@x1hayat1w
|
Saat sekiz gibi uyanmıştım. Üzerimi değiştirip bir tişört ve gri eşofman giydim
Odamdan çıkıp medivenlerinden indim
Mutfağa geçip kahvaltı hazırladım
Bulut hala uyuyor olmalı dün gece grupta Alen ile sevgili olmamız konuşuldu ben pek bakmadım
Alen onlara cevapları vermiştir
Canım kahvaltı etmek istemeyince telefonu alıp evden çıktım
Bir süre sokakta yürüdüm parka gelip bir banka oturdum. Pek kimse yoktu
Serkan'a olanlardan sonra parklarda uzun süre duramaz hale gelmiştim
Tüm suç bana yüklenmişti!
Gökyüzüne baktım yağmur yağacak galiba bugün hava kaplıydı
Kış git gide yaklaşıyor. Oturduğum banktan kalkıp telefonu açıp Dayıma yazdım geçen gece benim gideceğimi duyunca Ordu'ya dönmüştü
İz : Nasılsın Dayıcım?
Ordu bebesi : İyiyim sen nasılsın prenses?
İz : iyiyim Ordu nasıl gidiyor?
Ordu bebesi : Aynı İstanbul'a dönmemişsin bir sorun mu var?
İz : Bir kutu tehdit fotoğrafları ve not geldi
Ordu bebesi : Mardin'e gelmemi ister misin?
İz : Hayır sama şu anlık ihtiyacım yok
Ordu bebesi : Peki prenses
İz : Neyse Dayıcım Meraktan çatlama diye anlattım görüşürüz
Ordu bebesi : Görüşürüz prenses
Sohbetten çıkıp telefonu cebime koydum.
Bir süre daha dolaşıp geri eve döndüm
Bulut'a kısa bir selam verip odama çıktım
Lili'yi açıp onunla vakit geçirdim
Lili ile olan dalgınlığımı kapı zili bozdu. Lili'yi kapatıp odamdan çıkıp medivenlerinden indim
Bulut kapıyı açmıştı abi tayfası gelmişti benden açıklama bekledikleri belliydi
Onları takmayıp geri merdivenlerden çıkıp odama girdim.
Yatağa yatıp tavanla bakıştım. Kapım açılıp kapandı oraya baktım
Suat ve Samet abimdi onlara göz devirip arkamı döndüm
Samet " İz abicim lütfen böyle yapma bak bir poşet çikolata getirdim" demesi ile hemen oturur pozisyona geldim
Elindeki poşete aşkla baktım
Samet " Beni affedecek misin?"
Samet abime bakıp gülümsedim
" Hadi ama abi çikolata yemek istemiyorum" dedim bana şaşkınca baktı sonra gülümseyip poşeti bana verip yatağa yanıma oturdu
Suat abim de diğer yanıma oturup saçlarımı okşamaya başladı ona baktım
Suat " Yeşil gözlüm özür dilerim affı yok biliyorum ama beni affetmen için napmam lazım "
" Bana son çıkan bir motoru hediye edersen affederim "
Abimin gözleri ışıl ışıl oldu
Suat " Kabul yarın kapında olur yeşil gözlüm "
Abime sarıldım bana hemen sarıldı hafif geriye çekilip bir kaç yumruğu kaslarına vurdum
Acıyla geri çekilip inledi
" Bir daha o sözünü tutma o zaman görürsün sen !"
Samet abi bu halimize gülerken ona döndüm
" Komik mi?"
Samet " Evet " dürüst bir şekilde söyledi beni kendisine çekip sarıldı bende karşılık verdim
Suat " Bir daha sözümü tutmamazlık yapmam bu büyük bir ders oldu senin elinde ne ağırmış öyle "
" Bu eller kaç piçi dövdü biliyor musun?"
Samet " Birilerini dövmene karşı olsamda iyi yapmışsın"
" Biliyorum "
Suat" Sen cidden o çocukla sevgili misin?"
