Yeni Üyelik
3.
Bölüm

•Hünkar•

@yageycalskan

O gün gelmişti akın karabeyin evlilik günü gelmiş çatmıştı, evde yüksek bir gürültü vardı herkez ayaklanmış akşamki düğün için hazırlanıyordu. Gelin gelmişti annemin zoru ile burda bu evde saç makyaj oluçaktı, anlayaçağınız aslı gelin yandı, neyse ben odama çekilmiş sakin bir şekilde oyalanırken odamın kapısı çalması ile odaya hizmetli girdi.

 

Elinde mini parlak püsküllü bir elbiseyle karşımda dikildi,"Bunlar akşam için giyilecek kıyafetleriniz leylim hanım" dedi hizmetli."Elbiseyi koltuğa koy ama ayakkabı benlik değil fazla sade ben kendi dolabımdan seçicem" dedim."Ama nergis hanım bunu giymenizi emir eti." Dedi hizmetli ayağa kalkıp karşısında dikildim."Söyle nergis hanımına leylim hanım 10 yıldır çizim yapıyor moda tasarım okumuş de o anlar tatlım" dedim."Peki leylim hanım" dedi hizmetli odadan çıkıp giderek.

 

Saat akşam 18.30'du az kalmıştı düğüne 2 saat falan vardı banyoya girerek ılık bir duş alıp bornozumu giyerek odama girip elbiseyi elime aldım."Vay nergis hanım zevkinize hayran kaldım" dedim sırıtarak elbiseyi giyip makyaj masama oturarak saçlarımı tarayıp kurutarak düzleştirip hafif makyaj ile masadan kalkıp ayakkabı dolabımdan açık parlak gümüş bir topuklu ayakkabı alarak giydim. Boy aynasının karşısına geçip kendime boydan baktım.

 

Çok güzel olmuştu elbise tam benlikti her zaman göz önünde olmayı çok severdim, bu huyuma hayranım hayalerimi süsleyen o çocukluk aşkım kıyafetler ile gezip tozmak vardı bense 10 yılımı bir hapishanede geçirdim bu benim hayal kırıklığım olmuştu, her zamanki gibi.

 

 

•Leylimin o göz kamaştıran elbisesi•

 

 

Odadan çıkıp aşağıya indiğimde herkez hazırdı, abimler önden çıkmıştı ben kendi arabam ile gitmek istedim, buna kimse karşı koyamazdı. Arabama binip düğünün oluçağı yere yani salona doğru yol aldım, 1 saat vardı düğünün başlamasına güzel bir gece olması dileği ile gidiyordum salona.

 

Tabiki gelinimizi pırlantasız bırakma gibi bir niyetim yoktu, o yüzden giderken eski tasarımçımın en güzel tasarımı olan pırlanta setini alarak yola devam ettim, eskisi gibi gelinlere pek altın takılmıyor şimdikiler pırlantaçı olmuş. Düğün salonuna gelip arabamdan inerek içeriye girdim, bu arada ejderha ile gelmemiştim salona öyle fazla abartı araba ile gelmek abartı olurdu.

 

Sade düz siyah bmw ile gelmiştim. Salonda gelinin akrabaları ile bizimkiler sosyete ailesi falan vardı, sosyete evini büyük bir dedikodu bekliyor. Salona geldikten sonra mine ile efnan yanıma geldi,"Vay abla yüzünü gören cennetlik ya insan bir haber verir birlikte gelirdik" dedi efnan."Sorma bazı geri kafalılardan kaçtım nede olsa eski kafalılar pek aram yok ama söz giderken beraberiz" dedim."Bak bu çok iyi olur hata yarın abla kardeş güzel bir kaçamak yapalım bizim şu bağ evine gideriz" dedi mine.

 

"Olur bana uyar" dedi efnan."Banada uyar sıkılıyorum evde" dedim o sırada ışıklar söndü salona abim ile aslı girdi etraf duman buharlar ile sardı."Ben geliyorum" dedi mine yanımızdan ayrılarak bizse efnan ile masalardan birine oturduk."EEE leylim hanım sizin düğün ne zaman" dedi efnan."Ben mi" dedim."Evet sen, EE abimde evlenendi sende evlende artık sıra bize gelsin" dedi efnan."Vay yoksa görüştüğün birimi var" dedim.

