Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12 : Sarhoş İkili

@x1hayat1w

Karşındaki Olkan'a şaşkınca bakıyordum

Neredeyse 2 hafta olmasına rağmen benden arabasının parasına mı istiyordu

Tam bir pislikti!

" Ödemiyor napcan? " Diye meydan okudum

Olkan Axel'in kalktığı koltuk yerine diğerine oturup alayla gülümsedi

Olkan " mesela bu yerini kapatılabilirim "

" Bende senin ebeni sike bilirim nasıl fikir?" Diye sordum sinirli hem de alaylı bir şekilde

Olkan " deneme ne gerek var direkt bana gelsene"

Bir piçi öldürmenin cezası nedir lütfen bana bunu söyleyin!

" Anlamıyor yarın okul var bir ton işim varken neden geliyorsunuz bir değil iki değil ama bıktım!"en sonunda dayanamayacak söylendim

Olkan" ne cimri çıktın kızım sen bir parayı ver de gideyim"

" Ben mi cimriyim Sen kendine bak ya 2 hafta olmuş sonra geliyor bana diyor para ver siktir git lan!" Diye söyledim

Olkan" kızım bir böceksin farkındasın değil mi?"

" En azından senin gibi Sarı bir civciv değilim"

Olkan" nankörsün kızım benim gibi yakışıklı dünyada bulunamaz "

" Öyle mi adamın Paris'e git orada sana taş çıkartacak insanlar var" Dedim kesin bir şekilde

Olkan" Paris'in Kızıl cücesi ne olacak senin gözün yok kızım daha gözünün önündekileri göremiyorsun "

" Vallahi keyfimin kahyası mısın ister görürüm ister görmem sana ne!?"

Olkan" Ben gidiyorum sen fazla asi seni çekemeyeceğim"

" Hadi yandan yandan yürü de dikkat et çok kıvırtma yoksa seni kaparlar "dedim gülerek ve alayla

Bana göz devirip odadan çıkmıştı

Ben ise artık sakin bir şekilde işlerine dönme planlarken kapı tekrar çalmaz tıkanması ile sinir krizi geçirecektim neredeyse

" Gir" dedim hem bitmiş hem de seninle bir şekilde

İçeriye girmişti benim yüzümün halini görünce biraz korkmuş gibiydi

Elif " Efendim Sinem hanım geldi sizinle görüşmek istiyor yanında da Efe bey var"

" Efe mi? Tamam gelsinler" dedim neşeli bir şekilde

Efe kelimesini duymak beni mutluluğa ulaştırmıştı Ben hangi araba çocuğa bu kadar bağlandım anlamadım ki ikizim olduğu için galiba kan çekiyordu

Efe ve Sinem kol kola içeriye girmesiyle onlar gülümsedim ayağa kalkıp direkt Efe'ye sarıldım

" İkiz sen direkt bana taşın be !"

Sinem bu halimize gülmüş ve koltuğa geçip oturmuştu

Sinem " Mağlesef ikizin benim bu konuda anlaşalım" dedi eğlenelim Efe'den ayrıldım ona baktım

" Senin mi? Canım o benim ikizim boşuna yorma kendini sen aradan çekil"

Sinem " Benim de sevgilim canım istesen de istemesen de ayıramazsın bizi " sana göstererek Efe'ye döndüm

Efe " Hiç öyle bakma ben ikinizi de çok seviyorum kimseden de vazgeçmem ya güzel güzel anlaşırsınız beraber güzel vakitleri geçiriz yada ikiniz de beni unutun " dedik kesin bir dilde koltuğa geçip oturdum

Bende geri yerime oturunca onlara baktım

" Ee ne istersiniz?" Diye sordum

Efe " hiç zahmet etme uzun kalmayacağız beni akşam yemeğine davet edeceğiz Sonra sevgilimle beraber biraz vakit geçireceğim "

Sinem" annem kesinlikle gelmeni çok istiyor gelirsen çok sevineceğine eminim lütfen gel"

" Bilmiyorum Çok fazla işim var Çok meşgulüm vaktim yok ki" yoğun olduğunu göstermeye çalışarak

Efe " Yarın akşam müsait olur musun?"

