Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@yagmerii

Bölüm ismi ; ateş topu

 

Adım ne Yusuf ne Züleyha

Bu kuyuda yeniyim.

Allahın bi garip kuluyum.

Kuyu serin, yüreğimden de derin

Nazan bekiroğlu

...

Karanlık sonu belirsiz kuyuya düştüğüm bi dönem vardı

O zamanlarda sanki herkes hayatını yaşamaya devam ediyor ama benim hayatım zamanda donmuş fırtınada kalmış ağacın son yaprağı gibi bi o yana bi bu yana savuruyordu beni

Kalabakliklar arasında yalnızdım.Yalnızken ise cçok kalabalıktım. Bu durum beni ürkütmüştü

Sanki bedenim buradaydı ama ruhum çoktan Allah katına çıkmıştı

Beni dıştan görenler hep bir yerde bi sey görmüşümde oraya dalip gittigimi söylerlerdi

Annem bu halimden Korkup beni hocaya bile götürmüştü ama bi şey çıkmamıştı muska verip göndermişleydi

 

15 yaşımda gittiğim bir kursta kötü bir olay geçirip, tabiri caizse çarpıldığim için çıkmak zorunda kalmıştım sonra pek düzelemedim zaten.

17 yaşımdayken rüyalarımda hep genç bi adam görürdüm

Rüyalarımda bani sevip sarmalayan halleri vardı.

Genellikle tehlikede olurdum o rüyalarda ama hiçbir zaman yüzünü göremediğim benim yuvam gibi hissettiren o adam beni tehlikeliye sokanların inlerine girip akla hayale girmeyecek şekillerde korkutup bırakıyordu.

Bu rüyaların varlığını zeydin geldiği güne kadar unutmuştum ama şimdi silik silik aklımda dolaşıyordu.

Kenanı gördüğüm rüyalarda vardı

Ben oraya casus olarak gönderilen bir askerdim

Bi kaç yıl sonra bunun gerçek olacağını bilmezdim.Şimdi gerçekten de oraya gitmeden kurtarmaya çalışıcaktık.

Resmen olacak olayları önceden görmüşüm hissi her yanımı bir yılan gibi sarmalamıştı.

Tebdili mekan denen şeyi biliyormusunuz bilmiyorum ama bi bomba atıldığında yada başka herhangi bir şey olduğunda bu dediğim şeyi yaparak oraya gidecektik. Ve tebdili mekan herkesin harcı değildir bunu nasıl yapacaktık bende bilmiyorum.

 

Bilgisayarda oynayan diziye bakıyordum ama anlamıyorum Aklım zeyd'deydi

Dün en son üstüne ayran döktükten sonra bir daha görmemiştim onu

Neredeydi acaba?

Ne düşünüyordu nikahla alakalı, yada benle alakalı?

Tam o anda telefonuma bi mesaj geldi

 

534*******: evin önündeyim açsana kapıyı

Wtf 

Bu kim yağ

Hafsa : kimsin birader

 

534*******: yakında kocan olacak kişi

Ne ! Bu demektir ki bu numara zeyde ait

Anında yerimden kalkıp, camdan gizli gizli bakmaya başladım ki gerçekten de kapının önünde sırılsıklam bi şekilde duruyordu

Bi dk sırılsıklam mı.

aşkından sırılsıklam olmuş görüyormusun çocuğu

 

İç sesimi takmayarak,

Gökyüzüne doğru kafamı kaldırdım

Şarıl şarıl yağmur yağıyordu.

Geri zeyde indirince başımı, düşünmeden edemedim

Oğlum sen ateş elementli süper kahramansin kendine gel ne bu halin

Daha fazla kanilazyona düşmüş sıçan gibi duran haline dayanamayarak otomatiğe bastım.

O arada da üzerime bir şeyler geçirdim

Kapıyı açtığım da neredeyse üzerime yıkılacak olan zeydden bi saliseyle kurtuldum

Baygın bakışlarla bana bakmaya başbaşladı

Abike ve haticede de eve yoktu. Annemlerde alışverişdeler

Her an "Zeyd efendi annem babam evde yok diyebilirdim "

Ama haline içim acıdığından kapıyı iyice açtım sırtında ki ceketi almaya başladım

Kafasını çevirdiğinde göz göze geldik.

Fazla masum ve savunmasız duruyordu

Aramızda daha nikah olmadan bu kadar yakın olamamız doğru degildi

Ellerimi ateşe değmiş gibi çektim.

Yanaklarım ısınmıştı. Ondan çektiğim ellerimi arkada birleştirdim.

Bi daha bu elleri yıkamayacağım .