 

"Yani onun gibi bir şey" dedi efnan."EE beni neden bekliyorsunki özgürsün sen efnan hem bir işinde var" dedim."Evet ama dedemi biliyorsun daha çok küçükmüşüm" dedi efnan."Uff bakma sen ona o hep öyledir hayat senin hayatın ama ilk evleneceğin adamı tanı sonra evden kaçacağım diye pişman olma" dedim."Merak etme o iş bende" dedi efnan. Bu arada abim ile yengem olaçak aslı düğünden bir gün önce nikah kıymışlardı bu sadeçe göz dağı olan bir düğündü.

 

Ortalık açılmıştı bu bir düğün değil bildiğin davet gibiydi, herkez sohbet ediyor kokteylerini içiyordu bense hafif alkolü bir koktey içiyordum."EEE senin londurada bir sevdiğin falan olmadımı" dedi efnan."Yok be gülüm bizim derdimiz başımızdan aşkın" dedim."Neyki senin derdin" dedi efnan."Boşver" dedim kokteyimden içerek."Benimki geldi" dedi efnan."He burdamı hani kim hangisi " dedim."Bak şurdaki" dedi efnan.

 

Eli ile işaret edip adamı gösterdi yanındaki kişi bana tanıdık gelmişti,"Yanındaki kim" dedim."O mu kuzeni savaş" dedi efnan."Anladım" dedim o iki kişi bizim olduğumuz masaya doğru geldi."Selam" dedi efnanın sevgilisi efnana sarılarak yanağından öptü."Selam hoş geldiniz" dedi efnan."Gine mi sen" dedi savaş denen adam."Asıl senin ne işin var burda beni falan mı takip ediyorsun sen" dedim."He işim gücüm yok seni takip edeyim öylemi" dedi savaş.

 

"Siz tanışıyor musunuz" dedi efnan."Dün arabama çarptı kendisi" dedi savaş."Pardon ters yönden gelen sendin" dedim."Doğru ara sokakta ters yön tabelası vardı ben görmedim" dedi savaş."Her şeyede bir cevap bir cevap maşallah" dedim."Asıl sana maşallah seni başıma bela olarak mı gönderdi biri yoksa senin gibi birine çatmam mümkün değil" dedi savaş."He ben bela oldum yani abimin düğününde olan sensin" dedim."He abinin düğünü tesadüf oldu yan-" dedi savaş."Bir dakika sen akının kız kardeşimisin, yok artık" dedi savaş.

 

"Ne o beğenemedin mi" dedim."Bu ciddi değil dimi" dedi savaş efnana bakarak."Leylim karabey ablam olur kendisi" dedi efnan."Akın efnan minenin böyle bir kardeşe sahip olması" dedi savaş."Pardonda ne varmış benim halimde" dedim."Daha ne olsun nergis ablanın başına en büyük bela gelmiş" dedi savaş."Pardon sana benimle böyle konuşma hakını kim veriyor, sahi ben seni pek tanımıyorumda" dedim."Beyler bayanlar bir sakin mi olsak diyorum düğündeyiz ya hani" dedi efnanın sevgilisi.

 

"Pardon sen kimsin bir dakika" dedim leylim sakin ol kızım."EE efnanın sevgilisi ben aybers" dedi aybers."Memnun oldum bende ablası leylim karabey oldumu herkez kim olduğumu öğrendiğine göre ben kaçar" dedim masadan ayrılarak hava almak için dışarı çıktım."Senin bu ablan deli" dedi savaş."Deli değildir benim ablam tam aksine ailenin en akıllısıdır ferman karabey ile başa çıkan tek kişi kendisi" dedim."Beli ikiside aynı kafadan zaten" dedi savaş.

 

"Bro bir sakin ol ya ne oldu sana neden kızı bu kadar kafaya taktın" dedi aybers."Ne takıçam ben onu kafaya zaten onda kafa kalmamış" dedi savaş."Kendisi bu kafa ile neler yaptı sen birde ona sor bakim" dedi efnan."Kendisi pek dertleşecek biri değil" dedi savaş."Neyse ne ben bize içecek bir şeyler alayım" dedi aybers.

