Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@xqaysegull

Merhaba tırtıllarım🦋

 

Yeni bir bölümle buradayım.

 

Artık bölümlere sınır koymak zorundayım..

 

Beni anlayacağınızı umuyorum🥰

 

Seviliyorsunuz💜

 

Sınır:

500 vote

300 yorum

 

Herkese iyi okumalar🥰🥰🥰

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Roni, öylece durup karşısında duran Zagros'a bakıyordu.

Zihninde ise sadece Zagros'un ona

 

"Sana başka odalarda kalacağımızı düşündüren şey ne" cümlesiydi.

 

Bu bir şaka olmalıydı...

 

Kesin kulakları yanlış duymuş, zihni onunla alay ediyordu, yoksa Zagros'un ona böyle birşey söyleme ihtimali bile yoktu.

 

Zagros, karşısında ona sudan çıkmış balık gibi şaşkın şaşkın bakan kadına baktıkça onun bu halinden keyif alıyordu.

 

Roni'ye özellikle bu katta ayrı bir oda olduğunu söylemişti çünkü onunda hemen o odaya gitmek isteyeceğini biliyordu.

 

Biraz eğlenmek istemişti sadece...

 

"Ne oldu Roni. Sorun ne?''

 

Zagros'un sesini duyana kadar zihninde sadece tek cümle dönen Roni, genç adamın sesiyle hemen kendine gelip başını sağa sola salladı.

 

"Şey... Ben an.. anlamadım"

 

Kafası karışmıştı.

 

"Neyi anlamadın"

Tek kaşını yukarı kaldırıp karşısında duran genç kıza baktığında Roni, terleyen avuç içlerini üzerinde ki gelinliğin eteğine siliyordu.

 

"Ben... Yani biz burada..''

 

Zagros, başını aşağı yukarı sallayıp,

"Evet biz burada"

 

Heyecandan mı korkudan mı bilemesede kalbi şuan dört nala koşan bir at misali hızlı hızlı atıyordu.

 

"Birlikte mi kalacağız?''

 

Sonunda söyleyip rahat bir nefes vermişti.

Zagros, Roni'nin karşısında bu hâle gelmesi hoşuna gitmişti.

 

Demek ki karısı utangaç biriydi...

 

"Evet ne var bunda. Sonuçta biz evlendik ya hani, tüm evli çiftler beraber kalırlar hani''

 

Roni'nin üzerine gitmeye devam ediyordu.

 

"Evet ama biz normal bir çift değiliz ki"

 

Kafası karışmıştı genç kızın.

 

"Neden değiliz. Bizde her normal çift gibi düğün yapıp evlendik. Neden normal olmayalım ki"

 

Artık dayanamayıp söylemeye karar verdi Roni,

 

"Hani anlaşma demiştik, gerçek bir evlilik olmayacaktı"

 

"Evet öyle"

 

"Tamam o zaman ben boş olan odaya geçeyim"

 

Gelinliğinin eteklerinden tutup kaldırıp kapıya doğru döndüğünde Zagros,

 

"Bu konakta yanlız değiliz Roni. Bunun anlaşmalı bir evlilik olduğunu sadece ikimiz biliyoruz diğerleri değil bu yüzden kimse anlamamalı. Bunun içinde burada birlikte kalmalıyız."

 

Roni, ne diyeceğini bilmiyordu.

Bunu düşünmemişti.

 

Zagros, haklıydı.

 

Ya biri bu evliliğin gerçek olmadığını, anlaşmalı bir evlilik olduğunu anlarsa neler olurdu tahmin etmek bile istemiyordu.

