Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@xqaysegull

Yeni bir bölümle karşınızdayım🦋

 

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

 

Geç geldi biliyorum anlayışınız için şimdiden teşekkürler🥰

 

Diğer bölümlere nazaran biraz kısa ama idare edelim şuan için bunu diğer bölümlerde telafi edeceğime emin olabilirsiniz🥰

 

Okumaya başlamadan önce yıldıza basıp beni @xqaysegull hesabımdan takip edebilirsiniz❤

 

Yorumlarınızı merakla bekliyorum.

 

Herkese iyi okumalar 🥰

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Roni, kucağında ona anne diye seslenen çocuğa mı yoksa çocuğu onaylayan Zagros'a mı şaşırsa bilmeden öyle şaşkın şaşkın bir çocuğa birde Zagros'a bakıyordu.

 

Zagros Roni'nin şaşkınlığını anlamış olacak ki ortamda ki havayı değiştirmek için arabanın arka kapısını açıp Roni'nin binmesini bekledi.

Sonuçta kucağında oğlu vardı ve ön koltuk onlar için hiç güvenli değildi.

Girdiği şoktan çıkan Roni yavaş adımlarla kucağında ki Arjen ile birlikte arabaya bindi ve sürücü koltuğuna geçen Zagros ile yola koyuldular.

 

Arjen başını Roni'nin boynuna gömmüş bir şekilde bir eli ile de saçını tutmuştu.

Sanki bırakmak istemiyormuş gibi...

 

Roni o an daha çok anladı bu çocuğun bir anneye ne kadar çok ihtiyaç duyduğunu ama aynı zamanda da içini kaplayan korkuya da engel olamıyordu.

 

Ya ona annelik yapamazsa...

 

Sonuçta annelik sadece doğurmak demek değildi.

Doğurmadan da anne olunurdu ama Roni çok tecrübesizdi.

 

Sonuçta kendi annesinden bile anneliği tam anlamıyla görmemişti.

 

Arabada kimseden tek kelime çıkmıyordu.

Zagros dikiz aynasından arka koltuğa baktığında başını Roni'nin boynuna gömmüş ve eliyle saçlarını tutmuş sanki gideceğinden korkan bir Arjen ve Arjen'in saçlarını okşayıp arada başının üstünde öpücük konduran Roni'ye bakıyordu.

 

Zagros hemen bakışlarını onların üzerinden çekti.

Eğer oğlu için olmasaydı asla tekrar bir evlilik yapmayı aklının ucundan bile geçirmezdi.

 

Bu onun nezdinde Zelal'e ihanetti...

 

Söz vermişti ona ondan başka kimse olmayacaktı.

 

Ne yaşarken ne de öldükten sonra...

 

Ama gel gör ki kader ağlarını örerken kimseye acımadan örmüştü...

 

Daha Zelal'in mezarına gitmemişti.

Mezarına bile gitmeye yüzü yoktu.

 

Bunu kendi için değil oğlu için yaptığını sürekli kendine hatırlatıp duruyordu.

Yoksa diğer türlüsünü ne aklı ne de kalbi kabul etmezdi.

 

"Nereye gitmek istersin?" ortamda ki sessizliği bozan kişi Zagros olmuştu.

 

Roni daldığı düşüncelerden Zagros'un sesi ile çıkıp başını Arjen'in saçlarından kaldırıp,

 

"Bence içinde çocuklar için oyun alanı olan bir yere gidelim. Hem Arjen de sıkılmaz"

 

Zagros ufak bir tebessüm edip başını olumlu anlamda sallayıp yola devam etti.

 

Hep birlikte büyük bir alışveriş merkezine geldiklerinde arabayı park edip alışveriş merkezine giriş yaptıklarında zaten direkt girişte çocuklar için yere çizilmiş oyunlar, para ile çalışan oyuncaklar ve tırtıl şeklinde tren gibi rayların üzerinde giden bir oyuncak vardı.

 

Arjen oyuncakları gördüğü gibi Roni'nin kucağında hareketlenip aşağıya inmek istiyordu.

Bu halini gülümseyerek izleyen Zagros, Roni'nin kucağından indirip yere bıraktığında direkt tırtıla koşmaya çalışan oğlunun arkasından Roni ile birlikte ilerliyordu.