 

...

 

Hava almak için bir bardak kadeh ile arka bahçeye çıkıp içkimden yudumladım, her zamanki gibi bana yetmeyen bir kadehti arka arka iki üç bardak içerek kafayı bulmuştum zaten. Kafam güzel olunça ben bende olmuyordum, baya bir saat geçmişti ben hala arka bahçede oturuyordum, en son ayağa kalkıp düğün salonunun ön kapısına doğru gelerek içeriye girdim, tabiki ayakta durabilene aşk olsun.

 

Salona girip mikrofonun olduğu yere doğru ilerleyerek adamın elindeki mikrofonu elime alarak sahneye çıktım. Ordan oraya giderek savruluyordum resmen, herkezin gözleri beni bulunca elimle mikrofona vurdum."B-bayanlar ve beyefendiler hepiniz abimin düğününe hoş g-geldiniz daha d-doğrusu ferman k-karabeyin davetine h-hoş geldiniz" dedim hafif gülerek dedem bana ters ters bakıyordu."Ş-şimdi siz diyorsunuzki bu k-kız buraya n-neden çıktı, d-doğru tahmin e-ettim dimi" dedim kafam güzel olduğu için her dakika gülüyordum.

 

"S-siz dedikodu ç-çetesi olan misafirler s-sizin o çok s-sevdiğiniz s-soyadıyla istanbulun her yerinde şah basmış olan f-ferman karabeyin g-geçmişi ile b-burdayım" dedim dedem bana öyle bir bakış atıyorduki ateş atıyordu gözlerinde. "S-siz beni londuraya gidip o-okul okudum s-sanıyorsunuz dimi" dedim yüzümdeki gülümseme bir anda ciddileşti."A-ama yanlış b-biliyorsunuz" dedim o sırada dedem yanıma iki tane güvenlik yolaması ile abim buna izin vermedi.

 

Oda bilmek istiyordu oda farkındaydı bir şeylerin ters gittiğini."B-beni okul okumak için l-londuraya değilde 10 yıl boyunca d-delilerin olduğu bir hastanede yatıran b-beni delirtmeye çalışan ferman k-karabey hadi şimdide kurtar s-soyadını bakalım bu sefer götün b-boktan çıkabiliyormu" dedim abim elini bir anda masaya vurması ile herkez dedeme baktı, ferman karabey galiba bu sefer benden yediği darbe ile kalpten gider.

 

Dur sen ben daha ona neler yapıçam, o 10 yılın öcünü alıçam ben bunun hırsını bırakmam."DEDEE" dedi abim o an sahneden inmek isterken düşecektim o sırada abim yanıma gelip beni tutarak elini belime koydu."A-abi ben..b-ben özür d-dilerim" dedim abim bana sarılarak saçlarımdan öptü."Şşş asıl ben özür dilerim abim senin yanında olmadım özür dilerim afet beni" dedi abim benimle birlikte salondan çıkarken geri durdu.

 

"Evde hepinizden hesap soruçam HEPİNİZDEN SAKIN BANA BİR KEZ DAHA YALAN SÖYLEMEYE KALKMAYIN" dedi abim, birlikte düğün salonundan çıkıp arabaya bindik, kafamı abimin omuzuna koydum, arabayı söför kulanıyordu. Eve gelip abimin kolarında içeriye girerek salona girip benim odama doğru yol alıp odaya girdik, abim beni yatağa yatırıp saçlarımdan öptü."Hadi sen şimdi uyu tamam mı ben makbuşu gönderim sana giyinmende yardımçı olsun" dedi abim."Ö-özür dilerim abi senin geceni maf etim ç-çok..çok özür dilerim" dedim.

 

"Şşş düşünme bunları sen hadi uyu artık sabah konuşacağız ona göre" dedi abim saçlarımdan öperek ayağa kalkıp odadan çıkarak gitti, arkasından makbuş odaya girip giyinmeme yardım ederek yatağa yatıp o kafa ile kendimi uykunun kolarına bıraktım.

