@x1hayat1w
|
♪ Barlas Gündoğdu ♪ Kendi kendine konuşan kıza baktım Şu an daha iyi anlamıştım bu kızın aklı başında değildi olmayan birileri ile konuşuyordu ne dediğini pek anlamasamda onu tek başına bırakıp öğretmenler odasına girdim Kübra gelmişti burada Kimya öğretmeni olarak çalışacaktı Benim görevim ona yakın olup uyuşturucu satışına engel olmaktı. Ama önce kimlerle uyuşturucu işi yaptığını öğrenmem gerekliydi Cemsiz " Kübra hoca yeni matematik hocamız Savaş bey Savaş bey kimya hocamız Kübra hanım " Elimi uzattım gülümseyip elimi tutup sıktı Kübra " Memnun oldum" " Bende " diyip gülümsedim elimi çekip işlerime döndüm ama sürekli gözüm Kubra'da idi zil çalması ile geri sınıfa geldim Ela sırasına yatmış uyuyor numarası yapıyordu. Bundan bana ne? Neden sürekli bu kız gözüme takılıyordu? Dersi anlattım zil çalması ile herkes çıkarken bende çıkacaktım ama Betül'ün Ela'nın üzerine baştan aşağıya soğuk suyu dökmesi ile durdum Ela irkilerek kalmıştı gözleri Betül'e kaymıştı sadece iki saniye bakıp önüne döndü Betül " Dilini mi yuttun sürtük konuşsana!" Diye bağırdı Hala sınıfta olduğumu görenler onu uyarayacağı an onları durdumdum Merakla ne olacağına baktım Ela onları duymuyor gibiydi yada rol yapıyordu Betül " Ah dilsiz misin yoksa ah tabi sürtük olduğun için utancından konuşamıyor musun yazık " dedi alayla Bazıları da gülmüştü Kötü olmak için elinize silah yada bıçak alıp birisini öldürmeniz gerekmez Kötülük kalplere bir kez girdimi zor çıkar Kötülük bir zehir gibi kalbin etrafını sarardı kalbi kötü olan ne kadar güzel olsa da boştu " Betül arkadaşlarına böyle mi davranıyorsun? Anne yada babana söyle yarın okula gelsinler " dedim şaşkınca ve korkuyla bana dönüp bakışlardı Betül" Hocam özür dilerim lütfen bu seferlik affedin " Güçlükler zayıfı ezerdi. Ama güçsüz zayıf olunca üstüne yalvardı bilirdi çünkü başına gelecekleri " Affedilecek bir hata yapmadın buna zorbalık diyoruz daha geçen ders kızın nasıl birisi olduğunu bilmiyorsunuz diyordun sizleri de bilmiyorum ama şu açık ve belli ki bu sınıfta zorbalık var artık olmayacak! " Dedim sertçe sınıftan çıktım koridorda bir çok kişi bize bakıyordu ama takmadım Delirmiş bile olsa sebebi açıktı Benim bildiğim güzel kızlar zorbalığa uğramazdı burada işleyiş farklıydı Bir çok göreve gittim. Bir çok insan tanıdım ama bu kız gibi bomboş bakanı görmemiştim Sanki hayatan bıkmış ölmek istiyordu bunu dün gece de anlamıştım ölmek istiyordu intihar etmeye çalışıyor ama yapamıyordu Okulun geri kalanı sürekli dersler ve Kübra'yı izlemekle geçmişti Okuldan sonra Koza ile ile eve dönüyorduk önümüzde yine Ela gidiyordu birden önüne bir adam çıkması ile kaşlarımı çattım Ela ona bakmıştı 2 saniye bir adım gerilemişti -" Naber güzellik ah abin nerede neyse bana sen lazımsın zaten bu gece yine bir eğlence istiyorum" dedi sırıtarak Koza parlayarak aralarına girmişti yanlarına gidip " Koza sakin ol oğlum Kusura bakmayın normal böyle yapmazdı" -" Sorun değil neyse güzellik akşam görüşürüz" diyip gitmişti Ela ise sadece yere bakıyordu " İyi misin?" Diye sordum Herkesin dediklerinin doğru olmadığına inanmaya başlıyordum Güzel kadınlara her şeyi yakıştıran ben bu kıza yakıştıramıyorum Ela kafasını sallayıp hızlı adımlarla ilerlemeye başladı Telefonu çıkarıp hemen Levent'i aradım ikinci çalışta açtı Levent " Alo Barlas bir sorun mu var?" Diye sordu " Hayır sana bir isim atacağım bir araştırsana ailesinin de herşeyini istiyorum " Levent" Tamam gönder akşama kadar tüm bilgiler elinde olur " " Tamam sağol " diyip kapattım Koza havlaması ile ona baktım " Bende bir şeyler