Restoranata geleli neredeyse bir saatten fazla olmuştu. Sinem'den mesaj bekliyordum gelince bana mesaj atacaktı hala gelmemişti

İşlerimle ilgilenirken bir yandan da ondan mesaj bekliyordum

Emmim denilen şerefsizin onu kandırdığını emindim

Saf bir kızdı çabuk kanardı her şeye hepsini araştırırken en çok Sinem'i araştırmıştım çünkü içlerinde en saf ve en temiz olan oydu çok fazla kana bilen birisiydi

Ama bir şeye kim besledi mi veya bir şeyden nefret etti mi cidden sonu hiç iyi olmuyordu

Ben çalışmaya devam ederken telefonuna gelen bildirimle hemen telefonu elime aldım

Sinem : Geldim Balkonda seni bekliyorum

Şifa : Tamam hemen geliyorum

Hızlı odamdan çıkıp balkona doğru yürüdüm

Balkonda herkesten uzakta oturan Sinem'e doğru yürüdüm

Karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum

Sinem " Evet kanıtlar nerede?"

" Ben onu arayacağım sadece dinle"Deyip telefonu çıkartıp Seyit'i aradım

2 çalışta açılan telefonla sesli hoparlöre verdim

Seyit " Oo Ela hanımlar bizi aramış ne istiyorsun yer cücesi!" Dedi alayla ve sinirle

" Duydum ki Sinem'le konuşuyormuzsun hadi ama cidden sana bu mirası yedireceğimi filan mı sandın?" Dedim eğlenen bir şekilde

Seyit " Her türlü mirası alacağım Sinem gibi aptal bir kızı kandırmak çok kolay söylesene herkesin sana nefretle bakması kimin eseri sanıyorsun aptal kız her dediğime inanıp seni herkese kötüledi hak ettiğin bu yer cücesi" dedi zevk alır bir şekilde

Sinem ise şokla söylenenleri dinliyordu

" Demek öyle güzel plan ama ben bunu bozarım ve şu üvey ailem yani senin abin ve yemgenin şüpheli ölümünde parmağın olduğunu biliyorum "

Seyit" ne saçmalıyorsun sen?"

" Hadi ama bana yalan söyleme bari Abini öldürmesi için oğlunu gönderdin şu kayrı meşhur oğlunu başardı hatta senin yüzünden o da öldü "

Seyit" Saçmalamayı kes!"

" Peki öyle olsun bakalım ama en ufak delilde kendini içeride bulursun ve Sinem'e bir daha bulaşırsan sonuçlarına katlanırsın "deyip yüzüne kapattım

Sinem ise hala şaşkınca bana bakıyordu

" Şimdi inandın mı ? " diye sordum normal bir şekilde

Sinem " Ben özür dilerim gerçekten bu kadar kötü bir insan olduğunu bilmiyordum "

"Özür dilenecek bir şey yok herkes hata yapabilir"

Sinem" lütfen izin ver hatamı düzeltme Bugün akşam bize gelmeye ne dersin bu akşam yemeğinde Sen de olursan güzel olur"

" Bilmem kendini boşluğu hissedip de bana iyilik yapmaya çalışma ve sağ ol ama işlemiyor başka zaman belkili "

Sinem" ben gerçekten özür dilerim Şifa seni kötü birisi sanmıştım"

"Sorun değil Sinan rahatlar Hadi bir şeyler yiyelim sohbet ederiz biraz "

Sinem " Tamam "

Garsonlardan birisini çağırdım Sinem çikolatalı pasta ile meyve suyu söylerken Ben bir kekle kahve söylemiştim

Uzun süre sohbet ettik ve gerçekten çok iyi anlaştığımızı fark ettim yani Çok masum bana ters olsa bile ne onunla gerçekten iyi anlaşmıştım

