@yagmur.gozutok
|
daha fazla dayanamayan tarık olaya müdahale etmişti ' ne oluyor burada siz tanışıyor musunuz ' birbirine öldürücü bakışlar atan geceyle karan tarığın sorusuyla bakışlarını ona çevirmişlerdi "ne yazık ki müdürüm " diyep ters ters karana baktığında karan sinirle gülmüştü : melesef baba : karanın geceye sinirle bakarak sarf ettiği sözlerle gece şaşkınlıkla gözleri açılmıştı duyduğuyla hayatında bu kadar şanssız olduğunu bilmiyordu öküz önce komşusu çıkmıştı şimdide müdürünün oğlu çıkmıştı tarık müdürün neden uyardığını şimdi anlamıştı oğlu tam bir öküzdü " Baba mi " gecenin şaşkın çıkan sesiyle karanın eğlenen bakışları gecenin şaşkın bakışlarınında gezinmişti : itirazın mi vardı : eğlenen sesiyle gece kendine gelirken kaşlarını çatmıştı tam konuşacakken sessizce onları izleyen tarığın daha fazla dayanamayıp konuşmasıyla susmak zorunda kalmıştı ' siz nasıl tanıştınız ' tarığın sorusuyla kısa süre birbirlerine bakmışlardı : geldiğim gün kaza yaptiğimi anlatmıştım ya oradan : sözlerinin bitmesiyle o giden gece öfkeyle dolarken bunu bakışlarıyla karanada hissetirmek istemişti ki hissettirmiştide karan iliklerine kadar öfkesini gecenin gözlerinden görüp hissetmişti Tarık müdür birbirine ters ters bakan ikiliye bakarken ağlasa mi gülsemi bilememişti ' siz birbirinizin ismini biliyor musunuz ' gece bir kaç kez duysada şuan sinirden unutmuştu ama karan hiç duymamıştı baş belası dediği kadının ismini gereksiz merak etmişti ikiside başını olumsuz anlamda sallarken tarık müdür kendini tutamamış gülmüştü ' iyi madem öğrenin oğlum karan kızım gibi sevdiğim savcı gece ' tarık müdürün susmasıyla birbirlerine bakmışlardı karan nedense şaşırmamıştı ismi gibi gecenin sertliği karanlığı korkusuzluğu vardı bu kadında sanki onun için türemiş bir isimdi gece daha fazla karanla aynı ortamda olmaya tahammül edemezken bir an önce gitmeye karar vermişti " Müdürüm beni neden çağırmıştınız eğer önemli birşey yoksa ben gidebilir miyim çok işim varda " gecenin sözleriyle tarık müdür sıkıntılı nefes alıp vermişti ' tanışmamız için çağırmıştım ama siz çoktan tanışmışsınız ' gece anladığını belirtmek için başını sallarken gitmek için bir kez daha şansını denemişti " Anladım müdürüm başka birşey yoksa ben gidebilir miyim " gecenin Sabri'nin bittugi anlayan tarık müdür iç gevirio vasini olumlu anlamda sallamıştı ' gidebilirsin kızım ' dediğinde gece derin nefes alıp verirken karana bakmadan tarık müdüre baş selamı veririp kaçarcasına odadan çıkıp gitmişti Gitmesiyle öylece duran oğluna çevirmişti bakışlarını tarık ' ne yaptında bu kız bu kadar öfke dolu ' babasının sorusuyla hayretle bakmıştı : ne yapacağım arabasını yaptıracağımı söyledim sadece ama gece hanım gereksiz triplere girip benide gerdi : karanın sinirli sesiyle tarık sinirle gülerken başını iki yana sallamıştı olumsuz anlamda o ikisini uyarıp iyi anlaşmalarını beklerken bu olanlar başına daha fazla bela olmuştu bu ikili başını çok ağrıtacaklardı biliyordu ' neyse ne seni ilk ve son kez uyaracağım karan geceyi kızın gibi severim kardeşinden bi farkı yok benimde annen içinde o yüzden iyi anlaşmaya bak kızın damarına basma ' uyarısıyla karan hayretle babasına baka kalmıştı ailesi bu baş belasinin neyini sevmişti anlayamamıştı :Gece hanım benim damarıma basmazsa benlik sorun yok baba merak etme : tarık müdür sıkıntılı nefes alıp verirken başını sallamakla yetinmişti ' öyle olsun bakalım hadi odana geçte çalışmaya başla çok iş var ' karan başını sallarken odadan çıkmıştı gece hala olayın şokunu atlatamamıştı komşusu çıktığı yetmiyormuş gibi müdürünün oğlu çıkmıştı en kötüsü çalışma arkadaşı olmuştu hergün onu görmek birlikte çalışmak nasıl olacaktı hiç bir fikri yoktu ama zor günlerin onu beklediğini biliyordu açılan kapıyla düşüncelerinden sıyrılırken gelene çevirmişti bakışlarını tüm güler yüzüyle içeri giren idili gördüğünde sarılmak için ayaklanmıştı ' hayırdır kuzu ne bu hal ' geri çekilip meraklı gözlerle incelerken gece derin nefes alıp oturmasını işaret etmişti hemen iki koltuğa oturduğunda oda yanına oturmuştu ' hani sana trafikte kaza yapıp kavga ettiğim adamdan bahsetmiştim ya o hem komşum hemde tarık müdürün oğlu çıktı en kötüsü hemen yan odamda çalışacak ' gecenin sinirle herşeyi anlatırken İdil aklına gelen detayla gözleri kocaman olmuştu ' bir kötü haber daha vereyim mi ' idilin Hafif korkarak sorduğu soruyla gece kaşlarını çatarken sinirle gülmüştü bugün daha kötü ne kadar olabilirdi ki " Ver canım arkadaşım ver zaten günümün içine sıçıldı sende geri kalma iyice sıç " homurdanmasıyla İdil gülmek istesede daha fazla sinirlendirmek istemediği için kendini tutmuştu ' bahsettiğin kişiyi ben tanıyorum aslında sende tanıyorsun ama unutmuş olabilirsin karan ateşin çocukluk arkadaşı ' idilin açıklamasıyla gece sinirle gülerken hayatın ona daha ne kadar şaka yapabileceğini düşünüyordu adam resmen her yerden hayatına dahil olmuştu nereye değinse oradaydı " Adam hayatımın her yerinde şaka gibi " homurdanmasıyla idil gülmemek için dudağını ısırmıştı bir kez karanla görüntülü konuşmuşlardı oradan ve ateşten dinlediği kadarıyla gecenin erkek versiyonuydu o yüzden pek anlaşacaklarını düşünmüyordu ama onların didişmelerini izlemek keyifli olacak gibiydi 'Boş ver aşkım takma kafana bu kadar bir iki güne alışırsın' gecenin pek ümidi olmasada dua etmekten başka şansı yoktu " İnşallah dediğin gibi olur " sesi oldukça umutsuz çıkarken idilinde pek umutlu olmadığını bakışlarından anlamıştı ' kendini çok hırpalama ben kaçtım davam var olmadı akşam sana gelirim kız gecesi yaparıx sinirine iyi gelir ' göz kırpmasıyla gece gülmeden edememişti dediği gibi kız kıza oturup sohbet edip bir kaç kadeh birşey içmek bu kötü günü unutturabilirdi " Olur ben içkileri alırım " dediğinde idil başını sallarken onaylamıştı ' olur kuşum ' onaylamasıyla vedalaşıp odadan çıkmıştı idilin gitmesiyle gece kendini dosya işlerine bırakmıştı saattin yediye gelmesiyle adliyeden çıkıp eve geçmişti gelirken idille en sevdiği şarabı almıştı şimdide şarabın yanına aparatif birşeyler hazırlıyordu ' bu kız gecesinin bir amacı var mı ' rüyanın meraklı sesiyle bakışlarını ona çevirirken olumsuz anlamda başını iki yana sallamıştı " illa amaç mi olması lazım küçük hanım " imalı sorusuyla rüya gülerken önündeki galetedan almıştı ' tabi ki de hayır sadece merak ettim amacı olup olmadığını ' deyip galetasını ısırmıştı gece elindeki ısırılan galetaya uzanıp ısırırken yanağına öpücük kondurmuştu " Fazla merak iyi değil küçüğüm abla tavsiyesi "göz kırpmasıyla rüya gülerek başını iki yana sallamıştı ' verdiğin tavsiye için teşekkürler ablacım ' rüyanın alaylı sesiyle ikiside