 

Zagros, Roni'yi düşüncelere dalmış bir şekilde bırakıp giysi dolabından kendisine ait olan kısmı açıp kendi için beyaz bir tişört ve gri bir eşofman altı çıkarıp yandan Roni'ye bakıp,

 

"Sol kısmı sana ait ben banyoda giyinirken sende kendin için gecelik çıkarıp , benden sonra banyoda giyinirsin" dediğinde Roni'nin ağzından birden"ha" nidasi çıkınca Zagros,

 

"Gelinlikle uyumayı düşünmüyorsun herhalde" dedikten sonra banyoya doğru yürüdüğünde Roni, avucunu anlına vurup,

 

"Ah aptal kafam neler geçiyor böyle içinden"

 

Kendi kendine kızarak dolabın kendine ait kısımdan gecelik almak için dolaba yaklaştığında karşısında alışverişte aldığı ve kendisine ait olan kıyafetleri görünce geceliklerin alt çekmece olduğunu düşünüp alttaki çekmeceyi açtığında gördüğü şeylerden sonra kapatması bir oldu.

 

Bunlar... Zozan hanımın aldığı sözde geceliklerdi.

 

Gecelik demeye bin şahit isterdi oysa ki...

 

Bunlar olmazdı.

 

Bunları asla giyemezdi.

 

Daha sonra bir alt kattaki çekmeceği açtığında ise burada da sadece iç çamaşırları görünce suratı asık bir şekilde Zagros'a ait kısmın alt çekmecelerini kontrol etmeye başladı.

Belki buraya koymuşlardır diye düşünerek ama orada da olmadığını görünce gerisin geri gidip gelinlikle birlikte yatağın üzerine oturduğunda ne yapacağını düşünmeye başladı.

 

Bir süre bekledikten sonra banyodan çıkan Zagros, yatağın üzerinde gelinlikle oturan Roni'yi gördüğünde kaşları çatılı bir şekilde yanına gidip,

 

"Ben sadece şaka yapmıştım. Gelinlikle uyumanı beklemiyordum"

 

Roni, asık bir yüzle oflayıp ayağa kalktığında,

 

"Gelinlikle uyuyacak kadar kafayı yemedim. Sadece... pijamalarımı bulamadım" demesiyle Zagros,

 

"Haklısın. Yeni ev yeni düzen" diyerek dolaba doğru yöneldiğinde Roni, arkasından bakıp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

Zagros, Roni'ye ait dolabın üst kısmına baktığında sadece kıyafetlerin olduğunu görünce kapatıp alt kısımdaki çekmecede olduğunu düşünüp tam orayı açacağı sırada Roni, ondan önce davranıp,

 

"Dur! Açma sakın orayı!" yüksek sesle bağırdığı için Zagros, sanki ateşe değmiş gibi ellerini hemen geri çekti.

 

"Neden"

 

"Şey.. orada değil ben baktım" gözlerini kaçırarak kurduğu cümle yüzünden Zagros'un tek kaşını havalandı.

 

"Hmm. Birde ben bakayım o zaman"

Sırtını Roni'ye dönüp tekrar çekmeceye uzandığında,

Roni, daha o arkasını döndüğü gibi adımlarını hızlandırıp açmadan çekmecenin üzerinde olan elini tutup açmasına engel oldu.

 

"Açma! orada değil dedim sana"

 

"Tamam dedin biliyorum ama belki gözünden kaçmıştır, hem ne var ki burada"

 

Zagros, eşyalar dizildiğinde bu çekmecenin bir alt katında iç çamaşırlarını olduğunu biliyordu ama sadece bu çekmeceye bakmamıştı. Kız kardeşine sorduğunda ise pijama takımlarının olduğunu söylemişti üstün körü.

 

Zagros, karşısında yanakları kırmızının her tonunu almaya başlayan kadınla aklına gelen şeyin olmamasını diledi.

 

"Lütfen açma"

 

Roni'nin kedi gibi kısık çıkan sesiyle Zagros, olduğu yerde dikleşip kafasını olumlu anlamda salladı.

Roni, başını önüne eğmiş bir şekilde beklerken Zagros, kendi dolabından onun için bir tişört ve eşofman altı çıkarıp ona uzattığında Roni, gördüğü kıyafetlere kaşları çatılı bir şekilde baktığında,

 

"Seninkileri bulana kadar bunlarla idare edersin"

Genç kız başını olumlu anlamda sallayıp,

 

"Teşekkür ederim " dedikten sonra Zagros'un elindeki kıyafetleri alıp banyoya doğru ilerledi. İçeriye girdikten sonra arkasından kapıyı kapattı.

