Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@xqaysegull

Yeni bir bölümle karşınızdayım tırtıllarım🦋

 

Okumaya geçmeden önce yıldızlara basmayı unutmayın🌟

 

Beni @xqaysegull hesabımdan takip edebilirsiniz.

 

Tiktok hesabım: xqaysegull

 

Arkadaşlar okunma sayısına göre voteler çok düşük eğer böyle devam ederse hayalet okuyucular yüzünden sınır getirmek zorunda kalacağım.

 

Herkese iyi okumalar🥰

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Hastaneye gittikleri günü üzerinden iki gün geçmişti.

Roni hala ağzı kulaklarında etrafta gülümseyerek dolaşıyordu.

 

Ona bakanlar sanki zorla değil de kendi isteği ile evleniyor zannederdi.

Ama hiçbiri bu mutluluğunun sebebinin karnındaki bebeğin varlığı olduğunu bilmiyordu.

 

Bugün Zagros, annesi Zozan hanım ve kız kardeşleri düğün alışverişi için Roni'yi almaya geleceklerdi.

Zagros Ron'yi arayıp yarim saate orada olacaklarının haberini vermişti.

 

Dila hanım sabah erkenden kalkıp gelecek olan erkek tarafı için hazırlıklara başlamıştı bile...

Ailesinin geleceğini duyan Zehra mutlu olsa da yanlarına gidecek cesareti kendinde bulamadığı için yine odasından çıkmamayı daha uygun bulup kahvaltıdan sonra Devrim şirkete Zehra ise odasına gitmişti.

 

Robin halen gelmemişti.

Şimdiye kadar çoktan gelmesi gerekiyordu ama Mahmut ağa sırf olay çıkmasın diye işlerini uzatmanın bir yolunu bulup Robin'in gelmesine mâni olmuştu.

 

Bugün gelin alışverişine Roni ile birlikte annesi gitmeyecekti.

Çünkü Mahmut ağa öyle istemişti.

 

Şüphesiz buna en çok üzülen Roni olmuştu.

Belki sevdiği adamla değil ama ilk defa evleniyordu ve böyle bir günde bile annesi onu yalnız bırakıyordu.

Dedesinin onu sevmemesine alışkındı belki ama annesinin bu kadar sessiz kalıp kabul edişine halen alışamıyordu.

 

Roni lle birlikte alışverişe kardeşi gibi sevdiği kuzeni Elif ve Elif'i ablası Gül gidecekti.

Zaten Zagros telefonda konuştukları zaman annesinin sadece adet gereği yanlarında biraz durup gideceğini geri kalanını ikisinin birlikte halledeceğini söylemişti.

 

Roni bu durum karşısında ister istemez sevinmişti.

Şimdiden kayinvalidesi olacak kadından korkuyordu.

Çünkü onun hakkında hiç iyi şeyler duymamıştı.

Etraftan duyduğuna göre Zozan hanım sert, aksi, dediğim dedik ve çok huysuz bir kadınmış, ki namı Amed'den Rıha'ya kadar uzanmış diye düşünmeden edememişti.

 

Son iki günde Roni'yi en çok üzen ise kuşkusuz Arjen'di...

Onu uyurken bıraktığı için uyandığında o kadar ağlayıp huysuzlanmıştı ki Zagros çareyi görüntülü aramakta bulmuştu.

Neredeyse her iki satte bir Roni ile Arjen'i birbiri ile konuşturuyordu ve bu durumdan kimse de şikayetçi değildi.

 

Bugün yapılan alışverişten sonraki iki gün kına ve kınadan da iki gün sonra düğün olacaktı.

Normalde kınada hemen sonraki gün düğün olurdu ama iki aşiret iki farklı şehir olduğunu için gelip giden insanları da düşünmek gerekiyordu. Bu yüzden aralara birer gün konulmuştu.

 

Roni odasında hazırlanmış bir şekilde yanında Elif ve Gül ile bekliyordu.

 

"Abla sen evde kaldın ben sana söyleyeyim" Elif ablası ile uğraşmayı seviyordu ve şuan ortamda ki kasvetli havayı da değiştirmek istiyordu.