döndüğüne inanamaya başladım " Koza'yla mahalleye gelmiştik abartmana girip üçüncü kata çıktık. Eve girince Koza yine yerine gitmişti Tembel köpek! Ben ise kendime kahve yapıp balkona çıktım. Ela balkonda idi sokağa bakıyordu birisini mi bekliyordu? O adamı mı bekliyordu? Gerçekten dedikleri gibi sürtük müsün? Sokağa baktım gelen giden yoktu. Bir adam girdi yanında kıza yazan pislik vardı beraber konuşuyorlardı Ela'ya baktım korkulukları sıkıyordu elleri kızarmıştı olmuştu zaten eli bembeyazdı şu an ise kızarmıştı Elini çekip hızla içeriye doğru gitti Ben ise iki adama baktım. Ela'ya yazan adam evin önüne gelince biraz para çıkarıp verdi -" Bence bu kadar yeter dimi Erdem" Erdem " Hmm daha çok verenler var al sen bu parayı bir dilenciye ver Fuat " dedi hoşnutsuzlukla Fuat oflayıp daha fazla para verdi. Erdem denen adam gülüp cebinden bir anahtarı çıkarıp verdi Erdem " Saat 11'den sonra gel mahalleli zaten çok fazla konuşuyor daha fazlasına gerek yok" Fuat " Tamam görüşürüz" Erdem " Görüşürüz" dedi giden adamın ardından baktı O sırada Erdem denen adama doğru bir adam geliyordu -" Erdem niye kapıda bekliyorsun geçsene eve " Erdem adama dönüp gülümsedi Erdem " Hoşgeldin baba işler nasıl geçti?" -" İyi geçti de senin keyfin baya yerinde noldu?" Erdem " Geçen gelen salak Fuat vardı bu harbi salak ha baya para döktü yine " dedi neşeyle -" O parayla napman gerektiğini biliyorsun hadi eve " Erdem" Tamam " ikisi de eve girmişti Bu da neydi şimdi? Fuat denen adam niye para verdi? Saat 11'de nereye gelecekti. Daha fazla düşünmeyip içeriye girdim Kübra'yı izledim yine ama şüpheli bir hareketi yoktu bende bilgisayarı kapatıp mutfağa geçip yemek hazırlayıp yedim sonra koza'nın suyunu ve mama kabınï doldurdum Geri bilgisayarın başına geçip izlemeye başladım herşey normaldi. O sırada Levent bilgisleri atmıştı bende hemen açtım Ela Sis Kartal 18 yaşında lise son sınıf öğrencisi*** okulunda okuyor evden çıkmayı sevmez dersleri hep yüksektir Kartal ailesinin ikinci çocuğudur Abisi Erdem Kartal 23 yaşında daha önce bir çok sabıka kaydı vardır çoğu kavga olsa da uyuşturucu ve silah kaçacaklığı içinde sorguya girmiştir taciz iddiası ile de sabıkası vardır Annesi Tuğçe Kartal 52 yaşında ev kadınıdır Babası Rüstem Kartal 54 yaşında silah ve uyuşturucu kaçacaklığı yüzünden defalarca karakola alınsa bile hiç bir şey bulunamamıştı tecavüz gibi bir çok şeye gençliğinde bulaşmıştır Kadın kaçırıp sattığı iddia edilse bile hiç bir kanıt bulunamamıştı Okudularım ile şaşırdım böyle bir aile beklemiyordum Saate bakınca 11'e geldiğini görünce balkona çıktım. Yağmur yağıyordu Ela ne balkonda ne de çatı da idi Çatı katında ışıklar yanıyordu ama perdeleri çekilmişti Böyle bir ailede Ela'nın da masum birisi olmasını beklemek saçmalık O an anahtar sesiyle sokağa baktım hafif yağan yağmurun altında evin kapısını açıyordu Erdem neden evin anahtarını verdi ki? Dikkatce ona bakıyordum eve girip kapıyı kapattı. Bir süre sonra çatı katında yanan ışık sönmüştü Kaşlarımı çatarak düşündüm Ela'ya mı gelmişti? Erdem öz abisi buna izin vermişti! Yoksa taciz mi? Ela buna maruz kalıyor olabilir mi? Yok be neden ailesi ona böyle bir şey yapsın ki ? Ben fazla abartıyorumdum Geri içeriye girip odama geçip kısa bir duş alıp yatağa yatıp uykuya bıraktım kendimi