Arkadaş olabilirdik yani çabalarsak

Sinem akşama doğru buradan ayrılınca Ben de gelip odama dönüp işlerime dönmüştüm

Yine gecenin bir vaktine kadar çalıştıktan sonra eve gelmiştim saat ne kadar geç olsa da uykum yoktu televizyonu açıp öyle kanallarda boş boş gezdim

Evde tek başımaydım ve sessiz sakin bir hayatım vardı

Yani ben öyle olacağını düşünürken duyduğum tıkırtı sesi ile hızla ayağa kalktım

Balkon kapısından sesler gelmesi ile balkona doğru ilerledim balkon kapısını açmaya çalışan siyah maskeli bir adamı görmem ile kalakaldım

Elindeki bıçak ile Çok korkutucu ve ürkütücü gözüküyordu

Ben şaşkınca ona bakarken o beni gördükten sonra öyle bir süre bana baktı

Böyle bakışmamız nereye gidecek aşka mı?

Birden balkon kapısını zorlamaya başlaması ile hızla oradan ayrılıp üst kata doğru gideceğim ama şu merdivende 3 saniye duruma takıntım yüzünden hızlı gidememiştim ve çoktan yakalanmış

Tabii ilk yapmam gereken polis olsa da onu öldürmemek için de direnmek zorundaydım

Güçlüydüm istesem onu öldürebilecektim ve kendimi kontrol edememekten korkuyordum

Şu anda ise onunla dövüşüyorduk bir anda bana çemre takması ile yere düştüm

Bıçağı boynuma getirdi.Axel'in gözleri ile aynı renk olan gözlerine baktım Zaten beni en çok şaşırtan şey de oydu

Lacivert ile koyu mavi arasında olan gözlerine baktım

Usta olduğu çok açıktı daha önce böyle şeyler yaptığını farkındayım

Ama bilme diye bir şey vardı sokaklarda bir kız her türlü hayatta kalmayı bilirdi

Bileğini ani bir şekilde Axel'in bana öğrettiği şekilde çevirip onu altıma aldım boynuna bıçağı tuttum

" Bana bak her kimin adamı isen hemen bana söyle yoksa öldürsün ve şaka filan da yok!" Dedim sert bir şekilde

Lacivert ile koyu mavi arasında olan gözleri şaşkınlıkla bana bakıyordu

Konuşmayacağını anlayınca hızla maskesini çıkardım mal gördüğüm yüz ise beni şaşkına ve şoka sokmuş

" Axel " dedim şaşkınca burada ne işi vardı hem beni tanınmamış mıydı? Neden beni öldürmeye çalışıyordu?

O işte bu şaşkınlığından yararlanıp beni altına aldı

Axel " Beni nereden tanıyorsun!?"dedi sert ve öfkeyli bir şekilde

Beni hatırlamıyor muydun?

" Seni unutmak ne mümkün usta " dedim alaylı bir şekilde

Bitse bana şaşkınca ve sinirle bakıyordu. Bıçağı daha çok boynuma getirip biraz bastırdı

Axel " Konuş yoksa ölürsün beni nereden tanıyorsun!?" Varmıştı lan hassas olduğunu bilmiyordu galiba bu yüzden acıyla yüzümü buruşturdum

" Bağırma beni unuttuğuna inanmıyorum karnının biraz yukarısında göğüsün yakındaki yara biliyorum benim için kendini feda ederken olmuştu Axel benim Şifa hatırla lütfen" dedim gözlerim yarasının olduğu yere kayarken

Boynumdaki bıçağı çekmişti üzerinden kalkıp sinirle Bir o yana bir bu yana gitmeye başladı

Axel " Seni hatırlamıyorum" dedi sinirle

Çoktan ayağa kalkmış ona bakıyordum onun kolundan çekişti oturma odasına geldim koltuğa oturduktan sonra onun da karşıma oturtturdum

" Bana anlat bende sana anlatacağım"

Axel " Sana inanmıyorum" diyip ayağa kalktı bana doğru geldi geri bıçağı boynuma tutması ile bıkkınca bir nefes alıp verdim

" Peki bana inanma ama boynunda KG harfi ile olan bir kolye vardı o kolye sana annenden kalan son hatıra olduğunu söylemiştin bana bunu da benden başka kimseye söylememiştin bunu bilmem imkansız değil mi şimdi Bana inanacak mısın?"