Zeyde dokunmustum bu ellerle.

Allahım...

Zar zor içeriye geçip, kendini tekli koltuğa attı ve gözlerini kapattı

Bende karşısına geçip üzerine bakmaya başladım

Sudan çıkmış balıktan farkı yoktu, ne olmuştu bu adama böyle hafifçe üzerine eğilerek

"İyi misin ?" Demek sonunda aklıma geldi

Gözlerini yavaşça açarak bir süre onda olan dikkatli bakışlarıma baktı.

"İyiyim desem mutlu olucak mısın? "

Ne! Şey eheh... kafamı aşağı yukarı hareket ettirip onaylayınca

Yüzünde bi gülümse oluştu

Ayrıca anlık gözleri mi parıldadı onun? Hayret

Ben bide bu adama sıçan dedim

Islak hali daha yakışıklı vazgeçtim

(kararlılık seviyem...)

 

"İyiyim merak etme "

İyi olduğunu duyduktan sonra kafamı geri çekerek, "Senin gücün ateş gücü değilmi nasıl kendini ısıtamadın"

Baygın bakışlarla bakmaya devam ederken,

"Suyun altında işe yaramıyor ayrıca seninle bu yüzden evlenmemi istiyorlar iki zıt element ama birbirleri için yaratılmışlar sözde birlikte güçlülermiş "

Alalade bi şeyden bahseder gibiydi benim içinse hayatım demekti

Zalim adam

İç çektim.

"Üzerini kurutabilirmisin şu an, sana elbise verecek halim yok"

Dedim ve karşısında ki koltuğa oturup, bacak bacak üstüne attım hafiften

Tek kaşını kaldırıp, dik dik baktı

Ellerini top tutucakmış gibi açtı ve ilk önce küçük bi kıvılcım çıkarttı sonra üzerine doğru tutmaya başladı.

İlk defa güçlerini kullandığını görüyordum.

Daha önce bi kaç defa görmüşlügüm vardı, evet ama namahrem olduktan sonra görmemiştim güçlerini bi daha.

Küçükken ilk çıktığı zamanlarda mahallede bi çocukla kavga etmişti çocuğun boynunda yanık izleri oluşmuştu.

Ben şahit olmamıştım ama herkes korkmuştu ondan o günden sonra.

Ona o zaman neden dövdün diye sorduğumda

"Sana "erkek fatma"dedi surekli erkeklerle oynuyormuşsun

Benden başkalarıylada oyun oynuyormusun hafsa?"

Ailede ki 20 erkeğin arsinda ki tek kız olunca oynayacak başka kimsem olmuyordu Abike Urfa'daydı.

Mahallede ki kızlardan bi kaç tanesiyle oynuyordum sadece

En çok oynadığım çocuklar başta zeyd olmak üzere, musa şiyar, tahir. Abdulkadir ve beni her zaman yanında tutan abim ve bi kac kişiden ibaretti.

o bana öyle sözler söyledikleri icin sinirlenip, güçlerini açığa çıkarırken aynı gün bende Şiyar ve Merveyle camımızın önünde ki ağacın toprak kısmına su verirken onların görmediği bi anda su oluşturmuştum.

O güç elimi ağaca yasladığımda ortaya çıkmıştı.

O an sorgulamamıştım ama şu an bakınca niye sadece bizimkiler aynı gün ortaya çıkmıştı

Hemde zeydden 2 yaş küçük olduğum halde.

Artık O' mahalledeki çocukların gözlerinde öfkelendiğnde bütün sarayı aleve verecek masal kahramanı ejderhaydı artık.

 

Elinde ki kıvılcımlar dans ediyordu sanki üstünde.Sanki güneşten kopan parcalar vardı üstünde çok göz alıcıydı.

Elinde ki ateş topunu gövdesine, kollarına bacaklarına doğru tuttu.Zaten elini ıslak olan tarafa tuttuktan bi kaç saniye sonra kuruyordu.İyi yanmıyordu üstü başı he.

Tamamen üstünü kuruttuktan sonra kafasını geriye atıp, kollarını da koltuğun kenarlarına koydu.

Bir süre gözlerim onun olduğu tarafa mıhlandı

Karnımın acıktığım yeni yeni hissederken,

"Açmısın. " diye sordum

Başını kaldırıp, "açsam doyuracak mısın karnımı "

Kafamı " e yani " gibi hareket ettirdim

"Canın ne istiyorsa yap yerim ben "Dedi ve bi şey dememe müsade etmeden geri kafasını koltuğa koydu.

Karşında ki koltuktan kalkıp tam önüne geldim.

