Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1.Bölüm

@yagmur.gozutok

yüzüne vuran güneşle yüzünde tebessüm oluşmuştu gecenin kendini bildi bileli sabaha insanı olmuştu hep sabah erkenden kalkıp koşuya çıkarak güne başlamak iyi hissettirmiştir hep çalan telefonuyla hızını düşürürken nefesini toparlamak için derin nefes alıp vermişti nefesi düzene girdiğinde cevaplamıştı

" Efendim güzelim " İdil arkadaşının sesinden koşuya çıktığını anlarken göz devirmeden edememişti insan sabahın köründe koşuya çıkacak enerjiyi nerede buluyordu anlamıyordu hiç

' dur tahmin edeyim kargalar bokunu yemeden koşuya çıktın ' tahminden çok tespit yaparken gece yaptığı doğru tespite gülmeden edememişti

" Dur bende tahmin edeyim kıçını hala yataktan kaldırmadın " gecenin alaylı sesiyle İdil içinde olduğu yatağa kısa süre bakarken istemsizce gülmüştü

' doğal olarak normal insalar sabahın köründe dışarı çıkmaz yatarlar ' söylenmesiyle gece sırıtmıştı kendisi ne kadar sabah insanı ise arkadaşı bir o kadar değildi elinde olsa 24 saat yatardı

" sen mi normal insansın kuşum bıraksalar 24 saat uyuma potansiyelin var " gecenin gülerek sarf ettiği sözlerle İdil göz devirmişti

' çok komik espiriydi gülmekten öldüm sen bence savcılığı bırak oyuncu ol kuşum ' homurdanmasıyla gülmüştü arkadaşını sinir etmek hep hoşuna gidiyordu şimdi olduğu gibi

" sen neden aradın onu söyle boş ver benim oyunculuğumu " konuyu değiştirmesiyle İdil neden aradığını hatırlamaya çalışmıştı bir süre konu dağılınca bir an unutmuştu

' kahvaltıya sana geliyorum gelirken istediğin birşey var mı diye aradım . '

" çok beklemetmemen dışında başka bir isteğim yok " alay etmesiyle İdil gülmüştü

' nasıl isterseniz savcı hanım ' gülerek sarf ettiği sözlerle gecede gülmüştü biraz daha konuşup kapattıklarında eve varmıştı çoktan konuşurken ne ara geldiğini anlamamazken şasırmıştı siteden içeri girdiğinde direk evine doğru yürümüştü anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğinde burnuna dolan yemek kokularıyla yüzünde gülümseme oluşurken mutfağa doğru yürümüştü harıl harıl börek yapan Ayşe hanımı gördüğünde gülümsemişti gece kendini bildi bileli Ayşe hanım onlarla çalışıyordu o yüzden gece için çalışandan daha fazlasıydı Ayşe hanım

" Günaydın Ayşe sultan " deyip yanağını öptüğünde kadın yüzündeki gülümsemeyle arkasını dönmüştü

' günaydın kuzum ' dediğinde gece gülümserken gözüne çarpan salatalıktan alıp ısırmıştı

" Bizim uykucu hala uyanmadı mi " uykucu diye bahsettiği çocuğu gibi sevdiği kardeşi rüyaydı gece ne kadar sabah insanı olsada kardeşi rüyaya ablasının tam tersiydi bıraksalar saatlerce uyurdur sabahları

' yok kime çekti bu küçük hanım bilmiyorum filiz hanımda tarık beyde sabah erken kalkmayı severdi annesiyle babasının isminin geçmesiyle yüzünde hüzünlü tebbesüm oluşmuştu gece 10 rüya 5 yaşındayken anneleri ile babaları trafik kazasında ölmüştü her annesiyle babasının isminin geçmesiyle aklına gelmesiyle kaza anına gider hüzünlenirdi yine kaza anına giderken hüzünlenmişti

her hafta sonu olduğu gibi ailecek yemek yemeğe gidiyorlardı ailecek arabada çalan şarkıya eşlik ederken küçük gecenin anne ve babasının elini tutmak istemişti hiç bir zaman kızlarının isteklerini geri çevirmeyen annesiyle babası gecenin isteğini yerine getirip elini tutmuşlardı ama o anda karşıdan gelen kamyonu görememişti babası ne olduğunu anlamadan onlara çarpan kamyonla annesiyle babası hiç düşünmeden kardeşiyle kendisine siper olmuştu annesiyle babası oracıkta hayatını kaybetmişti zamanı geri alabilse asla ellerini tutmak istemezdi gerekirse ömür boyu tutmasaydı ama hayatta olsalardı hep kendini suçlamıştı herkes senin suçun değil desede gerçeği biliyordu ellerini tutmak istemeydi kaza olmayacaktı nasıl suçu olmayabilirdi ki ama en çok kendini kardeşi rüyaya karşı suçlu hissediyordu onun yüzünden ufacık çocukken annesi ve babasından olmuştu onun yüzünden rüya annesiyle babasını hatırlamıyordu nasıl hatırlayabilirdi ki annesiyle babası öldüğünde daha 5 yaşındaydı rüya olmasa çoktan canına kıymıştı yıllarca vicdan azabıyla yaşamak çok yormuştu ama annesiyle babasını elinden aldığı yetmiyormuş gibi birde ablasını elinden alamazdı buna hakkı yoktu o yüzden tüm hayatını rüyaya adamıştı yeri geldimi annesi yeri geldimi babası yeri geldi mi abası olmaya çalışmıştı ama hiç bir zaman onların yerini dolduramayacağını biliyordu