Şaşkınca kalakalmıştı bıçağı çekip kafasını sallayıp yan tarafıma oturdu

Axel " Anlat " dedi sert bir şekilde

" Seninle 10 yaşındayken tanışmıştım Sen Beni kimsesiz bir kız olarak gidiyordun sadece yanınızda kalabilmek için yalan söylemiştim Sen beni tecavüze uğramaktan kurtarmıştın ve kendi ekibinin arasını almışsın sokaklarda yaşıyordum hatırlıyor musun bilmem anası da birkaç gün geçirmiştim sadece Daha doğrusu 3 gün kadar bir şeydi o gece sizi dillendiren O adam sizi bulmuştu adını bilmiyordum sadece sen bana birinden kaçtığını söylemiştim Bana kaçmamı falan söylemiştin kaçmamıştım O gece o adamla kavga ettin o bıçak çekti ve bıçak tam orana gelmişti polis sirenlere gelmesiyle benim kaçmamı söylemiştin Beni bulacağını söylemiş o zamanlar ilk kez böyle bir şey yazışıyordum ve sözünü dinlemiştim şu anda keşke gitmeseydim diyorum ama sözünü dinlememek Beni öldüreceğini anlamına gelirdi "

Axel" sokakta yaşadığım günleri hatırlıyorum ama seni hatırlamıyorum hastaneden gözlerimi açtığımda bir adam vardı bana yardım edeceğini söyledi etti de ondan sonra hayatım iyiydi diğerlerini almıştın onlar çoktan o bulmuş ve onlara iyi bakıyordu seni bilmiyorum hiç birisi de seninle ilgili bir şey söylemedi "

" Garip hepsi beni tanıyordu halbuki neyse de sen neden bu halde Benim evime geldin ve Beni öldürmeye mi gelmiştin?"sordum kaşlarımı çatarak

Axel " bizi büyüten adam Seyit Bozoğlu o seni öldürmem için beni görevlendirdi

Demek beni öldürmek istiyor

" Kendisi üvey emmim oluyor bana kandırmış sizi "

Axel" Nasıl?"

" O piçe çalışman hiç doğru değil Axel onun yanından ayrı o hiç iyi bir insan değil hem o menüde kendi abisini beğeni öldürdü sizi de kullanıp atacaktır "

Axel " bana daha çok şey anlatman gerek neler olduğunu anlamıyorum ve bunu anlatmam lazım"

" Off tamam " deyip ayağa kalktım bilgisayar odasına doğru yürürken O da peşimden gelmişti

Kapıyı açıp girdim ve ona Seyit'le ilgili ve şu ana kadar olan her şeyi anlattım

Axel " Piçe bak sen bunun hesabını verecek!" Dedi öfkeyle

" Sankin ol diğerleri onun yeğeni olmamı bilmelerine rağmen hala onun tarafındalar önce onları bizim tarafa çekelim"

Axel " Herkes bir bokluk olduğunu biliyor hepsini ben ikna edeceğim benden haber bekle"

" Bak Eğer ölürsem Bu sefer seni ben deiriltir geri öldürürüm "

Axel" merak etme kızım fare Ben kolay kolay ölmem"

" Fare ne a**** koyduğum?!" Dedim sinirle

Axel " sizin de kıpkırmızı olduğuna göre tam oldun " Diyip gülerek gitti

Ah bu adam beni deli edecek!

Saatlerce sadece düşündüm hala şoktayım Axel yaşıyordu!