 

Gül kardeşine ters ters bakıp,

 

" Başka nerede kalacağım gerizekalı kardeşim benim" Kardeşinin amacını biliyordu ama onunda annesi gibi ikide birde evlilik konusu açmasından pek haz etmiyordu.

 

" Ufff! Dondum.Sende hissettin mi Roni?"

 

Roni gülümseyerek iki kardeşi izliyordu.

 

"Hissettim canım hissettim camları kapatta daha fazla üşümeyelim"

 

İki kuzen birbirlerine elleri ile çak hareketi yaptıktan sonra Elif tekrar ona ters ters bakan ablasına döndü.

 

" Kimse artık almayacak seni geldin yirmi beş yaşına seneye kadarda evlenmezsen kimse almaz seni benden söylemesi senden önce gelin olursam zaten işte o zaman kimsecikler de gelip istemez, sende gelip burada çok sevgili dedemiz Mahmut ağa ile beraber yaşarsın" son söylediklerinden sonra kahkaha atan Elif'in üzerine atlamamak için kendini zor tutuyordu Gül. Roni yine her zaman olduğu gibi Elif ile birlik olup Gül ile uğraşıyordu.

 

" Bak ben bile senden önce evleniyorum abla, Elif haklı hem fena mı olur Mahmut ağa da yalnız kalmamış olur" ikili kıkırdayarak Gül ile uğraşıyordu.

 

"Bak ikiniz çok fazla oluyorsunuz artık. Dua edin bugün alışveriş var yoksa ikinizide burada bir güzel seveceğimi iyi biliyor olmalısınız değil mi?"

Bunları söylerken aynı anda parmaklarını kıtlatması kızları biran için korkutmamış değildi..

 

"Aman canım sende hiç şakadan anlamıyorsun biz sadece sana şaka yapmak istemiştik değil mi Roni?"

Elif ablasının sinirlenince nasıl biri olduğunu biliyordu.

 

Eh az elinden dayak yememişti..

 

" Şuan tamamen Elif'e katılıyorum canım ablacım biliyorsun seninle uğraşmayı seviyoruz ikimizde yoksa seni hiç üzer miyiz biz?"

 

Bu dayaklardan Roni de payına düşeni almıştı..

 

Boşuna dememişler,

 

Tırs mâme gûre..

 

(korku kurdun amcasıdır)...

 

Korkudan iki kızda hemen bu şakalaşma fikrinden çıkıp son hazırlıklarına devam ettiler..

 

Gül ile Elif istedikleri zaman bu konağa gidip gelebiliyorlardı. Çünkü onlar hem Roni'nin teyze kızları hem de amca kızlarıydı.

 

Roni'nin amcası Asım ağa zamanın da babası Mahmut ağa ile kavga edip o anlık öfke ile karısı ve çocuklarını alıp konağı terk etmişti.

 

Zamanla öfkeleri dinse bile artık baba evine dönmek yerine kendi kurduğu düzende yaşamaya devam eden Asım ağa böyle yaşamayı tercih etmişti.

Böyle yaşamaya devam etmesine neden olan olaylardan biri ise Roni'nin doğduğu zamanlar ona yapılan haksızlıklara daha fazla tahammül edememesiydi. O zaman çok kızmıştı ailesine Roni'nin bunda hiçbir suçu olmadığını söylemekten artık yorulmuştu hatta giderken onu da götürmek istemişti ama babası "o burada kalacak sebep olduğu şey için bedel ödeyecek" demişti.

 

Asım ağa her ne kadar " o daha bebek onun ne suçu olabilir ki" dese de kimseye dinletememişti.

Özellikle babası ve abisi olacak o adama...

Roni'nin çektiği eziyetleri görmemek için uzaklaşıp birdaha da dönmemişti o konağa.

 

Göz yumulsa da hissedilmez mi?

 

Sessiz kalarak eziyetler biter mi?

 

Göz kapatıp, kulak tıkayıp rahat uyunur mu?

 

Vicdan ayrı meseleydi...

 

Herkes de olup ama kimsenin kolay kolay dinlemediği...

 

Asım ağa uzaklaşınca görmedi, görmeyince duymadı yeğeninin babası ve abisinin elinden çektiği eziyetleri.