 

Gelinliğini üzerinde çıkarmaya başladığında bunu zorlanmadan hallettiği için kuzenlerine içinden dua etmeye başlamıştı.

Normalde kırk düğüm atılıyordu gelinliğin iplerine ama Elif durumları bildiği için atmamıştı.

 

Üzerindeki gelinlikten kurtulduktan sonra derin bir nefes alıp rahatlayan genç kız, banyo dolabini karıştırdığında dolaptan bulduğu makyaj temizleme malzemesi ile yüzünü makyajdan arındırdıktan sonra ellerini ve yüzünü yıkayıp Zagros'un giymesi için verdiği kıyafetleri giymeye başladı.

 

Zaten tişörtü üzerine geçirdiği gibi dizlerinin hemen üzerinde bitmişti.

Kendi evinde olsa direkt böyle bile uyuyabilirdi.

Elbiseden farkı yoktu çünkü üzerindeki tişörtün ama içerideki Zagros aklına gelince eşofman altını da altına geçirip son kez aynadan dağılan saçlarını düzeltip içeriye geçecekti.

 

Roni, banyoya gittikten sonra Zagros'un bir gözü hâla açamadığı çekmecede kalmıştı.

Acaba içinde ne varda açmasını istememişti.

Neredeyse on beş dakikadır açıp açmamak arasında kalmıştı.

Roni gelmeden açarım diye düşünürken tüm cesaretini toplayıp eğilip cekmeceyi açtığında karşısında gördüğü seksi gecelikler ile çekmeceyi aynı hızda kapattı.

 

Ama asıl bilmediği Roni'nin arkasında onu gördüğüydü.

 

Zagros, arkasını dönüp banyo kapısını kontrol etmek istediğinde karşında durup ona şaşkın gözlerle bakan üzerinde ki ona ait kıyafetler içinde neredeyse kaybolan kızı gördüğünde gülmek istese de şuan gülemezdi çünkü yakalanmıştı. Tek söylediği şey ise,

 

"Sadece merak" dedikten sonra yatağa doğru adımlamaya başladı.

Roni, inanmaz gözlerle genç adama bakıyordu ama o sadece merak deyip kendini yatağa atmıştı.

 

Zagors, Roni'nin hâla yerinde durduğunu ve yatağa gelmediğini fark ettiğinde,

 

"Sen galiba hiç yorulmadın " dediğinde Roni'nin ağzından bir 'ne' kelimesi çıktığında,

"Ayakta mı uyuyacaksın" diye devam ettiğinde Roni, yavaş adımlarla yatağa doğru adımlarını yönlendirdikten sonra yatağın sol tarafına gelmişti.

 

Zagros'un gayet rahat bir şekilde uyumaya çalıştığını gördüğünde içinden 'bu adamda ki rahatlık şaka mı' diye geçirmeden edemedi.

 

Zagros, tek gözünü açtığında hâla ayakta olan genç kıza " bitti mi" diye sorduğunda Roni,

 

"Ne bitti mi"

 

"Beni öldürme planın diyorum bitti mi?"

 

Roni, şok olmuş gözlerle genç adama baktığında,

"Ne diyorsun sen ne öldürmesi, ne planı"

 

"Bu kadar uzunca süre bana böyle dikkatli bir şekilde bakınca biran beni öldürme planı yaptığını düşündüm"

 

"Hayır! tabi ki"

 

"Sadece şaka yapıyorum Roni. Hadi artık uyuyalım çok uykum var. Belki sen yorulmadın ama ben çok yoruldum"

 

Roni, battaniyeyi yavaşça kaldırıp yatağa girdiğinde sırtını Zagros'a dönüp kendini yatağın en uç kısmına getirdiğinde neredeyse yere düşmek üzereydi.

