Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13.BÖLÜM

@yagmur_booksss

Allah siz kimi benden çok severseniz onsuz yaşayamam derseniz onu sizden alırım dediği için mi hep en sevdiklerimizi kaybettik, yoksa bu da hayatın bize bir oyunu muydu?bilinmez ama kimi sevdiysek onun gittiği koca bir gerçek.

Kim için canımızı feda ettiysek gitmedi mi? kim için o beni bırakmaz dediysek bırakmadı mı? kim için o yapmaz dediysek yapmadı mı?

Hayat böyledir beklemediğimiz kişilerden beklemediğimiz haraketler davranışlar görürüz.

En güvendiklerimiz ihanet eder, en sevdiklerimiz çekip gider yine kandimizle baş başa kalırız,günün sonunda duvardaki gölgemizle göz göze gelir yine sırtımızı duvara yaslarız, duvarlar bizim en güvenilir dostumuzdur sırtımızdan bıçaklamaz veya arkamızdan iş çevirmezler...

-----------------------------------

MİRAN'DAN

Telefonumun ard arda çalmasıyla derin uykumdan uyandım, elimle telefonu ararken zil sesi durdu fakat hemen ardından tekrar çalmaya başladı, sonunda telefonu bulduğumda arayanın Cansu olduğunu görüp açtım"efendim abicim niye üst üste aradığını sorma şerefine sahip miyim?"diye dalga geçerek konuştum, ama Cansu'nun çatallaşmış sesiyle "abi" Demesinden bir şeyler olduğunu anladım.

"Cansu ne oldu abicim, iyi misiniz? "

Cansu tekrar "abi" Deyip hıçkırınca bu sefer sesimi sakin tutamadım ve istemsiz bir şekilde yükselttim.

"Cansu ne oldu abim, söyler misin artık korkutma beni."

"Abi Lidya kayıp, hiçbir yerde bulamıyorum tuvalete gidicem demişti ama orda yok ve yerde.. "

Diyip sustuğunda tekrar ederek sordum.

"Ve yerde, ne abicim ne var yerde? "

"Çok kan var abi, Lidyanın mı bilmiyorum ama yerde çok kan var, ne yapıcam bilmiyorum."

"Tamam bekle beni orda konum at kayraları da alıp geliyorum"

"Tamam."

Cansuyla konuşmamızdan sonra hemen Kayra'yı arayıp attığım konuma polislerle beraber gelmesini söyledim. Bende telaşla evden çıktım,

Daha yarım saat önce konuştuğum özleminden delirdiğim kadın için kayıp diyorlardı doğru olmaması için Allah'a yalvardım, o yol bana git git bitmedi..

***

Nihayet olay yerine geldiğimde, benden önce polisler gelmiş ve kafeyi boşaltıp etrafına şerit çekmişlerdi.

Yavaş adımlarda köşede duran Kayra'nın yanına gittim.

"İçerde değil mi? Nolur içerde de"

Kayra kafasını bana çevirip üzgün gözlerle baktı "malesef kardeşim içeride değil, ama kanın ona ait olup olmadığı da kesin değil kandan örnek alıp araştıracaklar."

"Anladım, ne olmuş olabilir ki, kesin o şerefsiz itin parmağı var bu işte."öfkeyle konuştum.

Kayra benim aksime sakinlikle cevap verdi

"Olabilir bende o piçi bulmazsam bana da Kayra demesinler kardeşimi hangi deliğe soktuysa bulucam."

Biz orda dikilip umutsuzca beklerken cebimde telefonum titredi nereden bilebilirdim ki hayatımın tek bir mesajla alt üst olacağını..

Mesaj Lidya'dan gelmişti ve şöyle yazıyordu.

-Miran seni korkuttuğumu biliyorum, ama benim iyi olduğumu bilmeni isterim. Bu ilişkiyi artık kaldıramıyorum ve istemiyorum yolumuz buraya kadarmış, bir süre kimseyle görüşüp konuşmak istemiyorum sana yaşattıklarım için beni affet Kayra'ya ve Cansu'ya onlardan da özür dilediğimi iletirsin beni aramayın veya ulaşmaya çalışmayın..🤍-

Benim telefona dehşet içerisinde baktığımı gören Kayra hemen yanıma gelip elimden telefonu aldı.

O sırada ben kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş yetmemiş yüreğimi ateşe vermişler gibi hissediyordum.

Arkadan gelen siren sesleri, Kayra'nın defalarca adımı seslenişi, Cansu'nun abi diye haykırışları hepsi birden kafamın içerisinde öyle bir ses dalgası oluşturmuştu ki kendi sesimi duyamıyorum.

