gülüp onu onayladım

 

Motoru çalıştırdı. Hızla ilerleyorduk

 

Arkadan bizi takip eden arabanın farkındayım. Galiba Dedektif peşimi bırakmayacak

 

Alen " Nereye gideceksin?"

 

" Fark etmez "

 

Alen " güzel bir kafe var gidelim mi?"

 

" Olur "

 

Kısa süre sonra kafenin yanına motoru park edip indik manzarası güzeldi cam kenarına oturup çiçek bir şeyler sipariş ettik

 

Alen " Ailenin durumu ne biliyor musun?"

 

Kafamı sallayıp onayladım. Bize baya uzakta oturan Demir beyi görmedim sayıyoruz

 

" Evet biliyorum bugün taburcu olacaklar konağa geçerler"

 

Alen " Peki sen?"

 

" Şu an hala araştırılıyor ve baş şüpheli benim şehir dışına ve yurtdışına çıkmam yasak "

 

Alen " Senin suçun olmadığına eminim "

 

" Sağol eminim polisler sorunu bulacaklardır "

 

Alen " Haklısın bulurlar konağa dönecek misin?"

 

" Hayır bir süre gitmem kanıtları olmadan suçladılar "

 

Alen " Kırıldın dimi?"

 

" Evet kırıldım geldiğim günden beri çabalıyorum ön yargıları yıkmaya çalışıyorum ama hepsi ayı dedikleri dedik"

 

Alen bu halime gülüp kafasını salladı

 

" Hey gülme " dedim sonra bende güldüm ağlanacak halime gülüyorum

 

Alen " İz eski ailenle aran nasıldı? " Demesi ile ona baktım gülümsemem solmuştu bunu fark etti

 

Alen " Beni tanımadın dimi ?"

 

Bir kaç derin nefes alıp verdim

 

" Dün gece rüyamda gördüm sonra soyismini öğrendim ne tanıdım Gri göz "

 

Burukca gülümsedi

 

Alen " Bana İsteğin zaman derdini anlata bilirsin "

 

" Biliyorum sağol "

 

Alen " Ve sözümü tuttum "

 

" Evet tuttun " dedim tebessüm ederek

 

Alen " İz sen çok güçlü ve İyi birisin sana inanıyorum bu olayla alakan olmadığını biliyorum "

 

" Sağol yanımda olduğun için "

 

Alen " Rica ederim her zaman yanında olacağım matmazel "

 

" Artık kalkalım mı ?"

 

Alen " Tamam kalkalım "

 

" şey Alen ben tek dönsem daha iyi bazı işlerim varda "

 

Alen " Peki "

 

Hesabı Alen ödedikten sonra kafeden çıktık o motorla gözden kaybolunca hemen bir taksiye binip postaneye geldim

 

Postaneden evin kilidinin olduğu küçük paketimi aldım

 

İçinde mortorun anahtarı da vardı ikisini de alıp çantama koydum

 

Postaneden çıkınca çöpe kutuyu attım. Taksiye beklemesini söylediğim için geri binip evin adresini verdim

 

Evin önüne gelince parayı ödeyip indim. Kapının kilidi çantamdan çıkarıp kapıyı açıp girdim

 

Tüm yol boyunca beni takip eden Demir beyi yok saymıştım üst kata çıkıp üzerime siyah kot pantolon ve siyah sadece göğüsleri kapatan bir crop ve üzerine siyah deri ceketini aldım ama giymedim çantadan anahtarları alıp ceketin cebine koydum

 

Saatimin sanal ekranını açtım

 

Lili " Merhaba İz sana nasıl yardımcı olabilirim ?"

 

" Saatin rengini siyah yap yarışa gideceğim "

 

Lili " İşlem başlatıldı... İşlem tamamladı."

 

Siyah olan saatime bakıp gülümsedim. Telefonu cebime koyup alt kata indim evden çıkıp kapıyı kitledim ceketin cebinden olan tokamı alıp saçlarımı topuz yaptım garaja doğru yürüdüm

 

Garajın kapısını açıp girdim ceketi üzerime geçirip motora bindim. Siyah kaskımı taktım

 

Kaskımı ben tasarladım konuştuğum zaman robotik sese dönüştürüyordu

 

Motorun ankatarını takıp parmak izimi doğrulatıp gaza bastım. Garajın dışına çıkarıp indim garajın kapısını kapatıp geri bindim

 

Hızla sürerek yarış alanına doğru gittim. Demir bey eve geldiğimi görünce gitmişti

 

Bir süre sonra yarış yapılan merkeze girmiştim direk alana geçtim.

 

Gece boyunca 2 ayrı yarışa katıldım ve hepsini kazandım. Geri eve gelip motoru garaja park edip eve geçtim üzerimi değiştirip ilaç alıp yattım

 

Sabah erkenden kalkıp duş alıp üzerimi giyinip mutfağa geçtim. Kahvaltı hazırlarken hastanede olanlar aklıma geliyordu

 

Gözlerim doluyordu gözümden akan yaşları sildim sonunda kahvaltı hazırlamış yapmıştım bulaşıkları müzik dinlerek yapıp üst kata odama geçip çantamı ve telefonu aldım

 

Saattimin renginin hala siyah olduğu görünce Lili'ye söyleyip değiştirdim. Evden çıkıp biraz yürüdüm

 

Sokağın diğer ucunda park halindeki arabayı görmüştüm Demir bey yine görev başında galiba

 

Bir kaç sokak sonra bir markette girip çikolata aldım

 

Bugün ekipler buluşup bovling oynayacaktık. Pek oynayasım yoktu doğrusu

 

