Yüzümü yalayan kar topu ile uyandım. Üzerime çıkmış beni yalayıp miyavlıyordu gülümseyip oturur pozisyona geldim düşmemesi için de onu tuttum

Kucağımda oyun oynamak isteyen kediye bakıp güldüm

" Sabah sabah ne enerji bu ?" Tüyleri koşarak konuşmuştum

Onu iki elimle tutup havaya kaldırıp yüzyüze gelmemizi sağladım bana masum masum bakıyordu

Çok tatlı yaa

Yatağın diğer tarafına koyup yataktan kalktım kar topu ise yatakta yuvanlanmaya başladı ona gülüp dolaptan kıyafet ve havlu alıp banyoya girdim

Kısa bir duş alıp banyomda olan kapatıcı ile izlerimi kapattım sadece karnımın oradaki yara kaldı kapatıcı bitti odamda vardı üzerimi gri göbeği açık bir crop ve gri bir eşofman giyip odaya döndüm makyaj masasına oturup kapatıcıyı alıp onu da kapadım

Demir beyin gördüğüne eminim ama bir yara izinden sorun olmazdı. Hala yatakta kendi halince takılan kar topunun yanına atlayıp onu kucağıma aldım

Gülerek onunla oynadım

" Seni de banyoya soksam iyi olacak"

Ellerimin arasından yatağa atlayıp yataktan aşağıya atlayıp açık kapıdan kaçan kediye güldüm

" Kar topu buraya gel !" Dedim gülerek

Ah kediler hepsi sudan nefret ediyor!

Yataktan kalkıp makyaj aynasının oradaki tarağımı alıp saçlarımı taradım

Saçlarımı dağınık topuz yapıp aynada kendime baktım

" İyi oldu "

Saçlarımı kısa seviyorum uzunken daha çabuk tutulup çekilirdi canım çok yanardı eskiden

Odadan çıkıp medivenlerinden indim salonda olmayan kar topu ile kaşlarımı çattım

Hemen mutfağa girdim buradaydı. Masanın altında benden saklanan kediye bakıp güldüm

" Kar topu tamam hadi çık su yok "

Eğilip gelmesini bekledim. Bu kedi çok zeki aynı benim gibi hemen gelip yanımda durdu onu kucağıma alıp mutfak taşının üzerine koydum

Hemen mermerin üzerinde koşarak eşyalarla uğraşmaya başladı.

" Kar topu akıllı dur " dedim miyavlayıp oturdu

" Afferin akıllı kedim "

Dolabı açıp olanları çıkardım süt çıkardım cezveye koyup ısıttım sonra kaseye koyup Kar topunun önüne verdim iştahla içmeye başladı

" Bugün salonunda sana güzel bir bölüm yapalım "

Kar topuna bakmayı bırakıp kahve makinesine kahve koyup suyunda koyup çalıştırdım

Bu sabah pek iştahım yoktu. Tabakta olan bir kaç peyniri yedim daha fazla yiyemeceğimi anlayınca yemeyi bıraktım kahvem olunca onu kupaya koyup içmeye başladım

Kar topu çoktan kasesini bitirmişti

Masaya yaslanıp eşyaları koklayıp patisiyle onalara dokunan kediye izlemeye başladım

Mutfak kazanın içine girdi musluğun açma yeriyle uğraşmaya başladı ve suyu açtı üzerine gelen suyla kala kaldı ona bakıp kahkaha atarak güldüm o ise suyla savaşıyordu

Patisi ile akan suya vuruyordu onun yanına gidip musluğu kapattım üzeri sırılsıklam olmuştu

" Kendiniz yıkandı bakıyorum"

Taşın üzerine geri çıkıp iki yana sallayıp suyunu atmaya başladı yüzüme gelen suyla geriledim

Diğer tarafa doğru gitti oradaki eşyalarla uğraşmaya başladı. Patisi ile bıçakları koyulmuş olduğu takta vurdu ve hepsi yere düştü

Onu sadece izliyordum umrumda değildi bana suçlulukla bakmaya başladı ona kaşlarımı çatarak bakıyordum

Ona doğru adımlamaya başladım geriye doğru kaçması ile durdum

O zeki bir kedi sokakta ne işi vardı?

