Yeni Üyelik
17.
Bölüm
@x1hayat1w

Restoranta yemekten sonra Bulut ile eve gelmiştim. Bu gece Alen Kar topu bende kalsın diyince kabul etmiştim sabah geleceklerdi zaten

 

Bulut ile eve gelmiş direk odama çıkıp kapımı kitlemiştim

 

Sabah bir kova su dökeceğini biliyorumdum!

 

Üzerimi değiştirip pişmanlarımı giyip ilaç içip yatağa yattım.

 

Kısa süre sonra ilaç sayesinde gözlerim kapandı ve uykuya daldım

 

Sabahın daha 5.30'da evde yankılanan yüksek müzikle gözlerimi açtım kapının kilidini açıp kapıyı açmam ile üzerime bir kova su döküldü

 

" Bulut!"

 

Hızla medivenlerinden indim. Müziği kapatıp onu aramaya başladım kim bilir hangi deliktedir!

 

" Lan öldüreceğim seni geri zekalı!"

 

Onu bulamamıştım pislik iyi saklanıyor!

 

Beni iyi tanıdığı için ona göre hareket ediyor

 

Odama gelip dolabı açıp üzerime bir şort ve uzun bir tişört aldım tişört şortu bile gizliyordu tişörtün bir omuzumu geniş olduğu için açmıştı

 

Merdivenlerden inip etrafa bakındım. O an kapı çalınca bu saatte kim acaba?

 

Kapıyı açtım karşımda Alaz ve Akif'i görmeyi beklemiyordum

 

Kaşlarımı çatıp onları baktım. Bana nefretle bakıyorlardı

 

Alaz " Annem kahvaltıya seni almamız için yolladı dün mesaj atmış"

 

Ben görmedim ki?

 

O sırada yukarda sadece şortla inan Bulut'u gördüklerine eminim kaşlarını çatarak Bulut'a baktılar

 

Bulut " Bebeğim hadi ama sadece biraz ıslandın diye küsemezsin "

 

Ona döndüm

 

" Git üzerini giyin salak! "

 

Bana baktı sonra kapıya kaşları çatarak bana döndü

 

Bulut " Hey dün geceden sonra sırada onları alacaksan önce benim gitmemi bekleseydin senden ayrılıyorum beni aldatıyorsun "

 

Elimle anlıma vurup bıkkın bir nefes verdim

 

" Allah'ım sayıylamı gönderiyorsun? Anlamıyorum hepsi üst üste olmuyor ama "

 

Akif " Dün gece derken kardeş?" Diye sordu

 

Bulut " Bilirsiniz içki ve dağılmak değilim mi bebeğim?"

 

Bulut'a Afferin iyi bok yedin bakışı atıp kapının yanındaki duvara yaslandım

 

" Bulut bence sus "

 

Bulut " Neden bebeğim? Dün gece çok güzeldi "

 

" Bulut onlar kim biliyor musun?"

 

Bulut " Kim ki bebeğim? Hem kim oldukları umrumda değil seni paylaşmam! "

 

" Ya sabır! Biyolojik abiler annem göndermiş kahvaltıya çağırmış!" Dememle Bulut şokla kala kaldı

 

Bulut " İz galiba bayılıyorum" demesi ve yere düşmesi bir oldu

 

Ahh Bulut'un ani bayılmaları bu sıkça olduğu için sadece göz devirdim

 

Ama Alaz bey hemen yanına gidip onu kaldırıp salona götürüp koltuğa koydu Akif beyde arkadan kapıyı kapatıp geldi

 

Ben salondaki masaya oturmuş sadece izliyorum

 

Alaz " Niye bayıldı birden bire?"

 

" Birazdan kendine gelir her zaman oluyor takma "

 

Akif " Bir sürtük olduğuna şaşırmadım"

 

Akif beye bakıp göz devirdim

 

Önüme döndüm bir süre sonra Bulut gözlerini açıp hemen doğruldu

 

Bulut " İz az önce olanlar gerçek değildi dimi?"

