Yeni Üyelik
28.
Bölüm

İnsanlar özgürken mahkum olabiliyorlar.

@y.erkanaygun

O da kocasını öldürmek zorunda kalmıştı cezaevinde günler resmen hiç geçmiyor çünkü sürekli gördüğün şeyler hep aynı olunca bu sefer ister istemez sabretmek bile umut etmek bile bir işkence gibi geliyordu .

 

 

 

Diğer koğuşlara göre bu birbirini seven birbirine değer veren kadınlarla dolu bir koğuştu birbirine yardım eden birbirinin dertlerini paylaşan bir koğuştu öteki koğuşlarda zorbalık ağalık neydi belirsiz şeyler sürekli tartışmalar kavgaların olduğu koğuşlardı.

 

 

Meral hiç değilse koğuş konusunda şanslı olmuştu. Birlikte epeyce zaman geçirdikten sonra birbirlerinin sadece isimlerini değil birbirlerinin hayatlarını da öğrenmişlerdi .

 

Hatice teyze adında bir yaşlı abla vardı o 20 senedir çocuklarından hiçbir şekilde haber almamıştı çünkü kocası çocuklarını memlekete götürmüştü.

 

küçükken onlara hiçbir şekilde annesinin yüzünü göstermemişlerdi memleketi hatay'a götürmüştü

çocukları .

 

Hatice 20 yıllık cezası vardı son senesinde artık yılları değil de ayları sayıyordu onunla arada bir sohbet ediyorlardı ona burada yılların nasıl geçeceğini kendilerine bir tavsiye vermesini söylemişlerdi .

 

Hatice teyze onlara burada zamanı geçmesi en zor şeylerden birisidir anlayacağınız burada zamanın nasıl geçireceğini insanın zamanla alışmasıyla olduğunu söylüyordu .

 

Cezası biter bitmez hemen gidip çocuklarını görmek istiyordu çocuk deyince Meral'in yüreğine gözyaşılar dökülüyordu .

 

Çünkü Meral de oğlunu çok özlüyordu yıllardır çıkmamak ve onun kokusunu hissetmemek bir anne için çok zor bir durum ama meral'inkisi Hatice teyze gibi çok büyük bir acı çok büyük bir özlem olamazdı.

 

Meral daha cezaevine yeni girmiş Hatice ise 20 senedir burada mahkumdu. Çocuklarından uzak Hasret özlem onun için nirvana'ya ulaşmıştı . Çok zor bir durum evladını canını görememek bir insanın başına gelebilecek en kötü durumlardan ya da en kötü durumdur.

 

 

Hatice teyzenin özlem'i ne kadar büyükse çok yakındı çocukları onu nasıl tanıyacak diye hep iç geçiriyordu.

 

İçinden çünkü çocuklarını çok küçük ken bırakmak zorunda kalmıştı . Mahkum olmuştu o zamanlar 20'lerindeydi şu an kırklardı geçen zaman biraz da bedeni yaşlandırmıştı.

 

 

 

 

Hep içinde bir korku acaba çocukları ilk gördüğünde ne tepki verecekti tanıyabileceklermiydi annelerini. Bir anne düşün çocuğunu çok küçük yaşlarda terk etmek zorunda kalmış ve uzun seneler sonra buluşacak acaba çocukları tanıyacak diye korku beslemişti içinde.

 

 

Zaman her şeyin ilacı mıydı yoksa her şeyin zehirimiydi mahkum insan için bu algılar değişebiliyor .Zaman özgür bir insan için ilaçken mahkum bir insan için zehir olabiliyor. Zaman ,zaman derken Hatice teyze için aylar bitmişti . Günler bitmişti ve veda günü gelmişti artık çocuklara kavuşmak için sadece yolda geçireceği zaman kalmıştır. Belki oradaki kadınlar Özgür olmayacaktı çocuklarına kavuşamayacaktı ama aralarındaki birisinin kurtulup özgürlüğüne ve çocuklarına kavuşup hasretin bitmesine sebep olması onlarında, en az kendi evlatlarına kavuşmuş gibi olacaklardı

 

Bir nezle olsun onların da içine mutluluk hissi vermişti Hatice teyzenin Özgür olup çocuklarına kavuşması .Güzel bir duyguydu hepsi biranda kendi özgürlük hayallerine kapıldılar .Özgür olacakları günleri hayal edip çocuklarına kavuşmayı hayal ettiler . Aynı Hatice teyze gibi yıllardır Hatice teyzeninkisi de hayaldi ama artık gerçek olması çok yakındır ve de vakti gelmişti. Arkadaşlarıyla tek tek vedalaştı özgürlüğüne kavuştu cezaevinden ayrıldı.

 

 

 

Hapisane hayatı zordur hemde evladı olanlar için, Çocuklarından uzak annelerle doluydu Meral'in bulunduğu koğuş. Oğlundan uzun zamandır haber alamıyordu . Uzun zamandı görmemişti oğlunun yüzünü. Hergece görmediği oğlunun hasreti gözyaşı olarak gözlerinden akıyordu.