Her seferinde kızlarını da onun yanına göndermekten vazgeçmedi. En azından yalnız kalsın istemedi.

 

Roni ailesinin ondan neden nefret ettiğini elbet öğrenecekti ama öğrendiğinde yaşayacağı yıkım kimin umurunda olacaktı orasıda ayri bir muammaydı...

 

Zagros zar zor da olsa annesini ikna edip onu da getirmişti alışveriş için.

Kız kardeşleri; Zeynep, Şehriban, Mihriban, Rohat ve annesi ile geliyordu.

Babasının durumu hala aynıydı.

Baziyan ağa çocuklarına çok düşkündürl özellikle de kiz çocuklarına.

Diğer ağalar gibi kendi kızlarını küçük görmez gerekirse erkeklerden de üstte tutardı.

Zaten bu yüzden değil miydi bütün öfkesi.

 

Kızı gelip ona söyleseydi zaten karşı çıkmayacaktı ki.

 

Çalan konak kapısı ile herkes avluya inmişti.

Gelen misafirleri karşılamak için.

Mahmut ağa bile sırf kendi işleri için bu evliliğin daha çabuk olmasını istiyordu.

 

Sonuçta iş yaptığı insanlar Zagros Berxwedan ile akraba olduklarını öğrendiği an daha fazla güven kazanacaktı. O da bu fırsatı kaçırmak istemiyordu.

 

Roni gelen misafirlere selam vermek için önce kayın validesi olan Zozan hanımın elini öpmek için eline uzandığı sırada Zozan hanım sanki karşısında düşmanı varmış gibi genç kıza nefret ve öfke ile bakıyordu.

Roni bu bakışlar karşısında afallasa da Zagros'a baktığında Zagros annesinin kulağına yaklaşıp,

 

"Sorun çıksın istemiyorum" demesi ile elini uzatıp Roni'nin öpmesini sağlamıştı.

 

Sırayla görümcelerine de sarıldıktan sorma hep beraber avluda ki sedirlere geçip oturdular.

Roni gelen misafirlere çay servisi yaparken Zozan hanımın hoşnut olamayan bakışlarla sürekli ona baktığının farkındaydı.

 

"Şeytan diyor ki al şu çayları dök şu kadının başından aşağıya o nasıl bakış ya geldiğinden beri, görende sen Zagros'u kaçırdın sanacak"

 

Elif geldiğinden beri kuzenine nefret ve öfke ile bakan kadından şimdiden nefret etmeye başlamıştı.

 

" Sessiz ol şimdi duyacaklar bir o eksik başımıza"

 

Şimdiden böyle bakıyorsa düğünden sonra nasıl dayanacaktı bu kadının bakışlarına..

 

"Aman duyarsa duysun be ondan mı korkacağım.

Zaten o Rohat mıdır her ne haltsa isteme gününde olduğu gibi şimdi de bana bakıp salak salak gülümsüyor, hayır elimde kalacak haberi yok"

 

Elif'in söylenmesi üzerine Roni ona bakıp,

 

" Fena mı olur elti oluruz seninle"

 

" Allah korusun kiz tövbe de. Ben ne yapayım o salağı ben Michele'i bekliyorum biliyorsun"

 

Rohat ile evlenme fikri bile sinirlerini bozuyordu.

 

"Zaten o da bir Rıha'ya gitsem de Elif'i bulsan diyordu" Kuzeni ile uğraşmak güzeldi.

En azından kafası dağılıyordu.

 

"Sen birde rüyalarda bana neler yaptığını bir bilsen"

Roni şaşkın gözlerle kuzenine bakıyordu. Elif ise sadece onun silkip tabakları kurabiyeleri yerleştiriyordu.

 

Tepsiye dizilen çayları önden götüren Roni ve arkasından onu takip eden Elif ile birlikte ikram etmeye başladılar.

 

İkramları misafirlerin önlerine bıraktıktan sonra o da diğerleri gibi bir köşeye oturup ortada dönen muhabbeti dinlemeye başladı.

 

"Ee Zozan xanım Baziyan ağayı göremedik yine daha iyileşmedi herhal" Mahmut ağa ne istemeye ne de şuan burada olmayan Baziyan ağa ile daha derin bir dostluk kurup ipleri sağlama almak istiyordu.

