Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3.bölüm

@yagmur.gozutok

gece arabayı park edip inerken boydan boya şerit çekilen olay yerine doğru hızlı adımlarla yürümüştü geceyi fark eden ateş bakışlarını geceye dikerken gecenin yanına gelmesini beklemişti

' oo savcı hanım hoş geldiniz ' ateşin neşeli çıkan sesiyle gece gülürek başını iki yana sallamıştı

" Hoş bulduk müdürüm " dediğinde alayla ateşte gülmüştü birbirine takılsalarda aralarında abi kardeş ilişkisi vardı ilk başlarda ateşi oldukça zorlamıştı arkadaşını gerçek sevip sevmediğine emin olmak zorundaydı emin olduktan sonra olmayan abisi yerine koymuştu ateşi

" olay ne " bakışlarını olay yerine dikerek sorduğu soruyla ateş sıkıntılı nefes almıştı

' şerefsizin biri kıza önce tecavüz etmiş sonrada öldürmüş ' sesindeki öfke sinirini belli ederken gecede duyduklarıyla sinirlenirken sıkıntılı nefes almıştı haftada en az bir gün kadın cinayetine bir kadın olarak şahit olmak canını sıkıyordu elinden birşey gelmemesi ayrı canını sıkıyordu

" adı şerefsiz "öfkeyle söylenirken olay yerini incelemeye gitmişti

" Eldiven " adli tıp çalışanı isteğini hemen yerine getirirken taktiği eldivenle cesede iyice yaklaşıp dikkatle incelerken içinde oluşan öfkeyi sakinleştirmek için büyük çaba veriyordu kızın boynunda boynunda gördüğü kızarıkla kaşları çatılırken adli tıp çalışanına çevirmişti bakışlarını

" Boynundaki kızarıklık incelensin elle yada iple boğarak öldürülmüş olabilir " adlı tıp çalısanı başını sallarken gecenin gösterdiği yeri incelemişti

' tabi savcım ' dediğinde gece birşey demeden olay yerini inceleyip raporu yazmıştı

" Adli tıp raporlarını yarın elimde istiyorum " itiraz istemeyen sesiyle adli tıp çalışanı başını olumlu anlamda sallamıştı

' nasıl isterseniz savcım ' demesiyle başını sallayıp ileride evraklarla uğraşan ateşin yanına gitmişti

' yazdın mı raporu ' ateşin sorusuyla başını olumlu anlamda sallarken yazdığı raporu ateşe teslim etmişti

" karşıma çıkarmadan çok hırpalama banada biraz bırak sonra bir yumrukla bayılıp kalıyorlar sinirimi atamıyorum " sözleriyle ateş kendini tutamayıp kısk sesle kahkaha atmıştı

' merak etme sinirini atacak kadar hali olur ' göz kırpmasıyla gece gülmüştü

" Güzel hadi ben kaçtım dikkat et "

' sende dikkat et belaya bulaşma ' alaylı sözleriyle göz devirirken birşey demeden arabasına binip gaza basmıştü adliyeye geldiğinde arabayı park edip arabadan inmişti binadan içeri girdiğinde asansöre binip direk odasına geçmişti aklına gelen kardeşiyle telefenonunu çantasından çıkarıp aramıştı

' efendim abla ' rüyanın neşeli sesi kulaklarına dolduğunda yüzünde gülümseme oluşmuştu

" Ne yapıyorsun güzelim çıktın mi okuldan "

' çıktım abla kızlarla kahve içiyoruz 1 saate eve geçerim ' dediğinde uzun süredir kardeşiyle dışarıda yemek yemediği aklına gelmişti bu akşam dışarıda yemek güzel olabilirdi

" Geçme güzelim bir lokca geç bende geçerim birlikte güzel yemek yiyelim bayadir yemiyorduk " plan rüyanında hoşuna gitmişti oda özlemişti ablasıyla birşeyler yapmayı

' olur ablacım ' dediğinde gece tebessüm etmişti

" Tamam ablacım kendine dikkat görüşürüz "

