Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@xqaysegull

Merhaba tırtıllarım🦋

 

Nasılsınız (Umarım hepiniz çok çok iyisinizdir)🥰

 

Bu bölüm geçen bölümün devamı.

Ona gore okuyun lütfen💜

 

Kitap hakkında açıklamalar için beni

xqaysegull_ instagram hesabımdan takip edebilirsiniz❣️

 

Tiktok hesabım xqaysegull

 

Okumaya başlamadan önce beni buradan @xqaysegull hesabımdan takip etmeyi unutmayın.

 

Satır aralarında buluşalım🦋

 

Herkese iyi okumalar💜

 

Sizleri çok seviyorum💜

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Roni, bu teklifi beklemiyor olacaktı ki "Ne" kelimesi aniden çıkmıştı dudaklarından.

 

Tek kaşını havaya kaldıran Zagros,

"Sana yüzme öğreteceğim ne var ki bunda" dedi.

 

Roni, ne diyeceğini bilemiyordu.

 

Bayılma numarası mı yapsam diye düşündü bir ara ama Zagros, bunu yemezdi.

 

Son çare olarak bikinisinin olmadığını söylemeye karar verdi.

Bir adım geriye gittiğinde başını önüne eğip parmaklarıyla oynamaya başladı.

 

"Şey.. Ama benim giyeceğim birşey yok ki"

 

Zagros'un dudağının kenarı yukarı doğru kırıldığında,

 

"Tek derdin bu olsun. Hemen hallediyorum" dedikten sonra cebindeki telefonunu çıkartıp bir numarayı tuşladı. Genç kızın yanından biraz uzaklaşarak telefonu kulağına dayadı. Birkaç dakikalık konuşmadan sonra telefonu geri cebine koyup Roni'nin yanına geri döndü.

 

"Tamamdır birazdan gelir" diyen Zagros'a,

 

"Ama bedenimi söylemedim ki ben sana" tek kaşını kaldırıp sorgularcasına cevap verdi Roni.

 

Bunu beklemeyen Zagros, biran duraksasa da konuşmaya başladı.

"Haa! Sen onu diyorsun. Sorun yok Roni onlar tüm bedenleri getirecekler zaten"

 

Bu külliyen yalandı.

 

Tüm bedenler gelmeyecekti sadece Roni'nin bedeni olan bikiniler gelecekti.

Çünkü Zagros, dolapları karıştırırken gözüne çarpan etiketteki bedeni söylemişti.

 

Ve bunu Roni'nin bilmesine hiç gerek yoktu.

 

"Peki" demekle yetinmişti Roni.

 

Zagros'un zaten önceden de geldiği için dolabında kendisine ait birkaç parça kıyafeti ve deniz şortları vardı. Arjen içinde şişme kolluk getirmelerini istedi.

 

Kısa bir süre sonra otelin mağaza katında bulunan çalışanların getirdiği bikini ve mayo modellerini inceleyen Roni, her baktığını geri yerine bırakmak zorunda kalıyordu.

 

Tekli koltukta kucağında oğluyla birlikte oturan Zagros, artık bu durumdan sıkılmış bir şekilde derin bir soluk çekip konuşmaya başlamıştı.

 

"Neden bir türlü karar veremiyorsun Roni? Eğer bunları beğenmediysen başka modellerde isteyebiliriz" dedi.

 

Genç kız bir bikini ve mayolara birde Zagros'a baktığında ne diyeceğini bilemiyordu.

 

"Şey... Bunlar.. Ben bunları giyemem" dedi.

 

"Neden" Zagros neden diye sorduğunda ise,

 

"Bunlar fazlasıyla açık ve ben bunları giyemem"

 

Zagros, bikini ve mayoları işaret ederek,

"Yüzmeyi öğrenmek için bunlardan birini giymek zorundasın"

 

"O zaman yüzmeyi öğrenmek istemiyorum" sağ bacağını sinirle yere vurup, kollarını göğsünde birleştirip konuştu Roni.

 

Şuan Zagors, karşısında beş yaşında bir kız çocuğu olduğuna yemin edebilirdi.

 

Zagros, sol dirseğini koltuğun kenarına yaslayıp, işaret parmağıyla dudağının kenarına dokunup düşünmeye başladı.

 

Giymek istemiyorsa zorlamazdı.