♪ Ela Sis Kartal ♪ Gözlerimi açtığımda tavanla bakıştım. Üzerime bakmaya korkuyordum yine zorla uyutulmuştum ! Gözlerimi tavandan çekip yavaşça üzerime baktım kıyafetlerim yoktu Hızla kalkıp giyindim odanın gece lambası yanıyordu saatte baktım sabahın dört buçuku idi Üzerimi giyinip camı açıp çatıya çıktım şiddetle yağan yağan yağmurda ıslanıyordum Yine alınmıştı her geçen gün artıyordu bir acı ne kadar ağır olabilir ki? Para uğruna yaptıkları haksızlık değil mi? Canım deli gibi yanıyordu hala yanıyordu ama ben sadece bu acıyla yaşamayı öğrenmiştim ama sekiz yıldır aynı acıydı Çatının ucuna oturdum yağmur beni sırılsıklam ıslatıyordu Ama bu bile umrumda değildi bu yağmur beni temizler miydi? Kaç kez duş alırsam bu kirlilikten kurtulurum! Kafamı kaldırıp yağmur damlarının yüzüme düşmesini sağladım zaten sırılsıklam olmuştum Gözümden düşen yaşları yağmurla gizliyordum Çığlık çığlığa ağlamak istiyordum ama sesim çıkmıyordu Yağmur her dakika daha şiddetli yağarken geriye doğru yattım. Şu an çatının ucunda bacaklarım sarkarken bende geriye yatmıştım Yağmurun tadını böylece çıkarmıştım. Bir süre sonra kendimi daha iyi hissedince yatmaktan oturma pozisyonuna gelmiştim Hala şiddetle yağmur yağıyordu Hasta olacağımı sanmıyordum daha soğuk günlerden geçmiştim Herkesin geçmişte hatası olurdu gidip değiştirmek isterdi benim hatam ise doğmaktı Kız erkek ayrımcılığı yapılmamalıdır Ben neyim robot değil mi? Ama bir zamanlar bu robot insandı hala içinde insan duyguları vardı hala canı yanıyordu " Lütfen Allah'ım yardım et" diye mırıldandım başka yardım isteyeceğim kimsem yoktu Bir şimşek çakması ile gökyüzüne baktım. Bir kez daha çakması ile karşı balkoda bana bakan Savaş hocayı gördüm saniyeler içinde geri karanlığa kaplanmıştı orası O adamda garip bir şey vardı. Şüphe uyandırıcı şeyler vardı bir şeyin peşindeydi Balkon karanlık olduğu için hiç bir şey göremiyordum zaten görüş alanım azdı yağmur yüzünden Yere baktım hala atlamak istiyordum Ama sadece istemekle kalmıştım Bunu yapamayacağım. Kendime bunu yapamayacağım Hala yaşıyor isem bir sebebi olmalı değil mi? Belki bir gün mutlu olacağım bilmiyorum Şu an tek isteğim temizlenmekti Asla bu kirliliği bedenimden atamayacaktım En büyük acım buydu galiba çocuğum olmayacağı bile bu kadar can yakıcı gelmiyordu Şu an hala şiddetli yağmurun altında idim geri yere yatıp gözlerimi kapattım Beni temizle çünkü ben kirli bedeni temizleyemiyorum! Savaş " Hasta olacaksın daha fazla kalma" diye sinirle konuştu kafamı kaldırıp ona baktım yağmurdan dolayı balkondaki sadece gölgeyi görüyordum " Seni ilgilendirmez" diyip geri kafamı yere koyup gözlerimi kapattım Ne kadar geçti bilmiyorum ama uzun zamandır burada ıslanıyordum gözlerimi açtığımda daha aydınlık bir ortamla buluştum Yerden oturur pozisyona geldim Sokak lambaları bile sönmüştü. Ayağa kalkıp yürümeye başladım camdan içeriye girdim sırılsıklam olmuştum Hemen banyoya girip kapıyı kitleyip duş aldim. Kendimi defalarca yıkadım temizleyelim diye ama ben kirliydim bu asla değişmeyecekti Duştan sonra üzerimi giyinip her zamanki gibi kahvaltıyı hazırladım uyandıklarında yerlerdi. İkinci kataki odama gelip okul formasını ve çantamı alıp evden çıktım yağmur durmuştu Karşı apartmanın kapısı da açıldı havlama sesiyle ile Savaş hocanın olduğunu anladım ayaklarımın yanına gelmiş olan köpeğin kafasını okşadım Çok tatlıydı okula kadar ayağımın dibinden ayrılmamıştı. Beni böyle sevmesi hoşuma gitmişti Okul normal geçmişti. Dönüşte Koza yine benimle beraber gelmişti Savaş hoca bir şey dememişti
