Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Denge⁴

@yageycalskan

 

 

^Suyun Büyüsü^

 

10 dakika sonra ateş benim arabama doğru ilerleyip telefonumu alarak kapıyı örtüp, kendi arabasının söför koltuğuna bindi. Ateş adamı felç etmişti ama kimse hiç bir şey yapmamıştı, nasıl bir insandı ateş denen adam neden kimse ona dokunmaya bile çüret edememişti.

 

Ateş telefonumu arabanın torpidosuna koyup arabayı çalıştırdı, bense arkama dönüp yerde baygın yatan adama baktım. Benim içim açımıştı ateş ise çok rahattı.

 

"Önüne dön su" dedi ateş bu ne rahatlıktı, ateşe doğru döndüm."Ateş neden böyle bir şey yaptın adam bir şey yapmadıki" dedim ateş ise direksiyonu sert bir şekilde tutarak yola devam etti."Bir şey yapmadımı, daha ne yapsın isterdin su adam sana ne dedi duymadın her halde" dedi ateş konuşurken çene kasları geriliyordu.

 

"Duydum evet duydum ama senin gibi hey heylenmedim, hem sanane benden sanane sana beni koru diyen kim" dedim hafif yüksek sesle."Öylemi su hanım merak etme senin için elimi yormadım bu hangi kızın başına gelse aynı şeyi yapardım" dedi ateş."Benim için yapma ateş yapma tamam mı mümkünse benden uzak ol" dedim önüme dönerek kafamı cama yaslayıp dışarıyı izledim.

 

"Asma yüzünü, çok çirkin oluyorsun" dedi ateş bense ateşe doğru dönüp güldüm, sinirden gülüyordum."Ciddimisin sen gerçekten çok naziksin ateş, durdur arabayı iniçem" dedim ateşe doğru dönerek."Gülmek daha çok yakışıyor sana heleki sinirinden gülmek" dedi ateş he biliyordu yani sinirden güldüğümü.

 

"Ateş dalga geçme durdur arabayı, ya sen ne tür bir çetesin o adama naptın öyle cani misin sen" dedim elimi kafama koyarak. "Sen biraz fazlamı ağrasifleştin" dedi ateş yok bundaki rahatlık beni deli ediyor."Ateş bak gerçekten bu olay normal bir durum değil, sen kimsin nesin neden kimse bir şey demedi sen adamı öldüresiye dövdün resmen" dedim tekrar ateşe doğru dönerek.

 

"Benim kim olduğumu çokmu merak ediyorsun" dedi ateş "Evet merak ediyorum lan merak ediyorum" dedim hafif yüksek sesle."İyiyi o zaman merak etmeye devam et" dedi ateş. "He öylemi diysin" dedim ateşe bakarak."He öyle diyrim" dedi ateş beni taklit ederek sivesini değiştirdi.

 

Bense ateşin üstüne atlayıp direksiyonu bir sağ bir sol yaptım, ateş ise beni tek eli ile direksiyondan uzaklaştırmak istedi ama başaramadı. En son ateş arabayı sağa çekerek arabadan inip arabanın önünde durup eli ile kafasını tutup arabaya sırtını döndü.

 

Bense arabadan inerek ateşe doğru yaklaştım, ateş bir anda bana döndü."Kızım sen aptal mısın" dedi ateş yüksek bir ses tonu ile."Evet aptalım ben oldumu, ya sen neden bu kadar kaba ve dengesizsin" dedim yüksek bir ses tonu ile."Noldu su hanım sizi yeterince tatlı ve samimi olmadım mı" dedi ateş yanıma gelerek dibime girdi."Senin gibi ağır dengesiz bir adamdan tatlılık beklemek aptallık asıl" dedim ateşi gözlerimin içine bakıyordu, bense ondan kaçıyordum.