 

°°°

 

"Şimdi bana adam gibi açıklayın her şeyi benim kardeşim londura diye nereye gitti benim kardeşim 10 yıldır nerdeydi leylim yarım saat önce söyledikleri doğrumu" dedi akın içindeki öfkeyi derin derin alıp soldu."Doğru" dedi nergis o an ferman nergise baktı gerçekler ortaya çıkarsa bu onun sonu olurdu."Nasıl ya benim aklım almıyor benim kardeşim 10 yıldır deliler ile aynı yerde aynı od-, yok ben kafayı yiyeçeğim LAN İYİDE NEDEN NEDEN LAN BENİM KARDEŞİMİ ORAYA KAPATAÇAK NE OLDU LAN NE OLDU" dedi akın deli gibi ordam oraya giderek elini duvara vurdu.

 

"Oğlum kız kardeşin iyi değildi kendi kendine odada ağlıyor konuşuyordu" dedi ferman."Ben neden bunu fark etmedim lan ben o zaman çocuk değildim beynim vardı 20 yaşındaydım ben neden görmedim bunu" dedi akın elini masaya vurarak."Oğlum sen şirketle ilgileniyordun üzülme diye söylemedik" dedi nergis."Lan o zamanlar ben kardeşim ile hiç mi konuşmadım hiç mi dertleşmedim ben neden anlamadım" dedi akın."Akılı oynuyordu çünkü kardeşin çocukluktan beri hastaydı akın" dedi ferman.

 

"SİZE ASLA AMA ASLA İNANMIYORUM BUNU ASLA KABUL ETTİM SANMAYIN BEN BU İŞİN UÇUNDAKİ HER ŞEYİ ÖĞRENİÇEM BELKİ SİZDEN DEĞİL AMA İNANIN UÇUNDA SİZİN PARMAĞINIZ VARSA İSTER AİLEM OLUN BUNUN SONU KÖTÜ BİTTER" dedi akın salondan ayrılarak evden çıkıp gider o gece evdeki herkez uyur ferman hariç çalışma odasında dört dönen fermanın aklındaki deli sorular ile düşünmesi hariç herkez uyuyordu.

 

<<>>

 

Gözlerimi açtığımda başımın uçunda oturmuş olan abim ile kendimi sorguladım."Abi" dedim."Günaydın leylim" dedi abim ne olmuştu neden odamdaydı abim."Günaydın abide sen burda napıyorsun" dedim."Leylim konuşmamız gerekenler var" dedi abim."Ne gibi abi bir sey mi oldu" dedim."Dün geceyi hatırlamıyor musun" dedi abim ufak bir şüphe düştü aklıma.

 

Bir dakika bir dakika ben dün gece hastanede yattığımı söylemiştim, hay aksi nasıl böyle bir salaklık yaparsın leylim."Abi bak o öyle değil" dedim."Leylim ben dün gece seninle ilgili her şeyi öğrendim hata yattığın kliniklede konuştum sen resmen 10 yıl boyunca o hastanede yattın" dedi abim onun gecesini maf etmeye hakkım yoktu. Abim ayağa kalkıp balkona doğru giderek elini ensesine koyup ovaladı.

 

"Abi" dedim ayağa kalkıp balkona gelerek abimin önüne geçip yüzünü avuçladım."Abi sakin olurmusun evet yattım klinikte" dedim."Ben her şeyden habersiz burda işime devam ederken sen orda o hastalar ile aynı yerdeydin senin yanında olmam gerekti ama ben-" dedi abim konuştukça canı yanıyordu kendini suçluyordu bunu asla istemiyordum."Senin bir suçun yok abi, ben hastaydım yani benim için en iyisi buydu" dedim."Hayır leylim saçmalama sen hasta değildin sen deli değildin sen benim ilk göz ağrımdın" dedi abim.

 

Benden ayrılarak bana sırtını döndü."Abi ben sadeçe tedavi oldum o kadar evet belki orda yattım istemediğim çok şeya şahit oldum ama sonunda burdayım iyiyim nolur yapma böyle" dedim abime yaklaşarak önüne geçip sarıldım."Abi ben şuan çok iyiyim eskide kaldı her şey nolur unutalım ben kalan o güzel zamanlarımı seninle mineyle efnanla geçirmek istiyorum nolur bunu bana çok görme" dedim abim sarılmama karşılık vererek saçlarımdan öptü.