" Olurum yarın boşum "

Sinem " harika O zaman ben anneme haber veririm Yarın akşam bizde yemektesin"

" Israr ettiniz madem gelmemek ayıp olurdu"

Efe " aferin ikiz şu anda çok meşgul olduğun için biz kaçar Yarın akşam yemekte görüşürüz"

Sinem" sakın bize ekeyim deme Şifa!" Diye beni uyardı

" Tamam " dedim bıkkın bir şekilde

Sinem ve Efe'nin gitmesi üzerine kendime sadece işime vermiştim gece geç saatlere kadar çalışmış sonra eve geçmiştim

Yorgunlukla direkt yatağa atmıştım kendimi ne gündü be

Kısa süre de uykuya dalmıştım

Gecenin bilmem kaçında gelen kırılma sesiyle gözlerimi hemen açıp hemen yataktan kalktım

Odamdan çıkıp merdivenlerden aşağıya baktım fenerle birisi evde idi. Hemen çatıya çıkan merdivenlerin ikinci basamağına doğru yürür iken sehbadaki vazoyu da almıştım

Merdivenlerin arasında duvar olduğu için beni göremezdi merdivenlerden çıkmaya başlayan ayak seslerini duydum

Işık merdivenin bitişindeki duvara vuruyordu

Ben ise gelecek kişiyi beklemeye başladım

Saniyler sonra gelmişti ama tam harekete geçeceğim an aşağıdan başka seslerde gelmesi ile birden fazla olduklarını anladım

Telefonu çalma sesi aşağıdan kulağıma kadar gelmişti. Ve yeni fark ediyorum kulaklığı takmamıştım yüksek ses yapmak benim zararıma gelirdi

Hele ki birden fazlalar ise

Sonra o tanıdık ses gelmesi ile rahat bir nefes aldım

Sinem " Efe telefon çalıyor kimin telefonu çalıyor ahhhh Efe neredesin!?" Sesler sarhoş sesleri gibiydi iki basamaktan inip vazoyu yerine koyup merdivenlerin yanındaki düğmeye basıp ışığı yaktım

Işığı yakmam ile yan tarafımdan merdivenlerden inmek için harekete geçmiş olan Efe anı açılan ışıkla dikkati dağılıp düşeceği an son anda kolunu tutup onu çektim

Efe'yi duvarın dibine oturdum

" Efe burada bekle ben Sinem'i alıp geleceğim" dedim kafasını sallayıp onayladı

Burnuma gelen alkol kokusu ile yüzümü buruşturdum

İçmişler belliki

Merdivenle olan takıntım yüzünden hızlı inemeyeceğim için merdivenin korkuluklarına yan oturup kaydım

Aşağıya inmemle ışığı yaktım salonun ortasındaki masaya çıkmış bir adet Sinem ile ona baktım şaşkınca

Hızla ona doğru yürüdüm

" Sinem hadi in"

Sinem " Ama Efe bana fare dedi burada fare mi var?" Diye sordu ayakta durmakta zorlanıyordu

" Fare yok "

Sinem " Evet yok "diyip ineceği an düşeceği anda onu tutup indirdim

Masaya çıkınca masadaki vazoyu düşürmüş olmalı yerde vazonun parçaları vardı

Sinem " Bir çok kez telefon çaldı kimin telefonu?" Diye sordu merakla

" Bilmiyorum sizden birini ki olmalı "

Sinem " Abimler ana ben onlara haber vermedim" demesi ile tekrar telefon çaldı telefon yerde halının üzerinde idi

Sinem'i koltuğa koyup telefonu elime aldım

Tolgiş abiş yazısı ile hemen telefonu açtım

Tolga " Sonunda be kızım nerdesiniz siz! Aklımız çıktı hemen konum at bana ! "

" Bayım sakin olun ikisi de iyi ama baya uçmuşlar onları merak etme bendeler "

Tolga" Sendeler mi oraya nasıl geldiler ki?"

" Bilmiyorum Efe'de yedek anahtarım vardı yakında bir yerde içip gelmişler belli ki "

Tolga" Tamam Sağol Şifa bu gece orada kalsınlar saat geç oldu sende yorgunsundur dinlenin sabah erkenden gelirim ben yatmadan konum at "

" Tamam iyi geceler "

Tolga" İyi geceler "

Telefonu kapattıktan sonra Tolga abime konumu gönderdim Koltukta sızmış kalan Sinem'i kaldırıp zar zor bu katta olan misafir odasına aldım

Üst kata merdiven takıntım yüzünden 2 dakika da çıka bilmiştim

Efe duvar dibinde sızıp kalmıştı onu kaldırıp odama doğru götürdüm

Odaya gelince Efe'yi yatağa bıraktım sonra dolaptan kıyafetler alıp geri alt kata indim

Misafir odasına Sinem'in yanına geldim üzerindeki kıyafetleri Gece lambasının ışığıyla değiştirdim böyle rahat edemezdi bunun farkındayım

Sinem'i giydirdikten sonra odadan çıkıp salona geçtim üçlü koltuğa yatıp kendime uykunun kollarına bıraktım

Ne Efe'nin yanında sarhoş ve alkol kokan birinin yanında yatmayacaktım ne kadar ikizim olsa bile

Sabah gözlerimi erken saatte çalan zille açmıştım bu evi bilerek seçmiştim zil sesi hafifti bu yüzden kulaklığımı acıtmıyordu ayağa kalkıp direkt kapıya doğru yürüdüm

Kapıyı açıp bana bakanlara yorgun ve uykulu gözlerle baktım

Hepsi buradaydı sabahınki önünde hepsi gelmişti

Aram , Oğulcan , Tolga , Çağrı ve Onur hepsi kapımda öyle dizilip olması komikti

Tolga " Kızılım yorgun gibisin" dedi beni süzerek

" Yorgun mu yorgun değilim ölü gibiyim" dedim kapıya yaslanarak

Diğerleri ise bize şaşkınca bakıyordu

Tolga " Bizim ikili nerede?"