 

"Peki öyle olsun nasıl istersen. Madem bunları giyemiyorsun o zaman sende" Arjen'i yere bırakıp giysi dolabına yaklaşıp, kendine ait kısmı açtığında eline aldığı kırmızı renkteki deniz şortunu alıp Roni'ye döndü "Bunu giyersin" dediğinde Roni, ona şaşkın gözlerle bakmaya başlamıştı.

 

Zagros, ona öylece bakan genç kıza, " Hiç öyle bakma. Yüzmeyi öğreneceksin ya onlardan biriyle" Elindeki kırmızı deniz şortunu havaya kaldırıp" Yada bununla"

 

Roni, bu adamın istediğini öyle yada böyle yaptıracağını şimdi daha iyi anlamıştı.

 

Ona kabullenmekten başka yol bırakmıyordu.

 

Roni, kırmızı şort ile bikiniler arasında gidip geldiğinde şort ona daha cazip gelmiş olacak ki Zagros'a doğru birkaç adım atıp aralarındaki mesafeyi kapatıp şortu genç adamın elinden çekip, ayaklarını yere vura vura şortu giymek için odada bulunan banyoya geçti.

 

Zagros da diğer banyoya geçtiğinde oğlunu da yanına almıştı.

Kendisi siyah şort ve siyah tişört giyerken minik Arjen'e de mavi üzerinde sarı ve kırmızı balıkların olduğu şortu giydirmişti.

 

Baba oğul birlikte hazırlanıp tekrar salona geçtiklerinde Roni hâla çıkmamıştı.

 

"Oğlum senin bu annen ne kadar da uyuşuk değil mi? Biz iki kişi çoktan hazırlandık ama o hâla hazırlanamadı" diye oğluna sitem ederken,

 

Giyinmiş bir şekilde yanlarına doğru adımlayan Roni,

"Beni oğlumun şikayet etmeye utanmıyor musun? Tabiki de bekleyeceksin" diyerek yanlarına geldiğinde Zagors, baştan aşağı birkaç kez baktı karşısında ki, giydiği şort dizlerinin biraz altına gelmiş ve üzerine de giydiği beyaz tişörtlü kadını.

 

Saçlarını tepede topuz yapması da ayrı bir ironiydi.

Böyle resmen erkek Fatma diye tabir edilen kızlara benzemişti.

Zagors, onun bu haline gülse mi kızsa mi bilemiyordu.

 

"Elinde bir tespihin eksik ağam" diye dalga geçmeye başladığında Roni,

 

"Dalga geçmesene ya. Sanki ben istedim yüzme öğrenmeyi. Madem bu kadar isteklisin bana yüzmeyi öğretmeye, o zaman bu halimede katlanacaksın "

 

"Seve seve" diye cevap veren bir Zagros beklemiyordu.

 

Roni, bu son cümleyle bakışlarını kaçırıp, babasının ayaklarının dibinde mavi ve üzerinde sarı ve kırmızı balıkların olduğu şortu giymiş ve üstünde hiçbirşey olmayan oğlunu gördüğünde hemen birkaç adımla yanına yaklaşıp onunla aynı boyda olmak için eğildi.

 

"Sen ne kadar tatlı olmuşsun oğlum böyle" yanaklarını mıncırıp sesli bir şekilde öpmüştü oğlunu.

 

"Anni jüji oydu" diyerek bu sefer o öpmüştü Roni'nin yanağını.

 

"Oğlum döndüğümüzde seni bir göz doktoruna mi götürsem acaba" Zagros, dalga geçtiğinde Roni'nin sert bakışlarıyla karşılaştı. Hemen kendini toparlayıp,

"Herneyse doktor meselesini döndüğümüzde konuşuruz" " Bu kadar oyalandığımız yeter. Hadi gidelim" eğilerek oğlunu kucaklayıp odadan çıkmak için önden yürümeye başladı Zagros.

 

Roni, son kez aynadan kendine baktığında biraz şapşal gibi görünse de bu haline üzülmek yerine gülümsedi.

 

Sonuçta o her haliyle güzel bir kadındı.

 

Üzerindeki beyaz tişört ve kırmızı deniz şortuyla bile..

 

O an aklına gelenle hızlı adımlarla önden giden baba oğula yetişmek için acele etti.

Yanlarına yaklaştığında ise hemen aklındaki soruyu sordu.

 

"Zagros bu şort sana ait ya hani"

 

"Evet bana ait eğer merak ettiği şey onu daha önce giyip giymediğim ise merak etmene gerek yok hiç giymedim" Hem yürüyüp hemde konuşuyordu.

