Yeni Üyelik
33.
Bölüm

Mesafe³²

@yageycalskan

^Suyun Büyüsü^

 

Mezarlığa gelmiştik arabadan inip mezarlığa girdim, ne kadar çok değişmişti mezarlık en son 6 yıl önce gelmiştim, zaman çok çabuk akıyordu. Annem ile babamın olduğu yere geldiğimde içimde buruk bir his vardı, gine mezarlarında taze dikilmiş güler papatyalar vardı.

 

Annem çiçekleri çok severdi yengem bunu bildiği için her gün elinde ekip büyütüğü çiçekler ile gelip dikerdi mezarın üstüne. Annem ile babamın arasına gelip oturdum birinde menekşe bakırçı birinde ise mehmet bakırçı yazıyordu.

 

Elimi annemin toprağının üstüne koyarak okşadım."Özür dilerim anne, ben sözünü tutamadım bebeğime sahip çıkamadım onu sana gönderdim, i-iyi bak ona olurmu bana verilen nimet vaktinden önce geldi sen onu y-yanından ayrıma o-olurmu" dedim ateş karşımda durmuş sadece beni izliyordu."Baba sana hala kızgınım rüyama bir kere bile gelmedin, ç-çokmu kızdın bana evet g-gelemedim sizi çok a-aksattım özür dilerim baba" dedim ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

 

"Anne ben çok yoruldum çok üzüldüm ama hiç bir zaman yıkılmadım, çünkü bana yıkılmamayı öğreten dik durmayı gösteren beni karşılıksız seven bir adam var o hep benim yanımda, ben çok mutluyum anne baba, ama sizi çok özledim" dedim gözlerimden akan yaşları bu sefer silmedim."Anne bana o nardan gine verirsin dimi gine o n-narı elime tutuşturup bu sefer zamanı g-geldi kızım d-dersin dimi" dedim gözlerimden akan yaşlar ile.

 

"Biliyorum o gün hiç bir zaman gelmeyeçek ama ben buna inanmak istemiyordum. Anne nolur beni eksik yarım bırakma gine gel rüyama her gece gel anne nolur beni sensiz bırakma" dedim kafamı annemin toprağına gömmerek ağlamaya devam ettim."Anne ben bu gün bir karar verdim ama her şey onun için o mutlu olsun o iyi olsun diye biliyorum salakça bir haraket ama böyle yapmazsam o benden uzak durmaz, ben onuda kaybetmek istemiyorum, tıpkı onun beni kaybetmek istemediği gibi" dedim sesiz bir şekilde konuştum ateşin duymamasına dikkat ederek.

 

"Biliyorum bana çok kızacaksın ama ben onuda kaybetmek istemiyorum o benim bu hayattaki tek dayanağım onun için ölümü bile göze alırım yeterki o iyi olsun yanımda olamaz belki ama iyi olduğundan emin olucam" dedim sesiz bir şekilde, göz yaşlarım toprağa aktı."Ben o gün bebeğimi senin yanına gömdüm anne bundan ağır bir darbe yok benim için beni hayatta tutan adamı ateşe atamam hemde benim yüzümden asla bunu ona yapamam anne" dedim sesiz bir sesle, kafamı topraktan kaldırıp göz yaşlarımı ateşe beli etmeden sildim.

 

Gülümseyerek ateşe baktım,"Ben çeşmeden su doldurup gelicem" dedim tam kalkarken durdum."Sen dur annenle güzelce otur ben getiririm su" dedi ateş "Olsun bende gelim birlikte getirelim suyu, annem ile babamla kahve içemedin ama su dökeriz birlikte" dedim ağlamamak için gine kendimi zor tutum, şuan bağıra bağıra ağlamak vardı içimdeki çocuğu susturmam gerekti.

 

"Tamam hadi gel" dedi ateş bense ateşin yanına giderek çeşmenin yanındaki şişelere su doldurup mezarın yanına gelerek suları döktük, ateş anneme döktü bense babama döktüm. Babalar kızlarının ilk aşkıdır dimi benim babamda benim ilk aşkımdı, beni yarı yolda bırakan ilk erkekti. Mezarları suladıktan sonra ateş ile fatiha okuyup sonkez annem ile babama baktım. Belkide buraya bir dahakine torununuz ile gelirim kim bilir.

 

Ateş ile mezarlıktan kompile çıkıp arabaya bindik, koruma arabayı sürdü. Bense ateşe sarıldım."Babam çok sert adamdı dimi" dedim "Evet öyleydi bir an kahveyi bana yaptıracak diye çok korktum" dedi ateş bense güldüm "Öyledir babam neden olsa tek kızıyım, ama iyidir aslında tanıdıkca seveceğine eminim" dedim "Bak ondan hiç şüphem yok" dedi ateş bense güldüm.

 

"EE nerde bu dediğin o meşhur restorant" dedi ateş "****yol üzerindeki papatya sahili yazan restorant çok güzel" dedim "Sana ufak bir anı hatırlatmak o yüzündeki tebesümü görmek için sabırsızlanıyorum" dedi ateş bense ateşin yanağından öptüm "Sevgilimmm" dedim bu gün yapmak isteyipte yapamadığım her şeyi yapmak istiyordum, ateşle birlikte güzel bir gün geçirmek istiyordum. Mesela ilk günki gibi yağmurun altında dans etmek.