Yoksa onun umurunda bile değildi Roni'nin evliliği..

 

"Sizde biliyorsunuz ki olanlar yüzünden hepimiz çok üzüldük özelikle de Baziyan ağa. Bu üzüntüye dayanamadı yaşlı kalbi ama şuan daha iyi düğüne kadar toparlayacaktır elbet" Pencereden onları izleyen Zehra'yı fark ettiğinde onun gözlerini içine bakarak kurmuştu cümlelerini.

 

" İnşallah Zozan xanım inşallah"

 

Arttıkça herkes önerilen koyulan çay ve ikramlıkları yiyip içmeye başladı.

 

Herkes aşağıda otururken pencereden abileri ve kız kardeşlerini izleyip almaya başladı Zehra.

Nasıl böyle birşey yapmıştı hâla aklı almıyordu.

Bir anlık kararla kaçmıştı Dervrim ile beraber ama ne önünü ne de ardını düşünmeden.

 

Pişman mıydı peki diye sorsalar kesinlikle hayır derdi çünkü Dewrim'den yana hiçbir şikayeti yoktu sadece birkaç gün önce yüzü gözü morarmış bir şekilde eve geldiğinde ne olduğunu anlatmamıştı o kadar başka hiçbir gizli saklıları yoktu.

 

Şuan avluya inip kız kardeşlerine doyasıya sarılıp abilerinden özür dilemek istiyordu ama şuan için buna cesaret edebileceğini sanmıyordu.

 

Hayat böyleydi herkes yaptıklarının sonucuna katlanırdı..

 

Kimileri için iyi olurken kimileri içinde kötü olurdu...

 

Çay faslı bitince iki araba şeklinde konaktan ayrıldılar.

Zagros, Roni, Elif ve Gül bir araba ile giderken, Rohat, Zozan hanım, Zeynep, Şehriban ve Mihriban aynı arabada gidiyorlardı.

 

Araba da yol boyunca kimseden çıt çıkmıyordu.

Çıksa da ne diyeceklerini bilmiyorlardı.

Normalde asla sessiz kalamayan Elif bile Zagros ile konuşmaya çekiniyordu.

Sonuçta kardeş bildiği ile evlenecekti yanlış birşey söyleyip onu zora sokacak şeyler yapmak istemiyordu.

 

Arabalar Rıha'nın en büyük alışveriş merkezinin önünde durduğunda hep beraber arabadan inip alışveriş merkezine girip gerekli şeylere bakmaya başladılar.

Zagros Roni'nin yanına yaklaşıp kulağına,

 

" Hiçbirseyden çekinme neyi nasıl istiyorsan öyle al annemi pek takma kafana anlaştık mı"

Kafasını çekip Roni'nin yüzüne bakıp ondan bir cevap beklediğinde Roni ona bakıp,

 

"Anlaştık" demekle yetindi. Zira şuan gerçekten de Zozan hanımdan oldukça çekiniyordu.

 

Hep birlikte önce birkaç mağaza da kıyafet alışverişi yaptıktan sonra Zozan hanım sinirden çıldırmak üzereydi. Bunun en büyük sebebi ise kuşkusuz her söylediğine karşı çıkan Elif'ti.

 

Aldıkları kıyafetlerin boyu kısa ve dekolteli olanlara izin vermediği ve söylendiği için Elif anında

 

" Moda bunlar Zozan hanım. Ah! Tabi siz nereden bileceksiniz malum bir gözünüz toprağa bakıyor gençlerin işinden ne anlarsınız " demesi üzerine sinirden çıldıracaktı Zozan hanım.

Biran önce bitse de çıkıp gitsem derdine düşmüştü.

 

Roni Elif'in kolunu çimdikleyip,

 

" Sussana kızım ya, sen değil ben uğraşacağım onunla düğünden sonra. Zaten beni sevmediğini gözlerinden bile fazlasıyla belli ediyor birde senin yüzünden artmasın nefreti"

Roni'ye her baktığında sanki karşısındaki kişi gelini olacak kız değil de düşmanıymış gibi bakıyordu.

Her beğendiği elbiseye bir bahane uydurup almasına engel oluyordu.

