@x1hayat1w
|
Kaçmak istiyordu bazen insan acılardan Kaçacak yer yoktu Sabahın erken saatlerinde uyanmıştım Bugün o gündü herkesin acıları olduğu yada sevmediği bir gün olurdu işte beni ki bugündü
- 8 Yıl Önce - Evde değildim yine sokaktaydım Paris'in tüm sokaklarını bilirdim Yine yırtık kıyafetler ile dilenmek zorundayım babamın dediği parayı eve götüremezsem geceyi dışarıda geçirmek zorunda idim İnsanlar bana nefrele hatta yanımdan geçen insanlar burnunu tutuyordu Dün gece dışarıda çöpün içinde yatmıştım kötü kokuyordum biliyorum ama bu benim suçum değildi bende isterdim sıcak bir yatakta huzurla uyumayı ama benim kaderimde o yokmuş Sokakta yalnız değildim kimsesiz çocuklar vardı onların kimsesi olmadığı için sokakta idiler Benim ailem beni sokağa atmıştı 2 gün önce eğer Axel ile tanışmasaydım belki de şu an ölmüş veya daha kötü bir durumda olabilirdim Axel ("Şifa, c'est parti, c'est le soir") Axel " Şifa hadi gidelim akşam oluyor" demesi ile ona baktım sonra ise paraya baktım Yine azdı babama daha çok lazımdı ayağa kalkıp paraları alıp Axel'in peşine düştüm Çocuklarla bir sokakta ıssız bir evde kalıyorlardı. Her gün çöpten aldıkları şeyleri yakarak ısınmaya çalışıyorlardı Kış ayında evin çatısı kötü olduğu için ıslanıyorlarmış Ben onların yanında kalıyordum babamın bana nasıl davrandığını bilmiyorlardı beni de kimsesiz sanıyorlardı Kimsesiz değildim ama kimsesiz bırakılmıştım Ailem beni yapayalnız bırakmıştı Eski eve gelince herkes bulduğu şeyleri getirilmişti. Bir tutam ekmek yiyorlardı en azından Hep beraber çalıştıkları için hepsini doyacak bir şekilde yiyecek şeyler buluyorlardı Onların ailesi olmadığı için bu halde iken ben ailem olarak bu haldeyim Herkes gibi ateşinin başına oturup ısınmaya çalıştım Herkes saatler geçtikçe uykuya dalıyordu Ben ise uyumuyordum düşünmekle meşguldüm Uykuya dalmak üzereyken bir ses duydum ve gözlerimi geri hemen açtım Birisi gelmişti bunu anlayabiliyordum daha önce çok böyle uyudum veya uyuyamadım gece olmuştu Sesler kulağıma geliyordu hemen Axel'i uyandırdım ses olması için işaret yaptım Islık sesi geldi sonra bir adam geldi Axel ona korkuyla bakıyordu Ben de size kaşlarını çatmış ikisine bakıyordum neler olduğunu bilmiyordum -(" Tu t'es caché ici, petits rats, il y a quelqu'un de nouveau, c'est mieux, apporte-moi plus d'argent") -" demek Buraya saklandınız küçük sıçanlar yeni birisi daha bu daha iyi bana daha çok para getirsiniz" demesi ile onun Axel'leri çalıştıran bir pislik olduğunu anlamıştım Ben korkuyla onlara bakarken Axel bana baktı Axel (" Şifa Va-t'en, fuyez d'ici maintenant") Axel "Şifa git buradan hemen kaç git" Dedi ama ben söz dinlemedim gitmedim keşke gitseydim diyorum ama gitmemiştim işte Adam bana doğru gelirken azel önüne geçip kavga etmeye başladı Ben ise adamın adıyla daha vermesini engellemeye çalışıyordum bir anda içilmem bile sadece yere düşmem biri olmuştu diğerleri uyanmıştı Ama herkes korkuyla kaçmıştı Hazel bana doğru gelirken adam bıçak çekmişti ve bıçağı Axel'e sapladı Ben korkuyla Çığlık atarken bir anda polis sirenlerine duyuldu adam kaçıp giderken Axel yerdeyken son sözlerine söyledi Axel (" Şifa Fuis, je te promets que je te retrouverai frère") Axel " Şifa kaç git söz veriyorum seni bulacağım kardeşim" demişti Ben onu o halde kanlar içinde yerde bırakmıştım kaçıp gitmiştim çok korkuyordum O günden sonra bir daha onu görmedim öldüğünü düşünüyordum O benim için hayatını hiçe saymıştın O beni bir abi gibi korumuştu ve bir abi gibi hep yanımda