 

 

Bir anne için çektiği acılardan büyük acısıda evladından cennet kokusundan uzak olmasıydı. Neyseki Hatice teyzenin çocuklarına kavuşması oradaki bütün kadınları mutlu etmişti. Çocuğunu görmek için sürekli ceza evi müdürüne başvuruyordu.

 

 

Müdüre ne kadar ısrar etsede ısrarları boş kalıyordu. Kapalı bir yerde olmak özgür olmamak çok kötü bir durum. Çok geçmemişti daha özgürlüğün senesi dolmamıştı. Sabah koğuştaki kadınlar gazete okurken Bir kadın cinayetiyle şok olmuşlardı. Hatice teyzenin bıçaklanarak öldürüldüğü ve cesedini ise bir koyuda bulduklarını görmüşlerdi koğuştaki kadınlar şoktan sonra derin bir üzüntü tutmuştu onları.

 

 

Hepsi birlikte ağlıyorlardı. Meral annesi olarak gördüğü hatice teyzesini ölmüş haberini gazetede görmüştü. Daha bir sene önce özgürlüğü için sevinmişlerdi ama şimdi öldüğünü görmek Merali epeyce üzmüştü tabikide öbür arkadaşlarınıda üzmüştü. Kırkgün kırkgece koğuştaki kadınlar Hatice teyzenin yasını tutmuşlardı. O süreç içerisinde hiçbir şey doğru düzgün yiyip içememişlerdi.

 

Bu insanlık ne ara bu kadar vahşetle dolu bir hale gelmiş.Hatice teyzenin Çocuklarından başka birşey görmek iştemiyordu onun tek dileği çocularını görüp onlarla hasret gidermekti ama bu zalim insanlık bunu ona çok görmüştü. Bazen dışarının vicdansızlığını çekmektense burda mahkum olmak daha iyi geliyor kulağa.

" Helin gördün mü? Hatice teyzenin nasıl öldürmüşler ya özgürsüz olmayı daha doğru buluyorum insan dışarda olunca daha özgür değildir sürekli birilerinin baskısı var kontrol etme isteği var adaleti kendine göre dizan eden, para babaları var insanlık aslında özgür değil mahkummuş bunu gördük."

 

" Haklısın Meral bakkıyorumda biz burda hiç değilse nefes alabiliyoruz onlar özgürken mahkum bırakılmış insanlar olarak görüyorum dışardaki insanları. "

 

Merale Helin arasında bu geçen duygusal konuşma ikisinin biraz dertlerini paylaşmasına ve rahatlamalarına vesile olmuştu.

Arada bir kaçgün zaman geçtikten sonra Meral'in ziyaretçisi gelmişti.Meral oğlu diye sevinmişti ama aslında ziyaretine gelen Latif bademdi. Meral ziyaretçi yerine girdiğinde şok olmuştu Cenk'in babası Latif bademi görmüştü. İçinde artık zerre korku bırakılmayan bir kadındı Meral.

 

" Ne oldu Meral hanım beni gördüğüne şaşırdın tabi beklemezdin beni burda görmeyi. Ne olacaktı sen oğlumu öldürecektin bende hiçbir şey olmamış gibi seni yalnız bırakacaktım ha ."

 

" Niye geldiniz bilmiyorum ama lütfen gidin burda sizinle ilgili hiçbir şey görmek istemiyorum bu hale gelmemde en büyük suçun sizde olduğunu herkes benim gibi biliyor ama önemli değil yeterki burdan hemen gidin."

 

" gidecem tabi seni görmeye meraklı değilim ama şunu söylemek istiyorum. Hani oğlunu uzun zamandır görmüyorsun öyle değil mi işte onun için geldim . Oğlunu ben aldım benim yanımda ." Meral duyduklarından sonra başından aşağı kaynar sular dökülmüştü. Artık bıkmıştı bu paranın gücünden.

 

" Ne zanediyordun oğlumu öldürecen bende sana oğlunu yarmı edecem diye etmem ben sana öyle kuru kuru evladı sen aldın bende evladımı bende alırım senden böyle evladını. Oğlunu ben yetiştirecem öz turunum gibi onu büyütüp yetiştirecem. Seni annesi olarak göstermiyecem babasının katili olarak gösterecem oğlun senin bir katil olarak bilip öyle büyüyecek. Zamanı gelincede seni öldürmesini sağlıyacam tam bir anne katili yapacam ona. Sen bu acıları çekecen Meral hiç merak etme. "

 

" Latif badem oğluma dokunma onu bırak yemin ederim senide öldürürüm benim tek dayanağım olan oğlumdur onu benden alırsan sen

i öldürürüm seni yasatmam anlıyonmu Latif badem seni yaşatmam."

 

 

 

 

Loading...
0%