 

Ona bakıp göz devirdim

 

" Senin kadar salağı bu dünyada yok!" Dedim sinirle

 

Bulut " Ne ya sabahın köründe kapında 2 tane taş bana ne kızım erkeklerden uzak duracaksın"

 

" Ya sabır lan vallaha bıktım senden! Nereden başıma bela olduysan "

 

Bulut " Ya napıyım kapında onları görünce kıskandım"

 

Yan taraftaki ikiliyi fark etmediği belli

 

" Bulut seni kovmam için bir neden söyle?"

 

Bulut " Beni sokağa atamazsın hem beni birazcık olsa da seviyorsun " diyince ona göz devirdim

 

" Yılışık " güldü

 

Bulut" 1 ay lan 1 ay sonra öğreniyorum İstanbul'da olmadığı niye haberim yok benim ben eşek başımıyım ha bunun cezası ağır olacak " dedi sinirli bir sesle arkasına yaslanınca abileri fark etti

 

Bulut " Hay şansımı seviyim"

 

" Evet Bulutcuk İbo abi tayfasından Alaz beyle Akif bey "

 

Bulut " Ha abi demiyorsun iyi zaten önce bana demen lazım dimi bebeğim?"

 

" Bulut sana asla abi demeyeceğim!"

 

Bulut" Benim için hava hoş seni sinir etmek daha zevkli "

 

" Şunlara neden yalan söylediği anlat bende üzerimi değiştirip gideceğim dolapta yemek var alırsın Alen'le kardeşi gelince rahat dur! Eve geldiğimde evi yakmamış olursun umarım "

 

Bulut" İz bir nefes al "

 

" 1 hafta çekeceğim seni sonra ölsen almam!"

 

Sinirle ayağa kalkıp hızla medivenlerinden çıktım. Odama girip üzerimi değiştirip geri indim

 

Bana hala aynı bakışı atan abilere sonra Bulut'a baktım keyifle bana göz kırptı

 

" Yine ne anlattın? "

 

Bulut " Seksimizi bebeğim" gözlerim fal taşı gibi açıldı

 

Sinirle Bulut'un üzerine yürüdüm üzerine atlayıp boğmaya başladım

 

" Lan! Seni öldürüm Pislik! Bulut seni başıma vermenin de seninde gelmişini geçmişini *******************"

 

Nefessiz kalmak üzeri olan Bulut'un üzerinden kalktım benim kalkmamla öksürük krizine girdi

 

" 1 hafta içinde umarım canını almam bu manyak ne anlattı bilmem ama şu şuursuz ile ilişkimi geçtim bir bağlantım olmamasını isterdim sadece bir kaç günlük kalacak ve sonra defolup gidecek! Seks vb şeyler yok! Bulut Derin'le kavga etmek istemiyorsan konuş hemen !"

 

Bana şokla bakan Bulut'a gülümsedim

 

Bulut " Bana bu yapmazsın "

 

" Yoo beni bilirsin yaparım "

 

Hemen abimlere döndü

 

Bulut" İz kardeşim gibidir sadece abi demiyor diye sinir ederim hem benim çok güzel bir sevgilim var bu çirkine bakmam "

 

Bulut" Ölen kız kardeşime benziyor. Hâliyle kız kardeşimi kıskanıp yalanlar söylüyorum hem yalan söylerken kulaklarım kızarıyor "

 

Sonra bana dönüp sinirle baktı keyifle gülümsedim

 

Bulut " Oldu mu?"

 

" Evet oldu Afferin seni adam edecek bu kız belliki "

 

Bulut " Keşke seni de adam edecek birisi olsa ne diyorum ben lan ! Hey benim seni sinir etmem lazım senin beni değil! "

 

Şu an keyifle sırıtıyordum

 

" Neyse ne sizde gerçekleri öğrendiniz hadi çok geç kalmadan gidelim"

 

Akif " Bu çocuk deli sende öylesin kapak yuvarlanarak tenceresini bulmuş"

 

Akif beye sinirle baktım hızla evden çıkıp arabaya bindim

 

Alaz ve Akif beyde gelip bindiler onlarla konuşmuyorum zaten onlarda konuşmak istemiyordu

 

Işıklarda durmuştuk ben camdan dışarıya bakıyordum bize doğru hızla gelen arabaya dikkatle baktım

 

O an fark ettim adama durmuyordu! Daha ben bir şey demeye kalmadan araba bize çarpmıştı takla atan arabada sıkışmıştım

 

Araba ters duran arabada üçümüz de duruyorduk Alaz abimin gördüğüm kadarıyla kaşı kanıyordu

 

Akif abininde bir şeyi yok gibiydi. Sadece baygın haldelerdi ben ise başımı kötü çarpmıştım kanın aktığını hissediyorum

 

Gözlerim kapanıyordu böyle ölmek istemiyorum

 

Umarım ölmem!

