Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@xqaysegull

İlk bölümle karşınızdayım benim minik tırtıllarım 🦋

 

Bu yeni kitabımda beni yanlız bırakmadığınız için hepinize şimdiden kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum🥰

 

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın olur mu 😘

 

Herkese iyi okumalar❤

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Roni..

 

O, yanlış adama aşık olduğunu zannederek yaşadığını sanıyordu aşkı..

 

Ama o adamın onun hayatını mahf edeceğinin farkında bile değildi...

 

Nasıl olsun ki daha çok küçük yaşta gözlerini açar açmaz ilk gördüğü adamdı Sidar.

 

Sırf kız evlat olduğu için babasından sevgi görmeyip sevgiyi başka kişilerde armıştı Roni ve bu ona çok pahalıya mâl olacaktı ama o bunun şuan farkında bile değildi.

Şuan tek gördüğü kendisine aşık bir Sidar'dı ama gözleri açıldığı zaman herşey için çok geç olacaktı.

 

Kızların ilk aşkı babaları olurmuş..

Daha babasından gram sevgi görmeyen Roni için bu kelime çok ağırdı.

 

Nerede baba ile bir kız görse içini üzüntü ile birlikte yaşayamadığı ve hep hayalini kurduğu o baba kız sevgisinin eksikliği sarardı.

 

Babası ve dedesi tam bir erkek evlat düşkünü oldukları için ne Roni'ye ne de Rojbin'e sevgi göstermiyorlardı.

 

Annesi ise Dila Hanım..

 

Kendisi de ailesi tarafından Ahmet ağa ile zorla evlendirildiği için bu evlilik ve kocası olacak olan adamı hiçbir zaman sevememişti.

 

Çocukları doğduğu zaman belki bir umut sevebileceğini düşünüyordu ama kim severdi ki kendisine eziyet edip şiddet uygulayan birini..

 

Ahmet ağa da babasından öyle görmüştü.

 

Mahmut ağa kendi eşini sürekli döven bir adamdı.

 

Ona göre kadının dili uzun olmamalıydı..

 

Eğer uzadıysa kesilmeliydi..

 

Roni aslında yoksul ve ya güçsüz bir ailede doğup büyümemişti.

 

Tam tersi O, Zerxan konağında yaşayan tek kız torundu.

 

Ama dedesi Mahmut ağa onu hiçbir zaman umursamamış ve sevgi göstermemişti.

 

Roni belki dedesini anlayabilirdi ama ya babası...

 

Babasından sevgi görmeyen her kız sevgiyi dışarıdaki erkeklerde aramaz mıydı zaten..

 

Roni'de bu hataya düşecekti ama gerçeği anladığı zaman herşey için çok geç olacaktı..

 

O, şuan bunun farkında bile değildi..

 

Babası da tıpkı dedesi gibi ondan sevgisini mahrum bırakmıştı.

Her iki adam da tüm sevgilerini Roni'nin abileri olan Dewrim ve Robin'e vermişlerdi.

 

Devrim aynı dedesi gibi olmuştu.

 

Kız kardeşlerine kör ve sağır olup onları hiçbir şekilde umursamamıştı.

 

Robin ise tam tersiydi..

 

Roni için belki birşey yapamamıştı ama Rojbin için elinden geleni yapacaktı.

 

Rojbin daha on beş yaşında küçük bir kızdı.

Abisi Robin sayesinde okuyordu şuan yoksa dedesi ve babasına kalsa ne gerek vardı kız çocuklarının okumasına...

 

Roni ise liseyi bile kendi imkanları ve inadı sayesinde bitirmişti.

Üniversite sınavına girmeyi çok istese de dedesi o gün onu odasına kilitleyip engel olmuştu sınava girmesine...

 

Böylelikle bir hayaline daha veda etmişti..

 

Roni belki okuyamamıştı ama sevdiği adam ile evlenip kurtulacaktı dedesi ve babasının ona reva gördüğü bu cehennemden..

 

Sidar...

 

Sidar'ı seviyordu ve onunla evlenecekti.

Hem zaten Sidar'da onu seviyordu.

 

Her buluşmaya geldiğinde Roni'ye sıkıca sarılıp kulağına aşk sözleri söylüyordu.

 

Telefonunda gelen bildirim sesi ile irkildi genç kız ve telefonu eline aldığında Semra'dan mesaj geldiğini görünce yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı. Çünkü Semra aslında Sidar'dı..

 

Bazen abisi Dewrim alıp kontrol ediyordu telefonunu oda böyle bir yöntem bulmuştu.

Semra kim derlerse liseden arkadaşım diyordu ki gerçekten de lisedeyken Semra adında bir kız arkadaşı vardı ve İstanbul'a taşınmışlardı.

Dewrim'de bunu bildiği için ses çıkarmıyordu.

 

Mesajı tekrar okuduğunda deli gibi kendi kendine gülümsemeye devam ediyordu.