Onun sahibi olmalı ona kötü davranan bir sahip

Gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım

Kupamı tezgaha koydum benden olabildiğince uzakta duruyordu

" Kar topu gel bakalım" dedim sevimli bir sesle

Bir süre bana baktı sonra yanıma doğru geldi bana bakmıyordu

O çok zeki bir kedi !

Yanıma geldi an kucağıma alıp masanın üzerine koydum onu kontrol edip bir şeyi olmadığı anlayınca sevindim

" Bıçaklar tehlikeli sana bir şey olabilir onlardan uzak dur " dedim

Sonra düşürdü bıçakları toplayıp yerlerine koydum

Geri masaya döndüğümde üzeri batık bir kedi beklemiyordum. Ona şaşkınca baktım

Üzerine yemekler bulaşmıştı galiba fark etmeden onlara bastı

Gülmeye başladım ona doğru gidip onu alip mutfak kazanın içine koydum

Suyu açıp güzelce yıkadım. Suyu kapatınca geri taşın üzerine çıkıp yine sağ sola sallandı ona gülerek baktım

Onu bu sefer masanın yemek olmayan tarafına koyup çöpe gitmesi gerekenleri çöpe attım. Tabakları mutfak kazanın içine koydum bir bezle masayı sildim geri mutfak kazanındaki tabakları da yıkayıp ellerimi mendil ile kuruladım

Geri kar topuna döndüm uslu uslu oturup bana bakıyordu

Onu kucağıma alıp kafasını okşadım hala yaşdı.

" Önce seni kurulayalım sonra gideriz"

Kafasını okşadığım için keyifli mırıltılar çıkarıyordu kucağımda kar topu ile geri odama geldim saç kurutma makinesi ile onu kurutup sevdim

Kendi saçlarımı kurutmayan ben kediyi kurutuyorum

Benim için değerlisin küçük kedicik

Kurulama işi bitince kar topunu alıp merdivenlerden inip salonda olan çantamı omuzuma takıp evden çıktım

Telefonum hala çantamda idi kapıyı kitleyip hızlı adımlarla sokakta ilerlemeye başladım

Bir taksi görmem ile durdup bindim. Kucağımda olanları izleyen Kar topuna bakıp gülümsedim

Kediler için alışveriş yapabileceğim bir yere gelip parayı ödeyip indim.

Mağazaya girip eşyaları aldım

Bir tane fare ve yün topuda aldım hepsini taşınır evin içine koydum. Parayı ödeyip

Mağazadan çıktık şu an biraz zorlanıyor olabilirim ama deydi. Bir taksiye binip eve geri geldim

Tüm gün uslu uslu ona aldıklarımı izleyen kar topuna baktım masum masum bakıyor kıyamam ama

Eve gelince taşınır evi de alıp yere koydum indim taksiciye parayı ödeyip kapının kilidini açıp taşınır evi alıp içeriye girdim

Solanun bir köşesine eşyalarını koyup kar topu ile koltuğa oturdum. Kar topu koltuğa bırakıp çantamı çıkarıp masaya koydum

Tanışır evin yanına gelip içindeki eşyaları çıkarıp hepsini yerleştirdim. İşim bittince Kar topu hemen gelip içine girdi

" Evini sevdin galiba"

Ses gelmeyince ona baktım yatmıştı. Ona gülüp ayağa kalkım mutfağa geçip dolabı açtım yiyecek düzgün bir şey yoktu

Köfte kızartıp ayranla yedim kıymalı köfte olduğu kar topuna da verdim. Mutfakta işlerim bittince odaya gelip televizyonu açtım

Ama düzgün bakacak hiç bir şey yoktu !

Çantamdan telefonu çıkarıp açtım

Annemden İsa'dan ve gruptan mesajlar vardı Alen'den ayrı olarak mesaj vardı

Önce anneminkine baktım

Dün

Annem : kızım nasılsın? Biliyorum abilerin seni suçluyor ama lütfen yarın akşam yemeğine bize gel

( 23.01)

İz : Bu akşam geleceğim hem hepinizi görmüş olurum

Yazıp gönderdim hemen cevap gelmişti

Annem : Teşekkürler kızım söz kimse sana karşı kötü olmayacak

İz : Sorun değil gerçekten

Görüldü atmıştı işi vardır diye takmayıp İsa'nın mesajına girdim

Dün

İkizim : Annem akşam hepimize sırça attı yarın seni çağıracak gelsen iyi olacak yoksa annem yanına gelecek

( 21.54)

İz : Geleceğim

İsa'nın mesajından çıkıp Gruba girdim gruba Asya'yı da almıştık. Grubun isminde değiştirmiştim

Prensesler ve Prensler

Burak : İz hanım uyudun mu?

