Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@xqaysegull

Merhaba Minik Tırtıllarım Umarım Hepiniz Çok Çok İyisinizdir. Yeni bir bölümle buradayım umarım beğenirsiniz birazcık kısa bir bölüm çünkü artık geçiş bölümlerine geçmek üzreyiz. Herkese iyi okumalar dilerim. Zagros, Roni'nin ayağa kalkmasına yardım ettikten sonra havuzda kendi halinde oynayan oğluna yaklaştı.
''Bugünlük bu kadar yeter değil mi aslanım''diyerek oğlunu kucaklayıp havuzdan çıkmasını sağladı.


Roni ile Arjen'i odalarına bırakmak için kapıya yaklaştığında Cüneyt,
''Kusura bakma yenge. Normalde Zagros her zaman yanlız başına yüzmeyi tercih ettiğinden seninde burada olacağını tahmin etmemiştim''

Roni, omuzlarına örtülen havluya sıkıca sarılarak, omuzunun üzerinden arkasında duran Cüneyt'e doğru biran için baktığında aklından geçen neden yalnız yüzmeyi tercih ettiği olsa da dudaklarından çıkan tek cümle
''önemli değil Cüneyt''olmuştu.

''Yok birde önemli olsun. Daha evleneli kaç gün oldu sanki. ''Hem.. benim yerime geçmişsin hem de önemli değil diyorsun. hıh''

Roni, bu çıkışı beklemiyor olacak ki şaşkın ve anlamaz gözlerle hemen yanı başındaki Zagros'a dönüp baktığında Zagros, kucağındaki oğluyla hızlı bır adımla Cüneyt'e yaklaşıp kafasına bir tane geçirip,

''Saçma sapan konuşmayı kes artık. Görende sevgilim sanacak''

Cüneyt, işaret parmağı ile Roni'yi gösterip''O, gelmeden önce'' Bu seferde prmağının yönünü kendine çevirip''Hayatındaki tek kişi bendim. Madem... duygularımla oynayıp beni bir mendil gibi kenara atacaktın , o zaman neden duygularımla oynadın ha Zagros efendi''


Zagros, sinirle soluyup burun kemerini sıkıp bıraktıktan sonra ''Siktir git! Sikeceğim şimdi senide duygularınıda''

Zagros, Roni'nin yanında olduğu o an aklına gelmiş olmalı ki Roni'ye 'kusura bakma' der gibi bir bakış attıktan sonra ikisini alıp odalarına götürmüştü.
Odanın kapısını kapattıktan sonra derin bir nefes alarak havuzunda içinde olduğu spor odasına doğru adımlamaya başladı.

Cüneyt, geldiğine göre demekki bir sıkıntı olmuştu...


Zagros, havuzun bulunduğu spor salonunun kapısını açtığında, şenzlong üzerinde uzanmış Cüneyt'i göünce hızlı adımlarla onun yanına yürümeye başladı.
Cüneyt'in yanına vardığında direkt konuşmaya başladı.

''Ne oldu? Neden geldin?''

Cüneyt, oturduğu yerden dikleşerek derin bir nefes çekti ciğerlerine.
''Sidar'' dedikten sonra susmuştu.

Zagros, devam etmesini ister gibi eliyle Cüneyt'in omuzunu hafif bir şekilde sıktı.



''Sidar, seni araştırmaya başlamış''

Zagros, rahat bir tavırla hemen karşısında bulunan şenzlonga geçip oturdu.

''Beni bulması çok zor'' diye karşılık verdi.

''Ama imkansız değil''

''Ne demek istiyorsun Cüneyt açık ol''

''Birşey demek istemiyorum. Sadece...''

''Sadece ne ''

'' Korkuyorum abi. Lanet olsun ki bu sefer korkuyorum! Sidar belki bizim kadar güçlü olmayabillir ama bizi bulma ihtimalini de göz ardı edemedim. Biliyorsun bu sefer hepimizin kaybetmekten korktuğu ve korumak zorunda olduğu birileri var. Onun yanına yerleştirdiğimiz adamlar haber verince ne olur ne olmaz diye direkt yanına geldim.''

Zagros, yerinden kalkıp en yakın dostuna sıkıca sarıldı.

''Sakin ol! Cüneyt'' ''O,bize zarar verebilecek kadar güçlü değil. Kaldı ki önce bizi bulsun.''

Bir süre birlikte oturup sohbet ettkten sonra saatler akşamı bulmuştu. Cüneyt'i ertesi sabah yolcu ettikten sonra ailesi ile birlikte tatillerine kaldıkları yerden devam etmeye karar verdi.

