Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Aranan kan bulundu

@y.erkanaygun

 

Birbirine muhtaç gibi bakan bakışları sonlarını düşünen bakışlar değilde herşey yapmaya hazır cesur bakışlardı bunlar. " Meral seni sevdiğimi bilirsin o adamla sen bunun düşüncesi bile beni deliye çeviriyor. Meral sen istemiyorsun ne olacak varacak mısın ?"

" Asla gerekirse kendi canıma kıyarım yinede ona varmam. Ama ne yapacağımıda bilmiyorum okulum hayalim geleceğim mahfulmak üzere ama elimdende bir şey gelmiyor sadece izlemekle kalıyorum."

" Meral bu kasaba ne sana hayalerini verir ,nede bana sevdiğimi. Gel kaçalım buralardan İstanbul'a gideriz. Orda yeni bir hayat kurarız evleniriz sende hayalerini gerçekleştirirsin okulunu okursun, bende sevdiğime yani sana kavuşurum."

"Ailem ne olacak annem, kardeşlerim bunlarsız nasıl yaşarım daha yaşımda 15 bu yaşta dediğini yapabilirmiyim? Hem evlenmekten bahsediyon. Söylesene çocuk ve okulu o gurbet elde nasıl bakacaz nasıl ikisini nasıl bir arada başaracağız benden çok büyük bedeller vermemi istiyorsun Cüneyt."

" Haklısın ama başkada bir çahre yok . Ya buralardan kaçacağız yada buraların bize dayatığı kaderi kabul edeceğiz." Bunu düşündü Meral sanırım tek kurtuluş yolu budur. Duygularını ve tercihlerine pek önem vermeyen babasından hayır gelmezdi ona karar verdi gidecekti hayalerine kavuşacaktı.

" Tamam kaçalım, ama bana söz ver Cüneyt ne olursa olsun beni yalnız bırakmayacaksın. Hayalerim için sen söz verdin, sözünü yerine getireceğine dair bana söz vermeni istiyorum."

" Söz göz pınarlarından öldüğüm kadın,söz kalbimin cennetine söz , seni hiçbir zaman yalnız bırakmıyacam söz."

" tamam o zaman kaçalım."Cüneyt mutluluktan resmen havaya uçacaktı.

" Meral bana dünyaları verdin bu kararınla. Ben sana yeri ve zamanını haber verecem sen hazırlığını yap ben haber veririm sana." Meral ordan koşarak ayrılır babasından önce eve varması gerekir. Tam evin önüne gelirken kortuğu başına gelmişti. Babası ondan önce eve gelmişti. Meral için korkutucu anların çanları çalmıştı. İçeriye girer babası çekyata oturmuş. Öfkesi ,siniri yüzünden belliydi.

" Sen neredesin bu vakte kadar ne işin var bu vakte kadar dışarda. Sen beni artık takmıyor musun? Sen benden sonra eve girilmiyeceğini bilmiyormusun? Meral hanım. Sen sözlü birisin el âleme bizi rezilmi edecen." Kalkar kızından savunma bile beklemeden düşer kızının üstüne dayaktan mahfeder acımasız baba. Onu sürüklüyerek odasına kadar götürür. Kemerini çıkarır hiç acımadan vurur kızına vicdansız baba. Kapısını kitler "Bu kız evlenmeye ne kadar artık bu evden çıkmayacak." Der durur karısına bir iki tokat da karısına atar acımasız adam.kapıyı çekip çıkmıştı dışarıya içmeye gidiyordu. Meral odasında uzanmış ağlıyordu. Hem canı açıyordu hemde ruhu acı çekiyordu. Annesi de onunla birlikte kapısında ağlıyordu.

" Kızım yavrum Meralim iyi ol kızım bu Allah'ın belası başımıza bela oldu. Canın çok yanıyordur annem kurban olduğum okutacaktım seni ama bu şerefsiz adam yüzünden seni okutamadım kızım çok mahçubum sana elimden bir şey gelmiyor annem."

" Annem ben seni bilirim bu açılarımız birgün bitecek." Ağlarlar anne kız kapıların ardından birbirlerine sarılmadan. Geç saatlerde sarhoş babası eve gelir, annesi korkarak Kapıyı açar. İçeriye giren Vedat hemen yatağına atlar kokuşmuş leş içinde uyur. Karısı da ayakabısını çıkarır sonra içinden saydırarak yanına uzanır uyur. Babasının geldiğini duyan Meral kapıyı kulağını verir. Babasının sarhoş sarhoş eve girdiğini duyar odasının kapısını odasına geçer başbelası . Meral çok korkmuştu canı çok açıyordu. Verdiği kaçma kararın ne kadar haklı olduğunu anlamıştı ama aklı annesinde ve kardeşlerinde kalacaktı. O kurtulurken onlar bu adamın elinden kalacaktı. Ona üzülüyordu , bir yanı Kurtuluş için can atarken bir yanıda annesini ve kardeşlerini bu cehennem de bırakacağı için mahfuluyordu. Başını yastığa koyup acı içerisinde uyumaya çalışıyordu.

