@xjulietx0
|
([Playlist] he is obsessed with you.)
Sabah olmuştu, Neva gözlerini açtığında kendisini daha da iyi hissediyordu fakat dün geceki tartışma hiç olmaması gerek bir durumdu. Barlas kendi evine gitmişti, Neva odasını topladıktan sonra banyoya girdi. Duş aldıktan sonra kendisine bir fincan yeşil çay yapıp, hazırlanmak için odasına girdi. Bugün işe gidecekti o yüzden kumaş pantolon, beyaz gömlek üzerine de blazer ceketini giyip saçlarını kuruttu. Kafasını alt kısmından sıkıca topuz yaptıktan sonra makyajını buğulu bir göz makyajı yapıp dudağına nude tonlarda ruj sürdükten sonra evden çıktı.
Sabah trafik çok olmuyordu bu yüzden bir saatlik yolu yarım saate gelmişti. Bürodan içeri girip kendi odasına gitti, çantasını ve ceketini masasının yanında ki askılığa asıp masasının hemen arkasında olan penceriyi açıp odanın biraz hava almasını sağlamıştı. Sandalyeyi çekip masasına oturdu çok sürmeden kapısı çalmıştı Neva nazik bir ses tonu ile ''Gir.'' diye seslendi. İçeri giren kişi Barlastı, elinde Nevanın sevdiği siyah ve kırmızı güller buketi vardı. Neva ayağa kalkıp Barlasın yanına doğru yürüdü, Barlasa sarılıp ''Bu ne güzel sprüz böyle.'' dedi. Barlas elindeki çiçek buketini Nevaya uzatıp ''Yine bir dava getirdim açıkcası.'' dedi diğer elindeki dosyayı da uzatıp. Neva ''Azcık daha romantik olsan ya, ne bilim 'Seni görmek için geldim.' falan diyebilirsin.'' dedi gülerek. Neva elindeki çiçekleri koklayıp masanın üzerine koydu, dosyayı inceliyodu. Neva ''Bu nasıl bir olaydır ya, ya aklım almıyor ya.'' dedi Barlas da ''Hiç sorma o kadar sinirliyim ki sana yansıtmamaya çalışıyorum. Bir insan torununa bunu nasıl yapar! yahu yaşlısın.. tövbe ya.'' dedi başka yöne bakarak. Neva direkt mahkeme onayını çıkartıp dosyayı Barlasa verdi. Barlas ''Şimdi gitmem gerek, akşam gelirim Sayın Savcım.'' dedi ve Nevanın yanağına bir buse kondurup odadan çıktı.
Öğle olmuştu, Neva çantasını da alıp odasından çıkıyordu ki telefonu çaldı. Arayan isimsiz numaraydı, Neva telefonu açıp ''Alo.'' dedi fakat arayan kişi ses vermiyordu. Neva tekrardan ''Alo.'' demişti fakat tekrardan cevap gelmemişti. Neva telefonu kapatıp koridorda bulunan şansına bir polisin yanına gitti ve ''Rica etsem bu numarayı benim için bi baktırır mısın?'' dedi. Polis de ''Tabii ki Savcım.'' dedi ve numaraya bakmak için Nevanın telefonunu aldı, kendi telefonunu da çıkartıp numarayı kaydetti. Neva ofisten çıkmıştı, arabasına binmeyecekti az ileride fırın vardı oraya yürüyerek gidecekti. Neva kaldırımdan gidiyordu, karşıdan karşıya geçmek için arabaların durmasını bekliyordu. Arabalar durunca Neva da karşıdan karşıya geçiyordu ki bir araç süratla Nevanın üzerine doğru geliyordu. Neva son anda fark edip kendisini geriye doğru çekmişti. Hemen etrafına insanlar toplanmaya başlamıştı. Neva olayın şokundaydı fark etmeseydi ölebilirdi, insanlar yanına gelmişti ''İyi misin?'' diye sorular çıkıyordu herkesin ağzından. Neva olayın şokundaydı bu yaşına gelmiş ilk defa bir kazadan böyle sıyrılmıştı. Biri Nevaya su uzatmıştı Neva ''Teşekkür ederim, iyiyim sağolun.'' diyerek suyu alıp içti. İnsanlar tek tek yanından ayrıldı Neva ofise geri dönüp arabasını aldı ve arabası ile eve sürdü. Bir saatin ardından eve gelmişti, dairesine çıkıp içeriye girdi. Çantasını ve ceketini çıkarıp koltuğun üzerine koydu. Neva banyoya gidip ellerini yıkamıştı, aynaya bakıp 'Verilmiş sadakan vardı Neva.' dedi kendi kendine. Neva salona gelip kendisine sandiviç hazırlayıp yiyordu.
Neva yemeğini yemişti banyoya ellerini ve dişlerini fırçalamak için girdi. Beş dakika sonra banyodan çıkıp ceketini ve çantasını alıp evden çıktı. Arabasına binip ofise doğru sürdü. Bir saatin ardından ofise gelmişti, Neva kaldığı yerden işine devam ediyordu.
