Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@yagmur.oz


HELLÖÖÖÖĞĞĞĞ


NASILSİNİİZZZZ????


BİZ GELDİKKK:))))


HİÇ UZATMADAANN BÖLÜME GEÇELİMMM:3


 

"Hazırım" 

Gerçekten hazırmıydım, giden tek ailemin dalının yaralarını görmeye,kendimdeki yaraları büyütmeye,acaba bir kez olsun birşeylere hazır olmasamıydım,korkmalımıydım...

Nesrin Hanım iç çelip elindeki evraklardan 2 tanesini bana verdi ve gözlerime ben senin yanındayım dercesine baktı.Bu sefer o güveni gözlerinde hissettim ama korkuyordum.Lanet olsun ki hazırım dememe rağmen ödüm kopuyordu.

Nesrin hanımdan gözlerimi ayırıp, elimdeki kağıtlara çevirdim. Atlasın vücudundaki o özenli yaraların fotoğrafları siyah bir şekilde gözlerimin önündeydi.Gördüğüm manzarayla ellerim titredi,boğazım düğümlendi.İlk başta vazgeçeyi düşünüp gözlerimi kısa bir süre kapatsam da geri açtım.Sonuçta görmüstüm ve incelemekten korkmam mantıksızdı.

Tekrar gözlerimi açıp fotoğraflara baktım. Yaralar özenliydi ve temizdi.Özellikle şekil verilmiş gibi duran yaraların neye benzediğini anlamaya çalışıyordum.Sankii.. Sanki kalbemi benziyordu! Yada benim hayal gücüm biraz fazla çalışıyor.Ayrıca bir haftadır doğru düzgün uyumuyorum beynim bana oyun oynuyor olmalıydı.Gözlerimi kısıp incelerken Nesrin Hanımın söyledikleri aklıma geliyordu. Kim böyle birşeyin incelenmesini istemezdi.Tamam okulun adının kirlenmesini istemiyor olabilirdi ancak o onun öğrencisiydi hiç mi vicdanı yoktu bu adamın? Ayrıca o kadar polis ve Nesrin Hanımı nasıl ikna etmiş olabilirdi?


Nesrin Hanım tekrar konuşmaya başladığında düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım."Asya fotoğraftakiler cam kesiğinden başka bir şey değil. İstersen daha fazla bakıp moralini bozma." dedi ve elini evrakları almak için uzattı."Neden yaralar bu kadar temiz?" dediğimde çoktan evrakları ona vermiştim."Otopsi yaparken yaralardaki cam kırıklarını temizlemiş olmalılar.Kafana takman gereken bir şey deği." dedi. Ama kafama taktığım bir çok şey vardı ve ben bunları öğreneliydim. "Eskişehirde yaşadığını biliyorum ancak buraya dönüp şirketla ilgili prosedürleri ayrıca babandan kalan ev ve arsalar için imza atman gereken birçok şey var ve bu işlemler çok uzun sürecek.Okulunu dondurmakta sana katkı sağlamayacak istersen buraya taşın bir süreliğine burada kal okul işine gelırsek Atlasın gittiği okula gitmek zorunda değilsin sana yeni bir okul ve ev ayarlayabilirim"dedi. "Atlasın gittiği okula gidebilirim" dediğinde şok olmuş bir şekilde yüzüme baktı. "Eminmisin?" dedi.Evet anlamında kafamı salladığımda gülümsedi ve "Peki" dedi. Bu kafamdaki soruları çözmek için güzel bir fırsat olabilirdi.

"O zaman iki hafta içinde okul ve ev için herşeyi halletmiş olurum.Sen de eşyalarını ayarlayıp gel. Eskşehir için biletini yarın için alırım." dedi. Ben de onayladıktan sonra vedalaştık. Evet ani bir kararla o okula gidecek olabilirdim ama ilk defa ani verdiğim karardan pişman değildim. Yani şimdilik...


 


-İKİ HAFTA SONRA-

Nihayet yeni evime taşınmanın yorgunluğuyla koltuğa kendimi bıraktım. Şu iki hafta o kadar yorucuydu ki Eskişehire gidip eşyalarımı toplamam, buraya gelmem,okul için Nesrin hanımla gidip kayıt yaptırmamız, şirket işleri herşey çok yorucuydu. Okula gidip kayıt yaptırdığımızda amacım müdürü görmek olsa da müdür yardımcıları yardımcı olmuştu.Müdürü sorduğumda ise işi olduğunu ve okula fazla uğramadığını söylemişlerdi. Okuldan çıkarken ise bahçede çok sevgili kuzenlerimin nefret dolu bakışlarına maruz kalmıştım. Belliki bu süreçte beni oldukça zorlayacaklardı.


Eve gelicek olursak oldukça güzel bir apartman dairesiydi. Ailemin evinde tek başıma kalmak istemediğim için Nesrin Hanım bu evi bulmuş ve benim için kiralamıştı. Evin içinde eşyalar olduğundan kişisel eşyalarım dışında buraya hiçbir şey getirmeme gerek olmamıştı. Evin salonunda gri tonlarında bir L koltuk, beyaz bir sehba ve buyuk bir televizyon vardı. Duvarda birçok manzara ,hayvan resimleri ve büyük camın yanında duran sehbalarda sahte çiçekler vardı. Kendi odamda ise çift kişilik bir yatak buyük kahverengi bir gardrop vardı yatağın yanında duran şifonyerin iki çekmecesi vardı ve üzerinde bir gece lambası ve dijital siyah bir saat vardı. Evdebirde küçük bir misafir odası ve büyük,bir o kadarda güzel olan bir mutfak vardı. Mutfak evin geri kalanının tam aksine bembeyaz döşenmişti.