 

Etrafta bu çekirdek aileye bakıp gülümseyerek izleyen insanlar kadar onları kem gözler ile izleyenler de vardı.

Bunlardan biride Zozan hanımın kız kardeşi Yeter hanımdı.

Bugün buraya o da eksik birkaç parça ihtiyaçlarını almaya gelmişti ama geldiğine gördüğü manzara yüzünden şimdiden pişman olmuştu bile..

 

Yeter hanımda kız kardeşi Zozan hanım gibi kızını Zagros ile evlendirmek istiyordu.

Sonuçta onun kızı hemşireydi ve en önemlisi akrabasıydı.

 

Berxwedan aşiretine kızından daha güzel bir hanım ağa olamazdı onun gözünde.

Zaten o da Zozan hanım gibi istemiyordu Zelal'i ama Zagros'un sözünün üstüne söz söyleyen olmayınca o da bir köşeye sinmişti.

 

Tam Zelal öldü herşey istedikleri gibi oldu derken bu sefer de Zehra'nın Dewrim'e kaçması ile yine tüm hayalleri suya düşmüştü.

 

Tırtıla binen Arjen'i gülen gözler ile izleyen ikileye baktığında bunların nasıl zorla evlenen kişiler olduğuna aklı bir türlü ermiyordu.

Kesin bu işte bir iş var diye düşünüp söylene söylene eline aldığı telefonla kız kardeşini aramaya başladı.

Daha ablasını arayıp gördüklerini abarta abarta anlatacaktı.

 

Arjen'i bir süre daha eğlendirdikten sonra hep beraber yemek yemek için bir yere geçtiklerinde Arjen için bir mama sandalyesi istemiş ve onu oraya oturtmuşlardı.

 

Roni Arjen'e yedirmek istediğini söylese de Zagros ona,

 

" Sen de iki canlısın Roni. Ben Arjen ile ilgilenirim sen önce kendini doyur"

 

Zagros'un konuşması ile Roni'nin eli karnını bulmuştu.

 

Sahi onun da bir bebeği olacaktı değil mi...

 

Zagros'a gülümseyip önüne gelen etlerden yemeye başladı.

Zagros ise yavaşça önce oğlunu sonra da kendini doyurmakla meşguldü..

Yemekler yenildikten sonra tatlı olarak da kendilerine künefe siparişi verdikten sonra Roni hayatında ilk defa bu kadar çok yemek yediğini düşünmeye başlamıştı.

 

Zagros Roni'ye bakıp kaç gündür aklında olan soruyu sormaya karar verdi.

 

"Roni sana birşey sormak istiyorum" konuşmasını üzerine Roni,

 

" tabii ne istersen sorabilirsin" diye cevapladı onu.

 

" Sen.. yani bebek" ne diyeceğini bilemeyen Zagros'un duraksamalarını fark eden Roni,

 

" Lütfen rahat ol olur mu?" kıvrandığını fark eden Roni ne soracağını çok merak etmişti. Eğer Zagros'a kalsa sormak istediğim soruyu böle sormadan konuyu kapatacaktı.

 

" Bebeğin ne kadarlık yani.. hiç doktora falan gittin mi ya da ne bileyim işte siz kadınların hamileyken özel gereksinimleri olur ya o yüzden soruyorum"

 

Zagros'un bu düşünceli hâli Roni'yi mutlu etmişti.

 

" Ben.. yani.. hiç doktora gitmedim. Sadece test yaparak öğrendim hamile olduğumu yani bebeğim neredeyse bir aylık oldu ama ben daha hiç gidemedim doktora...

Hem nasıl gideceğim ki, bir gören olsa ne derim onlara"

 

Zagros anladığını belli ederek başını olumlu anlamda sallayıp yerinden kalkarak

 

"Birkaç dakika sonra geleceğim " deyip mama sandalyesini Roni'nin yanına yaklaştırıp onlara arkasını dönüp oradan uzaklaştı.

 

Roni daha ne olduğunu anlamadan Zagros çoktan gözden kaybolmuştu bile..

 

Zagros telefon görüşmesini yaparken Roni de o sırada Arjen ile keyifli anlar yaşıyordu.