 

Sonunda Zagros duruma el atıp annesini kahve içme bahanesi ile mağazadan dışarıya çıkarmış, genç kızları yalnız bırakmıştı ama arkasını döndüğünde onlarla birlikte gelmek yerine Elif'in dibinde duran kardeşinin ensesine vurup,

 

" Neyi bekliyorsun Rohat"

Rohat şaşkın şaşkın abisine bakıp,

 

" Hiç abi kızları bekliyorum maksat yalnız kalmasınlar" dediğinde Zagros ensesinden tutup önüne çekip,

 

" Onlar sensiz de kendilerini korurlar merak etme"

Kardeşini önüne aldığı gibi arkadan Elif,

 

"Sonunda! Sağ ol enişte"

 

Zagros arkasını dönüp baldızı olacak olan kıza göz kırpıp önüne dönmüştü.

Elif'in sesini duyan Rohat arkasını dönüp,

 

"Aşk olsun asi ceylanımın" diye sitem ettiğinde Elif sinirle olan bakıp,

 

" Olmasın aşk falan filan " diyerek kizlarin yanına gitti.

 

Roni denediği kıyafetlerin içinde en çok kızların onun için beğendiği kalın askılı midiboy kırmızı elbiseyi beğenmişti ama bunu giyecek bir yer olmayacağı için almak istemiyordu. Kızların ısrarı üzerine onu da almıştı. Boşuna dolapa duracak dese de kimse onu dinlememiş onu da diğer kıyafetlerin yanına kasaya yollamışlardı bile..

 

 

Elbise mağazasından çıkıp gecelik mağazasına girdiklerinde Roni'nin yüzü kırmızının en koyu rengini almaya başlamıştı.

Yanlarına gelen Zozan hanım kimseyi umursamadan en açık en cesur gecelikleri kimseye aldırmadan sadece Roni'ye bedenini sorup sepeti doldurmaya başladı.

 

Bu durum karşında herkes şok olmuş bir şekilde Zozan hanıma bakmaya başladılar.

Zaten erkekler gelmemişti yanlarına.

Roni bunun için bile şükürler ediyordu.

Yoksa Zagros'un bunları görmesini asla istemiyordu.

 

İnsana abdest bozduran cinstendi hepsi, hele kırmızı neredeyse yok denilecek olan "sözde" gecelik üzerindeki mankenin bile herseyini meydana çıkarıyordu. Biran kendini bunların içinde hayal etmeye yeltense bile yapamadı.

Bunlar fazla cesurdu.

 

Zozan hanım açıkları seçerken Roni ise kendine birkaç takım pijama takımı seçip kasaya koymuştu bile, onlar ona yeterdi. Zaten Zozan hanımın aldıklarını hiçbir zaman giymeyi düşünmüyordu.

 

Elif ise Zozan hanım ile bir olmuş o da onun gibi açık gecelik takımı seçiyordu.

Sanki ikisi en açık hangimiz seçecek diyerek birbirleri ile yaŕışıyordu.

 

Gül diğer kızları alıp Zagros ve Rohat'ın yanına geçmişti. Daha fazla bu manzarayı izlemek ve izletmek istemediği her halinden belli oluyordu.

 

Gecelik alışverişi de yapıldıktan sonra Zozan hanım kızları alıp konağa dönmüş ve gençleri yalnız bırakmıştı.

 

Geriye kalan sadece bindallı ve gelinlikti.

Gelinlik mağazalarının önünden geçerken Roni vitrinde mankenin üzerinde gördüğü bordo, kenarları altın işlemeli bindallıyı gördüğü gibi direkt onu seçmiş ve kızlarda onay verince deneyip almıştı bile..

 

 

 

Geriye sadece gelinlik bakmak kalmıştı.

Aynı mağaza hem kendi istediği gelinliği hem de kuzenlerinin içine sinen gelinliği bulamadıkları için hep beraber başka bir yere gitmek zorunda kaldılar.

 

Birkaç yer gezdikten sonra Gül,

 

" Yeter artık ama seçin birini gitsin ya" diyerek sitem etmeye başlamıştı. Onunla aynı fikirde olan tek kişi ise Rohat'tı.