Tek söylediğim susun olmuş onu bile duymalarını beklemezken Kayra beni anlamış Cansuyu ve siren seslerini susturmuştu.

Arkama bile bakmadan arabaya doğru ilerledim öyle sakindim ki beni gören ruhumun bedenimden ayrıldığına bile inanabilirdi.

Arabaya bindim, çalıştırdım ve hiçkimseye bakmadan Lidya'nın her uzaklaşmak istediğinde gittiği tepeye gittim.

Yine aynı sakinlikle arabadan indim, saatin gece dokuz buçuk ve havanın kararmasını umursamadan etraftan çalı çırpı ne varsa toplayıp tepede beraber oturduğumuz yere topladım, hiç düşünmeden bir çakmakla ateşe verip biraz uzağına oturdum ve ateşi izlemeye başladım.

Bir süre sonra ağladığımı bile fark edemez bir duruma geldiğimi anladım.

Orada herkes sadece yanan birkaç parça odun belki bir iki parça kıyafet görüyordu, bana sorarsanız ben orada yaşanmışlıklarımı,yaşayamadıklarımı

Geçmişimi, geleceğimi, sevdiğim kadının beni terk edip gittikten sonra içimdekinin gramı olmayan alevi görüyorum. İçimdeki yangın nasıl sönecek beni kül etmeden bilmiyorum,ama kül olan tek şeyin ben olmayacağımdan eminim.

***

KAYRA'DAN

Miran'ın nereye gittiğini biliyordum, ama peşinden gitmeyecektim. İçinde halletmesi gereken şeyleri halledip kafasını topladıktan sonra kendine geleceğinden emindim. Lidya'nın da böyle birşey yapmayacağından, bu işin içerisinde çok büyük şeyler dönüyordu ve ben bunu çözücektim.

Ben düşüncelere dalmışken kolumda ağırlık hissettim ve kafamı soluma çevirdim.

Cansu'ydu bu ve ben ona bakınca oda bana bakıp"rahatsız olduysan kalkabilirim, şuan abime ihtiyacım var ve o yok sende abim gibi güven veriyosun bana o yüzden şey ettim ben"

Cansu'yu gerçekten Lidya'dan asla ayırmıyordum ve bişey demedim zaten polislerin işleri bitmiş ve gitmişlerdi.

Bende Cansu'yu eve bırakıp Miran'ın yanına gittim.

Tamda tahmin ettiğim gibi tepenin başında oturuyordu ve ateş yanıyordu, nasıl daldıysa ateş dibine kadar gelmiş o bunu fark etmemişti.

Hemen arabadan bir bidon su alıp oraya gittim ve bidondaki bütün suyu ateşe döktüm, kocaman bir duman çıkmıştı ancak o zaman Miran bana döndü ve konuştu.

"Kayra İçimdeki yangın için de bir bidon suyun varmı? Canım ilk defa bu kadar çok yanıyor benim, bir damla suya muhtaç hissediyorum."

"Miran sence Lidya seni bu kadar severken sana böyle bişey yapar mı kardeşim, bir silkelen işin aslını öğrenelim. "

"Öyle mi diyosun? "

"Öyle diyorum tabiki yerdeki kanlar, birden ortadan kaybolması, ve olaydan önce değilde polisler ordayken sana mesaj gelmesi bu işin içinde var bişey kardeşim öğrenicez, ama senin de kendini toparlayıp bana yardım etmen gerek."

"Peki tamam, ne yapıyoruz? "

"Öncelikle onlara istediklerini vermeyip Lidya'nın peşini bırakmayacağız her yeri karış karış arayacağız."

"Ya bulamazsak?"

"Miran Lidya benim sadece kuzenim değil her şeyim, en az senin kadar bende paramparçayım, ama Lidya bu illaki bize bir işaret gönderecektir en azından tekrar mesaj yazmaya çalışır.

" Tamam tamam umutsuz olmayacağım bulucaz."

"İnşallah kardeşim, sağ sağlim kavuşucaz. "

-----------------------------

 

selamlarr biraz üzücü bir bölümle sizlerleyiz diğer bölümde Büyük ihtimalle Cansu ,elif ,kayra ve miran'ın ağzından okuyacağız.

Bir kaç bölüm böyle gidebilir ama gitmeyebilir de ocmrofmr

Neyse

Teorileri alayım

-Bölüm nasıldı?

-Sizce Lidya gerçekten kendi mi gitti?

-İlerideki bölümlerde bizi neler bekliyor ?

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%