Gözlerim kapanırken garip bir şekilde huzurluydum. Yorgunluktan olmalıydı ki hemen uykuya daldım.

Gözlerimi açtığımda bugün okula gitmem gerektiğini hatırlayıp duvardaki saate baktım.Neyseki saat daha yedi buçuktu.Hazırlanam uzun sürmeyeceği için gidip önce karnımı doyurdum daha sonra da üstümü değiştirmek için odama geçtim. Son sınıf olduğum için sivil gelmemize izin vardı ve bende okul fomasına para vermek istemediğim için sivil giyinecektim. Gardrobu açıp üzerime sıfır kollu ve boğazlı bedenime yapısan siyah bir boddy giydim. altıma ise yine siyah bir kumaş bol paça bir pantalon. saçlarımı tarayıp herzamanki gibi açık bıraktıktan sonra doğal bir makyaj yaptım ve evden çıktım. Öğremdiğime göre dersler saat tam sekiz buçukta başlıyormuş. Ben de derse geç kalmamak için saat sekizde evden çıktım. Okula yüriyerek gitmeye karar verdiğimde yaklasık on beş dakika sonra okulun tabelasını gördüm. AVCI ANADOLU LİSESİ. Kısa bir süre tabelaya bakıp derin bir nefes alıp verdim ve okula ilk adımımı attım. Evet Nesrin Hanımla gelmistim bu okula ancak o zaman bu kadar gergin olmamıştım. Galiba o zaman yanımda Nesrin Hanım olduğundan kendimi kasmamıştım.

Sınıfımı ilk geldiğimde öğrendiğim için hızla sınıfa gidip içeriye adımımı attım. Sınıfa girer girmez insanların bakışlarına maruz kalırken gözlerim boş bir yer arayıp buldu ve oraya ilerledim. Oturan siyah saçlı beyaz tenli kızın omzuna dokunduğumda irkilerek bana baktı."Ah korkuttun beni! Sen de kimsin ?" dediğimde tebessüm ettim. "Özür dilerim. Ben okula yeni geldim. Eğer yanın boşsa ve iznin olursa oturabilirmiyim?" dediğimde beni süzüp kaşlarını çattı. " Son senende gerçekten buraya mı geldin? Beyninde sorunmu var burası berbat! Ayrıca oturabilirsin." dedi. Ben de yanına oturup çantamı sandalyeye asıp ona döndüm."Yani bazı özel nedenlerden buraya geldim.Ayrıca teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi ve elini uzatıp "Ben Damla. Damla Erge. Siz kimsiniz acaba güzel bayan?" dedi ve çapkın bir şekilde göz kırptı. Bende kıkırdayıp elini sıktım."Asya. Asya Atasu" dediğimde ismimi fısıltı şeklinde tekrar etti ve bana şok içinde baktı. " Sen şu intihar eden çocuğun kardeşimisin yoksa?" dediğinde sesi yüksek çıktığında herkes bize bakmaya başladı. Damla da bunu farketmiş olacak ki bize bakanlara öldürücü bakışlar atıp bana döndü ve bu sefer sessiz sayılabilecek bir ses tonuyla " Özür dilerim. Bir an soy adlarınız aynı olunca heycanlandım." dedi bende ona tebessum ettim. Elimi hala tuttuğunu farkedip elimi çektiğimde bu sefer o tebessum etti."Önemli değil evet ikiz kardeşiyim " dediğimde daha çok şoka girdi ve gözlerini kısıp beni süzdü. "Benzemıyorsunuz? Eminmisin ikiz olduğunuza?" dediğinde tebessümmü büyüdü. Benzemediğimiz doğruydu ve bu alışkın olduğumuz bir tepkiydi genelde böyle söylediklerinde Atlas bunu söyleyen kişiye dönüp "evet ikiz değiliz o benim hayatımın aşkı doğduğumuz anda evlendik" gibi şeyler söyler karsımızdakiyle alay eder bende ona kızardım.

Damla'nın ismimi seslenesiyle irkilip ona baktım."Evet benzemiyoruz hiçbir yönden ancak gerçekten ikiziz." dedim. Damla ise olumlu anlamda kafasını salladığı sırada öğretmen geldi. Herkes ayağa kalktığında bende ayağa kalkıp öğretmene selam verdim. Karsımdakı kadın kırklı yaşlarda kısa ve biraz kilolu bir kadındı gözlüklerinin arkasındaki buz mavisi beni bulduğunda gülümseyip yanıma geldi."Yeni gelmiş olmalısın canım. Müdür bey biraz durumundan bahsetti çok üzüldüm. Kendini tanıt ve derse başlayalım" dediğinde teşekkür edip ayağa kalktım ve tekrar tüm sınıfın bakışlarını üzerimde hissettim."Ben Asya Atasu. Atlas'ın ikiz kardeşiyim. Umarım iyi anlaşırız."


EEEEVVVEEEETTT BÖLÜM SONUUU..


NASIL GİDİYOR SİZCEEE?????


DAMLA SİZCE NASIL BİRİİİİ????


 


 


OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM BALLARIIIMMMMMMM=))))


Loading...
0%