 

Bunu fark eden Zagros, Roni'nin belinden tutup yatağın ortasına doğru çektiğinde Roni "Hiiii" diye bir ses çıkardığında Zagros,

 

"Az daha gitsen yere düşeceksin, korkma yemem seni" dedikten sonra elini belinden çekip sırtını genç kıza döndüğünde gözlerini kapatmıştı.

 

Roni, yatağın en uç kısmına gittiğinin bile farkında değildi.

Zagros'un ona dokunmayacağını zaten biliyordu çünkü o hala ilk karısını seviyordu.

 

Bu evlilik bir anlaşmaydı.

 

Karşılıklı çıkarları olan bir evlilikte onlarınkisi.

 

Roni, Arjen'e anne olacaktı, Zagros ise onun bebeğine baba...

 

Bu kadardı işte bu evliliğin özeti.

 

Bugün o kadar yorulmuştu ki artık göz kapakları buna dayanamayıp kendini karanlığa teslim etmişti.

Böylelikle bu evdeki ilk gecesine başlamış oldu.

 

*************

 

Gökyüzü sadece ay ve yıldızlara kalmıştı.

 

Zerxan konağında ise uyumayan bir anne vardı.

 

Dila hanım, Roni'nin odasında kızının yatağına uzanmış ağlıyordu.

Kızından kendince özürler dilerken kapıda onu seyreden kocasından habersizdi.

 

"Yeter bu kadar ağladığın Dila hanım"

Gelen sesle başını kızının yastığından kaldırıp, kapıdaki konuşma Kocasına öfkeyle bakmaya başladı Dila hanım.

 

"Bunada mı karışır oldun artık. Doyasıya sevmeme izin vermedin bari bırak üzüntümü yaşayabileyim"

 

İçi Kocasına karşı yıllardır bitmeyen öfkeyle dolup taşıyordu. Kendi kızını sevmeyip üstüne üstlük onunda sevmemesi için elinden geleni yapmıştı.

 

"Senin yüzünden ona doğru düzgün annelik yapamadım . Zaten bir yanı hep eksikti. Babası hayattayken bile babasız kaldı benim kızım. Onun hiçbir suçu günahı yoktu...

Benim kızım bebek gibi masumdu ama çok geldi gözünüze yaşaması. Sende babanda koskoca konakta bir yerlere sığdıramadığınız kızımı ilk fırsatta kendinize kurban ettiniz"

 

Yılların birikimi vardı Dila hanımın içinde.

Bir gecede kusmakla biter miydi?

 

"Ne saçmalıyorsun sen kadın. Kendimize değil senin oğlun için kurban oldu senin kızın. Biri kızınsa diğeri oğlun. Ben sana daha ilk doğduğu gün dedim... o katili sevmemi bekleme benden...

Ben senin kızın yüzünden kendi oğlumu koydum mezara. Küçücük bedeni toprak olurken, benim oğlum toprak altındayken hemde sırf o kızın yüzünden nasıl o kızı sevip sayardım ha"

 

Ahmet ağa ve Dila hanımın en büyük oğlu Aslan lösemiydi. Uygun ilik hiçbir yerde bulunamamıştı.

Kardeşlerinin bile ilkleri uymadığı için doktorlar son çare yeni bir kardeş demişlerdi.

 

Dila hanımda bu yüzden hamile kalmak için uğraşmış ve sonunda Roni'ye hamile kaldığını öğrenmişti.

Herkes artık küçük Aslan'a kurtulacak gözüyle bakıyordu.

Doğum zamanı gelip doğumgerçekleştiğinde, doktorlar kordon bağından test için kan örneği aldıkları sırada doğan bebek kimsenin umurunda değildi.

 

Dila hanım ve Robin hariç...

 

Robin, daha küçükde olsa doğan bebeği çok sevmişti. Dewrim ise tek oyun arkadaşı olan abisinin yanından ayrılmıyordu.

 

Zaman Aslan için daralıyordu.

Biran önce nakil olması gerekti yoksa kurtuluşu olmayacaktı.

Çıkan test sonuçları da negatif çıkınca tüm ümitler Aslan için tükenmiş ve Aslan, Roni doğduktan iki ay sonra hayata gözlerini yummuştu.