Sabaha kadar pek uyuyamamıştım Sabah ise erkenden restorana geçmiştim

Okullar sadece bir haftalık tatildeydi ve yarın açılacaktı ne kadar sıkıcı olsa da gitmek zorundaydım

Restaurantta işlerini yaparken telefonuna gelen bildirimlerle telefonu elime aldım

Yakışıklı Kumral : Abisinin kızılı gel çay içelim

Şifa : İki çayı al gel odama işlerim var ara vermek istemiyorum

Yakışıklı Kumral : Hemen geliyorum kızılım

Kısa süre sonra elinde iki çayla gelen Tolga'ya baktım

Önüme koyduktan sonra masanın önünde olan iki koltuğundan birisine oturdu

Tolga " Patron hanım abinize biraz ilgi gösterseniz diyorum"

" Şu an çok yoğunum ve yarın okul var bu işlerin yarına kadar bitmesi gerekiyor"

Tolga " Efe ile uyumuşsun benimle de uyuyacak mısın?" Demesi ile ona şaşkınca baktım

" Ah Anladım Efes seni kışkırtmış"

Tolga " Sinem'e yaklaştım yok diye sen de kozunun oynuyor işte"

" Ya siz de bir çocuğu rahat bırakın sevgilisiyle vakit geçirsin "

Tolga" Şifa bunu duymamış gibi yapacağım Bu sözleri bir daha söylemeyeceksin" dedi kesin bir dille

Kafamı sallayıp onu onayladım bir yandan çayımı içerken bir yandan da işlerle ilgileniyordum Tolga ise odada geziyor eşyaları karıştırıp duruyordu

" Bir şey mi arıyorsun?" Sordum merakla

Tolga " Evet Arıyorum sevgilinle ilgili bir ipucu var mı diye"

" Sevgilim olmadığını söylesem olur mu?"

Tolga" vallaha mı?"

" Vallaha " dedim gülerek yanıma gelip saçlarını karıştırıp saçlarını öptü

Tolga" aferin abisinin güzeli aferin sevgili mevgili yapma " demesi ile gülmem kıkırdamaya döndü

" Bayım sizi çok kıskançsınız bu abi kardeşlik olayını bir kez daha gözden geçirmem gerekiyor galiba" dedim alaylı bir şekilde

Tolga Bana göz de verip beni yerine geçip çayını içmeye başladı

Tolga" Başka şansın falan yok bir kez verdim artık kabul ettin Başka da yok" dedi tehditkar ve kesin bir şekilde

Gülüp işlerine devam ettim Tolga arada sırada bana sorular soruyor Ben de ona cevaplar veriyordum

Tolga " Sinem'le konuştuğunu duydum evde de bayağı değişti sık sık anneme Şifa bize yemeğe gelecek gibi şeyler diyordu şu anda meşgul ama işleri tamamlanınca gelecek diyor tabii siz de isterseniz deyip duruyordu"

" Evet öyle bir söz vermiş olabilirim"

Tolga " hepimiz buna şaşırdık doğrusu Sinem'in Seni sevmediğini zannediyorduk"

" Yanlış anlaşılmalar giderince ortada sorun kalmadı diyelim"

Tolga " Peki emin misin yani gelmek konusunda Hani abimler ve kardeşlerine söylediği şeylerden dolayı gelmek istemezsen anlarım"

" Bilmiyorum bakarız bir ara"

Tolga " Peki ben daha fazla seni tutmayayım kaçayım"

" Nereye otursaydın" dedim

Tolga" çok isterdim kızılım Ama bal peteğimle buluşmaya gitmem gerekiyor"

" Bal peteği O kim?" Dedim kaşlarımı çatarak

Tolga" sevgilim" dedi biraz kısık bir sesle

" Sevgilin olduğunu bilmiyordum Tamam hadi git"

Tolga " Sen nasıl bir kardeşsin insan biraz abisini kıskanır!" Dedi biraz sinirli bir şekilde

" Ne diyeyim koskoca adam olmuşsun sevgilini ne de mi karşıyım Allah Allah "

Tolga" Bu olgun halini sevsem de az birazcık kıskansan olmaz mı abicim?"

