" leylam canım hoşgeldin sefa geldin seni özlemek sana kavuşamamak bana çok ağır geliyor ."

" Alim bide bana sor Alisiz şu geçmeyen zamanları. Ne kadar zor bir bilsen. O şerefsiz eşkiya beni senden ayıracak diye ne kadar korkuyorum bir bilsen."

" Bir tanem leylam o şerefsizi öldürecem .o bizi hiçbir zaman ayıracak gücü olmayacak. Sana söz veriyorum" dedikten sonra ayrıldılar.Ali kafasına koymuş isteyecek leylayı amcasından müsait zamanı bulduğunda amcasından isteyecek. Sonra gözleri kaçarak giden Leyla'nın yoluna dikildi biran o eşkiya yüzünden leylasına zarar gelmesinden çok endişeli. Sonra oda evine gider. Akşam murat ağa akşam yemeğinde sonra ailesiyle oturup güzelbir gece geçirdiler. Mehmede laf edip duruyor niye evlenmiyor diye birazda kızmaya başladı. Oğlun a çemkiriyor da duruyor.

" Mehmet ağa ne zaman izdivaç düşüneceksinizde bizde artık torun sevecez."

" Baba biliyorum evlenmemi çok istiyorsunuz ama biraz zaman istedim sizden . Gönül bu kolay kolay herkesi kabul etmiyor."

" Başlarım senin gönlünü acele etse iyi olur yoksa yemin ederim gönül mönül dinlemem evlendiririm seni."

" tamam baba " der sonra herkes odasına dağılır.yatarlar...👍🌹🎇

Sonunda bekledikleri gün gelmişti. At yarışının yapılacağı gün gelmişti. Çevre köylerinde bekledikleri gün gelmişti. Mehmet bugün neşe içinde uyanmıştı. Hemen yadigarın yanına gitmişti. Yadigarla konuşuyordu

" yadigar geldi beklediğimiz gün bugün yine eski yarışlarda yaptığımız gibi en iyisi ve en hızlısı biz olacaz. " Yadigar da bugünün farkındaydı. Mehmet hayvanları besledikten sonra konağa geri döndü.kahvaltısını yapan aile bugüne en az bir bayram havası gibi seviniyor. Bugün işin büyük çoğunluğu kadınlarda yiyecek ve içeceklerini hepsi safiye hanımın önderliğinde köylü kadınlarla birlikte yapıyorlar.

" ee Mehmet senden yine bir başarı bekliyoruz oğlum. Yadigar'ın durumu nasıl."

" Yadigar'ın durumu çok iyi Allah'ın izniyle bu yarıştada galib biz geleceğiz, seni yine gururlandıracağız.

" Eyvallah oğlum sanada yadigarada inancım tamamdır." Kahvaltılarını yaptıktan sonra herkes işleriyle ilgilenmeye gittiler. Safiye hanım talimatlarıyla ateşler yakıldı, kazanlarda yemekler bişiriliyor.mehmet

Ali , Cafer ve diğer köylü gençlerle atların yarışacakları tarlada hazırlıkları yapıyorlar. Süslemeleri ve hazırlıklara erkenden başlayan, gençler hazırlıkları bitirmişlerdi.

Hemen Murat ağanın yanına gidip gelen çevre köyü halkını ve ağalarını karşılamaya gittiler. Murat ağada gelen misafirleri karşılıyorlar. Murat ağanın askerlik arkadaşı olan demir ağada gelmişti. Demir ağayla murat ağanın dostluğu uzun bir geçmişi dayanıyor ikiside babasını çok erken yaşta kaybetmişler. Birbirine ağalık konusunda çok destek vermişlerdi. Öyle bir sarılmışlarki sanki aynı kanda iki kardeşin sarılması gibi.

" hoşgeldin sefa getirdin canım kardeşim can dostum Demir ağa."