Kasaya geçip aldıklarını ödeyip çıktım. Çikolata poşeti ile parka girdim. Oyun oynayıp gülüp eğlenen çocukları izledim bir süre

 

Bunu sıkça yapardım İstanbul'da. Adımlarımı onlara doğru attım yanlarına gelince hepsini çağrıyıp çikolataları verdim

 

Onların teşekkürlerine sadece tebessüm ettim. Poşeti büyük duran bir çocuğa verip dağıtmasını istedim hızla yanlarından ayrılıp yürümeye devam ettim

 

Parkta uzun süre kalamıyordum bir kaç sokak sonra bir ara sokağa girip etrafa bakındım

 

Çantamda olan sprey siyah boyayı çıkarıp duvara resim yapmaya başladım

 

- " Hey orası benim alanım" diye gelen sese döndüm

 

Elinde kutu dolusu sprey boya olan adama baktım

 

" Sadece çizim yapmak istedim "

 

-" Adın ne?"

 

" İz seninki?"

 

-" Selim "

 

" Çok fazla boya var beraber yapalım mı?" Dedim teklifle bana bakıp gülümsedi

 

Selim " Bu seferlik tamam "

 

Keyifle geri duvarı boyamaya başladım. Yanıma gelip kısık sesle konuştu

 

Selim " Konağın girişindeki araç seni izliyor "

 

" Biliyorum görmemiş gibi yap " dedim aynı şekilde kısık sesle konuşarak

 

Kafasını sallayıp onayladı. Beraber güzel bir resim yaptık

 

Selim" Yeteneklisin "

 

" Biliyorum. Burasına yaptık ama karakolluk olmayalım" dedim alayla güldü

 

Selim " Olmayız benim evim çünkü " demesi ile ona şaşkınca baktım

 

Benim şaşkın halime güldü siyah boyası azdı beniki hala çoktu ona uzattım

 

Selim " Ne ? " Dedi anlamaz bir şekilde

 

" Kendime sonra yenisini alırım teşekkür manasında hediyem olsun "

 

Selim " Bunlar kaç para haberin var mı? Ve asla hayır diyemem " diyip aldı

 

" Biliyorum benim için küçük bir miktar "

 

Selim " Zenginsin "

 

" Sayılır neyse ben kaçar görüşürüz "

 

Selim " Görüşürüz "

 

Hızla sokağın sonundan çıktım kenarda duran arabanın yanından geçip gittim. Hala zamanım vardı acaba ne yapsam?

 

O an küçük yavru Beyaz bir Kedi görmemle durup ona baktım ama çok tatlı ve birazda kirli

 

Hemen ona yaklaşıp yanına eğildim onu kucağıma alıp sevmeye başladım. Keyifli bir şekilde mırıldandı

 

Bir süre onu sevdim

 

" Sende yalnızsın galiba benim gibi "

 

Sanki beni alıyormuş gibi miyavladı ona bakıp gülümsedim

 

" Seni sevdim Kar topu " ona en çok yakışan isim buydu

 

Kucağımda kar topu ile birlikte ayağa kalkıp yürümeye başladım.

 

BİM'e girip süt ve bet bardak aldım geri dışarıya çıkıp kedini kenarı koyup çantamdan bıçağı çıkarıp

 

Bardağı kestim süt koyup kar topuna uzattım. O sütü içerken onu sevmeye devam ettim

 

Çok tatlıydı bembeyaz tüyleri çok güzeldi sütü içince onu tekrar kucağıma alıp çantamdan telefonu aldım

 

En yakın veterineri bulup oraya doğru yürüdüm. Hızlı adımlarla ilerleyip veterinere geldim

 

Kar topuna muhane ettiler sağlıklı olduğu söylediler onu yıkayıp veterinerden çıktım

 

Kucağımdaki tatlı kediyle hızla yüzerek diğerleri ile buluşacağımız kafeye gelip oturdum. Neyse ki hayvan sokmak yasak değildi

 

Kısa süre sonra herkes gelmişti hatta Asya bile gelmişti. Hepsi kediye şaşkınca baksa da durumu açıkladım

 

Hepsi kar topunu çok sevdiler. Ama en çok Kar topu Alen'i sevdi onun kucağından hiç inmedi

 

Bovlinge gitmek istemediğimi söyleyince hepsi kabul etmişti başka zaman gidecektik

 

Kafede oturup sohbet ettik sıkça da kar to

punu sevdim.

 

Uzun süre sohbet ettikten sonra herkes dağıldı ben küçük kar topu ile hayvan barınağına geldim

 

Barınağa bırakmak yerine onu sahiplendim. Barınaktan ayrılınca onunla beraber eve geldim çok tatlıydı

 

Evde yemek yaparken kar topu da ayağıma sürtünüyordu

 

Ona bakıp gülümsedim ona bir kaseyle et verdim afiyetle yedi. Onun için aldığım küçük kum yatağına yatırdım

 

Bende odama geçip üzerimi değiştirip yatağa yattım

 

∞ Bölüm Sonu ∞

punu sevdim.

 

Uzun süre sohbet ettikten sonra herkes dağıldı ben küçük kar topu ile hayvan barınağına geldim

 

Barınağa bırakmak yerine onu sahiplendim. Barınaktan ayrılınca onunla beraber eve geldim çok tatlıydı

 

Evde yemek yaparken kar topu da ayağıma sürtünüyordu

 

Ona bakıp gülümsedim ona bir kaseyle et verdim afiyetle yedi. Onun için aldığım küçük kum yatağına yatırdım

 

Bende odama geçip üzerimi değiştirip yatağa yattım

 

∞ Bölüm Sonu ∞

 

Loading...
0%