Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm 1

@xjulietx0

 

 

 

(Bölümleri müzik ile okumanızı tavsiye ederim her bölüm için müzik önerisi yapacağım fakat yine de siz hangi müzikle okumak isterseniz o müzikle okuyabilirsiniz. Teşekkürler.. iyi okumalar dilerim.)

 

 

 

(Müzik= LP - Lost On You)



 

Sabah olmuş Güneş'in eşsiz ışığı evi aydınlatıyordu, Neva çoktan kalkıp hazılanmıştı bile. Çok geçmeden de arabasına binip ofisine doğru sürdü. Yarım saatlik bir yolun ardından ofisine gelmişti. Arabasını otoparkta boş bir yer bulup park etti, ardından da kendi çalıştığı büroya girdi. Yeni evraklar vardı, Neva onları inceliyordu. Odanın kapısı çalınca Neva ''Gir.'' dedi, içeriye giren askeri personeldi. Elindeki gül pembesi dosyayı Neyva'ya doğru uzatıp ''Günaydın Savcım. Bizim dava için gelmiştim.'' dedi. Neva ise dosyayı alıp '' Buyurun, oturun lütfen.'' derken masanın oradaki koltuğu gösteriyordu. Hızlı bir şekilde dosyaya göz atıp ''Evet, bu davayı hatırlıyorum. Mahkeme kararını ben çıkartmıştım. '' dedi. Asker ''Evet, iki gün sonra mahkememiz var. Daha erkene alma şansımız yok mu?'' diye sordu. Neva iki dakika kadar düşündükten sonra '' Tamam, yarına alalım.'' dedi, Asker ayağa kalkıp ''Teşekkür ederim Savcı Hanım.'' dedi ve sonra odadan çıktı.

Barlas gözlerini açtığında kendisini iyi hissetmiyordu ve yerinden kalkacak gücü kendisinde bulamıyordu. Yatağının yanında bulunan komodinin üzerinden zor bela bir şekilde teleonunu alıp annesini aradı. Annesi ile biraz konuştuktan sonra kendisini tekrar uykuya verdi.

Öğlen olmuştu, Neva çantasını da alıp ofisinden çıktı. Otoparka inip arabasına binince evine doğru sürdü. Evine gelince çantasını girişteki portmantoya asıp ellerini yıkamak için banyoya girdi. Ellerini yıkadıktan sonra kendisine kremalı tavuklu makarna yapmaya koyuldu. Yarım saatin ardından makarna pişmişti, yanına portakal suyu sıkıp yemeğe başladı. Neva yemeğiini biitirince babasını aradı, biraz onunla konuştuktan sonra telefonunu kapattı. Banyoya geçip 1-2 dakika kadar dişlerini fırçaladı; sonra da rujunu sürüp, parfümünden de bir iki fıs sıkıp çantasını aldı ve evden çıktı. Arabasına binmesi bir iki dakikasını almıştı, vakit kaybetmeden ofise doğru sürdü.

Barlas bir saate yakın uyumuştu, uyandığında kendisin biraz daha iyi hissediyordu. Yatağından kalkıp banyoya girdi, ılık bir duş alıp çıktı. Mutfağa geldiğinde kendisine bir fincan yeşil çay demledi. Çayını bir bardağa döktükten sonra koltuğa geçti ve hazırladığı çayı yudum yudum içmeye başladı. O sırada telefonu çalmaya başladı, arayan kişi komutanıydı. Kendi durumunu komutanına izah ettikten sonra içi daha da rahattı.

Neva ofiseine gelmiş, odasına geçmişti. İşlerine devam ediyordu, birkaç saat sonra çıkacaktı. Neva telefonu çalınca işlerine birkaç dakikalığına ara vermek zorunda kaldı. Arayan kişi babasıydı, onunla konuştuktan sonra işlerine kaldığı yerden devam etti.