 

" her zaman ki yerde seni bekliyorum hebüna mîn"

(varlığım)

 

Bu yeterli olmuştu zaten mutlu olmasına Roni'nin ufak bir söz bile yeterdi ona.

 

Babasından iki güzel söz duymayan kızlar sevgiyi hep başkalarının iki güzel sözünde aramazlar mı zaten!

 

Genç kız hemen ayaklanıp kalktı ve dolabından kendisine yakışan en güzel elbiselerinden birini alıp giydi.

Ufak bir makyaj da yapınca hazır olmuştu zaten.

 

Aynanın karşısına geçip kendini son kez baştan aşağı süzdükten sonra kenarda duran çantasını da alınca artık hazırdı.

 

Bugün şanslı günüydü ki evde kimse yoktu.

Rojbin okulda, Dewrim Allah bilir nerde, Robin ise Babası ve dedesi ile işlerin başındaydı.

 

Bugün sahip oldukları dükkanları kontrol edecekleri için akşama kadar gelmezlerdi.

Annesi ise çarşıdan eksik olan eşyaları almaya gitmişti.

Şimdi rahatlıkla çıkabilirdi.

 

Genç kız büyük bir mutlulukla gelmişti her zaman buluştukları tepeye burası tüm Rıha'yı neredeyse aynı anda görmelerini sağlayan bir tepeydi ama biraz ilerisi ise derin bir uçurumdu.

Oradan düşenin hayatta kalması imkansıza yakın birşeydi.

 

Tepede duran aşık olduğu adamı görünce her zaman olduğu gibi içinde ki kelebekler yeniden hayat bulmuş gibi ucuşmaya, kalbi ise sanki dört nala koşan bir at misali atmaya başlamıştı.

 

Neden bu kadar çok seviyordu ki bu adamı..

 

Nasıl olmuştu da bu kadar kör olmuştu herşeye..

 

Yavaş adımlarla yaklaştı sevdiği adama Roni.

Ama Sidar zaten biliyordu onun geldiğini hiçbir zaman saatini şaşmamıştı Roni ne zaman çağırsa

bir saatin ardından hemen burada oluyordu.

 

Genç adam yaklaşan adım sesleri ile hemen arkasını dönüp kolların açtı.

 

Genç kız hiç zaman kaybetmeden koşup gördüğü sevdiği adamın kolları arasına

 

"xer hati " kulağına söylediği bir kelime için genç kız mutlu olup sevdiği adamın yanağına bir öpücük bırakıp

 

"hoşbuldum cana mîn" diyip daha sıkı sardı kollarını sevdiği adama..

 

Roni Sidar'a bir süre daha sarılmaya devam etti ama Sidar ona sarılmıyordu..

 

O zaman neden kolların açmıştı ki ona?

 

Sidar Roni'yi kolları arasından çıkararak ondan uzaklaşınca Roni anlamaz gözler ile ona baktı.

 

Ne yapmıştı ki şimdi?

 

"ne oldu Sidar" genç kız anlamaya çalışıyordu ama bir türlü anlam veremiyordu.

 

Daha yanına geleli iki dakika olmamıştı.

 

"Bak Roni ben artık sıkıldım" Roni'ye bakıp söyledikleri ile Roni birşey anlamadığı için öylece bakıyordu Sidar'a.

 

"ben anlamıyorum Sidar neyden sıkıldın söyle ki bileyim bende" Roni sevdiği adamı anlamak istiyordu onu kaybetmek istemiyordu.

 

"bende artık diğer sevgililer gibi olmak istiyorum"

Roni buna bir anlam veremedi.

 

Diğer sevgililer gibi olmak ne demekti?

 

Onlar zaten sevgiliydi...

 

Sevgililer başka ne yapardı ki?

 

"gerçekten ben hiçbirşey anlamıyorum Sidar"

 

Derdi neydi bu adamın diye düşünmeden edemedi.

 

"Bak Roni biz seninle uzun zamandır birlikteyiz değil mi" genç kız bu soruya başını olumlu anlamda salladı.

 

" ve sadece sarılmaktan ve yanaktan öpmekten ileriye geçemedik ki zaten oraya gelmemiz bile kaç yılımızı aldı"

 

"yani ne demek istiyorsun Sidar"

 

"demek istediğim Roni bende diğer sevgililer gibi seninle öpüşmek hatta birlikte olmak istiyorum" genç kız duydukları ile şok oldu.

 

"ne diyorsun sen Sidar" öpüşmeyi belki anlayabilirdi ama birlikte olmak..

 

Olmazdı yapamazdı böyle birşeyi..

 

"ne dediğim gayette açık Roni zaten sonunda evlenmeyecek miyiz ikimizden başkası bunu hiç bilmeyecek"

 

Sidar'in bu kadar rahat davranması genç kızı şaşırmıştı ama bu sayede Sidar'ın onunla evleneceğini de duymak hoşuna gitmişti.