' kuzum ben çok özür dilerim seni üzdüysem ' Ayşe hanımın üzgün çıkan sesiyle kendine gelmeye çalışırken gülümsemişti zorlada olsa

" niye özür diliyorsun Ayşe sultan annemle babamın isminin geçmesi beni üzsede aynı zamanda mutlu ediyor onların hala unutmamadıklarını sevildiklerini bilmek mutlu ediyor " Ayşe hanım karşısında gördüğü güçlü kadınla gurur duyarken dolan gözleriyle yanaklarını okşamıştı

' sen çok güçlü bir kadınsın kuzum annenle baban eminim seninle gurur duyuyor dur ' Ayşe hanımın sözleriyle gece alayla gülmüştü kendiside annesiyle babasının kendisiyle gurur duyduğuna inanmak istesede inanamıyordu katili olan bir evlatla hangi anneyle baba gurur duyardı ki

" Emin misin Ayşe sultan hangi anne baba katili olan evladıyla gurur duyar ki " kırgın çıkan sesiyle Ayşe sultan kaşlarını çatmıştı melekleri bile kıskandıracak kalbe sahip olan bu kızın hiç bir suçu olmamasına rağmen kendini suçlaması canını sıkıyordu

' kuzum kendini suçlamayı bırak artık küçük çocuktun annenle babandan ilgi istemen en doğal hakkın nereden bilebilirdiniz karşıdan kamyon gelecek ' Ayşe hanımın kızmasıyla tam gece konusacakken duydukları sesle gece sözlerini yutmak zorunda kalmıştı

' Ayşe sultan abla ' rüyanın uykulu sesiyle ikisinde yüzünde tebessüm oluşmuştu küçük hanım bu evin neşesiydi

" Mutfaktayız " diye seslenen geceyle çok geçmeden rüya mutfağa girmişti girer girmez ablasına sarılmıştı gece gülümserken sevgiyle kardeşini sarıp sarmalamıştı

" Günaydın güzelim " derken saçlarını öpmüştü gördüğü ilgi hoşuna giderken ablasına daha çok sokulup gülümsemişti

' günaydın abların bitanesi ' deyip yanağını öptüğünde gece gülümsemişti Ayşe hanım kızı gibi sevdiği iki kızı yüzündeki gülümsemeyle izlerken tabaktan aldığı patatesli böreği rüyaya uzatmıştı rüyanın kahvaltıda yemeği en sevdiği şey patatesli böğrekti o yüzden Ayşe hanım sık sık yapardı

' al bakalım ' rüya uzatılan böğreye ışıldayan gözlerle bakarken vakit kaybetmeden Ayşe hanımın elinden aldığı gibi yemişti ağzına yayılan tat onu mutlu ederken Ayşe hanımın yanağını öpmüştü

' her zaman ki mükemmel olmuş Ayşe sultanım ellerine sağlık ' Ayşe hanım gülümserken rüyanın saçını okşamıştı sevgiyle

' afiyet olsun kuzuma ' dediğinde rüya gülümseyip öpücük atmıştı

Çalan zille Ayşe hanımla rüya kimin geldiğini bilmedikleri için kaşlarını çatarken kimin geldiğini bilen gece sırıtmıştı

" Sonunda gelebildi uykucu " söylenmeden edememişti bekletmemesini söylemesine rağmen 1 saate anca gelmişti uyarmasa akşama gelirdi heralde

' kim gelecekti ki abla ' rüyanın meraklı sesiyle mutrfaktan çıkmak için attığı adımları durmuştu bakışlarını arkasına çevirirken gördüğü meraklı bakışlarla açıklama yapmıştı

" İdil ablan güzelim " dediğinde Ayşe hanımla rüya gülümsemişti gece daha fazla beklememek için mutfaktan çıkarken rüyada onu takip etmişti

' sonunda açabildin kapıyı ' kapının açılmasıyla isyan eden arkadaşıyla ters ters bakmıştı gece

" Kusura bakmayın İdil hanım sizin bekletmenize sayın " imasıyla İdil göz devirmişti

' iyi be demedik birşey benim minik kuşum nerede ' diyen İdil içeri girdiğinde mutfak kapısından kalpli pjamalarıyla ona doğru gelen rüya fark ettiğinde gülmüştü