Suat abime bakıp gülümsedim
" Evet "
Samet " Kıskanç abilerin olarak onu senden uzak tutacağız "
" Ne! Böyle bir şey yaparsanız bende sizden uzaklaşırım "
İkisi de ban şokla baktılar. Samet abimden ayrılıp çikolataları yedim
Samet " Peki dokunmayacağız ama yanımızda temas olmayacak!"
" Bana emir verme! Size garez ona yakın olacağım!"
İkisi de boka başlamışlar gibi hissetiklerine eminim ikisinin surat ifadesine güldüm
" Hey sakin olun sadece şaka yaptım"
Suat " Kalbime iniyordu az kalsın bu nasıl şaka canım kardeşim onu dingili yanında görmeyeceğim!"
" Bana emir verme! Bu size son uyarım "
Çikolata poşetini yatağa koyup yataktan kalkıp odamdan çıktım. İkisi de bana şaşkınca baktığına eminim merdivenlerden inip salona geçtim
Kuzey bile gelmişti
" Hoşgeldiniz daha iyisinin anlaşılan ayaklanmışsın " dedim Kuzey'e karşı bana baktı
Kuzey" Evet daha İyiyim sen nasılsın?"
" Bomba gibiyim her an patlamaya hazır "
Bana şaşkınca bakanları takmayıp Arda abimin yanına oturdum
Arda abim hemen kolunu omzuma attı. Bende ona ayak uydurup Arda abime sırnaştım
Eray " Hey ikiz İz'i kapmanın sırrını bana da versene ?"
Arda abim konuşmadığı için cevap vermedi ama Eray'ın yüzünden ona dil çıkardığını anladım
Arda abimden ayrılıp arkama yaslandım. Bulut'u görmedim galiba gitmiş olmalı
Alaz" İstanbul'a dönüyordun hani ?"
" Fikrimi değiştirdim burada kalıp sizi sinir etmek daha zevkli olacak "
Rüzgar " Bu yalanına kimse inanmadı"
" Umrumda değil kalmam gerekti kaldım"
Aziz " İz eğer bir sorun varsa söyle"
" Size mi söyleyim hani beni suçlayan size rüyanızda görürsünüz ve bir sorun yok bazı işler için kalmam gerekti"
Poyraz " Görende şirket yönetiyor sanacak"
" Aynen aynen ondan " dedim alayla ban göz devirdiler
Onları takmayıp üst kattan inen ikiliye baktım
" Umarım odamı dağıtmadınız"
Suat " Abicim biraz eşyalarını karıştırdık o kadar "
Samet " Odanın altını üstüne çevirdi "
" Harika ya pislikler! "
Suat " yeşil gözlüm abine öyle demek yakışmıyor "
Yanımda olan koltuğun yastığını kafasına attım tam on ikiden vurdum yastık yere düştü önce yastığa sonra bana baktı
Bana ' Sen bittin ' bakışı atınca ona gözlerimi kısıp bakmaya başladım
Yerdeki yastığı alıp bana sinsice gülerek baktı
Suat " Yastık Savaşı!" Diye bağırdı ve yastığı bana attı hem eğilip kurtuldum ama yanımdaki Arda abime gelmişti
Sonra noldu mu? Alaz bey dahi herkes salonda yastık savaşı yaptık
Koltuğun üzerinde açık hedeftim elime geçen yastığı Kuzey abi dışında herkese attım
Arkamdan sessizce yaklaşan Rüzgar' a elimde kalkan görevi gören yastıkla vurdum ama o bundan etkilenmeyip beni kucağına alıp Akif abiye attı
Resmen beni yatık yerine kullandı!
Rüzgar " Abi yakala " demeyide ihmal etmedi
Ben düşmeye beklerken beni son anda tutan Akif abinin kucağında buldum kendimi
Ban bakıp gülümsedi sonra beni Alaz'a doğru attı
Kısa olmaktan bir kez daha nefret ettim!