 

"Tamam öyle olsun ama şunu unutma ben bu işin aslı astarını öğrenene kadar durmayaçağım" dedi abim onu tanıyordum kafaya taktı mı asla vazgeçmezdi."Peki sen bilirsin ama ben çok açıktım" dedim."Leylim" dedi abim."Napa bilirim abi bende aç bir kızım" dedim abimden ayrılarak."Hem yengem nerde neden onun yanında değilde benim yanımdasın" dedim."Konu sensin su bunu biliyorsun dimi" dedi abim."Evet ama o senin karın abi bunu unutma" dedim.

 

"Bu gün buraya geleçek adam gönderdim yani artık burda yengeçin dertleşe bilirsin sabah kadar" dedi abim bense balkondan çıkıp odaya geldim."Neyse ben giyinim sonra aşağı ineriz" dedim."O zaman bende bir dedemle konuşucam salonda görüşürüz" dedi abim yanıma gelip saçlarımdan öperek odadan çıkıp gitti."Salak leylim az kalsın abinin başını belaya sokuyordun, yani şuanda sokmadın sayılmaz" dedim dolaptan diz üstü kahve rengi aynı zamanda ise püskülü bir elbise alıp giyindim.

 

Altına ise ayak bileğime kadar uzun siyah bir topuklu bot giydim, uzun kumral saçlarımı salıp hafif makyaj yaptım harbi benim kuaföre de gitmem gerek saçlar iyiçe maf oldu. Odadan çıkarak salona indim o sırada karşıma efnan çıktı,"Ablaa" dedi efnan."Efendim ablaçım" dedim."Biraz konuşsak diyorum" dedi efnan."Olur konuşalım" dedim. Efnanla birlikte bahçeye çıkıp arka taraftaki koltuk kurumuna oturduk.

 

"Evet seni dinliyorum efnan" dedim."Dün gece olan konu hakında konuşsak abla" dedi efnan."Efnan dün içkiyi fazla kaçırdım saçmaladım o yüzden oldu bunun konuşacak bir yanı yok" dedim."Ama abla bak yani ben senin yanındayım senin benim yanımda olduğun gibi" dedi efnan."Sağol ablam ama ben iyiyim merak etme bundan sonra güzel şeylerden bahsedelim olurmu" dedim."Emin misin" dedi efnan."Eminim efnan hadi içeriye girelimde evin yeni üyesini karşılayalım" dedim.

 

"AAA doğru bu gün büyük gün" dedi efnan koltuktan kalkıp eve girdik salona doğru geldiğimizde evin kapısından içeriye aslı girdi."Hoş geldin sevgilim" dedi abim aslıya sarılarak aslı ise buruk bir gülümseme ile abime sarıldı,"Hoş geldin yeni evine kızım" dedi annem aslıya sarılarak."Hoş bulduk" dedi aslı."Hoş geldin aslı" dedi halam salona girerek heh bende diyorum nerde bizim evin evçil hayvanı yılan."Hoş bulduk" dedi aslı."Hoş geldin aslı" dedim aslı bana yapmaçık bir şekilde gülümseyerek konuştu.

 

"Hoş buldum leylim, kusura bakmayın aranıza dün gece dahil olmak isterdim ama işte olayları biliyorsunuz" dedi aslı bana laf vurmuştu haklıydı dün onun gecesiydi."Bu arada sende hoş geldin halaçım" dedi halam bana bakarak bense yapmaçık bir şekilde gülümsedim."Geleli baya oldu aslında asıl sen hoş geldin hala" dedim gören babamın kardeşi diye biliyor ama asıl düşmanıydı babamın kendisi.

 

"EE artık masaya geçelim diyorum" dedi annem."Aynen bençede" dedi abim hep beraber masaya geçip oturduk."Pardon dedem neden masada yok" dedi mine."Şirkette açil işi çıktı o yüzden erkenden kalkıp gitti" dedi makbuş çayları doldurarak."Ya hiç duymadım" dedi halam."Eh dedemi ne zaman evde buldukki dimi hala" dedim halamın boğazında kalan çayla birlikte öksürmeye başladı, abim ise hafif sırtına vurdu."Helal canım helal" dedim alaylı bir ses tonu ile çatala batırdığım peyniri yedim.