olmuş Eğer bir gün birisine abi diyecek olsaydım bu Axel olurdu - Günümüz - Defalarca Axel'i araştırmıştım Ama onun hakkında tek bir şey bulamamıştım Umutlarını kaybetmiştim onu nasıl bulacağımı Bilmiyorum hala hayatta mı onu bile biliyorumdum Neler yapıyor hala yaşıyor mu nasıl yaşıyor bunların cevabı yoktu Bilmiyordum bilinmezlik beni her zaman korkutmuştu yine korkuyorum Ama bir şey oldu diye ödüm kopuyor keşke o gün gitmeseydim kaçmıştım onu dinlememem lazımdı Yine olsa yine mi kaçardım bilmiyorum Axel özlemiştim O benim abim gibiydi Öz abilerinden daha iyi olduğu kesindi onu çok özlemiştim Sabah kahvaltıda yani etmeden restorana gelmiş ve işlerimi yapıyordum ama sadece aklımda Axel vardı Onu düşünmeden yapamıyordum insan nasıl unutur ki öyle birini Bugün de nasıl unuta bilirim ki unutamazdım Yaşıyor mu acaba şu anda ne yapıyor acaba? Düzgün çalışamıyorum bile onu düşünmekten En iyisi biraz ara vermekti Telefonumu alıp çalışma masamdan kalktım odadan çıkıp bir kahve alıp balkona çıkmıştım Deniz manzarasını seyrederken bir anda yanımda birisini hissetmem ile o tarafa döndüm Tolga gelmişti Tolga " Nasılsın kardeşim?" Diye sordu neşeli bir şekilde " İyiyim sen ?" Diye sordum halbuki hiç iyi değildim berbat bir durumdaydım anılar peşimi bırakmıyordu Tolga " İyi olmana sevindim Efe ile küsmüşsünüz" " Efe mi söyledi?" Tolga " Evet " " Küsmedik sadece fazla yoğunum biraz konuşmayalım demiştim o abartmış" Tolga " Anladım. Hiç vaktin yok mu?" " Yok yine sordun ki?" Tolga " Sineme'ya güzel bir film gelmiş beraber izleriz diye düşünmüştüm" " Başka zaman bu aralar meşgulüm" Tolga " Peki boş zamanında haber ver " " Veririm " Tolga ile çok fazla sohbet etmemiştik zaten onu da işi çıkmıştı gitmişti Ben ise denizde ise kahvemi bitirdikten sonra geri odama gelip çalışmalarıma devam etmiştim Bir insanı kaybettikten sonra insan daha iyi anlıyordu hayatta neler kaybedebileceğini kimlere bağlanmaması gerektiğini iyi anlıyordu Acaba Parlak ailesine de bağlanırsam onlar da kaybeder miyim hep korkmuştum birilerine bağlanınca kaybetmekten halada korkuyorum Şu ana kadar hiç hep yalnızlığı sevmek ve yalnızlıkla bütün halinde olmuştum yalnızlığın kendisiydim ben Kaybedecek bir şeyi olmayan bir yalnızlık duygusu olmayan bir yalnızlıktım ben Duygularını ne kadar iyi gizlesem de vardı işte içimizde taş da olsa bir kalp O da kırılıyor bazen yıkıla biliyordu Kısa bir tatil mi yapsan ya da Paris'te geri mi dönsem kafa dağıtmaya o kadar ihtiyacım vardı ki bu gece biraz içsem mi? Ne yapmam gerektiğini bilmiyor sadece şu an Denizi izliyordum Dalgaların birbirine girmesi suyun birbirine karışması denizse yalnız değildi içindeki canlılarla beraber hep ayakta durmuştu deniz'i ayakta tutan canlılar mı yoksa su muydu denizi Denizi yapan su muydu yoksa içindeki canlılarla beraber mi denizdi Biz nereden istiyoruz içinde canlılar olan bir suya mı? Ee akvaryumlarında içinde canlılar oluyor suyun içinde o da mı Deniz Hayır Deniz koca bir alanı kaplayan suya deniyorum değil mi? Okul zaman alanda binlerce canlı yaşarken biz neden sadece Deniz diyorduk Deniz'in canlıları Onlar Deniz'in canlıları işte bizde toprağın canlıları mıyız? Yani mantık olarak topraktan yaratıldığımıza göre zaten biz toprağın canlılarız Bir yerde okumuştum kadınlar insan Biz ise insanoğluyduk çok güzel bir söz değil mi Çok da haklılar ama kadınlara insan olarak gördüklerini düşünmüyorum ben yani suç olanlar ve suçlar bakılırsa kadını insan yerine koymuyorlar Sanki kadınlar onların deneme