Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@yagmur.oz


SELAAAAMMM<33333


NASILSINIZZ??

Açıkçası ben berbat bir haldeyim. Çünkü yaklaşık on dakika önce bu bölümü yazmayı neredeyse bitirmiştim ve aptal gibi yanlış tuşa basıp hepsini sildim. Tabii arkasından sinir krizi falan.. Her neysee vazgeçmek yok.

Yine aynı heyecanla yazmıyor olsam da heyecanlıyım. Umarım beğenirsiniz.

EVVEETT ŞİMDİ FAZLA UZATMADAANN GEÇELİM HİKAYEYEEE:)

YORUM VE OYLARI UNUTMAYIN BALLARIMMMM:3


Hayatta tutunacak dalınızın kalmaması ne demek bilirmisiniz?Tek başınıza hayata tutunmaya çalışmanın ne kadar zor olduğunu, hayatın sürekli size nedensiz işgence çektirmesinin verdiği acıyı?Değer verdiğiniz hiçbir şeyin olmaması peki?bu sizi güçlümü kılar yoksa zayıf mı?Bazı insanları değer verdiği şeyler güçl kılarken bazılarını bu durum zayıf kılar.Duyguları o insanların en zayıf noktasıdır ve düşmanlarınız bunu bildiğinde kullanmaktan çekinmezler. bana gelecek olursak ben hangisiyim hiçbir fikrim yok...


Bir hafta önce ders sonu gelen bir telefonla ikinci kez hayatım karanlığa gömüldü.Atlas Atasu yani ikiz kardeşim intihar etmişti. Benim tek damla göz yaşına kıyamadığım çocuk kendi hayatına kıymıştı.Beni bu karanlık, kocaman dünyada yalnız bırakmıştı.

Şu bir hafta o kadar hızlı geçti ki yetişemedim ya da yetişmek istemedim bilmiyorum. O telefon konuşmasından sonra ne zaman İzmir'e geldim ne zaman cenaze gerçekleşti hiçbir fikrim yok. Şimdi ise üç yıldır önünden dahi geçmediğim evin içinde oturmuş duvara bakıyorum.En son anne ve babamın ölümünde girdiğim bu evde yine bir ölüm yüzünden girdim.

Şimdi yine ev bomboş,yine ölüm sessizliğine karışan hıçkırıklarım.Tek fark bu sefer yanımda Atlas yok bu sefer sarıldığım,tutunduğum hiçkimse yok.

Belkide onu amca ve yenge dediğim insanların yanında bu çöplükte hiç bırakmamalıydım,belkide onu zorla yanımda götürmeliydim,belki de onunla daha fazla vakit geçirmeliydim bilmiyorum...


Düşüncelerden sıyrılmamı sağlayan kapı ziliyle göz yaşlarımı silip kapıyı açtım. Al işte iti an çomağı hazırla. Karşımda yengem ve amcam yüzlerinde sahte bir üzüntüyle bana bakıyorlardı.Onları görmenin verdiği sinirle kaskatı kesilirken sevgili yengem Şule beni kenara itip içeriye geçti tabii ardındanMehmet amcam da.Yaptıkları hareket yüzünden şok içinde arkalarından bakarken derin bir nefes alıp arkalarından salona geçtim.İkisi lacivert oturma gurubunun büyük koltuğuna otururken bende karşılarındaki tekli koltuğa geçip sağ bacağımı sol bacağımın üzerine attım ve onları izlemeya başladım.

Kısa bir sessizlikten sonra yengem o cırtlak pürüzlü sesiyle konuşmaya başladı.''Asya kızım başımız sağolsun ne oldu bir anda bilemedik.''dedi.Sonra o nefret ettiğim suratına masum bir ifade yerleştirip devam etti.