 

" Aynen sana katılıyorum baldız" demesi ile herkes ona şaşkın bir şekilde dönerken Elif ise sinir olmuş bir şekilde ona baktığında,

 

" Allah söyletti" dese de Elif'in kırmızı görmüş boğa gibi olan bakışlarından korkmaya başladı.

 

"Kendi sorunlarınızı başka zaman başka yerde halledin bugün bizim işlerimizi halletmek için buradayız ve rica ediyorum herkes sakin olsun yoksa sizi bırakıp Roni ile yalnız gitmek zorunda kalacağım"

 

Zagros, Elif'in elinden Kardeşini şuan kurtarsa da Elif, Rohat'a sen bittin oğlum bakışları atıp sinirli bir şekilde bir koluna Roni'nin, diğer koluna ise ablasının koluna takıp sürüklercesine onlardan uzaklaşmaya başlamıştı.

 

Sonunda bir gelinlik mağazasının önünde durduklarında Roni Zagros'a bakıp,

 

"Biliyorum çok yordum senide ama" daha cümlesini tamamlayamadan Zagros söze girdi.

 

" Sakın böyle düşünme bu senin düğünün gerekirse Amed'e gideriz orada da bulamazsak direkt İstanbul'a gideriz. Sen orasını düşünme içine sinen bir gelinlik giy yeter"

 

" Teşekkür ederim herşey için"

 

Demek ki onun isteklerine de önem veren biri varmış. bu dünyada diye düşünmeye başladı Roni.

 

" Sen teşekkür et diye yapmıyorum bunları Roni, sen benim karım olacaksın ve bunlar benim sana karşı olan sorumluluklarım. Hatta içinden ne geçiyorsa benden iste ki bende sana karşı sorumluluklarımı eksiksiz bir şekilde yerine getireyim"

 

Roni o an içinden gelen mutlulukla ellerini Zagros'un boynuna sarıp sıkı sıkıya sarıldı.

Zagros ise bunu beklemediği için donmuş bir şekilde Roni'nin bu sarılışına karşılık veremedi.

 

Roni ne yaptığını fark ettiğinde ise hemen ellerini ondan ayırıp onlardan önce mağazaya giren Elif ve Gül'ün yanına gitti.

 

Roni, ilk olarak Elif'in beğendiği balık kesim üzeri taşlarla işlenmiş gelinliği denediğinde herkes tarafından beğenilmişti ama içine sinmedi için onu çıkarıp bu sefer Gül'ün beğendiği prenses model straplez gelinliği giydi.

Ama buda diğeri gibi içine sinmedi.

 

"Valla yengecim ben her ikisini de çok beğendim. ikisinden hangisini seçersen seç ama benim favorim tabiki de benim asi ceylanımın seçtiği derim" diyen Rohat'a

 

"Yok artık ben dayanamayacağım Allah'ını seven tutmasın beni" Elif artık tahammülü kalmamış gibi Rohat'ın üzerine atlayınca herkes onları ayırmaya çalışıyordu.

 

Roni, Elif'i, Zagros ise Rohat'ı tuttuğunda ortada kalan tek kişi Gül olmuştu.

Gül belinde olan ellere bakıp birden,

 

" Durun bir dakika ya" diye bağırdığı zaman herkes durup ona baktığında, "Roni sen Elif'i , Zagros da Rohat'ı tutuyorsa beni kim tutuyor o zaman " kocaman olmuş gözleriyle arkadan karnına dolanan kollara bakakalmıştı. Arkadan çıkan Cüneyt ile Roni ve Elif, tanımadıkları adama bakmaya başlamışlardı.

 

Zagros tam ağzını açıp açıklama yapacağı sırada Gül ondan hızlı davranıp yönünü Cüneyt'e dönerek,

 

" Sen kim oluyorsun da bana dokunuyorsun" der demez Cüneyt'in yüzüne kafa attığında burnunu tutan Cüneyt'in dudaklarından "Ah!" nidası kopmuş, bir adım gerilemek zorunda kalmıştı.

 

Bu sefer Gül'ü tutmak kızlara kalmıştı.

 

"Abla bir dur da bakalım kimmiş" diyen Roni'yi duymuyordu bile.

Birkez daha öne atılmak istediğinde onu durduran ses Zagros'a aitti.