" Birisinin Benim odaya giren de misafir odasına atmıştım"

Tolga " Artık evini de öğrendim benimle uyuyacaksın" dedi kesin bir şekilde

" Bakarız" dedim esneyerek diğerleri ise bizim bu kadar hangi yakın olduğumuzu düşündüklerine eminim

Aram " Sohbetiniz bitti ise Sinem'i ve tokmak kafayı alabilir miyiz? "Dedi hem biraz sinirli hem de tahammül edemeyen bir şekilde

Kapıyı iyice açıp kenara çekildim

" Alın bende sabah sabah zebani görmeye alışık değilim zaten" bana Göz devirip ve hepsi içeri girmişti arkalarından kapıyı kapattım

Efendim ve Sinem'in kaldı odaları gösterdikten sonra onlar Efe ile Sinem'i alırken Ben onların yanından ayrılmıştım zil sesi ile Yeni kapıya doğru yürüdüm sabah sabah ne çaldı a**** koyduğum!

Açınca karşımda Axel'i görmem ile şaşkınca ona baktım

" Senin sabah sabah ne işin var evimde !?" Diye söylendim

Axel " senin gibi bir sıçanı tek bırakmak içime el vermedi Ben de burayı taşınmaya karar verdim "

" İyi bok yedin aferin" dedin alayla o sırada diğerleri gelmiş Efe ve Sinem'i kucaklarında çıkartıyorlar

Axel " Bunlar kim sıçan? "

"Mülteci kampına evime aldım da onlar galiba" dedim alaylı bir şekilde

Axel ise bana sinirle bakıyordu sonra birden üzerine doğru yürümeye başladı

Axel " insan delirtme Kim bunlar ne bok yiyor evinde!?" Diye sordu sert ve emirli bir şekilde

" Biyolojik şekilde ailem olduklarını öğrendiğim zibidiler işte" diye geçiştirdim

Tolga " Şifa Bu kim ve senin evinde sabah sabah ne işi var?!" Diye sordu kıskanç ve sinirli bir şekilde

" Bayım tanıştırayım Axel , Axel Tolga Biyo abi "

Axel" içimden bir ses bana çok anlatacak bir şeyin olduğunu söylüyor"

" Vallahi dünyanın kaç bucak olduğunu Ben anlatırdım Ama çok yorgunum hem sen bana yemek yapsana vallahi açıktım ben uyuyayım biraz sen de bana yemek yap lütfen "

Axel" geç hadi içeri kızıl sıçan "

" Sıçan senin ebendir "

Axel " olabilir yani olma ihtimali var"

" Neyse sen o zaman bunlar yolcu et ben gidip uyuyorum ve kahvaltıda kuş sütü olmazsa seni öldürürüm"

Axel " Kızıl sıçan cidden buraya geldim mi pişman ettin beni " diye söylendi

" Sanki ben gel dedim kendin gelmişsin kahrı mı da çekeceksin çabuk ol!" Diye Emir verdim

Klana geldiğimde kendimi koltuğa atıp uykunun kollarına bıraktım geri kendimi

 

- Yazardan

Sinem'i almaya gelen abiler Şifa'yı görünce ondan özür dilemeyi hepsi düşünmüştü ama bunu yapamayacaklarını ve yaptıkları hatanın affı da olmadığını biliyorlardı

Hepsi Tolga ile iyi bir şekilde anlaşan Şifa'yı görmesi ile şaşırmıştı bunlar hangi bu kadar yakın olduğunu düşünmeden edemiyorlardı

Hepsi hafiften kıskanmıştı ne kadar o gece o kadar söz söylemiş olsalar bile o kardeşleriydi ve kan çekiyordu işte

Hepsi pişman mıydı Evet hatta köpek gibi pişmandı

Ama dedikleri gibi son pişmanlık işe yaramıyordu

Efe ve Sinem'i alıp geri evden çıkacak olan abi tayfası kapıda Şifa ile konuşan erkeği görmeleri ile kaşlarını çattılar

Tolga hemen zaten kim olduğunu sormuştu Şifa'dan aldığı cevap ise sadece bir isimdi Kim bu zibidi?

