Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@yagmur.oz


MERRRHABAAA


KEYİFLİ OKUMALAR BALLARIMM<33

 

Hayır yani neden her şey istemediğim zaman da ortaya çıkmak zorunda ki? Ben onları aramıyorken hayattan biraz olsun zevk almaya başladığımda ortaya çıkmak zorunda. Aradığımda ortaya çıksalar sanki dünyanın sonu gelicek!

Önümde ki adamın bir anda durmasıyla yüzümü sırtına çarptım.Geri çekilip burnumu tuttuğumda Cahit Müdür de bana dönmüş ve burnumu tuttuğumu gördüğünde komikmiş gibi sırıtmıştı. Ardından tekrar önüne dönmüş ve bir odaya girmişti. Evet beni severek ağırlayacağı oda burasıydı demek herkesin korkulu rüyası MÜDÜR ODASI...

Cahit Müdürün arkasından odaya girdiğimde o üzerindeki takım elbisenin cekedini askılığa asarken biraz odaya göz gezdirdim.Odanın tam ortasında büyük bir masa,üzerinde kalemlik,bilgisayar,beyaz bir kahve kupası ve Cahit Avcı yazan bir biblo vardı. Odanın sağına baktığımda büyük bir cam kapaklı dolap ve camın arkasında birçok dosya ve kağıt olduğunu gördüm. hemen yanındaki küçük masada ise bir yazıcı ve yanında birçok A4 kağıdı vardı.

"Sevdin galiba odayı" dediğinde masasına oturmuş adama döndüm ve tebessüm ettim. Eliyle masanın önündeki siyah deri tekli koltukları gösterdi."Otursana" dedi. Bende dediğini yaptım.

"Gelir gelmez okulu karıştırman büyük başarı açıkçası.Şimdiye kadar hiçbir öğrencim bu kadar hızlı göze batmamıştı ." dediğinde omuz silktim." Göze batmayı bende istemezdim. Alper ve Derya damarıma bastı ve her zaman olduğu gibi kendi canları yandı." dedim sakin bir şekilde." Derya ve Alperle kuzensiniz diye biliyordum neden kavga ettiniz." İmdat ama kuzensek kuzeniz arkadaş sizene benmi istedim o ucubelerle kuzen olmayı. "Boş yaptılar. Ayrıca onlarla akraba olmamız kavga edemeyiz anlamına gelmiyor. Onları sevmiyorum onlar da beni." dediğimde beni gözleiyle süzüp kafasını anlamışcasına aşağı yukarı salladı.

"Çok asisin Atlasın tam tersi." dediğinde Atlas'ın konusunu açması beni şaşırtmıştı."Evet. Atlas her zaman daha kibar daha naifti.O müzik,resim gibi şeylere ilgilenirken ben her zaman boks gibi sert sporları tercih ederdim. Atlas konusu açılmışken, neden okulda araştırma yapılmasına izin vermediniz" diye sorduğumda şaşırmış gibiydi. Bir kaç saniye suratıma baktıktan sonra yalancı bir öksürükle konuşmaya başladı. " Okulumuz şu an Türkiyede ki en iyi okullardan biri. Eğer bu olay duyulursa adımız lekelenir ve kötü bir konuma düşer." dediğinde sinirlerime hakim olmaya çalıştım "Ama o sizin öğrenciniz!" " Öğrencim olabilir ama benim sorumluluklarım var Asya. Ben bu okulun müdürü aynı zamanda sahibiyim ve bu okulu iyi yerlere getirmek benim görevim." dedi. Sinirden titrediğimi hissettim bu okul kardeşimden bir candan dahamı kıymetliydi yani?

Tam ağzımı açtığım esnada kapının açılmasıyla derin nefes alıp kapıya döndüm. Gelen kişi kapıdan içeriye girdiğinde bu kişinin Toprak olması beni şaşırtmıştı. Sert bakışlarıyla Cahit'e baktığını farkettiğimde solumda oturan adama baktım. yüzünde anlam veremediğim bir ifadeyle Toprağa bakıyordu.

"Bu kızın bu okulda ne işi var?" dedi adeta bağırır gibi. Şok içinde toprağa baktığımda sinirle aynı şekilde bağırdım. " Pardon? Sanamı sorcaktım okula kayıt olurken? Ayrıca sana ne zararım var ulan sanane?" dediğimde bana bakmamıştı bile. Doğrudan Cahit müdüre bakıp cevap bekliyordu ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu"Hey! sana diyorum kulaklarında sorunmu var?" dediğimde bana bakmadan konuştu "Sana sorduğumu hatırlamıyorum ve eğer birazcık beynin varsa bana birdaha bağırma. "dediğinde sesi daha sakin çıkmıştı . Bu çocuk neden bu kadar sinir bozucu olmak zorunda ki?

Tam ağzımı açtım ki yine sözüm kesilmişti ve bu sefer sözümü kesen kişi Cahit Müdür'dü. "Toprak Asya haklı. Kimse sana sormayacak buraya kayıt olurken. Sorması da gerekmiyor." dediğinde zafer kazanmış gibi keyifle Toprak denilen kalın kafaya baktım. Sinirlenmişti. Bunu çatılan kaşlarından ve boynunda beliren damarlarından anlayabiliyordum.

"Asya'cım sen derse gidebilirsin. Böyle olaylara karışmamaya çalış." demişti yani beni kibarca odasından kovmuştu.Ben de ayağa kalkıp Cahit Müdür'ü başımla onayladım ve odadan çıkıp sınıfıma gittim.Kapıyı çalıp sınıfa girdiğimde erkek bir öğretmenin gülümsemesiyle karsılaşmıştım ve onun bakışları altında Damlanın yanına yani sırama oturdum. Anladığım kadarıyla matematik dersiydi bende çantamdan hemen defter kalem çıkarıp not almaya başladım.