tahtası gibiydi en iyi nasıl öldürülür iğneyi nasıl canlar yakılır gibi onları deniyorlar gibiydi bu hayatta en çok sınanan galiba kadınlar tecavüzle zorbalıkla işkencelerle üstünden alırdı kadınlar hep hor görülmekle sınanırdı kadınlar bile çok şeyle sınanırdı Kadınlar hak etmedi birçok şey yaşıyordu ve dünyada olmayan adaletle onların adaleti bulunmuyordu Biz adaleti sağlayamıyorsak kadınlara nasıl koruyacaktır Siz insanoğlları insanı koruyamıyorsanız nasıl insanoğlu olacaksınız? İnsanı insan yapan nedir? İnsanlık nerede neden her gün yeni bir kadın cinayeti okuyoruz bir gün size bize mi gelecek? Belki de sıra çoktan bize geliyordu sadece biz bunun farkında değiliz kadınların kullanmadığı bir dünya yaşanacak gibi değil dünyanın bu halini gördükçe önce kendimden sonra milletimden utanıyorum Suçlu olsan bile bir hırsız bile ne olsam kadınlar ve çocuk ların haksızlığa uğramasına asla izin vermemeye çalışırdım Ben bir suçluydum evet Peki siz masum musunuz Hangi insan masum Hangi insanın içinde kötülük yok Her insanda olduğu gibi bende de kötülük vardı tabii ama ben bu kötülüğü kötülüğe karşı kullanmaya karar sesi de öyle yapın Sana da belki o zaman kötülüğü durdurabiliriz Sessiz kaldıkça başımıza gelmeyen kalmayacak susmayı denemeyin susmayı denediğiniz için zaten güç alıyorlar bir sustuğumuz için onlar güçleniyor Benim bir nefes alıp İstanbul'un bu güzel manzarasını son bir kez daha izledim Kim bilir Ben burada bu güzel manzara izlerken başka bir yerde kim canıyla boğuşuyordu Bir zamanlar çok çabalayarak yaşamayı çalışmıştım kayıplar vererek de yaşamıştım Yorgunum kendimden nefret ediyordum bazen de gücümü kaybettiğimi düşünüyordum Her zaman olduğu gibi davranamıyor bazen garip hareketler yapıyordum bazen çok garip çok dalgın bir insan olabiliyordum da dalıyordum eski günlerde dalıyordum Bir tane kahve fincanıma alın içeriye geçtim boş bardağı garsonlardan birine verip odama geri döndüm düşünmek istemesem de gerçekler bunlardı gerçekler değişmiyordu Hani Adalet istiyorduk ya artık adaleti isteyemiyorum hani şu masallardaki gibi sihirli birine ne koysa ve her şeyi düzeltebilsek artık böyle güçlerimi falan olsun insanlara yardım edebileyim düşüncesi vardı bende artık adaletle düzeleceğine inanmıyordum çünkü Ne kadar saçma olsa da böyle bir düşünceye aklımda vardı Bilgisayar açıp işlenme koyulmaya başladım kafama dağıtmak için işlerle ilgilenmek en iyisiydi Saatler falan kafamı kaldırdığında gece yarısı olmuştu neredeyse o kadar çok çalışmıştım ki saati nasıl geçtiğini ben anlamamıştım ayağa kalkıp telefonumu aldım açıp baktığımda hiçbir bildirim olmaması biraz beni üzmüştü galiba Galiba efe'den bir mesaj veya öyle bir şey bekliyordum Halbuki daha dün kendime diyordum unutacağız ya da bu kadar bağlanmayacaksın Ama ben ona çoktan bağlanmıştım ki Telefonumu kapatıp cebime koydum odadan çıktığımda çoktan herkesin ayrıldığını ve sadece benim kaldığımı gördüm Restoranı kapattıktan sonra motoruma binip hızla eve doğru sürdüm Eve geldiğimde evin ışıklarının açık olması ve ne tedirgin etmişti ben evde değilken acaba Mari mi geldi? Olabilirdi Motoru evin bahçesine Park ettikten sonra anahtarla evinin kapısını açıp içeriye girdim salon hariç her yerin ışığı yanarken salonun ışığı yanmıyordu Salona gelince bir anda ışıklar yandı ve odada bir çok balon ve özür dilerim yazıları vardı Arkadan hafif çalan bir müzik üzgün olduğu ile ilgili bir müzikti beni üzdüğün için affet kelimeleri geçiyordu Ben ise bu duruma sinirlenmiştim kim