2 hafta sonra İki hafta geçmişti. Bu aralar beni çok uyutmaz olmuşlardır ve garip davranmaya başlamışlardı Sanki bir şey vardı. Okullar bir hasta tatile girmişti tatilleri sevmiyorum sürekli olarak uyutuluyordum Evde garip bir hava vardı son zamanlarda bunu fark etmiştim abim nerdeyse eve gelmiyordu Babam ise geç saatlerde geliyordu annem sürekli beni azarlıyor olsa bile sürekli tedirgindi Okul katile girdiği an herkes kampa gitmişti. Kübra hoca herkesi davet etmişti ama ben gitmeyecektim Mahallede bu konu dönüyordu çoğu öğrenci kampa gidiyordu Tuğçe " Ela buraya gel hemen !" Diye bağırması ile odamdan çıkıp salona geldim Annem babam denen şerefsiz abim denen piç hepsi buradaydı " Geldim " Rüstem " 1 haftalık işlerimiz var seni evde tek başına bırakırsak fazla dikkat çekeriz şu kampa gideceksin" Benim hayır deme lüksüm yoktu evet orası daha iyiydi eve bir çok piç gelirdi bu yüzden gideceğim " Tamam " diyip kabul ettim Erdem" Tek bir yanlışınla olacakları biliyorsun " Mağlesef biliyorum " B biliyorum " Rüstem" Git hazırlan şu otobüsü kaçırma birde seni oraya kadar bırakamam" dedi sinirle Kafamı sallayıp hızla odama geldim ilk kez böyle bir yere gideceğim ilk kez evden uzakta olacağım Gariplikler artıyordu Hemen eşyalarımı hazırlayıp çantamı omuzuma aldım bir hafta boyunca bana yetecek şeyleri almıştım Savaş hoca ve Koza da geliyordu. Koza'yı bir haftada özleyeceğimi düşünmüştüm doğrusu Kübra hoca gelecek olanları almak için bir otobüs tutmuştu Çantayı ve telefonu alıp odamdan çıktım. Otobüs birazdan gelecekti Salona geçmem ile dış kapının kapanma sesi gelmişti aşağıdan bende kilidi alıp medivenlerinden inip dış kapıyı açıp çıktım Abim denen piçin arabası hızla gitmişti Bu kadar acele ne vardı acaba? Yine ne pisliklere bulaştılar acaba kapıyı kapatıp kitledim Kilidi saksının altına koyup sokağa baktım. Diğerleri hepsi toplanmış sohbet ederek bekliyordu otobüsü karşı binanın açılması ile önüme döndüm Havla sesiyle hafifçe kafamı kaldırıp Koza'ya baktım. Son iki haftada sürekli onunla vakit geçiriyordum ona alışmıştım. Birgün giderse yerinini dolduracak bir şey yoktu Ayaklarımın dibinde bana sürtünüp sevgi isteyen köpeği sevdim Savaş hoca takmayıp öğrencilere doğru yürüdü. Otobüsün gelme sesiyle bende oraya doğru yürüdüm Herkes otobüse binerken bende gelmiştim Koza benden önce binip ilerlemeye başladı herkes ona alışmıştı Kimseye zarar vermese bile kendisine kimseye dokundurmuyordu Koza otobüse binince tek boş koltuğun arkada Savaş hocanın yanında olduğunu görmemle ofladım Savaş hoca yol verip cam kenarına oturmama izin verdi Kübra hoca en önde Cemsiz hocayla konuşuyordu Otobüs çoktan hareket etmişti Savaş hocanın ayakların dibindeki Koza bana gelmek istiyordu ama gelmiyordu o da pes etmek yerine Savaş hocanın kucağından kucağıma gelmişti Kocaman köpek kucağımda ne kadar küçüle bildiyse o kadar küçülüp yattı daha yarısı Savaş hocanın kucağına gidiyordu Savaş " Koza uslu dur" diye sinrile konuştu Koza onu duymamış gibi kafasını elime doğru sürttü bende beni sev anlamına gelen bu hareketi ile tüylerini okşadım Çok yumuşak ve güzel tüyleri vardı Savaş " Kampa gelemeyeceği söylemiştin" " Son dakika değişikliği" diye konuyu kapattım Savaş hoca ve Kübra hoca okulda benimle ilgilenen kişilerdi Kübra hocadan ne kadar haz etmesemde bir şey demiyordum ikisi de sürekli olarak benimle konuşmaya çalışıyordu Aklım karışıktı son zamanlarda hiç bir şey yolda gitmiyordu. Tuhaf şeyler oluyordu ve bu beni korkutuyordu Karanlıkta içindesiniz her an karanlıktan tehlike gelecek ama ne geleceğini bilmiyorsunuz Korku bu korku hepsinden farklıydı bilinmezliğin korkusuydu Bilmediğim çoğu şeyden korkarız bu savunma mekanizmızdı Peki ben neden korkuyorum ki ? Ölmek istiyorum zaten o zaman ne gelecekse gelsin yaşaya bileceğim tüm acıları yaşamıştım zaten daha fazla ne olabilir ki? Daha fazlası olamazdı Yoksa olabilir miydi?
_ Bölüm Sonu _
|
0% |