gülerken zilin sesi duyulmuştu evin içinde " Geldi bizim ki " diyen Geceyle rüya gülmüştü ' ben bakarım ' deyip mutfaktan çıktığında gecede eline aldığı tepsiyle mutfaktan çıkıp salona geçmişti tepsideki tabakları orta sehpaya dizerken idille rüyada salona girmişti " Hoş geldin " dediğinde İdil bakışlarını masadan çekip geceye çevirmişti ' hoş bulduk kuşumda yine döktürmüşsün ' derken peynir tabağından aldığı kaşar peyniri ağzına atmıştı ' ablam biliyor bu işi ya ' diyen rüyayla övülmeyi sevmeyen gece gerilirken konuyu değiştirmeye çalışmıştı " Beni övmeyi bırakında oturun yoksa size vermeden bütün şişeyi bitiririm " dediğinde gülerek masadaki yerlerini anlamışlardı gecede masasaki yerini aldığında masaya koyduğu kadehleri doldurmuştu " rüya şimdiden söylüyorum iki kahdehten fazlası yok boşuna şansını zorlama " itiraz istemeyen sesiyle rüya bıkkınlıkla nefes alırken göz devirmişti 20 yaşınada gelse ablası hala ufakmış gibi kontrol etmekten geri durmuyordu bazen bu durum sıksada alışmıştı o yüzde çokta takmıyordu kafasına ' tamam ablacım merak etme etmem ısrar felan ' sitemli sesiyle idil gülmeden edememişti çok tatlı gelmişti gözüne ' gece sende biraz abartmadın mi be kuşum şarap sarhoş etmez ki içsin ' rüya minnetle idil ablasına bakarken İdil ona göz kırpmıştı gece ikiliye göz devirirken kadehini yudumlamıştı " Sabah okulu var onu içmesine izin verdiğime şükretsin küçük hanım " sesindeki imayı anlamıştı rüya şansını çok zorlamaya diyordu ablası zorlamaya niyetide yoktu o yüzden paşa paşa kaderine razı gelmişti ' minik kuşum bu kadar ısrar yeter elinde olandanda olma şimdi ' diyen idille gece gülerken rüya istemiye istemiye onaylamıştı idili ' doğru diyorsun idil abla ' dediğinde gece gülerken elindeki krakeri uzatmıştı yemesi için " Ye ablasının güzeli " dediğinde rüya gülerken krakeri alıp yemişti ' Ee minik kuşum yok mu sende sevgili felan ' diyen idille rüya içtiği şarabı az kalsın püskürtüyordu kocaman açtığı gözlerle idile bakması gecenin hoşuna giderken gülmeden edememişti ' yok İdil abla bir süre daha olmasın en azından okul bitene kadar ' sözleri geceyi tatmin ederken keyifle şarabını yudumlamıştı ' ay aman ablan gibi olma sakın ablan erkek gördü mü öcü görmüş gibi davranıyor bari sen öyle olma ' idilin söylenmesiyle rüya gülerken gece ters ters arkadaşına bakmıştı " Dünyadaki en gereksiz varlık olabilirler " gecenin sözleriyle İdil göz devirirken rüya gülmüştü ' ablam kadar olmam imkaz idil abla merak etme ablam türün tek örneği ' rüyanın eğlenen sesiyle ikisede gülsede gece gözlerini kısarak kardeşine bakmıştı " Ablayla dalga geçmeye utanmıyor musun sen küçük cadı " yalandan kızmasıyla gülerkeken İdil rüyayi kolun altına almıştı ' kız haklı türün tek örneğisin ' sözleriyle gülmüştü " ne güzel kıymetimi bilin " alay etmesiyle İdil gülerken masadan aldığı cevizi geceye fırlatmıştı gece havada yakalayıp gözlerinin ivine bakarak yerken göz kırpmıştı ' konuşmada kadehimi doldur türün tek örneği ' dediğinde gece ters ters baksada kadehini doldurmuştu Bol sohbetli geçen gecenin sonunda idilde geç olduğu için evine gitmeyip gecede kalmıştı kızlar odalarına geçerken idilde misafir odasına geçmişti günü oldukça kötü geçsede geçirdikleri gece kızların varlığı ona iyi gelirken kendini huzurla uykuya teslim etmişti zorlanmadan
|
0% |