Saatler beş buçuğu gösteriyordu, Neva çoktan ofisten çıkmış evine gelmişti. Makarna böğreni çok seviyordu bu yüzden makarna böğreğini yapıp fırına vermişti bile. Neva portakal suyu sıkıyordu o sıra kapı çaldı, ellerini yıkayıp kapıya doğru gitti. Kapının deliğinden bakıp Barlas ve Kayranın olduğunu gördü, Kapıyı açıp ''Hoş geldiniz, buyurun.'' diyip kapının önünden çeklildi. Kayranın dün geceden beri morali yoktu, Barlas elinde ki ekmek poşetini mutfak tegahının üzerine koyup ellerini yıkamak için banyoya gitti. Geri geldiğinde ''Nasılsın bakalım?'' diye sordu Neva da ''Nasıl olayım?(bir an bugün az daha bir maganda tarafından ezileceğini anlatacaktı ki) iyiyim iyi olmazsam işe gitmezdim.'' diye toparladı cümlesini. Barlas gülümseyerek Kayraya döndü, ''Oğlum üzülme artık nasıl bir insan olduğunu hep birlikte öğrenmiş olduk.'' dedi Kayra da ''Oğlum neden bi düzgünü denk gelmiyor? Yani kimin ahını aldım ben?'' dedi. Barlas da ''O dini mesajları on kişiye gönderseydin böyle olmazdı.'' dedi ve hep birlikte güldüler.
Kayra ve Barlas kendi evlerine gitmişlerdi, Neva da evi toparladıktan sonra telefonundan Barlasa 'İyi geceler Yüzbaşım.' diye mesaj attı sonra da odasına gidip yatağına girdi. Tam uykuya gidecekken kapısı çalmıştı, Neva yatağından kalkıp odasından çıktı. Koridorda yürürken ''Kim ki bu saate?'' dedi kendi kendine. Kapının önüne geldiğinde biraz parmak ucuna çıkarak delikten bakmıştı ama kimseyi görememişti. ''Tövbe tövbe.'' diyip odasına geri yürüdü. O sırada telefonu çalıyordu, isimsiz kişiydi ama bu sefer farklı bir numaraydı. Neva telefonu açıp ''Her kimsen bu yaptığın bir suç kiminle uğraştığına dikkat et.'' diyerek telefonu kapattı. Neva bu numarayı da silmedi yarın yine polis arkadaşa verecekti.
Sabah olmuştu Nevanın odası güneş ışığı ile aydınlanıyordu, Neva yatağında bir kaç saniye esnedikten sonra ayağa kalktı. Yatağını topladıktan sonra banyoya gitti. Banyodaki işlerini halletikten sonra hazırlanıp evden çıktı. Yarım saatlik yolun ardından gelmişti, kendi odasına geçip çantasını ve kabanını askılığa asıp işine odaklandı.
Barlas bugün özel görev için sahadaydı. Kulağında ki mikrofonu kontrol ediyordu ''Komutanım ses geliyor mu?'' diye sordu Komutanı da ''Evet aslanım sesini alıyoruz.'' dedi. Barlas arabadan inip etrafı kolaçan ediyordu, elini kulağında ki mikrofana getirip ''Temiz.'' dedi ve elinde ki silah ile dikkatli bir sekilde ilerledi. Barlas peşinde oldukaları adamı görmüştü, ''Şahıs 12 yönünde.'' diyerek adamın peşine düşmüştü. Sakince gidip adamı arkasından enselemişti. Barlas yüksek ses tonu ile ''Yat yere kes sesini.'' dedi. Adamı yere yatırıp ''Ne oldu canım kaçamadın mı?'' dedi. Yerde yatan adam ''Bu ne güzel süpriz Yüzbaşım, tekrardan karşılaşmak ne güzel.'' dedi. Barlas ''Kes sesini!'' diyerek direseği ile omurgasının olduğu bölgeye baskı uyguladı. Barlas düşmanın kolundan tutup kaldırdı ve gelen ekip arkadaşlarına teslim etti. Şahıs ''Çok özlemişim Yüzbaşım yine çıkınca yine yakala beni olur mu?'' dedi. Barlas da ''Bu sefer sıkar biraz çıkman be cano.'' diyip göz kırptı. Barlas son bir kere daha etrafa baktıktan sonra oda araca bindi.
Akşam olmuştu, Neva peşindeki sapığı araştırıyordu fakat bir sonuca varamıyordu. Barlasa söylemeli miydi yoksa söylememeli miydi? Bilmiyordu. Bunları düşünürken kapı çalmıştı, Neva kalkıp kapıyı açtı gelen kişi Barlastı. Kapının önünde birbirlerine sarıldıktan sonra ieçri geçtiler. Barlas ''Gününüz nasıldı Savcım?'' diye sordu. Neva ''Yorgun, yoğun.'' diyebildi. Barlas ''Senin bir şeyin var.'' diyerek Nevanın yanına geldi ve konuşamsına devam etti. ''Söyle bakalım noldu? Biri canınımı sıktı?'' diye sordu. Neva Barlasın ellerini tutup ''Eğer halledemezsem söz sana anlatırım ama şuan anlatmam için çokta ciddi bir olay değil.'' dedi ama aslında ciddi bir meseleydi. Barlas ''Sen öyle diyorsan öyledir.'' dedi ve Nevanın yanağından öptü.
Barlas evine gitmişti Neva da Barlası yolcu eder etmez peşindeki sapığın araştırmasına devam ediyordu. Araştırmaya öyle dalmıştı ki saatten haberi bile yoktu. Gözlerinden uyku akıyordu, saate baktığında ''Oha ne ara saat bir oldu ya?'' dedi kendi kendine. Neva sonunda kişiyi tespit etmişti. ''E ama bu Belginin evinin konumu.'' dedi kendi kendine, Neva emin olmak için tekrardan bakmıştı ama ne yazıkki sinyaller Belginin evinden geliyordu. Neva ''Bu kadar mı düşman belledi beni? Neyse yaın yüz yüze görüşürüm.'' dedi ve laptobu kapatıp odasına gitti. Yatağına girip direkt uyumuştu.
|
0% |