 

"Gül, dur o benim en yakın arkadaşım ve aynı zamanda da en yakın korumam Cüneyt" demesi ile yerinde put gibi durdu Gül.

 

"Ah! Abla sana dur demiştik" diyen Elif ile Gül ona dönüp,

 

"Ben nereden bileyim arkadaşı olduğunu anlında ben Zagros Berxwedan'ın arkadaşıyım yazmıyor ya"

 

Herkes ona onaylamayan bakışlar atarken kendini toparlayan Cüneyt burnundan akan kanı cebinden çıkardığı mendille silip ona kafa atan kıza doğru döndü ve olduğu yerde sadece karşısında ki kahverengi kıvırcık saçlı ve kahverengi gozlerlele ona şaşkın şaşkın bakan kızdan bakışlarını alıp diğerlerine dönüp,

 

"Hanımefendi haklı nereden bilecekti ki benim senin arkadaşın hatta en yakın koruman olduğumu anlımda yazmıyor ya" diyerek elini Gül'e uzattı.

 

"Ben Cüneyt , bu gördüğünüz Zagros Berxwedan'ın en yakın koruması ve arkadaşıyım acaba sizde bana isminizi bahşeder misiniz hanım efendi"

 

Gül, ona sert davranıp hatta kafa attığı adamdan bunu beklemiyordu ama şuan da hoşuna gitmişti.

Nasıl gitmesindi.

 

Karşısındaki esmer uzun boylu ela gözlü adam kimin hoşuna gitmezdi ki..

 

"Ben de Gül, bu gördüğün iki kızın n ablasıyım. Az önce olanlar için kusura bakmayın bir anlık oldu ben bile anlamadım nasıl olduğunu" Gül kendini anlatmaya çalışırken Cüneyt,

 

"Ne kusuru canım az bile yaptınız hiç sıkmayın tatlı canınızı bu gereksiz olay için sadece benimle bir kahve için olur mu" Cüneyt fazla ileri gittiğini düşünmeye başlamıştı.

Çünkü iki dakikadır Gül sadece suratına öylece bakıyordu.

Tam ağzını açıp özür dileyeceği sırada,

 

" Olur içelim tarihi belirleyip haberleşiriz" demesi üzerine Rohat Elif'in karşısına geçip,

 

"Lütfen sende bana kafa at yada her ne istersen " dediğinde Zagros ona sen iflah olmazsın bakışları atarken Elif ise,

 

"Avucunu yalarsın" diyerek arkasını döndüğünde Rohat arkasından gidip,

 

"sadece avuç mu" dediğinden Elif kocaman gözlerle ona bakıp,

 

"Terbiyesiz herif" diyerek gelinlikler arasında dolanmaya başladı.

 

Kızlar bir taraftan gelinlik bakarken gösterdikleri hiçbir gelinliği Roni beğenmiyordu.

 

Zagros gözüne çarpan bir gelinliği alıp Roni'nin yanına geldiğinde,

 

"Birde bunu dene bakalım" demesi üzerine Roni elindeki gelinliği alıp kabine girip giyinmeye başladı.

Giyindiği gelinlik ile kabinden çıktığında herkes beğeni dolu gözlerle onu izliyordu.

 

Dal desen, düşük omuzlu ve uzun kollu prenses model gelinlik içinde gerçekten de bir prensesi andırıyordu Roni.

 

 

"inanmıyorum! Çok güzel olmuşsun Roni bu gelinlik resmen senin için dikilmiş gibi, helal olsun enişte bey seçiminiz harika" ile konuşan Elif olmuştu.

 

"Bende asi ceylanıma katılıyorum" diyen Rojat ile Elif onu duymamazlıktan gelmişti.

 

"Sence nasıl olmuş abla" diyerek Gül'e sorduğunda Gül,

 

"Tıpkı prenses gibi olmuşsun kardeşim" diyerek gözünden akan bir damla yaşı kimseye çaktırmadan silmişti.

Mutluluk en çok Roni'nin hakkıydı olan göre..