Barlas yine uyuya kalmıştı, kapının zili ile tatlı uykusunu terk etmek zorunda kalmıştı. Uyuduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerledi, önce kapının deliğinden bakıp ardından da kapıyı açmıştı. Gelen kişi en yakın arkadaşı Kayra'ydı. ''Hoş buldum, hoş buldum.'' diyerek içeriye doğru ilerlerken Barlas da arkasından geliyordu. Koltuklardan birine oturdular, ''Bugün sahada süper bir operasyon geçirdik, görmen lazımdı.'' ''Hastaydım oğlum, gelmek çok isterdim. Bu saatte kadar uyudum sen düşün yani.'' dedi Barlas. Aralarında birkaç sohbet geçiyordu, Barlasın telefonu çalınca sohbetleri bölündü. Arayan Barlas'ın eski sevgilisi Aden'di. Barlas göz devirip ''Bu da yüzsüz gibi hâlâ arıyor ya.'' dedi, Kayra ise ''Kim ki?'' diye sordu. Barlas ''Uf Aden ya, bi' bırakmadı beni.'' dedi sinirle. Adenin onu sürekli aramasında, peşinden bir türlü ayrılamamasından bunalmıştı. Engellemek ise çözüm olmuyordu.

Sonunda mesaisi bitmişti, Neva çantasını alıp ofisinden çıktı. Arabasına doğru ilerlerdi, tam arabasına binecekti ki ona doğru koşarak gelen en yakın arkdaşını gördü. ''Kız dur nefes nefese kaldın.'' dedi Neva, Belgin biraz soluklandıktan sonra ''Neva! Unuttum deme sakın.'' dedi. Neva ise birkaç saniye düşünüp hatırlamaya çalıştı ama hatırlayamayınca ''Neyi?'' diye sordu. Belgin ''Bugün beni istemeye geleceklerdi ya hani. Of nasıl unutursun ya? Neyse hadi hadi kuaföre gidiyoruz.'' diyerek Neva'nın kolundan çekiştirip arabaya bindiriyordu. Arabayı Neva kullanıyordu ve çok geçmeden gidecekleri kuaföre gelmişlerdi. Arabadan inip kuaför dükkanının içine girdiler, çok güzel karşılanmışlardı. Belgin boş bulduğu bir koltuğa hemen oturup makyajını ve saçını yaptırmaya başladı. Neva da bir koltuğa geçip ''Sadece fön olsun.'' dedi gülümseyerek.
Kızlar hazırlanmıştı, ücretlerini ödeyip dükkandan çıktılar. Arabaya bindiler, Neva ''Ben böyle gzel miyim?'' diye sordu. Belgin de ''Tabii ki de güzelsin. Kumaş pantolonunun gömleğin ve ceketinle mükemmelsin mükemmel.'' dedi. Neva kendisini iş kıyafetleri ile çok da rahat hissetmiyordu. Arabayı çalıştırıp Belgin'in evine sürdü, bşr saatlik yolun ardından eve gelmişlerdi. Belgin hemen eve çıkıp beyaz kısa kalem elbisesini giydi, heyecanla damat tarafını bekliyorlardı. Bu sırada da Neva yapılan yemeklerden biraz atıştırıyordu. Belgin Neva'nın yanına gelip ''Niye gelmediler?'' diye sordu, Neva ağızındaki lokmayı yutup ''Gelirler birazdan merak etme.'' dedi.
Aradan bir saat geçince Belgin Ozanı aramak istedi fakat damat Beyin telefonuna ulaşılamıyordu. Şansını diğer aile üyelerini de arayıp denemek istemişti ama onlarda da farklı bir sonuca ulaşamamıştı. Sanki hepsi anlaşmıl gibi aramalara cevap vermiyorlardı. Belgin'in babası Neva ve Belgin'in yanına gelip ''Kızım ara bakalım şunları.'' dedi, Belgin üzgün ses tonuyla ''Ulaşamıyorum baba, telefonları kapalı hepsinin.'' dedi. Neva ise oturduğu yerden kalkıp ''Gökmen Amca istersen gel otur.'' dedi. Belgin'in babası sinirle balkona doğru ilerleyip balkona çıktı.
Saatler 21.00'i gösteriyordu, Belgin resmen terk edilmişti. Neva onu teselli ediyordu ama nafileydi Belgin Ozan'ı çok seviyordu. Onun için tayinini bile istememişti. Neva ''Belgin, ağlama bu kadar. Üzme kendini, şerefsizin tekiymiş.'' dedi, Belgin ağlayarak '' Ya ben bunu hak edecek ne yaptım Neva? Ya ben onun için farklı şehire bile gitmedim. Yine aynı yerde kaldım, bu muydu ya bu mu?'' dedi.
Aradan birkaç saat geçmişti, Belgin biraz daha iyi olunca Neva da evine gitmek için Belgin'in evinden ayrılmıştı. Arabsına binip evine doğru sürdü, evine yakın bir yerde arabasından agarip garip sesler gelmişti ve o seslerin ardını arabanın durması izlemişti. ''Bi' bu eksikti.'' diyip elini direksiyona vurdu. Çantasından telefonunu alıp tamircilere baktı, açık tamirci bulunca vakit kaybetmeden onu aradı. Durumu anlattınca arabayı almak için birilerini oraya göndereceklerini söylediler. On dakika sonra Neva'nın gözlerine sarı parlak bir ışık vuruyordu, Gelen kişiler aracını almak için gelmişti. Neva arabasından çantasını alıp yürümeye başladı, zaten evine de on-on beş dakika uzaktaydı.