" Hoşbulduk sefa getirdik canım kardeşim can dostum murat ağa. Söyle ağa bugün yine oğlun ve yadigarı rüzgarı arkalarına alacaklarmı. "

" Hiç şüphen olmasın Demir ağa onlar kazanmayı biliyorlar." Dedikten sonra onlara oturacakları yere götürdüler ve yarışma hakemi yarışı başlatmak için meydana konuşmaya gidiyor.

Yarışma hakemi " ey yörelerin şahı doğunun bereketli toprakları, yaylaları, hasatları ve bol suları. Sen her zaman varol gereği ve bedeli canlarımız olsada. Derebeyimizin ağası Murat ağanın ev sahipliğinde ve müsadesinde yapılan at yarışımızı başlatacam birazdan. Öncelikle yarışacak yarışmacıları yarış meydanına bekliyorum. Elbette kanatları olacak atlarıyla beraber." Yarışmacılar yerlerini alıyorlar. Yarışmacılar dan gelen hazırız işaretinden sonra yarış hakemi damancasını ateşler yarış başlar.

Atlar dört nala koşarlar. Galib gelmek için canla başla nal salıyorlar . Çetin geçen yarış yadigar'ın son evrelerinde hızlanıp rakiplerini ve rüzgarı arkasına almasıyla yarış onlar dönmüştü. Biraz daha çabadan sonra bitişcizgisine yaklaşan yadigar süpriz yaratmadan birinciliği yeniden kapmıştı. Murat ağa bunu gördükten sonra belindeki altın kaplama damancasını çıkarıp havaya bir jarjür mermi sıkmıştı. Bunu gören ağalarda belerindeki damancaları çıkarıp ateş ettiler havaya.

Köylülerde eşlik etmişlerdi. Yarışın biricisi Mehmet ve atı yadigara ödülerini vermeye Demir ağa geliyor. Mehmedi öptükten sonra atını başını okşadıktan sonra ödülerini verdiler altından yapılmış altın seheri verdi. Sonra yemeklerini yiyen köylüler ve misafirler. Halay için meydanda elele tutuştular müzikle beraber halaya başladılar. Öyle eğlendilerki görenleri kızkandıracak bir eğlenceydi. Sonra mehmedin gözüne kestiği Demir Ağa'nın kızı Reyşan aklına düştü. Kendi kendine konuşan Mehmet artık ailemi bekletmenin anlamı yok anneme söyleyeyimde Reyşanı istesinler Reyşan onlara layık bir gelin adayıydı.

Reyşanda dillere destansı bir güzelliğe sağipti. Onunda çok isteyeni olupta bir türlü kabul edemiyordu izdivacı çünkü oda Mehmet ağayı bekliyordu. Oda mehmedi seviyordu,gelen gidene Mehmet için hayır diyordu. Mehmedin yarışlarda sürekli birinci gelmesi ve ağalıktakı başarısı ve heybeti bütün kızları etkilediği gibi Reyşanıda etkilemişti. Bir ağa kızına yakışır bir ağa olacağını düşünmüştü.

Eğlenceden sürekli göz göze geliyorlardı, karar vermişti ailesine akşam Reyşanı söyleyecekti. Yoksa Reyşan pek evde kalacak gibi durmuyor kızını çok seven Demir ağa bir gün tersine gelir kızı başkasına vereceğinden işi hiç bekletmeye niyeti yoktu. Eğlencenin sonu gelmişti akşam oldu misafirler yollandıktan sonra köylüler de evlerine dağıldı Murat ağa ve aileside evlerine gittiler. Çaylar koyulduktan sonra Alide gelmişti eve Mehmet öksürerek lafa girdi.

" baba size bir şey paylaşmak istiyorum. " merakla bekleyen Murat ağa

" hayırdır oğlum."

" hayırdır baba hani artık münasip bir kız bul everelim seni diyordunuz ya işte o münasip kızı buldum."

" kimdir oğlum çabuk söyle bu güzel haberi."