@y.erkanaygun
|
Bağırıp çağırıyordu ama kimse sesini duymuyordu camlar izin vermiyordu Latif bademin boğazını sıkmaya daha sonra da kardiyanlar gelip zorla Merali götürdüler Meral hiç duru mu? sürekli bağırıp çağırıyordu. onu karanlık bir tek kişilik ışıksız bir zindana atmışlardı. Hayat,zaman yine Meral için zehirli bir hale gelmişti. Meral Hücrede bir ay geçirmişti daha sonra koğuşuna aldırmışlardı onu. Meral koğuştaki arkadaşlarıylada durumu konuşuyordu. kesinlikle bir yolunu bulup burdan kaçması gerekiyordu oğlunu o adama bırakmayacaktı.
" Kader o adamdan nasıl kurtulacam o Bella üzerime yapışmış kalmış nasıl kurtulacam öyle bir beladan şuan oglumu almış onu kendi torunu gibi yetiştirecek benide babasının katili diye gösterecek ve onu o şekilde büyütecek taki beni öldürene dek."
" Meral canım oğlunu düşündüğünü biliyorum panik olduğunu biliyorum öncelikle dedesine ulaşmaya çalış öncelikle öğren gerçekmi? belkide seni delirtmek için uydurmuş bir yalandır lütfen birşey yapmadan önce Mehmet amcaya ulaş torunu belki yanındadı belki bu adam yalan söylüyordur."
Bu fikir Meral'in aklına girmişti haklıydı önce Mehmet amcayı arayıp bütün olanların gerçeği öğrenip o şekilde hareket edecekti. Telefonu nasıl bulacaktı onu bilmiyordu mahkumlar telefonda konuşamıyorlardı . Lakin hayriye ablanın gizliden içeriye koyduğu bir telefonu vardı ondan isteyecekti ama Hayriye ablada kimseye güvenemedigi için kimseye vermiyordu birazda insanlardan uzak kalan bir insandı. Herne pahasına olursa olsun Meral telefonu kullanması gerekiyordu Mehmet amcayla konuşması lazımdı oğlunun kaçırılmışmı? yoksa Latif badem blöfmü yapıyor. Ertesi gün öğlenleyin mahkumlar dışarıya hava almaları için avluya çıkarılır. Hayriye abla içerde kalmıştı ,bek fazla dışarıya çıkan birisi değildi. Meralde fırsattan faydalanır Hayriye ablanın yanına gider.
"Hayriye abla nasılsın halin hatrın nasıl?"
" İyidir Meral kızım hayırdır hangi rüzgar seni attı buraya.
" Hayriye abla biliyorsun bir tane oğlum var onu herşeyden çok severim önemserim. Benim başımda bir bella var Latif badem iş adamı benim olayı biliyorsun beyfendi oğlunun intikamını almak için benim oğlumu kaçırdığını söylüyor oğlumu kendi torunu gibi yetiştirecek ve beni düşman olarak bilecek ve o şekilde büyütülecek büyüdüğü zaman da beni öldürmesini sağlıyacak. Abla biliyorum kimseye güvenmesin inanki bende zor durumda kalmasam seni böyle birşey için rahatsız etmezdim.Abla senin telefonunu kullanmam gerekiyor. Oğlumun dedesini arıyacam acaba oğlumu gerçekten kaçırılmış mı? yoksa o adam blöf mü? yapıyor. " Hayriye abla Merali anlamış gibiydi ve yardım edecekti kafasını olumlu bir şekilde salladı. Meral herkesin avluda olmasını fırsat bilip Hayriye ablanın nöbet tutmasıyla birlikte banyoya telefonla konuşmak için girmişti. Mehmet amcanın numarasını ve birkaç lazım olabileceğini düşündüğü telefon numaralarını yanında hep tuttuğu not defterine not alıyordu. Ordan hemen Mehmet amcanın numarasını buldu tuşladı ve aradı. uzun süre kimse cevap vermedi. En sonunda alo sesiyle Mehmet amca telefona bakmıştı.
" Mehmet amca ben Meral " Meral olduğunu söyleyince Mehmet amca biraz sesiz kaldı. " Meral kızım nasılsın nasıl arayabildin beni " " Mehmet amca onu anlatamam lütfen söylesene oğlum nasıl bir haber duydum oğlumu kaçırmışlar doğrumu lütfen söyle bana " Mehmet amca ağlamıştı" kızım doğrudur iki gündür kayıp bütün polis koluk kuvvetleri seferber oldu arıyoruz torunumu " Bir annenin yüreğine ateş düştüğü andı evladıyla ilgili kötü bir haber alınca. Mehmet amcaya Latif bademi söyleyememişti söyleseydide bek fazla birşey değişmezdi. Telefonu kapattı sonra olduğu yere çöktü. ağlamaya başlamıştı.