Hem beni nasıl taşıyor bu ayılar?
Bunu 45 kilonu benim dediğime bak be!
Alaz abi de beni havada yakalamıştı
Savaş devam ederken beni Poyraz'a doğru attı ama Poyraz kendisine yastık atan Eray'ın üzerine atladı
Poyraz'ın arkasında olan İsa'nın üzerine düştüm ikimizde yere kepilmiştik
" Sizin ebenizi siksinler!"
Kuzey " Hepimizin ebesi aynı kişi İz" demesi ile kafamı kaldırıp ona ' ciddi misin?' bakışı attım
Poyraz " Kuzey haklı" demesi ile hemen tövbe etmeye başladım
Hala üzerinde yattığım İsa'ya baktım yerinden memnun bir şekilde bana bakıyordu
İsa " İz şu an çok tatlısın" demesi ve beni altına alıp sarılması bir oldu
İsa'ya şaşkınca baktım
İsa " Uykum geldi" dedi mayışmış bir sesle
Şu an salonun ortasında bana sıkıca sarılmış yatıyorduk. Diğerleri savaşı bırakmış başımıza dikilmiş kaşlarını çatarak bize bakıyordu
Arda " İz kalk kardeşim" dedi dudaklarını oynatarak
" Şu an yerim rahat hem yoruldum çekilin başımdan " dedim yalan söyleyerek
Hepsinin öldürücü bakışlarını takmayıp İsa'ya sarıldım kafamı boynuna gömüp gözlerimi kapadım
Bir süre sonra havalandığımı hissettim ama İsa'nın boynundan kafamı kaldırmadım
İsa " Seni odana çıkalım ikiz yoksa abimler bizi öldüre bilir "
" Hı hı " dedim uykulu bir şekilde
Kahkahasını duysam da umursamadım
Kapının açılıp kapanması ve yatağa yatırılmam ve bana sıkıca sarılan İsa'la beraber uykuya daldım
Uyandığımda karanlık bir odada tek başıma idim etrafa bakmaya çalışıyorum ama her taraf karanlıktı
Sonra robotik bir ses duydum
-" Demek uyandı küçük prenses haha şu an bulunduğun odada birazdan ışıklar yanacak bu binada bir çok odada var sen abinlerin olduğu odaları bulup onları kurtarman lazım oyun başlasın küçük prenses haha "
Şokla kala kaldım elim hemen koluma gitti saattim beydeydi hala salak Lili herşeyi kayıt altına alırdı ve yakında polisler de burada olurdu
Rahat bir nefes verip etrafıma bakındım bir süre sonra ışıklar açıldı
Koca bir salonda gibiydim üst kata çıkan iki farklı merdiven vardı
Hangi taraftan gitmem lazım sağ tarafın medivenlerinden çıktım. Robotik ses tekrar konuştu
-" Bu katta iki kişi var İsa ve Kuzey her yanlış açtığın kapıyla sistemler devreye girecek ve onların ölümüne sebep olacaksın "
" Siktir"
Kapıların ses geçirmez olduğuna eminim
Kapıları inceledim
5 tane oda vardı ikisi dolu üçü boştu gözlerimi kapatıp duygularımı kullanamaya çalıştım iç taraftan tek ses yoktu
Gözlerimi açıp kapı delillerinden içeriye baktım
Yine robotik ses geldi
-" Haha komikmiş bakalım bu yol ise yaracak mı?"