 

Ateş bir anda iki omuzumdan tutup beni kendine yaklaştırdı,"Gözlerini kaçırma bende su" dedi ateş yaptığı haraket ne kadar rahatsız edici olsada,kıpırdamak pek mümkün değildi. Arabanın farı yüzümüze vuruyordu o kap karanlık yeri aydınlatıyordu, ki ateşi aydınlatmak mümkünmü. Hafiften çilenen yağmur damlası yüzüme damlıyordu, hava o kadar soğuk ve rüzgarlıydıki üşümemek mümkün değildi.

 

"Ateş bırak kolumu" dedim hala yere bakıyordum yüzüne bakamazdım ona kanamazdım, bunu kendime daha doğrusu denize yapamazdım."Sana soru sordum su, gözlerimin içine bak" dedi ateş olmaz bakarsam yanarım bir daha kalkamam."Ateş nolur yapma bırak beni" dedim olmaz ona bakmam bunu kendime yapamam.

 

 

 

 

>Nerde aşık oyun istiyor abisi yalan bunlar yalan kızım kanma sen, dedi sağ yanım<

 

 

 

Aşk oyun değildir, oyun diye kullanmak düpe düz korkaklık, kendini kandırmaktır. Aşkı oyun diye kullanmak şerefsiliktir.

 

"Neden beni anlamıyorsun su" dedi ateş yağmur hızlanmıştı, saçlarım tel tel ıp ıslaktı uçlarından sular damlıyordu, bense kedi yavrusu gibi ateşin elerindeydim. Sanki onun o sıcaklığı ateşi yüzüme vuruyordu, bir yanım buz kesmişken, bir yanım ise ateş tutmuş kabuk kabuk soyuluyordu.

 

"A-ateş yapma" dedim az önçe sinirden buz tutmuşken şimdi ise ateşten eriyordum, O ise bunu bile bile soru soruyordu sıkıştırıyordu beni."Su ben sana aşık oldum" dedi ateş kafamı kaldırıp ateşin yüzüne baktım, bakar bakmaz ise gözlerindeki o yanan ateşi fark ettim. O ateşte tek başına yanan ateş bu sefer benide yakıyordu.

 

Dağınık saçlarından akan sular çenesinin altından yerle buluşuyordu, çene kasları adem elması ile kez bu kadar belirgin olmuştu. Ateş omuzlarımı bırakıp elini belime dolayarak beni kendine çekip dudağıma yapıştı, o an uzaktan çekim ile yüzüme dökülen her damla yağmur iki kişinin ateşini söndürmeye yetmiyordu. Ona yetişmek için sadeçe parmak uçlarıma çıkmış o anın şokunu yaşıyordum.

 

Her şey silinmiş gibiydi, sadeçe ateşin dudaklarıma zarifçe her dokunuşu aklımda yer ediniyordu. Ondan ne kaça biliyordum neden itiraz edebiliyordum, işte bahsettiğim şey buydu ona tutunmak onunla yanak işte bunu istemiyordum, daha 2 gün olmuştu su 2 günlük adam ile ne haldeydin sen. Sanki dudağıma hiç silinmiçek bir iz bırakıyordu.

 

En son dudaklarımdan ayrılmıştı, bırakası yoktu nefessiz bıraktığı kızı yaşatmak için ayrılmıştı. Anlını anlıma yasladı derin derin nefes alıp verdim, benden ne istiyordu bunu bana neden yapıyordu. Hem benden kaçıyor kendini gizliyor hemde bana aşık olduğunu söylüyordu, bu nasıl bir zihniyet.

 

"Benden ne istiyorsun" dedim gözlerim kapalı bir şekilde."Seni" dedi ateş çok açılayıçı oldu gerçekten."Bu yüzden mi benden kaçıyorsun" dedim ateş ise yüzüme bakıyordu bunu his edebiliyordum,"Senden kaçmak mı saçmalama o en son isteyeceğim şey bile değil" dedi ateş bense ateşten ayrılıp gözlerinin içine baktım."O zaman neden kimliğini benden saklıyorsun" dedim "Saklamıyorum ama şuan öğrenmenide istemiyorum" dedi ateş kaçıyordu işte benden.