 

O günden beri de Roni, onların gözünde abisinin katili olarak kalmış ve ona karşı hep kin ve nefret dolu olmuşlardı.

 

"Onun suçu günahı ne! İliği uymadığı için ona katil gözüyle baktınız hep. Ama hepinizin unuttuğu birşey var Ahmet ağa"

 

Sanki Roni, kendi abisini öldürmüş gibi ona yıllarca eziyet edip baba sevgisinden mahrum bırakan bu adama ne anlatsa boştu oysaki...

 

Onun kalbinde Roni'ye karşı merhamet ve sevgi yerine nefret ve öfke çoğalmıştı.

 

Ahmet ağa, yaptığı şeyin arkasında durduğunu belli edercesine dik bir şekilde durdu karının karşısında.

 

"Benim Hesna'm abisinin varlığını bile bilmiyor kaldı ki onu katili olarak suçladığınızı bilse kahrolur o...

Seninde babanın da unuttuğu şey ise sizinde iliğiniz uymadı Aslan'a...

O zaman sende oğlunun katili sayılmaz mısın ha"

 

Son cümlesiyle yanağına tokat inmesi bir oldu.

 

"Sakın!Beni oğlumun katili olmakla suçlama. Benim oğlumun katili senin bu dünyaya gelmesinin tek bir amacı olan ama onu bile beceremeyen o katil kızın"

Dişlerinin arasından tıslar gibi konuşup, arkasında tokattan dolayı yatağa düşen karısını bırakıp çıkıp gitti.

 

Böylelikle bir kadın daha haklı olduğu halde haksızlığa mahkum edildi...

 

**************

 

Güneş Amed'e doğmak üzereyken çalan kapı sesiyle zaten hafif olan uykusundan korkarak uyandı Roni.

 

Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilirdi ki...

 

Saate baktığında saat sabahın daha beşi olduğunu fark ettiğinde hemen yanına ona sırtı dönük bir şekilde uyuyan adama seslenmeye başladı.

 

"Zagros... Zagros....Uyan" seslenince uyanmayan adama birkaç kez daha seslendi ama uyumaya devam etti genç adam. Böyle olmayacağını anladıktan sonra Zagros'un omuzunu dürterek bu sefer uyandırmayı denedi.

 

Bu sefer başarmıştı.

 

"Ne oldu Roni" Uykulu olduğu için sesi boğuk çıkmıştı. Roni, tam kapı çalıyor diyecekti ki kapı bu sefer alacaklı gibi çalmaya başladı.

Bu Zagros'un kaşlarının çatılmasına neden oldu.

Umarım aklıma gelen şey değildir diyerek ayaklanıp kapıyı açmaya kendisi gitti.

 

Kapıyı açtığında eli havada kapıyı tekrar çalmaya için hazırlanan annesini görünce sinirlenmeye başladı.

 

"Hayırdır anne gecenin bu saatinde"

 

"Neden geldiğimi biliyorsun oğlum"

 

"Bilmiyorum anne bilmekte istemiyorum hadi sana iyi geceler" Kapıyı annesinin suratına kapatırken Zozan hanım eli ile engel olup,

 

"Çarşafı göster önce, sonra gece iyi geçer benim"

 

Zagros, sinirden annesine öfkeyle bakıp,

"Benim odam, benim karım. Kime ne... de hayde!'' diyerek annesinin yüzüne kapıyı kapatmıştı bu sefer.

 

Arkasını döndüğünde yatakta oturup pozisyonda duran ve ona meraklı gözlerle bakan kıza cevap vermeden yeniden kendi tarafına geçip battaniyeyi üzerine çekti.

 

Roni içinden 'konuşsan ne olur sanki 'desede bunu dışa aktarmamış onun yerine,

"Ne olmuş ki gecenin bu saatinde "

 

Zagros, omuzunun üzerinden arkasına baktığında, karşısında duran masum kızı üzmek istemiyordu.

