@xjulietx0
|
(Playlist I Attractive Vibes)
Nevanın güzel uykusunu bölen kapı zili olmuştu, Neva yatağından oflaya puflaya kalkıp kapıya doğru gitti. Kapıyı açtığında gelen kişinin Barlas olduğunu gördü. Barlas elinde poşet ile içeriye girdi elindeki poşeti mutfak tezgahına koyup ''Günaydın sevgilim, doğan güneşim.'' diyerek Nevanın yanından öptü. Neva ''Günaydın, günaydınada Yüzbaşım bu nedir sabah sabah? Şafak oparasyonu mu?'' dedi. Barlas ''Hanım hanım, saat sekiz olmuştur sen ne dersin?'' diyerek güldü, Neva da gülüp banyoya gitti. Neva eli yüzünü yıkadıktan sonra dağınık olan saçını tarayıp tepeden topladı. Barlas çayı demlemişti Neva da banyodan geldiğinde Barlasa yardım ediyordu bir yandan da konuşuyorladı. Barlas konuşmanın ortasında espiri ile karışık ''Şöyle aniden evlensek ne olurdu acaba?'' diye sordu. Neva ''Evlenmiş oluruz ahahaha.'' diye kahkaha attı. Barlas '' Ha ha ha çök mi kömik Savcı hanım.'' dedi ve elindeki zeytin ve peynir kasesini masaya koydu. Neva da fırından patatesleri çıakrtıp genişce bir tabağın için koyup masaya yerleştirdi. Çayları da doldurduktan sonra kahvaltılarını afiyetle yapmaya başladılar.
Kahvaltılarını yapmışlardı, masayı ve mutfağı birlikte topladıktan sonra koltuklara geçip oturmuşlardı. Neva Barlasa dönüp ''Aşkım odamdan yatağın üstünde telefonumu getirir misin?'' diye sordu. Nevanın Barlasa 'Aşkım.' diye hitap etmesi çok hoşuna gitmişti, Barlas ''Ne dedin sen?'' diye sordu yüzünde kocaman gülümseme ile. Neva da ''Aşkım dedim odamdan dedim telefonumu getirir misin dedim.'' dedi. Barlas ''Aşkın mıyım?'' dedi cilveli ses tonu ile. Neva ''Demesemiydim?'' dedi. Barlas, ''Yok yok yani senden böyle kelime duymak çok hoş etti beni, yani içimi yani ben mutlu olmak. Alo Türkçe konuşmak istiyorum.'' diyerek gülmüştü o gülünce Neva daha da çok gülmüştü.
Aradan iki saat geçmişti Barlasın çıkması gerekti Neva ile kapıda vedalaşırken Nevanın yanağından öpüp ona sıkıca sarılmıştı. Geri çekildiğinde ''Karanlık hayatımda bana ışık olduğun için teşekkür ederim.'' dedi. Neva da ''Asıl ben teşekkür ederim, iyi ki varsın.'' diyerek Barlasın yanağından öptü. Barlas gittikten sonra Neva da büroya gidecekti, hazırlanıp evden çıktı. Arabasına binip ofise sürdü.
