Yeni Üyelik
37.
Bölüm

Davet³⁶

@yageycalskan

 

 

^Suyun Büyüsü^

 

Bundan 2 yıl önce ateş ile annemle babamın mezarına gitmiştik, o zaman demiştim ya hani belki buraya bir dahaki gelişimde torununuz ile gelirim, onu derken içimde ufak bir umut vardı. Keşke o zamanlara geri dönsek keşke zamanı geriye alabilsem.

 

Elim boynumdaki kolyeyi gitti, kolyemi kazağımın altından çıkartıp avuç içime aldım. Ateşin bana taktığı yüzüğü boynuma takmıştım, atmaya kıyamazdım seviyorken onu atamazdım. Tekrar parmağımada takamazdım, beni artık asla af etmezdi etse ne oluçak su.

 

Taşların üstüne uzanarak yıldızları izledim, hepsi çok güzel parlıyordu derdi tasası yoktu hepsi çok mutluydu. Hani demişti ya sevgimden aşkımdan şüphen mi var diye, yoktu senin beni çok sevdiğini biliyordum benim için canından vazgeçecek kadar çok sevdin beni, ama ben aşkına layık olamadım.

 

...

 

Taşların üstünden kalkıp arabama doğru yol alarak arabama binip kendi evime doğru yol aldım. Eve gelip odama girerek üstümü değiştirip yatağa uzandım, ateşin kazağı yatağımın üstündeydi kazağı elime alıp koklayarak gözlerimi kapattım.

 

Sarılırken kıymettini bilmediğimiz insanları kaybedince anlarız, o yüzden kaybetmeden kıymetini bilin, gelenin değil ama gidenin yokluğu çok koyar adama. Zordur sevipte uzak durmak, uzaktan sevip dokunamamak onu başkası ile paylaşmak, çok zordur alışmaya çalışmak.

 

◇◇

 

Sabah yatakta zıplayan melihin kahkah sesleri ile uyanmıştım. Yatakta doğrulup melihi yatağa yatırarak gıdıklamaya başladım."Sen gidi küçük bebek seni demek teyzeye savaş açtın hee" dedim melihi gıdıklayarak."Yaaa toyzo jsjsjsjsjs toyzo gıdok jsjsjsjjsj" dedi melih bense melihi gıdıklamayı bırakıp yanağından öptüm.

 

"Onnom dodo toyzono soyle kolksın kohvoltu hozır" dedi melih bense melihi bir kere daha öptüm."Oh miss hadi sen annenin yanına git ben giyinip geliyorum" dedim melih ise yataktan kalkıp odadan çıkarak gitti. Elim ile gözlerimi ovalayarak derin nefes alıp verdim.

 

"Hadi bakalım su hanım yoruçu bir gün seni bekliyor" dün gece danışman yeni asistanın numarasını atmıştı, beril diye bir kızdı asistan bu gün 3 tane ameliyatta gireceğime dair meşaj atmıştı. Anlayaçağınız yoruçu bir gün beni bekliyor, yataktan kalkıp banyoda duş alarak rutin işlerimi hal edip, banyodan çıkarak, kıyafet dolabından diz üstü dar kısa kolu açık mavi bir elbise giyip altıma ayak bileğime kadar uzun topuklu beyaz bir bot giydim.

 

Saçlarımı salarak hafif makyaj yapıp odadan çıkıp mutfağa girdim."Ooo su hanım gine parlıyorsunuz" dedi gökçe "Yok be öyle ufak tefek şeyler giydim işte, asıl sen döktürmüşsün ginede, neden geldin sen işin yokmuydu sabah sabah yordun kendini" dedim "Aşk olsun beni kızlık evimden mi kovuyorsun" dedi gökçe, "Yok be oda nerden çıktı bu kapı sana her zaman açık" dedim "Hadi sen masaya otur ben çayları koyarım" dedim.

 

Gökçe ile melih masaya oturdu bense çayları koyup yerime oturdum."Dün eve gelmedin, musa söyledi" dedi gökçe,"Evet gelemedim alev geç oldu burda kal dedi" dedim "Sen orda kaldın o evde o kadınla" dedi gökçe, "Napa bilirim gökçe alev inat etti ama keşke kalmasaydım" dedim "Ateşi gördünmü" dedi gökçe "Evet" dedim "Sana söylemedim aslında söylemek istedim ama üzülmeni istemedim" dedi gökçe."Merak etme ben o eve gitmeden önce biliyordum zaten" dedim.