( 01.44)

Özgür : Gece'nin birinde uyumuştur salak!

(02.03)

Deniz : Lan mesaj sesiyle uyanıyorum gece gece yazmayın!

(02.04)

Baran : Noluyor Burak öldü? lütfen öldü diyin!

(02.07)

Asya : Ya uykum var yazmayın!

(02.08)

Alen : Çıkın lan gruptan!

(02.10)

Gece gece hepsini uyandırık Burak

İz : Haber millet gece konuşmanızı gördüm

İz : Burakçım uyku bozukluğum var bu yüzden ilaç kullanıyorum

İz : Yani gecenin birinde filan uyumuş oluyorum

Gruptan çıkıp Alen'in mesajına girdim

Dün

Alen : İz nasılsın? Kar topunu merak ettim yazmışken seni de soruyum dedim

(22.30)

İz : ikimizde İyiyiz ve bana yazarmak için bahane bulmana gerek yok gri gözlü isteğin zaman yaz

Hemen aktif oldu

Alen : Peki napiyorsunuz?

İz : Kar topuna eşyalar aldım şu an dinleniyor bende oturuyorum sen napiyorsun?

Alen : Bizde okullar açılmadan biraz basketbol çalışıyoruz

İz : İyiymiş

Alen : Öyle. İz hala gözlerin benimkinden bile güzel

Beni sevdiği böylemi söylüyor hala beni seviyor mu?

İz : Teşekkürler senikileri hafife almayın bayım

Alen : Almıyorum yeşil gözlü kızın bende en sevdiği özelliğimi hafife almam

Kalbim neden hızlandı o zamanlar bile ona bakınca istemsizce kalbim hızlandırdı

İz : Şey benim işlerim var size iyi oyunlar görüşürüz

Alen : Görüşürüz domates hanım

Aha dalgada geçmeye başladı off ya

Kesinlikle kızardım !

Bu çocuk benim devrelerimle oynuyor!

Ayağıma sürtünen kedi ile ona baktım. Gülümseyip kar topunu kucağıma aldım

Onu sevmeye başladım akşam konağa gideceğim için kar topu ile odama çıktım

Üzerimi giyinip geri indik

Salonda olan çantamı omuzuma alıp telefonu da cebime alıp evden çıktım

Kucağımdaki kediye bakıp güldüm

" Seni Zorlu konağına götüreceğim"

Lili ile konuşamaz oldum sürekli beni izleyen Demir bey yüzünden !

Bir taksiye binip adresi verdim. Önce şaşırdı ama bir şey demeyip yola koyuldu

Konağın kapısının önünde durunca parayı ödeyip Kar topu ile indim. Kapıda beni gören güvenlik hemen kendisine çeki düzen verdi

Açılan kapıdan içeri girdim holde olan herkesin gözleri bana dönmüştü çoğu nefretle bakıyordu

Onları takmayıp hızlı adımlarla hole geldim. Annem tekerlekli sandalyede otuyordu ona bakıp yanına ilerledim elini tutup öptüm

" Sizi sağlıklı görmek beni mutlu etti ve hala çok güzelsiniz" dedim tatlı bir sesle

Beni çekip bana sarıldı kucağımdaki Kar topu hemen kucağından atlayıp Arda abime doğru gittim.

Suzan " Kızım seni çok özledim "

Bende anneme sakınca sarıldım

" Vallaha bende sizi özledim "

Annemde ayrılıp diğerlerine baktım Samet ve Suat abim pişmanlıkla bakıyordu ikisinide göz devirdim Arda abim kar topunu seviyordu ona gülümsedim. İsa bana bakıp gülümsedi bende gülümsedim diğerleri nefretle bakıyordu

Onları umursamayıp Arda abimin yanına oturdum

" Hepiniz iyi görünüyorsunuz geçmiş olsun "

Hepsi bana göz devirdi onları umursamayıp Arda abimin kucağındaki kediyi aldım

" Bak yine beni unuttun! Yeter be kar topu sende abimi çalma! " Diye ikisine de kızdım

Abim salam koluyla bana sarıldı

" Hey kar topunu daha çok sevmediğini söyle ben ondan daha tatlıyım " benden ayrılıp güldüm

Bende güldüm

İsa " Abim kediyi biliyor mu?"