Sırf Sidar onu araştırıyor diye tatillerini bozamazdı...


Günler hızla akıp giderken tatilleri artık bitmiş ve bir haftalık olan tatilleri iki haftayı bulmuştu.
Bu tatil boyunca Roni, herşeyden ve herkesten uzakta müstakbel kocası ve oğlu ile çok güzel vakitler geçirmişti.
Tatil boyunca kuzeni Elif, onu sürekli arayıp Rohat'ın onunla birlikte olmak için verdiği çabaları anlatmasından artık sıkılsa da kuzeninin ve Rohat'ın birlikte olmalarını istiyordu.

Konağa döndüklerinde öncelikle onları kapıda karşılayan aile Rohat,Zeynep,Mihriban ve Şehriban ile sarılıp içeriye geçtiler. Avluda oturan Baziyan ağa ve Delal hanımı görünce yanlarına yaklaşıp onlarlada sarıldılar.
Annesini orada görmediğine şaşımamışı Zagros, çünkü Zozan hanım, Baziyan ağanın olduğu hiçbir yerde olmazdı. Ailecek yiyilen yemekler ve özel günler dışında.


Zagros, bunun nedeni olarak hep Delal hanımın kuma olmasına bağlasa da annesi ve babasının arasında geçen olaylardan habersizdi.
Zozan hanım, kocasıyla yaşadığı hiçbir sorunu çocuklarına anlatmaz ve yansıtmazdı. Bu yüzden de hepsi sorunun sadece kuma olduğunu zannediyorlardı.
Eğer çocukları babalarının annelerine yaptıklarını bilselerdi ne oğulları ona bu kadar saygı duyardı ne de kızları bu kadar babalarına karşı sevgi dolu olabilirlerdi.


Özellikle Zeynep için babası apayrı bir yerdeydi.
Babası onun kahramanıydı.
Onun yanında çocuk olan, onunla her türlü oyunlar oynayan, okula giderken saçlarını tarayıp kendince sırf kızı için öğrendiği örgü ile örüyordu.

Bu topraklarda kaç kız böyle sevilmişti ki babası tarafından...
Zeynep, babasıyla gurur duyuyordu. Eğer birgün evleniceksem bu kişi babam gibi biri olmalı diyordu.


Babasının annesine neler yaşattığını bilmeden...


Baziyan ağada aynı şekilde severdi çocuklarını.
Erkek yada kız ayrımı yapmazdı ama zeynep'in yeri onda başkaydı.

İlk kızıydı Zeynep onun. Onu hep 'gül goncam' diye severdi.
Yılllar önce gülüm diye sevdiği karısının ona verdiği en büyük armağandı ona.


Konak halkı yeni yolculuktan gelen çifti yalnız bıraktıklarında Zagros, acil bir işi çıktığı için hemen ayrılmıştı konaktan.
Roni, ise oğluna kısa bir duş aldırdıktan sonra kendiside kısa bir duş aldı. Odada saçlarını kuruturken çalan kapıyla birlikte içeriye gelen kişi Zeynep'di.


''Müsait misin yengecim?'' diye sorarak kapıdan sadece başını çıkarıp sormuştu genç kız.
''Tabi ki buyur gel içeriye'' diyerek cevapladı genç görümcesini Roni.

Zeynep, yüzünde gülümsemeyle odaya girip odadaki koltukta oturan yengesinin yanına geçti.
''E anlat baklım gelin hanım nasıl geçti balayınız. Ah! pardon tatil demeliydim. Abim bunun balayı değil sadece kısa bir tatil olduğunu söyledi yani ön balayı gibi'' omuzunu Roni'nin omuzuna vurup eğleniyordu yengesiyle.

Roni, birazcık utanmıştı. Kendini toparlayıp,
''Bırak şimdi tatili. Benim sana sormak istediğim başka şeyler var.''

''Tabi yengecim sorabilirsin. Abim hakkında olduğunu sanmıyorum çünkü sen şu iki haftada yeterince ve yakından bilgi sahibi olmuşsundur. Hah!''

''Sen ne kadar edepsiz bir kız olmuşsun görmeyeli''

''Aşk olsun yengecim ben hep böyle bir kızdım sen fark etmemişsindir. Şimdi sor bakalım bana ne sorak istiyorsan''

'' Bana biraz evdekilerden bahseder misin? Seni, Rohat'ı , Mihriban ve Şehribandan başka kimseyi tanımıyorum resmen.''

''Demek ki sen dedikodu yapmak istiyorsun.''