 

"Bence de yenge. Beğendim bende" diyen Cüneyt'e,

 

"Sana fikrini soran oldu mu sanki ha" diyen kızan Zagros Roni'ye bakıp,

 

"Bence bu gelinlik sana çok yakıştı eğer sende beğendiysen bu olsun ne dersin" demesi üzerine zaten giydiği ilk andan beri çok beğendiği gelinlik ile etrafında birkez daha dönüp kafasını olumlu anlamda sallayıp kabul etti Roni.

Sonunda aradığı gelinliği bulmuştu.

 

Zagros diğerlerine bakıp,

 

"Artık burada beklemenize gerek yok üst katta ki kafeye geçip bizi bekleyin Roni gelinliğini çıkarsın bizde size katılırız" diyerek oradaki herkesi gönderdikten sonra Roni'ye yaklaşıp,

 

"Eğer ben istedim diye kabul ediyorsan ge-" Bu sefer onun sözünü bölen Roni olmuştu.

 

"Hayır gerçekten öyle düşünme çok beğendim. Çok güzel" dediği anda başını gelinlikçinin giriş kapısından gelen ses ile oraya döndüğünde bu sesin sahibini iyi tanıyordu.

 

Karşısında gördüğü Sidar ve el ele tutuştuğu Esma ile olduğu yerde kalakaldı. Bugün onları görmeyi hiç beklemiyordu. Hele birde yanında Zagros varken.

Ellerini hemen karnına koyup bebeğinden güç almaya çalıştı.

 

Zagros karşındaki kadının gözlerinde ki hüznü ve korkuyu gördüğü gibi onun baktığı yöne baktığında el ele tutuşmuş bir çift gördüğünde tekrar Roni'ye baktı.

Ellerini karnının üzerine koyduğunu gördüğünde o burada olanladi anlamaya çalışıyordu. Aklina bir ihtila geliyordu ama bunu Roni'ye sormadan peşin hüküm vermek istemiyordu.

 

Çift el ele gelinlik mağazasına girdiğinde Sidar gördüğü Roni ile olduğu yerde kalakaldı.

Etraftaki insanlardan duymuştu zaten olan biten herşeyi ama bu kadar çabuk olmasını beklemiyordu.

 

O an içinden Roni'nin ona hamileyim diye yalan söylediğini geçirip bu konuda emin oldu.

Yoksa kimse hamile bir kızla evlenmezdi hele bu birde aşiret ağası olursa hiç olmazdı.

 

Roni'nin onlara baktığını fark ettiğinde bilerek Esma'nin avucunda ki elini alıp öptükten sonra

 

"Başka bir yere gidelim hayatım burada istediğin gelinliği bulacağımızı sanmıyorum" demesi üzerine Esma,

 

"Bu son mağaza artık Rıha'da gelinlikçi kalmadı ama" yüzünü asıp nişanlısına baktığında Sidar büzdüğü dudaklarına bir öpücük bırakıp,

 

"olsun aşkım gerekirse diktirelim senden değerli mi" diyerek Esma ile birlikte Roni ve Zagros'a arkasını dönüp uzaklaştığı sırada Roni ayakta durmak için kendini sıkıyordu.

 

Sonunda ağalığı alacaktı neden fazla olsun ki..

 

Zagros herşeyin farkında olduğu için herhangi düşme olasığına karşı Roni'nin yanında durmaya başladı.

Onlar gittiği gibi üzerindeki gelinlik ile yere çöküp hıçkırarak ağlamaya başladı Roni.

 

Eğer Sidar ona inansaydı belki şuan Zagros yerine onunla burada olup gelinlik bakacaktı ama şuan inanmadığı için şükür edecek hale gelmişti çünkü Zagros gerçekten de ona iyi davranıyordu hem de karnında başkasının bebeğini taşımasına rağmen.

 

Zagros hemen yanına gidip kolları arasına alıp başını göğsüne yaslayıp saçlarını okşamaya başladı.

Ne ağlama dedi ne de başka birşey..

 

Yanlarına gelen mağaza çalışanlarına mağazayı boşaltmalarını söyleyip Roni'nin kollarında başka bir adam için ağlamasına izin verdi.

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz..

 

Roni..

 

Zagros..

 

Rohat...

 

Elif...

 

Gül..

 

Cüneyt...

 

Yıldıza basmadan geçmeyin..

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

 

 

Loading...
0%