 

Aslı bana baktı bu kızın haraketleri hiç hoşuma gitmiyor."EEE leylimçim sen ne işi ile uğraşıyorsun" dedi aslı."Ben mi daha yeni geldim londuradan canım kafa dinlemek ailemle vakit geçirmek istiyorum" dedim."Tabi sende haklısın neden olsa dede parası ye iç gez toz hakkın" dedi aslı."Yok canım benim ablam pek evde oturmayı seven biri değil hata 15 yaşında mankenliğe atılarak ilk hedefini başardı oturup para yiyiçi biri değil" dedi efnan o an efnana baktım.

 

Bu kızı yetiştiren ben olmalıydım."Doğru sen mankenliğe hala devam ediyormusun leylim pek göremiyoruz gazetelerde" dedi aslı."Yok canım gazetelerde pek gezen biri değilim biraz magazin oku belki aradığını bulursun" dedim karşısındaki kişiyi fazla hafife alıyordu, ölümle yüz yüze dip dibe olan o kızı fazla hafife alıyordu."Olur denerim" dedi aslı o mos mor yüzünü görmek çok güzeldi.

 

Kendi kendine yeni bir düşman üretmişti, yanlış kumanda düğmesi ile oynuyordu ses ayarını veremiyor hizaya alamıyordu, tıpkı araba gazı gibi elektirik alamıyordu."Neyse size afiyet olsun ben biraz dışarı çıkıp hava alıçam" dedim masadan kalkarak."AA nereye leylim gelin görümçe kahve içecektik daha dimi kızlar" dedi aslı."Yok canım benim dersim var hadi ben kaçar" dedi mine ayağa kalkıp odasına çıkarak."Benimde şirkete gitmem gerek sen beni bırakırsın dimi abla" dedi efnan.

 

"Olur bırakırım ablam" dedim."Neyse biz seninle birlikte içeriz aslıçım" dedi halam şıraçının bozası."Olur" dedi aslı bana bakarak çayından yudumladı."Hadi abla hadi" dedi efnan koluma girerek birlikte evden çıkıp arabaya bindik, benim düğünde gittiğim bmw'di arabayı ben kulanıyordum."Bu kızı başından beri hiç sevmemiştim zaten" dedi efnan."Aman boşver biz varız güzelim oda kendi haline yansın" dedim."Doğru tek olan o" dedi efnan.

 

"AAA onuda hafife alma ama ablacım nede olsa yanında halam gibi bir şıngırak var" dedim."Doğru ikisi bir olursa kobra" dedi efnan."Bizde doberman" dedim gülerek şaka yapıyorduk tabiki ama aslının hareketleri asla hoşuma gitmedi, başını bile bile belaya sokuyordu canı yanaçaktı farkında bile değil."Neyse sen napıyorsun şirkette" dedim."AA abla benide hafife alma işat şirketleri ile görüşüp yapılacak olan işatların başında duruyorum" dedi efnan.

 

"İşat mühendisliği yani" dedim."Aynen öyle bebeğim" dedi efnan bense güldüm. Şirkete gelerek arabayı park ettim,"Abla dur gitme hata gel beraber kahve içelim sonra gidersin" dedi efnan."Olur sabah kahvemi içmemiştim" dedim efnanla birlikte arabadan inerek şirkete girip kafeteryaya indik."Sen otur ben bize kahve alıp gelim" dedi efnan."İyi tamam" dedim pençere tarafındaki masaya oturdum.

 

Şirket dedemindi, bu şirkette küçükken babamla birlikte gelirdik o zamanlar daha bir güzel anlamlıydı, şimdi ise kos kocaman bir boşluk vardı yağmurdan sonra esen o soğuk hava gibiydi, ne ben üşüye bildim nede o ese bildi öyle işte. Öyle düşünürken masama oturan kişiye bakmamla derin bir iç çektim."Gine mi sen" dedim."Ne o çok sevindin beni gördüğüne" dedi savaş."Ya ne demezsin" dedim."Çok fazla erkeksi ve dik başlısın" dedi savaş."Hayat bana böyle olmamı öğretti senin bildiğin o tatlı sevimli kız 15 yıl önceydi canım" dedim.

