Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2.bölüm

@yagmur.gozutok

istanbulun en büyük sorunu olan trafige yakalanan gece bu durumdan oldukça muzdaripti

" Bu ne ya yarım saattir hiç mi ilerlemez arkadaş " homurdanıp yüzünü sıvazlarken duyduğu sesle gözlerini kapatmıştı sıkıntıyla

" Lütfen gerçek olmasın alalhım lütfen " dua etsede olanın farkındaydı arkadan arabasına çarpılmıştı derin nefes alırken arabadan inmişti ona çarpan arabadan inen adamı fark etmesiyle adımlarını hızlandırmıştı adama doğru

" Ehliyeti kasaptan aldınız heralde duran arabaya çarpanın başka açıklaması olamaz " gecenin öfkeli sesiyle karan sinirle gülmüştü asıl suçlu o iken nasıl konuşabiliyordu bu kadın aklı almıyordu

' kasaptan kimin aldığı belli trafikde dur kalk yapmamayı daha öğrenememişsin ' sinirli sesiyle gece alayla gülmüştü hem suçlu hem güçlü dedikleri bu olsa diye düşündü içinden

" Bana öğreteceğine kendin öğren önce kuralları daha önündeki arabaya göre hareket edemiyorsan trafiğe çıkma sizin gibi trafik canavarları yüzünden kaç can gidiyor " gecenin sinirle söylenmesiyle karan hayretle bakmıştı karşısındaki kadına hayatı buyunca bu kadar herşeye cevabı olan bir kadın görmemişti çalan korna sesleriyle söyleceklerini geri yutmak zorunda kalırken sinirle elleri yumruk olmuştu karanın sakin kalmaya çalışırken cüzdanından kart vizitini çıkartıp uzattığında gecenin kaşları çatılmıştı yapmaya çalıştığını çoktan anlamıştı ama öyle olmaması için ümit ediyordu

: burada numaram var arabana baktır ne kadar masrafı varsa bana söyle hallederim oldu mu haydi arabana bin git : gece bir uzatılan karta birde adama bakmıştı sinirle nasıl bir hatsizlikti bu ona masrafı karşıla diyen mi oldu ki sinirle kartı adamın elinden alırken hırsla yırtıp adamın üstüne savurmuştu

" sana öde diyen mi oldu öküz herif sen kimsin ki benim masrafı mı karşılayacaksın " gecenin öfkeli çıkan sesiyle karan iyice sinirlenirken gözlerini kısa süre kapatmıştı konu masraf değilse niye bu kadar tantana yapıyordu bu kadın o zaman derdi neydi bu kadının

: kızım sen benle dalga mı geçiyorsun ne diye o zaman bu kadar tantana yapıyorsun : bağırmasıyla gece sinirle gülerken karşısındaki adamı parçalamamak için kendini zor tutmuştu

" Hatanı kabul edip özir dilemen ama bende hata siz erkelerin beyninin çalışmadığını unutmuşum " sinirle söylenip karana söz hakkı tanımadan arabasına binip giderken karan arkasından sinirle gülmüştü

: akıllısı beni bulmaz ki anasını satayım nerede bir deli dibimde bitiyor : söylene söylene arabasına binerken çalan korna sesleriyle daha çok sinirlenirken tüm sinirini korna çalanlardan çıkarmak istercesine öfkeyle bağırmıştı

: ne basıyon göt herif alıp götüne sokacağım o olacak : öfkeyle bağırıp gaza basıp oradan uzaklaşsada öfkesi hala yerli yerindeydi

Bir tek karanın siniri değil geceninde siniri yerli yerinde duruyordu

" öküze bak ya masrafımı karşılayacakmış sana karşıla diyen mi oldu öküz keşke o kartı sana yedirseydim yüzüne fırlatmak yerine onu hak ediyordun se öküz herif "

Ne ara yolun bittiğini anlamasada arabayı adliyenin önünde park edip inmişti adliyeden içeri girdiğinde asansöre binip direk odasına geçmişti işlerinin başına geçecekken açılan kapıyla kimin geldiğine bakmıştı tüm güler yüzüyle içeri giren idil gecenin sinirli halini fark ederken yüzündeki gülümseme giderken yerini merak almıştı

' kuşum ne oldu sana barut gibisin ' gece derin nefes alırken ikili koltuğa geçmişti İdil vakit kaybetmeden yanına otururken meraklı bakışlarını üstüne dikmişti

' kızım konuşsana kerpetenle mi ağzından laf alayım ' söylenmesiyle gece göz devirmişti anlatmadan rahat vermeyeceğini bildiği için tüm detaylarıyla anlatmaya başlamıştı