İsa'ya baktım bize kaşlarını çatarak bakıyordu

" Evet biliyor "

Suzan " Kızım kedin çok tatlıymış "

" Öyledir tesadüfen buldum aşıları zaten varmış bende sahiplendim "

Suzan " Çok iyi yapmışsın "

Çocukları göremeyince Arda abime döndüm

" Abi çocuklar nerde ?"

Arda " Senin geleceğini duyunca odalarına senin için hediye yapmak için çıktılar " dedi dudaklarını oynatarak

Kafamı sallayıp onayladım

" Anladım Aziz beyle Kuzey de yok onlar nerede ?"

Alaz " Senin aksine ağır yara aldılar affedin prenses gelmediler " dedi alayla

Alaz abi keşke hatırlarsan sizleri kurtaranın ben olduğumu gözlerimi ondan çekip kar topuna baktım

" Haklısın " dedim sadece

Sude kuzenim olarak bana en iyi davrandı. Gökhan kuzenim benle konuşmuyor karışmıyordu ama nefretle bakıyordu

Aileden sadece Annem İsa ve Arda abim bana nefretle bakıyordu şu an Samet ve Suat'ın pişmanlığını şu an affetmeyeceğim

Annem artık yemeğe geçelim diyince kucağındaki kar topunu ile hemen kalktım

Büyük masaya oturup Davut dedenin afiyet olsun demesi ile yemeğe başlamıştık kucağımda suslu durmayıp sürekli abime gitmek isteyen kar topunu en sonunda abime vermiştim

Abimin kucağında uslu uslu duruyordu

Yemekten sonra geri holdeki oturma yerine geçtik. Çocuklar gelmişlerdi ellerinde hediyeler vardı

Suna Sude'nin kucağında idi o da herkesle beraber peşlerinden koşuyordu

Emre ve Emir ikisi beraber yaptığı resmi vermişti gülüp teşekkür Edip begendigimi söylemiştim

Ece ve Cem bana bir yüzük ve bileklik vermişti. Ali yanıma bile gelmiyordu. Ayağa kalkıp yanına yürüdüm yanına eğilip aynı boya geldim

" Halaya hoşgeldin demek Yok mu?"

Ali " Hoşgeldin hala " dedi keyifsiz bir şekilde

Ona baktım elimle saçlarını okşayıp öptüm

" Evet halacım derdin ne ? Yalan söyleme sakın anlarım" dedim ona baktı sonra kafasını yere eğdi

Ali " Elim açıldığı için sana hediye yapmadım özür dilerim hala beni seviyorsun dimi ?"

Onu kucağıma almamla şaşırdı herkes bize bakıyordu ben Ali ile Arda abimin yanına oturdum

Yaralı olan elini tutup öptüm

" Bana hediye vermene gerek yok halacım elin acıyorsa zorlama hem seni hediye vermiyorsun diye sevmezlik yapmam "

Ali gözleri ışıl ışıl bana baktı

Ali " Gerçekten mi?" Dedi inanmayarak

" Gerçekten hem bana hala hediye vere bilirsin "

Ali Bana anlamaz gözlerle baktı

" Bir öpücük alıyım " yanağımı ona uzatarak hemen öptü gülümseyip bende onu öptüm

" En güzel hediyemi aldım "

Suzan " Hem sevgi en büyük hediyedir dimi halası "

Anneme bakıp gülümsedim

" Öyledir anne " dememle bana şaşkınca baktı gülümseyip Ali'yi sevdim

Emir ve Emre gelip kıskanç bir şekilde homurdandı onlarında biraz sevince gittiler

Suzan " Anne dedin dimi yani ben yanlış duymadım dimi?"