''Koca dünya da tek başına kaldın kızım.O kadar işi aynı anda yürütemesin gel satalım her şeyi.Babanın şieketinin başına da amcan geçsin daha on sekiz yaşında gül gibi kızsın erken yaşlanırsın bu kadar işin içindeç.Buraya taşın tekrar bırak Eskişehir'de ki evide satalım beraber yeni ev alır yaşarız.''dedi.Kaşlarımı çattım.''Beraber?Sizinle yaşamak istediğimi nereden çıkardın?'' ''Asya kızım tek başına ne yapacaksın?Tabii ki bizimle yaşayacaksın.''dedi. Sırıttım,sinirlerimin gerildiğini hissediyordum.''Ben Atlas değilim.''dedim sert bir ses tonuyla.Atlas'ın ismini söylerken boğazım düğümlendi ve surat ifadem ciddi bir hal aldı.''Onun sesizliğinden,iyi niyetinden yararlanmıs olabilirsin. Olabilirsiniz.Parasını yemiş olabilirsiniz amabenim ne size yedirecek tek bir kuruş param ne de sizin harcayabileceğiniz bir iyi niyetim var!'' dediğimde sesim sonlara doğru yükselmişti.O sırada konuşmanın başından beri sesiz kalan çoook sevdiğim(!)amcam konuştu.''Sesini yükseltme Asya .Yengen iyiliğin için söylüyor.Ayrıca o şirkette benim de hakkım var.Ben babanın kardeşiyim.''dediğinde kahkaha attım.''Pardon?! Senin ne gibi bir hakkın var.Babam o şirketi kurarken tek kuruş yardımın oldu mu? Kumar oynayıp babamdan borç adı altında yüklü paralar alıp ödemediğini biliyomuyum ben.Babamın asistanını ayartıp şirketten para çalmaya çalışırken yakalandığınızı bilmiyor muyum? Sahi o asistanla görüşüyordun değilmi hala.Üçüncü kuzenim ne zaman doğacam amcacığım doğuma beni de çağır.''dediğinde bukalemun gibi renk değiştirmeye başladı.Yengem ayağa kalkım üzerime yürürken hiç kıpırdamadım.'' Sen ne diyorsun şıllık.Beni kocam yapmaz öyle şey.Ne çocuğundan bahsediyorsun!''Ah ne kadar dokunaklı hala kocasını savunuyor.''Görmek istermisin?"dediğimde kocasına kısa bir bakış atıp bana döndü."Göster." dediğinde sırıtarak telefonumu çıkardım ve galerimden amcam ve asistan Ayşe'nin uygunsuz fotoğraflarını buldum.tam yengeme telefonu uzattım ki amcam telefonumu elinden alıp kapattı.Bana iğrenç bakışlarını bana sunarken suratına yediği tokatla bakışlarını yengeme çevirdi.Yengem suratına tükürüp"Bitti" dediğinde içime su serpilmişti.Amcam tam konuşacakken yengem hızla önce salondan sonra da evden çıkıp kapıyı sertçe kapatıp gitti. Amcam da elindeki telefonu bana fırlattı ve hızla yengemin peşinden gitti. Eğer reflekslerim iyi olmasaydı buyuk ihtimal burnum kanıyordu.

Onlar gittikten sonra buyuk koltuğa geçtim.Derin bir nefes alıp huzurla koltuğa yayıldım.Bir kaç sanoye sonra gözlerim kapanırken kendimi uykunun kollarına bıraktım...


Telefonumun sesiyle uyandığımda gözlerimi yakan güneş ışığı yüzünden gözlerimi kırpıştırıp yere düşen telefonumu aldım.Aile avukatımızın aradığını görünce yerimde doğrulup telefonu açtım.

"Merhaba Asya ben aile avukatınız Nesrin Işık" dedi idolüm. Evet bu kadın gerçekten idolüm sesi,duruşu,iş hayatındaki başarıları,güzelliği her şeyiyle mükkemmel biriydi ve benim örnek aldığım sayılı insanlar arasındaydı.Gelecekte tek istediğim onun gibi bağımsız güçlü bir kadın olmak.