 

Yazardan

 

Ana yolda olan kazayı diğer yolcular görüp yardıma koştular polisleri ve ambulansa haber verdi

 

Zorlu ailesi kahvaltı masasında diğerlerin gelmesini bekliyordu ama kimse gelmedi

 

Ambulans ekipleri arabadan üçünü de çıkardı. En ağır olan İz 'di hastaneye getirilen üçlüden sadece birisi amiliyata girmişti

 

Suzan hanım göğüsünde hissettiği acıyla inledi Agah bey hemen karısına baktı

 

Agâh " Suzan İyi misin?"

 

Suzan hanım hemen Poyraz'a oğluna baktı

 

Suzan " Poyraz abinleri ara nerede kaldılar bir sor"

 

Poyraz defalarca arar ama açan olmayınca İz'i ara telefonu hemşire açmıştı

 

Poyraz " İz abimlere ulaşamıyorum onlara versene " dedi ama karşıdan gelen kadın sesi ile kala kaldı

 

Hemşire " Telefonun sahibiyle beraber iki kişide kaza yaptı*** hastenesindeyiz"

 

Poyraz " Ne!? Hemen geliyorum!" Herkes Poyraz'a şaşkınca bakıyordu

 

Suzan " Oğlum noldu?" Telaşlı bir sesle

 

Poyraz " Kaza yapmışlar hastanedeler" demesi ile ortamda sessizlik oluştu

 

Aradan geçen yarım saat sonra herkes hastaneye gelmişti. İz'in amiliyatı hala devam ederken herkes onu merak ediyordu

 

Hepsi içten içe İz'i seviyordu

 

Sadece güvenemiyordu

 

İki saat sonra amiliyatı bitmişti İz'in durumu iyiydi

 

Haberleri gören Alen ve Bulut hemen hastaneye geldiler. Asya evde kalmıştı ama deli gibi İz'i Merak ediyordu

 

İz'i normal odaya almışlardı

 

Alaz ve Akif uyanmıştı küçük sırıklarla anlatmıştı olayı İz'in durumunu öğrenince hemen onu odasının önünde beklemeye başladılar

 

Odanın cam bölümünden hepsi İz'i izliyordu hepsinin tek duası uyanmasını istemekti

 

Alen sevdiğini söylemeden kaybetmek üzeri olan kıza hüzünle baktı. Onu ilk gördüğü andan beri unutamıyordu

 

Ona deli gibi aşk olmuştu. Yeşil gözler kimsede böyle güzel olmazdı. Onun her zerresi kıymetli ve değerliydi

 

Aşk insanın başını döndürür

 

Aklımızı kullanmamızı engeller sadece o oluyor ondan başkası yok sanki

 

Bulut ise daha kötüydü küçük kız kardeşinin yerini İz'le doldurmuştu şimdi yine kaybetme korkusu hâkimdi

 

İz'i ne kadar sinir etsene ona zara gelmesini istemiyordu

 

Ama İz yorgundu uyanmak onun için zor olacaktı.

 

Saatlerce uyanması beklenildi ama uyanmadı!