" Evet anne dedim anne kelimesi en çok size yakışıyor "

Gözleri doldu daha fazla bu haline bakmayıp ayağa kalkmam ila Bana kaşlarını çatarak bakanlara döndüm

" Aziz beyle Kuzey'e de bir selam vereceğim hem nasıl oldukları merak ediyorum"

İsa " Bende senle geliyorum " diyince kafamı sallayıp onayladım

Konağa girip medivenlerinden çıktım Aziz beyin odasına gelince kapıyı çalıp girdik yatakta yatan adama baktım uyuyordu galiba

İsa " ilaçları almış uyuyor galiba "

" 5 dakika yanlız kalmak istiyorum"

İsa " Peki ben Kuzey abimin yanındayım"

" Tamam "

İsa çıkınca yatağa yaklaşıp oturdum. Elini tutup okşadım o gün en çok Aziz abimin ölmesinden korkmuştum en ağır yara onunkusuydu

" Ölmemene sevindim güçlüsün galiba güçlü durma huyumu senden aldım ve sana sinirliyim beni çok korkuttun öleceksin sandım İyi olmanıza çok sevindim belki de haklılar ben olmasam daha iyi olurdunuz düşünüyorum da doğduğum günden beri sizi mutluk yerine hüzün verdim belki de hiç doğmasam daha iyiydi bilmiyorum hangisi daha iyi olurdu tek bildiğim sizlerin birine zarar gelince canım yanıyor"

Derin bir nefes alıp verdim

" Galiba küçük Yeşim sizi ruhen tanıyor sizi hemen benimsedim hala inanamıyorum ben insanlara karşı duvardab farksız olan ben size yenildim tüm duvarları kendi elimle yıktım o duvarları İz değil Küçük Yeşim yıktı sizi özlediği için yıktı sizikinde yıkmak için çabaladı ama beceremedi şu an İz Yeşim'i esir aldı daha fazla üzülmesin diye ona koruyor. İz her zaman Yeşim'i korurdu zaten ..."

Gözümden akan yaşı sildim başında hala sargısı olan abimin yanağını öptüm

" İz istemese de Yeşim size glemeye hazır İz ise Yeşim'i mutlu ede bilmek için ölmeye hazır "

Ayağa kalkıp hızla odadan çıktım. Kuzey abinin odasına girdim İsa ile sohbet ediyordu beni görünce sinirle bağırdı

Kuzey" Hangi yüzle geliyorsun! Defol git buradan! Pislik! "

Gözlerimi kapatıp sakin kalmaya çalıştım hızla odadan çıkıp medivenlerinden indim

Holde oturan ailenin yanına gelip Arda abimin yanına oturdum

" Salak mal öküz nolacak hasta olduğu dua et yoksa sana yapacağımı bilirim" diye söyledim sinirle

Suzan " Kızım noldu?"

" Nolacak anne ayı saldırmaya çalıştı yataktan kalkamadı sadece "

Arda abim ve Sude gülünce onlara ters ters baktım

" Komik olan ne hep ayı bunların şehirde olmaz bunları daha salmak lazım "

Akif " Evimize gelip hakaret edemezsin! Herşeyi sen yaptın değil mi? Birde yüzsüz gibi gelip oturuyor"

Akif abiye baktım

Kırılıyorum amk benimde kalbim var!

Arda abimin kucağındaki kar topunu aldım

" Fazla bile dayandınız evinizden gideyim artık ve merak etme evinize kalmadım"

Çantamı da omuzuma alıp anneme sarıldım kulağına fısıldadım

" Sorun değil gerçekten böyle olacağını biliyorumdum"

Suzan " Özür dilerim kızım "

" Sorun yok sizi görmek bile yetti"

Annemden ayrılıp babama baktım tüm gece sessiz kalıp bizi izledi. Ona da sarıldım Önce şaşırdı ama sonra ban sarıldı kulağına fısıldadım

" Kendinize iyi bakın ve tekrardan geçmiş olsun"

Kafası sallayıp onayladı beni babamdan ayrılıp hızlı adımlarla Arda abime gidip sarıldım

" Bu ayıları sana emanet ediyorum hepsi salaklar en akılları olarak göz kulak ol"

Bir kaç homurtu

geldi ama takmadım abimden ayrılıp Sude'ye göz kırptım bana gülümsedi

O sırada İsa geldi

" Görüşürüz İsa "

İsa " Hemen gidiyor musun?"

" Geç oluyor gitsem iyi olur"

İsa " peki " dedi hoşnutsuz bir sesle

Konaktan çıkıp bir taksiye binip eve geldim. Parayı ödeyip indim. Eve girince kucağımda uyuya kalan Kar topunu yerine koyup üst kata odama çıktım üzerimi değiştirip gecelik giyip ilaç alıp yattım.

Kısa süre sonra uykuya daldım

∞ Bölüm Sonu ∞