Roni bildiği bir parmak oyunu olan timsah oyununu Arjen ile oynayıp oyunun sonunda timsahı yani ellerini masanın altına saklaması ile Arjen her seferinde kahkaha atıyordu.

 

" hadi son birkez daha oynayalım olur mu?"

 

Arjen bu oyunu çok sevmişti. Oyun bitince bu sefer kendi ellerini yapıyor ve Roni'yi taklit ediyordu.

Bu hâli Roni'nin çok hoşuna gidiyordu.

 

"Bu timsah yüzmek istiyor" Ellerini sanki denizde yürüyormuş gibi sağa sola hareket ettirmeye başlamıştı Roni.

Arjen de onu taklit etmeye tabi...

 

"Ağzını kocaman açıyor" Ellerini sanki bir ağızmış gibi üst üste koyup açmıştı.

Arjen ise bunu beceremediği için sadece iki elini yukarıya kaldırıyordu.

 

" Beni görünce karşıdan" Ellerini dürbün gibi yapıp Arjen'e yaklaşması ile Arjen de elleri ile sadece gözlerinin üzerini kapatabilmişti.

Roni onun bu hareketi ile kahkaha atmıştı.

 

"Hemen suyun altına saklanıyor" İki elini birleştirip masanın altına saklaması ile çığlık atarak gülmüştü minik ağa..

 

" Çok mu sevdin sen bu oyunu"

 

Roni Arjen ile oynamayı çok sevmişti.

Nedensizce ona karşı içi saf bir sevgi ve şefkat ile dolmuştu.

 

Roni biran bebeği ile Arjen'i yan yana düşünmüştü.

Arjen onun bebeğinin ağabeyi olacaktı değil mi..

 

Acaba kız mı olacaktı, yoksa erkek mi?

 

" Ne önemi var ki sağlık olsun da ben her ikisine de kabulüm" diyerek aklından geçenleri bir an Arjen'e karşı söylediğinde hangi ara masaya geldiğini anlamadığı Zagros'un sesi ile irkildi,

 

" Sağlıklı olduğunu öğrenmek içinde önce doktora gitmeliyiz değil mi?"

 

Biran yerinden sıçrasa da çaktırmamaya çalışıp, Zagros'un yüzüne bakıp

 

"Haklısın ama bunu yapamayacağımı benim kadar sende iyi biliyorsun"

Üzgün bakışları ile tekrar önüne döndüğünde,

 

" O ben olmadan önceydi"

Roni kafasını kaldırıp anlamaz gözler ile Zagros'a baktığında,

 

"Eğer burada ki işimiz bittiyse geç olmadan gidip bebeği mi görsek diyorum"

 

Zagros'un konuşmasıyla yerinde donup kalan Roni ne yapacağını bilemeden öylece durduğunda, Zagros bu halinden az da olsa korkmuştu.

Hemen yanına gidip omuzuna elini koyup

 

" Roni iyi misin alt tarafı gidip bebeği göreceğiz dedim. Şuan dediğime de pişman olmak üzereyim lütfen kendine gel" Roni birden ayaklanıp tam dibinde olmasından da kaynaklı sevinçten genç adamın boynuna sarılmıştı.

 

Sahi ne demişti Zagros bebeğini görecekti degil mi.

 

" Lütfen vazgeçme bende bebeğimi görmek istiyorum"

Zagros'un zaten vazgeçmek gibi bir niyeti yoktu ki sadece Roni'yi kendine getirmek istemişti.

Roni biran ne yaptığını fark etmiş olacak ki hemen kollarını çözüp ayrılmıştı genç adamdan.

 

" Tamam vazgeçmedim ama öncesinde Arjen'i kız kardeşim Zeynep'e ve Rohat'a bırakmalıyız"

 

" Onlar ne zaman geldiler ki buraya?"

 

" Biz zaten beraber gelmiştik. Ben sadece şuan için üçümüzün yanlız olmasını istemiştim ama artık Arjen'i götürebilirler ki zaten uyku saati geçiyor artık birazdan uyuklamaya başlar" demesi üzerine Arjen esneyerek uykunun sinyalini vermişti bile..