 

"Nasıl kim söyledi" dedi gökçe, "Kimse istanbula ilk geldiğim gün eve gelirken arabama çarptı ateş orda öğrendim" dedim çayımdan içerek."Vay namussuz, senin canını sıkmadı dimi bir şey demedi sana" dedi gökçe,"Deseki ne olucak haklı onu terk eden benim" dedim "Hayır efendim haklı falan değil sen onu hala seviyorsun" dedi gökçe "Hayır gökçe ben kimseyi sevmiyorum" dedim "Öyleyse neden londurada kimse ile sevgili olup evlenmedin, çünkü aklın hala onda" dedi gökçe.

 

"Aklım hala onda olsa onu terk edip gitmezdim" dedim "Senin aklında bir şey vardı o yüzden gittin, veya biri sana bir şey söyledi senin aklınla oynadı ondan oldu hepsi ben biliyorum" dedi gökçe "Öyle olsa bile artık çok geç gökçe inat edip sen onu seviyorsun demek sadeçe bilmek olur gerisi ise yalan dolan" dedim "Sen öyle san" dedi gökçe "Neyse onu boşverde akşam geliyorsun dimi" dedi gökçe "Bilmiyorum aslında gelmesem" dedim.

 

"Su saçmalama geliyorsun" dedi gökçe "Aman iyi senin inadın ile uğraşamam sabah sabah gelirim o zaman" dedim "Heh aferim" dedi gökçe "Hastaneye geleçek misin" dedim "Evet" dedi gökçe "Hala aynı hastanedesin dimi" dedim "Evet" dedi gökçe "O zaman birlikte gideriz" dedim."Tayinini aldın mı" dedi gökçe."Evet aldım" dedim "O zaman giderken melihi kıreşe bırakır öyle gideriz" dedi gökçe "Olur bırakırız yakışıklıyı" dedim.