 

"Bu düpe düz kaçmak demek ateş" dedim ateşten uzaklaşıp arabaya binmek isterken ateş kolumu tutup beni kendine doğru çekip elini belime sarıp anlını anlıma yasladı."Bana surat asamazsın küçük hanım" dedi ateş gözlerimin içine bakarak. "O mavilerini benden esirgersen işte o zaman hiç bir zaman öğrenemezsin kimliğimi" dedi ateş hala sırıl sıklamdık.

 

"Artık eve bıraksan beni" dedim şimşek çıkıyordu ve bu benim hoşlandığım bir durum değildi."Olur" dedi ateş arabaya yaklaşıp kapımı açarak, bense arabaya bindim ateş kapımı kapatıp. Söför koltuğuna binip arka koltuktaki çeketini alıp omuzlarıma örtü, şuan burda uyuya bilirmiyim gerçekten buna ihtiyaçım var.

 

Ateş yola devam edip benim evime doğru yol aldı, eve gelip arabadan inerken durdum."İyi geceler su" dedi ateş bense ateşe doğru döndüm."Sanada ateş" dedim arabadan inerek evin kapısının önüne gelip kapıyı açarak içeri girmeden ateşe baktım. Napıyordum ben bu ne demek oluyordu, damdan düşer gibi olmadımı biraz.

 

Eve girer girmez kapıyı örtüp sırtımı kapıya yasladım, sana noluyor su bu ne haraketler kendine gel bu sen değilsin. Derken karşımda gördüğüm gökçe ile musayla kendime geldim, gökçe kalçasını koltuğa yaslamış ellerini bağdaç kurmuş bir şekilde sırıtarak bana bakıyordu, musa ise koltukta ayak üstüne atmış bana bakıyordu.

 

"Noldu neden sırıtıyorsun" dedim "Bilmem neden açaba" dedi gökçe imalı imalı konuşarak."Ne bilim ben gökçe" dedim kapıdan ayrılarak."Araban nerde" dedi musa."Dengesizin biri arabama çarptı bende tamire verdim" dedim "Dengesiz olan seni eve bırakan ateş mi" dedi gökçe evet sanırım bu sefer paçayı ele verdik.

 

"Yani tesadüfen oldu her şey" dedim "Tabi canım hep öyle olur zaten dimi musa" dedi gökçe "Aynen bu benide geçti lan hadi ben çapkınım ya sen nesin" dedi musa."Ben bu hikayedeki en masum kişiyim" dedim masum masum bakarak."Ya ya tabi öyledir kesin" dedi gökçe."Neyse en azından sevgili veya kız çapkını olan bir tek ben değilmişim öğrenmiş olduk" dedi musa telefonunu alıp kurçaladı, bense elimi belime koyup musaya ters ters baktım.

 

"Sen bana ikide bir laf mı çarpıyorsun" dedim dolaptan içeri terliği alıp ayakkabımı indirdim."Yani nede olsa mal ortada" dedi musa elimdeki terlikten habersiz telefonu ile oynuyordu, bense hafif musaya yaklaştım."He birde mal oldum yani öylemi" dedim "Yani başka ne olabilirdi" dedi musa yok yok bu kaşınıyor. Elimdeki terliği musaya atmam ile musanın elindeki telefon düştü.

 

"Altıma sıçtım salak" dedi musa He birde salak diyor."Salak He salak musa" dedim musanın yanına giderek üstüne atlayıp kolunu ısırdım."AAAĞĞG SALAK BIRAK KOLUMU" dedi musa beni iterken,"s-sö-sözünü geri a-al" dedim "T-tamam tamam g-geri aldım y-yeterki bırak" dedi musa bense musanın kolunu bırakıp yanağından öptüm."Aferim böyle adam ol" dedim musanın üstünden kalkıp odama doğru yol aldım.

 

"Su üstünü değiştir sırıl sıklam olmuşsun sonra gel yemek yiyelim" dedi gökçe. "Aşık olmuş gökçe sırıl saklam olmuş çokmu" dedi musa hala uslanmamıştı, ah bu erkolar."Tamam sen hazırla ben geliyorum" dedim odama girerek kapıyı örtüp sırtımı yasladım, elimi dudaklarımın üstüne koyup o anı tekrar düşündüm.