' görüşürüz abla ' diyen rüyayla telefonu kapatmışlardı dolaptan kapatması gereken dosyaları alıp masaya geçerken bir saat içinde bütün dosyaları kapatmıştı biten işiyleriyle adliyeden çıkarken rüyayla buluşmak için mekana sürmüştü mekanın önüne geldiğinde hemen dibinde biten baleye arabasını verip mekandan içeri girmişti dikkatli bakışlarla etrafı inceleyip kardeşini ararken cam kenarında oturan rüyayı gördüğünde yüzünde oluşan gülümsemeyle yanına doğru yürümüştü duyduğu ayak sesleriyle rüya bakışlarını gelene çevirdiğinde ablasını görmesiyle yüzünde oluşan gülümsemeyle ayaklanmıştı yanına varır varmaz kardeşini kolları arasına alıp sıkıca sarıldığında saçlarına öpücük kondurmuştu

" Oh ablasının güzeli " sözleriyle rüya gülümserken ablasının yanağını öpmüştü

' oh kardeşinin güzeli ' ablasını taklit etmesiyle ikiside gülerken yerlerine oturmuşlardı

" Sipariş verdin mi kuzum " sorusuyla başını olumsuz anlamda sallamıştı rüya

' yok abla bende daha 2 dakika oldu geleli' çok beklememesi gecenin hoşuna giderken başını olumlu anlamda sallayıp etrafta garson arayışına girmişti geceyi fark eden garson tüm güler yüzüyle masa giderken hızlıca siparişleri alıp gitmişti

" Ee anlat bakalım okul nasıl geçti " ablasının sorusuyla rüya sıkıntılı nefes alıp vermişti gecenin kaşları havalanırken sıkıntılı nefesin nedenini merak etmişti

' stabil okul işte o dersten o derse gir çık başka bir olayı yok ' söylenmesiyle gece gülmüştü kardeşi okuduğu bölümü sevsede bir an önce mesleğini yapmak istediği için okuldan sıkılmıştı

" daha önünde bir sene daha var rüya hanım şimdiden söylenirsen işin zor " gülerek alay ettiğinde rüya burun kıvırmıştı huysuzca

' sağ ol abla ya söylemesen bir senem daha olduğunu bilmiyordum' homurdanmasıyla gece içten içe gülsede yalandan kaşlarını çatmıştı

" Bana bak küçük cadı ablaya artislik yapma alırım ayağımın altına ona göre " yalancı kızmasıyla rüya dayanamayıp gülmüştü

' dünyada en sevdiği varlığa mi kıyacak gece Paksoy duysam inanmam ' alay etmesiyle gece sessizce kahkaha atmıştı uzanıp burnunu sıkarkeb rüya gülerek geri kaçmaya çalışmıştı

" Çok bilmiş seni " homurdanmasıyla rüya gülerken öpücük atmıştı gece kardeşinin neşeli hallerine gülerken yanağını okşamıştı

Masaya gelen yemeklerle sohbet ederek yemişti iki kardeş bu gece ikisinede iyi gelirken yüzlerinde silinmeyen gülümseme bunun ispatıydı

hesabı ödeyen geceyle birlikte dışarı çıktıklarında peş peşe arabaları mekanın önüne gelmişti

"dikaktli kullan arkanda olacağım " gecenin pimpirikli hallerine alışkın olan rüya göz devirirken bıkkınlıkla nefes alıp vermişti

' ilk defa araba sürmüyorum abla merak etme ' rüyanın söylenmesiyle gece kaşlarını çatmıştı

" Çok konuşma küçük cadı bin hadi arabana " kızmasıyla rüya gülerken yanağından öpüp arabasına doğru yürümüştü arkasından gülerken oda arabasındaki yerini almıştı rüyanın arabayı çalıştırıp yola koyulmasıyla gecede arabayı çalıştırıp kardeşini takip etmişti iki kardeş peş peşe evlerinin bahçesine arabalarını park ettiklerinde inmişlerdi anahtarla kapıyı açıp içeri girdiklerinde direk merdivenleri çıkmışlardı saat epey geç olmuştu o yüzden direk uyuyacaklardı