 

~~~

 

Kahvaltıdan sonra gökçe ile melihi kıreşe bırakıp hastaneye geldik, gelir gelmez beril yanıma gelerek ameliyat hazır dedi, gökçe bana sana ilk işinde kolay gelsin diyip açile gitti, bense odama gelip çantamı masaya koyup odadan çıkarak giyinme odasına gelip, ameliyat kıyafetlerimi giyerek hastane terliğimide giyip, ameliyata doğru yol aldım.

 

Beril yanımda bana hasta ile ilgili bilgiler verdi."Kurşun yarası ile tek el ateş edilmiş ağır yarası var kanamayı durdurduk ama hala durumu çiddi" dedi beril "Nerde bulundu bu hasta" dedim "Orman yolunda avçı bulmuş su hanım" dedi beril bu iş hiç hoşuma gitmedi. Ameliyata girerek hastanın yarasını temizleyip makas ile yarayı derinleştirip merminin olduğu yeri bulmaya başladım.

 

Mermi çok derine inmişti, bulmak ne kadar zor olsada hastaya zarar gelmeden mermiyi alıp kaseye koydum. Yaraya dikiş atarak pansuman yapıp gerisini hemşirelere bırakıp, 1 saattimi alan ameliyattan çıktım. Londurada pek silahlı yaralı olmazdı bıçak yarası iç hastalıklar falan olurdu, aslında sadeçe yaralıları ameliyat etmiyordum. Hastalarada bakıyordum.

 

Londurada bir hastam vardı ayağından bıçaklanmış paradan dolayı ameliyat olamadığı için ayağı kangren olmuştu, kesmek zorunda kalmıştık ondan sonra ayağına protez ayak takmıştık onun için zor bir dönem olmuştu, hata her gün ziyaret ederdim onu zamanla alışmıştı hayata tekrar dönmüştü. Onu her gördüğümde dedimki, onun yaşadıklarının yanında seninki hiç bir şey kaderine şükür etmelisin hayata inat ayakta durmalısın onun gibi dim dik olmalısın.

 

》《

 

Eve gelmiş duş almıştım saat akşam 19.30'du davette 2 saat vardı. Bu gün için şık bir elbise seçmiştim, kalabalık olucağını düşündüğüm davette kısa bir elbise giymeye karar vermiştim, sade kıp kırmızı ipli bir elbise ile davete katılaçaktım.

 

Güzel bir gece olması için kırmızıyı bilerek seçmiştim. Elbiseyi giyip altına topuklu gümüş renk ayakkabı giyerek saçlarımı dalgalandırıp hafif makyaj yaptım. Güzel olmuştum elbise üstüme kutu gibi oturmuştu resmen, sanki davetin ana konusu benim gibi giyinmiştim. Kırmızıyı seçmemin anlamı ben burdayım oluçaktı.

 

 

 

Tamam biraz inçe ama asla iç göstermiyor, kendimi içinde rahat hissettiğim tek elbise olabilir. Çanta olarak yanıma askılı beyaz inçili bir çanta aldım, yorgundum ama bu davet bana iyi gelecekti yorgunluğumu alaçaktı. Odadan çıkar çıkmaz musa ısık çalarak alkışladı.

 

"Vay vayyy vay" dedi musa bense musanın yanına geldim, musa elimi tutarak zarifçe öptü. Bense etrafımda döndüm,"Sen bu gece kimin aklını başından alıcan su hanım" dedi musa "Bilmem kimin aklı başında değilse onu" dedim "O zaman yandık biz" dedi musa bense güldüm."Hadi artık gidelim saat 20.49 geçiyor" dedim "Hadi o zaman" dedi musa.

 

"Benim arabam ile gidelim" dedi musa,"Olur" dedim musanın arabasının ön koltuğuna bindim, musa ise şöför koltuğuna binip gökçenin attığı konuma doğru yol aldık."Geldik mi" dedim "Evet geldik" dedi musa burası bana tanıdık gelmişti."Musa davet kimin daveti haberin varmı" dedim "Bilmiyorum ama ömer denen bir adamın daveti her halde öyle dedi alev" dedi musa."Burnuma kötü kötü kokular geliyordu.

 

Arabadan indiğimde güney ile gökçede gelmişti, arabadan inerek yanımıza doğru geldiler."Su çok güzel olmuşsun aşkım" dedi gökçe bana sarılarak bense gökçeye karşılık verdim. Gökçe beyaz mini bir elbise giymişti, oda çok güzel olmuştu."Güney burası bana bir yerden tanıdık geldi" dedim "Yok canım sana öyle gelmiştir" dedi güney."İşallah öyledir" dedim.

 

"EE hadi içeriye girelim" dedi musa bizse içeriye girdik, içeriside tanıdık gelmişti, oturaklı masalar değilde ayaklı bir tek masalar vardı, biz güney gökçe musa bir masaya gelip durduk."Ortam çok sakin" dedi gökçe."Birazdan karışır ortalık" dedi musa."O neden" dedim "EE hani sesli parti ya su gece kulübü gibi işte" dedi musa."He anladım" dedim.

 

...

 

Salon yavaş yavaş dolmaya başlamıştı, ben karışık kokteyli bir şey içiyordum, tadı çok güzeldi."Gökçe aşk olsun sana bir daha seninle bir yere gelmiçem" dedim."Neden ne olduki" dedi gökçe "Onun burda ne işi var" dedim."Kimin" dedi gökçe,"Ateş ve ailesinin" dedim "Hani nerde" dedi gökçe arkasına bakarak direk ateş ile yelizi görmüştü."AAA haspam yeşil giymiş bundada yeşil renk hastalığı var" dedi gökçe."Sus konuyu değiştirme bunun burda ne işi var" dedim.

 

