" Benim kızıma herşey yakışır şımarmak bile."

Sonra kahvaltılarını yaptılar babası çarşıya gitti. Annesiyle birlikte etrafı toparladılar, Eliflerin evlerine gitti Elif'i aldı sahile doğru yürüdüler.

Deniz kokusunu ve boğazın eşsiz manzarasının keyfini çıkardılar. Sırasıyla istediği şeyleri yediler dondurma, pamuk şeker,midye daha sonra sinemaya gittiler. Ev doğru yol alırken Hacerin gözünde kaçmayan siyah bir jpin sürekli onları takip ettiğini farkketi. Korkmuştu o babasının dedikleri çıkmış olabilir, o çeteler olabilir.

Hemen Elif'e farketirmeden adımlarını hızlandırdı, Elif'i eve bıraktıktan sonra hemen eve doğru hızlı adımlarla gitti hemen anahtarıyla kapının kilidini açtı kendini eve attı. Derin bir nefes aldı verdi, annesine selam verdikten sonra hemen odasına gitti pencereden sokağa baktı araba oradaydı. Çok korktu ailesine çaktırmak istemediği için panikli hareketlerde bulunmamıştı. Araba bir süre sonra gitti oda derin bir nefes aldı verdi.

O gün akşam yemeği yedikten sonra hemen uykusunun geldiğini söyleyip odasına gitti yatağına uzandı zorda olsa okul için gözlerini kapattı uyudu. Gece erken bitmişti yada Hacere öyle gelmişti kalkıp kahvaltıyı hazırlardı ve babasını uyandırdı. Kahvaltılarını yapan babayla kız hazırlanıp evden çıktılar. Elif zaten çoktan kapının önüne gelmişti, okula gittiler. Okulda şahin yanına gelmişti.

" Hacer dikkat et kendine uyuşturucu baronu Mert abi seni biliyor. h

Her yerde senin peşinde yemin etmiş o kıza cehenemi yaşatacam demiş."Hacer duyduklarından sonra yutkundu hemen lavaboya koştu,suyu açtı ağladı sesizce.

Bunlar nasıl başıma geliyor diye iç geçiriyordu kendi kendine kızıyordu kendini suçluyordu iyilik yapacam derken ne hale düşmüştü. Sonra yüzünüzü yıkadı dersine girdi. Okul dağılmıştı çıkmak istemiyordu şahin suhra üflemişti kulağına sanki kıyameti kopmuştu.

Elif dayanamayıp sınıfa gelmişti arkadaşının göz yaşlarını gören Elif hemen yanına koştu. Bu ne hal olduğunu söyledi Hacer dayanamayıp herşeyi anlatı. Elif arkadaşına sarıldı teseli etti burasının dağ başı olmadığını söyledi burası Türkiye burda devlet var polis var güvenlik güçleri var dedi. İçine birazda olsa su serpmişti, okuldan çıktılar eve doğru yürüdüler.

Bir andan önlerine bir araba sürmüştü içinde değişik adamlar çıktılar Haceri zorla arabaya attılar. Elif akraba düğününe gitmek için ayrılmışlardı. Yalnızken onu kaçırmışlardı zavallı Hacer ellerini bağlamışlardı kafasına torba geçirmişlerdi. Sonra depo gibi bir yere götürmüşlerdi orası Mert'in cezaları kestiği yerdi. Onu sandalyeye bağlamışlardı, sonra babasının sesini duydu ve hemen bağırdı.

" Baba sen misin? Nerdesin baba beni kurtar çok korkuyorum baba."

" korkma kızım baban burda şerefsizler bırakınlan kızımı beni alın kızımı serbest bırakın. Bana ne zarar verecekseniz verin kızımı rahat bırakın size yalvarıyorum." Sonra kapı açıldı iki adam ayak sesleri Mert'in talimatıyla babasını yumruklamaya başlamışlardı babasının acı çektiğini gören Hacer çok ağlıyordu.

" Yalvarıyorum size babamı rahat bırakın o hasta lütfen babamı rahat bırakın yalvarıyorum." Babasının kalbi vardı rahatsız oluyordu arada bir hastaneye götürüyorlardı.sonra adamlar gitmişlerdi baba kız birbirini hem teseli ediyorlardı hemde ağlıyordu...

Çok zor durumda olan baba kız uyuya kalmışlardı . Bir anda kapı hızlı bir şekilde açıldı. İçeriye giren Merttir, gözlerini açmalarını emretti adamlarına. Gözleri açıldı Hacer kortuğu göz yaşlarından belliydi. Babasını kanlar içinde ve yüzü gözleri mosmor içindeydi.

" ne istiyorsunuz bizde bizim size ne gibi bir zararımız oldu. Baba iyi misin."

" Ne gibi zararmı senin yüzünden tonlarca malımı kaybettim. Senin bana verdiğin zararı düşmanlarım vermezdi."

" Milleti zehirlemeye mi Zarar diyorsun. Senin yüzünden kaç gencin hayalleri hayatları mahfoldu."

" Ah senin gidi fedakar bayan birazdan sende babanda benim yüzümden öteki tarafta kavuşacaksınız."

" lütfen bize zarar verme babam çok hasta lütfen bizi serbest bırakın."

" Hiç olurmu nerde görülmüşkü misafirler erken bırakılmış. Başlatma babandan ( kızgın) siz yaşamayacaksınız size hergün ezyet edecem. Eğer beni dinler ve isteklerimi yerine getirseniz sizi rahat bırakırım yoksa kafanıza sıkacam öldürecem sizi."

" Ne istiyorsun bizde bizi rahat bırak birdaha yoluna hiçbir şekilde çıkmayacağız."

" bey amca bu şehri terk edin size bir hafta mühlet sizi bir hafta sonra bu şehirde görürsem. Sizi kendi ellerimle öldürecem."

" Tamam oğlum yalvarıyorum bizi rahat bırak zaten tahinim gelmiş bu şehri terk edecez ne olur bizi rahat bırak."

" Aferin defolun gidin bu şehirde eyer sizi bir daha bu şehirde görürsem ölümlerden ölüm beyenin sizi laylona sararak yakarım."

" Tamam yemin ederim bir daha bu şehre uğramıyacaz."

" bizi rahat bırak şehirde senin olsun Allah'ın belası." Mert adamlarına emir verir onları evlerine bırakmalarını söylüyor. Sonra takipte olun eğer gitmezlerse ailece kafalarına sıkın. Adamları Hacerler babasını evlerine bırakır.derya hanım kapıyı açar gördüklerinden sonra gözyaşları akmaya başlamış.