Barlas ve Kayra akşam yemeği için pizza sipariş vermişlerdi. Yarım saat sonra pizzaları gelince kendilerine bir film açtılar. Hem filmi izliyor hem de pizzalarını yiyorlardı. Kayra'nın telefonuna bir mesaj geldi, Kayra mesaja bakmamıştı ama iki üç kere üst üste mesaj gelince bakmıştı. Mesaja bakar bakmaz ayağa kalktı, Barlas filmi durdurup ''Ne oldu oğlum?'' diye sordu. Kayra telefonunu Barlasa verdi, gelen mesaj isimsiz bir numaradandı. Fotoğraflar vardı: Bir erkek ve bşr kızın birlikte olduğuna dair fotoğralar. Fotoğraftaki kız Kayra'nın sevgilisiydi, Kayra telefonunu Barlasa verdikten sonra dona kalmıştı. Barlas Kayra'yı oturtup bir bardak su verdi, Kayra ise suyu içer içmez bir hışımla evden çıktı. Barlas da hızlı bir şekilde Kayra'nın peşinden gidiyordu. Kayra tam arabaya binecekken Barlas kolundan tutup ''Kayra! Bi' sakin ol. Bi' dur.'' dedi ama Kayra'nın gözü dönmüştü. Kızı da erkeği de vuracaktı.
Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Kayra sakinleşmişti ve birlikte eve geri dönmüşlerdi. Kayra telefonunu alıp segilisine dair olan her şeyi silmişti ve bu olaydan sonra artık eski sevgilisi olmuştu. Koltuğa oturup derin derin nefes alıp veriyordu. Barlas ''Nasıl bir insan demeye de utanıyorum ama nasıl bir insan olduğunu görmüş oldun.'' dedi, Kayra telefonu önündeki masaya koyup ''Ben onun için ailemi karşıma aldım lan! Bu muydu karşılığı bu mu?'' diyerek ağlamaya başladı.
Aradan yarım saat geçince Kayra biraz da olsa sakindi. Bu gece Barlas'la kalacaktı, Barlas Kayra'ya bir yatak hazırlayıp giymesi için kendi kıyafetlerinden vermişti. ''Artık uyuyalım yarın erken kalkacağız.'' dedi Barlas, Kayra olumlu anlamda kafasını salladıktan sonra uyumaya dağıldılar.

 

Loading...
0%