@x1hayat1w
|
Karşındaki Olkan'a şaşkınca bakıyordum Neredeyse 2 hafta olmasına rağmen benden arabasının parasına mı istiyordu Tam bir pislikti! " Ödemiyor napcan? " Diye meydan okudum Olkan Axel'in kalktığı koltuk yerine diğerine oturup alayla gülümsedi Olkan " mesela bu yerini kapatılabilirim " " Bende senin ebeni sike bilirim nasıl fikir?" Diye sordum sinirli hem de alaylı bir şekilde Olkan " deneme ne gerek var direkt bana gelsene" Bir piçi öldürmenin cezası nedir lütfen bana bunu söyleyin! " Anlamıyor yarın okul var bir ton işim varken neden geliyorsunuz bir değil iki değil ama bıktım!"en sonunda dayanamayacak söylendim Olkan" ne cimri çıktın kızım sen bir parayı ver de gideyim" " Ben mi cimriyim Sen kendine bak ya 2 hafta olmuş sonra geliyor bana diyor para ver siktir git lan!" Diye söyledim Olkan" kızım bir böceksin farkındasın değil mi?" " En azından senin gibi Sarı bir civciv değilim" Olkan" nankörsün kızım benim gibi yakışıklı dünyada bulunamaz " " Öyle mi adamın Paris'e git orada sana taş çıkartacak insanlar var" Dedim kesin bir şekilde Olkan" Paris'in Kızıl cücesi ne olacak senin gözün yok kızım daha gözünün önündekileri göremiyorsun " " Vallahi keyfimin kahyası mısın ister görürüm ister görmem sana ne!?" Olkan" Ben gidiyorum sen fazla asi seni çekemeyeceğim" " Hadi yandan yandan yürü de dikkat et çok kıvırtma yoksa seni kaparlar "dedim gülerek ve alayla Bana göz devirip odadan çıkmıştı Ben ise artık sakin bir şekilde işlerine dönme planlarken kapı tekrar çalmaz tıkanması ile sinir krizi geçirecektim neredeyse " Gir" dedim hem bitmiş hem de seninle bir şekilde İçeriye girmişti benim yüzümün halini görünce biraz korkmuş gibiydi Elif " Efendim Sinem hanım geldi sizinle görüşmek istiyor yanında da Efe bey var" " Efe mi? Tamam gelsinler" dedim neşeli bir şekilde Efe kelimesini duymak beni mutluluğa ulaştırmıştı Ben hangi araba çocuğa bu kadar bağlandım anlamadım ki ikizim olduğu için galiba kan çekiyordu Efe ve Sinem kol kola içeriye girmesiyle onlar gülümsedim ayağa kalkıp direkt Efe'ye sarıldım " İkiz sen direkt bana taşın be !" Sinem bu halimize gülmüş ve koltuğa geçip oturmuştu Sinem " Mağlesef ikizin benim bu konuda anlaşalım" dedi eğlenelim Efe'den ayrıldım ona baktım " Senin mi? Canım o benim ikizim boşuna yorma kendini sen aradan çekil" Sinem " Benim de sevgilim canım istesen de istemesen de ayıramazsın bizi " sana göstererek Efe'ye döndüm Efe " Hiç öyle bakma ben ikinizi de çok seviyorum kimseden de vazgeçmem ya güzel güzel anlaşırsınız beraber güzel vakitleri geçiriz yada ikiniz de beni unutun " dedik kesin bir dilde koltuğa geçip oturdum Bende geri yerime oturunca onlara baktım " Ee ne istersiniz?" Diye sordum Efe " hiç zahmet etme uzun kalmayacağız beni akşam yemeğine davet edeceğiz Sonra sevgilimle beraber biraz vakit geçireceğim " Sinem" annem kesinlikle gelmeni çok istiyor gelirsen çok sevineceğine eminim lütfen gel" " Bilmiyorum Çok fazla işim var Çok meşgulüm vaktim yok ki" yoğun olduğunu göstermeye çalışarak Efe " Yarın akşam müsait olur musun?" " Olurum yarın boşum " Sinem " harika O zaman ben anneme haber veririm Yarın akşam bizde yemektesin" " Israr ettiniz madem gelmemek ayıp olurdu" Efe " aferin ikiz şu anda çok meşgul olduğun için biz kaçar Yarın akşam yemekte görüşürüz" Sinem" sakın bize ekeyim deme Şifa!" Diye beni uyardı " Tamam " dedim bıkkın bir şekilde Sinem ve Efe'nin gitmesi üzerine kendime sadece işime vermiştim gece geç saatlere kadar çalışmış