'' Hayır! Ne alaka''

''Sen bilmiyorsun belki ama buna dedikodu derler yani bir nevi bilgi alışverişi''

'' Herneyse işte ondan anlatacak mısın yoksa Rohat'tan mı yardım isteyeyim?''
Roni, bu ikilinin birbirleriyle rekabet halinde olduğunu biliyordu.

'' Ne! Burada ben duruken Rohat'tan mı isteyeceksin? Hemen başlıyorum hazır mısın?''
Roni, hazırım anlamında başını hızlıca aşağı yukarı salladı.

'' Şimdi sen zaten gençleri tanıyorsun. ilk olarak Sonay yengemden başlayayım o zaman. Sonay yengem yıllar önce aşkının peşine takılıp yaşadığı şehirden ve hayatından vazgeçip buralara geldi. Sırf Rizwan abim için. Tabi o zamanlar Delal ana istememişti Sonay yengemi.''

''Neden'' diye merakla sordu Roni.

''Sonay yengem, ilk geldiği zamanlar gerek giyim tarzı olsun gerek konuşması aşırı rahat ve özgüvenliydi. Bu durum da Delal ananın hiç hoşuna gitmiyordu. Rizwan abimde ölürümde vazgeçmem diyince birazcık mecbur kaldılar ama tek şartla''

''Neymiş o şart''

'' Tabiki de giyimi ve konuşmasına ayar vermesiydi. Gerçi giyimine dikkat etse de konuşmasında gram değişim yok.''
''Gelelim Rizwan abime, o çok farklı onun hakkında pek birşey anlatmaya gerek yok sadece karısına aşık ve gözünü intikam bürümüş bir adam ve intikamını almak için abimin yerine ağa olmak istiyor.''

'' İntikam mı? Ne intikamı''

''Senin ondan da haberin yok değil mi?''

'' Nasıl olsun canım vahiy oluyla bildiri almıyorum ya''

''Tamam ya kızma birşey demedik. O zaman devam diyorum. Benim amcam yani Rizwan abimin babası Boran acam birgün silahlı saldırıya uğrayıp öldürüldü. Rizwan abimde bunu yapanın o zamanlar amcamın düşmanı olan kişilerden şüphe ediyor ve hala araştırıyor. Bulması yakındır ama. İşte onlara istediği herşeyi yapabilmel içinde ağa olması lazım çünkü Zagros abim intikamdan değil çözümden yana''


''Peki Rizwan abi ağa olabilir mi?'' diye sodu Roni.

''Eğer Zagros abim vazgeçerse ağa olmaktan o zaman olabilir.

Anladım der gibi başını salladıkta sonra aklına takılan bir diğer soruy sordu Roni.
''Benim asıl merak ettiğim Zozan hanım ve Delal hanımın hikayesi''

''Valla yengecim onların olayını ben bile hala bilmiyorum tek bildiğim annemin yıllardır Delal anayla konuşmadığı konuşsa bile ters konuştuğu. Yani anlayacağın onların mevzu derin''

''Hmm anladım.'' demekle yetindi Roni. Zeynep bile bilmiyorsa yapacak birşey yoktu.

''Belki birgün annem sana anlatır ha ne dersin''

''Annenin elinde olsa beni bir çatal suda boğacak kaldı ki hayatını anlatacak. Yapma Allah aşkına''

''Çatal ha bak bu iyiydi. Ama onunda kendince birşeyler çektiğinin farkındayım yada ben öyle hissediyorum.''

'' Eminim oda çekmiştir kendince birşeyler. Herkesin var bir hikayesi''

''Biliyor musun yenge Rohat abimin anlattığına göre annem çok neşeli ve güler yüzlü bir kadınmış. Taki bana hamile kalana kadar... Bazen düşünüyorumda acaba böyle olmasının nedeni ben miyim diye ama daha sonra aklıma babamın baa olan sevgisi ve ilgisi gelince hayır senlik birşey değil Zeynep diye duruyorum.''

Zeynep, farkında da olsa babası tarafında yaralı olan Roni' nin yanında baba sevgisinden bahsedildiğinde genç kızın nasıl üzüldüğünü fark etmemişti.

Roni, Zeynep'e fark ettirmeden hemen gözünden akan bir damlayı silmişti.
Bu iki haftalık süreçte onu annesi birkaç defa arayıp sorsada babası oralı bile olmamıştı.

İki genç kız biraz daha sohbet etmeye devam ettikten sonra ikisi birlikte aşağıya inip akşam yemeği için hazırlıklara yardım etmey başladılar.

Mutfakta ki kadınlarla birlikte yemek hazırlığı yaparlarken sertçe çalan konak kapısının açılmasıla avluyu dolduran tek ses Robin'in Roni dıyerek bağrmasıydı.

Loading...
0%