Barlas bahçede elinde sigarası ile bir sağa bir sola gidiyordu. Kayra yanına gelip, ''Ooo bebeğim, naber?'' dedi. Barlas sigarasından son bir defa çekip yere atmıştı. Barlas hemen önünde bulunan banka oturdup ''İyi gibi be Kayra'm.'' dedi. Kayra da yanına gelip oturdu elini Barlasın omuzuna koyup ''Noldu? Bir derdin var gibi.'' dedi. Barlas ''Oğlum ben mi acele davranıyorum yoksa böyle mi olması gerek bilmiyorum.'' dedi. Kayra Barlasın omuzundan elini çekip ''Ne konuda?'' diye sordu. Barlas, ''Neva konusunda oğlum ne konuda olcak? Ben evlenmek istiyorum ama o ne ister bilmiyorum. Yani ertelemek istemiyorum erteleyince bozulacak gibi geliyor bana of bilmiyorum kafam çok karışık.'' diyip cebinden sigara paketini çıkartıp bir dal alıp tekrardan sigara yaktı. Kayra ''Neva aklı başında olgun bir kadın, ne isteyeceğini bilen biri eğer evlilik gibi bir şey istemeseydi bu ilişkinin içinde olamzdı diye düşünüyorum.'' dedi. Barlas Kayraya dönüp ''Harbi mi lan? Doğru ya öyle olsa neden bu ilişikiye başlasınki ? Zaten çok korkmuştu bu ilişkiye başlamadan önce.'' dedi. Kayra ''Tabii oğlum, sen bi evlilik teklifi düşün bi yap en fazla ne kaybedersin ki?'' dedi. Barlas da ''Kabul etmezse kalırım öyle kaldığım gibi kötü olurum oğlum.'' dedi ve böyle konuşmya devam ettiler.
Mesai bitmişti Barlas sivil kıyafetlerini giyip arabaya bindi. Bilindik bir kuyumcuya gelmişti, arabasını park ettikten sonra arabadan indi. Kuyumcuya girip ''Selamun aleyküm.'' dedi. Kuyumcu da ''Aleyküm selam aslanım hoş geldin.'' dedi. Barlas hoş buldum anlamında kafasını salladıktan sonra ''Abi ben tek taş yüzüklerine bakmaya geldim.'' dedi. Kuyumcu ''Tabii ki hemen şöyle yeni ürünelrimiz var.'' diyerek yüzükleri göstermeye başladı. Barlas yüzüklere bakarken aklına Nevanın yüzük ölçüsünü bilmediği aklına geldi. Barlas ''Abi şimdi kalsın ben yine gelirim.'' dükkandan çıktı. Arabaya binip kendi evine doğru sürdü.
Neva ofisten çıkmış çoktan eve gelmişti. Kendisine dışarıdan yemek söylemişti şuan yemekle hiç uraşamayacaktı. Neva yemeğini beklerken Barlası aramıştı, onunla biraz konuştuktan sonra telefonu kapatıp koltukta uzanmış gözlerini dinlendiriyordu. Dinlendirmesi çok sürmemişti, kapı çalıyordu sanırım yemeği gelmişti. Uzandığı koltuktan kalkıp kapıya gittiç Kapıyı açmıştı gelen kişi kuryeydi, Neva ''Teşekkür ederim.'' dedikten sonra yemeği ile salona geçti. Yemeğini tam yiyecekken babası arıyordu, telefonu açıp babası ile konuşmuştu. Neva telefonunu kapatır kapatmaz sıcacık gelen yemeğini yemeğe başaldı. Neva afiyetle yediği yemekten sonra uzanmıştı, göbeğine tutup kendi kendine ''Bu göbeğimde hemen şişiyor ya.'' dedi. Biraz daha koltukta vakit geçirdikten sonra yine Barlası aramıştı. Bir saate yakın konuştuktan sonra banyoya gidip dişlerini fırçaladı ve odasına gitti. Yatağına girip gözlerini kapatır kapatmaz uyudu.
