" Ne oldu size bey onların elleri kırılsın. Size neler yapmışlar böyle kızım canım iyimisin annesinin canı." İçeriye geçerler Derya hanım a herşeyi anlatırlar.

" O zalimin elleri kırılsın iki tarftada huzur bulmasın başbelaları. Ne yapacaz bey."

" Ne yapacağızımı var tahinim çıkmıştı size söyleyecektim müsait annı bekliyordum. Ama kızın okuluda aklımda kalıyordu onun okulu nasıl olacak diye düşünüyordum. Ona yurt bulacaktım öyle gidecektim ama duruma bak'ki başımıza ne bela geldi."

" Baba okul canımızdan önemli değil burda canımız söz konusu okumak istiyorum gidelim burdan baba bu canini vicdansız adam bizi öldürecek."

" Evet bey kızımız haklı burda canlarımız söz konusu. Tahinin nereye bey."

" doğuya derbeyi köyüne çıkmış."

" Doğumu doğu çok tehlikeli değilmi bey gazetelerde eşkiya yuvası orası bu cani gibileri çoktur. "

" Anne hiç değilse bizi hedef almayacaklar ilk hedefte bide başkada çözüm yok. Ordakilerde insan ordaki çocuklarında okumaya öğrenmeye ihtiyacı var."

" Haklısın kızımda ama orda kaç öğretmenin öldürüldüğü haberi geliyor."

" Hanım ordada burdada bizi öldürecekler hiç değilse eğitim yolunda ölürüz hiç değilse şehit oluruz."

" Tamam bey nasıl istiyorsanız öyle olsun."

" siz hazırlıklarınıza başlayın bende millî eğitimle görüşeyim nasıl gideceğimizi bizi karşılamaya kim gelecek öğreneyim sizde iki üç güne toparlanın yola çıkacağız."ikiside tamam dedikten sonra hazırlıklarına başladılar akşam babaları geldi ve oradaki köylülerden Mehmet ve Ali adında iki deli kanlı derebeyi köyünden bizi karşılamaya gelecekler şehre ve sonra bizi köye götürecekler.

Biletlerimizi halletim otobüs iki gün sonra valizleriniz ona göre hazırlayın değerli eşyalarımız alın sadece. Gün gelir Davut ailesi otobüse biner sevdiklerinden helallik alırlar yola çıkarlar. Hacer ve Elif çok ağlarlar hayalleri mahfoldu onun için Hacer vazgeçmişti herşeyden herşeyden soğumuştu. Yıkılmıştı dünyası başına otobüs hareket etti son gez hoşçakal İstanbul dedi...😭🖐️

Doğu bölgesi yavaş yavaş soğumaya başladı. Tabi soğuk havalar derbeyini de gelmişti artık akşamları üstlerinde bir hırka falan oluyordu. Kışlıkları yavaş yavaş çıkartıyorlar, Mehmet sabah yine ağır için kalkmıştı. Erkenden işlerini halledip eve gelmek istemişti. Sabahları çok soğuk oluyor ondan dolayı hemen işlerini bitirip eve gelmek istiyordu Mehmet.

İşlerini bitiren Mehmet eve gelir annesi kardeşleri kahvaltıyı hazırlamış elini yüzünü yıkayan Mehmet kahvaltıyı dahil oldu. Kahvaltılarını yapan aile kapı sesiyle sabah sabah kim gelir şaşkınlığındaydı. Evin küçük kızı Songül kapıyı açmaya gitti.

" kim gelmiş kızı."

" Muhtar emmi."

" Buyursun gelsin."

" selamün aleyküm ağam"

" aleyküm selam muhtar hayırdır"

" Ağam bildiğin kadarıyla okul zamanı gelmiş.Şehirden haber geldi öğretmen bey gelecekmiş yarın. Öğretmen beyi ve ailesini almaya gitmeliyiz. Eğer müsaden varsa oğlun Mehmet ağa ve yiğenin Ali gidip alsınlar öğretmen beyi ve ailesini alıp köyümüze getirsinler."