' tek bekleten ben değilim anlaşılan ' imasıyla gece göz devirmişti

" Başımda uykucu bir değil ki " homurdanmasıyla İdil gülmüştü

' hoş geldin İdil abla ' İdil gülümserken sıkıca sarılmıştı rüyaya

' hoş bulduk kuşum ' derken yanağını öpmüştü

' hadi masa hazır gelin ' bahçeden seslenen Ayşe hanımla üçüde gülmüştü

" Hadi Ayşe sultan sinirlendirmeyelim yoksa terlikte kovalar bizi " gecenin gülerek sarf ettiği sözlerle kızlar kahkaha atmıştı Ayşe sultandan az terlik yememişlerdi

' yapar mı yapar Ayşe sultandan herşey beklenir ' rüyanın sözleriyle gülerek bahçeye çıkmışlardı

' hoş geldin kızım ' diyen Ayşe hanımla İdil gülümsemişti

' hoş bulduk Ayşe sultan ' deyip masadaki yerini almıştı

bol sohbetli geçen kahvaltıdan sonra Ayşe hanımla İdil kahve içerken gece işe rüyada okula gideceği için hazırlanmaya odalarına çıkmışlardı

' dikkat edin kendinize Allah emanet olun ' diyen Ayşe hanımla kapı ağzında olan üç genç kız gülümsemişti

" merek etme ederiz hadi gir sen içeri bekleme bizi " diyen Geceyle gülümseyip içeri girmişti

" Sen neden arabanı çıkarmıyorsun " rüya ablasının sorusuyla bakışlarını ona çevirmişti açıklama yapmak için

' hoca hastalanmış o yüzden tek ders var bugün bizim okulda da park bulmak sorun olduğu için arabayı çıkarmak istemedim taksiyle gider gelirim '

" uğraşma taksiyle atla ben bırakırım seni " sözünün bitmesiyle binmesi için arabayı işaret ettiğinde üya sırıtırken ablasının yanaklarını öpmüştü

' oy abların biriciği misin sen ' sevgi göstergesine gece gülmeden edememişti kardeşi tarafından sevilmek hep hoşuna gidiyordu

" şebek geç hadi arabaya geç kalacağız yoksa " dediğinde gülerek yanağından öpüp İdil ablasıylada vedalaşıp ablasının açtığı arabadaki yerini almıştı

' hiç büyümeyecek bu kız ' idilin gülerek sarf ettiği sözlerle gecede gülmüştü

" nasıl mutluysa öyle olsun " gecenin sözleriyle tebessüm etmişti

' küçük cadı senin gibi bir ablası olduğu için çok şanslı ' sözleriyle gece alayla gülmüştü o tam tersi şansız olduğunu düşünüyordu annesiyle babasının katili olan ablası olduğu için nasıl şanslı olabilirdi

Birşey demesede İdil arkadaşının ne düşündüğünü bakışlarından anlamıştı ama onu üzmek istemediği için konuyu hiç açmamış görmezden gelmişti

" Hadi görüşürüz biraz daha oyalanırsam rüya hanım derse geç kalacak " İdil gülerken arkadaşıyla vedalaşıp arabasına binmişti gecede arabasındaki yerini alırken peş peşe siteden çıkmışlardı

rüyanın okulunun önüne geldiklerinde gece arabayı park ederken bakışlarını kardeşine çevirmişti

" Nakitin var mı güzelim " parası olduğunu biliyordu verdiği limitsiz karttan ama nakiti olup olmadığını bilmiyordu her ne kadar kart olsada nakitte lazım olabilirdi

' verdiğin limitsiz karttan dün çekmiştim ablacığım merak etme ' gülerek sarf ettiği sözlerle gece gülerken burnunu sıkmıştı

' aferin benim akıllı kardeşime ' dediğinde rüya gülerek başını sallamiştı

' ben gideyim geç kalacağım yoksa ' söylendiğinde gece gülerek sarılmıştı kardeşine

" Dikkat et kendine birşey olursa hemen beni ara tamam mı " rüya ablasının pimpirikli hallerine alışık olduğu için gülerek başını sallarken onaylamıştı

' tamam benim pimpirikli ablam ' gece kaşlarını çatarken burnuna parmağıyla hafifçe vurmuştu

" rüya " uyarmasıyla rüya gülerek yanağını öpmüştü

' tamam kızma hemen hadi gittim ben ' diyip arabadan indiğinde gülerek başını iki yana sallarken arabayı çalıştırıp yola koyulmuştu

sabah annesiyle babasını anmalarıyla aklından hiç çıkmamıştılar o yüzden sık sık yaptığı şeyi yapıp mezarlığa gitmişti içini döküp ölene denk bitmeyecek pişmanlığını dile getirip kardeşi için hayatına kaldığı yerden devam etmek için dim dik güçlü adımlarla mezarlıktan çıkıp güne başlamıştı

 

 

 

 

Loading...
0%