 

"Önemli birşey değil Roni. Hadi uyuyalım"

Roni, tam ağzını açıp konuşacaktı ki Zagros,

 

"Uyu dedim. Konuş değil"

Genç kizin konuşmasına müsaade etmeden başını çevirip yorganı kafasının üzerine kadar çektiğinde Roni,

"Kaba adam" desede Zagros, onu duymayıp iyice çekmişti yorganı kafasının üzerine

 

Bu Zagros'un dilinde 'kendimi dünyadan soyutluyorum' demekti.

 

İster istemez bu haline gülümsedi Roni.

O da ona sırtını dönerek uyumaya devam etti.

 

***********

 

Ay yerini güneşe bıraktığında Berxwedan konağında kahvaltı için hazırlıklara başlanmıştı.

Normalde yeni gelin kalkıp ilk kahvaltıyı hazırlardı ama Zagros buna müsaade etmemiş, uykularını aldıktan sonra birlikte aşağıya inip kahvaltıya başladıklarında Roni'ye kızgın bakan Zozan hanıma ters bakışlar atmayıda ihmal etmemişti Zagros.

 

Zaten Zozan hanım dışında kimsede birşey dememişti.

Roni, o an anlamıştı.

En çok sorun yaşayacağı kişinin kayinvalidesi olacağını...

 

Kahvaltı yapıldıktan sonra Rohat tarlaları kontrole Rizwan ise şirkete geçmişti.

İlk gün olduğu için Zagros'un evde kalması gerekiyordu.

 

Zagros, işlerini halletmek için çalışma odasına geçtiğinde Roni, yatak odasında tek başına oturmaktan sıkılmıştı.

En azından bu katı dolaşırım diye düşünüp kapıya yöneldiğinde çalan kapıyı hemen açtığında kucağında Arjen ile duran Rojda'yı gördüğünde yüzünde kocaman bir tebessüm oluşmuştu.

 

Kahvaltıda görememişti.

Huysuzlandığı için Rojda odasında kahvaltısını ettirmişti. Kahvaltısını yaptıktan sonra huysuzluk yapmaya devam ettiği için Arjen'i babasına getirmeyi düşünmüştü.

Rojda, karşısında Zagros yerine Roni'yi gördüğünde ona selam verip,

 

"Zagros ağam burada mı hanımın?"

 

Roni, Arjen'e odaklanmış bir şekilde bakarken Arjen de aynı şekilde Roni'ye bakıyordu.

Bu bakışmayı bitiren kişi Arjen olmuştu.

 

"An..ni " diyerek Rojda'nın kollarından kendini Roni'ye doğru atmıştı.

 

Roni, ani bir refleksle kolları uzatıp tutmuştu Arjen'i.

 

Arjen, elleriyle Roni'nin yanaklarına saçlarına dokunuyordu kendince...

 

"Anni deee"

 

Roni, Arjen'in yanağına kocaman bir öpücük kondurup,

 

"Evet oğlum. Anne geldi" dediğinde Rojda bu ikiliyi gülümseyerek izliyordu.

 

"Zagros ağama gerek kalmadı sanırım" Kendi kendine söyleyip gülümseyip ikiliyi orada öyle bırakıp yanlarında ayrıldı.

 

Roni, kucağında Arjen ile birlikte kalktığı koltuğa geri oturduğunda ilk defa onunla yalnız kalıyordu.

Arjen çok tatlı bir bebekti.

Birde gülümseyerek Roni'ye baktığında göğsünü yarıp içine saklamak istiyordu Roni.

 

Belki daha yeni tanıyordu onu ama sevmek için zamana gerek yoktu.

 

Sonuçta artık annnesiydi...

 

O da onun oğlu...

 

Kulağa çok güzel geliyordu. Oğlu vardı artık.

 

Kendi ailesinden görmediği, bilmediği sevgi ve şefkati kucağında ona gülümseyerek bakan, kendi kendine birşeyler söyleyip, Roni onunla oynayınca çığlıklar atan çocuğa gösterecekti.