 

"Sahi seni bu kadar dikleştiren nedir klinikte yatman mı" dedi savaş."Sen nerden biliyorsun" dedim."Dün gece sen anlattın ordaydım bende" dedi savaş."İyi duydun şimdide unut yok öyle bir şey" dedim o sırada savaş sandalyemi tutup kendine doğru çekerek yüzüme yaklaştı."Seninle daha önce tanışmış olabilirmiyiz" dedi savaş ne alaka."Ne saçmalıyorsun" dedim."Bilmem ne saçmalıyor olabilirim" dedi savaş bense direk ondan uzaklaştım."Yok ama fazla samimi olduğun kesin" dedim.

 

"Bende onu diyorum ne bu yakınlık" dedi savaş."Her defasında karşıma çıkan sensin" dedim."Çalıştığım şirkettesin" dedi savaş."Dedemin şirketindesin" dedim."Pardon dedenle ortak olduğumuzu unutuyorsun" dedi savaş."Bilmiyorumki unutayım" dedim."Aferim bundan sonra unutma o zaman" dedi savaş "Ağzının üstüne bir tane patlatırım var ya" dedim savaş ise bana doğru yaklaştı."Patlatsana bir tane merak etim bak" dedi savaş o sırada yanımıza elinde iki bardak kahve ile efnan geldi.

 

"AAA savaş hoş geldin kahve içermisin" dedi efnan."Yok sağol efnan benim toplantım var size iyi dedikodular" dedi savaş oturduğu yerden kalkıp kafeteryadan çıkarak gitti."Bunun benimle sorunu ne" dedim efnan karşıma oturarak kahvemi bana uzattı."Bilmem seninle uğraşmak hoşuna gidiyor galiba" dedi efnan."Iyyy asla bunla aynı evde kalamam bitirir beni vallaha" dedim efnan ise gülerek kahvesinden içti.

 

<<Yazarın anlatımı ile>>

 

Herkez şirektin toplanma odasında oturmuştu, akın ferman savaş birde savaşın dedesi aydın gürsoy vardı şirketin ikinçi ortağıydı, daha doğrusu ortak oluçaklardı. Ferman karabey ilk ortağı ile yollarını ayırmış yeni bir iş için gürsoylar ile ortak oluçaktı lakin kafasında başka tilkiler dönüyordu.

 

"Evet şirketin kuraları evrakta yazıyor EE çalışma şekilmizde uyduğuna göre ortaklığı başlata biliriz aydın bey" dedi ferman onun için büyük bir işti gürsoylar ile ortak olmak yoksa tek başına yürütemezdi şirketi."Olur başlayalım ama benim bir şartım var eğer kabul edersen hem akraba hemde ortak olmak isteriz ferman bey" dedi aydın gürsoy bu ne demek oluyordu, sizçe ferman böyle bir şeyi kabul edermiydi.

 

"Akraba derken" dedi ferman."Dünür gibi işte aradaki buzlar erir bu sayede iki gençimizde mutlu mesut olur" dedi aydın akın bir anda ayağa kalktı."Dede ne diyor bu adam" dedi akın."Sakin ol akın evladım hem deden ilk bir düşünsün nede olsa iki gençimizde beli bir yaşta dimi" dedi aydın gürsoy."Sen kimden bahsediyorsun aydın" dedi ferman."Kim oluçak savaş ile leylim kızımdan" dedi aydın gürsoy akın elini bir anda masaya vurarak öfkeyle baktı aydın ile savaşa.

 

En yakın arkadaşıydı savaş hata bu işin olması için aydın ile fermanın arasını o yapmıştı, nerden bile bikirdiki kardeşine göz dikeçeklerini konunun buraya geleçeğini, savaş yerinde rahatça otururken ortalık bir anda öfkeye döndü masa alev almamak için savaşırken masada oturan diğer iş adamları bir birine bakıp aralarında konuşuyorlardı. Hiç bir şeyden haberi olmayan leylim aşağıda kafede kahve içerken çalışma odası ateş alıyordu.

 

○○○ ○○○ ○○○

 

"Bölüm bir efso geldi yaaa"

 

Hadi yıldızlara basarak destek olun bana

 

"Sizçe leylim bu konuya nasıl bir tepki veriçek"

 

 

Loading...
0%