Yeni Üyelik
49.
Bölüm

Güzel günler

@y.erkanaygun

İkiside birbirine söz verirler. Kahvelerini bitirdikten sonra Meral kafasını Cevatın geniş omuzlarına bırakır. İkiside öyle uyuya kalırlar.

 

Sabah olmuş Cevatın o istedikleri kızla evlenmekten vazgeçtiğini duyan annesi kocasıyla birlikte tatillerini erkenden kesip eve dönmüşlerdi. Sabah erken oldukları için kimseyi rahatsız etmek istemediler anahtarlarıyla içeriye girdiler. Salona geldikleri zaman oğlunun göğsünde uzanmış bir kadın görünce dahada çok deliye dönmüştü. Oğlunun o kızı bırakması annesinde büyük öfke batlamasına neden olmuştu. Birde oğlunu başka bir kadınla aynı evde görünce deliye döndü.

 

" O Cevat bey biz senin sorumsuzluğunun reziliğini çekelim telefonlarımız susmasın beyfendimiz burda keyif yapsın. "

 

Annesinin öfkesini bekliyordu ona uygun zamanda söyleyecekti ama annesi sabah böyle baskın yapar gibi geleceğini beklemiyordu. Annesinin bağırışıyla Cevat Meral hemen uyanmışlardı.

 

" Anne ne diye sabah sabah bu kadar bağırıyon.

Evlenmek istemediğimi söyledim sana kızın hayatını zehir edeceğime hiç olmasın daha iyi. İşte senin gelinin Meral yakında evlenecez düğün hazırlıklarına başla. "

 

" Cevat bey bu çocuk oyunu değil kızım bu söylediklerimin seninle ilgisi yok bu çocuk oyunu bizi böyle zor bir durumda bıraktı. Kızın ailesine çok mahcup olduk o yüzden. Bu kızada aynısı yaparsan inanki bir daha sana sütümü helal etmem anladın mı? Beni Cevat bey."

 

" Annecim bu benim sevdiğim kadın bununla evlenmek için can atarım."

 

" Bakıcaz artık Cevat paşam şimdi sen kalk hazırlan git nikah işlemlerini hallet bizde gelinimle alışverişe gidelim orda sohbet eder tanışırız. "

 

Cevat işe gider. Kaynana gelin hazırlıklarını yapıp alışverişe giderler. Tek oğlu olan Cevatın gönlündeki kadınla evlenmesi onu mutlu etmişti. Çünkü Cevat en son Buseyle beraberken bu kadar mutlu olmuştu. Ona bu mutluluğu yaşatan ikinci kadınla evlenecek olması kaynanayı mutlu edecekti.

 

" Kızım gönlüne göre takıl sende oğlumda mutluluğu fazlasıyla hakediyorsunuz. "

 

" Mehtap teyze siz gerçek misiniz?"

 

" Niye kızım"

 

" Benimle bir kaynana gibi değilde bir anne gibi davranıyorsunuz. "

 

" Meral sen benim gelinimsin. Hep bir kızım olmasını isterdim. Şuan görüyorumki isteklerin gerçekleşmiş. "

 

 

 

 

 

 

 

Alışverişini yapan kayın valide gelin eve gelirler. Bir hafta içerisinde evleniyorlar Cevat ve Meral.

Kısa bir süre içerisinde evlendiler.

Mutlu giden bir ilişkisi olmuştu Meral'in. Zaman onu nerelere getirmişti. Okumak için çıktığı yolculukta açılardan başka hiçbir şey yaşamamıştı Meral. Güçlü sahiplenici bir anne olmuştu.

Şuan sevdiği adamla evli sevdiği adam türküyenin en büyük iş adamı ve mafyasıydı.

 

Cevat hayali olan büyük Anadolu projesinin ihalesini alarak en büyük olduğunu herkese ilan etmişti. Bu durum ona aslında her zamankinden daha büyük düşmanlara sahip olmasına neden olmuştu. Cevat ise bu büyük düşmanlara mücadele edecek kadar güçlüydü.

 

Evliliğin ilk ayı Meral güneşin odayı saran ışıklarından sonra uyanmıştı. Uyandığında kocasına sarılmak için kolunu Cevat'ın yattığı tarafa uzatmak için döndüğünde Cevat orda değildi. Meral kocasının nereye gittiğini Merak ediyordu. Ayağa tam kalkacakken Cevat elinde kahvaltı süpriziyle içeriye girer.

 

" Günaydın güneşin rahatsız ettiği en güzel kadınım."

 

" Cevat sen ya beni şımartmaya çalışıyorsun. Yada benim kilo almam için yapıyorsun."

 

" Benim karım herşeyin en güzeline layık o yüzden yapıyorum.

Kalkma kahvaltı yapacaksın Meral Karaosmanoğlu."

 

Meral bu güzel süprize dayanamaz yeni uyanmış haliyle kahvaltı yapar.

Cevat elinde sürpriz poşete sarılı hediyeyi Merale uzatır.

 

" Al bunu aç "

 

" Nedir bu Cevat " Meral heycanlı şaşkın bakışlarıyla Cevat'ın verdiği süpriz hedyeyi açar. Açtıktan sonra heycandan havalara uçar gibi olur.

 

" Cevat bu gerçek mi?"