 

"be..ben yapamam Sidar biliyorsun olmaz"

 

Bu kadarı fazlaydı genç kız için zaten yıllardır arkadaşları tarafından hiç iyi sözler duymamıştı Sidar hakkında ama o yine de onlara kulak tıkayıp Sidar'a inanmayı seçmişti.

 

Sidar'a olan sevgisi her zaman daha ağır basmış ve bu yüzden çok kişinin kalbini kırmıştı.

 

"yoksa sen beni gerçekten sevmiyor musun Roni"

Roni duydukları ile hemen başını olumsuz anlamda sallayıp

 

"seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun Sidar"

Onun için kapısına gelen o kadar görücüsünü sırf Sidar için geri yollamıştı.

Ki bu gelenler de sıradan değil gayette varlıklı ailelerdi.

 

Sidar ise küçük yaşta babasını kaybetmiş, annesi Sultan hanım ve kız kardeşi Berna ile yanliz kalmıştı. Ağalık o küçük olduğu için amcasına geçmişti.

Ama amcasının ise hiç oğlu yoktu.

Sadece Esma adında bir kızı vardı.

 

"o zaman bana güvenmiyorsun seni yari yolda bırakacağımı düşünüyorsun"

 

Sidar Roni'nin duygularını yönetmeyi biliyordu.

Roni'nin baba sevgisi görmediğin bildiği için onu sevdiğine inandırarak kendini genç kızın zaafı haline getirmeyi başarmıştı..

 

"saçmalama Sidar tabi ki sana güveniyorum ama sadece" diyip kaldı genç kız..

 

"sadece ne Roni yoksa beni istemiyor musun"

 

Roni hemen eli ile kapattı Sidar'ın ağzını

 

"ne diyorsun sen sakın bir daha öyle şeyler söyleme"

 

Sidar iç içe zafer kazanmış bir edayla sevinirken dışından ise kırılmış adamı yansıtıyordu.

 

"ya benimle birlikte olursun ya da benim artık bu ilişkiye güvenim kalmaz Roni zaten evleneceğiz biz seninle bunu da göz önünde bulundur ve bana iki gün sonra cevabını ver bu iki gün boyunca iyice düşün eğer beni gerçekten seviyorsan kabul edersin ha yok başka birinde gönlün varsa şimdiden söyle bana"

 

Sidar Roni'nin ondan başkasını sevmediğini biliyordu ama onu ikna etmeliydi..

 

"ne başkası Sidar Allah aşkına yapma bunu bana"

 

Roni Sidar'a yalvaran gözlerle baksa da Sidar onu hiç umursamayıp

 

"bu sana son sözlerimdi Roni artık karar senin"

 

Sidar Roni'nin konuşmasına fırsat vermeden arkasını dönüp oradan uzaklaşmaya başlamıştı.

 

Roni'nin yapabildiği tek şey ise arkasından bakmak olmuştu.

 

Şimdi ne yapacaktı?.

 

Ya kabul etmezse Sidar onu tekrar mı edecekti?

 

"hayır beni seven tek insanın da benden vazgeçmesine izin veremem" kendi kendine mırıldanmaya başladı genç kız.

 

"ama nasıl kabul ederim ben bunu off Allah'ım sen yardım et bana"

 

Roni kafasında bin bir düşünce ile mutlulukla geldiği yolu üzüntü ve derin düşünceler geri dönüyordu.

 

Eve vardığında evde kimsenin daha gelmediğini gördüğünde içinden binlerce kez şükür etmişti.

 

Eve girip üzerini değiştirdikten sonra evdeki yardımcıları olan Hatice Hanım'a kısaca selam verip odasında kalmaya devam etmişti.

 

Ne yapmalıydı?

 

Kabul etmezse Sidar'ı kaybedecekti..

 

Ve o, hayatında onu sevdiğine inandığı iki erkekten biri olan adamı kaybetmek istemiyordu.

 

Bir diğeri ise abisi Robin..

 

Genç kız bu düşünceler boğuşurken çalan kapı sesi ile kendine gelmişti.

 

" keça mîn duymaz mısın beni" diyen annesi Dila Hanım ile hemen kendini toparlayıp kapısını açtı.

 

" kusura bakma diye mîne delal uyuya kalmışım"( güzel annem) kendini böyle kurtarmaya çalışıyordu.

 

" gören de bir iş yaptın sanır ha Hesna " annesi ona koymuştu bu ismi genelde de zaten kullandığı isimdi bu..

 

"hem sen onu bunu bırakta nereye gittin sen bugün ben yokken " Genç kız anlamıştı Hatice teyzesinin hemen annesine yetiştirdiğini.

 

" hiçbir yere gitmedim anne" yalan söylüyordu ama unuttuğu birşey vardı ki oda yalan söylerken eli ile hemen dudağının kenarını ısırırdı ve bunu fark eden bir annesi ve abisi Robin'di...