 

"Hayır merak ettiğim o değil"

 

Giriş kapısının önünde durduklarında bir eli kapının kulpundayken başını hafif bir şekilde yanında bulunan genç kıza doğru çevirdi.

 

"Hmm. Neymiş bakalım merak ettiğin şey"

 

"Seni tanıdığımdan beri ya siyah yada beyaz giyiniyorsun ya, bu rengi gördüğümde şaşırdım sadece daha önce üzerinde görmediğim için merak edip sordum"

 

Zagros, kafasını önüne çevirip kapıyı açmadan hemen önce konuşmuştu.

 

"Onu alan kişi ben değilim." Biraz duraklayıp "Zelal" dedi.

 

Roni, olduğu yerde kalakaldı.

 

Bunu beklemiyordu.

 

Daha önce Zelal ile buraya geldiklerini düşünmemişti.

 

Sonuçta burası yeni açılmıştı.

 

Zagros, arkasındaki kadının gelmediğini gördüğünde,

"Hadi gel artık" diye seslendi.

 

Roni, az öncekinin aksine daha yavaş adımlarla içeriye girdiğinde karşısında camekanın hemen yanında yüzme havuzu ve odanın diğer köşesinde çeşitli spor aletlerini gördüğünde, Zagros'un bu katı sadece kendine özel yaptırdığını anladı.

 

Zagros, Arjen'in kolluklarını takmış bir şekilde ördek başlı sarı simidin içine yerleştirip havuzun içine bıraktığında Roni, birden öne atlayarak,

 

"Dur!" diye bağırdı.

 

Zagros, daha önce defalarca oğlu ile birlikte yüzdüğü için rahattı.

 

"Ne oldu? Neden bağırıyorsun"

 

Roni, Zagros'un yanına yaklaşıp " Sen nasıl bir babasın ha! Nasıl olur da onu öylece suya bırakırsın ya birşey olsa"

 

Roni'nin hem Arjen'i kontrol edip hemde Zagros'a bağırması, Genç adamın dudaklarının kıvrılmasına neden oldu.

 

"Sen önce bir sakin mi olsan acaba küçük hanım" Yüzünü Arjen'e doğru dönüp" Bu onun ilk deneyimi değil merak etme. Oğlum yakışıklı olduğu kadar da yetenekli" Ellerini şortunun ceplerine sokup gururla göğsünü kabarttı" Sonuçta benim oğlum"

 

Roni, kollarını göğsünde birleştirip yan tarafına döndüğünde, "Senin oğlun olunca ne oluyormuş" diye sordu.

 

"Benim oğlum yetenekli bir çocuk ve aynı zamanda da yakışıklı tıpkı babası gibi" Roni'ye göz kırptıktan sonra üzerindeki tişörtün tek hamlede çıkarıp kenara koydu.

 

Roni, tam cevap vereceği sırada karşısında yarı çıplak bir Zagros görmeyi beklemiyordu.

Eliyle gözlerini kapatıp,

" Ve utanmaz"

 

Zagros'un dudaklarından bu sefer gerçek ve içten bir kahkaha döküldü.

 

"Abartma istersen sanki çırılçıplak duruyorum karşında"

 

"Dedi daha birkaç saat önce üstü çıplak adamları görmeme engel olmak için asansöre kadar gözlerimi kapatan adam"

 

"Beni onlarla nasıl bir tutarsın ben senin biricik, harika kocanım" alayvari bir şekilde ve sesindeki bir miktar sinirle konuştuğunda,

 

"Alay etmeyi bırakıp da üzerini giyer misin lütfen"

 

Zagros, Roni'nin kollarından tutup aşağıya doğru indirdiğinde ise bu seferde gözleri kapalıydı.

 

"Bak Roni, biz seninle evliyiz ve beni böyle görmen çok normal birşey. Sonuçta sen benim karımsın "

 

"Anlaşmalı karın ama"

 

"Bu beni böyle görmene engel değil ama sonuçta imam nikahımız var ve ben sana haram değilim"

 

Zagros'un bu dediği kafasına yatmış olacak ki önce sağ gözünü sonra da sol gözünü açıp Zagros, dışında her yere bakmaya başladı.

 

En iyisi Arjen'e bakmaktı.

 

Arjen'e baktığında minik Arjen ördekler simidin içinde ellerini suya vurarak eğleniyordu.

Bu hali Roni'yi gülümsetmişti.