sonra eve geçmiştim Yorgunlukla direkt yatağa atmıştım kendimi ne gündü be Kısa süre de uykuya dalmıştım Gecenin bilmem kaçında gelen kırılma sesiyle gözlerimi hemen açıp hemen yataktan kalktım Odamdan çıkıp merdivenlerden aşağıya baktım fenerle birisi evde idi. Hemen çatıya çıkan merdivenlerin ikinci basamağına doğru yürür iken sehbadaki vazoyu da almıştım Merdivenlerin arasında duvar olduğu için beni göremezdi merdivenlerden çıkmaya başlayan ayak seslerini duydum Işık merdivenin bitişindeki duvara vuruyordu Ben ise gelecek kişiyi beklemeye başladım Saniyler sonra gelmişti ama tam harekete geçeceğim an aşağıdan başka seslerde gelmesi ile birden fazla olduklarını anladım Telefonu çalma sesi aşağıdan kulağıma kadar gelmişti. Ve yeni fark ediyorum kulaklığı takmamıştım yüksek ses yapmak benim zararıma gelirdi Hele ki birden fazlalar ise Sonra o tanıdık ses gelmesi ile rahat bir nefes aldım Sinem " Efe telefon çalıyor kimin telefonu çalıyor ahhhh Efe neredesin!?" Sesler sarhoş sesleri gibiydi iki basamaktan inip vazoyu yerine koyup merdivenlerin yanındaki düğmeye basıp ışığı yaktım Işığı yakmam ile yan tarafımdan merdivenlerden inmek için harekete geçmiş olan Efe anı açılan ışıkla dikkati dağılıp düşeceği an son anda kolunu tutup onu çektim Efe'yi duvarın dibine oturdum " Efe burada bekle ben Sinem'i alıp geleceğim" dedim kafasını sallayıp onayladı Burnuma gelen alkol kokusu ile yüzümü buruşturdum İçmişler belliki Merdivenle olan takıntım yüzünden hızlı inemeyeceğim için merdivenin korkuluklarına yan oturup kaydım Aşağıya inmemle ışığı yaktım salonun ortasındaki masaya çıkmış bir adet Sinem ile ona baktım şaşkınca Hızla ona doğru yürüdüm " Sinem hadi in" Sinem " Ama Efe bana fare dedi burada fare mi var?" Diye sordu ayakta durmakta zorlanıyordu " Fare yok " Sinem " Evet yok "diyip ineceği an düşeceği anda onu tutup indirdim Masaya çıkınca masadaki vazoyu düşürmüş olmalı yerde vazonun parçaları vardı Sinem " Bir çok kez telefon çaldı kimin telefonu?" Diye sordu merakla " Bilmiyorum sizden birini ki olmalı " Sinem " Abimler ana ben onlara haber vermedim" demesi ile tekrar telefon çaldı telefon yerde halının üzerinde idi Sinem'i koltuğa koyup telefonu elime aldım Tolgiş abiş yazısı ile hemen telefonu açtım Tolga " Sonunda be kızım nerdesiniz siz! Aklımız çıktı hemen konum at bana ! " " Bayım sakin olun ikisi de iyi ama baya uçmuşlar onları merak etme bendeler " Tolga" Sendeler mi oraya nasıl geldiler ki?" " Bilmiyorum Efe'de yedek anahtarım vardı yakında bir yerde içip gelmişler belli ki " Tolga" Tamam Sağol Şifa bu gece orada kalsınlar saat geç oldu sende yorgunsundur dinlenin sabah erkenden gelirim ben yatmadan konum at " " Tamam iyi geceler " Tolga" İyi geceler " Telefonu kapattıktan sonra Tolga abime konumu gönderdim Koltukta sızmış kalan Sinem'i kaldırıp zar zor bu katta olan misafir odasına aldım Üst kata merdiven takıntım yüzünden 2 dakika da çıka bilmiştim Efe duvar dibinde sızıp kalmıştı onu kaldırıp odama doğru götürdüm Odaya gelince Efe'yi yatağa bıraktım sonra dolaptan kıyafetler alıp geri alt kata indim Misafir odasına Sinem'in yanına geldim üzerindeki kıyafetleri Gece lambasının ışığıyla değiştirdim böyle rahat edemezdi bunun farkındayım Sinem'i giydirdikten sonra odadan çıkıp salona geçtim üçlü koltuğa yatıp kendime uykunun kollarına bıraktım Ne Efe'nin yanında sarhoş ve alkol kokan birinin yanında yatmayacaktım ne kadar ikizim olsa bile Sabah gözlerimi erken saatte