" gelirken her zaman olduğu gibi trafiğe yakalandım trafik canımı sıkmamış gibi öküzün biri arkadan bana çarpıtı ben özür beklerken bey efendi üste çıkmaya çalıştı yok trafikte dur kalk yapılmazmış benim dur kalk yapmamdan çarpmış hadsiz birde kartını uzatıyor masraf neyse karşılarmış medeniyetsiz ne olacak " gece tüm kiniyle anlatıp susarken İdil gülmemek için kendini zor tutmuştu öyle bir öfkeyle anlatıyordu ki sanki o anı tekrar yaşıyordu bu durum hoşuna gitmişti

' kağıdı adama yedirmedin demi canım arkadaşım ' idilin korkarak sorduğu soruyla derin nefes alıp verirken başını olumsuz anlamda sallamıştı

" keşke parçalıp yüzüne fırlatmak yerine yedirseydim anca ondan anlardı öküz herif " pişmanlıkla yakınırken İdil gülmemek için dudağını ısırmıştı

' bunada şükür yediredebilirdin ' gece göz devirirken ters ters arkadaşına bakmıştı

' hiç öyle bakma gece hanım hakkınızda yapılan şikayetleri temizlemek için imanımız gevriliyor sevgilimle ' kızmasıyla gece göz devirmişti durduk yere kimseyle kavga etmiyordu ya damarına basanla ederdi sanki önüne gelenle kavga ediyormuş gibi konuşması sinir etmişti

" Ben mi diyorum temizleyin kendiniz temizliyorsunuz temizlemeyin " İdil üste çıkmaya çalışan arkadaşıyla göz devirip ters ters bakmıştı

' gece üste çıkmaya çalışma valla daha yeni götünü topladık en azından bir hafta uslu dur ' homurdanmasıyla gece göz devirmişti görende yedi yirmi dört başını belaya sokuyordu

" İdil farkındaysan ben savcıyım " imasıyla idil alayla gülmüştü

' ben farkındayımda sen değilsin kuşum biraz daha zorlarsan mesleğinden olacaksın diye korkuyorum hoş bu zamana kadar bu sinirle olmadığına şaşırıyorum ya neyse ' söylenmesiyle sinirle arkadaşına bakmıştı

" İdil biraz daha konuşursan seni hastanelik ederek mesleğimden olacağım o yüzden uzatma daha fazla " son sabır kırıntılarıyla uyarısını yaptığında İdil bugünlük daha fazla üstüne gitmemeye karar vermişti deli arkadaşının sağı solu belli olmazdı ona birşey yapmazdı biliyordu ama sinirle suçlu olan birini sorguya alıp bütün sinirini ondan çıkarabilirdi

' iyi tamam birşey demedik bi kahve söylede içelim ' dediğinde gece anı değişimine gülmeden edememişti

" Delisin biliyorsun demi " İdil gülerek başını sallarken onaylamıştı

' sana çekmişim aşkım yüzüm yüzüne baka baka kararırmış diye boşuna dememişler ' alayla göz kırpmasıyla gece gülerek başını iki sana sallayıp kahveleri söylemişti gelen kahveleri sohbet ederek içerlerken idilin yaklaşan davasıyla sohbetleri son bulmuştu idilin gitmesiyle imza işleriyle ilgilenmeye başlamıştı kaç tane dosya kapatmıştı sayamamıştı ama Önene gelen dosyayla kaşları çatılmıştı aldığı ifade değiştirilmişti değiştirilmesini geçmişti gece değişen ifade de suçluyu aklayan bir değişim olmuştu bunu kimin yaptığını çok iyi biliyordu gece çok olmuştu artık Ali bey iyi bir dersi hak etmişti ifadeyi hızla eline alırken hışımla odadan çıkmıştı hızlı adımlarla Ali savcının odasına vardığında hışımla kapıyı açıp içeri girmişti geceyi gördüğünde yüzünde oluşan gülümsemeyle gece iyice onun yaptığına emin olmuştu ifadeyi yüzüne fırlatırken vakit kaybetmeden dibine girip çenesini kavramıştı sinirle

" Bana bak Ali sen çok olmaya başladın artık benim canımı sıkma bu seni son uyarışım bir daha benle uğraşırsan seni öldürürüm " dişlerinin arasından tıslayıp geri çekilirken Ali sırıtmıştı