 

"yalan söylediğini bilirim Hesna yine o adama gittin değil" dudağını isirdiginin farkında bile değildi genç kız ama annesi her yalan söylediğinde anlıyordu hemen nasıl anladığını düşündü hemen.

 

"ee şey daye" ne diyeceğini bilemiyordu..

 

" ben sana kaç defa dedim Hesna o adamdan sana yâr olamaz ama sen yine o dik kafanın peşinden gidiyorsun birgün beni dinlemediğin çok pişman olacaksın ama dilerim Rabbım 'den ki ben yanılırım Hesna" kızının saçlarını okşarken konuşmuş ve kızının konuşmasına müsaade etmeden arkasını dönüp gitmişti Dila Hanım.

 

Bunları söyleyen ilk kişi değildi annesi ama genc yine annesine de kulak tıkadı.

 

Onlar Sidar'ı tanımıyorlar o yüzden böyle konuşuyorlar diye düşündü hemen..

 

Yanlış düşündüğünü bilmeden.

 

Akşam yemeği vakti geldiğinde herkes eve gelmişti.

 

Dedesi, babası ve Robin abisi hep beraber gelmişti ama Dewrim onlardan sonra..

 

Şimdi hep beraber akşam yemeği yiyorlardı ama dedesinin gözü Roni'deydi.

 

Roni'de bunu fark etmişti ama sesini çıkarmadı yediği lokmalar ağzında kocaman olup kalıyorlardı.

 

" hadi yine iyisin Roni xanım" herkes birden Mahmut ağaya baktı.

 

Roni anlamaz gözler ile abisi Robin'e bakıyordu.

 

Robin öfkeli bir şekilde,

 

" dede yapma" dedi.

 

" ne yaptım sanki Robin efendi sadece xayırlı kısmeti vardır ne yapalım yani geri mi çevirelim koskoca Kameri aşiretini ha" demesi ile Roni'nin gözleri kocaman açıldı.

 

" be..ben istemiyorum" diyebildi sadece..

 

" sana soran oldu mu ha birde cevap verir utanmadan" bunu diyenin babası olması daha çok yaktı canını...

 

" kardeşim yok dedi duydunuz konu kapanmıştır" dedi Robin.

 

Dedesi Robin'i kirmak istemiyordu hiçbir zaman.

Çünkü onun için Dewrim ve Robin ne derse o olacaktı.

 

Roni abisine minnet dolu gözler ile bakıyordu.

Abisi ise konağın bir göz kırpıp yemeğine dönmüştü.

 

Gözleri Dewrim abisine kaldığında ise hiç masa ile alakası yoktu elinde telefonu ile biri ile yazışıyordu.

 

Zaten her zaman kör ve sağır olmuştu ona..

Bu hali onu şaşırtmamıştı.

 

"oo Dewrim ağa bedenin burada ama sen yoksun hayırdır" diyerek takıldı torununa Mahmut ağa..

 

" hayırdır dedem hayır" diyip gülümseyerek telefonu cebine koyup yemeğe devam etti.

Son konuşma bu olmuştu masada.

Yemekten sonra çaylar içilmiş ve herkes kendi odasına çekilmişti.

 

Yatağa uzandığı gibi tekrar aklına düştü Sidar'ın ona söyledikleri.

 

Eğer Sidar ile evlenemezse dedesi onu başka birine verecekti biliyordu.

 

Ama Sidar ondan birliktelik istiyordu...

 

Düşünmekten aklını kaçırmak üzereydi.

Tek bildiği Sidar'dan başkasını istemediğiydi.

 

Genç kız bu düşünceler ile uykuya daldı.

Kaybetme korkusu yüzünden yanlış kararlar aldığının farkında bile değildi.

 

Güneş ışıkları tüm Rıha'yı yavaş yavaş aydınlatırken genç kız uyanmış ve hazırlanmıştı bile aklında hâla Sidar varken..

 

Konağın merdivenlerinden dalgın dalgın yürürken aklında sadece yarın ne cevap vereceği vardı Sidar'a..

 

" yavaş olsana Roni" diyen Dewrim kızın cevap vermesini bile beklemeden hızlı adımlar ile çıkmıştı evden bir işler çevirdiği kesindi ama çok üzerinde durmadan aklına onu meşgul eden düşünceleri yeniden doldu.

 

Kahvlati yapılmış Babası ve dedesi tarlalara bakmak için çıkmıştı evden, abisi Robin ise arkadaşları ile buluşmak için çıkmıştı.

Rojbin zaten okuldaydı.

 

Evde sadece o, annesi ve hizmetli kadınlar vardı.

Tüm işler bitince saat öğleni geçmiş ve Dila Hanım yanına hizmetler ile sedirde oturup kahve içiyordu.