 

"Meral hayatım senin en büyük hayalini gerçekleştimeyeceksem o zaman ben senin sevgini haketmiyorum. Bu hayalin yüzden ne bedeler ödediğini anlatığın günden beri bunu nasıl gercekleştire bileceğim hakkında fikir üretiyordum. Senin üniversite sınavına kaydını yapmayı başardım kolay olmadı. Biraz mafyacılığımı ve birazda iş adamlık jokerlerimi devreye soktoysamada bunu başarmakta benim başka hayalimdi o hayali gerçekleştirdim sonunda. "

 

"Cevat peki bunu bir sene içerisinde başara bilirmiyim. "

 

" Meral bu sene senin için her dersten hocalar hazırladım bir yılın var ben sana inanıyorum sen çok çalışırsan hayalini gerçekleştirisin. Ben sana güveniyorum."

 

Meral o hediyesinden sonra kararlaştırmıştı basaracağını gerekirse gece gündüz çalışacaktı.

 

" Seni çok seviyorum Cevat Karaosmanoğlu "

 

Cevat Meral sadece dersleriyle ilgilensin diye oğlu Şahin'e özel bakıcı tutmuş.

Meralde hergün özel hocaları eşliğinde ders alıyordu dersten sonra kafasını kitaplardan kaldırmıyordu. Uzun ve kısa geçen senede sınav günü gelmişti. Cevatla birlikte sabah kalkar sınavın olduğu okula giderler. Meral sınava girer.

 

Meral çok emek verdiği sınavdan çıkmıştı.

Çıktıktan sonra hemen koşarak gidip kocasına sarıldı.

 

 

 

 

"Sen dünyanın en mükemmel kocasısın."

 

" Ne oldu nasıl geçti sınav . "

 

" İyi geçti galiba işte girdik sonuçlar açıklanınca belli olacak. "

 

Sonuçların belli olacağı gün gelmişti. Meral ve Cevat bilgisayardan sisteme girdiler Meral'in bilgilerinden sonra Cevat bilgisayarın yönünü çevirdi çıkan sonuca önce kendisi bakacaktı.

 

" Meral üzgünüm istediğin bölümü kazanamadın."

 

Meral çok üzülür sonucu bakmak için ekran bakar sonra mutluluktan havaya uçuşur.

 

" Cevat İstanbul tıp fakültesini kazanmışım sen varya çok kötüsün."

 

" Şaka yaptım karıcım zaten kazanacağını biliyordum."

 

" Cevat sana ne kadar teşekkür edeceğimi bilmiyorum benim vazgeçtiğim haylime inandın gerçekleştirmemi sağladın."

 

" Asıl ben yaradan teşekkür ediyorum ve şükrediyorum senin gibi bir kadını kaderime yazdığı için seni gerçekten çok seviyorum Meral Karaosmanoğlu."

 

Birbirlerine sarılırlar Meral sanki çektiği acı hayatın sonuna geldiğini ve Mutlu günlere gidecek günlerin geldiğini düşünüyordu. Mükafatını almıştı bu acı dolu haytının.

Meral okula başladı beş sene boyunca beyin cerrahi doktoru olmak için çok uğraştı . En sonunda son sıtajını verip onay aldıktan sonra doktor olmuştu. Son senesi bittikten sonra Mezun olmuştu. Okulun mezun törenine katılmıştı. Okulu dereceyle tamamlayan öğrencilerdendi bu yüzden ödül alacaktı.

 

 

Cevat onu yalnız göndermişti seni tören sonrası aldırırım demişti.

Cevat çok önemli bir ölüm kalım mafya İşleri vardı. Onun için yurtdışına çıkması gerekiyordu. O yüzden Merale üzgün olduğunu ve katılayamayacağını söylemişti.

 

Meral buna çok üzülmüştü. Çünkü bu en önemli gününde Cevatın onunla olmasını çok istiyordu. Bunları hepsini Cevat sayesinde başardığı için onun olmasını herşeyden çok istiyordu ama ne yazıkki Cevatın işi vardı.

 

Meral ve arkadaşları kürsüye çağrıldı ödüleri ve diplomalarını vermeleri için. Sıra Merale gelmişti Meral diplomasını eline tam alacağı zaman Cevatın arabasının geldiğini görmüştü. O kadar mutlu olduki resmen bir kelebeğe dönüşmüştü. Arabadan Cevat indi Meral ona gülen gözleriyle selam verdi. Cevat selamı el işaretiyle alır. Cevat orta kapıyı açar. Kapıyı açtıktan sonra Meral'in annesi ve kardeşleri arabadan iniyordu.

 

Meral şoktaydı gördüklerine inanamıyordum . O kadar mutluyduki bu mutluluğu hiçbir yere sığmayacağını biliyordu. Koşarak ailesi ve Cevat'ın olduğu tarafa gidiyordu. O kadar mutluyduki bu mutluluğun bir tarifi yoktu.

 

 

 

 

 

 

Ailesini sarılır annesinin ve kardeşlerinin kokusunu içine çekiyordu.

 

" Kız sen nerelerdesin gittin gideli ananın bir yeri her zaman seni düşünüyordu. Aklım her zaman sendeydi. "

 

" Anne sizden sonra başıma neler neler geldi."

 

" Gelemezdim anne babam beni yaşatmazdı. "

 

" Kızım baban sen gittikten sonra öfkesinden kahrından kalp krizi geçirdi öldü."

 

" Anne bilmiyordum bilseydim gelirdim sizi yalnız bırakmazdım."

 

" Biz herneyse de sen kazandın ya doktorluğu hayalini gerçekleştirdin ya o bize yeter."

 

" Anne hepsi kocam sayesinde oldu bütün bu olanakları okumamı hepsini o sağladı. O olmasaydı bunların hiçbirini başaramazdım."

 

" Oğlum sana ne kadar teşekkür etsem azdır senin sayende kızım okumuş hayalerini gerçekleştirdi. "

 

" Annecem ben sadece ön ayak oldum gerisi hepsi kızınızın azmi ve çalışmasının basarısıdır."

Loading...
0%