 

Odadan çıkan doktora bin bir soru soruldu

 

Dr." Hasta komaya girdi beklemekten başka bir şey yapamayız"

 

Herkesin aynı anda yıkılma anı olmuştu bu sözler

 

Bulut dayanamayıp bayılmıştı

 

Alen daha fazla ayakta duramayıp yere düşmüştü gözlerinden akan yaşları silmeye bile gücü kalmamıştı

 

Asya'nın haber vermesi ile İz'in kaya yaptığını öğrenen grup hemen hastaneye gelmişti doktorun dedikleri duyduklarında hepsi yıkılmıştı

 

Abi tayfası ise kız kardeşlerine kavuşmadan kaybettiklerini düşünmeye başladılar

 

Suzan hanım kızan baktı susmuştu ne ağlıyor ne de sesi çıkıyordu. Hayat artık ona boş geliyordu

 

Agâh bey ise kızına baktı güçlü durması gerekti ama çoktan yıkılmıştı. Konakta ailelerinde haber bekleyen Aziz ve Kuzey daha da endişeliniyordu

 

Abilerine bir şey olduğunu düşünmekten kafayı yemek üzeriydiler ikisininde aklına İz'e bir şey olma ihtimali gelmiyordu

 

Daha fazla dayanamayıp Aziz ailesini aradı duydukları ile kala kaldı İz komaya girmişti

 

Kuzey abisinin bembeyaz olmuş yüzüne korkuyla baktı

 

Kuzey " Abi abimlere bir şey mi oldu?" Dedi Aziz kardeşine baktı

 

Aziz " İz komaya girmiş" dedi şaşkın ve Üzgünce

 

Kuzey duydukları ile şokla kala kaldı. İz'e bir şey olma ihtimalini bile düşünmediği için kendine küfürler yağdırdı

 

Herkes üzgündü! Çoğu çığlıklar atarak ağlamak istiyordu ama sedece sessizliğe büründüler

 

Onların mutsuz halini anlamış gibi yağmur yağmaya başladı şiddetli bir şekilde ağlamayan herkesin yerine gök ağladı

 

İz'in durumunu öğrenen herşeyin sebebi olan adam keyifle gülümsedi

 

Zorlu ailesine verdiği sözü tutuyordu

 

Onların hayatını cehenneme çevirmişti!

 

İntikamını aldığını sanıyordu ama hiç bir şey olduğu birer yanlış anlaşılmadan ibaretti

 

Bir yanlış anlama bir ailenin cehennemi oldu!

 

Hep duyduğunu gerçek sanma her gördüğünü gerçek sanma hayat yanıltır

 

Hiç beklemediğiniz şeyler olur

 

Günahkâr kullar olarak geldik dünyaya herkesin günahı vardır kimse masum değildi

 

Herkes hatalar yapar döngü budur hata yaparak acı çekerek büyürüz

 

Saatler geçti günler geçti ama İz uyanmadı

 

Hepsi uyanması için dualar ediyordu

 

Alen hiç yanına girmemiş sadece dışardan izlemişti. Abi tayfası arada yanına girip boş boş şeyler anlatıyordu

 

Suzan hanım her girmesinden uyanması için kızına yalvarıyor sonra yine susuyordu

 

Koskoca 3 gün geçmiş İz haka komada idi Alaz ailesini eve zorda olsa salmıştı. Sadece Bulut , Alen ve Alaz kalmıştı

 

Ordu'dan gelen dayısı bile İz'i uyanması için dualar ediyordu

 

İz'den

 

Karla kaplı bir yerdeyim buraya nasıl geldim bilmiyorum. Etrafta yürümeye başladım

 

Ormanın içinde karların arasında çıplak ayakla yürüyorum üşümüyorum hiç bir şey hissetmiyorum

 

Arada annemin babamın abilerimin Bulut'un hatta Dayımın bile sesini duyuyorum ama ne dediklerini bir türlü anlamıyorum

 

Yine bilmediğim bir yöne dönmüştüm. Normalde kaybolmazdım ama şu an kayıp olmuştum

 

Yolun sonunda çok güzel bir yere gelmiştim karların arasında bembeyaz hâliyle belli olmayan sadece gözleri belli olan kar topuna doğru koştum ona dokundum yine bana sırnaştı

 

Onu kucağıma aldım üşümüş olmalıdır ama hayır bende daha sıcaktı onu kucağıma alıp bir ağacın altına oturdum yine kar fırtınası çıkmıştı

 

Sonra bir ses duydum etrafıma bakındım ama kimse yoktu

 

Alen'in sesine benziyordu daha dikkatli dinlemeye başladım net bir şekilde duymaya başladım

 

Alen " İz artık lütfen uyan senin yeşil gözleri özledim gülüşünü özledim seni özledim"

 

Ama ben uyanığım

 

Ben rüyadayım! Üşümemem bundan o sesler uyanmam için konuşan diğerleri rüyada olduğumu anladığım andan beri etraf karanlık olmuştu kar topu da yoktu

 

Uyanmak istiyorum!