 

Dila Hanım hiç hor görmezdi hizmetlileri çünkü kendisi de zamanında hizmetli olarak çalışırdı bu konakta ta ki Ahmet ağa ona göz koyana kadar..

 

" diyin bakalım kızlar siz bilir misiniz neyi var Hesna'nin" tüm kızlar birbirlerine bakıp başlarını olumsuz anlamda salladilar.

 

Dila hanımın içine bir kurt düşmüştü.

 

Nede olsa anneler hissederdi..

 

Roni o gün akşama kadar odasından çıkmadı ne annesi gelip çağırdığın da nede kız kardeşi ödevleri için yardım isteğinde..

 

Yemek vaktin de bile rahatsız olduğunu söyleyip inmedi aşağıya annesi odasına yemek gönderdiğinde de yemedi çünkü aklı hâla yarın vereceği cevaptaydı.

 

Çünkü Sidar ona mesaj atıp " kararını vermişsindir umarım hebuna mîn" demişti. ( varlığım)

 

Roni mesajı okuduğunda tedirgin olmuştu ama sonda ki kelimeyi görünce yeniden gülümsemeye başladı ve o an kararını verdi.

 

Sidar onu gerçekten seviyordu ve oda onunla birlikte olacaktı.

 

Ama unuttuğu şey gercek seven sevdiğinden böyle birşey istemezdi...

 

Ertesi sabah Sidar'a kabul ettiğine dair mesaj atınca iki gündür sadece ir kere mesaj atan Sidar hemen anında cevap yazıp onu her zamanki tepeden alacağını söylemişti.

 

Ama Roni o kadar kör olmuştu ki bunu göremiyordu.

 

Babası, dedesi ve abileri yine her zaman olduğu gibi evde yoktu.

Annesi ise Rojbin ile birlikte Rojbin'in okul ihtiyaçlarını almaya gitmişlerdi evde dedesi ve babası yokken yoksa bir ton laf ederlerdi.

 

Fırsat bu fırsat diyip hemen hazırlanmıştı Roni, en güzel kıyafetini giyip en güzel kokusunu sıkmışti.

 

Kalbi sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

 

Ama bilmiyordu ki birgün kalbinin durmasını isteyeceğini.. .

 

Roni evden çıkarken yardımcı kadınlardan olan Hatice Hanım'a yakalanmıştı.

 

" nereye gidersin Roni hanim" duydugi ses ile yerinde kalakaldi Roni..

 

" şey Hatice teyze" ne yalan uyduracagini düşünüyordu..

İyi bir yalan söylemeliydi yoksa biliyordu hemen annesine haber vereceğini..

 

Aklına hemen annesinin asla kızmayacağı biri geldi.

 

" Elif.. Elif'e gidiyorum Hatice teyze"

 

Elif onun en yakın arkadaşıydı hatta kardeşten de öteyde kuzeniydi.

Ondan gizli hiçbirşey yapmazdı ama bugün yapacağı şey hariç...

 

Sidar konusunda o da onu uyarmıştı ama Roni dinlememişti.

Sidar'in kız kardeşi Berna Elif'in kardeşi ile görüşüyordu.

Kaç kere ağzını arasa da Berna her fırsatta annesinin gelin olarak istediği kişinin amca kızı Esma olduğunu söylemişti.

Elif bunu Roni'ye söyledikten sonra Roni hemen Sidar'a söylemişti ama Sidar ona

" saçmalama ben seni seviyorum ve seni istiyorum" demesi ile Roni bir kez daha kulak tıkadı herkese...

 

" tamam kızım geç kalma ama annen evde yok zaten" bir anne edasıyla konuşmuştu Hatice Hanım.

 

" merak etme Hatice teyzem" diyip yanağından makas alıp çıkmıştı evden Roni hayatını mahf etmeye doğru...

 

Ezbere bildiği yolları yavaş ama çok heyecanlı bir şekilde yürürken sonunda istediği yere gelmişti.

Karşısında Rıha'nın gündüz bile harika olan manzarası vardı.

Tepede.ki güneş yüzünden hemen uçurumun kenarında yanliz başına olan koca çınar ağacının altında ki gölgeye sığındı.

Koskoca tepede sadece bu ağaç vardı kuşlara yuva olan koca çınar ağacı..

 

Kulağına dolan araba sesi ile hemen o tarafa baktı içinde bastırmaya çalıştığı heyecanı Sidar'ın arabasını görmesi ile tekrar gün yüzüne çıkmıştı.

 

Sidar arabası ile orada dururken hiç arbadan inme zahmetinde bile bulunmadan Roni'nin binmesini bekledi.

Roni buna bozulsa da sesini çıkarmadı, heyecandan gözü mü görüyordu sanki...

 

Roni yavaş ama heyecanlı adımlarla arabaya yaklaşıp ön koltuğa Sidar'ın yanına oturdu.