 

Roni başını sallayıp Zagros'un hesabı ödemesini beklemeden kucağında Arjen ile restoranttan çıkmış başını omuzuna koyup bir eliylede saçını tutup uyumaya başlayan Arjen ile çıkış kapısının ilerisinde bekliyordu.

 

Zagros yanlarına geldiğinde oğlunu almak istese de Roni itiraz etmiş otoparka kadar da bırakmamıştı Arjen'i.

 

Onlar otoparka vardıklarında Zeynep ile Rohat çoktan orada durmuş olan aracın üzerinde oturup çekirdek çitleyip sohbet ediyorlardı.

Zagros'un yaklaştığını görünce ilk önce aşağıya inen Rohat olmuştu.

 

Hemen arka kapın kapısını açtığında Roni Arjen'i oraya yatırıp üzerini koltuğun üzerinde duran örtü ile örtüp kapıyı kapatmadan önce saçlarının üzerine bir öpücük kondurup kokusunu içine çektikten sonra Zeynep ve Zagros'un yanına gitmişti.

 

Zeynep Roni'ye yaklaşıp sıkıca sarıldıktan sonra hâl hatır sormuş ve abisine dönmüştü.

 

" Söyleyin bakalım bana bu sefer ki kurban kim?"

Roni duyduğu kurban kelime ile afallasa da bunu belli etmemeye çalışıyordu.

 

" Ne kurbanı abicim. Hani Rohat'ı anlarım da ben hiç yapar mıyım öyle şeyler "

 

Kendini kurtarmanın en kısa yolu yanındakini satmaktır ki Zeynep Berxwedan da acımadan yanında ki abisini satmıştı.

 

" Nankör insan hiç abisini satar mı ha? Sen bundan sonra görürsün birdaha yanıma gelip günlük rapor istediğinde al sana rapor" çektiği el hareketini Zagros'un öksürük sesi ile hemen elini indirip kardeşine "hıh" yapıp yönünü müstakbel yengesi olan Roni'ye çevirip,

 

" Görüyorsun değil mi besle kargayı oysun gözünü diye boşuna dememişler al sana nankör evlat bir adet Zeynep Berxwedan"

 

Roni, Zagros'a " ben nereye düştüm" bakışları atarken Zagros,

 

" Hadi artık söyleyecek misiniz bana şuan burada Zeynep'i çekirdek çitleyip yüzünde sivilce çıkmasına neden olacak kadar önemli olan kişi kim "

 

"Aman be abi senden hiçbirşey kaçmıyor ha" Zagros'un kararlı bakışlarını gören Rohat,

 

"Teyzemiz Yeter hanım namı değer mikser"

 

Mikser kelimesini Zeynep de onunla beraber söylediğinde Zagros onlara devam edin bakışı attıktan sonra anlatma işini Zeynep devraldı.

 

"Hani bizim biricik canımız olan Yeter teyzemiz varya hani seni çok sever ki sevme nedeni kesinlikle seni kızı ile evlendirmek istemesi ama sen her seferinde " saçmalama kızım Serap benim kız kardeşim" desen de bence mikserin yani teyzemizin niyeti bu herneyse şuan konumuz bu değil ki özellikle müstakbel yengem buradayken"

 

Roni kendini onlara o kadar kaptırmıştı ki dalmış bir şekilde onları dinlerken biran etrafa bakıp yenge kim diye bakacakken biran o kişinin kendisi olduğunu anlayıp gülümseyip,

 

"Lütfen ben yokmuşum gibi devam edebilirsin"

 

Roni de biran önce olanları dinlemek istiyordu.

Ne yapsın onunda böyle ufak... yani.. ufacık da olsa bir meraklı tarafı vardı.

 

Zeynep yengesinin de gözlerindeki meraka olan aşkı görmesi ile içten içe bu duruma sevinmişti.

Ne de olsa artık Rohat işteyken evde dedikodu yapacağı biri geliyordu. Buna Zeynep sevimesin de kim sevinsindi..

 

" Her neyse en iyisi lafı çok fazla uzatmayayım ben"

 

" Uzatmamış halin buysa.. Her neyse devam et"

 

Zeynep Zagros'un artık sinirlenmeye başladığını anladığı gibi direkt konuşmuştu.