' iyi geceler ablam ' diyen rüyayla gece gülümserken sıkıca kardeşine sarılıp saçlarını öpmüştü

" İyi geceler güzelim " dediğinde rüya geri çekilirken yanağına kondurduğu öpücükle birlikte odasına girmişti gecede gülümserken odasına girmişti üstünü değiştirip direk kendini yatağa atarken geçirdiği yorucu günle zorlanmadan kendini uykunun kollarına teslim etmişti

 

Gece gözlerini yüzüne vuran güneşle açarken yüzünde gülümseme oluşmuştu yataktan kalkıp odadaki banyoya girdiğinde hızlıca bütün işlerini halledip odaya geri dönmüştü hızlıca koşu için hazırlanıp odadan çıkmıştı hemen karşısında olan rüyanın odasının kapısını yavaşça açıp içeri girdiğinde gördüğü manzarayla yüzünde tebessüm oluşmuştu rüya kendisinin 10 yaş gününde aldığı ayıcığa sarılmış mışıl mışıl uyuyordu ayıcığı hediye ettiği günden beri rüyanın uyku arkadaşı olmuştu 20 yaşınada gelse onla uyumayı hala bırakmamıştı bu durum gecenin içini hoş ediyordu her ne kadar büyüsede bu görüntü karşısında hala 10 yaşındaki kardeşi gözünün önüne geliyordu yavaşça yanına gidip açtığı üstünü örtüp uyandırmamak için saçlarına tüy kadar hafif öpücük kondurup sessiz adımlarla odadan çıkmıştı merdivenleri inip evden çıktığında burnuna dolan oksijenle gülümserken derin nefes alıp içine çekmişti temiz havayı siteden çıkmak üzeriyken gördüğü kişiyle kaşları çatılırken o olmaması için dua etmişti kavga ettiği öküzün burada ne işi vardı

" Sen beni mi takip ettin " gecenin sinirli sesiyle karan bakışlarını arkasına çevirmişti gördüğü kadınla kaşlarını çatmıştı sabah sabah bu baş belasının burada ne işi vardı

: sen çok film izliyorsun galiba seni takip edip başıma bela alacak kadar sik kafalı değilim merak etme : alaylı sözleriyle gece sinirlenirken kaşlarını çatmıştı

" Ne işin var o zaman burada " sinirle sormasıyla karan sakin kalmaya çalışırken yüzünü sıvazlamıştı

: biraz kafanı kullansan bulman zor olmaz burada oturuyorum asıl senin ne işin var burada : gece dört senedir bu sitede oturuyordu hemen hemen her evde oturanları tanıdırdı sadece bir tane boş ev vardı demek ki o ev bu öküze ayıttı hayattaki şansına sövmeden edememişti

" insanın sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş diye boşuna dememişler" kendi kendine söylediğini sansada karan duymuştu ilk defa baş belasına hak verirken gülmüştü

: ilk defa haklısın baş belası : duyduğu sözle sesli söylendiğini anlarken ters ters karşısındaki adama bakmıştı

" asıl baş belası sensin be " sinirle söylenip arkasına bakmadan siteden çıkarken karan önünden geçip giden kadına hayretle bakmıştı

: harbi baş belasısın : sinirle söylenirken oda her sabah yaptığı koşusunu yapmak için sahil yoluna geçmişti önünde koşan geceyi fark ettiğinde istemsizce gülmüştü baş belasıyla ortak bir noktası olması garibine gitmişti

gece koşusunu bitirip eve geri döndüğünde hızlıca hazırlanıp aşağıya inmişti o koşudayken gelen Ayşe hanımı gördüğünde gülümsemişti

" Günaydın ayşe sultan " Ayşe hanım gülümserken her zaman yaptığı gibi anne şevkatiyle gecenin yanağını okşamıştı

' günaydın kuzum ' dediğinde gece gülümserken her sabah içtiği kahveyi hazırlamaya koyulmuştu hazır olan kahveden büyük yudum aldığında ağzına yayılan tatla mutlu olurken yüzünde gülümseme oluşmuştu