 

" Hoşgeldin Roni"

 

Roni mi.. ne oldu hebuna mın a diye içinden geçirsede genç kız bunu umursayarak durumda değildi.

 

" Hoşbuldum Sidar"

 

Sidar konuşmadan arabayı kullanmaya başladı.

Genç kız hızlı atan kalbinin sesi ile gülümseyerek Sidar'a baktı

 

" nereye gidiyoruz Sidar" dedi ama hemen cevap alamadı.

Bir süre sonra Sidar kızın yüzüne bile bakmadan

 

" otele" bu son konuşmaları olmuştu.

 

Roni Sidar'ın bu soğuk hallerini anlamaya çalışıyordu ama içinde ki heyecan daha ağır basıyordu.

Bunu daha sonra konuşmayı aklının bir köşesine yazarak akan yolu izlemeye başladı.

 

Ama asıl bilmediği Sidar'ın aklında dönen gelecek planlarıydı.

 

Araba Riha'nın çıkışında olan bir otelin önünde durunca Roni'nin elleri titremeye başladı.

Sidar arabadan inip Roni'nin de inmesini bekledi ama genc kız inmeyince yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirip genç kızın kapısını açıp inmesini bekledi.

 

Uzanıp Roni'nin elini tutup arabadan indirdikten ve anahtarı valeye verdikten sonra otelin içinde ki resepsiyona doğru ilerleyip daha önceden rezervasyon yaptırdığı odanın anahtarını alıp Roni ile birlikte asansöre bindi.

 

Asansörde kimsenin olmamasını fırsat bilip elini Roni'nin beline atıp kendine çekip kulağına doğru

 

" sakin ol Roni yemem seni" bu dedikleri üzerine genç kız gülümseyip başını önüne eğdi.

 

Genç kız artık buradan dönüş olmadığını biliyordu.

Asansör odanın bulunduğu katta durduktan sinra ikisi birlikte Sidar'ın tuttuğu odanın önüne geldiler.

 

" buradan dönüş yok biliyorsun değil mi" kulağına fısıldayan adam ile başını olumlu anlamda salladı genç kız.

 

Sidar kapıyı açıp Roni'nin içeriye görmesini bekledi.

Roni içeri geçince kendisi de arkasından girip kapıyı kapattı.

Genç kız odaya göz attığında oda da sadece çift kişilik bir yatak ve kocaman bir oturma odası büyüklüğünde koltukların kapladığı bir oturma alanı vardı.

 

Genç kız odayı dolaşmak için adım attığında Sidar kolundan tutup,

 

" buraya odayı dolaşmak için gelmedik değil cana mın"

 

Roni bugün ilk defa duyduğu güzel söz ile gülümseyip sevdiği adama döndü.

 

" şey.. Sidar ben utanıyorum" demesi ile Sidar Roni'yi kendine çekip elini beline atıp kendine bastırdı.

 

" bugün yaşayacaklarımızdan sonra bunu tekrar düşün istersen hebuna mın" diyip direkt Roni'nin dudaklarına yapıştı..

 

Roni daha önce hiç öpüşmediğiiçin ne yapacağını bilmiyordu ve sadece put gibi durmakla yetiniyordu.

Sidar Roni'nin karşılık vermemesinden rahatsız olup kızın dudaklarını ısırıp

 

" karşılık ver artık" diye boğuk bir sesle hırladı.

 

Roni acemice karşılık verince Sidar öpüşünü hızlandırıp genç kızı yatağa doğru yönlendirip yatağa düşmesini sağladı.

 

Hiç vakit kaybetmeden kızın üzerine uzanıp öpüşünü bu sefer aşağılara indirip boynunu öpüp ısırıp emmeye başladı.

Roni hissettiği acı inleyip

 

" ahh Sidar acıyor" demesine rağmen Sidar onu umursamayıp kaldığı yerden devam etti.

 

Hiç vakit kaybetmeden genç kızı ayağa kaldırıp üzerindeki elbiseyi çıkarması ile Roni utanıp eli ile kendini kapatmaya çalıştı.

 

Sidar genç kızı izleyerek kendini de sorduktan sonra kızı tekrar yatağa uzandırıp üzerinde ki yerini aldı. Hiç vakit kaybetmeden iç çamaşırlarını çıkarıp kendini genç kızın içine itmesi ile Roni açıdan bağırıp ağlamaya başladı.

 

" aaah Si.. Sidar çok acıyor lü... lütfen dur" demesine rağmen Sidar onu umursamayıp hızlı bir şekilde git gellerine devam edip en sonunda Roni'nin içine boşalıp kendini yatağın kenarına atmadan önce yatakta gördüğü kan ile gülümseyip ağlayan genç kızın anlına öpücük kondurup onu göğsüne çekti.

 

" seni asla bırakmam Roni'm" genç kız hiç böyle hayal etmemişti. Sidar ona hiç acımamıştı.

Ama buna rağmen duyduğu sözler ile gülümsedi acısına rağmen..