Hepsi merakla ona baksa da genç adam onlara takmayıp içeri girmiştim

Şifa'yı ne kadar kıskanmış ve sinirlenmiş olsa bile öncelik Sinem indi onu eve götürmeleri lazımdı ve okulu vardı

Hepsi içlerindeki kıskançlıkla beraber yola çıkmışlardı ne kadar merak etseler de sormaya vlbile hakları olmadığını biliyorlardı

Efe ve Sinem ise sanki kış uykusuna yatmış gibi hala uyuyorlardı galiba uzun bir süre daha uyanmayacaklardı

Onur " Tolga abi Şifa'nın sevgilisi mi var?" Sormuştu daha fazla dayanamayıp merakla

Tolga kafasını kaldırıp Onur'a baktı

Tolga " Yok " dedi yani kardeşi öyle demişti

Yoksa o zaman o zibidi kimdi? Diye düşündü Tolga

Çağrı " bayağı yakınlardı kim acaba?"

Tolga ise Şifa'yı merak edenlere döndü hepsine sinirle konuşmaya başladı

Tolga " size ne bize ne siz ona neler dediğiniz bir de merak mı ediyorsunuz?"diye soludu sinirle

Hiç kimse Tolga'ya cevap vermemişti çünkü Tolga haklıydı

Eve gelen abiler ve Onur hala içlerinde merak ve kıskançlık duygusunu hissetmektediler

Aram Sinem'in kucağına alıp odasına götür yatırdı okuluna daha vardı biraz daha uyuması onun için daha iyi olacağını düşünmüştü

Oğulcan ise Efe'yi odasına götürmüştü

Mışıl mışıl uyuyan Efe orada olan görse sinir krizi geçirebilirdi belki de ikizinin evine gelen O zibidinin kim olduğunu öğrenmeden de o evden çıkmazdı ama işte uyuyordu bilmiyordu

Uyandığında O zibidinin kim olduğu sorulacak sorulardan birisi buydu zaten bunu duyduğunda ise hiç iyi şeyler olmayacaktı belki de

Kahvaltı hazır olurken Banu hanım oğullarına döndü

Banu " getirdiniz mi çocukları?" Diye sordun

Aram " Evet anne getirdik odalarını da uyuyorlar"

Banu Hanım rahat bir nefes vermişti. Ne kadar Şifa da evlerinde istese bile Sinem yüzünden hiçbir şey yapamıyordu

Ama günlerdir kızının ısrarlarına şaşırmıştı çünkü Şifa'yı evde istediğini söylüyordu bunu Neden istediğini İlk başlarda anlamasa da Ama kızıyla bu konuda daha iyi konuşmuş gerçekleri öğrenmişti

Emmisi denecek o piçin ne kadar pislik olduğunu öğrenmişti

O da kızını evde istiyordu onu tanımak neler seviyor neler sevmiyor bilmek istiyordu

O da bir anneydi anneler çocuklarını her zaman severdi

Her anne gibi olmasa da o çocuklarını seven bir anneydi

Adem Bey ise bu konuda hiçbir şekilde yorum yapmamıştı kimseyi üzmek kırmak istemiyordu konu çocukla olunca ise ayrımcılık yapamayacaktı

Şifayı evde istemeseler beni etrafına koruma takmıştı çoktan uzaktan onu takip ettiriyor ve ona korumalık yaptıyordu

Lunaparkta olanları herkesten önce öğrenmişti hatta ondan sonra Şifa'nın kazasını bile biliyordu

Ama sessiz kalmıştı Şifa'ya ne kadar bir şey olacak korkusu onu bitirse bile sessiz kalmıştır neler olacağını görmek istiyordu

Oğullarının ne zaman bu kadar kötü olduklarını merak ediyordu ne zaman oğullarını bu kadar pislik olduğunu görmüştü ki

Oğullarının yetiştirememiş miydi bir kızla konuşmasını bile bilmiyorlardı

O kız o gece ölseydi ve ona daha büyük bir şey olsaydı bunun yükünü nasıl taşıyacak oğulları bunlar sürekli aklında dönen sorulardı

Sadece merak ediyorum Şifa'nın ne tepki vereceğini merak ediyordu bu olaylara karşı nasıl tepkiler vereceğini nasıl bir insan olduğunu merak ediyor

Bunu yavaş yavaş öğreniyordu

Abiler ne kadar Şifa'nın evindeki o yabancının kim olduğunu merak etse bile hiçbirisi cesaret edip ne evlerine gide bilmişler ne de Şifa'ya sorabilmişlerdi

Hatanın cezasını böyle yanarak ödüyorlardı

Hatanın cezasını böyle kıvranarak ödüyorlardı

 

 

~ Bölüm Sonu ~

 

Loading...
0%