5. Ve 3. Kapının ardındalardı
" Bazen en basit şeyler çözümdür "
5. Kapıyı açtım İsa elleri bağlı havada idi sistme devreye girmişti altında bir bölme açıldı
Şu ve köpek balığı mı? Yok artık
Odanın kenarında olan eski devirlerde kullanılan mızrağı aldım
Galiba önce köpek balığını öldürmem lazım! Suya yaklaşıp içine baktım birden atlayan köpek balığına mızrağı attım
Tam kafasına saplanan mızrak ile suya düştü. Suyun yüzeyi kanlarla bulanmıştı
Köpek balığı ise yüzeyde cansız bedeni ile duruyordu. Kafamı kaldırıp İsa'ya baktım bana şokla bakıyordu onu takmayıp ona doğru atlayıp tutunup üzerinde tırmanıp yukarıdan ellerini çözmeye başlamadan ağzındaki bezi çözdüm
İsa " İz sen İyi misin?"
" İyiyim sen"
İsa " iyiyim"
Ellerini çözünce suya düşmeden yana atladım ama İsa suya düştü ona bakıp güldüm
İsa " Sağol ya çok iyisin"
" Ne be ölümden kurtardım aptal !"
İsa sudan çıkıp bana baktı
İsa " Sağol hadi gidip Kuzey abimi kurtaralım"
" Tamam hadi ölü balık"
Bana göz devirdi omuz silkip hızla odadan çıktım
3. Kapıyı açıp içeri girdim Kuzey abim cam fanusun içindeydi ve kapı açıldığı andan beri içine su doluydu
İsa " Acele etmemiz lazım "
Kuzey abi şokla bakıyordu onu takmayıp odaya girdigimiz de ortaya çıkan panele doğru yürüdüm
Ne farkları bulma mı?
Robotik ses konuştu
-" Dünyanın en zor fark bulmasına hoşgeldiniz süreniz 5 dakika 5 dakika içinde çözemezseniz Kuzay abinizle beraber diğer abilerinizde ölecek "
Bebek oyuncağı gülümseyip 20 farkı da dakika da yaptım ve Fanus açıldı Kuzey abim hemen çıktı
" Benini hafife almışsın "
Robotik ses konuştu
-" Sen nasıl? Belliki kuşların bana söylemedi bazı şeyler var "
" Seni de kuşlarını da öldüreceğim bu biliyorsun dimi?"
-" Ah evet hatta bizim için hazırladığın özel ölüm alnından da haberim var "
" Alanın yerini bilmediğine adım kadar eminim merak etme öğreneceksiniz "
-" Çok konuşuyorsun yer faresi diğerleri seni bekliyor "
Oflayıp odadan çıktım arkamda gelen Kuzey abiyle İsa'yı takmadım
Hepsinin odasında ekranlar vardı ve abilerime beni izletiyordu
Bir üst kata çıktım yine beş kapı vardı
-" Eray abini bul bakalım yer faresi "
Bu sefer deliklerin işe yaramayacağını biliyordum. Onun yerine tozlu olan yere baktım her odaya bir çok kişi girip çıkmış ama yeni olan ize baktım birinci kapının önünde durdum
Kuzey " Emin misin İz burada olduğuna?"
" Eminim "
Kapıyı açmamla yukarıdan bir şey düşmesi bir oldu son anda geriye çekilip önüme düşmüş olan baltaya baktım
Baltayı alıp içeriye girdim
-" " Bu odunları sadece 2 dakika içinde kırman lazım yoksa abicine veda et "
Eray abim bir kütüğün üzerine bağlıydı yan tarafından ona doğru geren kesici bıçaklar vardı
Şu an odanın yarısı dolu odun doluydu düşün İz düşün baltayla akşama kadar kıramama
Eray abimin kesmek için giden bir tane koca yuvarlak kesiciye baktım
" Şu kesiciyle keselim acele edin "
Kuzey ben ve İsa iki dakika içinde hepsini tamamladık ama öldük!
Eray abiminin bağlı olduğu ipler çözülmüştü hemen kütükten kalkıp yanımıza geldi
Eray " Sağol İz"
Ben onu takmadan odadan çıktım
" Seni bulduğumda kesici aleti götüne vonta edeceğim"
-" Haha komikmiş beni bulursan küçük fare "
" Söylesene bizle derdin ne? Beni kaçırıp abilerimin hayatını mahvettme amacın ne ?"