"Evet dinliyorum Nesrin Hanım." dedim."Asya'cım kaybın için üzgünüm Atlas'ın otopsi sonuçları çıktı biliyorum şu an üzgünsündür ancak görüşmemiz gereken konular var eğer şu an istemezsen anlarım ama-"dediğinde sözünü kesip "Nerede? Ne zaman? " dedim. "Yarım saat sonra sana konum attığım cafede buluşalım" dedi bende onaylayıp telefonu kapattım. Saniyeler sonra Nesrin hanım konumu gönderdiğinde kalkıp hazırlanmaya başladım.

Günlerdir sadece üç kez açılmış olan bavulumu tekrar açıp içindenmavi bir bol paça kot pantalon üzerine siyah bir crop çıkardım ve giydim. Hava biraz soğuk olduğu için de üzerime siyah gri kapüşonlu bir deri ceket giydim. Banyoya gidip kahve tonlarında bir makyaj yapmaya çalıştım ve açık kahve saçlarımı taradım. Cafe biraz uzak olduğu için çantamı alıp yola çıktım.


Cafeye ulaştığımda cam kenarında bir masa seçip oturdum. biraz erken gelmiş olmalıyım ki Nesrin Hanım hala gelmemişti.Cafe deniz kenarında çok güzel manzarası olan bir yerdi.Cafenin içi sarı led ışıklarla süslenmiş ahşap masalar insanın içini ısıtıyordu. Ayrıca çalışanlar da güler yüzlüydü.

Ben etrafı izlerken önümdeki sandalyenin çekilmesiyle kafamı o yöne çevirdim. Nesrin Hanım mavi gözleri kızıl saçları ve güler yüzüyle sandalyeye oturdu ve elini uzatıp "Merhaba" dedi. Bende karşılık verip elini sıktım. İlerleyen dakikalarda ikimiz de sert kahveler söyledik ve ben bir anda kendimi Nesrin Hanımla dertleşirken buldum. Kadının insanlar üzerinde inanılmaz bir etkisi vardı gerçekten. Öyle ki kendimi onun yanında garip bir şekilde iyi hissediyordum.Onunla konuşurken biraz olsun dünyadan uzaklaşıyor gibiydim.


Bir süre sonra Nesrin Hanım çantasından birkaç tane evrak çıkardı.Evrakları çıkarmaktan memun olmadığını görebiliyordum.Evraklara bakıp konuşmaya başladığında tüm dikkatimi ona vermeye çalıştım.

"Evet,Asyacım Atlasın otopsi raporuna göre Atlas intihar etmiş.Olaya göre de okulunun çatısından atlamış.Okul müdürü araştırma yapmamızın okulun adını kirleteceğini söyledi ve bir şekilde araştırmayı engelledi. Ancak otopsiye göre araştırılcak bir şey görmuyoruz.O yüzden zorlamaya gerek duymadık. Atlasın vucudunda atlamanın vermiş olduğu bir çok yara ,ezilme,kırık,morluk ayrıca cam kesikleri var.Kolunda cam kesiğinden oluştuğunu düşündüğümüz bir iki tane yara var ancak bu da araştırma gerektirmiyor."dediğinde kaşlarımı çattım."Ne gibi yaralar? Fotoğrafı veya izi tanımlayabileceğin kelimeler varmı?" "Fotoğraf var ama görmeye hazır olduğunu düşünmüyorum Asya." dedi. Ben de sandalyemde dikleşip kendimden emin olduğunu dşündüğüm bir ses tonuyla "Hazırım" dedim.


EVEETTT BÖLÜM SONUUU..


 


NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ BÖLÜM HAKKINDA ???


 


ASYAYI SEVDİNİZMİİ??


 


ŞULE VE MEHMET'İ AYIRMAKLA İYİMİ YAPTI??


 


YORUMLARINIZI BEKLIYORRUUUMM:))


 


BİDE OYLARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUMM:3


 


GÖRÜŞÜRÜÜZZZ<3333


Loading...
0%