" Ben bir kez kıskanırsam sevgiliyi geçtim yanında dişi sinek bile göremezsin " dedim çok ciddi bir şekilde

Tolga bana şokla bakıp ayağa kalkıp kapıya doğru arka arka yavaşça yürüdü

Tolga" Abicim bence sen olgun halinle çok iyisin sen hiç kıskanma güzelim abicin arı kovanın kraliçesine rapor verecek sadece" diyerek hızla kaçıp gitmişti

Bu haline gür bir kahkaha atmıştım

Saatler akıp giderken ben çalışmaya devam ediyordum yani okul vardı ve ben iyi çalışmak zorundayım okuldan sonra bir de gelip burada biri çok işle uğraşamazdım

Çalışma odamın kapısı ayı gibi açılması ile sinirle kapıya baktım gördüğüm kişiyle gülümsedim

" Axel hoşgeldin"

Axel " merak ediyorum Kızıl fare Biz seninle neydik?"

Ne diyor bu salak?

" Anlamadım ne diyorsun?"

Axel " bizimkilere sordum da bayağı yakınmışız sevgili falan değildik değil mi?"

" Saçmalama istersen abi kardeş gibiydik"

Axel " bir an ödüm patlamıştı Kızıl bir fareden hoşlanacak kadar nereye düştüğümü merak ediyordum Neyse ki düşmemişim"

Adam öldürmenin cezası ne kadar acaba?

Bu adamı öldürsem suçlu muyum suçsuz muyum?

" Bana bak seni öldürürüm düzgün konuş benimle"

Axel " Neyse herkes bizden tarafta çoktan Seyit denen piçden ayrıldık"

" İyiymiş arayıp haberde verebilirdin illaki gelmene gerek yoktu ama beni özledi isen orası ayrı tabi " dedim alayla

Bana göz devirdi

Axel " Daha o kadar düşmedim kızıl sıçan neyse kahve söyle de içelim " dedi koltuğa oturarak

Ona göz devirip garsonları aradığım telefondan onları arayıp iki kahve istedim

Kısa süre sonra Elif elinde tepsiyle gelip kahveleri dağıtıp gitmişti

Axel" Seyit'i böyle salacak mıyız?" Diye sordu kahvesinden bir yudum alıp

" Hayır o iş bende "

Axel " Sen bilirsin "

Kısa bir süre sohbet ettik daha doğrusu o bana ameliyatını ondan sonra olanları filan anlattı

Kapının tıkanması ile oraya döndüm

" Gir " dememle Elif içeriye girdi

Elif " Efendim Olkan bey sizinle görüşmek istiyor meşgul olduğunu söyledim ama ısrarcı"

" Tamam Elif gelsin "

Efil çıkıp kısa süre sonra Olkan gelmişti

Axel" Kim bu zibidi?" Diye sordu

" Ebem "

Axel" Ebende senin gibi sevimsiz bir şeymiş "

" Siktir git şuradan Axel !" Diye konuştum sinirle

Axel ayağa kalkıp kapıyı doğru yürüdü kapıda durup bana döndü

Axel " Yarın yine gelirim Kızıl sevgilim" diyip gitti

Sevgilim? Bu mal ne saçmalıyordu

Abilik damarı kaynadı galiba!

Olkan " Sevgilin o muydu?" Diye sordu şaşkınca

" Bu seni ilgilendirmez niye geldin?"

Olkan " Şu kaza da arabayı çizmişsin parasını ödemen lazım"

" Lan malsın sen aradan 2 hafta geçti nerdeyse yeni mi aklına geldi?" Diye sordum

Olkan " Yeni aklıma gelmedi yeni öğrendim güzelim arabamı mahvettin"

Nasıl bir insan bu böyle?

Öldürsem en fazla ne olurdu ?

Bir arabası çizildiği için böyle ise parasını çaldığımızı öğrense donumuza kadar batırır bu bizi

Haklısın iç ses çok haklısın

~ Bölüm Sonu ~