 

"Anni baa" diye annesinin ona bakmasını istediğinde eliyle suya vurmaya devam etti.

 

"Baba del" dediğinde Zagros, hemen suya balıklama atlayıp oğlunun ayaklarının dibinden çıkmıştı.

Babasını karşısında gören minik Arjen'in kahkahası kaplamıştı her yanı...

 

Gülümseyerek onları izleyen Roni, bu baba oğula hayran olmuş bir şekilde izlemeye devam etti.

 

"Anni del" diyen Arjen'in sesiyle kendine geldiğinde

 

"Yok annecim. Ben böyle iyiyim" dedi.

 

Zagros, yüzerek Roni'nin ayaklarının dibine geldiğinde "Hadi artık. Böyle ayakta dikilerek hiçbirşey öğrenemezsin"

 

"Öğrenmek istediğimi kim söyledi"

Genç kız cevap verdikten sonra Zagros,

 

"Peki" diyerek ellerini havuzun kenarına dayayarak kendini suyun yüzeyine çekip havuzdan çıktı.

 

"Ne yani bana öğretmekten vaz mı geçtin?"

Bu kadar kolay vazgeçeceğini sanmıyordu genç kız.

 

"Hayır" dedi Zagros.

 

"Ee o zaman " diyerek yan tarafındaki adama arkasını dönüp oğlunu izlemeye devam etti.

 

Zagros, havuza Arjen için birkaç tane küçük sarı ördek ve rengarenk toplar atmıştı.

Oğlu onlarla oynarken anne ve babasının ne yaptığıyla pek ilgilenmişe benzemiyordu.

 

Roni, oğlunu izlemeye öyle dalmıştı ki Zagros'un arkasına geçip hamle yapmak için fırsat kolladığının farkında bile değildi.

 

Zagros, Arjen'i izlemeye dalmış Roni'nin arkasından tek hamleyle onu kucağına aldığında Roni'nin dudaklarından bir "hiii" nidasi dökülmüştü.

 

"Zagros, ne yapıyorsun? " "Sakın.. Sakın aklımdaki şeyi yapayım deme"

Zagros'un onu havuza atacağını tahmin etmiş olacak ki kollarını genç adamın boynuna sıkı sıkı sarmıştı.

 

"Tam da onu yapacağım küçük hanım " "Hazır mısın?"diye sorduğunda,

 

"Hayır değilim. dur! lütfen .."

 

"Üçe kadar sayıp atlayacağım." derin bir nefes aldı Zagros,

 

"Dur dur!" aceleyle konuştu genç kız.

 

"Ne dersen de atlayacağız "

 

"Korkuyorum" kelimesi döküldü Roni'nin dudaklarından.

 

Zagros, genç kızın yüzünü kapatan saçlarını kulağının arkasına koydu.

 

"Korkma. Ben senin yanındaysam hiç korkma"

 

Zagros, derin bir nefes alıp devam etti" Şimdi sayıyorum. Hazır" Roni'nin yüzüne baktığında gözlerini sımsıkı yumduğunu gördüğünde dudağının bir kenarı yukarı doğru kıvrıldı.

 

"Üç" diyerek kucağındaki Roni ile kendini havuza attı.

 

 

Havuzun dibine ayak bastıktan sonra yüzeye çıktığında nefes nefese kalmıştı Roni.

 

Hayatında ilk defa havuza girmişti.

Kendini bildi bileli hep korkmuştu deniz ve havuzlardan.

 

Ama bugün yanında bu korkusunu yenmesi için ona yardım eden bir adamla beraber ilk defa girmişti havuza.

 

Biraz zorla olsa da...

 

"İyi misin" diye sordu Zagros.

 

Nefesini kontrol altına almaya çalışan Roni " Evet.. iyiyim" diye zar zor da olsa konuşmuştu.

 

"İyi o zaman şimdi ahtapot gibi boynuma doladığın kollarını çözersen bende İyi olacağım"

Korkudan öyle bir sıkmıştı ki Zagros'un boynunu, genç adamın yüzü birazda olsa kızarmaya başlamıştı.

 

"Olmaz! Bırakamam. Bırakırsam ben boğulurum"

 

"Bırakmazsan da ben boğulacağım ki benim boğulmam demek seninde boğulman demek"

 

Roni, kollarını biraz gevşetip Zagros'un nefes almasını kolaylaştırsa da hâla genç adamı bırakmış değildi.

 

"Şimdi yavaşça bırak beni" dedi Zagros.