Yavaşça eğilip

Kapalı gözlerine bakmaya basladim.Vücudundan sıcak esintiler geliyordu

Bu sıcaklık beni mayıştırmıştı.Sanırım hala kendini ısıtıyor.Sanki üzerinden tır eçmiş tipe bak.

Derken bi anda gözlerini açtı.Korkup geri sıçradım hemen

Onunda gözleri ayrılmıştı.

"Ne işin var dipimde !?"

"iyimisin diye baktım. Zaten bende tam gidiyordum" hızla odadan çıkıp, mutfağa girdim malzemeleri çıkartmaya başladım.

Patatesleri kızartmak için ocağı açarken, acaba zeyd yemek içinde ateş yakabilirmi diye düşünmedim değil.

Bir süre sonra patates köfte, sade makarna ve salata yaptım ve onun uzandığı odaya girip, sofrayı kurmaya başladım.

Ben çıktıktan sonra çekyat'a geçmişti yüz üstü de uzanmıştı.

Aynı ben, yüz üstü olmadan uyuyamıyorum.

Sofrayı kurmam bittikten sonra yanına gelip omzuna dokundum yavaşça "Zeyd, uyan hadi yemek hazır "

"Im biraz daha uyuyayım baba lütfen "

Baba mı?

What! 

Aklıma gelen sinsi fikirle gülümsedim

Sesimi kalınlaştırarak "oğlum kalk, hemen yoksa tokat geliyor"

Bi anda gözlerini açarak hışımla dogruldu

"Dur v-

Karşısında beni görünce cümlesi yarıda kaldı.

Oda bende oldukça şaşırmış şekilde birbirimize bakakaldık

Babası yerine beni gördüğü için rahatlamış gibiydi.

"Ne var " Bi anda çıkışınca Korkup, geri sıçradım.

Halimi görünce pişman olmuş gibiydi.

Elini gözlerine bastırdı.

Yorgun sesiyle

"Kusura bakma zor bi gün geçirdim. Sende öyle uyandırınca..."

Geldiğinden beri tek kelime etmemişti ne olduğuyla ilgili.

Aşırı merak ediyordum ama sormayada çekiniyorum.

"Toplantıda yüzüme bile bakmadan çekip gittikten sonra seni benim ayağıma getirecek kadar ne yaşadın? "

Başını eğip, bi kaç dk durdu.

Sonra kafasını kaldırıp bana baktı.

"Babamla kavga ettik seninle evlenmessem başka biriyle evlendirip, işinin başına geçirecekmiş"

Söyledikleriyle kala kaldım. Zeydin yaninda Başka bir kız ha ?! Başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki.

Geçmişten beri zeyd ve babası anlaşamazdı zaten

Yıllar önce burdan giderken ki sebeplerinden biride babasıydı.

Sofraya göz gezdirip, "Ee uyandırdın bari yiyelim yemeği " derken kapı çaldı.

Bi şey demeden kapıya yöneldim.

Açtığım anda

"Haso en sevdiğin pastayı aldım kız kızlar gecesi yapalım mı enişteme sövelim biraz " diyen abikeyle ve haticeyle karşılaştım.

Kolundan çekip, içeriye soktum "sus enişteciğin burda "

"Sahimi- başını içeriye doğru uzatıp zeydi görünce -oo enişte hoş geldin tek başınıza romantik romantik, yemek mi yiyorsunuz ben sizi rahatsız etm- ağzın kapatarak mutfağa doğru çektim.

"heh aferin hafsa. Sabahtan beri başımın etini yedi asla akraba gibi değilsiniz siz "

Haticenin sesiyle hafiften güldüm .

"Benimde deli dolu yanlarım var Hatice sen rastlamamışsın"

Ellerini dehşete düşmüş yüz ifadesiyle doğru olmadığını savunurcasına salladı

"Kursta olsun, mesajlaşmada olsun ne kadar komik olduğunu, deli dolu olduğun biliyorum. Arkadaşlarım arasında beni güldürebilen nadir insanlardansın hafso ama bu var ya bu apayrı bi yüksek seviye "

Diyerek eliyle Abike omzuna doğru "bu nasıl bi varlık Allahım al bunu başımdan" der gibiydi

Hafifçe gülerek,

"Sevdiğim insanların yüzlerinde ki tebessüm olmayı seviyorum ve bu dediğine ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin hatce 6 yıllık dostluğumuzun ardından ilk defa bana bu denli güzel iltifat ettin. Ah gözlerim yaşardı"