 

Roni, Arjen ile parmak oyunları oynayıp, onu anlamadığını bildiği hâlde onunla sohbet ettikten sonra Arjen'in 'mama' demesiyle acıkmış olabileceğini düşünüp kucağında oğluyla birlikte ayaklanıp odadan ayrılıp mutfağın yolunu tuttu.

 

Mutfağa girdiğinde Zeynep ve Sonay'ın masada oturup kahve içtiklerini gördüğünde onlara gülümseyip yanlarına oturdu.

 

"Valla yengecim ben çağıralım dedim ama Sonay yengem çifte kumruları yalnız bırak demişti ama bakıyorum ki benim aslan yeğenim halasının yapmak istediğini yapıp kurtarmış seni abimin elinden"

Zeynep, hem konuşup hemde Arjen'i öpüyordu.

 

Roni, utanıp başını Arjen'in saçlarına gömdüğünde,

 

"Utanma canım. Sonuçta daha dün evlendiniz. Valla ne yalan söyleyeyim bugün yataktan çıkmazsınız sanıyordum beni şaşırttınız" diyen Sonay'a

 

"Herkes sen mi Sonay yenge" deyip kahkaha atmıştı Zeynep.

 

"Ne var kocam değil mi istersem üç gün çıkmam ister beş... kim karışır"

 

İkilinin konuşmasını bölen,

"Sanırım Arjen acıktı. Ne yedirmeliyim" diye soran Roni olmuştu.

 

"Sen uğraşma yenge Rojda'yı çağıralım o halleder" diyen Zeynep'e,

 

"Ben vermek istiyorum yani alışmak için" Roni kendini açıklama gereği duyduğunda

 

"Açıklama yapmana gerek yok. Sonuçta Arjen artık senin oğlun. Tabiki onunla sen ilgileneceksin" gülümseyerek konuşmuştu Sonay.

 

Mutfaktaki yardımcılardan rica ettiğinde Arjen için makarna getirmişlerdi. Roni, yavaş yavaş yemeğini yedirdiğinde aynı zamanda da kendini yanındaki kadınlardan soyutlamış bir şekilde hem yemek yedirip hemde onunla sohbet ediyordu.

 

Mutfaktakiler çıkıp onları yanlız bıraktıklarında Roni bunun farkında bile değildi.

İçeriye giren Zozan hanım bu karşısındaki manzaraya öfkeyle bakıyordu.

 

"Ne o yeni gelin hemen de sahiplendin bakıyorum torunumu" Roni, gelen sesle hemen ayağa kalkıp korkuyla olduğu yerde kaldı.

 

"Ben.. sadece yemek yedi-" konuşmasını bölen şey Zozan hanım değildi.

 

Mutfağın penceresinden oğluyla hem sohbet edip hemde yemek yediren genç kızı ve oğlunu hayran olmuş bir şekilde izlerken içeriye giren annesiyle hemen harekete geçen Zagros'tu.

 

Annesinin sivri dilini biliyordu ve bunu Roni'nin canını ilk günden acıtmak için kullanacağını çok iyi biliyordu.

 

Roni'nin annesinden korkmasını değil ona baş kaldırmasını beklerdi ama daha ilk zamanlar olabilir diye düşünüp her zaman karısının yanında olacağını göstermeliydi.

 

"O senin de oğlun. Onunla istediğini yapabilirsin ve onu ilk günden sahiplenmen çok güzel Roni.

Sana bunun için teşekkür ederim kendi adıma"

Annesine dönüp,

 

"Benim karım benim oğluma yemek yediriyor Zozan hanım ne var bunda"

 

Zozan hanım oğlunun sinirlenmediği sürece ona anne dediğini, sinirliyken de Zozan hanım dediğini çok iyi biliyordu ve sinirli bir Zagros çekilmezdi.

 

Zozan hanım, sessiz bir şekilde Roni'ye son kez öfkeyle bakıp mutfaktan çıkıp gitmişti.

 

Zagros'u gören Arjen 'baba' diye bağırmaya başlamıştı. Zagros hemen oğlunun yandan gidip saçlarının tepesine öpücük kondurdu.