' bari aç karnına içme şu zehiri be kızım ' sitem eden Ayşe hanımla gece gülümserken göz kırpmıştı

" Tokken gitmiyor be ayşe sultanım " gülerek sarf ettiği sözlerle Ayşe hanım kaşlarını çatarken ters ters bakmıştı

' ben şimdi birşey derdimde dua et kıyamıyorum ' homurdanmasıyla gece gülerken yanağını öpmüştü

" Telaş yapma sultanım domuz gibiyim ben " Ayşe hanımı rahatlatmaya çalışsada başarılı olamamıştı ama Ayşe hanım uzatmayıp konuyu kapatmıştı

' hep iyi olursunuz inşallah kuzum ' ettiği duayla gece gülümserken bu kadar temiz kalbe sahip bir kadının hayatında olduğu için şükür etmişti

" Hepimiz iyi olalım sultanım " dediğinde Ayşe hanım gülümsemişti

masum iki genç kız için dua etmişti Ayşe hanım hayatları boyunca mutlu olmaları kötü insanların onlardan uzak durmaları için her gün ettiği gibi bugünde dua etmişti

" Ben kaçtım Ayşe sultan " dediğinde Ayşe hanımın kaşları merakla çatılmıştı

' nereye kuzum daha erken değil mi ' meraklı sesiyle göz ucuyla mutfakta ki saate bakmıştı bugün günü yoğun olduğu için her zamanki saatinden biraz erken çıkacaktı

" işim var ondan biraz erken çıkacağım bu arada unutmadan bizim uykucu birazdan uyanır uyanmazsa yarım saate uyandır olur mu Ayşe sultan bugün sunumu vardı geç kalmasın " kardeşinin herşeyini bir anne gibi düşünmesi ilgilenmesi rüya adına mutlu olmasına sebep oluyordu belki anne babasından mahrum kalmıştı ama çok güzel bir ablaya sahipti

' merak etme kuzum ben kaldırırım hadi çık sen geç kalma ' gülümserken yanağını öpüp mutfaktan çıkmıştı Ayşe hanımda peşinden yolcu etmek için çıkmıştı Ayşe hanımla vedalaşıp arabaya atladığı gibi yola koyulmuştu neyseki eviyle adliye arası çok değildi arabayla 30 dakikalık yoldu adliyeye vardığında arabayı park edip indiğinde adliyeden içeri girmişti odasına geçtiğinde direk sorgusundan önce bitirmesi gereken evrakların başına geçmişti son evrağıda imzalayıp dosyayı kapattığında çalan kapıyla girmesini söylerken tüm dikkatini kapıya vermişti asistanı Sibel kapıda belirip içeri girdiğinde gecenin karşısına geçmişti

' savcım tarık müdür sizi odasına çağırıyor ' kaşları merakla çatılmıştı neden çağırmıştı ki

' neden çağırdığını söyledi mi ' meraklı sesiyle Sibel başını olumsuz anlamda sallamıştı

' hayır efendim söylemedi sadece çağırmamı söyledi ' açıklamasıyla iyice merek ederken başını sallayıp onaylamıştı

" Tamam Sibel sen işinin başına dönebilirsin " sibel başını sallayıp odadan çıkarken oda hemen peşine çıkmıştı tarık müdürle odasının arasında bir oda vardı o yüzden hemen varmıştı kapıyı çalıp beklediğinde çok geçmeden tarık müdürün gir demesiyle kapıyı açıp girmişti yüzüne gülümseme kondururken masanın önündeki koltukta oturan kişiyle silinmişti bu öküzün burada ne işi vardı aynı anda karanda aynı şeyi düşünüyordu baş belasının burada ne işi vardı

" Yine mi sen " diyen geceyi

: ne işin var senin burada : diyen karan hemen takip etmişti tarık müdür ikisine bakarken ne olduğunu anlamaya çalışırken ikili öfkeyle birlikte şaşkınlıkla birbirine bakıyorlardı

Loading...
0%