 

 

 

>Kendine gel su sen aşık olamazsın hem o oynatıyor seni, dedi sağ yanım<

 

 

 

 

 

>Senin gibiler yüzünden kızlar hep dul kalıyor koça karı sen bir sus iç güveyçi, dedi sağ yanım<

 

Offf ikinizde dağılın başımdan benim aklım var size gerek yok, 2 günlük adama kanaçak değilim her halde dimi. İşallah yani hem ben tanımadığım adam ile aşk yaşamam bir kere.

 

Kapıdan uzaklaşıp kıyafet dolabından uzun bir gecelik giyindim, ateşin çeketi bende kalmıştı çeketi hafif burnuma götürdüm, garip bir kokusu vardı ama içim bir hoş oluyordu.

 

Hava bu gün soğuk gibiydi hasta olmazsam iyi. Saçlarımı kurutup tarayarak yüzüme banyoda bakım yapıp odadan çıktım, bu yorgunluğun üstüne güzel bir sıçak çorba iyi gider içim ısınırdı.

 

 

 

^Ateşin Büyüsü^

 

Eve gelir gelmez odama çıkıp banyoda buz gibi su ile güzel bir duş aldım, hava yağmurluydu ama bu umrumda dahi değildi. Bazen üşümemek için soğuğa inat gitmek dik durmak gibidir, sizi yakmaz ama dondura bilir yanmaktan daha iyidir içindeki pislikleri dondurur.

 

O soğuk suyun ardından havluyu belime sararak saç havlusu ile saçlarımı kurladım. tabiki aklımı kurcalayan birileri vardı, bu kişi gayet beliydi zaten. Dolaptan siyah pantolon ile düz siyah bir kazak alıp giyindim. Saçlarımı ise dağınık bırakarak kol saattimi taktım.

 

Gece gece nereye mi gidiyordum, benimde kendime göre işlerim var dimi. Merdivenlerden inip salonda oturmuş olan demire seslendim."Demir" dedim demir ise ayağa kalkarak yanıma geldi."EE naptın toplantıyı hazırlandın mı" dedim "Evet abi hazır seni bekliyorlar" dedi demir "EE gidelim bakalım neymiş dertleri" dedim evden çıkarak arabama bindim, demir ise arkamdan başka bir araba ile peşime takıldı.

 

Yılarça istanbulda tek başına yaşayan biriydim, ailem karsta yaşıyordu oradaki şirket ile kız kardeşim alev ile babam ilgileniyordu. ben yaklaşık 9 yıldır istanbuldaydım, ben buraya geldikten 9 yıl boyunca babam ile kız kardeşkm idare eti. Burdaki şirketi kendi çabalarım ile açmıştım 9 yıl boyunca bu istanbulun nerdeyse yüzde 80'i beni tanır bilir.

 

Bir tek şirket ile tanılmadım tabiki bu işin bir çok yönleri vardı, gizlisi kapaklısı yalanı kurdu her işi vardı. Hayatımdan bile vazgeçmiştim bu iş için sonra ise beni hayata döndüren o kişi. Hayat ne garip dimi sen kendi canından vazgeçersin, fakat yılar sonra karşına biri çıkar tüm hayatın alt üst olur. Sanki her şeyin o olur kendinden bile vazgeçersin. Evet evet bunların hepsi 2 günde oldu, aşk neden bu kadar hayinsin bunların hepsi onun içinmiydi.

 

Bazen diyormki neden daha önçe karşıma çıkmadın, elim kirlenmeden hayatım maf olmadan önçe mesela o zaman belkide daha başka olabilirdi, sana hayatımı anlatmaktan korkmazdım. Öyle işte hayat bazen susmaktır konuşmak batmaktır.

 

 

 

☆☆☆ ☆☆☆ ☆☆☆

 

Neyse ginede olmayan okurlarımı öpüyorum işallah ileride okunursa güzel bir kitap olur.

 

 

😘🥰🌼🌻🫠💓❤️🦋🐈⚘️🪷

 

 

Loading...
0%