çalan zille açmıştım bu evi bilerek seçmiştim zil sesi hafifti bu yüzden kulaklığımı acıtmıyordu ayağa kalkıp direkt kapıya doğru yürüdüm Kapıyı açıp bana bakanlara yorgun ve uykulu gözlerle baktım Hepsi buradaydı sabahınki önünde hepsi gelmişti Aram , Oğulcan , Tolga , Çağrı ve Onur hepsi kapımda öyle dizilip olması komikti Tolga " Kızılım yorgun gibisin" dedi beni süzerek " Yorgun mu yorgun değilim ölü gibiyim" dedim kapıya yaslanarak Diğerleri ise bize şaşkınca bakıyordu Tolga " Bizim ikili nerede?" " Birisinin Benim odaya giren de misafir odasına atmıştım" Tolga " Artık evini de öğrendim benimle uyuyacaksın" dedi kesin bir şekilde " Bakarız" dedim esneyerek diğerleri ise bizim bu kadar hangi yakın olduğumuzu düşündüklerine eminim Aram " Sohbetiniz bitti ise Sinem'i ve tokmak kafayı alabilir miyiz? "Dedi hem biraz sinirli hem de tahammül edemeyen bir şekilde Kapıyı iyice açıp kenara çekildim " Alın bende sabah sabah zebani görmeye alışık değilim zaten" bana Göz devirip ve hepsi içeri girmişti arkalarından kapıyı kapattım Efendim ve Sinem'in kaldı odaları gösterdikten sonra onlar Efe ile Sinem'i alırken Ben onların yanından ayrılmıştım zil sesi ile Yeni kapıya doğru yürüdüm sabah sabah ne çaldı a**** koyduğum! Açınca karşımda Axel'i görmem ile şaşkınca ona baktım " Senin sabah sabah ne işin var evimde !?" Diye söylendim Axel " senin gibi bir sıçanı tek bırakmak içime el vermedi Ben de burayı taşınmaya karar verdim " " İyi bok yedin aferin" dedin alayla o sırada diğerleri gelmiş Efe ve Sinem'i kucaklarında çıkartıyorlar Axel " Bunlar kim sıçan? " "Mülteci kampına evime aldım da onlar galiba" dedim alaylı bir şekilde Axel ise bana sinirle bakıyordu sonra birden üzerine doğru yürümeye başladı Axel " insan delirtme Kim bunlar ne bok yiyor evinde!?" Diye sordu sert ve emirli bir şekilde " Biyolojik şekilde ailem olduklarını öğrendiğim zibidiler işte" diye geçiştirdim Tolga " Şifa Bu kim ve senin evinde sabah sabah ne işi var?!" Diye sordu kıskanç ve sinirli bir şekilde " Bayım tanıştırayım Axel , Axel Tolga Biyo abi " Axel" içimden bir ses bana çok anlatacak bir şeyin olduğunu söylüyor" " Vallahi dünyanın kaç bucak olduğunu Ben anlatırdım Ama çok yorgunum hem sen bana yemek yapsana vallahi açıktım ben uyuyayım biraz sen de bana yemek yap lütfen " Axel" geç hadi içeri kızıl sıçan " " Sıçan senin ebendir " Axel " olabilir yani olma ihtimali var" " Neyse sen o zaman bunlar yolcu et ben gidip uyuyorum ve kahvaltıda kuş sütü olmazsa seni öldürürüm" Axel " Kızıl sıçan cidden buraya geldim mi pişman ettin beni " diye söylendi " Sanki ben gel dedim kendin gelmişsin kahrı mı da çekeceksin çabuk ol!" Diye Emir verdim Klana geldiğimde kendimi koltuğa atıp uykunun kollarına bıraktım geri kendimi
- Yazardan Sinem'i almaya gelen abiler Şifa'yı görünce ondan özür dilemeyi hepsi düşünmüştü ama bunu yapamayacaklarını ve yaptıkları hatanın affı da olmadığını biliyorlardı Hepsi Tolga ile iyi bir şekilde anlaşan Şifa'yı görmesi ile şaşırmıştı bunlar hangi bu kadar yakın olduğunu düşünmeden edemiyorlardı Hepsi hafiften kıskanmıştı ne kadar o gece o kadar söz söylemiş olsalar bile o kardeşleriydi ve kan çekiyordu işte Hepsi pişman mıydı Evet hatta köpek gibi pişmandı Ama dedikleri gibi son pişmanlık işe yaramıyordu Efe ve Sinem'i alıp geri evden çıkacak olan abi tayfası kapıda Şifa ile konuşan erkeği görmeleri ile kaşlarını çattılar Tolga hemen zaten kim olduğunu sormuştu Şifa'dan aldığı cevap ise sadece bir