Sabah olmuştu, bugün hava şiddetli bir şekilde yağışlıydı. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Neva yine erken uyanmıştı, kendisine bir fincan yeşil çay yapmıştı. Elinde fincanı ile camdan dışarıyı seyrediyordu, yağmur kesecek gibi gözükmüyordu. Kapı çalmıştı, Neva kapı zili ile tüm dikkatini dışarıdan kesip kapıya doğru ilerledi. Kapı deliğinden bakma gibi bir huyu yoktu çok nadir bakardı. Kapıyı açtığında gelen kişinin Barlas olduğunu gördü, Neva Barlasa sarılıp ''Hoş geldin canım.'' dedi. Barlas da Nevanın belinden kavrayarak onu kaldırıp içeriye getirdi. Neva ''Belin ağracak deli misin?'' diye sordu. Barlas ''Gelecek ağrı sendne gelsin be güzelim.'' dedi. Neva ''Yeşil çay demledim içer misin?'' diye sordu Barlas da olumlu anlamda kafasını salladı. Barlas ''Ben bi banyoya gideyim.'' dedi ve Nevanın yanından ayrılıp banyoya gider gibi yapmıştı. Amacı banyoya gitmek değildi Nevanın odasına gidip yüzüklerinden birini almaktı. Barlas çok başarılı bir şekilde Nevanın odasına girmiş Yüzüklerden birini almıştı. İçeriye Nevanın yanına gelip ''Yavrum benim çıkmam lazım tuvaletteyken arama geldi.'' diyip Nevanın belinden sarılıp yanağına küçük bir buse kondurdu. Neva ''Ama çay.'' dedi yüzü düşük şekilde. Barlas ''Asma o güzel o minik suratını, akşam sahilde otururuz çekirden falan yeriz.'' dedi. Neva ''Öyle diyorsan, peki madem görüşürüz dikkatli ol.'' dedi ve Barlasa sarıldı. Neva barlası yolcu ettikten sonra oda evden çıkıp arabasına bindi ve ofise doğru sürdü.
Neva ofise gelmişti, koridordaki çalışanlara günaydın dedikten sonra kendi odasına doğru yürüdü. Odasının önünde onu bekleyen biri vardı, Neva sinirle ''Senin burada ne işin var?'' diye sordu. Kapının önündeki kişi Belgindi, Belgin pişman görünüyordu. ''Neva ben çok üzgünüm. Böyle bir şey yaptığım için çok utanıyorum.'' dedi. Neva, ''Defol git buradan.'' dedi. Belgin ''Neva nolur böyle yapma?'' dedi. Neva, ''Belgin güvenliği çağırmadan lütfen git.'' dedi. Belgin üzgün bir şekilde oradan gitmişti. Neva odasına girip ''Tövbe tövbe.'' demişti. Neva hemen işe koyulmuştu, bir sürü mahkeme onayından geçmesi gerekti. Neva kollarını sıvayıp işe başlamıştı.
Barlas işe gitmeden önce dünki geldiği kuyumcuya gelmişti, cebinden yüzüğü çıkartıp kuyumcuya verdi, Barlas seçtiği yüzüğü gösterdi ''Abi ölcü bu yüzüğün ölçüsü olsunn eğer olmazsa getirme gibi bir durumumuz olabilir mi?'' diye sordu kuyumcu da ''Tabii ki kardeşim olmazsa yengenin ölcüsüne göre ayarlarız.'' dedi. Barlas yüzüğü çok sevmişti ve içinde çok sinmişti. Yüzüğün ücretini verdikten sonra dükkandan çıkıp arabasına bindi ve işe doğru sürdü.
Akşam olmuştu Barlas Nevayı alıp sahile gidecekti. Barlas Nevanın evine gitmeden önce kendi evine gitmek istemişti. Barlas çok heyecanlıydı, hayatında ilk kez böyle bir şey yaşıyordu. Bu durumdan annnesine bahsetmişti ve her zaman destekçisi olmak için yanında olacağından söz ediyordu. Barlas evden çıkıp arabasına bindi ve Kayrayı da almak için Kayranın evine doğru sürmeye başladı. Kayra onların videolarını çekecekti. Barlas ileride yanan ışıklarda durmak zorunda kalmıştı, ''Hay anasını bi ışığı eksikti.'' dedi. Barlas torpitodan yüzüğü çıkartıp bakıyordu mutluluktan ağlayacaktı. Bir anda bir ses duydu arkasını dönmesine fırsatı kalmamıştı ki araba ile takla atmıştı. Süratle gelen bir otomobil sürücüsü ışığın kırmızı yandığını son anda fark edip frene basmıştı ama frene basmak için çok geç kalmıştı Barlasın olduğu araca çarpmıştı ve iki araçta takla atıp sürüklenmişti.
|
0% |