" Mehmet oğlum ne diyon gidebilirmisin."

" Evet müsaden varsa benle Ali yola çıkıp öğretmenimizi getirelim."

" Müsade sizin oğlum ama dikkat edin."

" Tamam baba." Dedikten sonra hazırlıklarını yapmışlar at arabasını hazırlamışlar Murat ağanın elini öptükten sonra yolla çıkmışlar şehre doğru. Yolculuğun selameti için dikkatli gitmeye karar verirler . Yolda yemek için dururlar Ateş yakarlar atlarda biraz dinlenmiş olur diye yemeklerini yiyen kuzenler çayda sohbetin dibine vururlar.

Mesele mehmete isteyecekleri Demir ağa'nın kızı Eyşandı.

* söyle amca oğlu ne zaman isteyeceksiniz Eyşanı."

" Hele şu öğretmen ve Ailesini köye sağ salim getirelim de ondan sonra istemeye giderler bizimkiler. Asıl aklıma takılan konu Leyla'nın konusu şu eşkiya bozguntusuyla başı belada çok korkuyor kardeşim ne yalan söyleyeyim bende onun adına korkuyorum başına bir şey gelmesin."Ali Mehmedin kardeşi hakkında düşündükleri ve sevmesi halde sesiz sesiz içinde ızdırap çekiyordu. Mehmeden bu durumu saklıyamazdı konuşmaya karar verdi.

" Mehmet artık senden saklayamadığım bir sırrım var. Artık kızsanda dövsende öldürsende umrumda değil sana sevdiğim ve uğruna ölebileceğim kızı söylüyecem."

" Niye kızacakmışımki sana amcamın oğlunun kim gönlünü çalan o şanslı kız kim Ali."

" Mehmet o kişi senin kız kardeşin Leyla. Leylayı çok seviyorum Mehmet."

" Ali bir şartla sana kızmam kardeşim seni seviyormu? "

" Oda en az benim kadar seviyor amca oğlu. Aslında ilk önce babana arz edecektim durumu ama herşeyden önce senin yani can dostumun onayı benim için herşeyden önemliydi. Bide şu eşkiya şeresizi çıktı önümüze Leyla ya zarar vereceğinden çok korkuyorum o yüzden dayanamadım sana açtım durumu."

" Ali sen benim kardeşim amca oğlum can dostum sun. Öncelikle senin ve kardeşim hakkında mutlu sevindim. Kardeşim de bizde senden iyisini bulamayız sen gerçekten kardeşimi seviyon sevmeseydin o eşkiyayı ismini duyduğunda geri çekilirdin. Onu istemeye gelen tahlipleri gibi merak etme köye dönünce bu durumu babama bizzat ben söylerim sizi biran önce evlendirmekte hayır var o eşkiyadan dolayıda hemen evlenin belki kardeşimin evlendiğini duyar vazgeçer." Der ve kalkıp amcasının oğlunu tebrik eder. Yola koyulurlar şehre varır otobüsü beklerler bir saat sonra otobüs gelir Davut öğretmen ve Ailesini karşılıyorlar.

" hoşgeldiniz öğretmen bey sefa getirdiniz."

" hoşbulduk delikanlı ben Davut öğretmen,bunlarda eşim Derya kızım Hacer."

" memnun oldum tekrardan hoşgeldiniz."

" Hoşbulduk oğlum."der ve at arabasına Mehmet ve Ali valizlerini ve birkaç eşyalarını bindirirler. Mehmedin dikkatini çeken Hacer olmuştu, ona karşı tuaf duygular besliyordu. Onda bir şeyler olduğunu farkketti sanki başından kötü bir olay geçmiş gibi. Yola koyulurlar köye doğru Mehmedin gözleri hep Hacerdeydi...