Dersin bitimiyle beraber Damla'nın ardı arkası kesilmeyen sorularına maruz kaldım.En son sorularına dayanamayıp tuvalete gideveğimi söyledim ve ondan ayrıldım. Sonra gerçekten tuvalet ihtiyacım olduğunu anlayıp o yöne yöneldim.

Tuvalette işimi halledip ellerimi yıkadığımda iki kız tuvalete girdi. Ellerinde boya ve makas olduğunu farkettiğim kızlar üzerime yürüdüğünde afallamıştım. Kızların küçük sınıflardan olduğu ünüformalarından belliydi çünkü sadece son sınıflar okula sivil gelebiliyordu.

"Okula hoşgeldin Asya" dedi. Benden kısa, sarışın kız. "Sana hoşgeldin hediyesi vermek istedik" diye devam etti yüzündeki alaycı tavırla. Hadi ama daha yeni çıkmıştım müdür odasından bana bunu yaptırmayın..

"Ne dersin Güliz şu güzel saçlara biraz renk ve şekil verelim mi? " dediğinde Adının Güliz olduğunu öğrendiğim sarışın kız açık saçlarıma bakıp elinde makasla bir adım üzerime geldi. Hiç kıpırdamadan kızlara baktığım kız bir adım daha atıp makasın sivri ucunu yüzüme yönelttiğinde bir adım gerilemek zorunda kaldım. Gülizin yanındaki kızıl saçlı kız ise hızla gelip kolumu tuttuğunda hızla kızı duvara ittim. Sırtını duvara çarpan kız acıyla inlediğinde Güliz "Napıyosun lan sen" diye bağırıp makası yüzüme savurduğunda reflekslerim sayesinde yüzümü kurtardığımda sırıttım. "Neden kendi yaşıtlarınızla oyanmıyosunuz?" dediğimde Güliz tekrar üzerime yürüdüğünde makas tutan elini bileğinden yakalayıp kıvırdığımda canı yandığı için makası bırakmak zorunda kalmıştı.Duvara ittiğim kızın acısı geçmiş olmalı ki bir küfür savurup üzerime boyayı fırlattığında hem ben hem de bileğini tuttuğum kız kırmızı boyayla kaplanmıştık. Üzerinin boya olmasıyla çığlığı basan kız tepinip arkadaşinin üzerine yürüdü ve ona bağırmaya başladı."Aptal beni değil kızı boyayacaktın" dediğinde bağırdığı kız mahçup bir ses tonuyla " Onu da boyadım" dediğinde kahkaha attim. Sinirli bakışlarını bana çeviren kız ayaklarını yere vurarak hızlı bir şekilde tuvaletten çıktığında ikimizi birden boyayan kız da hızla peşinden gitti.

Aynaya döndüğümde üzerimin kırmızıya kaplandığını görüp yüzümü buruşturdum ve en azından yüzümdeki boyaları temizlemek için musluğu açtım. O bücürleri tekrar gördüğümde kesinlikle mahvedicem nasıl bir boyaysa çıkmıyordu ve neredeyse bir dersi bu boyayı temizlemek için harcamıştım.

Tenefüs zilini duymamla pes edip sınıfın kapısının önünde durup damlaya seslendiğimde Damla şok olmuş bir şekilde bana baktı. Tam konuşacağı esnada yine soru soracağını bildiğim için ondan önce davranıp " Soru sorma sadece çantamı ver." dediğimde kafasını sallayıp hızla çantamı getirdi.

Damlayla vedalaştıktan sonra susadığımı farkedip kantinden su almaya karar verdim.Kantine indiğimde Deryanın bana bakıp gülmesiyle tekrar tüm dikkatler üzerimdeydi.Onu umursamadan kantinci abladan suyu aldım ve arkamı döndüm. Tam adım atacağım sırada birinin bana çelme takmasıyla kendimi yerde buldum ve ayak bileğimin acısıyla inledim. Hadi ama bu kadar zor bi gün olmamalıydı. Kafamı kaldırdığım esnada Batu'nun bana elini uzatmış bir şekilde beklediğini gördüğümde kaşlarımı çatıp bir ona bir de eline baktım.

"Hadi ama daha ne kadar düşüneceksin elimi tutmayı tut ve kalk" demesiyle elimi onun eline uzattığımda sıkıca kavrayıp beni kaldırdı." Sen daha demin neden bana yardım ettin? Hani birdaha yardım etmeyecektin" diye sorduğumda elindeki kırmızı boyaya bakıp yüzünü buruşturdu." Evet bu değerli vucudumun bir daha kirlenmemesi için sana yardım etmeyi kesmeliyim. Şimdi tuvalete gidip elimdeki boyayı çıkarmam gerekecek!" dediğinde şok içinde ona bakıyordum. Ben ne yapsaydım o elindeki ufak nokta kadar olan boyadan tiksiniyorken benim heryerimde bu lanet boya vardı!

Benim ona bakışımdan rahatsız olan Batu tekrar konuşmaya başladı."Ne bakıyorsun öyle? Bu vucudun heykel gibi görünmesi tamamen bana bağlı o yüzden bu kadar titizim. Bence sende biraz titiz ol" dediğinde gözleriyle kıyafetlerimi işaret etti.

Kaşlarımı çattıp arkamı döndüğümde Batunun arkamdan söylendiğini duysam da arkamı dönmedim hızla kantinden bahçeye çıktım.


SOONNNNN


NASIL BULDUNUZZZ???


YORUM VE OYLAR ELLERİNİZDEN ÖPEERRR:))))


Loading...
0%