Bir anne için evladı çok önemli o yüzdendir annelerin hakkı ödenmez! anneler evlatları için bir ömür feda ederler bu süreçte en çok anneler yıpranır. Hayriye abla Meral'in ağlama sesini duyduktan sonra koşarak Meral'in yanına gitti. Meral'in yere çöküp ağladığını görünce oğluyla ilgili kötü haber aldığını anlamış hemen Meral'in yanına çöküp onu teselli etmeye çalışıyor.
"Meral kızım ne oldu haber doğruymuş meğer,o şerefsiz oğlunu kaçırmış. Hadi kızım kalk kimse görmeden seni koğuşa götüreyim orda konuşuruz. " Meral'i zor da olsa kaldırıp koğuşa götürmüştü. Meral çok üzgündü ne yapacağını bilmiyordu tutuklu olduğu için eli kolu bağlıydı.
Meral oğlunu kaçırıldığını Mehmet amcadan duymuştu bunun üzüntüsünü her gün yaşıyordu. bir yolunu bulup hapishaneden kaçması gerekiyordu aksi takdirde oğlunu hiçbir şekilde kurtaramayacaktı arkadaşlarından bu konuda yardım isteyecekti ama onlara güvenmesi gerekiyordu herkesten yardım isteyemez diye en yakın arkadaşı Helin ile konuşuyordu onunla sürekli kaçacağını ve kaçması gerektiğini yoksa oğlunu kurtaramayacağını o adamın elinde oğlu biraz daha kalırsa büyüyüp anne katili olacağını buna izin vermeyeceğini oğlunu kurtarmak için hapishaneden kaçmayı artık göze almıştı.
Aklı fikri oğlundaydı oğlu ne haldeydi şu an neler yapıyor davulun yaşı çok küçüktü ona neler yaşatacaktı Latif bey bundan çok korkuyorum herhalde o yüzden bir an önce buradan kurtulmak için planlar yapmaya başladı.
Bu hapisanede kurtulmak çok kolay olan birşey değil üst düzey bir güvenlikle korunuyor. Bu hapishaneden kurtulmak için Meral'in çok iyi bir planı ihtiyacı vardı aksi takdirde buradan kaçmak kendisi için başka başka sonuçlar ortaya koyabilir ama acılı bir anne kötü sonuçları hiç aklından geçiremiyordu yalnızca düşündüğü tek bir şey vardı o da oğlu Şahin. Meral hapishaneden kaçmak için hastanenin en uygun fırsat olduğunu fikrine koydu onun için önce hastaneye gitmek için bir bahanenin olması gerekiyor ve yardım edilmesi gerekiyordu hellinle istişare ederken nasıl bir yol seçip ve hastaneye gideceğini konuşuyorlardı ancak bir şekilde hastaneye giderlerdi zehirlenerek evet zehirlenerek bunun Aslında çok tehlikeli olduğunu bilmiyordu o yüzden oğlu için bütün tehlikeleri göze alacaktı ve zehirlenecekti bir yerden zehir bulması gerekiyordu ama nereden.
hapishanede onlara gereken zeydin doktorun odasında olduğunu söylüyorlardı ama nasıl ona ulaşacaklarını bilmiyorlardı bunun için önce doktoru yanına gitmeleri gerekiyordu onun için de bir bahaneleri olması gerekiyordu O yüzden Helin ile birlikte karşılıklı kavga etme kararı aldılar böyle ağız burun kırmayacağım böyle bir yerini kesme gibi birkaç yol düşünmüşlerdi ve ertesi gün öğlenleyin avlu'da kavgaya tutuşurlar ve birbirlerini öylesi döverler birbirlerine kesik bıçak yarı saçlar Helin Meral'in kolunu kanatmıştı Meral ile birlikte doktorun yanına götürdüler hapishane doktoru Celal bey ikisine de müdahale etmişti kesiklerine pansuman yapmıştı ikisi tehlikeli oldukları için ayrı ayrı odalarda tutuluyordu Meral eline pansuman yaptıktan sonra ikisine serum verildi ve daha sonra doktor oradan ayrıldı yemekhaneye gitti yemek yemek için bir tane hemşire başlarında kaldı o da birbirlerine zarar verememek için ani bir durumda hemen haber vermek için hemşire Meral'in başında duruyordu Helin arkadan yanaştı ve hemşire sert bir cisimle vurdu hemşire oracıkta yere bayıldı ve Meral ve Helin bunu fırsat bilip öyle arasına ve herkesin yemekte olduğu bir anda doktorun odasına girdiler bir ilaç çekmecesini açtılar orada gerekli ilaçları aldılar ve yatma yerlerine gittiler sonra daha sonra hemşireyi kaldırıp masaya oturdular.
|
0% |