 

<>

 

Ateşle birlikte o güzel restoranta papatya sahiline gelmiştik, karadeniz çok soğuktu zaten havalar burda hep bir sönük yağmurluydu. Ateşle birlikte restoranta girer girmez muçit amcayı görüp yanına giderek sarıldım."Muçit amcam" dedim "Hohh delu kizz" dedi muçit amca "Nasılsın iyimisin" dedim muçit amcadan ayrılarak ateş ise yanımıza geldi."İyiyum kizum sen nasulsin okul nasil gidi" dedi mucit amca.

 

"Ben okulu bitirdim muçit amca hastanede hemşirelik yapıyorum" dedim "Hohh çok güzeldir bu da oyyy benim güzel kizzum maşallah sana" dedi muçit amca "Ha bu delikanlıda kimdur" dedi muçit amca "O mu o ateş, kocam" dedim ateşe bakıp gülümseyerek ateşin o gözlerindeki ışıltı çok güzeldi."Sen evlendin mi nasil oldu bu maşallah maşallah" dedi muçit amca "Yok ben evlenmedim hayatımın geri kalanını buldum amcam sağolsun oda bana yoldaş oldu" dedim ateşe bakarak.

 

"Maşallah maşallah size" dedi muçit amca "Ha siz ayakta kaldunuz geçin oturun şöyle size mis gibi gözleme yapayrum mis gibi yiyun da" dedi mucit amca mutfağa giderek, bizse ateş ile pençere tarafındaki masallardan birine oturduk. Dışarısı çok güzeldi sahil tam yanımızda deli gibi dalgalanıyordu karadenizin dalagaları.

 

"Muçit amca ile aran çok iyi" dedi ateş "Evet dedemin arkadaşı babamı çok iyi tanır çok tatlı bir amcadır dedem amcam yengem musa ile yazın hep buraya gelip hem suya girer hemde piknik yapardık" dedim gözümde canlandı koskoça mazi."Güzel bir yer ama senin kadar güzel değil su benim beğendiğim her yeri süsleyen tek kadınsın" dedi ateş napıyordu bu adam ona bağlandığım yetmemiş gibi hala beni kendisine bağlıyordu.

 

Ateşin elini tutum."Sevmeyi aşık olmayı bana sevdiren tek adamsın ateş" dedim ateş ise elimi tutarak öptü. Yemekler gelmişti ateş ile yemek yiyerek konuştuk ateş bana çocukken yapmayı çok sevdiği ağaca çıkmak olduğunu ve sonra yere düşüp saatlerçe ağladığını anlattı bense güldüm."He birde insanların ağaçına çıkıp çalıp yiyordun mandalinaları yani" dedim.

 

"Onun oğluda okulda benim mandalinamı çalmasaydı" dedi ateş o an tekrar kahkah attım, bir mandalina davası."Sen gerçekten çok inatçısın" dedim "Öyleyimdir, mandalinayı çok severdim onlarda inadıma mandalina ağaçı dikmişler burda suç benim mi yani" dedi ateş "Yoo senin hiç suçun olurmu sevgilim benim" dedim.

 

<>

 

Ateş ile bilikte yemek yemiştik yağmur yağmaya başlamıştı, karadenizin yağmuru sertir hasta eder, ama ben inadına heycan yaptım."Ateş hadi kalk gidiyoruz" dedim "Nereye" dedi ateş "Yağmur yağıyor ateş" dedim "Olabilir su" dedi ateş hala anlamamıştı."Sevgilim hatırlamadın mı" dedim "Su bak hasta olursun karadeniz havası çarpar" dedi ateş "Yok yok yabançı değilim ben burda büyüdüm da sende biraz çekersin hastalığımızı" dedim gülerek ateş ise sırıtarak elimi tutup dışarıya çıktık.

 

Resmen dolu gibi yağıyor birde sisler geziyordu üstümüzde, ateş ile o gece gibi olmasada yağmurun altında dans ettik, sonunu bile bile ıslandık yağmurun altında, her son güzel bitecek diye bir kural yoktu, ama ben bu hikayeyi güzel kapataçaktım. Rafa koyup her gün sıkılmadan okuyup devam edecektim, her gün sıkılmadan prensle prensesi yazaçaktım.

 

Eğer ileride kızım okursa annesi gibi sevsin, babası gibi adama aşık olsun. O zaman gelirmi bilmem ama şuan asla bitmesin çünkü ateş benimle bilikte çocuk olmuştu, çokta güzel gülüyor dans ediyordu onunlayken üşümek hasta olmak mümkün değildi. O çok güzel kalbi olan bir adamdı, etrafındakileri mutlu edip sevindirip seven bir adamdı, onun yüreği çok büyüktü. İyiki o gün onu iyileştirip hayata döndürmüştüm.