 

Yine Alen'in sesini duydum

 

Alen " Herkes çok üzgün artık uyan İz seni seviyorum lütfen beni bırakma uyan "

 

UYANMAK İSTİYORUM!

 

Bir duygu hissediyorum başım ağrıyordu gözlerimi açmaya çalıştım ama sanki gözlerimi açmam için sıkaca kapatılmış gibiydi

 

Elimin üzerinde bir el hissediyorum yanımdaki kimdi onun elini sıktım

 

Alen " İz burdayım matmazel artık uyan çok uyudun hadi lütfen uyan "

 

Sesi boğuk geliyordu ağladı mı?

 

Gözlerimi zarar zor açtım beyazlık görüyorum bulanıktı gözlerimi kapatıp açtım beyaz tavanka bakıştım

 

Alen " Uyandı! Uyandın " diye bağırdı gözlerim onu buldu

 

Elimi sıkıca tutmuş bana bakıyordu gözleri kızarmış gözlerinin altında halkaları olmuştu

 

Uykusuz olduğu anladım ağlamışta

 

" A Alen " dedim zarar zor boğazım kurumuş sesim kısık ve çatallı çıkmıştı

 

Odanın kapısı açıldı gözlerim oraya kaydı. Alaz Abimle Bulut gelmişti odayı taradım hastanede olduğumu anladım

 

Hafızamı zorlayıp olanları hatırladım

 

Bulut" İz sonundan seni kaybettim sandım "

 

" Su " dedim kısık sesle

 

Alaz abim hemen su doldurup bana yardımcı olarak içirdi. Geri çekilince ona baktım iyiydi

 

" A Akif o iyi mi?" Dedim şu an daha iyi konuşuyordum

 

Bana şaşkınca baktı sonra gülümseyip sağ yanımdaki koltuğa oturdu. Bulut sol yanımda oturan Alen'i itip kendisi oturmuş elimi o tutmuştu

 

Hala çok kıskanç!

 

Alaz " Akif çok iyi merak etme "

 

Kafamı sallayıp Bulut'a döndüm

 

" Hey sakin ol ölmeye karar veremedim daha " dedim alayla bana bakıp tebessüm etti

 

Yattığım yerden oturur pozisyona gelmek için hareketlendim Bulut hemen yardım etmeye başladı

 

Garip olan şu ki Alaz abimde yardımcı oldu. Alen bana özlemle bakıyordu ona gülümsedim bana gülümseyip göz kırptı

 

Oturur pozisyona gelmemle Bulut'un bana sarılması bir oldu bende ona sarıldım

 

Bulut " Bir daha sakın beni korkutma "

 

" Sinir etmenin bedelleri"

 

Bende hemen ayrılıp çocuk gibi göğüslerin de kollarını kavuşturup dil çıkardı trip atar gibi burun kıvırdı

 

Onun bu hallerine güldüm. Alaz abimin bana sarılması ile kala kaldım

 

Alaz " Ölmemene sevindim cadı"

 

" Bunak" dedim bana lakap takması ile bende takmıştım bu halime gülüp benden ayrıldı

 

Gözlerim Alen'e kaydı ayakta dikilmiş tebessüm ederek beni izliyordu

 

" Hey dikilmek yerine s

arılsan mı?" Dedim

 

Her türlü fırsatı çıkarına kullanmak istiyorum

 

Bana şaşkınca baktı sonra yanıma gelip bana sarıldı bende ona sarıldım kulağıma fısıldadı

 

Alen " gülüşünde mahrum bırakma o yeşil gözlerin kapanmasın matmazel" demesi ile gülümsedim

 

Bende ayrıldı bize kaşlarını çatarak bakan ikiliye döndüm

 

" Açım!" Diye bağırdım hepsi şaşkınca bana baktı

 

Ne açıktım!

 

 

∞ Bölüm Sonu ∞

 

Loading...
0%