 

" Teyzem sizi burada görmüş ve hemen annemi aramış tabii annemde durur mu hemen seni aramış bu ne rezillik böyle daha dün istedin kızı bugün gezmelerdesin diye paylamak için ama telefonun meşgul çalınca o da otomatikman beni aramış bulundu. Yani anlayacağın abicim senin yüzünden bu eşsiz kulaklarım beş dakika boyunca Zozan hanımın bağırışına maruz kaldı. Bu yüzden bana bir kulak randevusu borçlusun"

 

Zagros kız kardeşine sen iflahs olmazsın bakışları atıp onları arkasında bırakıp Roni daha ne olduğunu anlamadan elini tutup kendi arabasına götürüp ön kapıyı Roni için açıp geçmesini bekledi.

Daha sonra kardeşlerine dönüp,

 

" Annem ile ben ilgilenirim siz sadece şuan dikkatli bir şekilde eve gitmeye bakın"

 

Daha fazla kimseyi dinlemeden Roni'nin de araca binmesi ile kendi yerine geçip aracı çalıştırdığı gibi otoparktan ayrılıp hastanenin yolunu tuttu.

 

Araçtaki sessizliği bozan bu sefer Roni olmuştu.

 

" bari vedalaşsaydım böyle de ayıp oldu"

 

" vedaları sevmem Roni hem gerek yok ne de olsa bir hafta içinde artık birlikte yaşayacaksınız"

 

Roni şok olmuş gözlerle ile Zagros'a bakarken Zagros gayet rahat bir şekilde

 

" Şaşırma konusunda haklısın ama karnında büyüyen bir bebek olduğunu da unutmamalısın ki bu bebek her gecen gün daha da büyüyor kimse fark etmeden nihak olmalı" Roni Zagros'un haklılığı karşısında sadece kafa sallamakla yetindi.

 

Sessiz geçen yolculuğun ardından araba özel bir hastahanenin önünde durduğunda, ikili birlikte içeriye girip kimseye sorup danışmadan direkt doktorun odasının önüne geldiklerinde şaşırmadan edememişti.

 

"Etrafa şaşkın balık gibi bakmayı bırakmalısın burası benim hastanem bu yüzden rahat ol kimse ne seni ne de beni sorgulayamaz herşeyi hallettim ben"

 

" teşekkür ederim "

 

Doktor çağırana kadar başka bir konuşma geçmemişti aralarında.

Doktor onları çağırdığında zaten soru sorma hakkı yoktu doktorun çünkü tembih edilmişti önceden haddini aşıpta devlet hastanesinden iki katı fazla kazandığı işinden olmak istemezdi.

 

Roni'den sedyeye uzanmasını rica edip bebeğinin kaç haftalık olduğunu sorduktan sonra bakışları kaşları çatılı bir şekilde başlarında bekleyen adama kaydığı gibi direkt önüne dönmüştü orta yaşlarında olan adam.

 

" bebeğiniz oldukça küçük ama kalp atışlarını duyma ihtimalimiz var ister misiniz"

Doktor bu soruyu sormaya çekinmişti.

 

Ya bebeğini aldırmak için geldiyse diye ama Roni'den çıkan

" isterim hem de çok isterim" cümlesi ile rahat bir nefes alıp vermişti.

 

Doktor cihazda birkaç düğmeye bastıktan sonra etrafı dolduran küçük ama güçlü kap sesi ile Roni'nin gözlerinden yaşların akması da bir olmuştu.

 

Odayı dolduran ses Zagros'u yıllar öncesine Zelal ile birlikte Arjen'in kalbinin sesini duyduklari o ilk güne götürmüştü.

 

Ah ne kadar da mutlu olmuşlardı o gün....

 

Roni Zagros'a baktığında onun sanki bir yerlere daldığını fark ettiğinde uzanıp yanında olmasının avantajı ile elini tutup kendisine bakmasını sağlandıktan sonra içten bir şekilde gülümseyip,

 

"teşekkür ederim" diyebilmişti.

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Bölüm hakkındaki fikir ve düşünceleriniz neler?

 

Zagros?

 

Roni?

 

Rohat?

 

Zeynep?

 

Ve tabiki bal küpüm Arjen'im?

 

Yıldıza basmadan geçmeyin..

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

 

 

Loading...
0%