' ne siz söylemiş olun bu tehtiti nede ben duymuş olayım savcım mesleğinizden olmak istemezsiniz diye düşünüyorum gece savcım öyle değil mi ' Altan alta tehtit etmesiyle gecenin gözü dönmüştü ne ara yakasına yapıştığını anlamamıştı

" Azıcık erkeksen git şikayet et nereye edeceksen ama edemezsin çünkü erkek değilsin sen korkak herifin tekisin anca insanların arkasından iş çevirip boş tehtit savurursun ama ben boş tehtit etmem Ali bir daha seni uyarmam öldürürüm direk " tüm öfkesini kusarken Ali elinden kurtulmaya çalışıyordu yüzünü buruşturup çöp atar gibi geri savurduğunda iğrenerek yüzüne bakmıştı masaya savurduğu ifadeyi tekrar eline alırken Ali'nin burnunun dibine sokmuştu

" Sana bir saat veriyorum Ali bir saat içinde bu ifadenin doğrusu elime ulaşmazsa bu ifadeyi zevkle sana yederirim " sözlerinin bitmesiyle ifadeyi yüzüne savurup hışımla odadan çıkmıştı temiz hava alıp sakinleşmek için terasa çıktığında ellerini mermere dayayıp derin derin nefes alıp vermişti ne kadar süredir orada öylece durup nefeslendiğini bilmesede

' kim kızdırdı benim deli kızımı' duyduğu müdürünün sesiyle hızla arkasını dönmüştü

" Yok müdürüm kimse sinirlendirmedi hava almaya çıkmıştım " inkar etsede 4 Senedir birlikte çalıştığı kızı gibi sevdiği kızı tanıyordu tarık müdür ama uzatmamıştı söylemek istese gece söylerdi zaten

' bende hava alayım madem " deyip göz kırptığında gece gülmeden edememişti

" Siz beni neden aradınız müdürüm önemli birşey mi var " terasa yanına gelecek kadar ne olmuş olabilirdi ki gece merak etmişti

' senle konuşmak isteğim şey var ' dediğinde gece merak etmişti iyice

" Ney müdürüm " meraklı çıkan sesiyle tarık daha fazla kıvrandırmayıp anlatmıştı

' biliyorsun benim 4 Senedir yurt dışında görev yapan oğlum vardı o bugün döndü yarında iş başı yapacak ' gece neden bu bilgiyi onla paylaştığını anlamazken sormadan edememişti

" Bu bilgiyi neden benle paylaşıyorsunuz müdürüm " meraklı çıkan sesiyle tarık gülmüştü

' çünkü sende oğlumun kız versiyonunu görüyorum oda senin kadar inatçı gözü kara sinirlenince göz hiç birşey görmez delinin teki ikinizin bir arada pek anlaşacağınızı düşünmüyorum o yüzden önden sakin olman için seni uyarmak istedim onuda uyaracağım başladığında merak etme ' şaşırmadan edememişti dört senedir tanıdığı müdürden çok bir baba gibi yaklaşan adamı üzmek istemezdi gece ama eğer dediği gibiyse oğlu onu Zor günlerin beklediğini hissediyordu bu zamana kadar hiç bir lafın altında kalmışlığı yoktu ona nasıl gelinirse öyle gitmişti bu zamana kadar ona iyi gelene iyi kötü gelene kötü gitmişti ama müdürünü kırmamak için elinden geldiğince kendini tutmaya çalışacaktı

" Müdürüm size kendini anlatacak değilim sizde beni çok iyi tanıyorsunuz zaten ama sizin için elimden geldiğince sakin kalmaya çalışırım ama ne kadar başarılı olurum bilemem " açık net konuşması tarık müdürün hoşuna gitmişti yanılmamıştı tam geceden beklediği cevabı almıştı

' sen merak etme kızım ben benim oğlanıda uyaracağım senin damarına basmaz basarsa direk bana gel ben onun hakkından gelirim sen ugraşma ' göz kırpmasıyla gece gülerken başını sallamıştı

" başka birşey yoksa ben işimin başına döneyim müdürüm " gecenin sorusuyla gülümserken başını olumlu anlamda sallamıştı

' yok kızım dönebilirsin ' dediğinde gece gülümserken terastan ayrılmıştı yaşlı adam gecenin peşinden bakarken iç geçirmişti

' hiç ümidim yok ama inşallah ortalığı çok karıştırmazsınız iki deli ' umutsuzca yakınsada dua etmedende duramamıştı

Oğlu ve kızı gibi sevdiği kızın iyi anlaşmasını isterdi ama ikisinide çok iyi tanıyordu başına büyük bela olacaklardı hissediyordu yaşlı adam

Loading...
0%