 

"Iııhh bırakmam. Bırakamam "

 

"O zaman nasıl öğreneceksin. Bak artık sinirlerimi bozmaya başladın haberin olsun seni burada bırakıp giderim "

 

Roni, gevşettiği kollarını yeniden sıkmaya başladığında "Hele bir dene bakalım" dedi.

 

"Tamam manyak kadın tamam. Bırakmıyorum sadece şakaydı."

 

"Aferin böyle akıllı ol" dediğinde Zagros, tek kaşını kaldırdığında Roni, hemen "Sadece şakaydı" dedi.

 

"Şimdi öncelikle ayaklarını serbest bırak" dediğinde Roni'nin bacaklarını bırakmıştı. " Suyu hisset"

 

Roni, istemesede onun dediklerini yapıyordu.

 

"Aferin kızıma işte böyle. Şimdi ayaklarını yavaşça hareket ettirmeye çalış" Roni, sımsıkı sarmıştı Zagros'un boynuna kollarını.

 

Korktuğunu fark eden Zagros, "Korkma. Ben yanındayım " Genç kızın kulağına , onu sakinleştirmek için ona güven verecek sözcükler söylüyordu.

 

Roni, birkaç kez ayaklarını hareket ettirdiğinde sudan biranda korkmasıyla ayaklarını bu sefer Zagros'un beline doladı.

 

"Ne oldu Roni?'' diye merakla sordu Zagros.

 

"Bugünlük bu kadar yeter. Yarın devam ederiz"

 

"Ne yani yarında mı havuza girmek istiyorsun ?" Zagros, onu sakinleştirmek için olayı dalgaya vuruyordu. "Tabi sende haklısın öğretmenin ben olunca hergün gelmek istemen normal"

 

Roni, kollarından biriyle Zagros'un omuzuna vurarak,

"Egonu şişirmen bittiyse çıkalım artık"

 

"Öğretmene şiddet ha! Hiç yakıştıramadım. Ben burada çok değerli vaktimden zaman ayırıp sana yüzme öğretmeye çalışayım ama sen gelip benim bu eşsiz vücuduma şiddet uygula olacak şey değil"

 

"Öğretmek isteyen sendin. Bu yüzden şiddetede katlanacaksın öğretmenim" "Ha bu arada eşsiz mi" Alay vari konuşması Zagros'un kaşlarını çatmasına neden oldu.

 

"Eşsiz tabii. Ben bu vücuda sahip olmak için günde kaç saat spor yapıyorum haberin var mı senin" " Hem böyle bir kocan olduğu için şükretmelisin"

 

"Neden şükredecekmişim"

 

" Ya göbekli ve kel bir kocan olsaydı. O zaman görürdün. Ama sen şanslı bir kadınsın ki benim gibi bir adamla evlisin"

 

"Aynen. Çok şanslıyım. Hem yakışıklı, hem yetenekli" Roni, Zagros'un kulağına yaklaşıp,

"Hem egoist, hem kendini beğenmiş. Daha saymamı ister misin?"

 

Roni, daha Zagors'dan uzaklaşamadan salonun içini tanıdık bir ses kapladı.

 

"Sensiz geçirdiğim bir gün bile ne kadar zordu senin haberin var mı Zagros efendi?" Kapıyı arkasından kapattığında karşısında birbirine çok yakın bir şekilde havuzun ortasında duran çifti gördüğünde eliyle gözlerini kapatıp "Vallaha ben birsey görmedim. Siz devam edin ya ben yokmuşum gibi" diyerek arkasını dönmüştü Cüneyt.

 

Zagors, görmeyi beklemediği kişi karşısında hemen Roni ile birlikte yüzüp, havuzun kenarına geldiğinde Roni'yi koltuk altlarından tutup havuzun kenarına oturttu.

 

Tam kendi de sudan çıkacağı sırada Roni'nin beyaz tişortünden dolayı kendini belli eden siyah sütyenini görmesiyle ağzının içinden birkaç küfür savurdu.

 

Hemen havuzdan bir hışımla çıkıp kenardaki şezlongun üzerindeki havluyu eline alıp Roni'nin yanına doğru ilerlemeye başladı.

 

"Eğer arkanı dönmek gibi bir hata yaparsan senin olmayan beynini sikerim Cüneyt"

 

 

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Nasıl bir bölümdü..

 

Roni....

 

Zagros...

 

Yıldıza basmadan geçmeyin...

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

 

 

Loading...
0%