 

Sidar istediğini almanın verdiği mutluluk ile bir süre sonra yataktan kalkıp duşa girmişti.

Roni saate baktığında üç saatten fazla olmuştu evden çıkalı geç kalmamak için kasıklarında ki acıya rağmen yerde ki kıyafetlerini üzerine geçirip hazırlanmaya başladı.

Banyo kapısının açılan sesi ile oraya döndüğün de

 

" yikanmayacak mısın Roni"

 

Roni ona bakıp

 

" eve daha fazla geç kalamam lütfen hızlı ol"

 

Sidar istediğini artık almıştı.

Hızlıca giyinip Roni'yi dikkat çekmeyecek bir yerde indirdikten sonra

 

" ben birkaç hafta yokum Roni"

 

Roni şok olmus gözlerle Sidar'a bakıyordu.

 

"nereye gidiyorsun" dedi sadece..

 

" işler için biliyorsun babam rahmetli olunca heosi bana kaldi" Roni onu anladığını belli edercesine başını olumlu anlamda salladı.

 

" Dikkat et kendine Sidar" demesi ile Sidar dudağını son kez öpüp

 

" sende Roni" demekle yetindi.

 

Genç kız eve doğru yürümeye başladı ama kasıklarında ki ağrı yüzünden yavaş yavaş yürüyordu.

Arabadan genç kızı izleyen Sidar'ın yüzünde zafer kazanmışcasına bir gülümseme belirdi.

Birlikte olurken hiç acımamışti Roni'ye, bu onun ilk birlikteliği değildi belki ama ilk defa bakire biri ile birlikte olmuştu.

 

Arabasını son sürat sürüp geldiği yolun tersine gitti.

 

Roni eve geldiğinde evin erkekleri hariç herkes evdeydim annesi ne de Elif'e gittiği yalanını söyledi.

Annesi yalan söylediğini anladi ama ses etmedi.

 

Bu olayın üzerinden bir ay geçmiş ama Roni Sidar ile hiç konuşmamıştı.

Roni ne yapacağıni bilmeden yemeden içmeden kesilmişti annesinin zoru ile ancak iki üç lokma yiyip içiyordu onu da son bir kaç gündür başlayan mide bulantısı yüzünden atıyordu.

 

O olaydan sonra Elif' e herseyi anlatmıştı.

 

Elif ona bunun için çok kızsa da artık iş işten geçmişti.

Elif onun aynı zamanda teyze kızı olduğu için bir haftadır yanında kalıyordu.

 

Yine birgün mide bulantısı yüzünden Elif ile beraber oturduğu odasından lavaboya doğru koşarken Elif artık şüphe etmeye başlamıştı.

 

"bu böyle olmayacak Roni aklıma kötü şeyler geliyor" dmeesi ile elini yüzünü yıkayıp banyodan çıkan Roni anlamaz gözler ile bakti hem kuzeni hemde yakın arkadaşı olan kıza.

 

" ne geliyor aklına Elif" demesi ile tekrar mide bulantısı yüzünden kusmaya başlamıştı.

 

" sen yoksa sakın hamile olma Roni"

 

Artik Roni'nin de içine şüphe tohumları düşmüştü.

 

" sen beni bekle hemen geliyorum" Roni'nin konuşmasına fırsat vermeden odadan çıkmıştı.

Elif hemen evden kimseye görünmeden çıkıp eczaneden test alıp eve dönmüştü.

 

Testi yapıp merakla bekleyen kızlar pozitif cıkması ile oturup ağlamaya başladılar.

 

" be..ben şimdi ne yapacağım Elif" diyerek ağlamaya devam ediyordu Roni.

 

Elif ise hem ağlayıp hemde saçlarını okşuyordu Roni'nin.

 

" bilmiyorum kardeşim bilmiyorum tek bildiğim Sidar'ı hemen bulmamiz lazım"

 

Elif aklına gelen ile hemen eline telefonu alıp Sidar'in kardeşi olan Berna'yı aradı.

 

Berna da abisinden haber almadığını söyleyince genç kız bur süre beklemeye karar verdi ama istemeden de olsa eli karnına gidiyordu.

Orada bir can taşıyordu..

 

Birkaç gün böyle devam edince genç kız telefonuna gelen bildirim sesi ile gülümsemeye başladı.

 

Mesaj atan kişi Semra diye kaydettiği kişi olan Sidar'dı.

 

" her zamanki yerde seni bekliyorum Roni" demişti.

 

Roni dolaptan en güzel kıyafetini alıp giyip gitmişti her zamanki buluşma yerlerine oraya vardığında ona arkası dönük adam ile hızlıca onun yanına ilerledi.

Ona önce hesap soracaktı ve sonra hamile olduğunu söyleyecekti.

 

Sidar'ın yanına vardı. Sidar genç kıza baktığında genç kız eskisi gibi ona bakmadığını daha ilk dakikadan fark etmişti.