isimdi Kim bu zibidi? Hepsi merakla ona baksa da genç adam onlara takmayıp içeri girmiştim Şifa'yı ne kadar kıskanmış ve sinirlenmiş olsa bile öncelik Sinem indi onu eve götürmeleri lazımdı ve okulu vardı Hepsi içlerindeki kıskançlıkla beraber yola çıkmışlardı ne kadar merak etseler de sormaya vlbile hakları olmadığını biliyorlardı Efe ve Sinem ise sanki kış uykusuna yatmış gibi hala uyuyorlardı galiba uzun bir süre daha uyanmayacaklardı Onur " Tolga abi Şifa'nın sevgilisi mi var?" Sormuştu daha fazla dayanamayıp merakla Tolga kafasını kaldırıp Onur'a baktı Tolga " Yok " dedi yani kardeşi öyle demişti Yoksa o zaman o zibidi kimdi? Diye düşündü Tolga Çağrı " bayağı yakınlardı kim acaba?" Tolga ise Şifa'yı merak edenlere döndü hepsine sinirle konuşmaya başladı Tolga " size ne bize ne siz ona neler dediğiniz bir de merak mı ediyorsunuz?"diye soludu sinirle Hiç kimse Tolga'ya cevap vermemişti çünkü Tolga haklıydı Eve gelen abiler ve Onur hala içlerinde merak ve kıskançlık duygusunu hissetmektediler Aram Sinem'in kucağına alıp odasına götür yatırdı okuluna daha vardı biraz daha uyuması onun için daha iyi olacağını düşünmüştü Oğulcan ise Efe'yi odasına götürmüştü Mışıl mışıl uyuyan Efe orada olan görse sinir krizi geçirebilirdi belki de ikizinin evine gelen O zibidinin kim olduğunu öğrenmeden de o evden çıkmazdı ama işte uyuyordu bilmiyordu Uyandığında O zibidinin kim olduğu sorulacak sorulardan birisi buydu zaten bunu duyduğunda ise hiç iyi şeyler olmayacaktı belki de Kahvaltı hazır olurken Banu hanım oğullarına döndü Banu " getirdiniz mi çocukları?" Diye sordun Aram " Evet anne getirdik odalarını da uyuyorlar" Banu Hanım rahat bir nefes vermişti. Ne kadar Şifa da evlerinde istese bile Sinem yüzünden hiçbir şey yapamıyordu Ama günlerdir kızının ısrarlarına şaşırmıştı çünkü Şifa'yı evde istediğini söylüyordu bunu Neden istediğini İlk başlarda anlamasa da Ama kızıyla bu konuda daha iyi konuşmuş gerçekleri öğrenmişti Emmisi denecek o piçin ne kadar pislik olduğunu öğrenmişti O da kızını evde istiyordu onu tanımak neler seviyor neler sevmiyor bilmek istiyordu O da bir anneydi anneler çocuklarını her zaman severdi Her anne gibi olmasa da o çocuklarını seven bir anneydi Adem Bey ise bu konuda hiçbir şekilde yorum yapmamıştı kimseyi üzmek kırmak istemiyordu konu çocukla olunca ise ayrımcılık yapamayacaktı Şifayı evde istemeseler beni etrafına koruma takmıştı çoktan uzaktan onu takip ettiriyor ve ona korumalık yaptıyordu Lunaparkta olanları herkesten önce öğrenmişti hatta ondan sonra Şifa'nın kazasını bile biliyordu Ama sessiz kalmıştı Şifa'ya ne kadar bir şey olacak korkusu onu bitirse bile sessiz kalmıştır neler olacağını görmek istiyordu Oğullarının ne zaman bu kadar kötü olduklarını merak ediyordu ne zaman oğullarını bu kadar pislik olduğunu görmüştü ki Oğullarının yetiştirememiş miydi bir kızla konuşmasını bile bilmiyorlardı O kız o gece ölseydi ve ona daha büyük bir şey olsaydı bunun yükünü nasıl taşıyacak oğulları bunlar sürekli aklında dönen sorulardı Sadece merak ediyorum Şifa'nın ne tepki vereceğini merak ediyordu bu olaylara karşı nasıl tepkiler vereceğini nasıl bir insan olduğunu merak ediyor Bunu yavaş yavaş öğreniyordu Abiler ne kadar Şifa'nın evindeki o yabancının kim olduğunu merak etse bile hiçbirisi cesaret edip ne evlerine gide bilmişler ne de Şifa'ya sorabilmişlerdi Hatanın cezasını böyle yanarak ödüyorlardı Hatanın cezasını böyle kıvranarak ödüyorlardı
~ Bölüm Sonu ~
|
0% |