 

"Anne sana yemek mi yediriyor ha aslanım" dediğinde Arjen, 'Anni mama" diyerek kendince konuşuyordu.

 

Zagros, bu sefer yönünü Roni'ye dönüp,

 

"Sen artık küçük küçük kız değilsin Roni. Sen artık bir annesin. Bu yüzden kendini kimseye karşı ezdirme bu kişi ben bile olsam"

 

"Ben.. sadece" diye konuşmaya çalıştığında,

 

"Beni dinle önce. Eğer sen kendini ezdirirsen yarın onlar senin üzerine bastıkları gibi Arjen'in de karnında ki bebeğinde üzerine basmaktan çekinmezler. Tamam kabul ediyorum herşey için daha erken ama Arjen seni çoktan kabul etti ve benimde karımsın. Kim olduğunun farkına vardığında bu sefer sen, seni ezmeye çalışanlara acımayacaksın"

 

Roni, öylece konuşan adama bakıyordu.

 

Az önce kendini kimseye ezdirme dediği kişi annesi ve ailesiydi...

Farkında mıydı acaba?

 

"Onlar senin ailen " der demez Zagros, mama sandalyesinde oturan oğlunu kucağına alıp,

 

"Sende artık benim ailemsin Roni"

 

Kucağındaki oğluyla birlikte mutfakta çıkıp kedi katlarına doğru merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladı.

 

Roni, bir süre arkalarından baktıktan sonra mutfağa giren Sonay, Roni'ye yaklaşıp,

 

" Kusura bakma ama konuşmalarınızın bazılarına kulak misafiri oldum" demesiyle Roni korkmaya başladı. Biran eli istemsizce karnına gitti.

 

Acaba bebeği duymuş muydu?

 

"Zagros'un seni ezdirmeyip savunması harika birşey Roni. Onun kıymetini bilmelisin.

Hele birde savunduğu kişi kendi annesi.

Bu konakta kimse Zozan anneye birşey diyemiyor Zagros abi dışında. Nasıl yaptın aklını başından aldın bilmiyorum ama iyi yapmışsın baksana senin için annesini karşısına aldı"

 

"Ben birşey yapmadım ki "

 

"Tabi canım tabi. O yüzden mi tek gecede adam senin için annesiyle tartıştı" gülerek ayrılmıştı o da Roni'nin yanından.

 

Roni, yavaş adımlarla yatak odasının önüne geldiğinde içeriden gelen gülme sesleriyle onunda yüzünde tebessüm oluştu.

 

Kapıyı açıp içeriye girdiğinde Zagros yatakta uzanıp Arjen'in karnını gıdıklıyordu.

 

Roni'yi gören Arjen "Anni dee " demeye başladığında

 

"Anneni de mi gıdıklayalım oğlum ha ne dersin" dediğinde Roni'nin gözleri kocaman açılmıştı.

 

"Korkma tamam gıdıklamayacağız seni" diyerek yeniden oğluyla oynaya dönmüştü Zagros.

 

Roni, koltuğa oturup baba oğula izlemeye başladı.

Bir süre daha eğlenen ikili artık yorulmuş olmalı ki Zagros, Roni ile Arjen'i, Arjen'in odasına bırakıp Rojda'yı da çağırıp Roni'ye Arjen'e duş aldırması konusunda yardımcı olmasını söyleyip duş almak için kendi odasına geçmişti.

 

Roni, Rojda ile birlikte Arjen'i güzelce yıkayıp aynı zamanda sürekli Arjen'in ona su sıçratmasından dolayı ıslanan elbisesiyle nihayet duş aldırdıklarında yorgun ve duştan sonra mayışan Arjen'i Rojda'ya uyutması için bırakıp üzerini değiştirmek için yatak odasına girdiğinde karşısında sadece belindeki havluyla duran bir adet Zagros beklemiyordu.

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

Nasıl bir bölümdü....

 

Zagros ..

 

RONI...

 

ARJEN...

 

Yıldıza basmadan geçmeyin...

 

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

 

 

Loading...
0%