Umutların, artık hiçbir işe yaramadığı bir sabaha uyanmak kadar,acı birşey yoktur bu dünyada. Uyandı Meral belki Cüneyt bir umut olur,onun hayallerine. Belki karşılığında kendini bedel olarak ödese de tek kurtuluş yolu bu olduğu için kabul etmişti. Babası kahvaltı ettikten sonra çıkmıştı evden. Meral'in dışarı çıkma yasağı var ,peki Cüneyt ona nasıl haber verecek bu şartlarda işi çok zor Cüneyt in. Seven adam bir yolunu bulur elbet ,umuduyla bekler Meral camdan dışarıyı gözetleyerek. Cüneyt sabah kalkar kalkmaz hemen kahvaltısını yapar kaçmak için bir yol aramaya gidiyor. Çünkü çok zor bir iş başarması gerekiyor. Bunu başarmak için çok sevmek yetmez çok cesur olmak gerekir. Cüneyt in askerden tır şoförü bir asker arkadaşı vardı Ferdi. Ona yardım etse etse Ferdi yardım ederdi. Telefon açmıştı Ferdi Cüneyt'e ben sizin oralara geliyorum senide görmek istiyorum askerlik anılarından bahsedeceklerdi. Cüneyt'e onu karşılayacaktı bugün onun için erkenden kalkıp onu beklemeye gitmişti kasabanın çarşısına. Cüneyt onu beklerken birden uzaktan Ferdinin tırının sesi geliyordu yaklaştıktan sonra kornasına basmaya başlamıştı. Kavuşmuşlardı asker arkadaşları sarılmışlardı uzun bir hasretle birbirlerine.Cüneytin her zaman takıldığı kahveye geçip oturmuşlardı.

" Hoşgeldin sefa getirdin devrem özlemişim bizim o anıları neler yaşadık öyle."

Ferdi" Hoşbulduk devrem evet ya özlenilmeyecek gibi değildi. Epeyce olay yaşamıştık öbür devrelerle aran nasıl ulaşabildin mi? onlara." Birlikte uzun bir süre kahkahayla karışık sohbetler ve anılardan bahsetmişlerdi. Cüneyt' in bir sıkıntısı vardı yüzünden belli oluyordu sıkıntıda olduğu. Ferdi bu fark ediyordu o yüzden sormaya karar verir.

" Devrem hayırdır senin bir sıkıntın var, anlat bakayım devrene bir çözüm bulalım devremin sıkıntısına."

" Aslında bir derdim var, ama nasıl anlatacağımı bilemiyorum acaba seni zor duruma koymaktan çekiniyorum."

" Olurmu devren olarak az zaman geçirmedik birlikte askerde yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Biz sonsuz devre olmak için karar vermiştik her zaman yanyana olacağız ve sıkıntılarımızı anlatacaktık. Anlat şimdi derdinide ne yapacağımıza karar verelim."

" Devrem çok sevdiğim bir kız var . Babası başkasına sözlemiş, bizde kaçmak istiyoruz buralardan. Düşündümkü sen İstanbul'a kaçmamızda belki yardım edersin. "

" Kız istemediği birisine veriyorlar kızında gönlü sende olmasına rağmen."

Cüneyt" Pek öyle değil devrem, kız onu kaçırırsam beni sevecek benimle evlenecek. Yaşıda daha 15 devrem yaşta küçük ne yapacam nasıl yapacam bilemedim. O yüzden sana danıştım belki bana yardım edersin diye."

" anladım devrem yaşı küçük olması kötüydü. Neyse devremin isteğini geri çevirecek değilim. Yarın akşam yükü bindirecem arabaya yola çıkmak için sizde o ara hazır olun atlayalım tıra kaçalım."

" Sağol devrem senin bu iyliğini unutmam " deyip devresine biraz kasabayı gezdirdi. Sonra Cüneyt'in evine gittiler. Cüneyt kimsesi yoktu annesi ve babasını kanserden kaybetmişti. 2 senedir annesi ve babası ölmüşlerdi. Oda yalnız yaşıyordu keçimini işportaçılık yaparak geçiniyordu. Haber vermesi gerekiyordu Merale . Kasabada dolaşırken Meralin kuzenini yani Defneyi görmüş. Hemen dar bir tenha köşede önüne çıkar.

" Ne oluyor hayırdır bana birşey mi? yapacan."

" Yok yanlış anlama konu Meral . Biz Merale kaçmaya karar verdikte, kendisine haber ulaştıramıyorum durumundan dolayı dışarı çıkamıyor. Ona haber verecem de kaçmak için zamanı söyleyecem sen onlara gitsen haber versen ona olurmu."

" Olur hemde çok iyi olur Meral o şerefsize varmaktan kurtulur. "

" Merale söyle yarın gece ailesi uyuduğu zaman kaçacağız ona göre kendini hazır etsin. Dışarıda onu bekliyor olacam .

" Tamam ona söyleyecem." Deyip hızlıca ordan kaybolup Merallerin evine gidiyordu. Mutluydu kuzeni için bu güzel haberi hemen ona vermek için hızlı adımlarla evlerine gidiyordu.

Loading...
0%