-" Sadece abilerinin değil fare seninde hayatını cehenneme çevirmişdim unuttun mu yoksa ?"
Sinirle elimi yumruk yaptım
" Sen merak etme bunların hepsini sana öyle bir edeceğim ki ölmek isteyeceksin ama asla ölmeyecek sadece acıyı tadacaksın"
-" Fazla boş lafların var yer faresi kaç yıldır tek bir ip ucu bulamadın şimdi mi bulacaksın "
" Bulamadığımı nerden çıkardın yanlış hatırlamıyorsam senin fil görevinde olan adamını konuşturmak uzeriyken öldürmüştün "
-" Ben adam kaybetmem isteğim zaman yenisi geliyor "
" Öyledir bu yüzden beni öldürmeye çalışıyorsun dimi? Seni bulacağımdan korkuyorsun"
-" Senden mi? Asla her anını biliyorum yer faresi "
" Sen öylesan "
Ses gelmedi bir süre üçüncü kata gelmiştik o an o müzik çalmaya başladı
Aleyna Tilki 'den Cevapsız Çınlama
Kağıt kesiğinden daha çok çok acıtır Hemen geçmez öyle vicdanın izi Aklımda ne varsa dilimde hepsi Sağduyum herkesten önce arazi
Kulağımda sayısız cevapsız çınlama Biri beni mi anıyor seviyorum sanıyor Köprüleri yakalı kaldırıp kenara atalı Yüzünü unutalı uzun zaman oluyor
Kalbimde kırılmadık yer mi bıraktı Yaptığıyla söylediği nedense farklı Mazlumun ahı aheste aheste alınır Bırakın kazandım zannetsin zavallı
Gözlerimi kapatıp geçmesini bekledim bedenim çoktan titremeye başlamıştı
" Kes şunu!" Diye bağırdım ellerim istemsizce kulaklarıma gitti kulaklarımı kapatırken aynı anda saçlarımı da çekiyordum
Geriye doğru gidip sırtımı duvara verince yere düştüm cenin pozisyonunda titremeye başlamıştım
Böyle devam ederse yakında atak geçirecektim
Müziği kapattı
-" Hahaha zavallı Yer faresi" dedi robotik ses
Gözlerimi hala açmamış titremeye devam ediyordum. Sakin kalmaya çalışıyorum ama olmuyordu
-" Sadece bir kaç satırla bu haldesin yer faresi peki ya yine o sıra başlasa nolacak? Ahh evet deliye dönersin yada atak geçirecesin dimi ?"
Sinirle gözlerimi açıp ellerimi saçlarımdan çektim duvardan tutunarak ayağa kalktım
" Görüyor musun ben İz'im her zaman ayağa kalkmayı bilirim ne sanıyorsun bana atak geçirecesin ve bende içime filan mı kapanacağım hayır ben gülmeye devam edeceğim sanki o an olmamış gibi devam edeceğim neden biliyor musun? Çünkü ben zaten onlarla baş ettim onları kaldıra biliyorum tekrar kaldırırım sorun yok ama sana olan sinirim artıyor kendini iyi sakla çünkü senin için cehennemi yarattım"
Sesi kesilin ce gülümsedim
Bana şaşkınca bakan İsa ve Kuzey'e döndüm
" Hadi gidip diğerleri kurtaralım"
5 odaya da baktım acaba kim ve hangi odada
-" Neyse zaten burada kendi güçsüz yanını göstermen gerekti ve yaptın 2 oda Rüzgar abin "
Demesi ile hemen oraya doğru ilerledim
Ama bu salağa inanacak değilim ! İkinci odayı açacak gibi yapıp 4 de gelip açtım bingo abim burada
" Beni aptal sanma oyuna gelmem Pislik"
∞ Bölüm Sonu ∞
|
0% |