yapmıştı bunları bugün bu kadar canım yanarken kim böyle bir ortamı hazırlamıştı ki Efe " Şifa özür dilerim beni affediyor musun?" Demesi ile ona döndüm Salon sanki Parti alanıymış gibi süslenmiş ve özürler yazısı vardı bu durum ne kadar canını sıksa da Efe'nin bir şey bilmediği biliyordum " Afettim de bu kadar şeye gerek yoktu gelip özür dilemen yeterliydi" Efe " Sadece seni mutlu etmek istedim" dedi masumca Bugün ve mutlu olmak aynı cümlede Duy da inanma " Sağol Efe ama yorgunum sana meşgul olduğumu söylemiştim" Efe " Beğenmedin mi?" Diye sordu üzgünce " Beğendim sadece çok yoruldum uyumak istiyorum" Efe " Beraber uyuyalım mı ben Banu hanıma haber vermiştim zaten" Kiminle beraber bir düşünce gerçekten güzeldi kafamı sallayıp onayladım önden ilerlemeye başladım O zaman gelince dolaptan kıyafet alıp banyoya girdim üzerimi değiştirdikten sonra gene odaya geldim de Efe çoktan gelmiş ve yatağa yatıyordum ben de yanına yattım hemen bana sarılması ile ben de ondan sarıldım Kendime huzurlu ve güzel bir uykuya bırakmıştım İlk kez huzurlu bir şekilde uyumuşum bunu sevmiştim galiba Efe ile daha sık beraber uyumam lazım huzurlu uykuyu hayatımda ilk kez tadıyordum Bu zamana kadar hep huzursuz ve tedirgin uyuyan ben Efe ile beraber huzurlu bir uyku uyumuştum Bu gerçekten güzel bir duyguydu Sabahın erken saatlerinde uyandığında Efe hala uyuyordu bana sarıldığı için kafam göğsüne geliyorumdu Onu biraz seyrettikten sonra ellerimle saçlarını okşamaya başladım Uyurken çok tatlıydı onun saçları benimkinden Biraz daha açık olsa bile çok güzel bir rengi vardı kızıl saçlarımı sevmezdin Ama Efe ile tanıştığından sonra sevmeye başlamıştım Efe saçlarımı seviyordu Ben de Efe'nin sevdiği şeyleri seviyorum Efe bir süre sonra uyandığında Ben hala onun saçlı öyle oynuyordum gözlerini açtığımda kısa bir an nerede olduğunu baktı ve sonra onun saçlarıyla oynayan elime ve bana baktı gülümseyip elini uzatıp saçlarımla oynamaya başladı Efe " Şifa hayatımda uyuduğum en güzel uykuydu" " Benimde daha sık uyumamız lazım " Efe " Katılıyorum eve gidince Tolga abime anlatacağım kıskancından ölecek" dedi keyifle " Onunla iyi anlaşıyorum umarım böyle devam eder " Efe " Umarım Şifa sana anlatmam gereken şeyler var " dedi otur pozisyona gelip yatağa yaslandı bende doğurup onun gibi yatağa yaslandım Kaşlarımı çattım sorgular bir şekilde ona baktım " Seni dinliyorum anlat" Efe " Seyit emmin yani üvey emmin Sinem'le konuşuyor tesadüfen duydum Sinem'in beynine giriyor galiba " " Eminim beni kötü göstermek istiyor bence " Efe " Sinem de öyle yapıyor galiba " " Nasıl? " Efe " Sinem galiba ona inanıyor Sinem'le konuşman lazım" " Haklısın galiba onunla konuşmam lazım " Efe " Bence de konuş " " Tamam numarasını bana atsana " Efe " Tamam " Telefonu alıp Efe'den gelecek numarayı bekledim kısa sürede gelmişti Joker : 0542*** Sinem'in numarası 0542*** Numarayı Sinem diye kaydettiniz Şifa : Günaydın Sinem ben Şifa Efe'nin ikizi Şifa : Neden yazdığımı merak ettiğini biliyorum sadece konuşmak istiyorum Şifa : Bugün Restoranta gelirsen sevinirim Şifa : Tek gel lütfen sadece konuşacağız üvey emmim sana neler diyor bilmiyorum ama sana yalan söylüyor izin ver sana bunu kanıtlayım Sinem : Emmimle konuştuğumu mereden biliyorsun? Şifa : biliyorum işte bunu boş ver de ona inanma Sinem sen saf bir kızsın seni çok kolay kandırır izin ver gerçek yüzünü sana göstereyim Sinem : Tamam ama sadece bir şansın var Şifa : Restoranta görüşürüz gelince bana yaz Sinem : Peki
~ Bölüm Sonu ~
|
0% |