Parmaklarımı sanki gözümün altında yaş varmışta siliyormuş gibi yaptım

Dediği gibi bu halime de hafiften kıkırdadı

Sinirli ifademe geri dönüp abikeyi azarlamaya başladım

"Ayda yılda bi işimize yarıyorsun Abo ama bu sefer iki şeyi aynı anda yaptın.Hem mutlu ettin, hemde rezil ettin abike çocuk Yağmurun altında kalmıştı. Kedi gibi soğukta kalmasın diye aldım içeri "

Hafiften yüzü asılmıştı ana yeniden muzip parıltılı imalı gözlerini gözüme dikerek bana yaklaştı

"Hee. Kıyamadın mı müstakbel kocişine "

İşaret parmağımı ona doğru salladım

"Sus Rezil ettin bizi "

"Yok yağ sever o bizi sen merak etme "

"Siz geldiğinize göre burda yiyelim yemeği "

Tekrar içeri dönüp, masaya oturmuş zeydle karşılaştım

"Ben kızlarla yiyeyim tek başına kalacaksın mecbur "

Yüzünün düştüğüne şahit oldum.

Çok fazla sorgulamayarak geri mutfağa geçtim.

Mutfak kapısını kapatıp, sırtımı yaslayarak soluklandım.

"Ne oldu eniştem kalbine mi inme mi indirdi yakışıklığıyla" derken ekmek arasından bi ısırık aldı abike.

"Bi sus be. Abaza "Dedi hatce

İkili ağız dalaşına girerken ben zeydin halini düşününce benle yemeyecegini öğrendiğinde oluşan somurtkanlk inme indirmişti miğdeme

Çok fazla sorgulamayrak.

İkilinin arasına oturup, susturdum.

"Hatce onu bunu boşverde ceydayı kim benim eğitim hocam yapmış?"

"Kendini yamamış açıkçası hafso. Yoksa o kim eğitim vermek kim "

Dedi, ekmek arasını ısırırken.

"O kurstaykende koca meraklısı birisiydi çok sinir oluyordum.

Pick me be o bildiğin."

Abike "benle birlikte okusaydın severmiydiniz beni?"sırnaşırak

İkimiz aynı anda "hayır " diye çıkışmıştık

Yüzü düştü ve geri önüne döndü.

"Pislikler. "Dedi.

Ama umursamayıp, yemeğe gömüldük.

Bi yarım saat kadar yemek yedikten sonra, abikenin aldığı frambuazlı keki ve demlediğim çayı tepsiye koydum.

 

Zeydin olduğu odaya girdiğimde masayı kaldırdığını gördüm.

"Dur ne yapıyorsun! Ben toplarım "

Elimdeki tepsiği sehpaya bırakıp, elindekileri aldım ve mutfağa taşımaya başladım.

Sofrayı tamamen toplayıp, geri içeri geldim.

"Doyduysan tatlı yiyebilirsin"

Sehpayı önüne koyup, tepsiyi de üstüne koydum.

"Buyur bakalım afiyet olsun "

Arkamı dönüp, gidecekken "Dur! Bi konuşalım mı senle?"

Demesiyle durdum.

Karşısında ki koltuğa oturdum ve ne diyecek diye beklemeye başladım.

"Evlilğimiz hakkında ne düşünüyorsun? "

Ovv kritik soru

Tabikide "seni yıllardır seviyorum o yüzden yıllar once seni kandırıp, mesajlaşıp kim oldugumu sakladım ve burdan gitmene sepeb oldum. Ve sonrada evleneceğiniz duyduğumda çok sevindim ama istemediğini görünce üzüldüm " demedim...

 

Bu arada evet 17 yaşımda öyle halisinasyon olarak bile onu görünce cesaret edip ona yazdım. Bir süre konuştuk.

Ve sonra ben olduğumu öğrenince de "benimle dalga geçtin beni kandırdı. Bide alinin kardeşisin sen !" falan filan diyip, burdan gitmişti.

 

"Sonuçta bu görev için. Zaten birbirimize evlenmezsek tanımadığımız birine verecekler bizi. O yüzden tanıdığa gitmek daha iyi "

Nasılım? asla ona karşı duygularım yok yabancıya gitmemek için ayol.

Söylediklerim karşısında şaşırmışa benziyordu.

Arkasına yaşlanarak,

"Haklısın. Bana uyar. Yarın evlenelim "

Yarın ben ve sen to marry ?

 

Söyledikleriyle kala kalmıştım.

Cevap vermedim.

Yerimden kalkıp, gidiyordum ki.

"Yemekler güzeldi "

Dedi.

He boğazıma dizdiğin yemekler

 

Umarım beğenirsiniz ^-^

 

Vote atmayı unutmayın. Allah'a emanet olun

 

 

Loading...
0%