Büyük savaşa doğru

"Atila komtan bana hem Maksiyi hemde nükleer silahları vereceksin. Yoksa bu köyü bu insanların başına yıkarım. Önüme gelen kadın çocuk tanımam hepsini katlederim. "

" Pelkas benim tehtitlerle yola geldiğimi ne zaman gördünki şimdi o şekilde davranıyorsun.

Senin isteklerin şuan elimde değiller hepsini türkiyeye gönderdim. İkiside bizim devletimizin elinde."

" O zaman Atila albay ara üstlerini iste gönderdiklerini yoksa yarın sabah burayı kan gölüne çeviririm."

" Pelkas beni yeterince tanıdıysan o çevireceğin gölde boğarım seni. Ben bura gelmiş komtanlara benzemem benim onlara benzemediğimi en iyi sen bilirsin. Eğer ben bir daha arkamı dönsem ve tekrardan önüme baksam burda bedende can kalmışsa kendi timimi katlederim onlar beni iyi bilirler şimdi hangi çöplükten geldiysen siktir git"

" Atila komtan bunları sen istedin yarın üçbin kişilik ordumla burayı kana bulamaya gelecem."

Atila komtan oturduğu masadan kalkar arkasına döner tabi o döndüğü zaman bütün timi nişan alır gözlerini karartmış şekilde pelkas hızlı adımlarla adamlarına acele etmelerini söyler hızlıca arabasına biner ve gider. Atila komtan döndüğü zaman önüne kimseyi görmez hafiften gülümser.

" Bu korkaklar hep böyledir güçleri sadece masum inlara yeter."

Yüzbaşı Atila komtanın yanına gider.

" Komtanım bizim gitmemiz gerekiyor. Görevimizi yaptık Karargaha dönmemiz için helikopter bekliyor."

Atila komtan yüzbaşının korkaklığından epeyce rahatsız olmuş ki yüzbaşının yüzüne öyle bir tokat atarki yüzbaşı yere yığılır.

" Yüz başı ben sana bir daha emirlerimi sorgulama yada bana emirlerini kendine sakla demedimi korkak sen tsknın yüzkarasısın. Ne zaman devletimizin mahdurlara sırtını döndüğünü gördün şu üstündeki ünüformayı hak etmiyorsun."