 

Roni Sidar'ı özlemişti gururunu ezip kollarını doladı sevdiği adamın boynuna ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.

Sidar Roni'nin kollarında tutup aşağıya indirmesi ile genç kız biran için afalladi.

 

Bu hareketi ile genç kızın içine büyük bir üzüntü kaplamıştı.

 

"ne oluyor Sidar" demesine kalmadan Sodar Roni'ye

 

" lafı uzatmaya gerek yok Roni bizden olmaz artık ben bunu anladım ve buraya seninle son kez konuşmaya geldim"

 

Ne diyordu bu adam böyle...

 

Oysa ki ne güzel hayallerle gitmişti genç kız sevdiği adama ona hamile olduğunu söyleyip en kısa zamanda evlenmeleri gerektiğini soyleyecekti.

 

Zaten hamile olduğunu söylediği an mutluluktan uçacaktı sevdiği adam ya da o öyle zannediyordu.

 

Daha hamile olduğunu bile söyleyemeden ne demişti sevdiği adam

 

"bizden olmaz Roni" devamını dinlememişti genç kız ne demişti o bizden olmaz mı peki neden yıllardır oluyordu da neden şimdi olmuyordu?

 

Hatta ona güvenip kendini ona tüm benliğiyle teslim ettiği günü hatırladı.

 

" seni asla bırakmam Roni'm" demişti.

 

Peki ya şimdi ne değişti de karşısına geçmiş ona bizden olmaz diyordu?

 

Oysa ki buraya geldiğinde sıkıca sarılıp yanağına kocaman bir öpücük kondurmuştu sevdiği adama.

 

Aslında ona sarıldığında karşılık vermemesinden anlamıştı birşeylerin ters gittiğini ama yine de göz ardı etmeyi seçmişti peki ya şimdi..

 

" neden" tek kelime fazlası olmazdı.

 

Genç kız tek kelime ile sordu tüm nedenleri ne olursa olsun bunu ona yapmaması gerekirken o ise terk etmeyi seçmişti.

 

" ben evleniyorum Roni" genç adamın ağzından dökülenlere ellerini kulaklarına kapatarak duymamaya çalıştı.

 

Ama artık çok geçti duymuştu...

 

Genç adam ellerini kızın kollarına koyup ellerini tutup kulaklarından aşağıya indirdi.

 

" böyle yaparak işleri daha fazla zorlaştırma seni sevdiğimi sanmıştım ama sevmediğimi anladım Roni seninle birlikte olduğumuz günü hatırlıyorsun değil mi" diye sorduğunda genç kıza..

 

Genç kız gözlerinden akan yaşlara rağmen kafasını olumlu anlamda salladı hatırladığına dair..

 

" o gün anladım seni aslında sevmediğimi, sadece seninle birlikte olana kadarmış içimdeki sevgi, hoşlantı yada senin deyiminle aşkım yani anlayacağın Roni seninle vakit geçirmek güzeldi şimdi gitmem lazım daha bugün gidip kız istemem var" genç adamın söyledikleri ile başından aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi öylece kalakaldı genç kız.

 

Böyle olamazdı ne derdi ailesine bir süre sonra karnı büyüyecekti o zaman ne yapacaktı?

 

"dur bunu bana bize yapamazsın böyle olmaz hem.. hem ben ne yaparım bundan sonra nasıl yaşarım yapma bunu bize Sidar" giden adamın önüne geçip ağlayarak anlatıyordu ama adam ise sadece kızın yüzüne boş bir varlığa bakar gibi bakıyordu.

 

" sana söyledim olmaz artık istemem var daha falza gecikemem hadi oyalama beni Roni"

 

Genç kız artık son çare söylemeye karar verdi.

 

" ha.. hamileyim ben Sidar" ama asıl beklemediği genç adamın birden bire kahkaha atıp

 

" buna inanacağımı zannediyorsan yanılıyorsun Roni gözümde daha fazla küçülmeden bırak beni"

 

Genç kız kafasını sağa sola sallayarak

 

" yemin ederim yalan değil Sidar ben hamileyim" belki bir umut geri döndürebilirdi ama asıl beklemediği

 

"kimden peydahladıysan ona git seninle sadece bir kere beraber olduk Roni bu bebeğin benden olduğuna inanmamı bekleme" diyerek kızı kolundan tutup kenara iterek arkasına bakmadan gitti genç adam.

 

Oturduğu yerde ağlamaktan başka birsey gelmiyordu elinden şimdi ne yapacaktı?

 

Karnında ki bu bebeği nasıl doğuracaktı?

 

Bunu yapamazdı...

 

Ne kendine ne de karnında ki bebeğe..

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Fikirlerinizi benimle paylaşın lütfen çünkü onlar benim için çok değerli❤

 

Yıldıza basmadan geçmeyin..

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

 

 

Loading...
0%