 

2 Gün sonra

 

*Sevgilim hayatım sonsuz aşkım sen bunu okuyorsan ben buralardan çoktan gitmişim demektir. Özür dilerim sana veda edemedim bir kere sonkezde olsa öpüp koklayamadan gitmek istemiyordum, ama eğer karşına çıkıp gitmek istiyorum seni sevmiyorum ayrılmak istiyorum deseydim kabul etmezdin bunu biliyordum*

 

*O yüzden yazıyorum sana, hani bana dedin ya ben sana gül almam gülerin ömrü kısa olur diye, benim seninle geçen her günüm cennettin bahçesindeki kır çiçekleri gibi çok güzeldi, ben seni çok sevdim belki hata yapıyorum biliyorum ama her şey senin için. Lütfen peşimden gelme inan bana böylesi ikimiz içinde daha iyi olucak*

 

*Ben seni çok sevdim ateş bana bir babanın kızına verdiği sevgiden daha fazlasını verdiğin için sana çok ama çok teşekkür ederim. Bana çok kızacaksın hata benden nefret edeçeksin. Sen bana gül almazken ben senin mezarına gül dikemem ateş dikemem, ben her gün ateş vuruldu yaralandı gitti bir daha gelmiçek korkusu yaşamak istemiyorum*

 

*Sen beni çok sevdin bebeğimizin bir daha olmayacağını bile bile çok sevdin hemde, ama ben buna layık değilim senin hayatında kuru bir tahtayım sadeçe. İleride pişman olurmuyum bilmiyorum ama inan bana pişman olmayacağım tek şey senin gibi birini seviyor olmam, inan bana burdan gitmem senden boşanmam ikimiz içinde en iyisi*

 

*Birazdan çıkıyorum seninle geçirdiğim bu ev bu salon o oda benim için çok güzel andı, evet kötü günlerimizde oldu ama ben artık yapamıyorum olmuyor böyle devam etmiyor hayat, umarım benden sonra çok ama çok mutlu olursun. Bunu en çok sen hak ediyorsun...sevgilim*

 

 

Su bakırçı..

 

 

Zor bir karardı ama en doğrusu buydu, ateş için ondan uzak durmam gerekti, ondan habersiz boşanma kağıdınıda çıkarmış kağıda damlayan her damla göz yaşım ile imzaladım. Pişman değildim umarım ileride pişman olmazdım, ben ateşi çok seviyordum onu çok sevdiğim için ondan uzak durma kararı almıştım.

 

Yerimi kimseye söylemedim zaten gideceğimden kimsenin haberi yoktu, gökçe bile bilmiyordu londuraya gidecektim tayinimide almıştım, kimse yerimi bilmesin diye baş hekimden ve danışmandan riça ettim gökçe ateş musaya falan söylemesinler diye. Ben bu istanbuldan nasıl gideçektim.

 

Havalimanına gelmiştim, ateşe yazdığım mektup ile boşanma kağıdı salondaki odadaydı. Görünçe çok kızaçaktı ama sonunda oda beni anlayaçaktı. Yanıma hiç bir şey almadım her şey ateşe aitti sadeçe bir tek ateşin kazağı vardı onuda asla yanımdan ayırmadım. Şuan uçak saattini beklerken bile kokluyordum.

 

Gökçe çok kızacaktı biliyordum ama bunu yapmak zorundaydım, ateş için buna katlanmak zorundaydım. Hayat ne garip dimi sizi nerden nereye sürüklüyor ama aslında bu hayatı biz seçtik, kabullenmek boynumuzun borcu dimi.

 

Uçak saatti gelmişti, ayağa kalkıp uçak girişine doğru ilerledim. Oysa sabah ne kadar mutluyduk gülerek şirkete gitmişti ateş çok mutluydu, ona bunu yapmaya hakkım yoktu. En çokta ona kırgın küs olmadan bu istanbuldan gitmek bana çok koyuyordu. Sonkez arkamı döndüm belki durmam için bir neden vardır diye.

 

 

🫀.. Gitmek istemiyorsun dimi>

 

 

Evet istemiyorum ama gitmek zorundayım sevdiğim adamı kaybetmemek için gitmem gerek, inan bana her şey onun için daha güzel olucak belki ben olamiçam yanında ama o mutlu oluçak. Her gün benim için endişelenmeyecek ben onun canı yansın üzülsün istemiyordum.

 

 

🧠.. en iyisini yapıyorsun su yürü be kızım kim tutar seni<

 

 

Uçağa binip yerime oturdum, beni artık istanbulda tutabilecek hiç bir şey yoktu. İkimizin yeni bir hayata devam etmesi için en iyi karar buydu, onun içinde benim içinde doğru karar buydu. Telefon hattımı kırıp attım yeni bir yurt dışı kartı taktım. Artık türkiyeye veda etme vakti gelmişti, sonsuza dek elveda isatanbul...

 

☆☆☆ ☆☆☆ ☆☆☆

 

"Sizçe suyun kararı doğrumu"

 

Nedu bu her dakika ağlamak ya biraz heycan yapalım aksiyon olsun da, oh be eski yağmur vibe aldım:)

 

"Hadi suyun gidiş şerefine bir yıldızı çok görmeyin bana da"

✨️⭐️🌟⭐️✨️

 

 

Loading...
0%