"Vallaha bilmiyordum bende şaşırdım" dedi gökçe."Tabi ya hep öyle olur zaten" dedim,"Noldu kızlar" dedi musa."Yok bir şey" dedim o sırada yanımıza alev geldi bense aleve sarıldım."Neden dün gece haber vermeden gittin küstüm sana" dedi alev,"Hastam hastalanmış annesi aradı açil gitmem gerekti kusura bakma güzelim" dedim,"Bir dahaki sefere işallah" dedi alev "İşallah" dedim ateşin ara sıra gözünün bizim masaya kaydığını fark ediyordum.

 

Alev musa gökçe ilede sarıldı, o sırada gözüme tanıdık bir yüz çarptı. Bir dakika ya bu adam oydu evet evet oydu.

 

-Geçmiş-

 

"O senin sandığın gibi bir adam değil elinde kaç tane adam öldü, kaç tane silah patladı haddi hesabı yok" dedi adam "O senden ailesini kimliğini sakladı, o bir katil su ateş bir katil onu hala sevmeye devam edeçekmisin" dedi adam.

 

"Sana yalan söylemesine rağmen onu sevmeye devam edeçekmisin, ateş amcasını öldürdü, eğer amca kızı ile evlenmezse ateş ölür ateş ölür ateş ölür, su onun ölmesine göz yumabilirmisin" dedi adam.

 

-Şimdiki Zaman-

 

Elim ayağım boşalmıştı, bu adamın burda ne işi vardı, kimdi bu adam 2 yıl sonra karşımdaydı. Alevin yanına gidip kulağına fısıldadım."A-alev bu adam kim" dedim alev yüzünü eskirterek bana baktı,"Hııı omu, o benim babam" dedi alev o an gözlerim felfeçi açıldı.

 

"Ciddimisin" dedim "Evet noldu bir şeymi oldu su" dedi alev "Y-Yok yok hayır olmadı bir şey, ben bir laboya gidip gelicem" dedim,"Labo üst katta solda su" dedi alev kafa salayıp salondan ayrılarak alevin tarif ettiği yere gelip, laboya girerek elimi taşın üstüne koyup derin derin nefes aldım.

 

O adam ateşin babası olamaz dimi, hayır olmaz şaka bu nasıl ya bana ateşin kimliğini söyleyen adam ateşin babasıydı yani, kendi kendime gülmeye başladım, kafayı yememe az kalmıştı pislik adam ben onun yüzünden ölecektim. Sırf kendi pisliği yüzünden ateşin hayatını mafeden bir adamdı Ondan iğreniyordum.

 

...

 

Salonda boş boş duruyorduk, neden geldik biz buraya şimdi."Çok sıkıldım ben" dedim ateş ortalıkta yoktu."Bende" dedi gökçe,"Birazdan başlar parti" dedi güney çok emindi parti oluçağından. Kokteyimden içerken yüksek bir ses yükseldi, bu tanıdık bir sesti."Yeni bir şirketin açılışına hepiniz hoş geldiniz" dedi ateş sahneye doğru baktığımda ateş ile yeliz yan yanaydı.

 

Ne oluyordu neydi bu günün önemi, ateşin şirketi yokmuyduda yeni bir şirket açıldı."2 yıldır üzerine çalıştığım şirketin, neva zorlu oteli yarından itibaren hizmetinizde olucak" dedi ateş o an gözlerim doldu, yok bir şey yok gözüme mazi kaçtı bir an. Öne doğru giderek insanlardan uzaklaşıp bir köşede ateşi izledim.

 

Onunda gözleri beni arıyordu, gizli saklı onu izlerken yeliz ateşin elini tutu, o an duraksadım. Kızına koymak istediği ismi otele vermişti, her şeyi unutmuştu ama kızını unutmamıştı."2 yıldır benimle yan yana diz dize olan karımın sayesinde buralara kadar gelip onunla bilikte açtığımız bu otele ikimizinde onayı ile neva ismini verdik" dedi ateş gözleri beni bulmuştu sadeçe gözlerine bakıyordum, pişmanlık denen hiç bir şey yoktu.

 

Ateş tutuğu eli havaya kaldırarak herkeze gösterip benim ise gözümün içine sokuyordu. Hiç anlamıyordu beni sevmiyorduda, ben onun gözünün içine baka baka başkası ile evlenip onun gözüne sokmadım."Hayatıma girip beni kendine bağlayıp birde üstüne beni baba yaptığın için sana teşekkür ederim sevgilim" dedi ateş yelizin elini öperek hayır su ağlamak yok sana inat yapıyor.

 

"Bu güzel geceyi neşelendirmek için sabaha kadar açık olan otelin gece kulübünde misafirimizsiniz" dedi ateş sonra sahneden aşağıya indiler bense yerimden ayrılıp geri gökçe gilin yanına geldim."Su nereye gittin" dedi gökçe,"Bazı yalançı sözleri duymamak için hava aldım geldim" dedim "Su bilmiyordum" dedi gökçe, "Sen bilmiyordum ama güney maşallah çok iyi biliyor" dedim.

 

"Su ba-"dedi güney."Gerek yok güney oldu bir kere" dedim kokteyimden içerken ışıklar söndü, rengarenk ışıklar yanıp yanıp sönmeye başladı, güzel bir ortamdı bu geceyi değerlendirmem gerekti. Elinde içki tespsisi ile barmen yanımıza gelip bize içki verdi, bense bilmediğim bir tane bardak alıp içtim.

 

En son 2 yıl önce içmiştim, bu gece ateşin inadına içeceğim kadar içki içecektim kimsede beni tutamazdı. Kimse karışamazdı bana heleki bekarken kimse dokunamazdı. Oh be bekarlık ne güzel bir şeymiş yiyip içip gezicem bundan sonra böyle. Madem karın ile mutlusun o zaman beni alakadar eden bir durum yok.

 

 

 

☆☆☆ ☆☆☆ ☆☆☆

 

 

 

"Davet nasıldı, ateşin otel açılışı"

 

 

 

Diğer bölüm neler oluçak.?

 

 

 

"Hadi okuma sayısına ve yıldıza çökmeyi unutmayın"

 

 

🖤🤍🤍🤍🤍🤍🖤

 

 

Loading...
0%